Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2004 PAZAR
HABERLER
Tedavi merkezlerine başvuran gençler, alkolü önemli bir dayanak olarak görüyor
Bağımlılıkyaşı 14'eindi• Ailesel ve
sosyal
nedenler,
psikiyatrik
rahatsızlıklar,
özenme,
özendirme alkolizmin ana
nedenleri. Ege'deki
tedavi merkezlerine
başvuranlann yaşı 14'e
dek indi. Uzmanlar, alkol
/ madde kullanımının
artarak ileride büyük
sorunlar yaratacağına
dikkat çekiyor.
SAADETUSLU
İZMİR- Türkıye'de alkol sorunu ne-
deniyle tedavi merkezlerine başvuru
yaşı 14'e kadar indi. Gençler veçocuk-
İar arasında giderek artan alkol bağım-
lıhğı Ege Bölgesi'nde 5 merkezde te-
davi ediliyor. Alkol bağımklığında kont-
rol kaybının en önemli süreci oluştur-
duğunu vurgulayan uzmanlar, kişilerin
bu aşamaya gelmeden herhangi bir te-
davi merkezine başvurmasını istediler.
Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi Alkol
ve Madde Tedavi Merkezi (AMATEM)
Sorumlu Hekimi Dr. Levent Ermete,
alkol sorunu ıçin daha çok erkeklerin
başvurduğunu belırterek "Ailesel (ge-
netik)ve sosyal nedenler,psikiyatrik ra-
hatsızlıklar, özenme, özendirme, med-
va yohıyia filmlertlen özenme alkotizmin
ana neiknleri" dedı. Ermete, merkez-
lerine ayda ortalama 100 kişinin başvur-
duğunu, 75 kişinin de yatarak tedavi
gördüğünü söyledi.
Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi
Gençlik Ruh Sağhğı Birimi Sorumlu-
su ve EGEBAM Müdür Yardımcısı
Doç. Dr. Müge Tamar, kimlik bunalı-
mındaki çocuklar için alkolün bir da-
yanak olarak görüldüğünü belirterek
merkezlerine başvuru yaşının 14'e dek
düştüğünü söyledi.
"Bağnnhhk tekrarlarla seyreden bir
beyin hastalığı" diyen Dokuz Eylül Tıp
Fakültesi Alkol ve Madde Bağımlılığı
Pohklinığı'nden Doç. Dr. Yıknz Ak-
vardar, tek bir dublenin bile kişinin ye-
niden eskisi gibı içmesine neden ola-
bildığini vurguladı.
Doç. Akvardar, "Bize başvuran alkol
bağunhsıerkeklerin yaşlan40-60, kadm-
lann 30-40, madde kuUanımında yaş
ortalaması 20-30 arasında değişiyor.
Hem kişüerdeki turunı değişiküği hem
de yaşam koşullannm değisimi nede-
niyle alkol/madde kullanımı artarakile-
ride daha bü\ ük bir sonın haline gele-
000-" dıye konuştu.
Ege Bölgesi ve İzmir'de başvurula-
bilecek tedavi merkezleri şöyle:
f* Ege Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana-
bılım Dalı'na bağlı bağımhlık birimin-
de erişkın alkol ve madde bağımlılan-
nın tedavisi yürütülüyor. (388 00 06)
•* Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyat-
risi Gençlik Ruh Sağlığı Birimi'ne al-
kol bagırnlılan da başvuruyor. (3904508)
f' Çocuk ve Ergen Alkol ve Madde
Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama
Merkezi (EGEBAM) özellikle sokak
çocuklanna hızmet veriyor. Karşıyaka
Örnekköy'dekı merkez sadece 18 yaş
altı çocuklara bakıyor. (363 48 99)
• Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Alkol
ve Madde Bağımlılığı Polikliniği, Psi-
kiyatri Anabilim Dalı bünyesinde çalı-
şıyor. Sosyal güvencesi olmayanlardan
poliklinik ücreti alınıyor. (412 41 80)
• Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi bün-
yesındeki AMATEM, Antalya'dan Ba-
İıkesir'e kadar pek çok ilden hasta ka-
bul eden bir bırim. (0 236 231 46 24)
Dernek kurucusu anneler
Engelli
çocuklara
adanan
yaşamlar
• Zeytinburnu Zihinsel Özürlüler
Yardımlaşma ve Dayanışma Demeği,
çocuklann eğitim ve fizik tedavilerinin
sağlanacağı bir okul yaptınlması amacıyla
kuruldu. Derneği kuran annelerin
yaşamlan, çocuklannın bakımlan ve onlar
için besledikleri umutla geçiyor.
ŞULE KÖKTÜRK
Zihinsel engelli çocuğa sahip olmak ömürboyu bi-
rine bakmakla aynı anlama geliyor... Ömür boyu bı-
rinin sorumluluğunu taşımak, doğduğunda kucağı-
na aldıktan sonra bir daha indırememek belki de....
Onlann bir başkasına böyle bir bağımlılıktan kurtu-
luşunu sağlayan, küçük yaşta başlayan eğitim ve fi-
zik tedavi seanslan ise Türkiye'de çok sayıda engel-
linin ulaşamadığı bir lüks gibi görünüyor. Kamuya
bağlı zihinsel engelliler okullannda eğitim alabilme-
leri için gerekli olan ise sosyal güvence.
3 Aralık Dünya Özürlüler Günü'nde ilgi bekleyen-
ler arasında "Zeytinburnu Zihinsel Özürlüler Daya-
ntşma ve Yardmilaşma Derneği'' de bulunuyor.
Dernek zihinsel engelli çocuklann anneleri tara-
findan, çocuklannın eğitim sorunlanna bir çözüm bul-
mak amacıyla kuruldu. Dernek, Zeytinburnu'nda
çocuklann eğitim alabilecekleri bir okul yapılması
için yardnn kampanyası da başlattı.
Kendisi de bir engelli çocuk
annesi olan Leman Coşkun,
yaşadıklanndan yola çıka-
rak Zeytinburnu'nda ya-
şayan engelliler için bir
şeyler yapmak iste-
miş. Orada yaşayan
engellileri sayarak
başlamış işe...
Bütün evleri ge-
zerek sayısını çı-
karttığı 2 bin 250
zihinsel engelli ço-
cuğun eğitimleri için
okul açılmasını iste-
diklerini vurgulayan
Coşkun, çocuğunu gö-
türdüğü engelliler mer-
kezinde, "Çocuğunu al
evine götür, şimdiye kadar
\ V apılacak okul,
zihinsel ^ ço^&y ^^ b^^ç ar
.
engelli çocuklann Lb^yhbiılikte.çocuklan-
eğrt.m almalann. J ^ a l m a l a m u s a ğ l a
.
g ay c . yacakbirarayışiçinegirdik-
lerini anlatıyor. Yetkililer ise 3-4 yıl içinde bir okul
yaptıracaklannı söylerken bir de şart koşuyorlar:
"Arsa bulun, biz yapahm." Leman Coşkun ise "Biz
zaten parayı topladıktan sonra bu yeri kendimiz ya-
panz. Bizim eünıizden tutulsun diye onlara başvuru-
yoruz" dıyor.
KADINLAR KULÜBÜ
Dernek bir kadinlar kulübü olmuş, çünkü derne-
ğe bir erkeğin girmesi durumunda eşlerinin dayanış-
mayı engelleyeceğini düşünüyor fedakâr anneler.
Başkan yardımcısı Sema YüdH da 3-4 yaşına ka-
dar ailesinin, oğlu Ufiık'un engelli olduğunu kabul-
lenemediğini anlatıyor:
"Ufiık'u, kendi yaşındaki çocuklarla karşüaşö-
nnca durumu kabuBenmeye başladılar. 6yaşma gel-
diğinde bir merkeze götürdüm. Ama sosyal gü-
vencem olmadığı için ahnadılar. Ozeller de çok pa-
hah olduğu için okula gönderemedik. Şu anda 16
yaşında olan ogium 3 ay eğitim alabikii Onun bi-
le faydasını gördük."
Refîka Nal ise oğlu tbrahim Han'ın önümüzdeki
ay 20 yaşına gireceğini söylüyor, ancak kucağında-
ki Ibrahim Han, 7-8 yaşlannda görünüyor. Nal, oğ-
lunu 19 yıldtf kucağuıda taşıdığını belirtiyor.
CA M i l r İ A M A **«#%• I * S I S W M M A * * M I * A V S Fransa'nınbaşkenti Paris'te, ilköğretimça-
O C U K I a i a O Z C İ DIIİITİ m c r K e Z I ğındaki çocukları insan vücudunun biyolo-
~ jik yapısı konusunda bilinçlendirmek ama-
cıyla bir bilim merkezi kuruldu. Bu ay kurulan ve 2005 yılının ağustos ayına kadar açık olacak merkez-
de görev yapan biyoloji öğretmenleri çizimler, maket ve elektrikli cihazlar üzerinde ders veriyor çocuk-
lara. Daha doğrusu oyunla karışık insan vücudunu, özellikle de solunum ve sindirim sistemini anlatıyor.
Maketler ve çizimler üzerinde organları ait oldukları yere koyma, kan akışını izleme şansı bulan çocuk-
lar da okul ortamında olduğundan çok daha dikkatli ve zevkle dinliyoriar bu merkezde. (Fotoğraf: AFP)
'Bu Benim Eserim' adlı bilim yanşmasında öğrenciler dereceye girmek için çalışıyor
Kredikarh yerine parmak i
İSTÂNBUL (AA) - Mıllı Eğitim Bakanlı-
ğı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi
Başkanhğı Koordınatörlüğü'nce (TiARGED)
yürütülen, "Bu Benim Eserim" adıyla tanı-
nan "BflimselveSanatsalAraşnrmalanTeş-
vik Projesi" yanşmasında Istanbullu öğren-
ciler. dereceye girmek için çalışıyor.
Gençlennyaratıcılığının geliştirilmesi, ez-
bere dayalı eğitim yerine deneysel eğitimin
benimsenmesi, öğrencilerin bilgi, beceri ve
yeteneklerini kullanarak üreten, yorumla-
yan, sorgulayan bireyler haline gelmesini
amaçlayan proje yanşması. "püotbölge'' se-
çilen İstanbul'da gerçekleştirildi.
Istanbul'da resmi ilköğretim okullannın
6, 7 ve 8'inci sınıfları ile ortaöğretim ku-
rumlan ve mesleki eğitim öğrencilerini kap-
sayan yanşmaya, "Fen BiBmleri", "Mate-
matik", "Sosyal Bilimler'*, "BiKşim Tekno-
tojfleri". "Ortak Alanlar" ve "GüzelSanat-
lar" alanlannda 2 bın 794 proje katıldı. Bu
projelerden 964'ünün kabul edildiği yanşma-
da, oluşturulan bilim kurulu da ödüle ve ser-
gilenmeye değerprojeleri önümüzdeki gün-
lerde belirleyecek.
En fazla başvurunun Sosyal Bilimler ve Fen
Bilimleri alanlannda gerçekleşhği yanşma-
da, ilginç projeler dikkat çekti. Gelen proje-
ler arasında "Otobüs duraklannda gelen oto-
büsün tşıklı ve sesii bildirim sistemiyle yolcu-
lara bildirilmesi. aynı sistemle beklenen oto-
büsün hangi durakta oldugunun anons edi-
lerek zaman ka\bının önlenmesi", "\fate-
tnatik oyun parkı yaraübnasL, bu parkta yer
alacak oyıınlannjetonla değil matematik so-
rusunun \anituun bilinmesiyle cabşması",
"Öğrencilerin yabancı diDerini geliştirmele-
ri amaayiaTurizm Bdgüendirme Standan ku-
rubnası". "Kredi karü ve banka karü yeri-
ne parmak izi kullamhnası" yer alıyor.
Yanşmada, ödül alan proje başına öğren-
cilere 2, rehber öğretmenlere de 1 milyar li-
ra ödül verilecek. Ödüller 12 Aralık'ta Ce-
mal Reşit Rey Kongre ve Sergi Salonu'nda
sahiplerini bulacak.
HER BAŞARILI ÖCRENCİNİN
ARKASINDA BİR ANNE VAR
ADANA (AA) -
Okul çağı döne-
mınde beslenme
ahşkanlıklanüze-
nne yapüan araş-
tırmada, öğrenci-
lerin kahvaltıla-
nnın yüzde 79
oranında anne-
leri tarafından
hazırlandığı bil-
dirildi.
Hacettepe Üni-
versitesi Halk Sağ-
lığı Anabilim Dalı
öğretim üyesi Dr. Dikk Aslan ve ça-
hşma arkadaşlan Dr. ÖzlemÇeHk, Dr.
Ayşegül Ank, Dr. Cemile Ankan, Dr.
Gönül Bmram ve Dr. ZeHha Demirtaş.
bir ilköğretim okulu sekizinci sınıf öğ-
rencileri arasında kahvaltı yapma ahş-
kanlıklanrun saptaması amacıyla araş-
tırma yaptı.
Proje kapsamına alınan 193 öğrenci-
den 188'i araştırmaya katüdı, annelerden
14O'ı da verilen anketi yanıtladı. Anke-
te katüan öğrencilerin yüz-
de 70.7'sinin hergün kah-
valtı yaptığı tespit edildi.
Bunlardan yüzde
79.2'sine kahvaltılannı
annelerinın hazu-ladı-
ğı anlaşıldı.
Besinlerden en
iyi şekilde yarar-
lanabilmek için
öğünlerde yeter-
vedengelitüke-
timin önemine
dikkati çeken Aslan, şöyle devam etti:
"Yapüan çahşmalar, kahvaltı yapan
öğrendlerinyapmayanlaragöredahaba-
şann oldukkrmı göstermiştir. Yeterti ve
dengefibesfenmekiçin çok önemli bir ko-
şul olan her gün kahvaltı yapma davra-
nışuunöğrencilertaranndan kazanüma-
sına yönetikolarak müdahale çahşmala-
nyararholabüır."
SON BAŞVURU 15 ARALIK'TA
Genç otomobil
tasanmcıları
Eğhİm Servisi - Shell'in 20 yıldır tüm Avrupa
genelinde lise, teknik lise ve üniversite
öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği "SheH
Eco-Marathon yanşması"na başv-urular
başladı. 21-22 Mayıs 2005 tarihleri arasında
Fransa'nın Nogaro Kenti'nde düzenlenecek
organizasyona son başvuru tarihi ise 15 Aralık
2004 olarak belirlendi.
"En az yakıtia, en fazla yol katedebilen"
otomobillerin bugünden üretılmesıru sağlayan
Shell Eco-Marathon'da öğrenciler, çe\Te dostu,
minimum yakıt harcayan araç tasarlıyor,
ardından bu araçlan Fransa'nın Nogaro
Pisti'nde yanştınyorlar. Yanşma, benzin, dizel,
LPG ve alternatif enerji kaynaklan olmak üzere
dört ayn enerji kategorisinde gerçekleştiriliyor.
Türkiye'den yanşmaya katılmak isteyen
öğrenciler www.shell.com.tr ve
www.shelleco-marathon.com internet
adreslerini ziyaret ederek proje ile ilgili
aynntılı bilgiye ulasabilir.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Ne Çocuğu?
"Biz Osmanlı çocuğuyuz, Avrupalı ne çocuğu
olduğunu bilir."
Çiğdem Toker'in haberine göre (dünkü Hürri-
yet), Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Tunus'ta
yaptığı bu veciz açıklamayla büyük tarih bilincine
sahip Türk büyüklerinden olduğunu gösterdi.
Chirac'ın Türkiye'nin de Avrupa kültürünün bir
parçası olduğunu vurgulamak için söylediği "He-
pimiz Bizans 'ın çocuklanyız" sözüne, Tüzmen, saf
Türk ırkına özgü balyoz gibi bir yanrt verdi!
Demek Tüzmen'in damarlarında Osmanlı kanı
dolaşıyordu.
Kan, ilginçtir... İnsan, özünü ve varlığını kan da-
vası ile çözümlemeye kalkınca, hele kendisinin
toplumların genetik tarıhınin neresinden filizlendi-
ğini öğrendiğinde, bu defa büyük bir kimlik buna-
lımına girebilır.
Herkesin "kanı" Anadolu tarihınin labirentlerin-
de ızlenebilse, ortaya kim bilir ne eğlenceli du-
rumlarçıkardı...
Üstelik hem de bütün zamanlann en büyük kah-
kahatufanlarını kopartan tiyatro oyunlanna beş ba-
sacak durumlar!
Mesela en keskin Türkçünün Ermeni, Rum, Ma-
car veya Avusturya kanı taşıdığı...
Türk düşmanı EOKACI bir Rum'un Istanbul
surianna ilk sancağı diken "Ulubatlı Hasan "dan gel-
diği...
Veya bir Yunan milliyetçisinin atasının, Kayı
boyu Türklerine dayandığı...
Doğu ile Batı'yı ilk kez "bûtünleştiren", hem de
üstelik, Makedon-Yunan-Anadolu-lran ortaklığın-
dayüz binlerin döllerıyle "fiilen"de birleştiren Bü-
yük Iskender'in Anadolu'daki veya Iran'daki ço-
cuklarından birinin, bir Büyük Türk Büyüğü olarak
Ankara'da bakanlık yaptığı.. gibı!
Tüzmen bir Osmanlı çocuğu...
Acaba Osmanlı ne çocuğu? Hiç merak etmemiş
mi? Osmanlı'nın kanında ne dolaşıyordu?
Türklerin Osmanlı yönetiminde neredeyse azın-
lığı temsil ettiği ve son Padişaha gelınceye kadar
neredeyse devşirmelerin kanının oran olarak bel-
ki de egemenliğı ele geçirdiği bir imparatorluğun
çocukları, Batı'dakı kardeşlerine kafa tutarken
"kan" davasını ilen sürerse, genetik tarih onu uçu-
rum kenarına ve açığa düşürebilir!
• • •
Böyle kan ve kimlik bunalımına girenlerden bi-
rinin de şu günlerde, Almanya'da şimdi yayıncılık
ve "düşünce adamlığı" yapan, bir zamanlann Baş-
bakanı "Sozialdemokrat"HelmutSchmidt... Oda
Türklerin -ve herhalde dığer milletlerin de- Alman-
ya'ya işçi olarak çağrılmalarının aslında ne büyük
hata olduğunu, yaşlılığının son demlerinde fark et-
miş.. Alman toplumunun "çokkültüriü" hale gel-
mesinden canı sıkkın mı sıkkın.. Türklerin ve diğer-
lerinin birtüriü asimile edilip (yani yok edilerek) Al-
manlaştırılamaması ve Almanya'da çokuluslu bir
niteliğin ortaya çıkması, Alman kanının, ırkının su-
landırılması karşısında kilise çanlarını çalıyor...
Türklerin AB üyeliğine de karşı mı karşı...
Fakat, düşünüyorum da. bizim "kan bunalımı-
mız" ne kadar göstermelik ve temeli zayıfsa, Bay
Schmidt'in kan bunalımı, belkı de bizden on kat
daha gerçekçi!
• • •
Bizim tarih -ve kan!- bilincimizin boyutu, sının,
hacmi "Osmanlı" ile başlıyor ve Osmanlı ile biti-
yor.
Anadolu'da yaşayan ve adına Türkler denen bu
miiletin temel sorunu da burada...
Anadolu'yu, bütün tarihiyle, milletleriyle, vartığıy-
la, zenginlikleriyle kucaklayamayan.. Anadolu'nun
uygariıklar beşiği, kavimler kapısı olduğunun srfır
bilincine sahip bir Türk mılleti!..
Oysa Anadolu Roma imparatoriuğu, Bizans Im-
paratorluğu değildi... Sadece Fatih Sultan Meh-
met, dünya tarihinde bir dönemi kapayıp bir dö-
nem açmadı...
Daha önce Makedonyalı Büyük Iskender bu top-
raklan köprü olarak kullanarak Doğu-Batı'yı birleş-
tirdi. Aristo'nun öğrencisi zalim Makedonyalı, Yu-
nan uygarlığına kapılan açtı..
Ondan önce de Hititler.. diğerleri ve diğerieri in-
sanlığın gelişmesınde kilometre taşlarını döşedi-
ler.
Biz, çağların açılıp kapandığı toprakların miras-
çısıytz.
Avrupa ile temel sorunumuz ve anlaşmazlıkla-
nmızın temelinde de, bunun farkında olmayışımız
yatmıyor mu?
Chirac, umutsuz bir şekilde uygariıklar arasın-
da sembolik bir köprü kurmaya çalışıyor...
Amaçabalan, "Osmanlı Çocuğu"Tüzmen'in, o
müthiş tarih bilincinde ve genetik kanında atomi-
ze olup dağılıyor..
obursali(a cumhuriyet.com.tr
Daha çok öğrenciler yararlanıyor
KütüjJıaııe
büyük, ilgi az
ANKARA (AA) - Milli kültür araştırmalanm
mümkün kılmak, bu amaca yönelik her türlü
eseri toplayarak bilim ve sanat araştırmalannı
kolaylaştırmak için kurulan Milli
Kütüphane'den, araştırmacılardan çok
öğrencilerin yararlandığı bildinldi.
Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu,
CHP İzmir Milletvekılı Muharrem Toprak'ın
kütüphanelerle ılgılı soru önergesini yanıtladı.
Milli Kütüphane'nin koleksiyonu ve niteliği
itibanyla Türkiye'dekı kütüphanelerin başında
geldiğini belirten Mumcu, teknolojik
gelişmeler doğrultusunda hem materyal türü
hem de sayısı bakımından büyük artış
gözlendiğini bildirdi.
Mumcu, 1 Ocak-31 Ağustos 2004 tarihleri
arasında Milli Kütüphane'den 455 bin 64
kişinin yararlandığını. ancak yararlanılan eser
sayısının 156 bin 166 olduğunu bildırerek,
"Bunun anlamı; kütüphancyc gelen
okuyuculann çoğunluğunu kendi ders kitaplan
ve defterleriyie gelen öğrenciler
oluşturmaktadır''dedi IJ