19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28ARALIK2004SALI HABERLER DUNYADABUGÜN ALİ StRMEN Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk, aklandıklan davalann ısıtılıp gündeme getirildiğini söyledi Dışişleri Olmaz Diyor Peki Biz Ne Diyorduk? 17 Aralık'ta Brüksel'de üyelik müzakereleri için tarih alınması, medyanın kodamanlan iie biriikte kamuoyunda geniş bir kesimi de sevindirik etti. Ikincilerin sevinci, birincilertarafından yanlış yönlendirilmiş olmalarından kaynaklanıyor. Evet, Brüksel'de AB Konseyi'nden müzakeretarihi alınmıştır. Ama 17 Aralık'ta Brüksel'de tam üyelik ydunu açan bir karar alınmış değildir. Isveç Başbakanı Persson bu gerçeği şu şekilde açıkça dile getirmiştir: Bizim gönlümüzde yatan, Türkiye'ye herhangi birşart koymadan bir üyeliğin müzakere edilmesiydi. Fakat Türkiye fazla direnmedi. Biz olsaydık bu şartlı üyelik konusunu kabul etmezdik... Nitekim karar metninin 23. paragrafı, resmen telaffuz etmese bile, Türkiye için "özel statü" anlamına gelecek kalıcı derogasyonlardan söz ediyor. AB'nin temel esprisi, insanlann, mallann, sermayenin serbest dolaşımıdır. Bu temellerden birini ortadan kaldıran derogasyonlann var olması halinde, söz konusu olan tam üyelik değildir. Üstelik bu derogasyonlar birincil hukuk olacağından, kimi safdurunlann sandığı gibi, ileride bunlara karşı mahkemeye başvurarak değişmelerini sağlamak da mümkün olmayacaktır. ••• Bir avuç insan ve de CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal, Genel Başkan Yardımcısı Onur öymen, dış politika konusunda deneyimli kurmaylan Şükrü Bekdağ ile Inal Batu, bu gerçeği bıkmadan usanmadan dıle getırıyoıiar. Ama ne AKP'lilerveyöneticileri, tabii ki baştaErdoğan ve Gül ne de medyanın gülleri bu gerçekleri görmeye yanaşıyorlar. Türkiye aldığından memnundur. Durum böyle olunca da Isveç Başbakanı Persson'un dediği gibi, Türkiye şart koymadan bir üyeliğin kabul edilmesi için fazla direnmemiştir" 17 Aralık günü Brüksel'de. Isveç Başbakanı, Türkiye fazla direnmeyince, kendilerinin de engel olmamak için ses çıkarmadıklannı söylüyor. Nitekim, karann 23. paragrafı serbest dolaşım ve tanm alanındaki sürekli derogasyonlan zikrettikten sonra, müzakerelerin üyelikle sonuçlanmadan kesilmesi halinde Türkiye'yi AB'ye bağlayacak, AB değerlerine demirleyecek özel konumu da belirtiyor. Unutulmaması gereken bir husus, bu derogasyonlan kabul ederek, arkadaşımız Nilgün Cerrahoğlu'nun deyimiyle "üçfe birüyeliği" kabul etmemiz halinde de, bu sakat üyelik dahi, üye ülkelerin kendi halkoylamalannın sonucuna bağlı olacak. Bu gerçekleri dile getiriyor CHP ve basındaki bir avuç adam. Ama inanılmaz saldınlara uğruyorlar. ••• Bu arada garip, hem de çok garip bir şey oluyor. Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile Brüksel'de temsil edilen Türkiye, 25'lerle anlaşmaya vardıktan sonra, Türkiye Dışişleri Bakanlığı AB Daimi Temsilcisi Oğuz Demiralp tarafından AB Komisyonu'na bir nota veriyor. Ne deniyor notada? Notada özetle 17 Aralık zirve kararlannda yer aldığı gibi, "süresi sınıriı olmayıp amacı geçici nitelik taşımayan kısıtlamalann AB temel ilkelerine aykın olduğu" vurgulandıktan sonra "Ortak tanm politikası ve yapısal fonlarda da kalıcı sınıriama getirilmesi AB 'nin Türkiye 'ye aynmcı bir tutum benimseyeceği izlenimini doğuruyor" deniyor. Peki, biz ne diyorduk? Aynı şeyi söylemiyor muyduk? Acaba, artık Dışişleri Bakanlığı da solcu gibi görünen sağcılardan mı oldu, dinozoriaştı mı, şoven, hatta faşist mi oldu? Ne dersiniz? Dışişleri doğru mu söylüyor? Yoksa söyledikleri yanlış mı? Cumhuriyet geçen çarşamba karann tam metnini yayımladı, alın okuyun, kendiniz karar verin! Ama Dışişleri'nin tavrı, notanın içeriğinin doğru olmasına karşın gariptir. Çünkü karşı çıkılan koşullan, 17 Aralık günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı kabul ettiğinde, yanında Dışişlen Bakanı da vardı. Şimdi AB bu notayı neden dikkate alsın? Inşallah da almazlar, yoksa alıp da yanrt verecek olsalar ne derier? Siz bunları zamanında kendi Başbakanınıza, kendi Dışişleri Bakanınıza söyleseydiniz, deseler ne yanıt vereceğiz? Kusura bakmayın efendim, onlar ve fındıkçı danışmanları bu işleri pek anlamadıklan için koşullannızı kabul etmişler, yoksa anlasalar Isveç Başbakanı'nın Türkiye için içine sindiremediği koşullan kabul ederier miydi? Ama aslında gerçek, bizim yazdığımız gibidir mi diyecekler? Yejjje Avrupalı Türkiye!.. tılan çamur iz bırakmayacak' tstanbul Haber Servisi : Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, ilçede, 31 ayn parselden oluşan gecekondu önleme bölgesindeki arsalann, büyük çoğunluğunun 657 sayılı yasaya tabi memurlann oluşturduğu kooperatiflere verildiğini belirterek 29 kooperatife yer tahsisine ilişkin açılan davalann lehte sonuçlandığını söyledi. Başkan Öztürk, Nokta dergisinin son sayısında yayımlanan "Kadıköy Belediye Başkanı'na Yargı Kıskacı" başlıldı haberde yer alan iddialan düzenledıği basın toplantısıyla yanıtladı. Olayın, 2001 yılında, dönemin ANAP Ilçe Başkanı Ercan Erdem'ın şikayetiyle başladığını, bugün yeniden ısıtalarak gündeme getirildiğini anlatan Öztürk, "tçişleri Bakanlığı Tefttş Kuruhı müfettişleri, yalnız 29 kooperatife yer tahsisine ilişkin bir soruşturma açümasına karar vermiştir. Bu soruşturma sonucunda ben ve arkadaşlanm hakkmda dava açılmış ve toplanan defiDer doğrultusunda, suç unsuru ol • Öztürk, ilçede, 31 ayn parselden oluşan gecekondu önleme bölgesindeki arsalann, büyük çoğunluğu 657 sayılı yasaya tabi memurlann oluşturduğu kooperatiflere verildiğini belirterek, 29 kooperatife yer tahsisine ilişkin açılan davalann lehte sonuçlandığını söyledi. mariığı anlaşılarak aym gün dava SOnuçlandınlmışur" dedi. Söz konusu yargılamanın ardından, Içişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Tamer Akahn'ın emekli olduğunu, ancak yeni soruşturma yasası ile tekrar göreve döndüğünü ve belediye hakkında, "kendismin yaratüğı'' 56 konuda daha soruşturma açtığını belirten Öztürk, 1 'i hariç bu davalann belediyenin lehine sonuçlandığını ifade ederek "Devam eden tek dava, bhükte yargdandığumz arkadaşımızın, ağır rahatsızhğı yüzünden, ifadesinin ahnamaması nedeniyle uzadı" diye konuştu. Nokta dergisinde, halen devam etmekte olan, polislere ait Idil Kent, Mavi Marmara ile Konut Yapı Kooperatiflerini kapsayan davayla ilgili olarak, bu polislerin dar gelirli olmadığı, ucuz arsa tahsisinin yolsuz olduğu yönünde yanlış bilgilerin bulunduğunu dile getiren Öztürk, şöyle konuştu: 'Tazminat davası açacağım' "Diyanet İşleri Başkanı'nın' fıtre ve zekat verilebilir' dediği memurlann bugünkü gelir durumlan dahi insanca geçim endekslerinin albnda iken, bunlan dar getirti olarak algüayıp arsa tahsisi edilmesini onurlu bir yerel yönetim görevi olarak kabul ediyoruz." Nokta dergisinin, belediye tarafından görüş almadan yaptığı haberin etik olmadıgmı ifade eden Öztürk, "Bu da amacın habercilikten uzak olduğunu göstenyor" dedi. Selami Öztürk. Önceki gün Milliyet gazetesinde yer alan ve "sahteevrakhaznianaraktnlyonlarca Kra rant elde edildiğT yönündeki haberle ilgili de, tazminat davası açacaklannı söyledi. Açıklamanın ardından basın mensuplannın sorulannı yanıtlayan Öztürk, "Üzerimizdeki beyaz gömkğe aülan çamur iz bırakmayacak ancak çamur atanlann izini biz de bırakmayacağtz" dedi. Öztürk, "AyıudergideŞişB Belediye Başkanı Mustafa Sangül ile ilgili çıkan habeıierin ardından SangüTün, partisinin disiplin kuruluna sevkedildiği, kendish le ilgili benzer bir soruşturma olup olmayacagT ile ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Açılan her davayla ilgili CHP Genel Merkezi'ne bilgi veriyorum. Bu yeni bir dava olmadığı için Genel Merkez'in zaten haberi var. Bu nedenle böyfc bir soruşturma olacağuıı sanıruyorum. Kadıköy Belediyesi ile ilgili herhangi bir güvensizlik olduğu takdirde, üyesi olduğum partiye zarar vermem. ÜyeBğimi derhal askrya annm." İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN IDDIALAR ARAŞTIRILIYOR Komando tugayının izisürülüyor DİYARBAKIRyTUNCELİ (Cumhuriyet) Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 11 köylünün ve Tunceli'nin Mirik mezrasında 16 kişinin kaybolmasından sorumlu olduğu iddia edilen Bolu Komando Tugayı'nın, Lice'de 2 kardeşin kaybolması eyleminde de sorumluluğu gündeme geldi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 8 Ekim 1993'te Bolu Komando Tugayı'na bağlı birlikler tarafından düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı. Geçen aylarda Kulp'a bağlı Alaca köyünde bulunan toplu mezardaki kemiklenn kayıp olan 11 kişiye aıt olduğu belırlendi. TBMM Insan Haklan Komisyonu'nca olayla ilgiü hazırlanan raporda, 11 kişinin yakınlannın başvurusu üzerine AlHM'ir 2001 yılında Türkiye'yi 1 trilyon lira maddi ve manevi tazminata mahkum ettiği anunsatıldı ve sorumlu olarak Bolu Komando Tugayı işaret edildi. Tunceli merkeze bağlı Gökçek köyü Mirik mezrasında Eylül 1994'te 16 kişinin kaybolmasıyla sonuçlanan operasyonu da Bolu Komando Tugayı'nın gerçekleştirdiği belirlendi. Köye düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 16 kişiden Aslan Yıldız, HasanÇiçek,MüslümKavut ve Ali Hıdır Işık bir ay sonra ölü bulundu. Diğer 12 kışıden 10 yıldır haber aknamazken, yakınlannın hukukı girişimleri de sonuçsuz kaldı. Kayıp yakınlannın avukarı Hüseyin Aygün, Genelkurmay Başkanlığı'na bir mektup göndererek konunun araştınlmasını ve kamuoyuna bilgi verilmesini istedi. Olaylar kamuoyuna yansıdıkça 1994 yıluıda Bolu Komando Tugayı'nın bölgede yaptığı operasyonlann çarpıcı sonuçlan da gözler önüne serilmeye başlandı. Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Dahlizara mezrasında 18 Mayıs 1994 yılında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Ikram ve Servet tpek kardeşlerin kaybolmasından da aym tugayın sorumlu olduğu ortaya çıktı. Kayıp olayının ardından mezradaki evler yakılırken, baba Abdulrezzak Ipek AİHM'ye başvurdu. Mahkeme, 17 Şubat 2004'te Türkiye'yi 71 bin 530 Euro tazminat ödemeye mahkum etti. DEPREM TSUNAMI Esenyurt'ta cadde tabelası sökülünce halk tepki gösterdi, belediye 'Haberimiz yok' dedi Gezıııiş'iıı ismine dayanamadılar lecekler? Güçleri yetmez buna. O tabelanın yerine konması adma enmizden gekn mücadeleyi yapacağız" diye konuştu. Eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan ise tabelanm kaldınlması eylemini kınadığını ifade ederek "Biz Esenyurt Belediyesi yönetimindeyken Türkiye'ye katkısı olanlann adlannı caddelerimizde, sokaklarunızda >'aşatmaya çahştık. Deniz Gezmiş de tam bağunsız Türkiye mücadelesinde önenüı katküan ohnuş bir degerdir. Onun admm yazıb olduğu tabelayı sökmek ayıpor. Bu ayıp temizknmeK, o tabela tekrar yerine konmah. Eğer belediye söktüyse knuyorum. Onlar da bir cadde yapsuilar ve babalannm adını \ersinkr o caddeye. Deniz Gezmiş'in tabelasınm sökülmesi Idmseye hayır getirmez" görüşüne yer verdi. Belediye yetkilileri ise cadde adlannın ancak meclis karan ile değiştirilebildiğine dikkat çekerek meclisin böylebır karan olmadığuıı ifade ettiler. Cadde tabelasımn sökülmüş olduğundan haberleri olmadıgmı dile getiren belediye yetkilileri, tabelanm yerine takılacağını bildirdiler. tstanbul Haber Servisi Esenyurt Beledıyesi tarafından Namık Kemal Mahallesi'nde bir caddeye verilen 68 kuşağmın devrimci önderi DenizGezmiş aduıın bulunduğu tabela söküldü. Belde halkı tabelanın yeniden takılması için eylem yapacaklannı belirtirken CHP tstanbul Milletvekili BerhanŞimşekve eski Beldıye Başkanı Dr. Giirbüz Çapan, bu ayıbuı temizlenmesini, tabelanın yeniden yerine takılması gerektiğini söyledi. Esenyurt Belediyesi yetkilileri ise tabelanm yerine takalacagı sözü verdi. Esenyurt'taki Namık Kemal Mahaüesi'nde bulunan Deniz Gezmiş Caddesi'ni gösteren tabelanm yerinde olmadıgmı görünce şaşırdıklarını belirten belde sakinlen, "Eğer bu tabela en losa zamanda tekrar buraya asılmazsa bizler mahaJle halkı olarak eylem yapacağK" dedıler. Hoşçakal Yann adlı sinema fılminde Deniz Gezmiş'i canlandıran CHP Istanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Deniz Gezmiş adının yalnız tabelada değil, aynı zamanda kalplerinde yazılı olduğunu belirterek "Tabeladaki Deniz Gezmiş admı silebilirler. Peki, kalbimizdeki o adı nasıl si Belediye yetkilileri tabelanm yeniden takılacağını bildirdiler. [email protected] IR NOKTASI "Kurtlar Vadisi" dizisinin oyunculannın Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ziyaretleri üzerine Vatan gazetesinde bir haberyayımlanmışt. Dünkü yazımda bu haberden yola çıkarak gençler ve popüler kültür üzerine bir değerlendirme yapmış ve hukuk fakültesi öğrencilerinin neden popüler kültüre yöneldiklerini anlamaya çalıştığımı belirtmiştim. Bu yazım üzerine üniversite gençlerinden mektuplaraldım. Aldığım iki mektubu yayımlıyorum: "Cumhuriyet gazetesindeki yazınızı okudum ve öncelikle de bu konuya göstemıiş olduğunuz ilgiye teşekkür etmek istiyorum. Bilindiği üzere cuma günü Genç Hukukçular Kulubü 'Kurtlar Vadisi' ekibini fakültemize davet etmiş ve bir söyleşi düzenlemiştir. Söyleşiden sonra ise Vatan gazetesi bu olayı haber yaparak fakültemize karşı asılsız ithamlarda bulunmuştur. llk olarak bu haberin gerçekleri yansıtmadığını söylemekisterim. Çünkü davete gelenler sadece hukuk fakültesi öğrencileri değildir. Istanbul Ûniversitesi'nin bütün /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]ı 'Yurttaşlığa geri alınsın' Nâzım Hikmet için AKP'ye çağn ANKARA (ANKA) TBMM'de CHP Çanakkale Milletvekili tsmailÖzay, 15 Ocak'ın Nazım Hikmet' in yüzüncü doğum günü olacağını belirterek, vatandaşlık hakkının ıade edilmesini istedi. TBMM Genel Kurulu'nda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesi görüşülürken, Ismail Özay, Kültür ve Tunzm Bakanı Erkan Mumcu'ya, "SizinNaznn Hikmet ile ügffidüşüncelerinizi bifiyonız" diyerek şunlan da söyledi: "Dünyanm Türk şairi olarak kabul ettiği Nazım'ı, Türkiye vatandaş olarak kabul etmiyor. Bu Mecüs, şiir okudu diye insanlann Başbakanhğmı etindan alan yasalan yırtü. Şiir okuyanlann haklarmı veren bu MecKs, şairierin hakkuu da verir. 15 Ocak'ta ünlü şairin doğumunun yüzüncü yddönümü. Geün Saym Bakan, Nazım Hikmet'e Türk vatandaşhk hakkmı veren yasa tasansmı bu MecHs'te kabul edetim." ve değerlendirmeliyiz diyorum. Gençliğin popüler kültürü önemsemesi tel< başına bir olumsuzluk olarak kabu bölümlerinden öğrencilerbu söyleşi biradamını mahkeme kapısına getir re baktığımda bırakın bu olaylan araş edilemez. Onlan anlamaya çalışmalıtırmakisteyenleri, Susuhukkazasından,yız. ye iştirak etmişlerdir. Aynca gazete, somiştir. Polis, Çakır'ın adamına korkmaMilyonlan etkileyen popüler kultürulan onca stratejik ve günümüz siya ması için şu sözleri söylemiştir: 'Me Uğur Mumcu cinayetinden, Abdullah rak etmeyin, içerisi memleketin en gü ÇatJı'dan, Haiuk Kırcı'dan bihaber rün çoğu zaman bir gerilıgi ifade ettısetini ilgilendiren soruya da yer vervenilir yeridir!' Verdiğim bu ömeğin gençler görüyorum. Ama biryandan ği gerçeği, bu kültürü tamamen görmemiştir. Mesela ben o gun Altan Akışık Bey'e gerçek hayatta uzun yıl yeterii olduğunu düşünüyorum ve gös da okuyan, bir şeylerin farkında olan mezden gelmemızi gerektirmez. Hukuh lar MİT Müsteşariığı yapan Fuat Do terdiğiniz ilgiden dolayı tekrar teşek gençler de azımsanamayacak kadar fakültesi öğrencilerinin de önemli bir kısfazla. Popüler kultürün kabul ettirme mının popüler kültür unsurianna önerr ğu karakterini oynayıp oynamadığını kür ediyorum. Ismail Emre Telci/ssormuştum. örnekleridaha da çoğal tanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. ye çalıştıklannı kabul etmek istemeyen vermesi günümüzün bir gerçekliği gençler de var. önemli olan, bu gerçeklikle özgüriüktabiliriz. Ama şuna emin olun ki ora sınıf öğrencisi." çü, demokratik, çoğulcu ve eşitlikç daki magazinel sorulann hiçbiri hukuk Şunu söylemek isterim ki bu tür Ikinci mektup da yine gençlerin pofakültesi öğrencileri tarafından sorul püler kültürie olan ilişkisini değerien olaylann üstüne gidildikçe bir şeyler bir anlayışı nasıl bir sentez içinde birmamıştır. Şahsen o sorulan soran ar diriyor çekilecekse bunlan çekmeye razı olan leştirebileceğimizdir. kadaşlan fakültemizde hiç görmedim. Gençleri anlamaya çalışmalıyız. Bi"Geleceğin Hukukçulan adlıyazını gençler de var. Saygılanmla. Birbaşka konu da Kurtlar Vadisi di zı okuduğumda gençler hakkında kaSalihArdalnce." zim gibi düşünmek, bizim dediklerizisinin üzerine neden bu kadar gidil ramsariığa kapıldığınızı hissettim. Bir Aslında ben gençlenn konulara ilgimizi aynen tekrar etmek zorunda d€ diğidir. Ben diziyi ilk bölümlerinden ğiller. Zaten öyle davranırlarsa bir geüniversite öğrencisi olarak içinizi biraz siz olup olmadıklarını değerlendirmeitibaren takip eden bir izleyici olarak da olsa rahatlatmak için bu mail'i at dim. Bu konularda mücadele eden in lişme gösteremezler. Bizim kuşağır dizinin asla hukuku ve onun kurumla makistedim. Yazınızda gençlerin 'Su sanlann başına gelenler nedeniyle dazaman zaman gençleri kendileri gib nnı kuçültmediğini, aksine bu kurum suriuk' olayı gibi Gladio'nun içinde ha temkinli davranmalannı norrnal kar görmek istemelerine tanık oluyorurr lanmızı yücelttiğini düşünüyorum. Bir bulunduğu olayları araştıranlann baş şıladığımı söyledim. Aynca popüler ve bunu doğru bulmadığımı söylüyoörnek vermek gerekirse bir bölümde lanna nelergeldiklerinigörüp de bu ko kültür bütünüyle reddedilmemeli diye rum. Herdönem kendi gerçekliği içinÇakıryargılanacaktır ve polis, Çakır'ın nulan araştırmaktan uzak olduğundan düşünüyorum. Bu kultürün toplum üze de değeriendirilmeli, kendi gerçekliğ aleyhine tanıklık yaptırtmak için onun bahsetmişsiniz. Çevremdeki gençle rindeki etkisini ve sonuçlarını görmeli içinde algılanmalıdır. Popüler Kültür ve Gençler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle