19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2004 CUMARTESİ HABERLER Kılıçdaroğlu, SSK hastaneleri konusunda hükümetin kendi bakanını dinlemediğini söyledi: De\îr anayasaya aykııı CENGİZYTLDIRIM CHP Istanbul Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Kemal Kılıçdaroğlu, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin anayasaya aykın olduğunu söyledi. Hükümetin bu konuda, kendi bakanını dahi dinleme gereğini duymadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığf nın bu tasannın hangi gerekçelerie anayasaya aykın olduğunu. Başbakanlık'a yazdığı 24 Eylül 2004 tarihli 9 sayfaük \ aasuıda aynnülanyla belirttigini'' anımsattı. Kılıçdaroğlu, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri, satışı, SSK'lılerin yaşadıklan sorunlara yönelik sorulanmızı yanıtladı. Soru ve yanıtlan şöyle: Sağhk Bakanı, anayasanuı 56. maddesine göre sağlık hizmetierinin tek dden planlanması gerektiği gerekçeshle SSK hastanelerinin devrini öngöriiyor. Bu hakh bir gerekçe değil mi? * KILIÇDAROĞLU Hayır doğru değil. Anayasanın 56. maddesi sağlık hizmetierinin tek elden planlanması CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Kimiz? llhan Selçuk öncülüğünü sürdürüyor... Perşembe günü yayımlanan "Bırakm Banş Içinde Yaşayalım..." başlıklı köşe yazısı yine sadece bir yazarlık başansı değil gazetecilik başarısıdır da... Mehmet Ali Ayni'nin kitabını nereden bulup çıkarmış... 1908 yılında toplanan "Osmanlı Mebusan Meclisi"n\r\, 1909'da kurulan "Ittihadı Anasırı Osmaniye" (Osmanlı Unsuriannın Birliği) topluluğunun görünümleri gerçekten dudak uçuklattıncı. Bu gibi belgeleri görüp öğrendiğimizde, yakın tarihimizi (sadece yakın tarihi mi?) doğru dürüst bilmediğimiz ortaya çıkıyor... Ve "bu tarihsel kargaşadan birlaik Türkiye Cumhuriyeti çıkaran" Mustafa Kemal'in başansının olağanüstü büyüklüğünü yeterince kavramamış olduğumuz... ••• Türk müyüz Türkiyeli mi tartışmalanna katılmayı canım istemedi... Çünkü biri ötekiyle çelişmiyor. Türkiye ülkenin, Türk, ulusal kimliğin adıdır. Bu konuda kılı kırk yaran akıl yürütmelere başlayıp Türklüğü Türkiyelilikle değiştirdiğimızde bu kez Türkiyelilik kavramı da tartışmaya açılır. Ülkenin adı neden bir etnik kimlikle tanımlansın? O zaman da işin içinden çıkamaz, llhan Selçuk'un yazısında (M. Ali Ayni'nin kitabında) betimlenen Osmanlı Imparatorluğu'nun son günlerine geri döneriz... Yoksa "içerden ve dışardan" zorlamalarla yapılmak istenen gerçekten bu mu? • •• "Kimiz" sorusunu önceki gün, dostluğumuz gerçekten detam kırk yılı bulan HalukŞahin'inTV8'deki "Derin Haber" programında da konuştuk. Tartıştık demiyorum, çünkü program yöneticisinin ve katılımcılann (benden başka tarihçi Orhan Koloğlu, Prof. Mim Kemal Öke) görüşlerimiz arasında "derin" farklar yoktu... Konuşmalarımızın başlangıcını Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın (tıpkı Aziz Nesin'in "Türk milletinin yüzde şu kadan aptaldır" sözü gibi) herhalde artık hiç unutulmayacak "Hepimiz Bizans'ın çocuklanyız" sözü oluşturdu. Vardığımız sonuç, Chirac bunu hangi amaçla söylemiş olursa olsun, bu sözdeki doğruluk payrydı... Çünkü sözü edilen ülke, sözgelimi Japonya ya da Hindistan değil, Türkiye idi. Eğer bu topraklarda bin yıldır birtikte yaşanmakta ise, ortak coğrafyaya ve ortak tarihe ait bütün kültürterin birbiri içinde eridiği, birtjirini karşılıklı olarak etkilediği kuşkusuzdur. Ve bu anlamda, kültürü tek çizgiye indirgenemeyecek ülkelerin başında da belki, Osmanlı Imparatorluğu'nun yıkıntılannda kurulması