Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12ARAUK2004PAZAR 10 P A Z A R Y4ZDLARI [email protected] Noel Baba, Sarko'ya karşı ey gidi dünya! Ne günler görecekmişiz. Buralarda yıllarca Türkiye'ye hem de haklı olarak ateş püsküren radikal sol, Amerikancı Fransız sağı karşısında Türkiye'nin AB'ye katılımını savunmak zorunda kalacakmış. Nasıl Amerikancılık demeyin! Ağababa Bush'un, Türkiye'yi AB'li görme ısran, emperyal ABD iradesinin kuşkusuz tek ve mutlak ifadesi değil... Yahudi anne, Macar Katolik aristokrat babadan doğan, rüzgâra göre "göçmen çocukluğunu" pazarlayan, son dönem içişleri ve maliye bakanlığı görevlerini üstlenmiş, cumhurbaşkanlığı ihtirasıyla yanıp tutuşan Nicolas Sarkozy. namı diğer "Iznogoud" veya "Amerikan Sarko" her vesileyle "tabaıun sesini" (!) dinlediğini belirten bir politikacı. Nihai emeline taşıyacağına inandığı, iktidar partisi UMP'nin olağanüstü kongresinde başkan seçildikten sonra 40 bın militan ve sempatizandan en çok alkış aldığı anda şöyle haykınyordu: "AB sonsuza dek genişleyemez. Fransız vizyonu, Angiosakson vizyon değildir. Birtik, geniş bir serbest mübadele alanı olamaz. Türkiye fle bütüıüeşmeye karşıyım." Önceleri çeşitli vesılelerle "Doğu Avnıpah kardeşlerini bagnna basmaktan ve Türkkrin kuMrel farklıhklanndan" dem vuran Sarko, aslında H sesini dinlediğini iddia ettiklerini adaylar. Ancak dini muhafazakâr kılıflı PARIS gütmekten başka bir kaygı neoliberal tavırlan, başhamileri taşımıyor gibi gözüküyor. 1955 arasında Fransa'nın tanıdığı en gerici Paris doğumlu, kentin en burjuva politikacılardan Charks Pasqua'nın banliyösü Neuilly'de belediye bulunması ve alenen belirtmekten başkanıyken nikâhını kıydığı bir çekinmediği ABD sempatizanı başka ihtirash insan, ikinci eşi politikası ona bir lakap daha UĞURHÜKÜM Celia ile birleştirdiği hayatı, takılmasını zorunlu kıldı: "Amerikan kariyer düşkünü bu genç ve parlak ^^~~^ ^ ~ ^ ~ Sarko". Chirac bir ilke koydu; parti avukah kısa zamanda gerçekten başkanlığıyla bakanlık makamlan zirveye taşıdı. Ufak tefek fiziği, hırslı karakteri bağdaşamaz. Sarko böylece 130 bin üyeli ve nadir bulunur dinamizminde ustalıkla UMP başkanlığını yeğledi. tçişleri erittiği popülist yaklaşımı, terfilerinin bakanlığuıdaki baskıcı yöntemleri, derin başmiman Jacques Chirac'a vefasızlık edip Fransa'da ilgi çekerken maliye bakanhğuıdaki 1995 devlet başkanlığı seçimlerinde diğer liberal yöntemleri kamuoyunda tepki De Gaullecü aday Edouard BaDadur'u doğurmuştu. Fransızlann, tabanın yüzde 6O'ı, desteklemesi, karşıtlannın kendisine Sarko'nun ekonomi yönetimini bırakmasından "Iznogoud (Is No Good)" lakabını takmalannı memnundu... Iznogoud'un sıkı muhalifleri getirdi. Oralarda da tanındığını sandığımız içinde bir tanesi vardı ki yalnızca 2002 Iznogoud, "Asteriks", "Red Kit" gibi ünlü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çizgi roman kahramanlannın yaratıcısı Rene Yeşillerin adayı sıfatıyla yüzde 5.25 GoscinnyJean Tabary ikilisinin Fransa'da çok oy almakla kahnamış, başından beri de keyifle okunan 3. kahramanıdır (2005'te filmi tutarlı bir tavırla Türkiye'nin AB ile piyasaya çıkacak). Saf bir halifenin koltuğu bütünleşmesinin avukatlığına soyunmuştu. için her türlü entrikaya başvııran tilki Sizin oralarda herkes pek hoşlanmasa da başvezirdir Iznogoud. "Halife ağabey" Chirac dostça eleştiriselliği hiç elden bırakmayan, ile düşman kardeşleri oynamaktalar. Zira 1948 Libourne doğumlu, ayakkabıcı sağcı gelecek seçimlerde kıran kırana rekabete babanın yakışıklı oğlu Noel Mamere, hukuk diplomasına iletişim doktorası ekleyip başta gazetecilikte karar kılmıştı. Solcu unvanına rağmen mesleki başansını kamu televizyonunun 2. kanalında haber müdürlüğü ve 4 yıl haber sunuculuğuna kadar sürdüren "NodBaba", aktif siyasete 40 yaşında yeşil sosyalist etiketiyle soyundu. İçten ve yalın dili, yeşil çakır gözleri, kır saçlan ve burma bıyığının sağladığı tüm avantajlan haklı davalarda kullandı. Aynen Türkiye konusundaki gibi. Bakın, 14 Ekim'de Millet Meclisi'nde Türkiye tartışmasında neler söylüyordu: "Partimiz Türkiye'nin AB'ye kaülmasından yana. Türk haİkı FrankoFransız bir tarüşmanın rehini olamaz. 17 Arahk'ta müzakerelerin tereddütsüz başlamasını istiyoruz. Avrupa geçmişiyle rutarh olmak istiyorsa Türkiye zorunludur... Uygarhklar savaşına en kararh cevabı Türkiye ile vereceğiz... Yanıun çok kutuplu dünyasında Avnıpa'nm sımıian ancak Türkiye ile gerçek dengesini bulacakür... Kokuşmuşluğumuzdan kurtulup sadece Türkiye ve başkalanna demokrasi dersi vermekten \azgecmeli, bu standartlan önce kendimize uygulamahyız." Dileğimiz, beş gün sonra sağduyunun sol vicdanına kulak vermesi... [email protected] 'Birkutu çikolata lütfen' lmanya'da Noel ve yılbaşı telaşı erken başladı bu yıl. Günlerdir ülkede yaşanan karnaval şamatası ve Noel alışverişlerinin görüntüleri TV ekranlanndan eksik ohnazken Münih ise o alışüdık curcunasına kavuştu! Adeta kentin nabzımn attığı Manenplatz bugünlerde çok renkli... insanlann yanş edercesine çılgınca cüzdan boşalttıklan bu sayılı günlerde benim her gün takılmadan yapamadığım Kaufinger Caddesi, pamuk sakallı sahte Noel babalar ve tarçınh şaraplarını yudumlayanlardan geçikniyor. Alman mılletinin duygusallaşıp çocuklaşhğı günler bu haftalar... Herkes, Euro'nun yarattığı pahalılığı ve diğer sorunlan unutmuş görünüp eşine dostuna hediye alma telaşında. Ve tabii parfümerilerle çikolatacılar yıne ellerini ovuşturmaktalar. Çam ağaçlannın ışıldadığı, vitrinlerin şenlendıği bugünlerde süpermarketlerin çikolata reyonlan büyük ilgi çekiyor. Özellikle çikolata satışlanndaki patlama ınamlmaz boyutlarda! Önceki yıllarda Almanya'da yılda kişi başına düşen 8 kiloluk çikolata tüketımi giderek artıyor. Ben bu haftalara "çikolata haftalan" diyorum. Aslında "çikolatakolüder" için gerçek bir bayram sayıhnalı yıl sonlan. Fark etmeden ağza atılıveren bır parça sütlü çikolatanın ya da bitterin ya da likorlü bir praünin yarattığı keyfı, insanlık yüzlerce yıldır yaşamıyor mu? Eski dönemlerde "tanrdann besini" olarak adlandınlan çikolata, Azteklere kadar giden bir geçmişe sahip... Aztek hükümdan Montezuma'nın 1519'da tspanyol kâşifı Cortez'e sunduğu kahverengi kakaolu içecekle bütün dünya çikolatayı tanımış. Arkeologlann Colha kentinde bulduklan MÖ 400 yıllanndan kalma seramik kaplarda kakao izleri gördüklerini çikolata tarihi kitaplan anlatadursun, çikolatanın başlı başına bir kültür olduğu da gerçek. Müthiş bir bağımlılık... Amerika'da çok fazla tüketilen çikolatanın, Isviçre'de yılda kişi başına ortalaması 11 kilodan fazla>'mış. Almanya'da çocuklann peşi sıra kaduılann daha da çok A Her şeyin hediye çeki var oel ve yılbaşını kapsayan aralık ayı, telaffuz ediyor bazı ağızlar. Brüksel'de Belçika'da hediye ve harcama ayı. yerleşik basın mensubu arkadaşlanmızın anasını ağlahyor bu durum. Rüyalannda Sadece sıcaklık değil, Belçikalı ailelerin bile müzakere tarihi görüyorlardır kesin. banka hesaplan da bu ayda sıfinn altına Bir medya sitesinde yayımlanan ve iniyor. Hediye çekleri oldukça yaygın, internete düşen (Mübarek sanki "kötü hatta "bearM sektörlere özeT hediye yola düştü" der gibi!) "17 Arahk çekleri de sunuluyor tüketicilere. Giysi, yaklaşıyor. Aynı gün, farkh gazeteterde mobirya, sinema, seyahat, kitap.. ne ayiu haberi 'Türk basınında ilk kez' ararsan hepsinin çeki var. Isteyen her yayunlayan ya da 'Brüksel'in nabzını en kuruluş kendi ürünleri için hediye çeki iyi tutan muhabinmız fılanca belgeye verdiği gibi, çok sayıda kuruluşta geçerli ulaştı' duyurusuyia önümüze koyariar" olan çekler de var. Kitap çekleri diye başlayan "En iyi haber yapma ve bunlardan en yaygın olanı. Kitap çeki 10 haber atiatma tüyolannı veri>toruz" veya 25 Euro değerinde bir hediye çeki başlıklı yazımdan, 17 Aralık'la ilgili aslında. Kitap çeki hediye edilmış olan öneriler ıçeren "Nabız Tutmak" kişıler, ellerindeki hediye çekinin değen bölümünü anımsatarak kendilenne biraz kadar kitap veya CD'yı, çeklerin kabul yardımcı olmak istıyorum: "Muhabir edildiği Belçika'daki 700 kitapçıdan, olacak çocuk nabız hıtuşundan beffidir. kendileri seçebiliyorlar. "Yanhş bir seçim En iyi nabız tutan gazeteci olarak ortaya yapmaktan mı korkuyorsunuz! Kitap çıkmaktan hic korkma Risk al, bu iş çeki hediye edin!" sloganıyla yaygın bır biraz da kumar gibidir. Bul karayı al şekilde tanıtımı yapılan bu çekleri tüm parayı! Örnegin müzakere tarihi postanelerden edinebiliyorsunuz. konusunda değişik zamanlarda farkh Genellikle hediye çeki, çoğunlukla da tarihJerde müzakerelere kitap çeki hediye etmeyi tercih başlanacağnu haber ver. etmeme karşın. bazen özel BRUKSEL BirindeMayıs 2005 yaz, olarak seçilmiş hediyeler diğer haberinde '20Ö5 almak da gerekebiliyor. Işte sonunda müzakerelere böyle bir amaçla Brüksel'in başlanacak' diye büdir, bir merkezine doğru otomobilünle diğerinde de 'Müzakereler ilerlerken trafığe takıldım. 2O06'ya sarktı' yaz. 17 ABD'nin Irak'a askeri güç ^ ^ ^ ^ ERDÎNÇUTKU Arank'ta müzakerelere göndertmeyi istediği NATO başlama/başlayamama toplantısından daha ziyade 17 konusu açıkhğa kavuşunca, Brüksel'in Aralık'taki AB Doruğu öncesi nabzını en i>i tutan gazeteci olarak Türkiye'den gelen uçaklar dolusu lobi padaürsın manşeti; 'Biz aylar önce heyetlerinin Briiksel nüfusunu ve yazmıştık". Hangi sonuç çıkarsa çıksın, trafığini arttırdığını fark etmemek hangi tarih verilirse verüsin, her tarihe mümkün değildi! Başbakanından uygun yaynnlannuş bir haberin vardır milletvekiline, bakarandan ilçe belediye mutiaka. Yoksa bile sen yine de' Biz başkanına, işadamlan derneklennden yazmıştık' diye yazmaktan çekinme. diğer sivil toplum örgütlerine... Daha önce yayımlanan haberkrindcn Neredeyse Aşağı ZırZop Köyü birindeki bir cümleyi ahp, 'Biz aslında bu Dayanışma Derneği bile Türkiye'nin tarihi ima ermıştik' dersin " AB'ye alınması için lobi yapmaya Her şeyin hediye çeki var Brüksel'de! Brüksel'e gelmiş!.. FesnVali, konferansı, Türkiye'ye bolca "koşuT hediye ediliyor siyasi görüşmeleri vb. etkinliklerle AB tarafindan. "AB ÜyeHği Çeki" çıksa da 17 Aralık'ta Başbakan'a Brüksel'in taşı toprağı "Türkiye'yi'' hediye etsem! konuşuyor. Ölüm döşeğindeki bir erdiiKutkuabinfikir.be hastanın nabzı gibi, müzakere tarihi bir gidip bir geliyor. Ayncahklı ilişki N Manİla'da Gurur GünÜ... Filipiıüer'inbaşkentiManfla'dadünvapılanEşcinseDerinGurur Günü (Gay Pride) yürüyüşüne binlerce kişi kaüldı. Rengârenk, görkemli kıyafetlere bürünen eşcinsel ve lezbiyenler, kendilerine yönelik ayruncılığın son bulmasını istediler. (Fotoğraf: AFP) AselsanAŞ. tarafindan, tamamen milli kaynaklara bağlı olarak gerçekleştirilen Kaideye Monteli Stinger Projesi'nin ilk ürünleri, 30 Kasım 2004 taribinde Aselsan'da yapılan bir törenle Savunma Sanayii Müsteşarhğı 'na teslim edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfl'nın bir kuruluşu olan Aselsan'ın bu başansında, yardımsever halkımızın Vakfımıza yaptığı bağışlann önemli ölçüde katkısı olmuştur, Bu katkılanndan ötürü değerli halkımıza şükranlanmızı sunartz. 'Hoşçakal Ölüm Vadisi' 1 800'lüyıllarvahşibatıya başlayan göçün en yoğun olduğu bir dönemdir. Batıda var olduğuna inanılan altın uğruna zorlu yolculuklar başlamıştır. Bu dönemde batıya yönelen bazı insanlann yolu bir vadide kesişir. Yıl 1849 'dur ve bu vadinin adı sonralan Ölüm Vadisi (Death Valley) olarak anılacaktır. O yıl, yolu bu ıssız çöle düşenlerin büyük bir bölümü, vahşi yaşam şartlan nedeniyle şanslannı başka topraklarda aramaya karar verip bu "ugursuz'' bölgeyi terk ederler. Ancak kendilerine "491ular" denen bir grup, altın aramak için ısrar eder ve vadiye girer. Çıkışlan biraz zor olur... Grubun yansına yakını son nefeslerini vadide verir. Hayatta kalanlann bölgeyi terk etmesı zannettikleri kadar kolay olmaz. Yollannı kaybederler. Erzaklan tükenmiştir. Vadiden çıkmayı başaranlardan biri geride kalan vadiye bakar ve "Hoşçakal ÖKim Vadis" der. O günden sonra bu söz yolu vadiye düşenlerin en çok ışıklanyla ulaştık. Yaklaşık iki kullanmak istedikleri söz olur. saatlık bir yürüyüşten sonra Bu üç kelime Ölüm bölgedeki en yüksek kum Vadisi'nden çıkışı simgeler. tepesine tırmanmayı Geride kalan cehennemi bir başannıştık. Nefes kesen daha görmemek üzere veda büyülü bir görüntüydu edişin simgesi olur. Yolu bu gördüklerimiz. Lacivert vadiye düşenlerin söylemek dağlar. tuz kraterlerinden için can atnklan bir sözdür oluşan dümdüz bir vadi tabanı "Hoşçakal Öfâm Vaöaâ". Los ve üzerinde bulunduğumuz Angeles'tan başlayan kum tepecikleri... Tuz Deresi yolculuğumuzun büyük vadinin ilginç bölümü Mojave Çölü'nde geçti. LOS ANCELES noktalanndan biri. Yılın birkaç San Bernardino, ayıakansu, Victorville ve kalan zamanda sonrasında sıcak nedeniyle başlayan o uçsuz dere yatağuıa bucaksız çöl. 395 REMZİGÖKDAĞ ulaşamadan numaralı karayolu ^ ^ ^ ^ ^ ^ ~ buharlaşıyor. Su bizi önce içilemeyecek kadar tuzlu. Tuz Ridgecrest kasabasına sonra oranınuı fazlalığı nedeniyle da Death Valley'in sınınna derede yaşam yok. Furnace kadar götürdü. Bugüne kadar Creek adı verilen turistik yaptığım yolculuklar içinde kasaba aynı zamanda vadinin gördüğüm en ıssız merkezi olarak da biliniyor. karayoluydu bu. Dümdüz bir Başka bir deyişle çöldeki yolda ortalama 120 km. hızla vaha. Palmiye ağaçlan, goh° saatlerce gitmemize rağmen sahalan, müzesi, restoran ve manzarada en küçük bir kafeleriyle modern bir vaha. değişiklik olmamıştı. Dünyanın bu en sıcak, en kuru Vadinin güneyindeki Badvvater, Amerika kıtasuıın ve aynı zamanda en derin karadaki en derin noktası. noktasuıda uzanan kum Deniz seviyesinin 85 metre tepeciklerine günün ilk altında, tuz kraterleri üzerinde yürümek oldukça ilginç, bir o kadar da zevkli. Bu nokta yaz aylannda dünyanın en sıcak ve kurak yeri olarak da büiniyor. Kış aylannda ortalama 35 derece olan sıcaklık yazın 60 dereceye kadar ulaşabiliyor. Zemin ısısı ise 90 dereceyi buluyor. Yazın bu noktada yapdacak kısa bir yürüyüş ayakkabılann erimesine neden olabüiyor. Vadide gece ise son derece soğuk oluyor. Gündüz kavrulan vadi akşam olunca donuyor. Dünyatun en derin noktalanndan birinin yanında yükselen 1670 metrelik Dante Zirvesi, vadide güneş batımını seyretmek için bölgenin en ideal noktası. Kızılın tüm tonlaruu buradan görmek mümkün. Vahşi batının bu ilginç köşesinde geçirdiğim iki uzun günden sonra Death Valley'e veda etme zamanı gelmişti. Las Vegas'a doğru yola çıktım. Önümde uzanan yolun vadiyi gören bir noktasında durdum. 150 yıl önce "49'lular"ın o ünlü \ edasını hatırlamıştım. "Hoşçakal Death VaUey"... TSK GÜÇLENDİRME VAKFI I çikolata düşkünü MUNIH olduklannı belirtmek lazım. Hüzünlerin, can sıkıntılannm ve hatta yalnızlıklann birebir ilacıdır EROL ÖZKAN çikolata! Bilinenin ^^^^^^^^^^~ aksine sağlığa çok yararlı olduğu anlaşılan bu "gizemli tat"ın kalp hastalıklanna, uykusuzluğa, strese, kan pıhtılaşmasına karşı olduğunu anlatan makaleler çıkıyor şu sıralarda Alman dergilerinde. Aynca yine son haftalarda üç büyük Alman dergisinde çıkan Türklere yönelik haksız eleştirilerden, saçma yaygaralardan ve peşin yargılardan canı sıkılan(!) biz Türklerin de durmadan çikolata atışnrdığnıı tahmin edersiniz. Çikolata denince en önemli gerçeğin mutluluk hormonlannı devreye sokup insam mutlu etme özelliği olduğu anlaşılmah. Olay bu! Seratoninmucizesi... Ve sütlü çikolatayı kadınlar severken erkeklerse bittere bayılıyormuş. Bu aynntılan, Isviçre'nin ünlü Lindt çikolatalannın başında bulunan 40 yıllık usta ve "çikolata profesörü" olarak tanman Albert Bucher açıklamıştı. Bütün dünyanın bayıldığı bu çıldırtıcı zevkin Abnanya'da çok değişik çeşitleri var hakikaten... Aslında ben de eski bir çikolataseverim. Artık diyet ürünlerinin olduğu raflann önünde gezinsem de yaz aylannda raflardan toplanan ünlü "Moncheri"ler bugünlerde yine yok satıyor ve insanı baştan çıkanyor! Çikolata kevfi aslında beyni rahatlanp gevşetiyor. Işin ash astan bu. Ve bu büyülü tat, beynin endorfm salgılamasına neden olurken yine uzmanlar çikolatanm içindeki "fenüetilaınm" adlı bir bileşim yüzünden insamn tıpkı âşık olduğunda hissettiklerine yaklaşan bir mutluluk duygusuna kapıldığım belirtiyorlar. Evet, bence aşkın meyvesi de çikolata olmalı günümüzde. Eskiden beri bir kutu çikolatayla gidilen "kız isteme" geleneklerinin ya da mutlu günlerde damakta eriyen bir madlen çikolatasının yarattığı sevmci insanlar en çok bugünlerde yaşıyorlar. Laf aramızda, ünlü Kazanova'nın, cebinden eksik etmediği çikolatanın da aslında bir afrodizyak olduğu ve bağımlılık yaptığı biünir. 1720'deysebirHollandalıgezgin uzun yaşamanın sun olarak çikolatayı göstermiştir. Bu arada, Türk tiyatrosunun ve sinemamızın se\ilen oyuncusu rahmetli Feridun Karakaya (Cilalı Ibo) da ünlü bir çikolata bağımlısıydı. Ayda 25 kilo çikolata yemesiyle tanınan Cilalı Ibo'nun 70 yaşnıdaki dinçliğinin sırn sakuı çikolata ohnasm? Evet, öyle ya da böyle çikolata aslında dehşet bir uyancı ve alışkanlık. Yılbaşı günlerinin değişmez simgesi. Bugünlerde ben de Istanburdaki dostlara, "çikoJatasever" meslektaşlanma postayla birer kutu çikolata yollama telaşı ve sevinci içindeyim. Hiç değilse yeni yıla birazcık mutlu girelim mi, ne dersiniz?