Katalog

SAYFA CUMHURİYET + 27 ARALIK 2004 PAZARTESİ HABERLER TBMM'de, Sağlık, Kültür, Çalışma ve Bayındırlık bakanlıklannın bütçesi görüşüldü Bakandan asgari ücret itirafi • CHP'li milletvekillerinin asgari ücretin yetersizliği ve AXP'nin verdiği sözleri tutmadığı yönündeki eleştirilerini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu, "Asgari ücret, bir ailenin ihtiyaçlannı karşılamıyor" itirafinda bulundu. Başesgioğlu, "Bu yılki artışın enflasyonun üzerinde olmasını ümit ediyorum" dedi. nut, sağlık, ulaşım ve kültürel gereksinimlerini asgari düzeyde karşılayacak nitelikte olması gerektiğini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, 2005 yüı artışının belirlenmesi için tespit komisyonunun çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek "Enflasyonun üzerinde bir ücret tespit edecek diye temenni edryoruz" diye konuştu. CHP'li fsmaflÖzay, Kültür ve Turizm Bakanı Mumcu'yu Nâzun Hikmet ın yeniden Türk yurttaşlığına kazandınlması için önderlik yapmaya davet etti. Ozay. "BuMedisşiirokıryupbunun bedelini ödey enlere er geç hakkmı teslim etnüştir. Şimdi de şairlerin hakkuu geri versin, Türk şairi Nâzun'a bu hakkuu teslim edetinT dedi. CHP'li ErdalKarademir, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zeki Ergezen'in müteahhitlerin uçağına binmesini ahlaki bulmadığını belirterek bu durumun bir bakana yakışmadığını söyledi. Karademir'e yanıt veren Bakan Ergezen, karayollan muayene istasyonlannm 15 yıllığına devredilerek peşkeş çekildi 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Soruşturma haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkındakı Meclis soruşturması önergesi, çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. CHP Istanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve 60 arkadaşı tarafından verilen önergede, Milli Eğitim Bakanı Çelik'in ihalelere yolsuzluk kanştırdığı ve görevini kötüye kullandıgı ileri sürülüyor. ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, asgari ücretin bir ailenin tüm gereksinimlerini karşılayamadığını belirtirken, asgari ücrette bu yılki artışın enflasyonun üzerinde olacağını ümit ettiğini söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda, dün Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'mn bütçeleri görüşüldü. CHP'lı KemalKıbçdaroğlu, asgari ücretin bir işçinin gıda, ko ğini belirterek, "thaleviiptalettik ve devletin kasasma 500 milyon doiardan fazJa para grdi. Biz hem uçağa bineriz hem de ihalesini iptal ederiz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı ErkanMumcu, AB ilerleme raporunda stratejik 3 başlıktan birinınKültürel iktişinünetkinkştirflmesr olduğuna dikkat çekti. Mumcu, Avrupa'da Türk insanının "fesü, sakalh ve toyıkh" tasvir edilerek aşağılandığım, AB'nin arka planda "ötekfleştirme ve aynksı rutma" polıtikasıyla karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Avrupa Topluluğu ve Gençlenimiz... Avrupa Topluluğu'na katılma insanımızın aklına hemen "Avrupa'ya. gidip yüksek ücretli iş bulmayı, oradaki refaha ortak olmayı getiriyor. Oysa konunun çok düşünülmesi gereken yanlan var. öncelikle, Avrupa'yayaklaşım, bütün eğitim derecelerinde nitelik düzeyinin arttırılmasını gerektiriyor. OECD araştırmasının da gösterdiği gibi, matematik alanında, fen alanında, okuduğunu anlamada, problem çözmede 40 ülkenin en alt sıralannda yer alan eğitim düzeyimizle Avrupa'da nasıl tutunacağız? Avrupa içine girdikçe yüksek eğitimin önemi ve niteliği çok daha fazla önem kazanacaktır. Yüksek eğitim yapan gençlerimiz, oradaki yüksek eğitimli gençlerie rekabet etmek zorundadır. Bütün ara kademe meslekleri eğitim görenlerve diploma alanlar tarafından yapılacaktır. Bugün "tezgâhtarlık" denilen iş, yann "reyon yöneticisi" olarak belirii bir alan için eğitim görmüş ve bunu belgelemiş kişiler tarafından yapılacaktır. Buna nasıl hazırianacağız? İş bulma ve çalışma konusu gibi en duyariı alan araştırmaları gösteriyor ki, gençlerin iş bulma olanaklan gıderek daha zorlaşıyor, ilk işi bulmada önemli güçlükler yaşanıyor. TÜSlAD'ın "Işgücü Piyasasının Kurumsal Yapısı ve Işsizlik" araştırması önemli noktalan beliriiyor: • 2000 yılında iş arayan her 100 kişiden 51 'i idari işe yoğunlaşırken 2003 yılında bu oran yüzde 18'e geriledi. Yani, bugünkü ortamda işsizlerin sadece yüzde 18'i yapmak istedikleri işin peşinden koşarken yüzde 82'si bulduklan her işte çalışmaya razı oluyor. Prof. Seyfettin Gürsel bunu kısa bir cümleyle açıklıyor: "İnsanlar aç kalmaktansa her işiyapmayı göze alıyor. Bir çeşit 'ne iş olsa yapanm abi' durumu yaşanıyor." • "Ne iş olsa yapanm abi" yaklaşımı da sorunu çözmüyor. Çünkü iş arayan bir milyon kişi aslında çalışıyor, ama işinden memnun değil. • 2.5 milyon olan işsiz sayısının hiç olmazsa sabitlenebilmesi için her yıl en az 500 bin net iş yaratılması gerekiyor, bu rakam da ancak kısmi bi, başanya karşılık olabiliyor. • Meslek liseleri ile düz liseleri bitirenlerin arasındaki işsizlik oranı birbirine çok yakın. Bu durum meslek liselerinin işlevinden uzaklaştığının açık göstergesi. Avrupa Biriiği'nin işgücü ihtiyacını Türkiye'den karşılayabilmesi için önümüzdeki dönemde nitelikli işgücü yaratılması gerekiyor. Bu araştırmanın ortaya koyduğu durum da Avrupa topluluğuna katılma konusunun sadece yasalar çıkarmak olmadığı, yapısal çok önemli değişimlerin gerektiğini anlatıyor. Bu değişimin ne olduğunu doğru algılamadan sevinip bayram yapmak, sonradan bedeli ağır ödenecek yanlışlar olacaktır. Serbest işgücü dolaşımı gerçekleştiği zaman Avrupa'nın yetişmiş işgücü de bizim ülkemize gelmeyecek midir? Bu konudaki rekabet gücümüzün ne olduğunu düşünmemiz gerekmiyor mu? Sonuçta yapmamız gerekenler çok açıktır: • Bütün eğitim düzeylerinde, okuma, okuduğunu anlama, anladığını tartışma düzeyini arttırma. Eleştirel düşünce eğitimini gerçekleştirme. • Her öğrencinin matematik, fen dersleri, anadil, ikinci dil, sosyal bilimler, felsefe, sanat alanlannda bütünleşmişbirbirini destekleyen eğitim görmesini sağlama. "Ben fen öğrencisiyim, sosyalden anlamam" ya da "Ben sosyal öğrencisiyim, fen dersleri gerekmiyor" anlayışını eğitimden de, öğrencinin anlayışından da çıkarma. • Yüksek eğitimin önemine dikkat çekme, niteliğini yükseltme. "Bir yeri bitirsin, üniversite mezunu olsun da ne olursa olsun" mantığını terk etme. • Oğrenimin, eğitimin bir diploma alma, bir yeri bitirme olduğunu sanma yanılgısına son verme. Bu tutumun yannın işsizler ordusunu oluşturacağını bugünden bilme. Bizde çok yaygın olan, "böyle olacağı aklıma hiç gelmemişti11, "sanmıştım ki.." ya da "böyle beklememiştim ama böyle oldu" türünden öngörü yetersizliği kalıplannasığınmakistemeyenlerin bugünden düşünmesi gereken sorunlanmız bunlardır. Çok işaretler ortada amma.... email: erdalatakCg superonline.com Faks:0212 513 90 98 VAN İĞNELÎ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN ŞIRNAK 'Geçmişten ders çıkaracağc' • DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan DEP'in eski miÜetvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Selim Sadak, Hatip Dicle ve Ahmet Türk'ün de aralannda bulunduğu 14 kişiden oluşan Demokratik Toplum Hareketi (DTH) ikinci divan toplantısını Diyarbaîar'da belediye başkanlan, avııkatlar, yazarlar ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle yaptı. Orhan Doğan, DTH'nin kapatılan DEP, HEP, ÖZDEP ve HADEP gibi partilerin mücadeleci yapısını koruyacağını belirterek "Ancak geçmişte bu partilerin yapmış olduklan hatalardan ders alarak günümüze göre demokratik ve özgürlükçü mücadele verip halkı da arkasına alan bir parri olacağız" dedi. Toplanüya Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayhğı sırasında DEHAP'ta iç kriz yaşanmasına neden olan eski Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik de kaüldı. Bayram hastaneye kaldmldı VAN (Cumhuriyet) "Uyuşturucu kaçakçıhğı için teşekkül oluşturmak, devlete karşı silahlı isyan çıkarmak ve çıkar amaçh suç örgütü kunnak" suçundan önceki gün tutuklanan eski milletvekili Mustafa Bayram dün sabaha karşı rahatsızlanarak hastaneye kaldınldı. Oğlu Hamit Bayram'ın gözalnnda bulunduğu Van Emniyet Müdürlügü'nden kaçınlması olayına kanştığı gerekçesiyle, tutuklanan ancak 30 milyar lira kefaletle serbest bırakılan Mustafa Bayram, hakkında çıkanlan gıyabi tutuklama karannın ardından Iran'a kaçtı. Birkaç gün önce Türkiye'ye dönen Bayram, önceki gün sabaha karşı Edremit ilçesindeki evine düzenlenen operasyonda yakalandı. Van M Tipi Cezaevi'ne konulan Bayram, dün gece yansı aniden rahatsızlandı. Edremit'teki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldınlan Bayram, yoğun bakım servisinde tedavi altına ahndı. 'Bombalı y operasyon için suç duyurusu MAHMUTORAL DİYARBAKIR Şırnak'ta 1994 yüında Kuşkonar ve Koçağüı köylerine bomba atılarak 36 kişinin öldürüldügü iddialan, Terörle Mücadeleden Doğan Zararlann Karşılanması Hakkındaki Yasa ile bırlikte yeniden gündeme geldi. Köylülerin avukatı Tahir Elçi, iddiayla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. 24 Mart 1994 günü gerçekleştirilen operasyonda Kuşkonar ve Koçağdı köylerinin bombalandığı öne sürüldü. Kuşkonar'dan 23, Koçağıh'ndan da 13 ohnak üzere 36 kişinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin de yaralandığı operasyonun ardından en çarpıcı açıklamayı dönemin başbakanı Tansu Çilleryapü ve bombalann "PKK'nin heBkopterlerrnden aöldığını iddiaetti. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Kuşkonar köyüne ilişkin hiçbir işleme gerek görmeden dosyayı rafa kaldınrken Koçağılı köyündeki olay da PKK eylemi şeklinde değerlendirilerek dosya Diyarbakır DGM'ye gönderildi. Davada 10 yılda hiçbir gelişme sağlanamadı. Terörle Mücadeleden Doğan Zararlann Karşüanması Hakkındaki Yasa'nın çıkmasıyla birlikte operasyonda yaşamnıı yitirenlerin yakınlan yeniden harekete geçti. Ailelerin avukatı Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Tahir Elçi geçen günlerde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcüığı'na dilekçe verdi. Dilekçede olay tanhinde bir askeri helikopterle üd savaş uçağının Kuşkonar köyündeki evlere bomba attığmı ve 23 köylünün de topluca gömüldüğünü iddia eden Elçi, olaya ilişkin başlatılmış bir soruşturma olup olmadığını sorda Elçi'ye böyle bir soruşturma olmadığı yolunda yanıt verildi. Elçi, dilekçesinde şunlan söyledi: "Bu soruşturma dosyasuıda birçokköyiününi&dderiataımışür.Kısa ve aynı cümlelerle padayıa maddeninneredengekffldermbimedkleribiçimindeifiıdetutanaldandüzenlenmiştir. Ancak aynı dosyada Halıl Seyrek, ifadesinde pattamamn beiikopter ve uçaklardan aubn bombalardan meydana gektiğmi, yarahlanntamamHmıbuşekidebeyanda bulunduğunu ifade etmiştir. SeyTek'inbubeyanlandikkateatamanuşar.'' Uğur ve Ahmet Kaymaz'ın öldürülmesine tepkiler sürüyor Kızdtepe'de terükli eylem • Mardin'in Kızıltepe ilçesinde yaklaşık 2 bin kişilik topluluk, babaoğulun evlerinin önünde öldürüldükleri sırada ayaklarında 'terlik' oluşundan esinlenerek ellerindeki terliklerle yürüyüş yaptı. DtYARBAKIR /MARDtN (Cumhuriyet) Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz'm güvenlik güçlerince terörist denilerek öldürülmesi dün ilginç bir eylemle protesto edildi. Babaoğulun evlerinin önünde öldürüldükleri sırada ayaklarında "terfik" oluşundan esinlenen ilçe halkı ellerindeki terliklerle yürüyüş yaptı. DEHAP ilçe örgütünün önünde öğle saatlerinde toplanan yaklaşık 2 bin kişi Uğur ve Ahmet Kaymaz'ın fotoğraflan ile terlikler taşıyarak hükümet konağma kadar yürüdü. Burada 5 dakika boyunca oturma eylemi yapan gruba seslenen DEHAP Mardin ll Başkanı Cemal Veske, Uğur ve babasının yargısız infaz kurbanı olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB heyetlerinin Diyarbakır'a yaptığı gezilere yönelik eleştirilerini de kınayan Veske, "Sayın Başbakan, çünkü Diyarbaîar'da köyler yakıkh, insanlar ökhırüldü. Seçflmiş milktvekilleri ile büükte birçok aydın kişi cezaevlerine aükh. Eğer bunlar Rize'de de otamış olsaydı biz oraya da gkfertnk" dedi. Ahmet Kaymaz'ın kardeşi Reşat Kaymaz da, Içişleri Bakam Abdülkadir Aksu'yu konuyla ilgili sessiz olmakla suçlayarak şunları söyledi: "Daha ne kadar susacaksuuz, sessiz kalacaksuuz. FiUstin'de öldürükn 13 yaşındaki kız çocuğu için 'Bu bir devlet terörüdür' diyen AKP hükümeti değil miydi? AB müzakerelerine haznianan AKP hükümetine sonryoruz. Sayın Aksu, FıKstin'de, Fefluce'de değü ülkenizin bir şehrinde, 12 yaşmdaki ilkokul öğrendsi Uğur Kaymaz için vkdannuzm sesini dinlediniz mi?" Hafcevieri'nin protestosu • ANKARA (AA)Mamak Şirintepe Mahallesi Halkevleri üyesi bir grup, Mamak ilçe sımrlan içinde yaşanan, "fuhuş, taciz, çete ve uyuşturucu tacirlerini" protesto etti. Şirintepe Halkevi önünde toplanan grup, ellerinde, "Mahallemiz uyuşturucu ve kadın tacirlerinin değil, bizimdir", "Mahallemizde hayatı yeniden kuracağız" yazıh dövizler taşıdı. Grup, "Mahallene, ülkene, onuruna sahip çık", "Mamak halkı uyuşmayacak" ve "Çetelere, mafyaya teslim olmayacağız" şeklinde sloganlar attı. Dtşandan icazete fırsat yok 1 DEHAP ilçe örgütünün önünde öğle saatlerinde toplanan yaklaşık 2 bin kişi ,Uğur ve Ahmet Kaymaz'ın fotoğraflan ile terlikler taşryarak hükümet konağuıa kadar yürüdü. IR NOKTASI Vatan gazetesi, pazar günkü sayısına bu manşeti atmıştı. Haberin içeriğindeyse Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin "Kurtlar Vadisi" başlıklı dizinin oyunculanna gösterdiği büyük ilgi yer alıyordu. "Kurtlar Vadisi" dizisinin toplumu mafyalaşmaya özendirdiği, gençleri yanlış yeriere yönlendirdiği söylenenlerarasındaydı. Dizinin oyunculan, üniversiteye bir söyieşi için gelmişlerdi ve yer yerinden oynamıştı. Bu nedenle Vatan gazetesi de eleştirel bir haber hazırlamış ve hukukçu gençlerin hukuk dışı bir yaşamı anlatan diziye ilgi duymalanndaki çelişmeye dikkat çekmek istemişti. Haberin tartışılacak birçok yanı olduğuna inanıyorum. Birinci yan: Bu manşetlik bir haber midir, sorusu. Vatan gazetesi acaba eleştiriyorum gibi yaparak kendisi de bu dizinin toplumda yarattığı anafora bir şekilde kapılmış olmuyor muydu? Aynca, bir haber gazetesi için bu haberin /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] uzak durmak gerektiği sonucuna varmışlar. Bir başka gerçekse, reyf ng ve titesi öğrencileri dizinin sonunu merak raj egemenliğindeki TV ve gazeteleediyorlarmış. Polat'a (Necati Şaşrimizin bu havanın oluşmasındaki maz), avukat Elif\e (Czgü Namal) ev sorumluluklan yadasorumsuzluklalenip evlenmeyeceklerini sormuşlar. n. "Kurtlar Vadisi" söylendiği gibi Akıllanna Susuriuk'u sorgulamak, dev Susuriuk'u ve "derin devlet ilişkilelet adına kurşun sıkmanın doğru olup ri"n\ anlatıyorsa, herkes bu ülkenin olmadığını tartışmak gelmemiş. gerçeğini gördüğü için mi o kadar çok Dizinin senaristlerinden Bahadır izliyor acaba sorusunu da sormak Özdener, "Dizi boyunca kaç kişiyi öl gerekir. dürdük ben bile bilmiyorum " demişPopüler kültür yaşama egemen oluti. Vatan gazetesi, Hukuk Fakülteyor. Bizim popüler kültürümüzün kahsi'ndeki bu manzaraya bakarak "Ne ramanlan da kendi gerçeğimize uyolacak bu memleketin hali" sorusugun olarak ya sevgilisini döven bıçkın nu ortaya atmış. kabadayılardan ya da mafya liderini oySusuriuk'un hesabının sorulmadınayan sanatçılardan oluşuyor. ğı bir ülkede yaşıyoruz. Susuriuk'un Bu birtoplumsal gerçeklik. Acaba en önemli isimlerinden birisi şu anhukuk okuyan gençlerimiz, neden da bir partinin lideri durumunda. DiSusuriuk'u sormak istemiyoriar da diğer Susuriuk sanıklan da hâlâ birer zinin sonunu merak ediyoriar? Onkahraman muamelesi görüyorlar. On lar bu noktaya nasıl geldi ler? Bu solara karşı çıkanlannsa başı beladan rulan onlara değil kendimize sorsak kurtulmuyor. Gençler herhalde bu daha sağlıklı sonuçlar elde edebilitabloyu görerek bu tür konulardan riz diye düşünüyorum. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Gençlık Kollan 2. bölge toplannsında konuşan CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Türkiye'nin içeriden ve dışandan değişik rüzgârlann hortumuna çekilmeye çalışıldığını kaydederek Türkiye'nin yanı başındaki sıcak savaşa seyirci kalındığını söyledi. Sav, "CHP'de dışandan icazetle politika sergilemek isteyen siyaset adamlanna, altı okun şurasını burasını degiştirerek Kemalizmin Ukelerinden uzaklaşnrmaya çalışanlara, teokratik devlet özlemcilerine yeşil ışık yakanlara asla fırsat vermeyeceğiz" açıklamasını yaptı. 'İşte Geleceğin Hukukçulan' manşetlik haber olmaktan çok, magazin unsuru ağır bastığı için eklerde, gazetenin magazin ağıriıklı bölümlerinde yer alması daha doğru değil miydi? Genç kuşağın çoğunluğunun, popüler kültüre olan yaklaşımı bizim kuşaktan oldukçafarklı. Onlar, popüler kültürün içinde yetiştikleri için bu kültürie ilişkileri daha derin. "Kurtlar Vadisi" gibi diziler de popüler kültürümüzün önemli birparçası değil mi? Bu dizinin yıldızlan da bir anlamda gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmiyorlar mı? "Kurtlar Vadisi"n\ hiç seyretmedim, "azılı kaynana Semra Hanım" figürüyle gazetelerin manşetlerinden düşmeyen "Gelinim Olur musun?" başlıklı programı da hiç izlemedim. Benimki tam anlamıyla cehalet. Bu yüzden benim durumumda olanlann "Kurtlar Vadisi"ne gençlerin ilgi göstermelerini anlamalan imkânsız. Yanlış anlaşılmasın, "Kurtlar Vadis/"ne gençlerin ilgi göstermelerini, dizinin kahramanlarını bağırlarına basmalannı iyidir, kötüdür şeklinde bir değerlendirme içine sokarak konuşmakistemiyorum. Popüler kültür olgusunu anlamaya çalışmalıyız, diyorum. Geçenlerde bir genç, bir edebiyatçımıza, "Petek Dinçöz, bütün Türk şiirine bedeldir" dediğinde, edebiyatçımız belki de haklı olarak adını hiç duymadığı bu yeni şaire(!) yönelik övgü için "O senin arkadaşındır da onun için onu övüyorsun" demişti. Gerçekten de hemen her gün TV'lerdekarşımızaçıkan popüler kültür yıldızlan hayatımızın bir parçası haline geliyorlar. Bir kısmımız kaçınılmaz olarak onlan tanıyoruz. Birkısmımızsa tanımıyoruz. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakül 'Gökçek Aı*arahlan yaktf • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara Milletvekili Ydmaz Ateş, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'in ulaşım ücretlerine yaptığı yüzde 33 'lük zamma tepki göstererek "Gökçek, geçen kış seçim öncesinde dağıtüğı patates, soğan ve kömürle şimdi bütün Ankara halkını yaktı" dedi. Ateş, 1994 yılında Ankara'da 1 metreküp suyun fıyatının 1 metreküp doğalgazın fıyanna eşitken belediyenin 10 yıl sonra 1 metreküp suyun fıyaönı doğalgaz fıyatının 15 katına çıkardığına dikkat çekti. CUMOK'tan kampaıyaya destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara daki Cumhuriyet okurlan (CUMOK) başkentteki ^ etkinliklerine devam ediyor. Ankara Sanat Tiyatrosu'nda buluşan 300 CUMOK'lu, Cumhuriyet Ankara Büro'nun başlattığı kitap kampanyasına katıldılar. CUMOK'lular Kerim Avşar'ın anısa Leyla Avşar'ın TEMA ile ortaklaşa düzenlediği "Kerim Avşar Korusu" kampanyasını da destekleme karan aldılar. CUMOK üyesi Mehmet Büyükbörekçi, tüm okurlan da { kampanyaya destek olmaya davet etti. \