başarılan Türkiye Cumhuriyeti geliyor... ••• Ve asıl sorun da, sanıyorum tam bu noktada başlıyor... Osmanlı Imparatorluğu çok "etnisite"\\, çok dinli bir devletti. Imparatorluğu oluşturan bütün "kavim "ler, şu ya da bu biçimde bağımsızlıklannı elde ettiler... Türkler bunlann sonuncusudur... Bugünkü Türkiye coğrafyasında, bir savaş kazanılarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni bir etnisite ya da din aynmcılığını taşıyacak gücü var mı? Başka bir deyişle, Cumhuriyeti oluşturan unsurlann farklılıklannın mı benzerliklerinin mi altı çizilmelidir? Osmanlı Imparatorluğu'nda kopuş kaçınılmazdı... Türkiye aynı yazgıya mı sürüklenmek isteniyor? Türk müyüz Türkiyeli mitartışmalannın, ülkenin bin parçaya bölünmesine giden yolun başlangıcı olduğunu görmeyenlere, bunu üstün demokratlık sayanlara şaşanm. ••• "Kimiz" sorusunu, kim olmalıyız; çocuklanmız, torunlanmız, gelecek kuşaklar nasıl bir ülkede, nasıl bir dünyada yaşayacak sorulanndan ayn düşünmemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti, (imparatoriuğu oluşturan öteki "unsur"lardan farklı olarak), etnisite ya da din temelinde değil; laik, aydınlanmacı dünya görüşünün birleştirici, eşitlikçi ilkelerini temel alarak kuruldu. Etnik kökenimiz ya da dinsel inancımız ne olursa olsun "Türklük", 'Türkiyelilik" kavramlannı bu ilkelerin ışığında görerek ve aynı şey olduklannı kavrayarak içimize sindirebildiğimiz ölçüde, bütün bir ülke olarak aydınlık bir geleceğe doğru yürümemiz daha kolayiaşacak... Tersine zorlamalar, korkarım ki, Batı aydınlanmacılığına bu coğrafyada büyük bir müttefıkini, Türkiye'yi kaybettirebilecek... • Hükümetin yapmak istediği değişiklikteki asıl amacın SSK hastanelerini birilerine peşkeş çekmek olduğunu belirten CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "SSK'lilerin yaşadığı sorun, bir mülkiyet sorunu değildir. Nitekim BağKur sigortalılannın hastaneleri yok. Ama BağKur'lular bugün sağlıkta sorunla karşılaşmıyorlar mı?" diye konuştu. nı öngörüyor; yürütümünü, yani sunumunu öngörmüyor. Nitekim aynı maddede bu planlamanın nasıl yapılacağı şöyle yazılı: "Devlet bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlardan yararlanarak onlan denetleyerek yerine getirir." Görülüyor kı bunlara el konularak tek elden yürütür demiyor. Kaldı ki sağlık hizrnetlerinin tek elden planlanması çok doğal ve olması gereken bir uygulama. Bunu da Sağlık Bakanlığı yerine getirmektedir. Ancak Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki çalışmalannın yeterlı olmadığı çok açıktır. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri niçin anayasava aykındır? KILIÇDAROĞLU Bu ülkede yaşayan her yurttaş vergi öder. Karşılığı vergilerle karşılanan taşınmazlann oluşumunda her yurttaşın katkısı vardır. SSK'li ise aylığından kesilen vergiden ayn olarak, kendisinin ve ailesinin sosyal güvenliği için aynca prim öder. SSK, toplanan bu prirnleri değerlendirir. Tıpkı devlet gibi. Yasasına uygun olarak, birikimJerini sigortalılann çıkarlan doğrultusunda değerlendirir. Işhanlan, hastaneler yapılabilir. Bunlar tapuda Hazine adına değil, SSK adına kaydedilir. Çünkü SSK hastaneleri işçi ve işverenlerin ödedikleri paralarla yapılmıştır. Bu nedenledir ki SSK kendi yasasına göre "özel hukuk hükümlerinetabT tutulmuştur. Bu kural, İLKSAN, OYAK, Emekli Sandığı, Kızılay, Yeşilay, BağKur için de geçerlidir. Nitekim, 4958 sayılı Sosyal Si Çalısma Bakanlığı'nın araştırması Hizntet alımına katrilyonlar akacak ANKARA (ANKA) Çahşma ve Sosyal Giivenlik Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, SSK'nin hastanelerini Sağlık Bakanlığı'na devrederek BağKur modeli sağlık hizmetinin ağırhkla dışandan satın ahndığı bir modele geçmesi durumunda 2004 verileriyle 6.3 katrilyon lira olan toplam sağlık harcaması, 20.9 katrilyonla 3.3 katına çıkacak. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine karşı çıkan Çahşma ve Sosyal Güvenlık Bakanlığı, SSK, BağKur ve Emekli Sandığı'nda uygulanan modeller ile üç sosyal giivenlik kurumunun sağlık harcamalannı karşılaştıran bir araştırma yaptırdı. Buna göre sağlık hizmetinin önemli bir kısmını karnuda kendi hastanelerinde üreten SSK'nin topladığı pnmler ürettiği sağlık hizmetinin yüzde 93'ünü karşılıyor. Araştırma, hastanelerini devrederek BağKur modeli sağlık hizmetinin ağırhkla kamu hastanelerinden satın ahndığı bir modele geçmesi durumunda SSK'nin verdiği sağlık hizmetierinin 3.32 kat daha pahalıya geleceğini gösteriyor. Buna göre SSK, hastanelerini Sağlık Bakanlığı'na devrederek sağlık hizmetini tamamen dışardan satın alırsa 2004 verileriyle 6.3 katrilyon lira olan yıllık sağlık harcaması, 20.9 katrilyona ulaşacak. bileceği gibi, >ine aynı amaçla yasanm belirlediği usul ve esaslara uymak kaydryla bu mallan satabifir" karannı vermiştir. SSK taşınmazlannın satış yetkisi, SSK Yönetim Kurulu'nundur. Çünkü bu mallann sahibi işçi ve işverenlerdir. Sağhk Bakanı "SSK hastanelerini, bedeiini ödeyerek saün ahyonız" digortalar Kurumu Kanunu'na göre, ku yor. Yani devlet isterse bu hastaneleri, bedeüni ödeyip satın alamaz mı? rumun mallan, ancak Türk Ceza Kanunu bakımından devlet malı sayılKILIÇDAROĞLU Devletin bu ışi maktadır (madde 21). Bunun dışında nasıl yapacağı anayasa ile belirlenmişmallar özel hukuk hükümlerine tabi tir. Örneğin bu işte bir kamu yaran göolup kamu emlakinden sayılmazlar. rülüyorsa devlet SSK hastanelerini anayasanın 46. maddesine göre kamulaştırabilir. Ama bunun karşılığında Satısa SSK karar verir yapması gereken bir şey var. Yine anayasaya göre kamulaştırma bedellerini SSK hastaneleri hiç mi satüamaz? KIUÇDAROĞLU Kuşkusuz satı peşın ödemesi gerekiyor. Ama 2005 yılı bütçesinde bu konuda hiçbir ödenek labilir. Ancak bu satışa SSK Yönetım konmamış durumda... Kurulu karar verebilir. Nitekim Ana SSK hastanelerini Sağhk Bakanbyasa Mahkemesi açılan bir davada ğı devrahrken bedeti nasıl tespit edile"SSK'nin taşınmaz mallan üzerindecek ve nasıl ödenecek? ki satış \etkisu bu mallar üzerindeki KIUÇDAROĞLU TBMM Genel mülkiyet hakkuun doğal sonucudur. Kurum, yedek akçelerini değerlendir Kurulu'na gelentasan, "Sosyal Sigormek amacryla taşınmaz mal saön ala talar Kurumu'na ait sağhk birimlerinin devre konu taşınır. taşınmaz ve taşıdann bedeli Mali> e BakanhğVnın koordinatörlüğünde, bakanhk ve Sosyal Sigortalar Kurumu temsilcilerinden oluşan komisyonlar taranndan tespit ediür™" esasını getirmiştir. Düşünün bir kurum kendi mallannın satış bedeiini dahi kendi özerk iradesıyle belirleyememektedir. Diyelim ki satış bedelleri konusunda uzlaşma sağlanamadı. ne olacağı belli değil. Daha önemlisi tasanya göre devir bedelleri peşin ödenmıyor. "Bedetinödenmesüresive şartlan Bakanlar Kurulu taranndan belirlenir" ılkesı getınlıyor. Bu ılkeye göre örneğin, Bakanlar Kurulu isterse hastanelerin bedellerini yüz yılda ve sıfır faızle ödeyebilir. Bu açıkça mülkiyet hakkına saldın. Daha garip olanı ise tasan yasalaşır yasalaşmaz, SSK hastaneleri devrediliyor, daha sonra satış bedelleri bir komisyonca belirleniyor. Yani mal elden çıktıktan sonra. Böyle bir satış da ilk kez gerçekleşiyor. Emekli Sandığı taşınmazlannın satışı ile ilgili Anayasa Mahkemesi karan ısrarla görmezlikten geliniyor. Öğütler dlnlenmlyor AKP gerek acil eylem plarunda gerekse bütün siyasal söylemlerinde, uzlaşmadan, kauumcıhktan söz ediyor. Bu tasanda uzlaşma yolu arandı mı? KILIÇDAROĞLU AKP bu tasanyı bir oldubitti ile parlamentoya sundu. Bu konuda Ekonomik ve Sosyal Konsey'i toplayıp sosyal taraflann görüşünü alabilirdi. AKP bunu dahi yapmadı. O zaman sormak gerekiyor; "Siz bu ülkede yaşayan rünı bireyieri ilgüendiren bir konuda Ekonomik ve Sosyal Konsey'i toplamayacaksnız da hangi konuda toptayacaksinız?'' Oy sa Ekonomik ve Sosyal Konsey'in amacı, toplumun onemli kesimlerini ilgilendiren yasalarda "tophunsal uzlaşma sağ|amak''nr. Bu tasanya, TürkIş, HakIş, DlSK, TÎSK, işçi emekli dernekleri, tabip odalan, SSK çalışanlan karşı çıkıyor. Niçin hükümet bu insanlan, bu sivil toplum örgütü üyelerini dinlemiyor? Acaba bunlar hükümete göre sağlık hizmetierinin iyileşmesini istemiyorlar mı? Bunu düşünmek dahi bu hükümet için ayıptır ve demokrasi kültürümüz açısından yüz kızartıcı bir tavırdır. ataol [email protected]. Faks:(0212)513 85 95 Hastaneler arasındakl fark Araştırmada, Emekli Sandığı modelinin ise ağtrlıkla kamu hastaneleri ve özel sektör hastanelerinden hizmet satın alınan bir yöntem olarak SSK'den yedi kat pahah olduğu, bu modele geçihnesi durumunda ortalama 45 katrilyon liralık sağlık harcamasının sadece SSK için yapılacağı ortaya çıktı. Tamamen dışandan hizmet satın alma yöntemiyle yapılması durumunda sağlık harcamalannın üç sosyal giivenlik kuruluşu için 2004 yılı fiyatlanyla 52 katrilyon lirayı bulacağı tahmini yapıldı. Kemal Kıhçdaroğlu, hastanelerde yaşanan sorunun mülkiyet sorunu olnıadığını belirterek "SSK'liler bir devlet memuru gibi her kurumdan sağlık hizmeti alabilmelidir" diyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ: 'Hastaneler peşkeş çekilecek' Sağhkta ciddi sorunlar var. SSK'lilerin durumu da meydanda. SSK hastaneleri yeterti sağhk hizmeti üretemiyor™ Bunun çözülmesi gerekmiyor mu? KEMAL KILIÇDAROĞLU Kuşkusuz çözülmesi gerekiyor. Bu sadece SSK'lilerin değil tüm yurttaşlann isteği. Ama SSK'lilerin yaşadığı sorun, bir mülkiyet sorunu değildir. Nitekim BağKur sigortalılannm hastaneleri yok. Ama Bağ Kur'lular bugün sağlıkta sorunla karşılaşmıyorlar mı? Yeşil kartlılar sağlıkta sorunla karşılaşmıyorlar mı? Demek ki sağlıkta yaşanan sorunlan getirip SSK hastanelerinin mülkiyetine bağlamak doğru değildir. Çünkü asıl amaç, sağlık sorunlarmı çözmek değil, SSK hastanelerini birilerine peşkeş çekmektir. Yoksa, sağlıktaki bazı sorunlann aşılmasını her yurttaş ister. Örneğin SSK'lilerin sevksiz devlet hastanelerinden yararlanmalannın yolu açıldı, buna itiraz eden olmadı. Aksüıe, bu uygulama desteklendi. Aynı uygulamanın üniversite hastaneleri ve diğer kamu hastaneleri için de uygulanması gerekmiyor mu? SSK'lilerin sağhkta yaşadıklan asıl sorun nedir? KILIÇDAROĞLU Bugün SSK'lilerin iki temel sorunu var. Bunlardan ilki, Sosyal Sigortalar Yasası'nın 118. maddesinden kaynaklanıyor. Bu madde kaldınlmalı ve SSK'li de bir devlet memuru gibi her kurumdan sağlık hizmeti alabilmelidir. Ister devlet, ister SSK, isterse üniversite hastaneleri... îkincisi ise SSK"linin SSK eczanelerine mecbur edilmesi. Muayene olan bir SSK'li ilaç almak için saatlerce kuynıkta beklememelidir. Bu insan haklanna aykındır. SSK'li de diğer hastalar gibi, ilacmı sözleşmeli eczanelerden alabilmelidir. Bu iki öneri yaşama geçirilirse SSKTinin, SSK hastanelerinden kaynaklanan şikâyetleri doğal olarak tümüyle ortadan kalkacaktır. Çünkü SSK'li kendisine en iyi sağlık hizmetini sunan sağlık ünitesine başMiracaktır. Sağhk Bakanı yapögı açıklamalarda CHP'nin de SSK hastanelerinin Sağhk Bakanhğı'na devrini öngördüğünü ve bunu son seçim bildirgesinde yazdığını söylüyor. KILIÇDAROĞLU Sayın Bakan doğrulan söylemiyor, aksine çarpıtıyor. CHP seçim bildirgesinde, "tşçilerin SSK hastaneleri üzerindeki haklan sakh tutulmak kaydryla, SSK'nin sağhk hizmetlerini Sağhk Bakanhğı'nm koordinasyonuna devredeceğiz" demektedir. Bu anlatımın mülkiyet devri anlamma gelmeyeceğini, okuma yazması olan kişi rahatlıkla anlar. Ama Sayın Sağlık Bakanı bunu niçin farklı anlıyor, bilemiyorum. Sağhk Bakanı, sağhkta herkese eşit sağhk hizmeti verileceğmi, SSK, BağKur ve Emekli Sandığı gibi farkh uygulamalara son verileceğmi söylüyor. Bu doğru mu? KDHÇDAROĞLÜ Kuşkusuz söylem çok doğru. Ama Sayın Bakan'm TBMM'ye getirdiği tasannm bununla bir ilgisi yok. Çünkü bu farklılıklar, ilgili kurumlann kendi yasalanndan kaynaklanmaktadır. Bunu sağlamak için SSK, BağKur ve Emekli Sandığı yasalannda değişiklik yapmak gerekmektedir. Oysa SSK hastanelerinin devrini öngören bu tasanda bu konuyla ilgili hiçbir düzenleme yoktur. Sağlık Bakaru'na belki şu soruyu sormak gerekiyor: Sigortalılann sağlıkta yaşadıklan sorunlann arkasına sığınıp onlann mallannı gasp etmek hangi hukuk devletinde var? SSK'lüer de üaçlannı eczaneden alabüecek ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2005 yılının ilk aylanndan itibaren, ayakta teda%i gören SSK'lilerin de eczanelerden ilaç alması için ilaç firmalanyla pazarlıklann son aşamaya geldiğini söyledi. Sağhk Bakanı Akdağ, planbütçe komisyonunda bakanlığının bütçe görüşmesinde, SSKhastanelerinin devrinin "Anayasaya uygun olduğu" görüşünü taşıdıklarını belirterek "Sağhk sisteminde bir dönüşüm döneminde>iz,beBisancılann olması tabndir, ama bunu ülke muüaka göğüslemek zorundadn" dedi. Akdağ, eczaneden ilaç alımı konusunda gelecek aydan itibaren Yeşil Kartlılann SSK'lilerden daha iyi konuma geleceklerini vurguladı. Akdağ, "2005 yıhnın ilk a\1anndan itibaren SSK hastalannın da artık ayakta tedavi okhıldannda reçetelerini eczanelerden alacağma inanıyorum. Llusbrarası firmalarlatskontolar konusunda pazarhğımız de\am ediyor. Arnk ilaç firmalarinın karşısına devlet olarak blok halinde satm alma gücümüzfc çıkn oruz" dedi. Akdağ, gelecek döneme ilişkin projelerini anlaürken aile hekimliğinin 2006 "dan itibaren bütün Türkiye'ye yaygınlaşhracağını belirtti. Akdağ, 2005 başından itibaren yeşil kartlı anne veya babanın yeni doğan bebeğinin tedavi giderinin anne veya babanın yeşil kartından karşılanacağını, yeşil kartlılann gözlük, diş çekimi ve protez giderlerinin, acil durumlarda da hastanedeki 90 günlük tedavi giderinin devlet tarafından karsilanacağını vurguladı. Sağlık sigortası primi Emekli ayhğından yüzde 10 kesinti ; ANKARA (AA) BağKur ve tarım sigortası emekli aylıklanndan 2005 yılında yüzde 10'luk sağlık sigortası kesintisi yapılacak. Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin karan, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Karara göre, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı Tanmda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre aylık almakta olanlann aylıklanndan 1 Ocak 2005 tarihinden geçerli olmak üzere 2005 yılmda yüzde 10 oranında sağlık sigortası primi kesilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle