Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2004 PAZARTESİ 8 HABERLERlN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı PB Y PB Y Y Y Y Y 20 20 23 21 19 18 20 20 Sinop PB 20 Adana Y 26 Zonguldak PB 20 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB PB 22 19 20 20 19 18 17 Y 21 Kars Mersin Dlyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van Y Y Y PB PB PB PB 25 17 19 17 18 12 13 PB 11 Butun bolgelenmız parçalı. yer yer çok bu- lutlu. Marmara'nın batı- sı, kıyı ve Guney Ege, Akdenız ve Dogu Ana- dolunun guney batısı ıle Guneydoğu Anado- lu'nun batısı sağanak ve gokgurultulu sağanak yağışlı geçecek Yağış- lar Guney Ege ve Akde- nız'de yer yer etkılı ola- cak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB Y Y Y Y PB 3 7 6 12 10 8 8 8 Münih Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB Y Y Y PB Y 6 6 17 5 7 13 15 22 5 Zürıh Y 4 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre PB Y PB Y Y Y PB Y b 20 -4 19 15 13 13 29 Y 25 Parçalı tnjlutlu i Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmjriu Karlı Sulu kar k Gök gunjttüiü Varılan Nokta, • Baştarafi 1. Sayfada seçimlerinde şu ya da bu kişinin ka- zanması temel gerçekleri değiştire- bilecek bir içerik taşımıyordu; Ker- ry seçilseydi, belki 'üslup'ta bir renk farkı görülebilirdi, o kadar... İnsanLk büyük bir sınav karşısın- dadır. Hitler'i doğuran, Alman kapitaliz- minin acımasız rekabet koşullarında köşeye sıkıştınlmasıydı; Cermen hal- kı bu cenderede körieştirilmişti. Amerikan halkının da bugünkü koşullarda sağükh bir seçim yapabil- mesi olanaksızdı. Sovyetler'in yıkılmasıyla komü- nizm korkusu' sona erdiğinden, bu- gün kapitalizmin özgürlükler kapsa- mında eleştirisi de yapılabilnıeliydi. Ancak böyle bir o r t a m oluşamadı. SaJt yüzeysel yakJaşımJarla da ger- çekier yeterince değerlendirilemiyor. Cumhuriyet Baba i. A. suçlamyor Öz krjna işkenceyaptı BURSA (AA) - Bursa 'nın merkez Ni- lüfer ilçesinde, I.A. adlı yurttaşın okul- dan geç gelen kızını hortumla dövüp par- maklanna elektrik vererek işkence yap- tığı öne sürüldü. Kızı ve eşinin şikâyet- çi olduğu 1. A., kayıplara kanştı. Edinilen bilgiye göre, üvey annesi E.A. (20) ile birlikte Nilüfer Polis Mer- kezi'ne giden D. A. (15), babası Israfîl A'nın (40) cuma günü okuldan geç gel- diği gerekçesiyle kendisini dövdüğünü ve işkence yaptığını öne sürdü. D. A. ve annesi polise verdiği ifadede, I.A'nın, kı- zının arkadaşlanyla gezmeye gittiğini öğrenmesi üzerine eve gelen kızını saç- lanndan tutarak sürükledikten sonra, su hortumuyla dövdüğünü ve saçlannıjilet- le kazıyarak el ve ayaklanna elektrik ver- diğini savundular. Vücudunda yanık ve morluklar tespit edilen genç kız, Bursa Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinın ar- dından Saniye Rıza Kız Yetiştirme Yur- du'na yerleştirildi. Polis ekipleri, D. ve E. A'nın şikâyeti üzerine, orurduklan apartmanın çevresinde önlem alırken I. A. olaydan sonra kayıplara kanştı. Cem töreninde konuşmaların ardın- dan semah gösterisi sunuldu. (AA) Born 'danAleviyurttaşlara: Burada azınlıkdeğilsiniz Büyükelçi cemevinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya'nın Ankara Büyükelçisi VVolf Ruthart Born. Hüseyin Gazi Türbe- si'nde "cem töreni" izledi. Alevi yurt- taşlarla sohbet eden Born, "Burada siz bu ülkenin asıl unsuru olduğunuzu söylediniz. Bundan mutluluk duydum. Burada azınlık değilsiniz. Avrupa yo- lunda size başarılar diliyorum. Bu yol- da Avrupa ve özelükle Almanya sizin yanımzdadır" diye konuştu. Eşi Valeria Born ile birlikte Hüseyin Gazi Türbesi 'ni gezen Büyükelçi Born, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile bir- likte törenin yapılacağı cemevine geç- ti. Hüseyin Gazi Vakfi tkinci Başkanı Ali Yıldırım yaptığı konuşmada, ülke- yi yönetenlerin Aleviliği ve cemevleri- ni yok saydığını savunarak "Biz ayrı- calık istemiyoruz. Tüm inançlara saygüryız. Aynı saygıyı bekliyoruz" dıye konuştu. Yıldınm, "Türkiye'de gericiliğin, antilaik yapılanmanın kaynağının" Diyanet Işleri Başkanlı- ğı olduğunu söyleyerek bu kurumun ûağıtılması gerektiğini savundu. Çocuklar dehşet saçtı GUNDEM MlfSTAFA BALBAY DİYARBAKIR / ANKARA (Cumhuriyet) - Istanbul'da bir üniversite öğrencisinin cep telefo- nunu vermemesi nedeniyle trenden atılarak öldürülmesi ve bir işçinin dövülerek hastanelik edilmesi olaylannın ardından Diyarbalor'da da, 12 yaşında bir çocuk gaspçıla- nn kurbanı oldu. Sokakta mendil satan E.N., 2 mılyon lirasını almak isteyen kendi yaşıtı 6 çocuğa dire- nince sırtından bıçaklandı. Bu tür olayların halkın can güvenliği ko- nusunda endişe duymasına yol aç- tığını beluien DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, kapkaç terörünün çe- te işi olduğuna dikkat çekerken DYP Genel Başkan Yardımcısı Ce- lalAdan, hükümete bir an önce ön- lem alma çağnsında bulundu. Diyarbakır muhabırimiz İbrahim Karaaslan'ın haberine göre, yağ- mur ve soğuğa aldırmadan ailesine katkı sağlamak ve okul harçlığını çı- karmak için Diyarbakır'ın en işlek kavşaklanndan biri olan Yenişehir beldesi Gevran Caddesi'ndeki Pres- tij Oteli yanında kâğıt mendil satan E.N. dün günlük hasılatı 2 milyon li- rayı almak isteyen 12-15 yaşlan ara- sındaki 6 çocukla karşı karşıya gel- di. E.N, çocuklara parayı verme- mekte direnirken, olayı fark ederek kendisine seslenen okul arkadaşına dönünce sırtından bıçaklandı. Yah- ya Kemal Beyatlı Ilkögretim Olculu ISTANBUL'DA KAPKAÇ Uç zaıılı yakalandı İSTANBUL (AA) - Üniversite öğ- rencısı Ahmet Hakan Canıdemir'i darp ederek trenden attıklan ve ölü- müne neden olduklan ileri sürülen- lerden biri daha yakalandı. Bağcı- lar'da Murat Göl adlı işçiyi demir çu- buklarla döverek cep telefonu ile 3 milyon lirasını gasp ettikleri öne sü- rülen 2 kişi de gözaltına alındı. Canıdemir'in öldürülmesi olayına kanştıklannı belirlediği faillerden ön- ce M. E. T'yi yakalayan polis, 17 ya- şındaki A.Ç'yi de Içerenköy'de sak- landığı bir akrabasının evinde gözal- tına aldı. A.Ç'nın, ifadesinde, "Ca- nıdemir'in trenden atümasma ka- nşmadığuu" öne sürerek "olaya iliş- kin diğer 2 zanlıyı suçladığf' öğre- nildi. Polis yetkilileri, olayla ilgili Ü.Ç'nin de arandığım belirttiler. Bağcılar'da Göl'ü gasp ettikleri ile- ri sürülen R. S. (24) ve 1. H. Ç.( 19) da, polisin takibi sonucu bir kıraathane- de yakalanarak gözaltına alındı. Bu arada, olayda ağır yaralanarak SSK Okmeydanı Hastanesi'ne kaldınlan Murat Göl'ün kör olma ihtimali bu- lunduğu öğrenildi. Mendil satarken 2 milyon lira için bıçaklanan E.N. hastaneye kaldınldı. 7. sınıf öğrencisi E.N, aldığı bıçak darbesı üzenne olduğu yere yığılıp kaldı. Yurttaşlann yardırnıyla Diyar- bakır Devlet Hastanesi'ne kaldın- lan çocuk. tedavi altına alındı. An- nesi sinir krizi geçirirken, yakınlan E.N'nın babasının Ankara'da çalış- tığım ve kalp hastası olduğunu ge- rekçe göstererek görüntü alınması- nı engellemek istediler. 13 yıl önce Silvan ilçesinden Di- yarbakır merkeze göç ettiklerini be- lirten E.N, olay anını şöyle anlattı: "7 kardeşim daha var. Okul harç- lığunı çıkarmak için mendil satı- yorum. Her zamanki yerde dola- şıyordum. 6-7 kişi yanıma yakla- şıp paramı istedi. Ben de oniara sokakta çaüşarak harçlığımı çı- kardığımı ve artan kısmını da ai- leme verdiğimi söyledim. Buna rağmen parayı vermem için ısrar ettiler. Vermeyince bıçakladılar. Ben bağınp düşünce korkup kaç- tılar. Bu çocukları görsem tanı- nm," E.N, hastanedeki tedavisinın ardından ailesi tarafından evine gö- türülürken, emniyet müdürlüğüne bağlı çocuk şubesi ekipleri eşkâli belirlenen 6 çocuğun yakalanması için çalışma başlattı. Slyasl partller tepklH Son günlerde büyük kentlerde art arda yaşanan kapkaç olaylan üze- rine yazıh bir açıklama yapan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, istatis- tiklere göre bir süredir azalma eği- limi gösteren kapkaç olaylanmn son günlerde yeniden tırmanışa geçtiğini vurguladı. Halkı can gü- venliği konusunda yeniden endişe- lendirmeye başlayan bu olaylara köklü çözüm bulunması gerektiği- ni ifade eden Sezer, "Kapkaç te- rörü çoğunlukla çete işidir, kök- lü çözüm yolu da çeteleri yok et- nıek ve bu çeteleri oluşturan kay- nakları kurutmaktır" dedi. Se- zer, özellıkle büyük kentlerdekı gü- venlik önlemlerinin daha caydıncı hale getirilmesini, önlemleringeçi- ci olmamasmı ve emniyet teşkila- tınm ilgili birimlerinin gezici ekip sayısmı arttırmasuu istedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan da yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Her vatandaşın kapkaç saldırısına uğrama ihti- mali bulunuyor. Kalabalık me- kânlar dahi kapkaççıları kur- banlanna saldırmaktan aükoy- muyor. Bir hukuk dev letinde, va- tandaşın kendî güvenliğini sağ- laması beklenemez. Burada ikti- darın üstlenmesi gereken iki önemli görev vardır. Birincisi, gerek hukuki zeminde gerekse fiili olarak kapkaççılara karşı yıldırıcı bir mücadeleye girmek, ikincisi ise ekonomik istikrarı ve dengeyi sağlayarak kapkaç olay- lannın arkasındaki toplumsal nedenlere müdahale etmek." Tavnv klMvhnrtlnm nnildl Istanbul'da BethlsraelSinagogu'nayönelikbombalıi t ' ' ( / # IVUIUUMUI l UriUUl s a idında hayatım kaybeden Anna Rubinstein ile 8 yaşındaki torunu Anette Rubinstein Talu, Ulus'taki Musevi Aşkenaz Cemaati Mezarhğı'nda düzenle- nen törenle anıldı. Neve Şalom ve Beth Israel sinagoglarına yönelik bombalı saldırılarda ölen Museviler için Neve Şalom'da ayin yapıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen ayin sırasında sinagogun bulunduğu sokağın girişlerinde geniş güvenlik önlemleri alınarak sokak yaya ve araç girişine kapatıldı. (AA) AKP'li Yalova belediyesi yandaşlarına çalıstı Liman-İş sendikasi: Sözleşme yasadışı Fayhattına benzinci \ Limana ihalesiz devir FARUK KIRTAY YALOVA - Yalova'da Marma- ra depremi sjrasında yüzlerce ki- şiye mezar olan Hacımehmet Ovası'nı toplu konut alanı olarak belirleyen AKP'li Yalova Beledi- yesi, bu kez de bölgeye benzin is- tasyonu kurulması yönünde grup karan aldı. Benzin istasyonuyla birlikte büyük birahşveriş merke- zi de kuracak olan Orhan GM- sün'ün, Belediye Başkan Yardun- cısı Adem Gülsün ün akrabası olduğu ortaya çıktı. Karara tepki gösteren belediye meclis üyeleri, "Hacımehmet Ovası'na benzin istasyonu kurmak, canlı bomba üzerinde yaşamakgibi" dedıler. 1987 yılına kadar Türkiye'nin elma gereksiniminin yüzde 20'si- ni karşılayan ve tamamen tanm arazisi olan Hacımehmet Ovası 1987 yılında imara açıldı. 1990 yıbnda çok katlı yapılaşmaya gi- dilen ovadaki binalann büyük bö- lümü 17Ağustos 1999depremin- de yerle bir oldu. Ancak acılar kı- sa sürede unutularak Hacımeh- met Ovası 2001 yılında yeniden imara açıldı. 4 katlı binalann ya- pılmaya başlandığı Hacımehmet Ovası, 5 ay önce de Yalova Bele- diyesi'nce toplu konut alanı ilan edıldi. Belediye Meclisi'nin AKP'li üyeleri grup karanyla Ha- cımehmet Ovası'na benzin istas- yonu kurulmasının yolunu açrı. Orhan Gülsün'e ait olan 3 bin 700 metrekarelik alanın ticaret bölge- si ve akaryakıt istasyonu olması karanna CHP ve DYP'li üyelerin y_anı sıra AKP'li üye Yusuf Ziya Oztabak da tepki gösterdi. Özta- bak, "Hacımehmet Ovası'na benzin istasyonu kurmak, can- lı bomba üzerinde yaşamak gi- bi bir şey" dedi. CHP II Başkanı Alaattin Fitoz ise Marmara dep- remi öncesinde belediyenin "benzinlik alanı" olarak ayırdı- ğı parselin kaydınlarak Belediye Başkan Yardımcısı Adem Gül- sün'ün akrabası olan Orhan Gül- sün'e ait araziye akaryakıt istas- yonu izni verildiğini savundu.. AKP'li Belediye Başkanı Bar- baros Binicioğlu her şeyin yasal olduğunu savundu.Belediye Başkan Yardımcısı Adem Gül- sün, Orhan Gülsün ile akraba ol- duklanm kabul ederek "Bütün resmi dairelerden olumlu ra- por aldı" dedi. IŞIK KANSU-İLHAN TAŞCI ANKARA - "Hızu tren" faci- asındaki sorumluluğu nedeniyle görevden alman eski TCDD Ge- nel Müdürü Süleyman Kara- man ile yardımcısı Ali Kemal Ergüleç'in, trilyonlarca liranın döndüğü Izmir Alsancak limam- m ihaleye çıkmadan bir şirkete devreden sözleşmeye imza attık- lan ortaya çıktı. Limanda örgüt- lü Liman-Iş Sendikası, sözleşme- nin yasadışı olduğunu ve geçersiz sayıhnası gerektiğini savundu. Yılda yaklaşık 50 milyon dolar gelirelde eden IzmirAlsancak li- manının, özelleştirme kapsamına da girmeyen bir yöntemle devre- dihnesi için 15 Temmuz 2004 ta- rihinde Reha Denizcilik Ticaret Limited Şirketi ile bir sözleşme imzalandı. Kamu Ihale Yasası kapsamına giren limanın bir tek imza ile devrini öngören sözleş- menin altına eski TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ile eski TCDD Genel MüdürYardım- cısı ve "hızlı tren" faciası için "Ailah'ın takdiri" diyenAJi Ke- mal Ergüleç imza koydular. 15 Temmuz 2004'teki sözleş- meye göre limanı de\Talması ön- görülen Reha Denizcilik şirketi- nin, sözleşmeden iki gün önce 13 Temmuz 2004 tarihinde kurul- muş ohnası dikkat çekti. 6 milyar lira sermaye ile kurulan Reha De- nizcilik şirketinin, TCDD Genel Müdürlüğü'nün değer saptama çalışmasına göre, 8.5 milyar do- lar eden limanı devralması da öne çıkan konulardan biri oldu. Söz- leşmeden iki gün önce kurulan şirketin ortaklanmn Hasan Bas- ri Güner,Türkan Güner, Sadık Bal, Sadullah Hazar olduğu be- lirlendi. Faaliyet alanı "bilumum kara ve deniz motorlan" olarak bildirilen şirketin ortaklanndan Rahmi Genç'in sözleşmenin im- zalanmasından sonra ortaklıktan aynldığı anlaşıldı. Liman-Iş yetkilileri, devir söz- leşmesinin anayasa ve Limanlar Yasası 'na aykın olduğunu belirte- rek şöyle konuştular: "TCDD, Kamu thale Kamınu'na tabi- dir. Bu nedenle ihale açılması zonınludur. Ancak Alsancak li- manınm devri için yapüan söz- leşme öncesi ihale açümamıştır, söz konusu şirket dışında kim- seden teklif ahnmamıştır." • Baştarafi 1. Sayfada 1991'de Yugoslavya'nın dağılma sürecine gir- mesinin ardından Makedonya bağ/msızlığını ilan et- ti. Buna ilk karşı çıkan Yunanistan oldu. Yunanistan kendi sınıriarı içinde Makedonya Vilayeti'nin bulun- ması nedeniyle, toprakları dışında bu adda bir ülke- nin olamayacağını iddia etti. Uzun süren pazarlıklar sonunda Makedonya'nın adı "Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya" olarak BM kayıtlanna geçti ve Yunanistan kısmen de olsa rahatladı. Başta AB üyeleri ve ABD olmak üzere pek çok ülke, Yunanistan'ın kabul ettiği adla Makedon- ya'yı tanıdı. Türkiye, "Ben bu ülkeyi Makedonya Cumhuriye- ti olarak tanıyorum" dedi. NATO üyesi olmak için başvuran Makedonya'n/n adı, buradaki kayrtlarda da Yunanistan'ın istediği gibi yazılıyor, en dibe "Tür- kiye ise şu adla tanımaktadır" diye not düşülüyor. Bugüne gelelim... ABD'nin ani kararını değişik açılardan irdeleyelim. Yunanistan'da büyük birte- laş var. Komşudaki gazetelerin manşetleri barut fıçısı gibi. Bush'u yerden yere çalıyorlar. Kara- manlis yönetimini de suçlayıp "uykuda yakalan- d/"diyoriar. Makedonya'daki milliyetçiler, başkentlerinin Se- lanik olduğunu iddia ediyoriar ve şu görüşü işliyor- lar: "Meclisimiz Solun'da (Selanik'in Makedoncada- ki adı) toplanmadığı sürece bu devlet kurulmuş sa- yılmaz!" Yıllarca dünyaya Büyük Iskender ın de Yunan ol- duğu tezinı anlatan Yunanistan, bu gelişmelerin de- vamından kaygılı... Arnavut referandumu Gelelim işın Makedonya cephesine... Makedon- ya, 2 milyon nüfuslu, 25 bin 700 kilometrekarelik bir alanda kurulu, nüfusunun yüzde 67'si Makedon, yüzde 23'ü Arnavut, yüzde 4'ü Türk, yüzde 2'si Rum, yüzde 2'si Sırp, kalan yüzde 2'si de değişik etnik gruplardan oluşan bir ülke. Etnik tabloya bakıldığında ülkeye adını veren Ma- kedonlardan sonraki en etkin grup Arnavutlar. Za- ten bu durum, ülkenin siyasetine de yansıyor. Yıl- lardır devam eden koalisyon yönetimlerinde belir- leyici sık sık Arnavutlar oldu. Osmanh'nın Kalkandelen dediği, bugünkü adıy- la Tetova ile Gostivar'da Arnavutlar etkin. Burası Makedonya'nın Arnavut çoğunluklu Kosova ile Ar- navutluk'a komşu toprakları! Bu iç içe girmişlik, sık sık çatışmalan da berabe- rinde getirıyor. Son olarak 2001 'de Makedonlarla Ar- navutlar birbirine girdi. Çatışmalar 7 ay kadar sür- dü. Ardından kurulan banş da pamuk ipliğine bağ- lı. Ufacık bir bıçak darbesine bakar! Bu koşullarda Makedonya'da yeni bir yasa tartı- şılıyor. Yasaya göre, başta Tetova ve Gostivar olmak üzere Amavutlann çoğunluğu oluşturduğu bölgeler- de, eğitim, sağlık ve ekonomi yönetiminde bu kesi- min sözü geçecek. Yasa dün halkoyuna sunuldu. 1.5 milyonu aşkın seçmen son sözünü söyledi. Halkın yüzde 50'den fazlası hayır derse yasa yürürlüğe girmeyecek, evet derse girecek. Durum bu kadar basit ama, bir o kadar da kar- maşık. Zira, AB ve ABD, Makedonya yönetimine şunu söylüyor: "Bak arkadaş, eğer sen bu yasaya evet dersen, benim katımda daha çok kabul görürsün. Hayır der- sen, gününü görürsün... Dışlanırsın, demokrasinin zayıfolduğunu söyleriz. Girmekistediğin uluslararası kurumlara alınmazsın..." Işte tam bu referanduma birkaç gün kala ABD'nin Üsküp'ü sevince boğan karan geldi. Bunda temel amaç şuydu: Makedonları referandumda cesaretlendirmek, "Yav biz çokgüçlü birülkeyiz. Bak, ABDbilebizıken- di öz adımızla tanıdı. Amavutlaria egemenliği pay- laşmaktan korkmamak lazım" demelerini sağlamak! Üsküp, referanduma ramak kala, VVashing- ton'dan gelen habere sevinirken, Makedonlara ve Balkanlar'a nasıl bir don biçildiğini de ayrıca ir- delemek gerek... ankcum« cumhuriyeLcom.tr HIPSC evsahibini öldürdü • BATMAN (AA) - Batman'ın Güneykent Ma- hallesi'nde oturan 10 çocuk babası Sabri Demir, evine hırsızlık yapmak için giren F. G'yi suçüstü yakaladı. Demir ile F. G. arasında çıkan boğuşma su^sında F. G, üzerinde taşıdığı bıçakla Demir'i boğaz ve sırtından bıçakladı. Demir yaşamuıı yi- tirirken F. G. hastanede gözaltına alındı. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN İşçi Emeğrnin, Tarihini' Yazanlar!.. 11 n • BaştarafiArka Sayfada Günümüzde olanları' andırmıyor mu? Mesela, Lütfü Ağbry (Erişçi) diyordu ki, o kitabında: "... 1908 Temmuzu'nda, saray istibdâdının yıkıl- masında, işçi sınıfının âmiller arasında olduğu, as- la inkâr edilemez; fılvâki ağustos ve eylül aylann- da, birbirini takiben ilan edilen otuza yakın göre- vin ekseriyeti, yalnız tahammülsüz iş şartlannın hakJı tepkisi değil; Manastır'da başlayan Meşrûti- yetçi Hareketi tamamlayan tezâhürlerdi..." ... Fakat, lütfen arkasını okur musunuz:... Bu du- ruma rağmen birdenbire iktidara doğru yükselip, hürriyet önderliğinden vazgeçen Ittihat ve Terak- ki Cemiyeti, henüz istibdad bakâyası olan hükü- metin, ecnebi sermayedarlanyla elele vererek, grevleri kanla bastırmasına; ve sendika teşebbüs- lerine bir muvakkat kanunla sed çekmesine mâni olmuyordu. "(L. Enşçi, 'Türkiye İşçi Sınmnın Tarihi' 1951, s. 8-9...) Şimdi Yıldınm Koç, Lütfi Erişçiyle başlamış, Ke- mal Sülker'le gelişmış, bu arada Enver Ebcioğlu'nu kazanmış, 'sendika muhabirieri' zincirinin, günümüzde- ki halkasıdır. Bak şu işe, Kemal Sülker dedim değil mi? Pekiyao?..