19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S KASIM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Önkoşullar ve aynmcı uygulamalara' 17 Aralık'taki kararda yer verilmemesi istendi Türkiye'denAB'ye 5 itirazAYHANŞİMŞEK AINKARA-Türkiye, AB Ko- rnisyonunun "müzakeretarihr konusunda AB lıderleri ıçin yap- tığı tavsiyeye "5temel noktada" ıtırazederektavsıyedeb "önko- şullar" ve "avnma uygulamala- ra" 17 Aralık'ta alınacak karar- da yer verilmemesıni istedi. Cumhuriyet, Ankara'nın AB başkentlenne gönderdiği ve Tür- kiye ıle müzakerelerde öngörü- len "-yeni kriterlere" karşı çıktı- ğı belgeye ulaştı. Dışişleri Baka- ru Abdullah Gül'ün A\Tupa baş- kentlennde yaptığı temaslarda muhataplanna ilettıği 4 sayfalık belge, "Tüj1dye'niıı,ABKomis- yonu'nunTürkheTavsiyesinde- ki Baa Unsurlara Üişkin Değer- lendirme ve Beklentileri" başlı- gını taşıyor. Türkiye'ye 1999 Helsinki Zirvesi'yle verilen "eşit aday ülke" statüsüne karşın tnü- zakere sürecinde Kopenhag kri- terleri dışında yeni kriterler ge- tirilmek istendiğine işaret edilen belgede "Bunlaraynmcıhkoluş- turmaktadır. AB'nin geçmişte Türkiye konusundaaldığı karar- • Gül, AB'li muhataplanna ilettiği görüşte, Türkiye ile müzakere başlıklarının açılması ve kapatılması için öngörülen koşullann "aynmcılık" ve "önkoşul" içerdiğini belirterek bunlann "müzakerelerin sınırsız bir şekilde ertelenmesini" beraberinde getirebileceği eleştirisinde bulundu. lann içeriğine ve ruhuna aykın- dır" görüşü yer abyor. Müzakerelerin "ucuaçık" ol- duğu ve üyeliğin yalnız aday ül- keye değil, "AB'nin yeni üyeleri entegreedebilmekapastesne" de bağlı olduğu ifadelerine karşı çı- kan Ankara, "Bunlann Türki- ye'nin tam üyeliğine karşı çıkan çevretemefleriırekozverebüece- ği endişesini taşıyoruz. Üye ülke* lerden. bu ifadelere 17Arahk'ta- ki AB Zirvesi'nde yer vermeme- lerini istiyoruz" görüşünü iletti. Temel Itirazlar Türkiye'nin AB ülkelerinin dikkatine getirdiği temel iriraz- lan ise AB'nin üyelik müzake- releri için öngördüğü teknik ko- şullar üzerinde yoğunlaştı. AB adayı birülkenin, tam üye- lik aşamasına geçebümesi için, AB ile 31 ana başlıkta müzake- releri tamamlaması gerekiyor. Tarımdan eğitime, sağlıktan dış politikaya uzanan müzakerele- nn sonuçlanması, aday ülkenin 31 müzakere başlığının her bin- ni başanyla kapatmasını gerek- tiriyor. Bakan Gül, ilettiği gö- rüşte, Türkiye ile müzakere baş- lıklannın açılması ve kapatılma- sı için öngörülen koşullann "ay- runcthk" ve "önkoşuT içerdiği- ni belirterek bunlann "müzake- relerin sınırsız bir şekilde erte- lenmesini" beraberinde getire- bileceği eleştirisinde bulundu. Türkiye'nin AB ülkelerine ilet- tiği görüşte, "yeni kriterler" ola- rak adlandınİan 5 noktada iti- razlar, özetle şöyle dile getirildi: 1. Müzakere başlıkla- rının açılması: AB Komis- yonu, Türkiye ile müzakere baş- lıklannın "açılması'' için, belir- lenecek knterlenn (benchmarks) önceden karşılanması gerektıği- ni belirtmektedir. Ancak önceki aday ülkeler için, yalnızca mü- zakere başlıklarının "kapaolma- suıda" kriterler belirlenmiştir. 2. Tarama süreci: AB Komisyonu, müzakerelerin res- men açılması durumunda önce- likle AB ve Türkiye mevzuatla- nnın incelenmesi için kapsamlı bir tarama süreci (screening) ön- görmektedir. Türkiye geçen 4 yıl içerisinde zaten mevzuatm *ana- Btikincdemesini" (detailed scru- tiny) gerçekleştirmiştir. Bunun yalnızca adı tarama süreci de- ğildir. Yapılan aynıdır. 3. Plyasa ekonomisi ko- SUİU: Ekonomıye ılışkın mü- zakere başlıklarının açılmasında, işleyen piyasa ekonomisi olma önkoşulu getirilmektedir. Çok iyi bilinmektedir ki, müzakere- letin açılması yalnızca Kopenhag siyasi kriterlerine bağlıdır. AB, 1999 yıhndan bu yana çeşitli ve- silelerle Türkiye'ye buna uyu- lacağı taahhüdü vermiştir. Ancak AB Komisyonu, bazı müzakere başlıklarının "işkyen piyasaekonomisi*' statüsüne bağ- lı olacağını açıklayarak Kopen- hag ekonomik kriterlerini mü- zakerelerin başlaması için fiili önkoşul durumuna getirmekte- dir. Bu açıkça aynmcılıktu-. 4. Gümrük Blrliği yü- kÜmlÜIÜkleri: AB Komisyo- nu'nun öngördüğü bir diğer kri- ter, müzakerelerin başlaması için Türkiye'nin Ortakhk Anlaşma- sı ve Gümrük Birliği'nden doğan yükümlülükleri karşılaması ge- rektiğidir. Türkiye Gümrük Bir- liği'nden kaynaklanan yükümlü- lüklennin farkındadır. Bunlar olağan mekanızmalar çerçeve- sinde çözümlenmelı, AB mevzu- atma ilişkin çalışmalar ise mü- zakerelere bırablmalıdır. 5.2014 bütçeslne bağ- lı basllklar: Türkiye açısından endişe kaynağı olan bir başka kriter, mali etkılen olabilecek bazı müzakere başlıklarının an- cak 2012-2013 yıllannda açıla- bilecek olmasıdır. Vakıflar Yasa Tasansı'nın AB Zirvesi'ne kadar TBMM'den geçirilmesi planlanıyor ' Azmhldara' mülk kolayhğı • Azınhk vakıflannın mal edinememesi nedeniyle "îsa'nın evi, Meryem'in evi, Aziz Nicholas'ın evi" gibi adlarla tapuya kaydettirilen taşmmazlar vakıflanna devredilebilecek. kıflar, sonradan edindikle- ri taşınır ve taşınmaz mal- lan, vakıf yetkilı organı- nın karanyla satabilecek. Azınlık vakıflannın kuru- luşta özgülenen mal ve hak- lannın daha yararlı olanla- nyla değiştirilmesine ve- ya paraya çevrilmesine mahkemece izin verilecek. v ' Azınlık vakıflannın mal edinememeleri nede- niyle namı müstear veya namı mevhumlar adına, vasiyet edilmiş veya ba- ğışlanmış olup da halen Hazine veya bağışlayan veya vasiyet edenler adına kayıtlı taşmmazlar, tasar- ruflannda bulunduğunu belgelemek, üzerinde va- kıf şerhi olmamak kaydıy- la l yıl ıçinde başvurul- ması halınde vakıflan adı- na tescil edilecek. Azınlık vakıflan, mal edinememeleri nedeniyle Hazine'den kaçırmak için taşınmazlan "îsa'nın evi, Meryem'in evi, Aziz Nic- holas'ın evi" gibi adlarla tapuya kaydettiriyordu. EMİNEKAPLA.N ANKARA-AKPhükü- metinin 17 Arahk'akadar TBMM'den çıkarmayı he- deflediği Vabflar Yasa Ta- sansı'yla. Vabflar Genel Müdürlüğü kaldınlarak ye- rine "Vakıflar Kurumu" oluşrurulması öngörülü- yor. AKP hükümetinin azın- lık vakıflannm sorunlan- m çözmek amacıyla hazır- ladığı Vabflar Yasa Tasa- risı'nın 17 Aralık'a kadar TBMM'den geçirilmesi planlamyor. Tasan şu dü- zenlemeleri öngörüyor: • Vakıflar Genel Mü- dürlüğü kaldınlarak yenne Başbakanlık'a bağlı Vakıf- lar Kurumu kurulacak. Ku- rumun en yüksek karar or- gam Vakıflar Meclisi ola- cak. Meclis, başkan, üç başkan yardımcısı ve 1 hu- kuk müşavıri olmak üzere 5, başbakanca atanacak 5, yeni vakıflarca seçilecek 3. mülhak ve azınlık va- kıflannca seçilecek l'er üye olmak üzere toplam 15 üyeden oluşacak. »/ Tüm vakıflar için tek yasa uygulanacak. Vakıf yöneticileri ancak mahke- me karanyla görevden alı- nabilecek. Ancak gecik- mesinde sakınca bulunan durumlarda dava sonuçla- nıncaya kadar Vakıflar Meclisi karan üzerine Va- bflar Kurumu'nca geçici olarak görevden uzaklaştı- nlabilecek. • Vabflar mal edinebı- lecek, bu mallar üzerinde tasarrufta bulunabilecek. Azınlık, esnaf ve yeni va- 'Tecride hayır y eylemi sürüyor Tecrid ve Yeni Ceza Infaz Yasası Karşıtı Biriik, F tipi cezaevierindeki tecridin durdurulması ve tasannın geri çekümesi için eylem yapmaya devam edryor. 3 haftadır her pazar günü saat 12.00'de Galatasara} Lisesi önünde toplanarak protesto eylemi yapan grup dün de yine aynı \erde bir araya geldi. Grup adına basuı açıklaması yapan Sevinç Tanyıldız, "tecrit ve izolasyonun hapishanelerde yeni saldınlarla u\ gulanmaya dev^am ettiğmi" belirterek "Tophımun tüm kesimlerine yönelik tek tipleştirme saldınsı içeriden ve dışandan püskûrtühneye çahşıhy or. Bunlan püskürtmenin yolu ortak talepler etrannda birieşerek mücadelevi her alanda büyütmekten geçer" dedL Ankara da önceki gün YÖK protestolan sırasında yaşananlan da protesto eden grup, "Zindanlar vıkılsuu tutsaklara özgürtük", "Katil devlet hesap verecek", "Baskdar bia yıkhramaz" ve "Tecride, tek tipe hayır" şekünde sloganbr atü. (GÖKÇE UYGÜN) DYP ile ANAP arasmda bayram sonrası somut adım atılabileceği belirtiliyor Sağda bütünleşme arayışlarıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Merkez sağda bütünleş- me arayışlanna hız verilirken, bayram sonrasında DYP ile ANAP'ın birleşmesi için so- mut adımlar atılabileceği bil- dirildi. Merkez sağda hareketli gün- ler yaşanmaya başlandı. Eski bakan Yaşar Okuyan yeni bir parti kurma hazırlıklannı yürü- türken bazı esb ANAP ve DYP milletvekillen de DYP- ANAP bütünleşmesi için yoğun kulis yürütüyor. DYP lideri Mehmet Ağar ile ANAP lideri Nesrin Nas'ın da bu doğrultuda bir gö- rüşme yaptıklan, bayram son- rasında konunun ib partinin res- mi organlannda görüşülmesiy- le somut adımlar atılabileceği bildirildi. DYP Genel Başkan Yardım- cısı Nevzat Ercan, "Böjie bir tophımsaltalep var. Bütünkşmiş bir yapıyı hepimiz isteriz" diye konuştu. ANAP'ta başladığı siyasal yaşamım DYP'de sürdüren es- b milletvekili Bevfaan Aslan da girişimleridoğruladı. "Çoksa- yıda eski ANAP ve DYP miDet- vekili bütünleşme istiyor, kendi genel başkanlan nezdinde giri- şimlerde bulunuvor. Bayram sonrası bir adım aülabüir" dı- yen Aslan, her iki liderle de si- yasi dağınıklığın sona ermesi için görüştüklerini ve olumlu yamt aldıklarını aktardı. 'YENÎ BİR MODEL GEREKİYOR' vural savas'tan llglnç benzetım -LOZAN YIKILMAK ISTENIYOR' Dinçeryerel yönetim reformunu savundu 'Düşman evine gelingidiyoruz' ADD 'den teslimiyete karşı bitiik çağnsı KARAMAN(AA):Baş- bakanlık Müsteşan Ömer Dinçer,"Bugünekadar ah^- üğııruzvaliler, bekdiy^e baş- kanlan, U yöneticileri ve daire müdürleri bizi gele- ceğe taşunavacakür. Yeni bir yapıya, yeni bir anla>> şa, yeni bir modele ihtiya- amızvar" dedi. "KentVızyonu veYerel Yönetimlerde Yeniden Ya- pdanma" konulu konfe- ranstakonuşan Dinçer, şe- hırcılik alanında yaşanan gelişmelerin, yönetim uy- gulamalanndab değışik- lıklerin ve nasıl bir yöne- tm yapısına ve liderhk tar- zına ihtiyaç duyulduğunun bilinmesinin büyük önem taşıdığuıı vurguladı. Sürekli değişim yaşanan bir ortamda tecrübenin so- runlan çözmeye yetmeye- ceğinin altını çizen Din- çer, "Sahipolduğuniuztec- rübeler, bizim sorunlan çözmede en büyük engel- le\icimiz olacakûr. Tûrk bürokrasisinin. \ierelyöne- tünlerimizin en önemli so- runlanndan biri tecrübe sahibi yöneticilerin orta>a koyduğu engeüerdir. Hiçbi- riyenilikcivevapıacözüm- lerüretme inıkânına sahip olmanuşlardır" dedi. OLCAYAKDENİZ MİLAS - Eski Yar- gıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Wral Savaş, Türkiye'deki Avrupa Birliği yanlılannı "ar- tist olmaya özenen kız- lara" benzeterek "Düş- manın evine geBn gidi- yoruz" dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şube- si'nin düzenlediği "Ata- türkçü Dış Politika ve ABSüred" konulu kon- feransa katılan Savaş, Yargıtay Başkanı'na yö- neltilen suçlamalarla yargının ele geçirilmek istendiğini öne sürdü. Savaş, AB'nin Türki- ye'ye verebileceği hiç- bir şeyin olmadığım, bunakarşın Türkiye'de- b AB yanhlannm Türk haDanı sahte cennetma- sallanyla aldattıklanm dile getirdi. Savaş, "Türkijç'dekiAB'cfler, artist olmaya özenen gençkdarabenziyoriar. Oysa kaçıp gitmeye kâlküklan AB ülkeleri Türki>e'ye karşı kötü niyet taşryorlar" dedi. İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Ertuğrul Kazan- a, Lozan Antlaşması'mn ülke içindeb ümmetçi, fa- şist ve emperyalistler tara- findan yikilmak istendiği- ni belirterek bunun için teslimiyetçilere karşı bir- lik olunması gerektiğini söyledi. ADD,9EylülÜniversı- tesi ve tzmir CUMOK ta- rafından Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'yi Tehdit Eden Sorunlar" panelinde ko- nuşan Kazancı, "neme la- zun" zihniyetinden uzak- laşılarak takıyyecilere kar- şı durma zamanınnı gel- diğini vurguladı. Panelde konuşan Cum- huriyet Vakfı Başkan Yar- dımcısı AlevCoşkun, Baş- bakan RecepTay^ipErdo- ğan'ın Türkiye'nin onunı ıle oynamaya başladığını, "tüccar diplomasisi" yü- rüttüğünü kaydetti. Aydın- lanma devTİminin ana ilke- sinin laiklik olduğunu vur- gulayan Coşkun, "81 yılda bü> r ük mesafe aldık. Bun- lara sahip çıkalım. 580 ADD teşkflaündan birine üveolahm"dedi. Arınç Usulü Yanıtlar... TBMM Başkanı Bülent Annç'ın eleştirilere, hoşuna gitmeyen sorulara tahammülsüzlüğü "Bu sorunun cevabı, şeyini şey ettiğimin şeyi" ifadesiyle belleklerde yerini aldı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda geçen hafta yapılan bütçe görüşmeleri sırasında da CHP'lilerin eleştirileri Annç'ı kızdırdı. Sert üslubunu eleştiren CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin'e "Kalbiniz temiz olabilir ama yüzünüz çok haşin" diyecek kadar kendini tutamadı. Ergin'den de "Siz de yumuşak görünüyorsunuz ama, konuşmalannız hakaret dolu" karşılığını aldı. Annç'ın görtışmeler boyunca muhalefete "haddini bildiren" bir üslupla verdiği yanıtlardan bazıları şöyle: • Kendımi biraz Nasreddin Hoca gibi hissediyorum. Timur'un filinden şikâyet var, 'hadi hocam bu işi sen düzelt' diyorlar. Hoca yola koyuluyor, arkadakiler kaçıyor. Şimdi benim hevesim kınldı, dolayısıyla ben bu işten hemen hemen vazgeçme noktasındayım. Meclis'in millet iradesinin tecelli ettıği tek yer olarak fonksiyonunu en iyi şekilde yapmasına tüm milletvekillerimizin destek vermesi gerekirken 3-5 tane gazetecinin provokasyonuna maruz kalarak fıkir değiştirenler olursa doğrusu ben arkama her zaman bakmak zorunda kalınm. (Yeni halkla ilişkiler binası yapımına yönelik eleştiriler üzerine.) • Sayın Cumhurbaşkanı derken üç defa aksi seda yapan bir söz, Başbakan'a sıra geldiğinde 'Tayyip' diye sesleniyor. Meclis başkanı 'Sayın Meclis Başkanı' değil, 'O Meclis Başkanı', Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanı katmerii olarak... Başbakan'a sıra geldiğinde Tayyip... • 'Yargıtay Başkanı hakkında bir şey söylemeyin, yargıyı yıpratırsınız, Sayın Cumhurbaşkanı hakkında hiçbir söylemeyin yıpratırsınız. Meclis hakkında bol bol konuşun, yerin dibine sokun, telefonlannı kesin, oksijenini kesin. O zaman bazıları alkışlıyor. Ben alkış meraklısı değilim. • Bakıyorum, Cumhurbaşkanlığı bütçesine yönelik olumlu değerlendirmeler yapılıyor, ama bizi eleştiriyorsunuz. En çok giderimiz yüzde 60'la personel gideri. istersenız yeni ve eski milletvekillerinin maaşlannı ödemeyelim, 165 trilyon tasarruf yapalım. • Ben Meclis Başkanıyım. Başbakan bana arz edebilir, Cumhurbaşkanı benden rica edebilir. 1 Mart tezkeresi nedeniyle beni göklere çıkaranlar, Meclis'in olağanüstü toplantısı konusunda yerin dibine batırdılar. Ama ben hiç kimseden emir almam, almam. • (TBMM muhafız taburuna bir milletvekilinin sakallı yakının alınmaması konusunda) Medya zaman zaman 'birisi yere düşsün, eteği açılsın, biz de ona gülelim' anlayışıyla hareket ediyor. . Yargı siyasallaştı. Isterseniz yargıyı yıpratmamak için bunu küçük harflerie konuşalım. Sevgililer Günü faaliyetlerimiz. 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü, artık resmi kurumlann "faaliyet raporianna" girdi. llgi alanı "gençlik" olan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM), bu yıl 14 Şubat Sevgililer Günü'nü "etkinliklerle" kutlamış, yaptığı etkinlikleri de "faaliyet raporuna" koymuş: "14 Şubat 2004 tarihinde 1250 adet karanfil, Personel ve Eğitim Daire Başkanlığı tarafından tek tek personelimize dağıtılmıştır. Amacı ise her insanın yüreğinde sevgi vardır. önemli olan bunu açığa çıkarmaktır. Tek düşüncemiz, personelimizin insani duygularını harekete geçirerek bu duygulan daha kaliteli hizmete dönüştürmektir." İncil kime gerek? TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Başbakanlık bütçesinin görüşmeleri sırasında söz alan AKP'lı Musa Uzunkaya, ülkedekı misyonerlik çalışmalarından yakındı. Uzunkaya evine gelen İncil ve Isa'nın yaşamı ile ilgili kitabı havaya kaldırarak milletvekillerine gösterdi ve "Bakın bunlan bütün evlere gönderiyohar" dedi. CHP'liler hep bir ağızdan "Bize göndermediler" deyince, Uzunkaya "Herhalde dine bakışınızda bir sorun görüyohar, o yüzden göndermiyorlar" karşılığını verdi. CHP'li Ali Kemal Deveciler altta kalmadı: "Senin ihtiyacın var, senin, herhalde sıkıntısı olana gönderiyohar." Bazı CHP'li milletvekilleri, merkezi ezan sisteminden yakınırken hoparlörden savaş seslerine benzer sesler yankılandığını söylediler. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, sorun olan yerlerde uygulamayı durdurduklarını söyledi. Tam da bu esnada mikrofonundan cızırtılar çıkınca şaşıran Aydın, hemen duruma uygun bir açıklama yaptı: Bu da ezan gibi oldu, bunu da durdurmak lazım. Bu da benim şansım." Köşk'ün harcama günlüğü Cumhurbaşkanlığı'nın 2003 yılı mali hesabı geçen hafta Meclis Genel Kurulu'na sunuldu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, seleflerinin tersine tasarrufa özen gösterdiği biliniyor. Hangi kalemden ne kadar tasarruf yaptığı ise harcama cetvellerinde görülebiliyor. Kesin hesap cetveline göre; geçen yıl toplam 25 trilyon lira ödeneği bulunan Çankaya Köşkü, genel kalemde yüzde 33 oranında tasarruf sağlayarak ödeneğinin 8 trilyon lirasını iade erti. Cumhurbaşkanı'nın tüketim mallan ve malzeme alımında yüzde 56, demirbaş alımında yüzde 85, hizmet alımlanyla ilgili kalemde yüzde 55 oranında tasarruf sağlaması dikkat çekiyor. Yapı tesis ve büyük onanm işlerinde Cumhurbaşkanı'nın farklı bir yöntem uygulaması da gözlerden kaçmıyor. Cumhurbaşkanı, büyük yapı işlerini Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'na yaptırarak bu kalemde kendisine verilen ödeneğin tamamını iade etmiş. Cumhurbaşkanı'nın hiç harcama yapmadığı alanlar da var. Sezer'in gizli hizmet, ödül, ikramiye, tablo, heykel ve eski eser alımıyla ilgili gider kalemi boş bulunuyor. Cumhurbaşkanı, dernek, birlik, sandık ve benzeri örgütlere yardım konusunda ise cömert davranarak 2003 yılında verilen 400 milyar liralık ödeneğin 399 milyar lirasını kullanmış. Makine ve yeni taşıt alımındaki harcaması 70 milyar lira dolayında olan Cumhurbaşkanı, GAP uçağının bakımı-onanmı için ise Milli Savunma Bakanlığı'na 1 trilyon lira aktarmış. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcuma ttnetncttr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle