19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5KAS1M2004CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Fîlislm'deDevlet Başkanı Yaser Arafat'm beyin ölümünün gerçekleştiği bildirildi. Arafat 'geri dönüşsüz' komada YASDış HaberterServisi- Filistin Dev- let Başkanı Yaser Arafat'ın dün Fransa'nın başkenti Paris'teki Percy Askeri Hastanesi'nde "beyin ölü- mü"nün gerçekleştiği ve yalnızca yaşam destek ünitesine bağlı ola- rak nefes ahp vermeyi sürdürdüğü bildirildi. Paris'teki Percy Askeri Hastane- si yetkilileri, 75 yaşındaki Filistin liderinin "ölmediğiııi'' kesin olarak vurguladı. Ancak AFP ajansının görüştüğübir hastane kaynağı, Ara- fat' ın beyin ölümünün gerçekleşti- ğini söyledı. Aynı kaynak, Filistin Devlet Baş- kam'nın yaşam destek ünitesine bağlandığını ve bu ünite olmadan nefes almasının olanaksız olduğu- nu belirtti. Isminin açıklanmasını istemeyen kaynak, Arafat'ın geri dönüşsüz bir komaya girdiğini, an- cak kendisini bu durumda günler- ce, hatta haftalarca yaşatabilecek- lerini kaydetti. Bu açıklama bir Fransız askeri yetkilisinin "Arafat ölmedi" şeklin- de yaptığı çok kısa bir başka açık- lamanın ardından geldi. Fransız yet- kili, Arafat' ın durumunun "karma- şık" olduğunu ve uygun tedavi için çarşamba günü öğleden sonra yoğun bakım ünitesine aktanldığını bildi- rirken açıklamanın Arafat'ın eşi Sü- ha Arafat'ın isteği üzerine hazır- landığını söyledi. Yetküiler olağanüstü toplandı Arafat'ın karargâhının bulundu- ğu ve bir hafta önce iyileşmesi umu- duyla aynldığı Batı Şeria'nın Rarnal- lah kentinde, Filistin halkı liderle- rinin yasını tutuyor. Arafat'ın komaya girdiğinin açık- lanmasından sonra üst düzey Filis- tinli yetkililer Ramallah'ta olağa- nüstü bir toplantı yaptılar. Toplan- tıda alınan ortak kararla Arafat'ın ba- zı yetkilerinin, Filistin Başbakanı Ahmed Kurey'e devredildiği açık- landı. Filistinli bir üst düzey yetki- li, Arafat' ın güvenlik ve maliye ko- nulannı kapsayan bazı yetkilerinin Kurey'e devredildiğini söyledi. Filistin güvenlik kaynaklan, Ara- fat'ın ölüm olasılığına karşı tüm Fi- listin güvenlik birimlerinin alarm durumuna geçirildiğini duyurdular. Bir yetkılı, "yasadışı olaylara karşı hazniıkh olma ve Filistin kunımla- nnm meşruiyetinezarar verecek her- hangi bir harekete izin vermeme" em- ri aldıklanm söyledi. Ramallah'ta ise, akşam saatle- rinde orucunu bozan Filistinliler, büyük bir üzüntü içinde televizyon- lannın başına geçerek Paris'teki li- derlerinin durumu ile ilgili son ge- lişmeleri izlediler. Hafta başında, Birleşik Arap Emirlikleri kurucusu Şeyh Zayid bin Sultan El Nahayan'ın yaşamını yitirmesi nedeniyle bayrak- lann yanya indiği kent, daha büyük bir yasın hazırhğıru yapıyor. Göz- yaşlanna boğulmuş Filistinliler, Ara- fat'ın ölümünün Filistin mücadele- sinin sembolünü yitirmek anlamına geleceğini söylüyorlar. Filistinliler, "tek ulusal Hderleri" Arafat'ın yerini başka hiç kimsenin dolduramayacağını savunurkenplan- landığı gibi seçimlerin yapılması gerektiğini söylüyorlar. Herhangi bir şekilde kendilerine dayatılacak bir lideri kabul etmeye- ceklerini, Arafat'ın yerine geçecek kişiyi kendilerinin seçe- ceğini söyleyen Filistin- liler, tüm dünyanın ve Filistin'in mevcut yönetiminin bunu kabullen- mesi gerektiğini vurguluyorlar. İsrail'den 'yeni sayfa' Bu arada, Israil ordu komutanla- nnın Arafat'ın ölümünün ardından Fılıstinlilerle daha yakın çalışma- lan konusunda hükümeti uyardık- lan bildirildi. Dün Israil televizyo- nunda yayımlanan bir habere göre, ordu "Yeni Sayfa" adını verdiği bir plan hazırladı ve Arafat'ın ölümün- den sonraki olası tüm gelişmelere karşı alınacak önlemleri belirledi. Komutanlann. insani ve ekono- mik yardımlarm yanı sıra Filistin- lilerle Israil ordusu arasındaki te- mel anlaşmazhklardan biri olan kontrol noktalanndaki sert uygu- lamalan da hafifletme yanlısı ol- duğu kaydedildi. Efsane önder EbuAmmar Şaron: Arafat ölmeden Dış Haberler Servisi - tsrail Başbakanı Ariel Şaron, Filis- tin Devlet Başkanı Yaser Ara- fat' ın öldüğü iddıalanna ilişkın, resmi bir açıklama yapıl- madan konuşmayacaklannı söyledi. ABD Başkanı George Bushise Arafat'ın öldüğü söylenince "Ruhu şad olsun" dedi. Dış Haberler Servisi - 1929 yılında Kudüs'te dünyaya gelen Yaser Arafafın babası eski bir Osmanlı zabiti olan Abdurrahman Bey idi. Mısır asıllı bir tüccar olan babasının işleri nedeniyle asıl adı Muhammed Abdülrauf Arafat El Kudva El Hüseyin olan Arafat, 5 yaşına kadarki dönemin büyük bölümünü Mısır'da geçirdi. Annesinin ölümüyle Kudüs'teki dayısının yanına döndü. Arafat'ın çocukluğunu geçirdiği ev, Israil'in Doğu Kudüs'ü işgalinden sonra, Ağlama Duvan'na yer açmak için yıkıldı. Gençliğınde neşeli ve enerji dolu bir kişi olarak tanınan Arafat, Kahire Üniversitesi'nde okurken Filistinli Öğrenciler Birliği'nin liderliğine seçildi. 1958'de El Fetih'in kuruluşunda bulunan Arafat, bu dönemde örgütün Israil topraklanna düzenlediği vurkaç eylemlerinde çoban, tüccar, Pakistanlı işadamı, hatta yaşlı bir kadın kıhğında bizzat yer aldı. 1967 Arap-Israil Savaşı'ndan sonraysa, artık bir efsaneydi. 1969'da FkÖ lideri oldu Bu dönemde Mısır lideri Cemal Abdül Nasır, Arafat'ı desteklemeye başladı. Onu, Mısır heyetinin bir üyesi olarak Sovyetler Birliği'ne götürdü. 1969'da "Ebu Ammar" kod adıyla uluslararası üne sahip olan Arafat, bütün Filistin örgütlerini çatısı altında toplayan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) liderliğine seçildi. Arafat, Filistin hareketini, herhangi bir Arap ülkesinin denetimi altına sokmamak ve komünistlerden köktendincilere kadar farklı Filistinli gruplan bir arada rutmak konusundaki ilkelerine sıkı sıkıya sahip çıktı. Ürdün'de, güvenlik güçleriyle, Filistin örgütleri arasında yaşanan kanlı çatışmalar tarihe, "Kara EylüT olarak geçerken FKÖ 1970'te Üirdün'den Lübnan'a taşmmak zorunda kaldı. Ardından, Lübnan'da başlayan ve yıllarca süren iç savaş döneminde Israil, Lübnan'ı işgal etti. Arafat, o günlerde, bugünün Israil Başbakanı, o zamanlann Savunma Bakanı Ariel Şaron'un elinden kurtulmak için I982'de Lübnan'dan da çıkmak zorunda kaldı. Arafat'a ve hareketine, bu kez Tunus kucak açtı. Arafat, en yakın arkadaşı Ebu Cihad'ı da Israil özel kuvvetlerinin yaptığı bir baskında, Tunus'ta kaybetti. Intifadanın birinci yıhnda devleti kurdu Filistınlilenn "taşn direnişi" Intifada I987'de başladı. Arafat, bir yıl sonra, direnişin sıcak günlerinde Filistin Devleti'nin kurulduğunu ilan etti. Bir ay sonra ise tsraü'in, "güvenBk içinde var olma hakkuu tanıdıklannı" ve "teröre karşı olduğunu" açıkladı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra ABD yönetimi, FKÖ'yü Ortadoğu sonınunun taraflanndan biri olarak tanıdığını ilan etti. Arafat'ın Körfez Savaşı sırasında Saddam Hüseyin'in yanında yer alması ise, petrol zengini Körfez ülkelerinden gelen ekonomik desteği kaybetmesine neden oldu. Körfez Savaşı'nın ardından Ortadoğu"da değişen dengeler, ABD'nin belirleyiciliğinde Ortadoğu banş sürecini gündeme getirdi. Madrid'de açık olarak ve Oslo'da gizli biçimde yürütülen görüşmeler I993'te sonuç verdi. Oslo'da vanlan, Washington'da imzalanan anlaşma sayesinde, îsrail 3aşbakanı Izak Rabin ve Filistin lideri Arafat, I994'te Nobel Banş Ödülü'ne layık görüldü. \rafat, eskiden gizlice girdiği Gazze'ye, bu kez, Filistin Devlet Başkanı olarak döndü. Bundan sonra ;ahalarını Filistin devletini kuracak anlaşmayı imzalamak üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak Oslo süreci, Eylül 2OOO'de ABD'de sürdürülen görüşmelerde tıkandı. Eylül ayı sonunda dönemin muhalefet lideri Ariel Şaron'un Kudüs'teki El Aksa Camii'ni ziyaretiyle birlikte, Filistin halkmın bugüne dek süren "tküıd lntifada"sı patlak verdı. 2001 yılı başında Şaron'un başbakanlığa gehnesınin ardından Israil saldınlan yoğunlaşırken Arafat "teröre destek verdiği" gerekçesiyle Israil yönetimi tarafından "istenmeyen kişi" ilan edildi. 20 Ekim'de mide ağnlan şikâyetiyle başlayan son hastalığının tedavisi için 29 Ekim'de Fransa'ya götürülen Filistin lideri, Aralık 2001 'den bu yana Ramallah'taki karargâhında Israil kuşatması altuıda yaşıyordu. s O BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Roma İmparatoruna Onay Çıktı Bush yönetimi ve zihniyeti "Dünyaya rağmen" Amerikan halkından onay aldı. Bu yönetim saldırgan- dı, işgalciydi, yalancıydı ve hukuk tanımazdı. Ancak halk, "Bush ve yönetimi bizim için en iyisidir" dedi. - Dünyanın çok büyük bir çoğunluğu Bush yöne- timinin işgalci ve saldırgan politikalarına karşıydı. Dünya milletleri, insanları bu faşist yönetime ve zih- niyete adeta başkaldırdılar. - "Uluslararası hukuk ve onun kurallan yoktur, Amerika 'nın çıkarian neyi gerektiriyorsa bunlar uy- gulanır" dediler. Hatta nükleer bomba bile atanz di- ye de eklediler. - Bush ve yönetimi islam dünyasına karşı da bir "Haçlı zihniyeti" içinde oldu ve saldırdı. - Dünya uluslanna, "Ya yanımdasınızya da karşım- da"diyedayattı. - Bush ve yönetimi Batı kapitalizmini eski sömür- ge dönemindeki gıbi yönetmeye başladı. Irak'tayüz bin sivil katledildi. Amerikan halkı Bush'u seçerek bütün bunlara "onay verdiğini" göstermiş olmuyor mu? Ameri- ka'daoy verenlertercihlerini "Dünyaya, banşa, ada- lete, hukuka, demokrasiye karşı" kullanmış olmu- yorlar mı? Bulanık bazı noktaları açmaya çalışalım: 1) ABD halkı bütün bu gelişmelerin farkında değil miydi? Buna imkân yok! Yalanlar, işkenceler, mey- dan okumalar bir bir televizyonlarda gösterilmedi mi? Gazeteler yazmadı mı? Internet sayfalanna gir- medi mi? En cahil Amerikalı bile bunlan gördü ve duydu. Irak'taki Amerikan askerierinin tutsaklara yaptıkları işkencelerden Bush - Blair ikilisinin yalanlanna ka- dar her şey gözler önüne serilmedi mi? Bush'un "küreselimparatorluğu" kendi ağzından ekranlara yansıdı. Bush ayrıca "Tann böyle istiyor" diyerek Tann'yı da kendi emperyal savaşına dahil et- meye çalıştı. Ve Amerikan halkı Tann adına Bush'a evet dedi. Tann'ya sormadılar bile, sadece Bush'un dedikleri- ne inandılar. Almanların Hitler'e desteği gibi... Aslında Batı'da dünya imparatortuğuna soyunan- lan, halklan hep desteklemıştir. Demokrasinin beşi- ği Büyük Britanya'da, güneş batmayan topraklann işgali hep desteklendi. Anadolu'yu işgal etmek iste- yenlere halklan hep destek vermiştir. Alman halkmın "yüzde 80"\ Hitler ve rejiminin ar- kasında değil miydi? 2) Ancak Amerika'da halkın önündeki seçenekle- ri dev şirketler ve mali güç odakları belirler. Batı ka- pitalizminde demokrasi böyle çalışır. Sıstem, "gerek- li ve sınırlı seçenekleri halka sunar". Sokaktaki in- san da "sistemin dayattığı" seçeneklerden birine "evet" der. Bush ya da Kerry arasında, işin özünde bir fark yoktur. Her ıkisi de Amenka'nın (ve Batı kapitalizmi- nın) küresel egemenliğini isterier. Sadece yöntemle- ri birazfarklıdır. Batı kapıtalizminin "temel içgüdüle- ri" neyin yapılması gerektiğini belirler. Bireysel içgü- dülere benzemese de "işin saldırganlık boyutu hiç değişmez". 3) Amerikan halkı Bush'u seçmekle acaba, "Bush yönetiminin suç ve saldırganlıklarına" katılmış ol- muyor mu? - Sistemi büyük şirketler, mali güçler ve bunlann çıkarian belirliyor. - Bu sistem Cumhuriyetçiler ve Demokratlar ola- rak Bush ve Kerry'yi halkın tercıhine sunuyor. - Ve halk da, karnesi bin bir suçla dolu Bush yö- netimini seçiyor. Hem de dünyanın karşı çıkmasına rağmen. Bu durumda Amerikan halkı suça katılmış olmu- yor mu? Hem de karşılığında somut çıkariar elde ederek. - Bush yönetimi ordulannı gönderip yüzbinleri öl- dürecek ve yeni ülkeleri işgal edecek. - Bu bölgelerde Amerika'nın (ve Batı kapitalizmi- nın) dev şirketleri pazarları işgal edecekler. - Amerika (ve kapitalizm) dünya üzerinde egemen- lik kuracak. - Amerikan halkı da bu sayede kişi başına gelirini 5-10 yıl içinde, 45 bin dolardan 60 bin dolara çıka- racak, refah düzeyi yükselecek. Refah düzeyinin artması, dünya insanının yüzde 85'inin ezilmesi sonucu doğmuyor mu? Amerikan hal- kı Bush yönetimine, "Dünyayı ezmesi için" destek vererek suça katılmış olmuyor mu? Hitler'in Polonya'yı işgali ile Amerikan - Ingiliz iki- lisinin Irak'ı işgali arasında hiçbir fark bulunmadığını aklı başında olan herkes anlar. Ancak birincisi, Batı kapitalizminin "bir iç savaşı olmasıydı". Öteki ise mazlumlara, dünyaya ve in- sanlığa karşı yapılmış bir saldındır. Ve bu ışi yapanlar Batı'da, yeniden "onay almış- lardır". Batı kapitalizmi, "sömürüye ve işgale de- vam" mesajı vermiştir. Bush ve Kerry mi? Onlar buzdağının su üstünde görülen minnacık parçalarıdır. Aşağıda ise vahşi ka- pitalizm bütün haşmeti ile içgüdülerini çalıştırmak- tadır. Evet, yeni Roma imparatoru'na Amerika'dan onay çıktı, tam da Papa Istanbul'a gelirken... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Filistinliler, devlet başkanlarının ölümünün büyük bir çekişrneyi beraberinde getirmesinden çekiniy Arafat'tan sonra iç savaş korkusuDış Haberler Servisi - Filistinliler, 75 yaşındaki hderleri YaserArafat'ın ölümünün ardından ülkenin bir iç sa- vaşa süreklenmesinden ve siyasi bir felaketin yaşanmasından korkuyorlar. Ingiliz Reuters ajansının konuştu- ğu Filistinli Hasan A1L "Eğer Ebu Ammar (Arafat'ın lakabı) ölürse Fi- listin düşünün ölmesinden de korku- yorum" diyor. Birçok Filistinli de Arafafın ardından oluşacak siyasi boşluğu dıle getiriyor. Kulağını rad- yoya dayamış halde Filistin lideri hak- kındaki son haberleri dinleyen, Batı Şeria'da hükümet görevlisi olan Ta- mam Hanıud. "Arafat'ın ne zaman öleceğini ancak AHah bilir. ancak bu, ülke içinde büyük bir çekişmeyi be- raberinde getirecek" diyor. Bir taksı şoförü Ebu Hamdi de bu fikre katı- lıyor; "FinstinHler, Arafat'ın yoklu- ğunda birbirieriniyiyecekler. Hiç khn- senin ülke içinde sorunları çözme ye- teneği yok." Filistin halkı aynca, Gazze'de son zamanlarda güvenlik birimlerindeki farklı fraksiyonlar arasında çıkan ça- tışmalara da dikkat çekiyor. Geçen haf- ta Arafat' ın kuzeni olan Gazze güven- lik şefinin aracuıa, bombalı bir baş- ka araçla suikast düzenlenmiş, şef yaralı kurtuhnuştu. Aynca, birçok ra- kip güvenlik birimi arasında da sokak çatışmalan yaşanmış ve muhalifler ka- çırılmıştı. Reuters aynca, birçok Fi- listinlinin, Arafat'ı, yönetimdeki yol- suzluklan yok etmemekle suçladığı- nı da kaydetti. Yönetimde boşluk olabilir Arafat'ın ölümünün, hem Filistin yönetimınde hem de Filistin Kurtu- luş Örgütü'nde (FKÖ) dev bir boşluk yaratacağı kesin ve birçok kişi Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde büyük kar- maşanın yaşanmasından endişe edi- yor. Hamas ve El Aksa Tugaylan ör- gütlerinin silahlı kanatlan, özellikle intifadanın ardından bölgede etkinli- ğini çok büyük oranda arttırmıştı. Filistin yönetiminin kanunlanna göre, Arafafın ölümü veya görevin- den aynunası halinde, seçimler dü- zenlenene kadar yerine 60 gün sü- reyle meclis başkanı bakıyor. Ancak. özgür ve adil seçimlerin ya- pılması şu anda uzak bir olasılık ola- rak göründüğünden, Arafafın ölü- münün ardından halk "duruma de- mokrasinin değil kaosun" hâkım ol- masından endişe ediyor. Arafafın Paris'te hastaneye yat- masının ardından Filistin liderinin güçlü siyasi yetkileri, Başbakan Ah- med Kurey ile halefi Mahmud Ab- bas arasında paylaşılmıştı. Her iki yetkili de Arafat'ın, sürgün yıllann- da silah arkadaşlanydı, ancak Filis- tin lideri hayattayken hiçbiri güçlü kararlar alamadılar. Hem Abbas hem de Kurey'ın, Muhammed Dahlan ve halen İsrail cezaevinde bulunan Mervan Barguti'yle iktidar kavga- sına girmesine neredeyse kesin gö- züyle bakılıyor. ı ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle