20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Dopuktan itiliş Dokuz Eylül Üniversitesi Iktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sadık Acar, "AB Komisyonu Türkiye Tavsiye Raporu Hakkında" başlıklı makalesini 6 Ekim tarihli AB raporundan sonra, 17 Aralık Brüksel Şenliği'nden ise önce yazmış. Acar'ın makalesi, özetle şu tümcelerle brtiyor: "AB Komisyonu'nun 6 Ekim 2004 tarihli 'Türkiye'nin AB'ye Katılımı Hakkındaki Tavsiye Raporu' aslında bir katılım raporu değil, 'özel statü tavsiyesi' raporudur. Böyie bir statü, Türkiye'nin 1959 yılından beri 46 yıllık beklentisine hiçbir şekilde uygun değildir. Zaten hiçbir ülke bu kadar uzun bir süre bekletilmemiştir. Şimdi bu bekleyiş, rapordaki koşullarta biriikte değehendirildiğinde, AB'de Turkiye'yi aralanna almak gibi siyasi bir iradenin olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak AB, Türkiye'den tamamen vazgeçemeyeceği için uzun sürecek bir müzakere sürecini başlatacak ve bunun sağlanması için koşullu olarak müzakerelere başlama tarihi verecektir. Bu koşullar arasında, Kıbns Rum Yönetimi'ni bir devlet olarak tanımak da yer alacaktır. Diğer şartlar raporda belirtilmiştir. Türkiye görüşmelere başlamakla bu şartlan baştan kabul etmek durumunda bırakılmak istenmektedir. Oysa bu şartlann kabulü bölünme, parçalanma ve onuru kaybetmekle sonuçlanacaktır." Sonuç bellidir: Prof. Acar'ın dikkat çektiği tüm şartlar kabul edilmiş ve Türkiye Brüksel doruğundan aşağı itilmiştir. ISIK KANSU Sabah gazetesinde geçen hafta yayımlanan Ercan Demirci'nin Van'dan geçtiği haberin girişi şöyleydi: "Van'ın Erciş ilçesine bağlı Kırkdeğirmen köyünde, köy muhtan ve ağası Zeki Müjde'nin yaptığı baskılara dayanamayan 120 kişi çareyi evlerini terk ederek Istanbul 'a göç etmekte buldu." öykü şu: Iskanlı aşireti ağası Zeki Müjde, 28 Mart 2004 seçimlerinde karşısına bir başka muhtar adayı çıkmasını kabullenememiş, diğer adayı destekleyenlere baskı uygulamış, onlarda dayanamayıp köyden göç etmişler... Sözümüz, yerelleşmenin demokratikleşme olduğunu savunanlara... AKP'nin sözde kamu yönetimi reforYurtsever, doğa dostu, gönlü bol insanlann kurduğu bir örgüttür "Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlan Araştırma Derneği." Çok kısrtlı olanaklanna karşın, etkinliklerini tümüyle gönüllü emekle gerçekleştirir ve yurttaşlara ücretsiz olarak sunar. Küçük, ama kaynağı hiç kurumayan bir alçakgönüllü dere gibidir dernek. 1993'ten bu yana her yıl yinelenen, ağaçbilim ve orman ekolojisi ile toprak ekolojisi okulu açmaktadır. Ulusal doğa tarihi ve kent ormancılığı gibi önemli kongreleri düzenlemiştir. Sözlü Parti Konuğu ABD trafiğinin yoğunlaştığına daha önce de değinmiştik. Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin Amerika'ya gitmiş dönmüş, ardından Recep Tayyip Erdoğan ın danışmanlan Egemen Bağış ve Cüneyd Zapsu bu ülkeyi ziyaret etmişlerdi. Duyduk ki, Cüneyd Zapsu hazır oradayken, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in düzenlediği "Christmas" partisine de katılmış. Zapsu, partinin Türkiye'den gelen tek konuğuymuş... ABD ile ilişkilerimiz "Mary Christmas", hem de "jingle beHs" düzeyinde, bilesiniz... SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Yenelleşme "Conrad Pazanı...' mu, eğitimden sağlığa, köy hizmetlerinden kültüre değin birçok alandaki yetkilerin yerel yöneticilere devredilmesini öngörüyordu. Sözde reforma karşı çıkanlar da, kamusal yetki ve görevlerin yerelleştirilmesinin yerel güç odaklarının, tarikatların, beylerin, ağalann, şeyhlerin kayıtsız koşulsuz egemenliği anlamına geleceğini söylüyorlardı. Kırkdeğirmen köyü laboratuvar deneyi gibi. Karşısına muhtar adayı çıkmasına bile dayanamayan, halk üzerinde baskı kurmuş, kendisini "oy" ile seçtiren ağaya bir de tüm kamusal hizmetlerin ve görevlerin devredildiğini düşünün... "Conrad Pazan"'... Erdoğan ve ekibinin müzakere tarihi ve üslubunu anlatmak için italyan "Com'ere della Sera" gazetesinin kullandığı tanım buydu. Fransa'dan "Le Monde" da "ÇTürklerin) diplomatik kültürü bu..." diye yazdı. Belçika'da yayımlanan "Le Soir" ise: "Türklerin müzakere yöntemi halı pazarlığı gibi" dedi: "Malı satın almadan önce, üç kere dükkândan çıkmayı âdet edinmişler!" 'Pembe diziye dönuşüri' Avrupa basınında bunlara benzer yorum çok. örnekleriçoğattmakmümkün. Erdoğan'ın "Kasımpaşalı" maço edası, tepkilerini olur olmaz efelenmelerle dısa vurması ve çanta gibi taşıdığı "danışmanlanyla" devlet gelenekleri dışına çıkan ilişki biçimi... Muhataplanmız üzerinde en güçlü önyargılan besleyen türden bir etki yarattı. "Türkiye'de bu denlipopülerolduğuna göre" dediler Başbakan'ın arkasından: "Bu üsluptan demek Turk halkı hoşlanıyor. Ama bu bize uymaz. Iki günlük Brüksel zirvesinde tanık olduklanmız, gelecekte yaşayacaklanmız ve karşılaşacaklanmızın bir ön provasıysa, müzakereler pembe diziye dönüşecek demektir..." Zirveyi izleyen gerilimli saatlerin ardından Ingiltere, Isveç, Ispanya'nın genişleme süreçlerinde bizzat müzakerelere katılmış olan, çeşitli genişleme müzakerelerinde yer almış bir grup eski Komisyon görevlisi ile bir araya geldim. "Yapılması gereken ilk iş" dedi muhataplanm "Bu itici 'halı pazarlığı' üslubundan bir an önce sıynlmaktır... AB müzakereleri; bildiğiniz uluslararası müzakerelere benzemez. Aynı kulübün üyelerinden oluşan topluluk içi müzakereler bunlar. Aynı dili konuşmak ve aynı dalga boyunu paylaşmak bu nedenle çok önemlidir. Siyasetle halledemediğimiz bazı şeyleri karşınızdakileri etkileyerek halledebilirsiniz. Tutmayın beni, uçağımı hazırlayın; motorian çalıştınn' kabili 'efelikler' size yalnızpuan kaybettirir..." Bu "vaaz ve nasihat" girizgâhından sonra verilen diğer tüyolar şöyle: Bir güzel dernek Omancılık Tarihi, Başkenfmizin Anıtsal Ağaçlan ve Türkiye'nin Tabiatını Koruma Alanian adiı araştırmalan yayımlamıştır. Halk katkılı erozyon önleme gibi, biyolojik çeşitliliği yerinde koruma eğitimi gibi, mera iyileştirme ve ağaçlandırma gibi tasanmları da yaşama geçirmek için çaba göstermektedir. Geçen hafta 15. yılına giren derneğin açıklamasında bu kutlu gün şöyle irdelenmiş: "Herhangi bir alanda ve biçimde örgütlenme isteğinin ve becerisinin yeterince gelişmediği ülkemizde bir gönüllü kuruluşun on beş yaşına ulaşabilmesinin sevindirici bir gelişme olarak değeriendirilmesi hakça bir tutum olacaktır." Derneğin yaş gunünde, her yıl olduğu gibi bu yıl da "topraklann ve ormanlann dostlan" seçildi. Bu yılki dostlar, "2 B arazilerinin satışına yönelik uygulamalara karşı yurttaşlan uyarmayı kararlılıkla sürduren" TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, fotoğraf sanatçısı ve biyolog Tansu Gürpınar ile Kayseri Develi'de llçe Umumi Hıfztssıhha Kurulu'nun kent içindeki kavaklann kıyımına yol açan karariannın yargı yoluyla iptal edilmesini sağlayan Dr. Şahin Türkboylan oldu. Tantanalı cafcafın ve üstü kazındığında alttaki kirti yüzü görünen aldatıcı süsün geçerli olduğu bir dönemde, iyi insanlar da gösterişsiz kanncalar gibi çalışmayı sürdürüyorlar. Ne mutlu! Simitteki katma değer vergisi düşecekmiş. Yeni oranlar Ocak 2005'ten geçerli olacağına göre, 1 Ocak'ta 30 kuruş olacak sımit fiyatına ancak 3 kuruşluk bir indirim yansıyacak. O da simitçilerin insafına kalmış, ister indirirler, ister indirmezler. Kısacası, 3 kuruşluk indirim için çene yormaya bile değmez... behicakto turk.net 3 kuruş 'Restleşme yerine diyalogl' 1. AB bir deliler kafesidir. Bu kafese girmek için siz de deli olacaksınız. Ama Avrupa kriterieri ve dirayetiyle... Bu kafeste "Şarkpazarlığı" sökmez. Maharet, muhataplannızdan size en yakm ve en açık olanlan saptayıp, "diyalog kanallannı" onlann yardımıyla daima açık tutmaktr. Türk diplomasisi Komisyon ve Avrupa diplomasisi ile sürekli temasta olmalı. 2. Oyunun ilk ve en önemli kuralı, kendi hükümetiniz ya da diğer AB hükümetleri tarafindan "yalanlanacak" hiçbir angajmana girmemektir. Kredıbılite, yani inandınalık en büyük servetinızdır. Başbakandan müzakerelerde yer alan bürokrat ve diplomat tüm kadroya kadar "takımınız", uzun soluklu ve homojen bir stratejiye sahip olmalı. AB müzakerelerinde "bugün söylediğiniyann geri almak' ya da'muğlaklık" gibi ayak oyunlanna yer yoktur. Hedefleriniz ve talepieriniz konusunda daima "istikrahı, tutarlı ve net" olmalısınız. 3. Müzakerelerin seyri, müzakerecilerin kapasitesine bağlıdır. Müzakereci heyetiniz "ikna sanatına" vakıf olmalı. Salt donanım yetmez. Kişisel etkileyicilik ("charm") tahmin edemeyeceğiniz kadar önemlidir. AB devlet ve hükümet başkanlan üzerinde bir siyasi girişim yapmadan önce; AB'nin "karar mercileri" nezdinde diplomatik girişimlere başvurulmalıdır. AB'nin karar mercilerinden kasıt, Komisyon'un ilgili birimleri ve 25'lerin COREPER'deki daimi temsilcileridir. 4. Müzakereler süresince hiçbir fasıl kapanmış sayılmaz. AB müktesebatı sürekiı değıştığınden başa dönmek her zaman mümkündür. Neticede tüm fasıllar üzerinde mutabakata varmadan, hiçbiri üzerinde kesin mutabakata vanlmış sayılmaz. "2+2" illa 4 etmeyebilir, 5 de edebilir, 3 de. Hesabın ne olduğunu ancak müzakere sürecinin sonunda anlarsınız. Belirleyici olan gene sizin müzakere kapasitenizdir. 5. Dümeni Komisyon tutar. Dosya ve belgeJeri onlar hazırtar müzakereleri onlar yönetir. Şimdiye dek hiçbir katılım müzakeresinden geri dönmeyen Komisyon, süreç boyunca en yakm müttefikinizdir. Kurumsal yapının gerektirdiği devinim bunu kaçınılmaz kılar. Komisyonla ilişkilerde "bürokrasi" değil, "şeffaflık ve profesyonellik" öne çıkmalıdır. Türkiye'nin her şeyden önce bir "zihniyet devrimi" geçirmesi gerekiyor. Kazanılması en güç "bahis" de bu bana göre... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞtPAL KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK Eıııekli Aylıklaruıın Kesilme Koşulları: TC Eıııekli Saııdığı Ülkemizdeki sosyal güvenlik yasalan çeşitlidir. Bu yasalardaki birçok kural ve koşul kendine özgü olup diğer yasalarla çelişmektedir. Bu çelişen koşullardan biri de, emeklilik ya da yaşlılık aylığının kesilmesıne ilişkin olanıdır. "Bir TC EmekH Sandığı emeklisi, hangi sosyal güvenlik kurumunda çahşırsa emekti ayfağı kesilir, hangi kurumda çahşırsa kesilmez?" sorusuna yanıt arayahm. 1) TC Emekli Sandığı emeklisi, yine TC Emekli Sandığı kapsamında olan bir kurumda ve yine Emekli Sandığı iştirakçisi konumunda çalışmaya başlaması durumunda, emekli aylığının ne olacağı sorusunun yanıtı, 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'mn 99. maddesinde verilmektedir. TC Emekli Sandığı 'ndan, "Emekli, adi mahıDük, vazife maluDüğü, dul ve yetim ayhğL, son hizmet zamnu alanlardan; hiçbir şarta bağh olmaksızm emeklilik hakkı tanınan" görevlere atananlann, aylıklannın tamamı kesilmektedir. 2) TC Emekü Sandığı emeklisi. TC Emekli Sandığı Yasası kapsamındaki bir kurumun, Sosyal Sigortalar YasasTna bağh işyeıierinin birinde çahşırsa ne olacaktır?'' sorusunun yanıtı da, TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 11 'de: "TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi daire, kurum ve ortakhklar ile bunlann Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi işyerlerinde emekhüğe tabi ohnayan ücretfi, geçki kadrohı veya yevmiyeti hizmetkre tayin edikn emekHlerin, buralarda çahştaklan surece emekli ayhklan kesfln" denilerek verilmiştir. Bu madde ile bir anlamda, emeklilere TC Emekli Sandığı Yasası'na bağlı bir kamu kurumunun, Sosyal Sigortalar Yasası kapsamındaki işyerlerinin kapıları açılmıştır. 3) Bir TC Emekli Sandığı emeklisi, özel sektörde, "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafindan" çalıştınldığında, almakta olduğu emekli aylığı kesilmez. Ancak, bu SSK sigortalısından, "%30 oranmda Sosyal GuvenKk Destek Primi kesflir. Bu primin 1/4'ü sigortah hissesi, 3/4'ü işveren hissesidir.'' 4) Bu TC Emekli Sandığı emeklisi, "herhangi bir işverene hizmet akdifle bağhfthnakspmkendi adma ve hesabma bağunSH" olarak çalışmaya başlarsa bu kez BağKur sigortalısı olur ve emekli ayhğı da kesilmeden çalışabilir. 1479 sayılı BağKur Yasasrmn 24/c maddesi uyannca, yasayla kurulu bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli aylığı alanlar, BağKur kapsamındaki bir işte çahştıklannda emekli ya da yaşlılık aylıklan kesilmez. Ancak bu konumda olanlar, BağKur'a "12'ndgeHr basamağınm %10'u oranmda sosyal güvenlik destek primi öderier." TC Emekli Sandığı emeklisinin çalışırsa: Çahştığı Kurum TC Emekli Sandığı'na bağlı SSK'ye bağlı (Kamu Kurumu) SSK'ye bağlı (Özel Kurum) BağKur'a bağh Ayhğm Durumu Aylık kesilir Aylık kesilir Aylık kesilmez Aylık kesilmez HARBl SEMIH POROY [email protected] rrrrrr HAYAT EPlK TtYATROSU MUSTAFA BÎLGÎN ANTARKTİKA'DA 8.3 ŞÎDDETtNDE DEPREM OLDU \..) hayatepik(S mynet.com ALLAH ALLAAAH!!!! AAİLLETİN İ N A N C I Y U . StyİMİyLE UÖRAŞAN DA YOK, NERDEN ÇIKTT BU SÎDDETTE DEPREM ŞtMDÎ?!.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 27Arohk tcww.mumtasarikon.com MUSTAFA KEMAL.ANKARA 'DA.. 1919'OA BUGÜN, MUSTAFA tiEMAL,°M£YBrİ TEMSİLİYS*YLE BİHUKTB AUKAtZA'YA ÜLAŞMtfn. VİLAYET BİNASl ÖMÜMOE HEY£C4MLA KARÇfLANAN MUSJMFA KEMAL , DAHA SONKA Ç£ÇİTLİ GÖRÜÇMELER »VM/Ş V£ KALACAĞt 2İ&Wr MEKTSBİ SlHASfNA GÖTÜRÜIMÜŞTV. ANKARA AGTtK SIISADAN SİR. OSMANLI KASASASI OLMAtCTAN ÇIKlP YENİ TÜRKJY£'NİN MERK£2İ OuGUMUUA Gİ&Y0S0U MUSTMFA <£• MAL'LE 8İRÜKTE ANKABA'YA GEL£U G&UP, ERZURUM VS S/I/AS &DNGIZeL£llİNPE AUNAfJ ICAg/UZLARl UYGUiMMAtC ÜZERS SEÇİLMİŞ TBMS/LCÎLEePİ. TBMIM AÇ/LDIKmN SoNM BU ÜYEUSJZ yETHİLEGİNİ YÛCB MECÜSE Bl SOLDANSAĞA: 12 3 4 5 1/ Büyük parçalar halınde doğranmış işkembeyleyapılan çorba. 2/ Kimliği belirlenemeyen uzaycisimlerine verilen ad... Bit3/Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan yapılmışnefesli çalgı... Sakağıda denilen ölümcül bir hayvan hastahğı. 4/ Eski Mısır'da ölüler tannsı... Adlan sıfat yapan bir yapım eki. 5/ Bir nota... Örgensel maddeleri eritmekte kullanılan, eter kokusunda 8 birsıvı.6/Kınkkemik 9 leri bir arada tutmak amacıyla kuUanılan tahta gibi düz nesne..." CevatUlunay":Gazeteciveyazar.7/îtalya'dabirkent.8/Rapü'ye... "Elifdedimdedim/Kız bensananededim" (Türkü).9/Yeripçekiştirme... Açık yeşil ya da pembe renkte bir süs taşı. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Ruh hastabgı nöbeti. 2/ Kokuşmadan doğan kötu koku... Itarya'da bir ova. 3/Eski vezir konaklarmda gedikli iç ağalannyardımcılanna verilen ad... Eşyaüzerindeki mikrop ya da ufak böcekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan. 4/ Süs eşyası ve düğme yapımında kuUanılan bir deniz kabuklusu. 51 " göğsün üstünde çakır dikeni / Bitmeyince gönül yârdan aynlmaz" (Karacaoğlan)... Duman lekesi... Oy. 6/ Kirnyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği. 7/Ceylan... însan vücudunun dış yüzü. 8/ Kekelemek ya da söyleyiş hatası yapmaktan çekinerek konusmaktan korkma. 9/1965 ve 1966'da ABD tarafindan gerçekleştirilen insanlı uzay uçuş programı... îlaç. * BULMACA SEDAT YAŞAYAN Prof. Dr. METİN BARA Dostluğunuzu, sevecenliğinizi, yol göstericiliğinizi artan şekilde özlüyor, sizi saygı ve sevgi ile anıyoruz. Ayşegül, Cihan, Güler, Haluk, Nazlı, Osman, Şule Dosya No: 2002/265 Esas Davacı Naim Tahtalı vekili Av. Yusuf Demirci tarafindan davalı Maliye Hazinesi aleyhine mahkememizde ikame olunan 2002/265 esas sayılı tescil davası nedeniyle, Dava konusu edilen Izmır ili, Buca ilçesi, Kınklar Köyü'nde bulunan doğusu yol, 668 parsel, batısı tapusuz Şükrü Tahtalı tarlası, kuzeyi köy tflzetkışıliğine ait tapusuz arazi, güneyı Mustafa Bolsoy tarlası ile çevîili bulunan arazi üzerinde hak iddia edenlerin ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde itiraz davası açtnalan, duruşmanın atılı bulunduğu 29.02.2005 günü saat 09.15'te mahkememizde duruşmaya katıhnak isteyenlerin bizzat hazır bulunmalan, aksi takdirde davacı adına tescile karar verileceği, işbu ilanın gazetede yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra teblığ edilmiş sayılacağı hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21.12.2004 Basırt: 59074 TC tZMİR 3. ASIİYE HUKUK HÂKtMIİĞl'NDEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle