28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2004 CUMi 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı PB PB PB PB PB PB Y PB 13 9 19 19 24 24 26 23 Sinop B 17 Adana PB 28 Samsun B 15 Mersin PB 27 Trabzon PB 16 Diyartoakır PB 18 PB 21Giresun PB 16 Şanlıurfa Ankara B 16 Mardin PB 16 Eskişehir B 16 Siirt Konya B 16 Hakkâri Sıvas B 12 Van Zonguldak B 16 AntaJya PB 25 Kars Yurdun guney batı ve kuzey kesımlen par- çalı, yer yer çok bulutlu, guney Ege kıyılan . do- ğu ve guneydoğu Anan- dolu'nun doğusu ıle Fı- nıke çevreten yağmur ve sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu geçe- cek Hava sıcaklığı yur- dun kuzeydogu kesım- lennde bıraz artacak dı- ğer yerierde onemlı tnr değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn HB Y Y PB Y PB PB PB / 9 9 12 12 11 13 10 Berlin Y 11 Budapeşte PB 13 Madrid Y 16 Viyana Y 13 Belgrad PB 16 Sofya B 14 Roma PB 21 Atına PB 21 Münıh Y 12 Zünh Y 11 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre Y PB K Y Y Y Y A 6 19 1 11 12 14 8 30 B 26 buUlu Çok bulutlu ' Yajmuriu Karlı Sulu kar , Gok gurvjltulü * * G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfuda rek Devlet Bakanı Babacan'ı "Ne söylersem o clur"diye azarlaması, sadece iç politikaya ve tek parti iktidanna özgü bir hastalık mı? Elbette değil, bakın neden değil: RTE aynı tu- tumu AB'ye karşı da sürdürüyor. Bu hükümet, şeriatçı kafanın baskısından kur- tulamadığını, daha doğrusu kurtulmak istemedi- ğini bir başka yasayla yine gündeme taşıyarak kanıtlıyor. Durmaksızın çağdaşlıktan, laik cumhuriyetten, Cumhuriyetin "muasır medeniyet anlayışının bir sonucu" olduğundan, AB ölçütlerini yerine getir- diğinden söz eden bu Başbakan; Brüksel'in 17 Aralık zirvesine kadar yasalaşmasını istediği ya- salardan biri olan CMUK'a özenle bir madde yer- leştirdi: Gözaltına alınan kadın zanlıların Türkiyemizin çoktan arkada bıraktığını sandığımız gericilik an- layışına uygun biçimde doktor muayenesinden geçmelerini yasaya bağlayan yeni bir girişim baş- lattı. Alt komisyonda CHP'li milletvekillerinin çaba- lanyla taslaktan çıkarılmazsa bu maddeyi Adalet Bakanı Çiçek Cemil, bakalım Adalet Komisyo- nu'nda nasıl savunacak? Yüz karası bir madde, 80'inci madde. Gözaltı- na alınan kadını önce kadın doktorun muayene et- mesini, kadın doktor bulunamaması durumunda erkek doktorun yapacağı muayenede zanlı kadı- nın yanında bir yakınının, yakını da yoksa muaye- nede başka bir kadının bulunmasını emrediyor. Iktidarın "genel ahlaka uygun bir düzenleme" dediği bu son girişim, cinsiyete bağlı aynmcılığın ta kendisi. (1920'lerde) Kuvayı Milliye Meclisi'nde çoğun- luğu elinde tutan yobazların şeriatçı girişimleri yüz yıla yakın bir süre sonra bu iktidar döneminde ye- niden canlanıyor. O Meclis'te çoğunluk şeriata bağlı. Içki Yasağı Yasası sağlık kaygısıyla değil, şeriat gerekçesiy- le çıkarılıyor. Bugünkü girişime küçük ayrımlarla uyum ser- gileyen olaylar o Meclis'te yaşandı. Sıhhat Encümeni (Sağlık Komisyonu). Görüşü- len konu: Bursa milletvekili Emin Bey'in sıtmanın, frenginin kol gezdiği ülkede "evlenmek isteyen çiftlerin daha önce doktor muayenesinden geç- mesini" sağlayacak yasa önerisi.. Dinci ayaklanmış; "Birkızın erkekdoktortarafın- dan muayenesi şeriatça yasaktır!" diye bağırıyor. Komisyon üyesi Hilmi Efendi; bir gün yazıha- nesine gelen dostunun anlattıklannı aktarıyor: Eşi- ne baktırmak için doktor getirmiş, doktor kapıyı arkadan kilitlemiş, dostu kuşkulanmış, kapı deli- ğinden bakınca (doktorun bilinen usullerle mu- ayene yaptığını görünce) yere yığılıp kalmış. "Böy- leyasa çıkarmakgünahtır, reddedin" diyor. Çözüm bir müftüden geliyor. Tanıdıklanndan bi- rinin eşi hastalanm/ş. Erkek doktor istemiyor. Bir ebe bulmuşlar. Ebe, eşini muayene etmiş, hasta- lığı doktora anlatmış, doktor reçete yazmış, ka- dın birkaç günde iyileşmiş! Düne göre bugünkü girişimin farkı nedir? Ka- dın doktor bulunmazsa, göza/tına alınan kadını muayene edecek erkek doktorun yanında bir de kadının bulunması mı? Hadi canım sen de; kafa aynı kafa! Dün de, bu- gün de... • • • Yeşillergelmiş, birayakları Istanbul'da, birayak- ları Şırnak'ta. TBMM'de parlamenterlerimizle ko- nuşuyorlar. Türban sorununu soruyorlar. Onur Öymen, Atatürk'ün kadını "açtığını", bu iktidarın "kapamak" için uğraştığını söylüyor, AKP'Iİ üyeler susuyor. 10 Kasım; kadını çağdaşlığa kavuşturan, sos- yal, siyasal bütün hakları veren, başını açan, te- settürden kurtaran Atatürk'ün ölüm yıldönümü. 10 Kasım'dan dört gün önce; 6 Kasım günü AB'nin "tanıtım" faaliyetleri çerçevesinde kadın haklarıyla ilgili düzenlediği toplantı Hollanda'nın Lahey kentinde toplanıyor. Türkiye adına -bugüne değin yalanlanmadı- La- hey'de laik Türkiye'yi, Türk kadınını temsilen bu- lunacak, eline verilecek yazılı metni okuyacak, kadın hakları üzerinde görüş bildirecek olan kim? TC Başbakanı'nın eşi... Türbanlı, tesettürlü Emi- ne Hanım! Onursal Başkanımız FERİT OĞUZ BAYIR'ı 06.11.2004 Cumartesi günü saat 14.00'te Vakıf Merkezimizde anıyoruz. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Denktaş, KKTC Başbakanı'nın referandum öncesi döneme göre değiştiğini söyledi Talat'a yeniden görevIstanbul Haber Servisi - Ku- zey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, istifa eden Başbakan Mehmet Ali Talat'ın hükümet kurulması çahşmalannda tekrar görevlendirilebileceğini kaydetti. Denktaş, dün gazetemizi ziya- ret ederek Gazetemiz Imtiyaz Sa- hibi ve Başyazan llhan Selçuk ve yöneticilerimizie görüştü. Gö- rüşmede, KKTC'deki son geliş- melere ilişkin değerlendirmele- rini aktaran Denktaş, KKTC'de- ki hükümet krizinin Ulusal Bir- lik Partisi (UBP) Genel Başkanı Dervi? Eroğlu'nun meclise vere- ceğini söylediği erken seçim önergesinin kabul edilmesi duru- munda, kendiliğinden çö'zülmüş olacağınj belirtti. Denktaş, "Eroğlu. bu konuda bir önerge vermezse tekrar Talat'a görev vereceğiz. MehmetAJi Talat, re- ferandum öncesine göre değiş- ti. Rumları benden daha iyi ta- nır hale geldi" dedi. 'Korkulacak bir şey yok1 İşadamı Asil Nadir'ın medya- sının referandum öncesinde bir- denbire Annan Planı'ndan yana olduğunu belirten Denktaş, "An- nan Planı'ndan yana olmaya devam etmektedJr. Denktaş ai- lesi açısından da büyük bir sal- dırı organı haline gelmiştir" dedi. Deenktaş, bu saldınlann ar- kasında Nadir'ın haksız olduğu ortaya çıkanldığı halde devletten talep ettiği parayı alamamasının da etkisi olduğunu ifade etti. KK- TC'den yabancılann yoğun top- rak alma istemiyle ilgili de de- ğerlendirme yapan Denktaş, ya- bancılann KKTC'de toprak sahi- bi oJabilmeleri için BakanJar Ku- rulu karannın gerektiğine dikkat çekti. Denktaş, şöyle devam ettı: "Birdenbire büyük bir inşaat sektörü gelişmiştir ve bu sek- tör biz izin alırız diyerek ya- bancılara toprak satmaktadır. Binlerce müracaat sırada bek- liyor. Paralarını verdikleri hal- de tapulanm alamadıklan şi- kâyeti olan insanlar var. Ancak korkulacak şekilde, toprağın çoğu gitti gidiyor diye bir şey yoktur." Denktaş, Demokrat Parti Başkanı ve Dışişleri Baka- nj Serdar Denktaş ın kayınpe- deri Salih Boyacı için af teklifin- de bulunulması konusundaki tar- tışmalarla ilgili olarak, "Eroğlu bir açıklama yaptı. Hükümeti alırsa genel af çıkaracağı ile il- gili. Benim orada içim burkul- du niye yaptı diye. Sonra Ser- dar'dan öğrendim, kendisine o teklifler yapılmış. Bunu yapan kişiler de biliniyor" dedi. Boyacı'nın mahkûm edilmesi konusunda adaletsizlik oldugu- nu kaydeden Denktaş, "Benim üzerinde durduğum husus Bo- yacı bir suçtan ziyade, bi/im dünürümüz olduğu için daha da ağır \ e kabul edilmez bir ce- zaya çarptınlmıştır" dedi. Hükümete 'Yanlış adımdan dönün' çağnsı yapan DÎSK, Başbakan Erdoğan'ın restini gördü Emekçiler SSK'ye talip oldııI Baştarafı 1. Sayfada şımızı ilgilendiren böylesine önemli bir konuda, taraflarla etkin bir istişare yapıl- madan ve uzlaşma sağlanmadan böyle bir taslağın Meclis'e sevk edilmesini doğru bulmamaktadır. Umuyoruz ki, bu yanlış adımdan geri dönülür. Bu arada, kamu- oyunun gündemine oturan bu konuya iliş- kin görüşleriniz ve SSK hastanelerinin iş- ABD-Yunanistan Makedonya gerginliği Dış Haberler Servisi - ABD'nin Make- donya'yı anayasal adıyla (Makedonya Cumhuriyeti) tanıma karan, Yunanistan'ın büyük tepkısine neden olurken Üsküp'te memnuniyetle karşılandı. ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, "Üsküp'ü, çok etnili demokrasiye katkılanndan ötürü ödüllendirdiklerini ve Makedonya Cum- huriyeti adıyla ranıdıklannf' kaydetti. "Bundan böyle, 'Eski Yugoslavya Cum- huriyeti Makedonya' yerine 'Makedonya Cumhuriyeti' admı kullanmaya karar verdik" diyen yetkiliye göre, Dışişleri Ba- kam Colin Powell da karan imzaladı. AB- D'li yetkili, alınan bu karann, Üsküp yöne- tıminin teröre karşı savaşı desteklemesinin bir ödülü olduğuna dikkat çektı. Washing- ton'un karannın öğrenilmesi üzerine AB Konseyi toplantısına katılmak üzere Brük- sel'e gidecek olan Yunanıstan Dışişleri Ba- kam Petros Molivyatis, gezisini iptal ede- rek ABD'nin Atina Büyükelçisi Thomas Miller'ı makamına çağırdı. Molivyatis, Büyükelçi Miller ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere yapttğı açıklamada, "ABD hükümetinin Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya'yi Makedonya Cumhuriyeti adıyla tanıma karan al- ması üzerine Sayın Büyükelçi\i çağıra- rak protestomuzu ilettim. Bu karann çok yönlü olumsuz etkilerine dikkatini çektim" dedi. Yunan hükümeti aynca res- men BM'ye de şikâyette bulundu. letmesinin çaiışanlara devrine ilişkin öne- riniz basına yansımıştır. Aynca, bu görüş ve önerilerinizi, 2 Kasım 2004 tarihinde ETUC Genel Sekreteri, Törk- İş, DİSK, Hak-tş ve KESK genel başkanlannın şah- sınızı ziyaretinde de ifade ettiğiniz bilin- mektedir. Konfederasyonumuz, öneriniz doğrultusunda, SSK hastanelerinin, baş- ta asü unsur olan prim ödeyen işçi ve iş- verenler olmak üzere, hastane sağlık çalı- şanlarınm, hizmet alan emeklilerin ve di- lerseniz kamunun da temsil edileceği bir yönetim yapısı oluşturularak, hastanele- rin işletmesini devralma talebımizi tara- fınıza iletmektedir." AçıkJamada, yönetim modelinin aynntılannı ve devir protokolünü görüşmek üzere Başbakan Erdoğan'ın da- vetinin beklediği kaydedildi. TGC'de duzenlenen törenle ödölJer sahiplerine veriidi. (FATİH ERDOĞDU) Burhan FelekÖdüUeridağıtıldı İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti'nın (TGC) eski baş- kanlanndan Burhan Felek, ölümünün 22. yıldönümün- de törenle anıldı. TGC'de duzenlenen törenle de "Burhan Felek Hizmet ÖdüUeri" sahiplerine ve- rildi. Burhan Felek'in Karaca- ahmet Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen törende konuşanTGC Baş- kanı Orhan Erinç, T- GC'nin saygın ve seçkin başkanı olan ve bütün gaze- tecilerin ustası Burhan Fe- lek'i, bir kez daha sevgi, saygı ve şükranla andıklan- nı belirterek "1952 yüında vüriirlüğe konulan Basın İş Yasası ve gazetecilerin haklanm koruyan kural- lann Burhan Felek'in elinden çıktığını" söyledi. Erinç, "Felek'in sadece mesleğe ve TGC'ye katkı- lanndan değil, bu özellik- lerinden dolayı da sevgi ve saygı duyulması gereken bir kişi olduğunu" dile ge- tirdi. "Burhan Felek Basın Hizmet ÖdüUeri", Türki- ye Gazeteciler Cemiye- ti'nde (TGC) düzenlenen törenle sahiplerine veriidi. Bu yıl llhan Çevifc, Ertuğ- rul Cebbar, Orhan Kara- veli, Ziya Işıküstün, Can Kaya Isen,I.Ziya Nebioğ- lu, Orhan Tahsin Özmez, Yılmaz 1 unçkoL Iskender Ayvalık ve Eyüp Karadayı ödüle layık görüldüler. Tö- rende aynca ödül için aday 70 kişi arasında yer alan, ancak ödül sahipleri belir- lenmeden hayatuu kaybe- den TGC OnurKurulu Baş- kanı ve gazetemiz eski Ya- zıişleri Müdürü Erol DaUı özel ödüle layık görüldü. Cevap ve diizeltme Cumhuriyet gazetesinin 20 Eylül 2004 Pazartesı günkü sayısında yayımla- nan "Dostluktan ihale ilişkisine" başlıklı haber gerçeklere aykırı müvek- killerimızin kişilik hakla- nna ağır saldırı teşkil eden hukuka aykırı beyanları içermektedir. Çağdaşlaşma ve çağcıl değerlere yönelmiş olan ülkemizde basın çoğu kez dördüncü güç olma yolun- Sevgili EMRE DENİZ'imiz... Beş yıi önce sorumsuz bir trafik canavarı seni bizden ayırdı. Ybkluğun içimizde her gün daha fazla büyüyor... 5 Kasım Cuma günü (bugün) Bilecik'te tüm sevenlerinle birfikte yine başucunda olacağız. Daima bizimlesin, kalbimizdesin... Seni çok özlüyoruz... Hep özleyeceğiz... SEYFİ YİĞİT - MERAL - TAYFUR ÜN 5 Kaam 1999 da önemli sınavlar vermış- tir. Bu bağlamda ülkemiz- de bırçok gizli ve kapalı kalmış konu basın tarafın- dan başanlı bır biçimde gün ışığına çıkarılmış ve kamuoyunun dikkati çekıl- miştir. Kuşkusuz bu göre- vini, bu işlevini meslek eti- ği ve meslek sorumlulu- ğuyla yapan basın men- suplannı yürekten kutlu- yoruz. Ancak söz konusu ha- berlerde olduğu gibi kızdı- ğı ve beğenmediği bir siya- sal iktidar ve dumşu eleş- tirmek. yermek, tenkit et- mek için olaylarla uzaktan yakından ilgisi olmayan masum ınsanlan kulian- ması onların üzerinden po- lemikler geliştırilmesı ka- bul edılecek davranışlar değildir. Yapılan yayın ta- mamen bu düşüncelerle geliştirilmiş ve haber nıte- liği olmayan, kamuoyunun bilgilenmesiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, a- ma buna karşın, İcamu- oyunda müvekkillerimiz hakkında derin kaygı ve endişelere neden olacak, onlarla ilgili ciddı kuşkula- nn doğmasına neden ola- cak nitelikte hukuk dışı bır yayındır Bu yayınla mü- vekkillerimizin anayasa- larda. yasalarda ve ulusla- rarası sözleşmelerde gü- vence altına alınmış bulu- nan kişilik haklan ağır bi- çimde saldınya uğramıştır. Çünkü bu yayını bir bütün olarak tarafsız bir gözle iri- celediğimizde müvekkille- rimizin, son dönemlerde kamuoyunun çok hassas olduğu, ihale almak için olmadık kural dışı gmşım- lerde bulunma, yasal ol- mayan yollarla kazanç ve servet sahıbi olma yasadı- şı araç ithal etme, halkı- mız, ınsanımız, aç yoksul ve sefil gezerken onlann, terlemeden kolay kazanan, safahat ve gösteriş ıçinde yaşayan bir kesim olduk- lannı açıkça çağnştırmak- tadır. Bu tür bır ımaj bu tür bir anlayış müvekkillerimi >ürekten yaralamaktadır. Ipek Matbaacılık Sanayi TicaretA.Ş. ve Koea Dave- tiye A.Ş. şırketlerin kuru- cusu ve Melek İpek'ın eşi. Hamdi Akın İpek'in baba- sı olan merhum Ali Ipek, Koza ve Ipek isimlerini bü- >-ük bir özveri ve çahşmay- la uluslararası bojııtta isim yapan firmalar haline ge- tirmiştır. Onun vefatından sonra eşi ve çocuklan ör- nek bir aile birlikteliğini gerçekleştirerek bıraktığı değerlen katlayarak artır- mışlardır Bunu v'aparken hiçbir kamu kurum ve ku- nıluşundan teşvik, kredi. ihale ve yardım almamış- lardır. Bunca özene ve du- yarhlığa rağmen karşılaş- tıklan haksızlık onlann. hakkaniyet ve hukuka olan inançlannı yıkmıştır. Müvekkillerimiz hiçbir surette ve hiçbir yolla Mıl- li Eğitim Bakanlığı ihale- lerine katıknamış ve her- hangı bır ihale almamıştır Ne Milli Eğitim Bakanlığı. ne Milli Eğitim Bakanı'nın eşi ne de Millı Eğitim Ba- kanlığı'nda görevli hiçbir kişi ıle maddi bir çıkar iliş- kisi bulunmamaktadır. Haber konusu olan cip ise müvekkillerimiz tara- fından yurda sokulmuş bir araç değildir. Bir galeride satışa sunulmuş ve müvek- killerimiz tarafından satın alınmıştır. Söz konusu cip Melek {pek'in şahsına ait olma- yıp BNP-Ak.Dresdner A.Ş.'nin mülkiyetinde ve bu firma tarafından yurda sokulmuş bir araçtır. Söz konusu haberlerde müvekkilimiz Akın Ipek tarafından verilmiş bir be- yanat bulunmamış olması- na rağmen onun ağzından "Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın bu kitaplar için ihale açacağını duyduk. Grup olarak henüz ince- leme aşamasındayız. Eğer uygun görürsek bu yarışmalara katılabiliriz. Henüz bir kararımız yok"şeklinde gerçekle ya- kından uzaktan ilgisi ol- mayan beyan yer almıştır. Kamuovunun bilgisine saygıyla sunulur Av. Saim OnurArcan GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada aday seçimi yapıyor ve ortaya bir liste çıkıyor. Meclis, bu liste içinden boş bulunan koltuklar ka- dar isim belirliyor. Sayıştay, yaklaşık 10 ay kadar önce 8 kişilik boş- luğun doldurulması için 32 kişilik bir liste yaptı. Meclis'e gönderdi. 10 aydır bekliyor. Neden? AKP'liler 32 kişilik listenin içinden tamamen ken- dilerine bağlı çalışacak 8 kişi saptayamamışlar. Ne yapmalı? Sayıştay'ın yasasını değiştirip üyelerin tümünün Meclis tarafından belirlenmesini sağlamalı! Bunun arayışındalar Salı günü Sayıştay'ın bütçesi konuşulurken ge- rek Başkan Mehmet Damar gerekse AKP'liler bu konudaki sorulara yanıt vermekte zorfandılar. Şim- di 3 üyelik daha boşaldı. Ne olacağı belli değil. Sayıştay, denetlenmesi gereken bir kurum hali- ne gelirse, gerisini siz düşünün. Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nda (CMUK) AB'ye uyum kaygısıyla yapılan değişiklikler, orta- ya zina türü bir tartışmanın daha çıkmasına neden oldu. AKP'liler, bir kadın şüpheli ya da sanığın mu- ayene olması gerektiğinde kadın doktorun tercih edilmesini, yoksa yanında mutlaka bir kadın göz- lemcin/n bulunmasını içeren bir değişiklik istiyor- lar. önceki günkü önerinin dün akşam saatlerinde geri çekilmesi tartışıldı. Sorun bunun yasalaşıp ya- salaşmamasından çok, AKP'lilerin her fırsatta ay- n bir yaşam biçimini yasalara sokmak istemesi! Insan sormadan edemiyor: Bu arkadaşların aklı fıkri nerede? Bunları diyen tosun... Diyanet Işleri Başkanlığı'nın bütçesi her yıl tar- tışma konusudur. Zaman zaman varlığı da sorgu- lanır. Ancak her iktidar bu kurumu aynca gözet- meden edemez. AKP'den de doğal olarak farklı bir şey beklememek gerekir. Ancak bu kez sözünü edeceğimiz durum biraz farklı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Diyanet'in bütçesi konuşulurken sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın 24 bin yeni din adamı kadrosu is- tedi. Eksik varsa istenir. Buna diyeceğimiz bir şey yok. Ancak Diyanet'in devletin içinde kadrolaş- mak için aynca kullanıldığı dikkati çekiyor. Çark şu: önce imam olarak Diyanet'e giriyorsunuz. Son- ra devlet içinde başka bir kuruma geçmek istedi- ğinizi söylüyorsunuz. O kurum, dışarıdan eleman almıyor. Başvurular olduğunda bütün kadroların dolu olduğu söyleniyor. Eksik doğunca da ilk aşa- mada devletin içinden kaydırma yapılması benim- seniyor ve imam arkadaşımız o kuruma geçiyor. Soruyoruz: Diyanet, dini hizmetlerin altyapısını kurma ve güçlendirme kurumu mu, sıçrama tahtası mı? AKP'nin içine gelince... Başbakan Erdoğan sa- lı günü partisinin Meclis'teki grup toplantısında söz almak isteyen Denizli Milletvekili Mehmet Yüksektepe'ye sordu: - Ne konuşacaksın? Yüksektepe, "Bakanlar seçim bölgemize gelip gidiyor, bizi haberdar etmiyor" diye başlayınca Er- doğan demokratik müdahale hakkını kullandı: - Bu konuda konuşmaya gerek yok! Ardından Karaman Milletvekili Mevfût Ak- gün'ün söz istemi de tarıma ilişkin olunca redde- dildi. Erdoğan, Gaziantep Milletvekili Nurettin Ak- taş'ın söz istemini, "Ne söyleyeceğini biliyorum" diyerek reddetti. Olup bitenlerden ders alan Tokat Milletvekili Resul Tosun, "Efendim, kızmazsanız söz istiyorum" diye parmak kaldırdı. Kürsüye ge- len Tosun, Başbakan'ın liderliğine övgüler yağdır- dı. Ayrıntıları Meclis tutanaklarında. Insan okuyun- ca selam vermeden geçemiyor: - Bunları diyen tosun, herkes okusun! ankcurrva cumhuriyet.com.tr ANMA OKTAY KURTBÖKE ölümünün 5. yılında sevgi ve özlemle anıyoruz. Zincirlikuyu Mezariığı, Cumartesi (yann) Saat: 11.00 AİLESİ Club İREMTUR'DA REZERVASYON ] YAPTIRMAK ARTIK ÇOK KOLAY... BILBlsr0^3277mm... ızmenen saöece Turkcef' Hazif kart ve Muhabbet Kart kuljanıcilar; yaractanabıhr 3u hızmet Turttceü ı^an 2 icısa mesa^ Hazır Karl ve Muhabbet Kart ç r 4 kortât otarak ûcreööTdinhr BAVRAMDA CARDFINAIVS SAHİPLERİNE ÖZEL 12TAKŞİT ÖDEME KOLULlĞn LA KIBRIS. YURTİÇİ,YURTDIŞI. I KÜLTÜRTURLARlVEı BİRÇOK TATİL ALTERNA1İFİ... www.clubiremtur.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle