19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2004 PAZAR HABERLER Tedavi merkezlerine başvuran gençler, alkolü önemli bir dayanak olarak görüyor Bağımlılıkyaşı 14'eindi• Ailesel ve sosyal nedenler, psikiyatrik rahatsızlıklar, özenme, özendirme alkolizmin ana nedenleri. Ege'deki tedavi merkezlerine başvuranlann yaşı 14'e dek indi. Uzmanlar, alkol / madde kullanımının artarak ileride büyük sorunlar yaratacağına dikkat çekiyor. SAADETUSLU İZMİR- Türkıye'de alkol sorunu ne- deniyle tedavi merkezlerine başvuru yaşı 14'e kadar indi. Gençler veçocuk- İar arasında giderek artan alkol bağım- lıhğı Ege Bölgesi'nde 5 merkezde te- davi ediliyor. Alkol bağımklığında kont- rol kaybının en önemli süreci oluştur- duğunu vurgulayan uzmanlar, kişilerin bu aşamaya gelmeden herhangi bir te- davi merkezine başvurmasını istediler. Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi Alkol ve Madde Tedavi Merkezi (AMATEM) Sorumlu Hekimi Dr. Levent Ermete, alkol sorunu ıçin daha çok erkeklerin başvurduğunu belırterek "Ailesel (ge- netik)ve sosyal nedenler,psikiyatrik ra- hatsızlıklar, özenme, özendirme, med- va yohıyia filmlertlen özenme alkotizmin ana neiknleri" dedı. Ermete, merkez- lerine ayda ortalama 100 kişinin başvur- duğunu, 75 kişinin de yatarak tedavi gördüğünü söyledi. Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Gençlik Ruh Sağhğı Birimi Sorumlu- su ve EGEBAM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Müge Tamar, kimlik bunalı- mındaki çocuklar için alkolün bir da- yanak olarak görüldüğünü belirterek merkezlerine başvuru yaşının 14'e dek düştüğünü söyledi. "Bağnnhhk tekrarlarla seyreden bir beyin hastalığı" diyen Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Pohklinığı'nden Doç. Dr. Yıknz Ak- vardar, tek bir dublenin bile kişinin ye- niden eskisi gibı içmesine neden ola- bildığini vurguladı. Doç. Akvardar, "Bize başvuran alkol bağunhsıerkeklerin yaşlan40-60, kadm- lann 30-40, madde kuUanımında yaş ortalaması 20-30 arasında değişiyor. Hem kişüerdeki turunı değişiküği hem de yaşam koşullannm değisimi nede- niyle alkol/madde kullanımı artarakile- ride daha bü\ ük bir sonın haline gele- 000-" dıye konuştu. Ege Bölgesi ve İzmir'de başvurula- bilecek tedavi merkezleri şöyle: f* Ege Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana- bılım Dalı'na bağlı bağımhlık birimin- de erişkın alkol ve madde bağımlılan- nın tedavisi yürütülüyor. (388 00 06) •* Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyat- risi Gençlik Ruh Sağlığı Birimi'ne al- kol bagırnlılan da başvuruyor. (3904508) f' Çocuk ve Ergen Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi (EGEBAM) özellikle sokak çocuklanna hızmet veriyor. Karşıyaka Örnekköy'dekı merkez sadece 18 yaş altı çocuklara bakıyor. (363 48 99) • Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Polikliniği, Psi- kiyatri Anabilim Dalı bünyesinde çalı- şıyor. Sosyal güvencesi olmayanlardan poliklinik ücreti alınıyor. (412 41 80) • Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi bün- yesındeki AMATEM, Antalya'dan Ba- İıkesir'e kadar pek çok ilden hasta ka- bul eden bir bırim. (0 236 231 46 24) Dernek kurucusu anneler Engelli çocuklara adanan yaşamlar • Zeytinburnu Zihinsel Özürlüler Yardımlaşma ve Dayanışma Demeği, çocuklann eğitim ve fizik tedavilerinin sağlanacağı bir okul yaptınlması amacıyla kuruldu. Derneği kuran annelerin yaşamlan, çocuklannın bakımlan ve onlar için besledikleri umutla geçiyor. ŞULE KÖKTÜRK Zihinsel engelli çocuğa sahip olmak ömürboyu bi- rine bakmakla aynı anlama geliyor... Ömür boyu bı- rinin sorumluluğunu taşımak, doğduğunda kucağı- na aldıktan sonra bir daha indırememek belki de.... Onlann bir başkasına böyle bir bağımlılıktan kurtu- luşunu sağlayan, küçük yaşta başlayan eğitim ve fi- zik tedavi seanslan ise Türkiye'de çok sayıda engel- linin ulaşamadığı bir lüks gibi görünüyor. Kamuya bağlı zihinsel engelliler okullannda eğitim alabilme- leri için gerekli olan ise sosyal güvence. 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü'nde ilgi bekleyen- ler arasında "Zeytinburnu Zihinsel Özürlüler Daya- ntşma ve Yardmilaşma Derneği'' de bulunuyor. Dernek zihinsel engelli çocuklann anneleri tara- findan, çocuklannın eğitim sorunlanna bir çözüm bul- mak amacıyla kuruldu. Dernek, Zeytinburnu'nda çocuklann eğitim alabilecekleri bir okul yapılması için yardnn kampanyası da başlattı. Kendisi de bir engelli çocuk annesi olan Leman Coşkun, yaşadıklanndan yola çıka- rak Zeytinburnu'nda ya- şayan engelliler için bir şeyler yapmak iste- miş. Orada yaşayan engellileri sayarak başlamış işe... Bütün evleri ge- zerek sayısını çı- karttığı 2 bin 250 zihinsel engelli ço- cuğun eğitimleri için okul açılmasını iste- diklerini vurgulayan Coşkun, çocuğunu gö- türdüğü engelliler mer- kezinde, "Çocuğunu al evine götür, şimdiye kadar \ V apılacak okul, zihinsel ^ ço^&y ^^ b^^ç ar . engelli çocuklann Lb^yhbiılikte.çocuklan- eğrt.m almalann. J ^ a l m a l a m u s a ğ l a . g ay c . yacakbirarayışiçinegirdik- lerini anlatıyor. Yetkililer ise 3-4 yıl içinde bir okul yaptıracaklannı söylerken bir de şart koşuyorlar: "Arsa bulun, biz yapahm." Leman Coşkun ise "Biz zaten parayı topladıktan sonra bu yeri kendimiz ya- panz. Bizim eünıizden tutulsun diye onlara başvuru- yoruz" dıyor. KADINLAR KULÜBÜ Dernek bir kadinlar kulübü olmuş, çünkü derne- ğe bir erkeğin girmesi durumunda eşlerinin dayanış- mayı engelleyeceğini düşünüyor fedakâr anneler. Başkan yardımcısı Sema YüdH da 3-4 yaşına ka- dar ailesinin, oğlu Ufiık'un engelli olduğunu kabul- lenemediğini anlatıyor: "Ufiık'u, kendi yaşındaki çocuklarla karşüaşö- nnca durumu kabuBenmeye başladılar. 6yaşma gel- diğinde bir merkeze götürdüm. Ama sosyal gü- vencem olmadığı için ahnadılar. Ozeller de çok pa- hah olduğu için okula gönderemedik. Şu anda 16 yaşında olan ogium 3 ay eğitim alabikii Onun bi- le faydasını gördük." Refîka Nal ise oğlu tbrahim Han'ın önümüzdeki ay 20 yaşına gireceğini söylüyor, ancak kucağında- ki Ibrahim Han, 7-8 yaşlannda görünüyor. Nal, oğ- lunu 19 yıldtf kucağuıda taşıdığını belirtiyor. CA M i l r İ A M A **«#%• I * S I S W M M A * * M I * A V S Fransa'nınbaşkenti Paris'te, ilköğretimça- O C U K I a i a O Z C İ DIIİITİ m c r K e Z I ğındaki çocukları insan vücudunun biyolo- ~ jik yapısı konusunda bilinçlendirmek ama- cıyla bir bilim merkezi kuruldu. Bu ay kurulan ve 2005 yılının ağustos ayına kadar açık olacak merkez- de görev yapan biyoloji öğretmenleri çizimler, maket ve elektrikli cihazlar üzerinde ders veriyor çocuk- lara. Daha doğrusu oyunla karışık insan vücudunu, özellikle de solunum ve sindirim sistemini anlatıyor. Maketler ve çizimler üzerinde organları ait oldukları yere koyma, kan akışını izleme şansı bulan çocuk- lar da okul ortamında olduğundan çok daha dikkatli ve zevkle dinliyoriar bu merkezde. (Fotoğraf: AFP) 'Bu Benim Eserim' adlı bilim yanşmasında öğrenciler dereceye girmek için çalışıyor Kredikarh yerine parmak i İSTÂNBUL (AA) - Mıllı Eğitim Bakanlı- ğı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanhğı Koordınatörlüğü'nce (TiARGED) yürütülen, "Bu Benim Eserim" adıyla tanı- nan "BflimselveSanatsalAraşnrmalanTeş- vik Projesi" yanşmasında Istanbullu öğren- ciler. dereceye girmek için çalışıyor. Gençlennyaratıcılığının geliştirilmesi, ez- bere dayalı eğitim yerine deneysel eğitimin benimsenmesi, öğrencilerin bilgi, beceri ve yeteneklerini kullanarak üreten, yorumla- yan, sorgulayan bireyler haline gelmesini amaçlayan proje yanşması. "püotbölge'' se- çilen İstanbul'da gerçekleştirildi. Istanbul'da resmi ilköğretim okullannın 6, 7 ve 8'inci sınıfları ile ortaöğretim ku- rumlan ve mesleki eğitim öğrencilerini kap- sayan yanşmaya, "Fen BiBmleri", "Mate- matik", "Sosyal Bilimler'*, "BiKşim Tekno- tojfleri". "Ortak Alanlar" ve "GüzelSanat- lar" alanlannda 2 bın 794 proje katıldı. Bu projelerden 964'ünün kabul edildiği yanşma- da, oluşturulan bilim kurulu da ödüle ve ser- gilenmeye değerprojeleri önümüzdeki gün- lerde belirleyecek. En fazla başvurunun Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri alanlannda gerçekleşhği yanşma- da, ilginç projeler dikkat çekti. Gelen proje- ler arasında "Otobüs duraklannda gelen oto- büsün tşıklı ve sesii bildirim sistemiyle yolcu- lara bildirilmesi. aynı sistemle beklenen oto- büsün hangi durakta oldugunun anons edi- lerek zaman ka\bının önlenmesi", "\fate- tnatik oyun parkı yaraübnasL, bu parkta yer alacak oyıınlannjetonla değil matematik so- rusunun \anituun bilinmesiyle cabşması", "Öğrencilerin yabancı diDerini geliştirmele- ri amaayiaTurizm Bdgüendirme Standan ku- rubnası". "Kredi karü ve banka karü yeri- ne parmak izi kullamhnası" yer alıyor. Yanşmada, ödül alan proje başına öğren- cilere 2, rehber öğretmenlere de 1 milyar li- ra ödül verilecek. Ödüller 12 Aralık'ta Ce- mal Reşit Rey Kongre ve Sergi Salonu'nda sahiplerini bulacak. HER BAŞARILI ÖCRENCİNİN ARKASINDA BİR ANNE VAR ADANA (AA) - Okul çağı döne- mınde beslenme ahşkanlıklanüze- nne yapüan araş- tırmada, öğrenci- lerin kahvaltıla- nnın yüzde 79 oranında anne- leri tarafından hazırlandığı bil- dirildi. Hacettepe Üni- versitesi Halk Sağ- lığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Dikk Aslan ve ça- hşma arkadaşlan Dr. ÖzlemÇeHk, Dr. Ayşegül Ank, Dr. Cemile Ankan, Dr. Gönül Bmram ve Dr. ZeHha Demirtaş. bir ilköğretim okulu sekizinci sınıf öğ- rencileri arasında kahvaltı yapma ahş- kanlıklanrun saptaması amacıyla araş- tırma yaptı. Proje kapsamına alınan 193 öğrenci- den 188'i araştırmaya katüdı, annelerden 14O'ı da verilen anketi yanıtladı. Anke- te katüan öğrencilerin yüz- de 70.7'sinin hergün kah- valtı yaptığı tespit edildi. Bunlardan yüzde 79.2'sine kahvaltılannı annelerinın hazu-ladı- ğı anlaşıldı. Besinlerden en iyi şekilde yarar- lanabilmek için öğünlerde yeter- vedengelitüke- timin önemine dikkati çeken Aslan, şöyle devam etti: "Yapüan çahşmalar, kahvaltı yapan öğrendlerinyapmayanlaragöredahaba- şann oldukkrmı göstermiştir. Yeterti ve dengefibesfenmekiçin çok önemli bir ko- şul olan her gün kahvaltı yapma davra- nışuunöğrencilertaranndan kazanüma- sına yönetikolarak müdahale çahşmala- nyararholabüır." SON BAŞVURU 15 ARALIK'TA Genç otomobil tasanmcıları Eğhİm Servisi - Shell'in 20 yıldır tüm Avrupa genelinde lise, teknik lise ve üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği "SheH Eco-Marathon yanşması"na başv-urular başladı. 21-22 Mayıs 2005 tarihleri arasında Fransa'nın Nogaro Kenti'nde düzenlenecek organizasyona son başvuru tarihi ise 15 Aralık 2004 olarak belirlendi. "En az yakıtia, en fazla yol katedebilen" otomobillerin bugünden üretılmesıru sağlayan Shell Eco-Marathon'da öğrenciler, çe\Te dostu, minimum yakıt harcayan araç tasarlıyor, ardından bu araçlan Fransa'nın Nogaro Pisti'nde yanştınyorlar. Yanşma, benzin, dizel, LPG ve alternatif enerji kaynaklan olmak üzere dört ayn enerji kategorisinde gerçekleştiriliyor. Türkiye'den yanşmaya katılmak isteyen öğrenciler www.shell.com.tr ve www.shelleco-marathon.com internet adreslerini ziyaret ederek proje ile ilgili aynntılı bilgiye ulasabilir. PAZAR ORHAN BURSALI Ne Çocuğu? "Biz Osmanlı çocuğuyuz, Avrupalı ne çocuğu olduğunu bilir." Çiğdem Toker'in haberine göre (dünkü Hürri- yet), Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Tunus'ta yaptığı bu veciz açıklamayla büyük tarih bilincine sahip Türk büyüklerinden olduğunu gösterdi. Chirac'ın Türkiye'nin de Avrupa kültürünün bir parçası olduğunu vurgulamak için söylediği "He- pimiz Bizans 'ın çocuklanyız" sözüne, Tüzmen, saf Türk ırkına özgü balyoz gibi bir yanrt verdi! Demek Tüzmen'in damarlarında Osmanlı kanı dolaşıyordu. Kan, ilginçtir... İnsan, özünü ve varlığını kan da- vası ile çözümlemeye kalkınca, hele kendisinin toplumların genetik tarıhınin neresinden filizlendi- ğini öğrendiğinde, bu defa büyük bir kimlik buna- lımına girebilır. Herkesin "kanı" Anadolu tarihınin labirentlerin- de ızlenebilse, ortaya kim bilir ne eğlenceli du- rumlarçıkardı... Üstelik hem de bütün zamanlann en büyük kah- kahatufanlarını kopartan tiyatro oyunlanna beş ba- sacak durumlar! Mesela en keskin Türkçünün Ermeni, Rum, Ma- car veya Avusturya kanı taşıdığı... Türk düşmanı EOKACI bir Rum'un Istanbul surianna ilk sancağı diken "Ulubatlı Hasan "dan gel- diği... Veya bir Yunan milliyetçisinin atasının, Kayı boyu Türklerine dayandığı... Doğu ile Batı'yı ilk kez "bûtünleştiren", hem de üstelik, Makedon-Yunan-Anadolu-lran ortaklığın- dayüz binlerin döllerıyle "fiilen"de birleştiren Bü- yük Iskender'in Anadolu'daki veya Iran'daki ço- cuklarından birinin, bir Büyük Türk Büyüğü olarak Ankara'da bakanlık yaptığı.. gibı! Tüzmen bir Osmanlı çocuğu... Acaba Osmanlı ne çocuğu? Hiç merak etmemiş mi? Osmanlı'nın kanında ne dolaşıyordu? Türklerin Osmanlı yönetiminde neredeyse azın- lığı temsil ettiği ve son Padişaha gelınceye kadar neredeyse devşirmelerin kanının oran olarak bel- ki de egemenliğı ele geçirdiği bir imparatorluğun çocukları, Batı'dakı kardeşlerine kafa tutarken "kan" davasını ilen sürerse, genetik tarih onu uçu- rum kenarına ve açığa düşürebilir! • • • Böyle kan ve kimlik bunalımına girenlerden bi- rinin de şu günlerde, Almanya'da şimdi yayıncılık ve "düşünce adamlığı" yapan, bir zamanlann Baş- bakanı "Sozialdemokrat"HelmutSchmidt... Oda Türklerin -ve herhalde dığer milletlerin de- Alman- ya'ya işçi olarak çağrılmalarının aslında ne büyük hata olduğunu, yaşlılığının son demlerinde fark et- miş.. Alman toplumunun "çokkültüriü" hale gel- mesinden canı sıkkın mı sıkkın.. Türklerin ve diğer- lerinin birtüriü asimile edilip (yani yok edilerek) Al- manlaştırılamaması ve Almanya'da çokuluslu bir niteliğin ortaya çıkması, Alman kanının, ırkının su- landırılması karşısında kilise çanlarını çalıyor... Türklerin AB üyeliğine de karşı mı karşı... Fakat, düşünüyorum da. bizim "kan bunalımı- mız" ne kadar göstermelik ve temeli zayıfsa, Bay Schmidt'in kan bunalımı, belkı de bizden on kat daha gerçekçi! • • • Bizim tarih -ve kan!- bilincimizin boyutu, sının, hacmi "Osmanlı" ile başlıyor ve Osmanlı ile biti- yor. Anadolu'da yaşayan ve adına Türkler denen bu miiletin temel sorunu da burada... Anadolu'yu, bütün tarihiyle, milletleriyle, vartığıy- la, zenginlikleriyle kucaklayamayan.. Anadolu'nun uygariıklar beşiği, kavimler kapısı olduğunun srfır bilincine sahip bir Türk mılleti!.. Oysa Anadolu Roma imparatoriuğu, Bizans Im- paratorluğu değildi... Sadece Fatih Sultan Meh- met, dünya tarihinde bir dönemi kapayıp bir dö- nem açmadı... Daha önce Makedonyalı Büyük Iskender bu top- raklan köprü olarak kullanarak Doğu-Batı'yı birleş- tirdi. Aristo'nun öğrencisi zalim Makedonyalı, Yu- nan uygarlığına kapılan açtı.. Ondan önce de Hititler.. diğerleri ve diğerieri in- sanlığın gelişmesınde kilometre taşlarını döşedi- ler. Biz, çağların açılıp kapandığı toprakların miras- çısıytz. Avrupa ile temel sorunumuz ve anlaşmazlıkla- nmızın temelinde de, bunun farkında olmayışımız yatmıyor mu? Chirac, umutsuz bir şekilde uygariıklar arasın- da sembolik bir köprü kurmaya çalışıyor... Amaçabalan, "Osmanlı Çocuğu"Tüzmen'in, o müthiş tarih bilincinde ve genetik kanında atomi- ze olup dağılıyor.. obursali(a cumhuriyet.com.tr Daha çok öğrenciler yararlanıyor KütüjJıaııe büyük, ilgi az ANKARA (AA) - Milli kültür araştırmalanm mümkün kılmak, bu amaca yönelik her türlü eseri toplayarak bilim ve sanat araştırmalannı kolaylaştırmak için kurulan Milli Kütüphane'den, araştırmacılardan çok öğrencilerin yararlandığı bildinldi. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, CHP İzmir Milletvekılı Muharrem Toprak'ın kütüphanelerle ılgılı soru önergesini yanıtladı. Milli Kütüphane'nin koleksiyonu ve niteliği itibanyla Türkiye'dekı kütüphanelerin başında geldiğini belirten Mumcu, teknolojik gelişmeler doğrultusunda hem materyal türü hem de sayısı bakımından büyük artış gözlendiğini bildirdi. Mumcu, 1 Ocak-31 Ağustos 2004 tarihleri arasında Milli Kütüphane'den 455 bin 64 kişinin yararlandığını. ancak yararlanılan eser sayısının 156 bin 166 olduğunu bildırerek, "Bunun anlamı; kütüphancyc gelen okuyuculann çoğunluğunu kendi ders kitaplan ve defterleriyie gelen öğrenciler oluşturmaktadır''dedi IJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle