19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2004 CUMARTES HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Türkiye Barolar Birliği, TBMM'de dün görüşmelerine başlanan CMUK Tasansı'nı eleştirdi: AKP, ABD ile Tabanı Arasında Sıkışıyor Eskilerin bir deyimiyle "evdeki hesabın çarşıya uymadığını" gösteren günler yaşıyoruz, bir yandan AB bir yandan da ABD ile. AB ile ilişkilerimizin gelip dayandığı, kimi zaman çıkmaza saplanır izlenimini veren son durumunu gelecek hafta genişçe işleyeceğiz. Bugün, yine pek iyi gitmediğini gördüğümüz ABO ile ilişkilere bakalım. Olaya bakarken de bir gerçeği gözden uzak tutmayalım. AKP, ABD ve içerdeki uzantılarının, o çevrelerin sevdiği deyişle "dizayn" ettikleri bir partidir. Burada, partinin kuruluşu, Recep Tayyip Bey'in icazetle sonuçlanan ABD gezisi, kendisi daha Başbakan bile olmadan, VVashington'da yoluna kırmızı halılar serilmesi, Bush Yönetimi'nin kendisini en yüksek düzeyde karşılayıp ağırlaması çok yazıldığı için yeniden tekrara gerek görmüyorum. Yine, ABD'nin bu desteğinin, özellikle Bush Yönetimi'nin, CIA'nin bir kanadında eskiden beri geliştirilmiş olan, "ılımlı Islam devleti" modeline AKP'nin örnek oluşturmasıyla sınırlı olmadığının, ama aynı zamanda Bush'un yeni politikasının önemli kozlanndan biri olarak, Türkiye'nin BOP'ta önemli bir rol oynamasını öngördüğü için verilmiş olduğunu da bir kez daha yinelemeye gerek olmadığını sanıyorum. ••• Doğrusu, başlangıçta işler her iki taraf için de beklendiği gibi gelişti. Tayyip Erdoğan Amerikan malzeme ve silahlannın geçişine olur verirken, aynı zamanda Türkiye'nin BOP politikası içindeki rolüne karşı çıkmıyor, hatta "Diyanbakır'ın BOP'un yıldızı olacağı"n\ söyleyecek kadar ileri gidiyor, kimilerine göre de, ki onlara hak vermemek mümkün değil, tarihi bilgi ve siyasi sezgi noksanlığının sonucu olan bir gaf yapmış oluyordu. llişkilerin bu boyutu, Tayyip Erdoğan'ın henüz Başbakanlık koltuğuna oturmadığı, ama partisi üzerindeki etkisinin yine tam olduğu 1 Mart 2003 tezkeresinin görüşülmesine kadar devam etti. CHP'nin kararlı tavn, bir kısım AKP'lilerin de nitelikli çoğunluk kavramının ne olduğunu bilmemeleri ve verdikleri olumsuz ya da çekimser oylann anlamını kavramamalan yüzünden, Erdoğan ve Gül'ün tüm çabalanna karşın 1 Mart tezkeresi reddedildi. Bu da VVashington için soğuk bir duş oldu ve iki ülke arasındaki ilişkiler ciddi bir soğukluk dönemine girdi. Gerek Erdoğan, gerek Gül, bu durumu gidermek için, ABD'nin Irak savaşını destekledikleri yönünde açıklamalar yapmaktan çekinmediler. Ne var ki ilişkilerin kamuoyu önünde savunulması AKP açısından son derecede güçtü. Dünya kamuoyu çoğunlukla ABD'nin Irak politikasını desteklemiyordu. Hele hele işkence görünteleri dünya kamuoyuna yayılıp, Felluce olaylan görülmeye başlanınca, tüm dünyada tepkiler arttı. • •• Türk kamuoyu, Irak'ın komşusu olmasına, nüfusunun çoğunluğunun Müslümanlığına karşın, tepkide en geç kalan ülkelerden biri oldu. Ama sonunda bu tepki somut biçimde ortaya kondu, kamuoyu açısından. AKP iktidan kendi tabanının, kendi politikasını desteklemediğini, BOP'adestek verilmesini içine sindiremediğini gördü. Abdullah Gül'ün mahcup çıkışlarıyla yetinmek istemeyen kimi AKP'liler, ABD'nin Irak'ta nükleer silah kullandığı yolunda açıklamalar yaptılar Bu açıklamatabii ki abartılıydı, silahlarda mevcut olan kimi maddeler ki daha Birinci Körfez Savaşı'nda da kullanılmıştı ve bu da btliniyordu ama bu "ABD nükleer silah kullanılıyor" deyişinin yersizliğini ortadan kaldırmıyordu. Bunun gibi ABD'nin Irak'ta soykırım yaptığı iddiası da geçerli değildir. ABD Irak'ta katliam yapmaktadır. Ama her katliam soykınm değildir. Nitekim ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın, böyle bir ifadenin ABD yönetiminin Türkiye'ye yüklenen soykınm iddialan karşısında Ankara'yı savunmasının güçleşeceğini söylemesi, kaba da olsa, haksız değildi. Olaylar tam bu yönde gelişirken ekümeniklik tartışması gündeme geldi. Edeiman bu konuda da diplomatik nezaketi aşan bir tavır sergiledi ve açıklama yaptı. Bu konulara aynntılanyla ileride dokunacağız. Ancak görünen o ki ABD, Hükümet'e güvenmekle biriikte, AKP cenahından gelen kimi tepkilerden rahatsız ve bunu en açık, hatta kaba biçimde ifade ediyor. AKP yönetimi ise ABD ile tabanı arasında gittikçe daha yoğun biçimde sıkışıyor. Yakında ABD desteğinin, kamuoyu açısından pahalı faturası bu sıkışıklığı daha da arttıracak gibi görünüyor. 'Gizlilik özgürlüğe engel' • TBB Başkanı Özdemir Özok başkanhğındaki heyet, dün CHP ve AKP grup başkanvekillerini ziyaret ederek CMUK Tasansı hakkındaki eleştirilerini içeren bir rapor sundu. Gizli tanık ve gizli izleme gibi düzenlemelerle insanlann özgür yaşamasının olanaksız hale getirildiği vurgulanan raporda, DGM'lerin varhğının da örtülü olarak sürdürüldüğü belirtildi. Başkanveküi SaKhKapusuz'u ziyaret etti. Özok, Anadol ve Kapusuz'a TBB'nin CMUK Tasansı üzerindeki itirazlannı içeren bir dosya sundu. Dosyada yer verilen görüşlerden bazılan şöyle: • CMUK konusunda genişkatıhmla yapılan çalışmalar sonunda benimsenen ilkelere uygun olarak hazırlanan metinden uzaklaşılmışhr. Özellikle Adalet Komisyonu çalışmalan sırasında eklenen hükümler tasannııı bütünlüğünü bozmuş, bu yasada bulunmaması gereken hükümlere de yer verilmiştir. AB uyum süreci ve müzakere tarihi alınması gibi nedenlerle hızlandınlan görüşmeler sonucu "adfl yargılannıa hakkTnın gerçekleşmesi açısından birçok düzenlemenin yeterli ohnadığı tespit edilmiştir. • Adli kolluk adı altında yapılan düzenleme mevcut uygulamadan farklı bir sonuç vermeyecektir. • Tasanda gizli tanık, gizli delil, iletişimin tespiti ve kayda alınması, gizli soruşturmacı, teknik araçla izleme gibi kurumlar hukuk devletinde insanlann özgür yaşam sürdürmeleri imkânını ortadan kaldırmaktadır. Açık, yüze karşı ve tartışılabilir ohnayan delillerle yargılama yolu açümaktadır. • Avukatlann duruşma salonundan çıkanhnası hükmü mutlaka yasa tasansından çıkanlmalıdır. Bu konu silahlann eşitliği ilkesi doğrultusunda en temel insan haklanndan olan savunma hakkını kısıtlamayacak bir biçimde düzenlenmeü, önlemler barolara bırakılmahdır. Aynca postada el koyma, avukatmüvekkil yazışmalannın gizliliğini ortadan kaldıracak şekilde uygulanması tehlikesini taşımaktadır. • Tasandaki düzenlemeler karşısında DGM'lerin varlığını örtülü olarak sürdürdükleri dikkati çekmektedir. Savunma haklonın suçun niteliklerine göre değerlendirilip kısıtlanması, hukukun üstünlüğü ilkesine aykındır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolor Birîiği (TBB), TBMM'de dün görüşmelerine başlanan Ceza Muhakemesi Usulü Yasa (CMUK) Tasansı'nı eleştirdi. Tasanyla yasanın bütünlüğünün bozulduğunu, gizli tanık ve gizli izleme gibi düzenlemelerle insanlann özgür yaşamasının olanaksız hale getirildiğini vurgulayanTBB, "TarttşılabiliroJnıayan delillerle yargüama yolu açılıyor. DGM'lerin vaıiığı örtülü olarâk sürdürülüyor" görüşünü dile getirdi. TBB Başkanı Ozdemir Özok ve beraberindeki heyet, dün CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ve AKP Grup Mllitanların ölümü 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Blrtan Altunbaş davası OrgütSuriye hükümedni sorumlu tııttıı Yurt Haberleri Senisi Musul'un Şengal bölgesinde 29 Kasım'da uğradıklan sılahlı saldında öldürülen 5 KONGRAGEL yöneticisi için önceki gün Mahmur Mülteci Kampı'nda tören düzenlendi. Türk militanın dışındaki dört cenaze toprağa veribnek üzere Kandil Dağı'na gönderildi. Örgüt üyeleri son açıklamalannda Suriye hükümetini suçlarken intikam yemini etti. Saldında bölgedeki bazı Kürt guruplann taşeron olarak kullanıldığı öne sürüldü. PKK'nin Suriye'deki koordinasyonunda görev yapan ve geçici olarak Kuzey Irak'ta bulunurken öldürülen "Şilan Kubani" kod adh Meysa Baki, "Fuat" kod adlı Himmet Tokmak, "Ciwan"kod adlı Hacı CumaH, "Cemfl kod adlı Nebo AK ve Zekeriya tbrahim'in cenazeleri, önceki gün konvoy eşliğinde Mahmur Mülteci Kampı'na getirildi. Abdullah Ocalan lehine sloganlann atıldığı törende KONGRAGEL yöneticileri Rüstem Cudi, Befazat Seven ve Besi Erzincan birer konuşma yaparak cinayetleri kınadılar. İşkencecilerin cezadan kaçış yolu kalmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay yetkilileri, Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altıınbaş'ın 1991 yılında gözaltında ölümüyle ilgili davada işkencecilerin zamanaşımıyla kurtulamayacaklannı bildirdiler. Altunbaş davasında zamanaşımı süresinin 22.5 yıl olduğunu belirten yetkililer, zamanaşımının 15 Haziran 2013 tarihinde dolacağını kaydettiler. Yargıtay yetkilileri, gözaltında işkence sonucu ölen Birtan Altunbaş davasırnn zamanaşımıyla ortadan kalkabileceğine ilişkin hesaplamalar konusunda kamuoyunu rahatlattılar. Yetkililer, sanıklar hakkında hüküm kurulan Türk Ceza Yasası'nın452'1. maddesininbirinci fikrasının 8 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası öngördüğünü, bu cezanın üst suıınrun ise 24 yıl olduğunu belirttiler. Yetkililer, 24 yıl agır hapis cezasının zamanaşımı süresinin TCY'nin 102. maddesine göre 15 yıl olduğunu, aynı yasanın 104. maddesine göre de zamanaşımını kesen işlemler bulunduğunu kaydettiler. Yetkililer, bu durumun zamanaşımı süresini yüzde 50 oranında uzatacağını bildirdiler. Altunbaş davasında da 15 yılhk zamanaşımı süresinin yüzde 50 oranında arttınlarak 22.5 yıla çıkacağını kaydeden yetkililer, bu durumda Altunbaş'ın öldürüldüğü 15 Ocak 1991 yılrndan itibaren hesaplanacak olan dava zamanaşımı süresinin 2013 yılının Haziran ayında dolacağını bildirdiler. Altunbaş'ın avukatı Oya Aydm, Yargıtay içtihatlanna yeniden baktığını ve yetkililerin hesaplamasuun doğru ve sevindirici olduğunu belirterek 1 yıl sonra zamanaşımının dolacağına ilişkin hesaplamada hata yaptıklannı söyledi. Yargıtay'ın ceza bozma karannın ardından sanıklar Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez hâkim karşısına çıkacaklar. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, daha önce de sanıklan mahkum etmiş, bu karar da Yargıtayca usul yönünden bozuhnuştu. Iddiananıede Birtan Altunbaş'rn Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Bilimleri son sınıf öğrencisiyken yasadışı bir örgüte üye olduğu iddiasıyla, 9 Ocak 1991'de gözaltına alındığı ve 15 Ocak 1991'de durumunun ağırlaşması sonucu kaldınldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde öldüğü belirtiliyordu. 12 yaşındaki çocuk ile babasının öldürülmesine tepkiler sürüyor 'Taşeron!.: Konuşmalarda, 5 PKK'linin öldürüünesi "teröristçe eyiem" olarak nitelendirildi, saldınnın faillerinin tespit edilerek intikam alınacağı belirtildi. Örgüt üyeleri saldınyı, bölgede "Kürt düşmannğı yapan", özellikle de KONGRAGEL'e karşı birleşen güçler tarafindan ortaklaşa yapılan bir eylem olarak tanımladılar. Konuşmacılar olayın Islamcı örgütlerin eylem bölgesinde gerçekleştiğine, ancak buradaki örgütlerin saldınlan üstlenmediğine dikkat çektiler. KONGRAGEL yöneticileri, 5 örgüt üyesinin öldürülmesi olayının arkasında Suriye istihbaratının olduğunu, bazı "ihanetçi Kürt gruplannın" taşeron olarak kullanıldığını da ileri sürdüler. Konuşmalann ardından 4 KONGRAGEL üyesinin cenazeleri, örgüt yöneticilerinin karargâh olarak kullandığı IrakIran sınrnndaki Kandil Dağı'na götürüldü. Himmet Tokmak'ın cenazesinin ise Muş'un Malazgirt ilçesine götürülmesi için ailesine teslim edileceği açıklandı. PKK'den aynlanlann Osman Öcalan liderliğinde kurduğu PWD'den yapılan açıklamada da saldın protesto edildi. Kızıltepe'ye yeni heyet Ytat Haberleri Servisi Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babasının evlennin önünde öldürülmesiyle ilgili Içişleri Bakanlığı müfettişlerinin incelemesi sürerken Meclis tnsan Haklan Komisyonu, CHP ve İHD'nin ardından AKP de bölgeye bir heyet gönderdi. Yurt genelinde demokratik kitle örgütleri, "yargısızinfazların'' sorumlulannın yargüanması çağn//iyarbakır'da DEHAP,EMEP, tHD, Banş Annderilniayatifîvelutuklu ve Hükümlü Aflderi Dernekleri temsilcilerinin de bulunduğu vaklaşık 250 kişi tnsan Haklan Anıö önünde bir araya gelerekAhmetUğur Kajmaz ve FevziCan'ın öldürülmelerini protesto etti. sında bulunurken emniyet iddialarla ilgili olarak "Babstik ve kriminalincelemeylenedikkazanacak'' dedi. AKP Istanbul Milletvekili NimetÇubukçu. Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker ve Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan, Kızıltepe'de 21 Kasım'da Ahmet Kaymaz ve oğlunun öldürülmesiyle ilgili bilgi almak için dün Mardin Valisi Temel Koçaklar ve Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ceial Ertürk ile görüştü. Basına kapah yapılan görüşmelerin ardından AKP heyeti, Kızıltepe'ye hareket etti. Emniyet Genel Müdürlügü Sözcüsü Ramazan Er ise ayhk bilgilendirme toplantısında konuyla ilgili görevlendirilen bir Mülkiye ve bir polis başmüfettişinin raporlannı tçişleri Bakanlığı'na sunacaklannı belirterek "Sorumhılara işten el çektirfldi Soruşturma gizli bir şekilde sürdürülüyor. Şu aşamada bilgi \ erümesi doğru değü. AdB üp ve süahlarla ilgili laboratuvar incefemeieri sürüyor. Silahlann bahstik ve kriminal incelemelerinin ardından olay daha da netiik kazanacak" dedi. Sakık'a mezar sorusu Bu arada Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bulunan toplu mezarla ilgili olarak incelemelerini sürdüren TBMM İnsan Haklan Araştırma ve Inceleme Heyeti'nin olayla ilgili olarak PKK'nin üst düzey yöneticilerinden Arif Sakık'ın ifadesine başvuracağı bildirildi. asirmen(5 cumhuriyet.com.tr Kadın doktor' hükmü kabul edlldi IR NOKTASI BRÜKSEL 17 Aralık tarihi yaklaştıkça Türkiye'de ve de Avrupa'da gerilim artıyor. Bu gerilimle biriikte çeşitli senaryolar da gündeme geliyor. önceki gün Belçika DevletTelevizyonu bir söyleşi için geldi. Türkiye'deki son durumu haberleştirmek istiyorlardı. Basın özgüıiüğünün durumunu, Uyum Yasalan sonrası uygulamalan sordular. özellikle konuşacakları arasına beni koymalannın nedeni belliydi. Başı, yazıp çizdikleriyle derde girenlerden birisiydim. Ne diyebilirdim: Geçmişe göre epeyce mesafe alınmıştı. Basın Kanunu büyük ölçüde düzgün bir şekilde çıkmıştı. Ancak Türk Ceza Kanunu'nda ve Ceza Muhakemeleri Kanunu Tasansı'nda ciddi sıkıntılar yaratacak maddeler yer almıştı. Başka neler mi vardı: Mardin Kızıltepe'de bir baba ile 12 yaşındaki oğlu, "terörist" olduklan gerekçesiyle evlennin yanında kurşuna dizilmişlerdi. Buna benzer uygulamalar ne yazık ki sürüyordu. /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] tablo yaratacağı bilinmiyor. "Anne, Türkler geliyor" sözcükleri son günlerin Avrupa'daki en moKıbns Türklerinin çözüm konusun dasözcükleri. Bakalım, bu karmaşık da adım atmamalan halinde, Kıbns süreç neleri beraberinde getirecek. Belirsizlik sürüyor. Belçika Devlet Telı Rumlann 2004 yılı Mayıs ayında kesinlikle üye olacağını söylüyorlar levizyonu'naşunudasöyledim: "Siz dı. Türkiye'de ise çözüm istemeyen Türkiye'nin, laik ve demokratik bir çevreler, "Hayır, Kıbns Rumlan tekba ülke olarak gelişmesini istiyorsanız, şına AB üyesi olamazlar, bunu AB ya Türkiye'nin AB üyeliğine destek olpamaz" diyorlar ve kendilerine göre manız gerekir. Eğer, Türkiye köşeye sıkıştınlıp iç gerilimleri kışkırtılırsa, çeşitli senaryolar hazırlıyorlardı. Işte bu nedenle 2003 Aralık ayında bü bundan Türkiye gibi AB de çok zayük bir fırsat kaçınldı. Eğer orada rargörür. Unutmayalım, Türkiye'nin olumlu bir adım atılsaydı, şimdi Kıb AB'ye yönelik yürüyüşü engellenirnslı Türkler de AB üyesi olacaklardı se, bu içeride köktenciliği ve milliyetve Türkiye böyle can sıkıcı öneriler çiliği kışkırtır, statükocu güçleri mutlu eder." le karşılaşmayacaktı. Türkiye'nin AB yolculuğu, ilginç biı Artık iş işten geçti. Işte bu manzara Türkiye'ye epeyce zorluk çıkara şekilde Türkiye'deki muhafazakâriık ve milliyetçilikle, Avrupa'daki muhacak gibi görünüyor. 17 Aralık, Avrupa Birliği üyeleri arasında da Türki fazakâriık ve milliyetçiliği birbirierinden nefret ettiklerini söyleseler de ayye konusunda ciddi tartışmalara gebe gibi görünüyor. Türkiye gibi nüfu nı noktada buluşturdu. Gericiliğin de su büyük, ekonomisi kötü, sorunla evrensel bir karakteri olduğu gerçen ağır bir ülkenin AB içinde nasıl bir ğiyle yüz yüzeyiz. AKP 'genel ahlak'a sığındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu(CMUK)Tasansı'nın görüşmelerine başlandı. Genel kurulda AKP'nin ısranyla tasanya konulan u kadın hükümlünün istemesi haKnde kadın doktor tarafindan muayene" edilmesine olanak tanıyan hüküm, tümüyle çıkanlması yönündeki önergeye karşın kabul edildi. Ancak AKP önergesiyle kadın doktorun bulunmaması halinde, hüIfümlünün yanında bir yakınmın bulunmasına ilişkin hüküm metinden çıkanldı. CMUK Tasansı'nın geneli üzerinde söz alan CHP'li Hasan Fehmi Güneş, yasaların "haksızhk ve indtme'' aracı olmaması gerektiğini vurguladı. Daha sonra söz alan CHP milletvekilleri de bu düzenlemeyi "aynmcılık" olduğu gerekçesiyle metinden çıkanlmasını isterken AKP'liler "genel ahlaka uygunluk" ve kadınlar lehine "pazhıf aynmcıhk" açısından gerekli olduğunu savundular. Avrupa Yollarında... Türkiye, bu konuda haklı olarak Çıkarılan yasalar iyiydi. Birçoğu tepki gösteriyor. Kıbns sorununun uzun vadede olumlu sonuçlar yaraAB'nin isteği yönünde çözülmesi tacak özellikteydi. Ancak daha da önemlisi Avrupa Biriiği'nin Türkiye'ye amacıyla Türkiye ve Kıbns Türkleri üzerterine düşeni yaptı. Kıbnslı Rumkarşı tutumuydu. Eğer 17 Aralık tarihinde kabul edilebilir bir müzakere lar ise çözümü engelleyen bir karar verdiler. Böyle birtabloya rağmen bu süreci ortaya çıkarsa bu, şu anda konuda Türkiye'nin cezalandınlmak olumlu yönde giden tabloyu daha derinden etkileyecekti. Çünkü, mü istenmesi Türkiye'yi sinirlendiriyor. zakere sürecinin başlaması, TürkiTürkiye, tepki göstermekte haklı, ye'nin demokratikleşmesi için sürek ancak ortada da bir gerçek var. Kıbli bir çabanın içine girilmesi demek ns Cumhuriyeti adına Rumlar şu anolacaktı. da AB üyesi bir ülke konumunda. Şu anda Brüksel'deyiz Avrupa Par Türkiye'nin üyeliğinin kabul edilip edilmemesi konusunda karar verelamentosu'ndaki havayı öğrenmeye çalışıyoruz. Türkiye'ye müzakere ta cek birgüce sahipler. Bu nedenle, Türrihi verilmesinin önemini onlara an kiye'nin karşısında acı ama gerçek bir tablo duruyor: Türkiye, Kıbns Rum kelatıyoruz. 17 Aralık yaklaştıkça, Avsimini zaman içinde tanımak zorunrupa içinde de farklı sesler ortaya çıkıyor. Kıbns Cumhuriyeti'nin tanınma da kalacak. sı sorunu, bir önşart olarak gelecek Işlerin bu noktaya geleceğini bizmi? Gelmese bile müzakere süreler üç yıldır söylüyorduk. AB üyesi ülcinde gelecegi kesin. kelerin temsilcileri, Türkiye'nin ve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle