Katalog

3 ARALIK 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNEI TERAKKİ DURUST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZ* IN HARİKULÂDE MACSHALARI TURHAN SELÇUK DUZYAZI ORHAK BtRGİT 3? KISIM HEKMİLİ BİRDEN TÜBÎTAK'ta eski yöneticilere 'fazla ödeme yaptıklan' gerekçesiyle trilyonluk borçlar çıkanldı Ceza gibi fatura kesildi FIRATKOZOK ANKARA AKP'nin yasayla yönetimını değiştirdiğı TÜBlTAK'ta, 1990'h yıllarda görev yapan üniversite öğretim üyelerine verilen maaşlan, "kurum yasasına göre" belirleyen eski yönetim kurulu üyelerine trilyonluk borçlar çıkanldı. Yönetim, öğretim üyelerine "fazla ödeme" yapıldığı iddıası ile eski yönetim kurulu görevlilerinden aradaki farkı 10 gün içinde geri ödemelenm ıstedi. TÜBlTAK yönetımini fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle eleştirdiği düzenlemenin bir benzeri yaz aylannda hükümet tarafindan yasalaştınlmıştı. önceki gün toplanan Yüksek Askeri Şura'da, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin genel sorunlarının ele alınacağını düşündüğüm için büyük yanılgıya düşen sadece ben değilim. Uyum yasalan çerçevesinde askerin yaşadığı ülkenin yaşamsal sorunlan üzerinde görüş bildirerek bir tür düşünce alışverişi yaptığı Milli Güvenlik Kurulu'ndaki etkinliğini en aza indirenler de fena halde yanılmış oldular. Salı günü başkentin gündeminde ilginç bir rastlantıyla iki önemli toplantı vardı. Biranayasal kurum olarak YAŞ yılda iki kez yaptığı çalışmalardan ikincisi için toplanacaktı. ötekinde de MGK yeni sivil genel sekreteriyle kimilerine göre şeffaflaştığını ispat edecekti. Birincisine yasa gereği Başbakan başkanlık ediyor. öteden beri başbakanlar YAŞ toplantılarında açılış seremonisinde bulunur, daha sonra işi, asıl sahibi olması gereken genelkurmay başkanlanna bırakırlardı. Erdoğan 0 alışkanlığı bozdu. YAŞ'taki koltuğunu son gündemin son kapanış tümcesine kadar muhafaza ediyor. Anımsarsınız, çarşamba günkü yazıda teknik sorunlar ağır basacak düşüncesiyle Başbakan'ın sıkıcı bir toplantıda bulunacağı savına değinmiştim. Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri Orgeneraller Konseyi de diyebileceğimiz bu anayasal çalışma grubu, toplantı masasını paylaşan Başbakan ile Milli Savunma Bakanı'na ülkemizdeki iki büyük tehlikeden söz etmiş. irtica ve bölücülük gündemdeymiş ve dahası komutanlar kaçıncı kez bu şikâyetlerini yineledikleri halde hükümetin vurdumduymazlığını da sergilemişler. Boşluk Kabul Etmeyen Meslek Polatlı örneği Hem de örnekler vererek... O arada başkentin çok yakınındaki Polatlı ilçesindeki imam hatip lisesinin ellinci kuruluş yıldönümü töreninde irticacılann nasıl kendi askerierine düşman gözüyle baktıklan da belgelenmiş. Genç öğrencileri zehiriemekten çekinmeyen ve devletin eğitim kurumunda üslenmiş bir zavallının kendi babasına, kardeşine ya da çocuğuna sırf Silahlı Kuvvetler'de görevli olduğu ve bu nedenle bu cumhuriyeti koruduğu için neler söylemeye yeltendiği ince brifinglerle Vecdi Gönül'e anlatılmış. Adeta "Kızım sana söylüyoruz, gelinim asıl sen anla" kabilinden Başbakan'a o törende çocuk yaştaki öğrencilere, "topuna, tüfeğine, topunuza..." sloganlannın attınldığı da duyurulmuş! Kuzum, Polatlı'da bir lisede Türk milli eğitim sistemi ümmetçi mi, yoksa şu meşhur Bizans çocuğu mu yetiştiriyor ki lisenin beş adım ötesindeki Füze Topçu Okulu'nda görevli kişilere topundan tüfeğinden başlayarak topuna birden utanmaz söylemler sarf edebiliyor. Denilecektir ki, ne istiyorsunuz? Bu maalesef bir polisiye olaydır ve müfettişler el koymuş, okul müdürünü aynı ilçede bir başka meslek okuluna öğretmen atamışlardır. Olay bu kadar mı basittir? Gencecik dimağlara aşılanan o kini, 0 nefreti kim ve nasıl temizleyecektir? Laiktiğe kasıtiı tanım Tıpkı Silivri'de yine Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir kendini bilmez cahile laikliği düpedüz dinsizlik olarak tanımlatan kitap yazdırtıp o kitaplarla yine genç kuşaklar arasında kin ve düşmanlık tohumlan ektirildiği gibi. Başbakan, müsteşan Ömer Dinçer imzasıyla 28 Şubat sonrasında kurulmuş olan İrtica Takip Kurulu'nun çalışmasını durdurmuştu da, kimilerimiz bunu demokrasimizin bir zaferi olarak ilan edip yorumlamışlardı. O tür kurullar yerel itfaiye örgütleri gibi algılanmalıdır. Bir ilçede ya da ilde, kendisini bilmez bir densiz, bir ümmetçi çıkıp kıvılcımla kundaklama işi yaparsa ateş bacayı sarmadan yangını yerinde söndürmek daha doğru değil midir? Hayır diyenler YAŞ toplantısında bu tür ömekleri Hükümet Başkanı duysun diye Savunma Bakanı'na tek tek anlatmakla görevli olan orgeneraller, MGK'de Genelkurmay Başkanı'yladört Kuvvet Komutanının işlevini tüm ülke boyutunda kendileri omuzlamak zorunda bırakılmadılar mı? YAŞ hem irtica ve bölücülük tehlikesini konuşuyor hem de 0 tehlikeleri TSK bünyesinde canlı tutmak isteyen 8 mensubunu dışlıyor. Erdoğan ile Gönül'e de 0 dışlama kararlannın altına, "Biz de bu tür kişilerin kesinlikle TSK içinde bannmasından yanayız" görüşünü yazıp imzalamak kalıyor. Siz bu görüşü yazdıktan sonra arkasından "Şerhimiz bu tür kişileri korumak veya haklı bulduğumuzdan değil. Sadece yöntemi doğru bulmuyoruz" demelerinden ne anladınız? İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanı, ordudan çıkartılanlan bir zamanlar haklı bulup bünyesine alıyordu değil mi? Demek ki artık 0 kişileri korumak ya da haklı olduklannı söylemek isteyen Erdoğan yok. Bugünkü Erdoğan irtica ve bölücülüğü tehlike olarak gördüğünü yineleyen politikacı. İyi de irticanın tehlike olup olmadığını soran gazetecileri duymazdan gelen MGK'nin yeni genel sekreteri Büyükelçi Alpdoğan'ın tavnna ne demeli? Diplomasi başka, MGK Genel Sekreterliği başka. Sayın Büyükelçi, anlaşılan henüz yeni yerine alışamamış. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit ekolay.net • Yeni TÜBlTAK yönetimi, eski yönetim kurulu üyelerine gönderdiği yazıda, öğretim üyelerine yıllarca fazla ödeme yapıldığını savundu. Eski yöneticilerden en geç 10 gün içerisinde borçlann ödenmesi istendi. Yönetimi değıştirilen TÜBlTAK, bu kez de eski yönetim kurulu üyelerine çıkanlan trilyonluk borçlar ile gündeme geldi. Kurumda Prof. Dr. Mehmet Ergm'in başkanlığı döneminde üniversitelerden gelen öğretim üyelerine ödenecek ücretlerin TÜBlTAK Yasası'nın 17. maddesine göre belirlenmesi yönünde karar alan yönetim kurulu üyelerine trilyonlarca liralık borçlar çıkanldı. Yeni TÜBlTAK yönetimi eski yönetim kurulu üyelerine gönderdiği yazıda, karar nedeniyle öğretim üyelerine yıllarca fazla ödeme yapıldığını savundu. Yazıda bu nedenle ortaya çıkan farkın, kararda imzası olanlardan tahsil edileceği bildirildi. Yalnızca yönetim kurulunda yer alan üyelere çıkanlan borç miktan milyar lira düzeyinde kalırken daha sonra bilim kurullannda görev yapanlann borçlan ise trilyonlara ulaştı. Profesör ya da emeİdi maaşı alan üyelenn trilyonluk faturalan nasıl ödeyeceği merak konusu oldu. BENZER DÜZENLEME AKP hükümeti, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın oluru ile TÜBÎTAK'ta görev yapan üniversite öğretim elemanlanna verilen ücretleri, YÖKYasasıkapsamınaalmıştı. Düzenleme ile öğretim üyelerine yapılan ödemeler, asgari ücretin de altına indirilmiştı. Düzenlemenin tepki çekmesi üzerine hükümet geçen aylarda yeni bir yasa çıkardı. Kurumda çalışan öğretim üyelerine eski düzenlemeye benzer uygulama getiren hükümet eleştirdiği düzenlemenin benzerini uygulamaya soktu. Ninelerin nefes kesen kıyasıya mücadelesi • GAZİANTEP (AA) Gazıantep Gençlik ve Spor 11 Müdürlüğü tarafından "Spor Yap Sağlıklı Kal" kampanyası çerçevesinde Yavuzeli ilçesine bağlı Kuzuyatağı Köyü'nde düzenlenen atletizm yanşmasına 174 öğrencinin yanı sıra öğrencilerin aileleri ile dedeler ve nineler de katılarak kıyasıya yanştı. 1000. 1200, 1500ve 2 bin metrelerde yapılan koşuya katılanlardan bazılannın ayakkabı ve terliklerinin çıktığı halde yalınayak yanşlara devam ettiği, bazılannın da yanşı yanda bıraktıklan gözlendi. Mevduat hesapları Fransn güzellere Tüpkiye sponsor oldu • Haber Merkezi Türkiye, Fransa'da yapılacak olan "güzellik yanşması"na (Miss France) sponsor oldu. Türkiye'nin AB üyeliğine muhalif tutumuyla bilinen Fransa'nın TF1 kanalında yann canlı olarak yayımlanacak yanşmada Türkiye'nin Paris Kültür ve Tanıtma Müşavirliği'nin sponsor olması dolayısıyla güzeller sahneye Türkiye'den görüntüleri eşliğinde çıkacak Yanşmayı 9 milyon Fransızın izlemesi bekleniyor. Trilyoner azaldı, trilyonlar büyüdü ANKARA (ANKA) Bankalarda 1 trilyon liranın üzerinde mevduatı bulunan vatandaşlann sayısı azalırken bu hesaplardaki ortalama mevduat tutan 3.6 trilyondan 5.6 trilyona çıktı. Türkiye'de 1 trilyon hranın üzerinde mevduatı bulunan yabancılann sayısında ise patlama yaşandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Bankacılık Sektörü Değerlendirme Raporu'na göre, geçen yıl kasmı ayı itibanyla 5 bin 489 olan 1 trilyon liranın üzerinde mevduatı bulunan Türkiye'de yerleşik gerçek kişilere ait mevduat sayısı, bu yıl haziran sonu itibarıyla 4 bin 705 kişiye düştü. Aynı şekilde 1 trilyonun üzerinde mevduatı bulunan tüzelkişilere ait mevduat hesaplannın sayısı da aynı dönemler itibanyla 6 bin 82'den 5 bin 906'ya geriledi. YABANCI HESAPLAR ARTTI Buna karşıhk söz konusu hesaplardaki mevduat tutan önemli ölçüde arttı. Geçen yıl yüzde 27.9 olan 1 trilyon liranın üzerindeki yurtiçi adreslilere ait mevduatlann toplam mevduat içerisindeki payı bu yıl yüzde 28.5'e kadar yükseldı. Kasım 2003 ile Haziran 2004 arasında en dikkat çeken gelişme ise 1 trilyon liranın üzerinde mevduatı bulunan yabancılara (yurtdışı adreslilere) ait hesaplardaki patlama oldu. Bu hesaplann sayısı 321 'den 9 bin 930'a tırmanırken bunlann toplam mevduat içerisindeki payı ise yüzde 0.7'den yüzde l.l'eyükseldi. 7 8 . 5 MİLYON ADET HESAP BDDK'nin verilerine göre Türkiye'deki bankalarda 422 bini yurtdışı adreslilere ait olmak üzere toplam 78 milyon 556 bin mevduat hesabı bulunuyor. Söz konusu hesaplann 76.3 milyonunda 10 milyar liraya kadar mevduat bulunuyor. BDDK'nin raporunda, Toplam mevduaün yüzde 62.1'i mevduat sahiplerinin yüzde 0.7'sinin etinde toplannuştır. Bu durum bankacıhk sektöründe me\ duat açısından büyük bir yoğunluk olduğuna işaret etmektedh" denıldi. Tablodan kokain çıktı • İSTANBUL (AA) Atatürk Havalimanı'nda, yurtdışuıdan gelen bir kadın yolcunun uyuşturucu getireceği yönündeki ihban değerlendiren narJ kotik şube [« polisleri, Ispanya'dan gelen Sertap San ve Nijerya uyruklu Zebu Emesi'yi, 2 tabloyu gümruk alanından çıkannaya çahşnken yakaladı. Tablolarda yapılan incelemede, çerçevelere gizlenmiş olarak 1 kilo 110 gram kokain ele geçirildi. LatifMufJu. ahlaki erozvonun ve yasa tanımazhğm rnda yayddığını vurgulayarak "Eğjtim sistemimiz orurmadı" dedi Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mutlu: Aydnüaıu 1 ıa için hııkukta reform şart ye sistemi yurttaşlara şikâyet ettiği bir ülkede ahlaki erozyonun ve yasa tanımazlığın hızla yayılBilgi Üniversitesi Mütevelli dığmı da vurgulayan Mutlu, "Bu Heyeti Başkanı LatifMuttu, Türsözler de gösteriyor ki bizim eğikiye'nin bugün içinde bulundutim sistemimiz oturmanuştır. I\i ğu durumu Tanzimat dönemine bir eğitim almış insanlar böyİe benzeterek "Önce Avrupa'ya AHLAKİ EROZYON konuşmaz, konuşamaz. Çünkü borçlanıyoruz. sonra onlann istetophıma karşı sommluluklannın dikleri yasalan çıkanyoruz ve bu Hukukçulann filozof gibi topbilincinde ohırlar" dedi. yasalar nedeniyle maJi çöküntü lumu daha ileri götürecek kişiABye üyelik sürecinde 9 anaye guiyonız" dedi. Mutlu, Türler olması gerektiğini de belirten yasa paketi hazırlankiye'nin kalkınması dığmı anımsatan Mutve aydınlanması için • Latif Mutlu, 12 Eylül'de üniversitelerden lu, konuşmasmı şöy"huİoık eğitimi reforle sürdürdü: uzaklaştınlan, "düşünen, eleştiren munun şart olduğunu" ifade etti. ve araştıran" öğretim üyelerinin yerinin "Eğer bizde üniversiteler ve hukukçular Latif Mutlu, hukuk doldurulamadığını belirterek eğitimine ilişkin ola"Üniversitelerde sıkıyönetim, YÖK Yasası yeterli olsaydı, bu paketleri biz kendi içirak Cumhuriyet'in soeliyle sürdürülüyor" dedi. mizden çıkanrdık. rulannı yanıtladı. TürAncak 12 Eylül'ün arkiye'nin bugün içüıe ™~~~ dmdan sıkıyönetim ünrversitelergirdiği darboğazdan, öncelikle Latif Mutlu, "Aynca felsefecilede YÖK Yasası'yla sürüyor. "hukuk eğitim reformu", ardınrin de hukukla ügüenmesi gere1402'ükler diye tabir edilen üıüdan da "eğMm reformuyla" çıkıkiyor. Bildiğiniz gibi Kenan Evlabileceğini belirten Mutlu, "Huren'üı üsede kaldığı ders felsefey versite hocalaruun kıvımından kaynaklanan sıkınü bugün hâlâ kukçulann fdsefe. sosyoloji, mandi" dedi. sürüyor. Düşünen. eleştiren, kenük, tarih, cdebiyada iç içe olmaDevlet adamlanmn "Anayasası ve çok i>i eğitim alması gereki yı bir kez dehnekle bir şe\r obnaz" dini geüştiren bu hocalann ünivwsiteden uzaklaşürüması akadeyor. Hukukçulann i>i yasalar yap dediği, yargıçlann "Vlcdanunızmasıvebu yasalan uygulamasıla la cüzdanımız arasında kalduV di mik havaü da öldürdü." ÖZGÜRERBAŞ zun. A>nca bugün hukukçulann çok iyi yabanci dil bihneleri ve iletişim teknolojflerine hâkim ohnalan da gereklL İngilizce bilmeyen bir hâkim AİHV1 kararlannı okuyup anlayamıyor" diye konuştu. 'Mayınlı' eytem • İstanbul Haber Servisi ' Yüzleşiyoruz' kampanyası, 5 Aralık Pazar günü, Beyoğlu'nda maket mayınlarla oluşturulacak 'Mayınlı Bölge' eylemi ile başlayacak. Antimilitaristler tarafindan başlatılan kampanyayla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, Türkiye topraklannda 1 milyon mayın olduğuna dikkat çekilerek bunun, her bir kişiye 70 mayın anlamına geldiği belirtildi. 10 AYDA İKİ KAT FAZLALAŞTI Doktorların adlı dosyaları artıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hekım ve yardımcı sağlık personelinin yaptığı tıbbi hatalarla ilgili Yüksek Sağlık Şurası'na ulaşan adli dosyalar 10 ayda ikikatarttı. Yüksek Sağlık Şurası, Sağlık Bakanlığı Müsteşan Necdet Ünüx*r başkanlığında, bakanhk binasnıda toplandı. Şura, ocak ayında yapılan bu yılın ilk toplantısmda 27 adli dosyayı görüşerek karara bağlarken bu sayı son şurada 63'e çıktı. Şura üyeleri, toplantı öncesinde yaptıklan değerlendirmede, adli dosya sayısuıın giderek arttığını, önceki toplantılardaki sayırun yaklaşık iki katma çıktığını belirttiler. Bazı şura üyeleri, hekim hatalannı önlemek amacıyla hazırlanan Malpraktis (Tıbbi Yanlış Uygulama) Yasa Taslağı'nın çıkmasmın ardından dosya sayısında daha da artış olabilecegi görüşünü dile getirdiler. Peker soruşturması • ANKARA (AA) Sedat Peker soruşturması kapsamında Ankara'da Nalan G. adlı kadın gözaltına alındı. Soruşturmayı yürüten istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nm talimatı üzerine gözaltına alınan "Madam" kod adlı Nalan G'nin, Sedat Peker'in Ankara'daki bürokrasi ve bazı iş çevreleriyle bağlantılannı sağladığı ileri sürüldü.