Katalog

12ARALIK2004PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 «cı S 3 Denizi Jarieten ödeyecekmiş: KiHenen deniz, ödeyen keriz! Bektror* posta: denizsomecumha1yet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Fak$: 0.212.512 44 97 Darbeler ders kttaplanna girecekmiş... "Okutmavalım da beslevelim mi!" PANO afta başında Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, Türkiye'nin güneydoğusunu "Kürdistan" diye tanımlıyor. fepkiler HazıriıklartamamI I üzerine bir adım geri çekiliyor. Fakat, bir sonlanmadan bir işe başlanması gerektiğinde raki adımını Avrupa Parlamentosu Başkanı olarak ilk "Kervan yolda düzelir" kez Diyarbakır'a gidip Kürtçe konusarak atıyor. Brükdenir. Ama bizim AB'ci sel'e döndükten sonra da adımlarını sıklaştınyor ve lerden biri Türkiye'nin özetle kendilerini belli bir devlete ait hissetmeyen eksiklerini müzakereler Kürtlerin kendi devletlerini kurma taleplerinin doğal de giderebileceğini sa ve demokratik bir tercih olduğu anlatıyor. Türkiye için vunmak için şöyle diyon Ispanya'daki Bask modelinden söz ediyor. Adam resmen ağzındaki baklayı çıkanyor! "Kervan yolda düzülür." Bu kadarla kalsa iyi. Birkaç gün sonra International Herald Tribune gazetesinde, "Türkiye'deki Kürtler ne istiyor" başlıklı bir ilan yayımlanıyor. Çoriu'dan kaçınlıp Çallanda, Bask modelinden söz ediliyor ve eğitiminnakkale'de bulunan gü den medyasına, siyasi partilerinden partamentosuzelce bir kız vardı. Tele na kadar Türkiye'deki Kürtlere özerklik isteniyor. vizyonlann ana haber bültenlerinden holding gazetelerinin manşetleSESSlZSEDASIZ(l) rine kadar adıyla sanıyia medyada PÜSÜNCELEaîUÎZDEN yer aldı; reytingA/EFSET BffYçeUM 1M lere katkıda bulundu. Bedelini ise Ö2SÜZLUĞ/JK/ÜZ Çanakkale'deki sekiz VEJZMEVE yerel gazete ödedi; 18 yaşından küçük birinin adını yayımladıklan için 1 'er mityar lira para cezası kesildi! Kervan u Adım adım "Paris Kürt Enstitüsü" imzalı ilan sanki Avrupa Parlamentosu'nda hazırlanmış da Başkan Josep Borrel'in ağzında bakla ıslanmıyormuş gibi oluyor! Avrupa'da özenle ödüllendirildikten sonra Türkiye'de siyasi parti kurmaya niyetlenen Leyla Zana ve arkadaşlannın da imzasını taşıyan ilanda isim verilmeden Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması talebi de bulunuyor. Anlaşılan öcalan'sız bir "Kürdistan" düşünülmüyor! Ancak, bu ilanın Türkiye'de tepki görmesi üzerine "Leyla Zanalar", ilan metninin yanlış yorumlandığını söyleyerek, "öyle değildi de böyleydi" diyerek gereken düzeltmeyi yapmış oluyort Amerika Birleşik Devletleri, işgal ettiği Irak'ın kuzeyinde bir "Kürdistan" kuruyor; Avrupa Biriiği iştigal Bedel alanına giren Türkiye'nin güneydoğusunda. Dünden bugüne ekilen tohumlar uç vermeye başladığında, Amerikalı ve Avrupalı gözlemcilerin eşliğinde "doğal" ve "demokratik" birreferandumla iki "Kürdistan"ın birleşmesi gündeme gelir mi dersiniz? Bu tür sorulara "paranoya" diyorla/i Işbiriikçiler, mandacılar, ikinci cumhuriyetçiler, liboşlar, "Sevr paranoyası" diye damgayı vuruyorlar. Artık ağızlannda bakla ıslanmayan adamlar baklayı ağızlanndan çıkardıkça, bizimkilergerçeği göreceğine "Bekleyin bakın Avrupalı oluyoruz, ne de güzel demokratikleşiyoruz, ulus devlet öldü yaşasın bireysellik" diye ağızlannın suyu daha çok akıyor. Bu nasıl bir satılmışlık anlamak mümkün değil! Silahlı ayaklanma ile bölemedikleri, iç savaşa sürükleyemedikleri Türkiye'yi bu kez "doğal" ve "demokratik" yollardan "özerkleştirmek" istiyoriar. Adım adım... Adım başı ihanet! Coplar, Coplamalar, Özgüplükler DENtZ KAVUKÇUOĞLU Nükleer enerjinin 'özer cazibesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in nükleer enerji santralı için kollan sıvaması üzerine Prof. Dr. Aydın Aybay'ın, beş yıl öncesine dönerek 3 milyar dolarlık yatınmın yüzde 10'unun yani 300 milyon dolann "komisyon" olarak dağıtılacağını anımsatması üzerine bayram değil seyran değilken nükleer enerji projesinin ısıtılıp önümüze konmasındaki mana ve ehemmiyeti daha iyi anlamıştık. Bu kez de enerji piyasasını yakından tanıyan Günay Çapan başka bir konuyu anımsattı: "Dünya Bankası'nın direktifi ile kamu, enerji yatınmlanndan çekildi; eğer bu proje gerçekleştirilirse nükleer santralı devlet kurmayacak, bu iş özel sektöre verilecek." Ne demek bu? Şu demek... Nükleer atıklardan, yeri geldiğinde nükleer başlıklara kadar "radyasyonlu" BEHIÇAK Diyarbakır Valiliği, Bismil ilçesinde aynlıkçı terör örgütüne ait bir mezarlık bulunmadığını bildirirken haberin kaynağı "acikistihbaratcom" da bu konudaki yanlış haberin yayından kaldınldığını açıkladı. Mezarlık tüm işler özel sektörün sorumluluğunda olacak. Ne güzel iş! Bir ülkenin topraklan ve o topraklardayaşayan insanlann, hayvanlann, böceklerin, bitkilerin, suyun, havanın kaderi, ulus ötesi sermayenin eline kalacak. Bugün için zaten öyle ama hiç olmazsa her an patlatılmaya hazır bir bomba gibi değil! Bu arada Günay Çapan'ın yatınm maliyetine de itirazı var, "Deneme süresiyle bu iş 67 milyar dolara çıkar" diyor. Işin "komisyon"u da 600700 milyon dolan buluyor demektiıi Yüksek Yerilim Hatt AKP'nin AB stratejisi: Bana bir tarih verenin, 40 yıl kölesi olurum! [email protected] f önümde 9 Aralık 2004 tarihli gazetelerde yayımlanmış gazete fotograflan duruyor. Birinde, sırtlannda, beyazperdedeki "yıldız savaşlan" filmlerinde gördüğümüz savaşçı giysilerini andıran teknolojik donanımlı üniformalanyla polislerin derdest ettikleri yaşlı başlı insanlan fte kaka "bir yere"sürükledikleri; bir başkasında, polislerin sıktığı "bibergazı "ndan fenalaşıp yere yığılmış insanlar; bir başkasında da sokak aralanna kaçışan insanlann sırHanna inip kalkan coplar görülüyor. Konuyla ilgili haberi aynı tarihli Cumhuriyet'ten okuyoruz: "Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'ntn (EğitmSen) kapablmasını protesto etmek için Ankara 'ya hareket etmek üzere Kadıköy'de toplanan gruba guvenlik güçleri müdahale etti. Polis, KESK (Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu) ve EğitimSen Merkez Yönetim Kurulu üyelehnin de aralannda bulunduğu 50 öğretmeni gözaltına aldı." Haberde, Kadıköy'de bir araya gelen grup içinde Devrimci Işçi Sendikalan Konfederasyonu, îstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Birleşik Metallş Sendikası üyelerinin de yer aldığı belirtiliyor. Bu insanlar geçen cuma günü Ankara 2. İş Mahkemesi'nde bakılan ve 21 Şubat'a ertelenen kapatma davasının duruşmasına katılacak arkadaşlannı uğuriamak üzere toplanmışlar. Polisin "sert müdahalesi"ne neden olan, yani yerlerde sürüklenmelerine, sıkılan biber gazından fenalaşıp yertere yığılmalanna, coplanmalanna yol açan "suçten'iseellerinde "Eğitim Sen Kapatılamaz" yaalı bir pankart taşımalan ve toplu yürüyüş yapmak istemeleri. Kapatlmak istenen bir sendikanın kamuoyunun desteğini, dayanışmasını kazanmak için her türlü demokratik yola başvurmasından daha doğal bir şey olabilir mi? Üyeteri ve onlaria dayanışma içinde olanlar tabii ki sokağaçıkacaklar, pankartJartaşıyacaklar, yürüyüş yapacaklardır. Eğer geçerii hukukun aleyhlerine işlediğine inanıyoriarsa, bu işleyiste bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorlarsa tabii ki bunu dile getireceklerdir. EğitimSen, tüzüğünde yer alan, "toplumun bütün bireylerinin, temel insan haklan ve özgüriukleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel ve parasız eğitim görmesini, bireyleıin anadillerinde öğrenim görmesini ve kultürierini geliştinmsini savunur" maddesi nedeniyle kapatılmak isteniyor. Dolayısıyla Eğitim Sen üyelerinin ve onlaria dayanışma içinde dan başka sivil toplum kuruluşlannın ellerine geçen her olanakta bunu protesto etmek istemelerinin "anlaşılamayacak", "şaşılacak" hiçbir yani yoktur. Eğer bir adım daha ıleriye gidecek olursak, asıl şaşılacak "şey" EğitımSen'le dayanışan sivil toplum kuruluşlan arasında hiçbir "polis demeği"n\n yer almıyor olmasıdır. Biz bir yandan "Avrupalı olalım" diyoruz, ama öte yandan da "onlargibi olmak" istediğimiz Avrupalılann uzun yıllar önce geride bıraktıklan uygulamalara can simidi gibi sanlıyoruz. Kadıköy'de polis müdahalesjyle karşılaşan "Eğitim Sen Kapatılamaz"'türünden birpankartı taşımak, "onlardantz" dediğimiz hangi Avrupa ülkesinde yasaklanabılir? Hangi Avrupa ülkesinde böyte bir pankart taşımak "izne tabi" olabilir? Kendimizi "onlardan biri" olarak görmek istediğimiz Avrupa ülkelerinin hiçbirinde devlet, "şiddet ve cebir" söz konusu olmadıkça bireyin temel hakkı olan toplantı, gösteri ve yürüyüş özgürlüğünü kısrtlayamaz. Kısıtlamıyor. Tam tersine çağdaş demokrasilerde yurttaşlann toplantı, gösteri ve yürüyüş haklannı güvence altına almak, "kendiliğinden/spontane" de olsa bu haklannı kullanan yurttaşlannı korumak devletin guvenlik güçlerinin başlıca görevleri arasındadır. 17 Aralık akşamı alınacak "müzakere tarihi" ile birlikte Avrupalılaşma yolunda önemli bir adım atmış olacağız. Ama görülüyor ki devleti yönetenler gibi devletin guvenlik güçleri de Avrupalılaşmanın özünde "özgürteşme", "demokratikleşme'', "değişme" ve "bireyselleşme" süreci olduğunu, Avrupa Birliği'nin de son çözümlemede bir "devletler birliği" olmayıp bir "yurttaşlar/bireyler birliği" olduğunu algılayamıyorlar. Bu nedenle de birçok alanda başanlı olan "Turkpolisi", bireylerin temel hak ve özgüriükleri söz konusu olduğunda "Avrupalıpolis" gibi davranamtyor. Sıkılan biber gazlan, inip kalkan coplar, sendikacı coplamalan ise Avrupalılaşmayı özümsemeden, içselleştirmeden kendini Avrupalı sanmanın yol açtğı ikilemlerin hüzünlü bunalım simgeleri. eposta: [email protected] ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCt KİM KİME DUM DUMA behicaktı turk.net CHP ve Gökdelenler Yıllardır sosyal demokrat fuzlu kişiler''i kayıran gökpartilerden destek bekledidelen izinlerine karşı direniğimiz konulardan biri de şimizde politik bir desteği gökdelenler... yanımızda göremiyoruz. Geçenlerde Gaziantep'teBaşta Istanbul olmak üzeki Şahinbey Belediyesi'nin re kentlerimizin olmadık CHP'li öncekı başkanı Yayerlerine, olmadık yüksekşar Ağyüz'e bu serzenişimiliklerde ve her türlü şehircizi dile getirdiğimde dedi ki: lik kuralını hiçe sayarak di"Bizler onca yıl kenderi kilen gökdelenlere karşı diyönettik, CHP Genel Merrenişimizde, öncelikle CHP kezi 'sosyal demokrat beleolmak üzere sol ve sosyal diyecilik' konusunda bizler demokrat partileri hep yaiçin kurslar, seminerier dünımızda görmek istedik. zenlemediği gibi; bu konuda Çünkü, sosyal demokratek bir rehber metin dahi sinin temelinde sadece çalıgöndermedi Partili belediye şanların haklarının değil kent ve kentli haklanmn ko başkanlannı sadece kurulrunması, kollanması ve ge taylann öncesinde genel başliştirilmesi de var. Dünyada kanbk kulisi için topladılar." ki en başanlı kent yönetici••• lerinin sosyal demokratlar Şimdi, kentler ve gökdeolması boşuna değil. Kent, lenler konusunda CHP ilk kültür ve çevre konulannkez atakta! Daha doğrusu daki hemen tüm uluslarara bu konuda yıllardır renk sı sözleşmelerin dünya fo vermeyen, hemen her konurumlarına egemen olan sosda olduğu gibi gökdelenler yal demokratlar tarafından konusunda da Sosyalist Enkaleme alıntemasyonal'den da ne öğrendiğini ması bilemediğirastlantı miz Deniz değil. Baykal, ŞişNiteli'deki bir kim, şu gökdeleninpeöykündüşine düştü! Kolğümüz geliştuğuna göz koyan miş ülkelerdeki belediye «,,., , , . „,,, Şişli Belediye yönetimleri «GokdetentartıŞmacdan''(!) g a \ k a n ı ^ nin siyasal kimliklerini göstafa Sangül'ün bir gökdeteren kanıtlann başında da len izninde usulsüz davran"kente karşı davTanışlan" dığını, hatta bunun için rüşgeliyor. Sosyal demokrat vet aldığını açıklıyor. yerel yönetimler, kentin geBu suçlamaya karşı Sannel çikan yerine "bireysel gül'ü dinleyenler ise gökdezen^nleşme"yi gözeten i lenler konusunda ne düşünmar uygulamalanmn dodüğünü, bir sosyal demokruktaki örnekleri olan "kent rat olarak bu gibi "çıkar kuiçi gökdelenler"e asla izin leleri"ne karşı tavnnın ne vermiyorlar. Ömeğin, olduğunu asla öğrenemi1970'lerde Paris'te gökdeyorlar. lenler için altyapı giderleriYani kente ve şehirciliğe ni de sahiplerinden alarak bakışlan açısından Bay"kentin dışında" yer göstekal'la Sangül arasında, firen belediye yönetimi "sos kirsel bir aynlık ya da eyvaHst"lerin elindeydi. lemsel bir tavır farklılığı gözlenemiyor. Bizde CHP'nin üye olduğu ve Deniz Baykal'ın da Rüşveti alan Türk mahkeyöneticileri arasına girdiği melerine elbette gereken Sosyalist Enternasyonal'in hesabı verecek. Ancak kent ve şehircilik raporlan kentlerin toplumsal çıkarlabir ders kitabı gibidir. Kennnı gözeten imar dengeleritin "herkese ait" olduğunu ni kişisel beklentiler uğruna vurgulayan Sosyalist Enterçiğnemekten çekinmeyen nasyonal, bu nedenle "her bir imar politikası karşısınkesin kente saygılı olması" daki CHP suskunluğunun gerektiğini söyler. hesabuıı gelecek kuşaklara ••• kim verecek? îşte bu anlayışm TürkiKeşke, CHP'deki lider deye'de de sosyal demokrat ğişikliği tarhşmasında "sospartilerce açıkça savunulyal demokratların kente bamasını kim bilir kaç yıldır kışı''nı da gündeme getirebekliyor ve özlüyoruz. Ne bilecek yeni adaylar devrevar ki CHP 'den ve yıllanmış de olabilseydi... lideri Baykal'dan hâlâ ses yok. "Herkes" yerine "nü oekinci(g cumhuriyet.com.tr ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracRamynetcom B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN HARBt SEMİHPOROY SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Beyaz ya da pembe renkli çiçekler açan veçileğe benzer kırmızı meyveleri olan küçük bir ağaç. II Orta Anadolu'da birgöl...Leylak rengi, açıkmor. 3/Dikyokuş, uçurum... Tann.4/Düğmedeliği... Alan ölçüsü birimi hektann simgesi. 5/ 4 Halkdilindeşeftaliye verilen ad. 61 Mezopotamya'da kurulrnuş en büyük sitelerden biri... Kısa kepenek. II Ticaret mallannı saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo... tskambil kâgıtlannın atası sayılan 78 kartlık desteye ve bu deste kullanılarak yapılan falcılığa verilen ad. 8/ Jimnastikte eller üzerinde havaya kalkmaya verilen ad... Kirli işler yapan bir çetenin başı. 9/ "Lazkirazı'' da denilen, Doğu Karadeniz yöresine özgü bir meyve. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Aptal, b ö n " anlamında argo sözcük... Tatlı sularda yaşayan, eti lezzetli bir balık. 2/ Bölmeli göçebe çadırı... Bitkisel kökenli bir yiyecek ya da içeceğin damakta algılanan hoş kokusu. 3/ Zor, zorlayış... Yabancıparalannulusalparacinsinden değeri. 4/ Iğdır'ın bir ilçesi... Uzaklık işareti. 5/ Fal gibi kullanılmak için yazılıp katlanmış ya da şekerlere sanlmış kâğıt parçası. 6/Yabancı... Karabibere benzer bir tür baharat. 7/ Bey... Istek, amaç. 8/Tekke edebiyatı şiir türlerindenbiri... Asya'da bir ırmak. 9/ Düğünde, oyundan sonra davulcunun topladığı parsa... Birine dokunsun diye söylenen söz. . 4 [email protected] .ü. HAYAT EPİK TÎYATROSU MUSTAFA BlLGtN hayatepik@mynetcom BM'DEN YAPILAN SON »AKTA. AFSANtSTAN'pA, A U SAMİ YEN ÇEVRESfNDE. ÇEÇENISTAN'DA y t/ OLABİLECEK <PÛ ^ BÜTÜN SAYAŞLAR ALTNACAÖI BİLDIRÎLDl... ETKÎN Ö N L E M L E R ">*/ TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12Arobk tctcu.nuunttizariktui.com NOBEL Vffl'LENJAPON YAZARI. 196&'De BU6ÜNlJXPON>*ZMl YHSUNMti KW0ktmt YA NOBCL SDfSJy/V ÖDÜLÜ VERİLbL 191S'TE,HİNTU O2AN 7AG0BE 'DAN SONM BU ÖPÜLÛ ALAN ASrAU İKİNCİ KİŞİOlAN ROMANCI, STOCKHOlMOEKİ TÖ. *£A/D£ İL6İNÇ BİR KONUÇMA YAPMIfTl. 'JAPONYA, SÜZEi. * A A S A N 66RE& 6İBİ ANlAÇtlAeÜMeSİ İÇJH, &K KLKUBİUl LU6A SRİÇM£ YOLU OLAN Yf OO&AİNSANS&Kİ BÛnjULBŞMESİNİ İÇEOEN Z£N SUOİZM'İN BİUNİ Sİ ££ ? , 17HECBÜK 7AP0N HAIKU ŞİİIlLE£tNDEKİ 6İBİ 'AÇIKSON. LU°(AÇ1KÇA mz/LMAYAN ÇeYL£BN PAHA SÜÇLÜ OLDuSu), İMÂLAR VE 2£N PAKADOKSLAKiyLA DOLU VAPITLAIHNI SA$KA DİUSBE ÇEVİ#£#İL£MIL£. RİNPE.AUHâ ÖDÜLOe P*ft OUHMJNU SĞtUMİŞTİ.