Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İAYFA
+
CUMHURİYET 20 KASIM 2004 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
ACI
MUMTAZ SOYSAL
lirkiyeHk'SayMaması
BİR SAÇMALIĞA kesınlıkle son vermek gerek Bu
ukede etnık ksnlık" denen ve ne olduğu da kesın ta-
nmlanmayan kımlıklenn tepesınde butun vatandaşla-
r bırteştıncı bır "ust kımlık" yaratmak ıçın "Türkıyelı-
IK" dıye bır kavam olarnaz. O ortak kımlığın adı "Türk
vstandaşlığı' drveTurkıye Cumhunyetı'nın butun va-
tındaşlan bır hukuk terimı olarak, "7urif"tur1er
Şımdı pek moda olan "etnık" sozu ılle edılecekse,
sSylemek gerekır kı bu "Turk" sozunun başlangıcın-
ca bıretnıklıkbulunduğu^soylenebılsebıle, hukuktabu-
run etnık kokenle hjç ılgîsı yoktur Fransız Ihtılalı'nın ıl-
telen uzenne kjrulafı bır cumhunyet, vatandaşlannın
enık kokenıyle uğraşmaz Öyle olsaydı, olımpıyatlar-
da Fransaadınakoşan sıyah erkçklerie kadınlara "Fran-
sz atlet" der mıydık hep b\ri\kXe7
'"Fransair dıyenımız
odu mu? v
stelık, Fransa bakımından olduğu gıbı Turkıye açı-
sından da daha onemlı bır şey var Turklenn adı
Tjrkıye den değıl, Turkıye'nın adı Turklerden geldı
hem bılınmeyen bır tanhten kalma "kadım" bır ad ola-
rak değıl, oldukça yenı sayılabılecek bır donemden
ben
Galıba Sultan Süleyman zamanındakı "kanunna-
rre'ierden bınd rhukuktakı "kadım" kavramını tanımla-
yan "Kadım oldurkım, ânın evvelın kımesne bılmeye "
Yanı, 'öncesım kımsenın bılmedığıne kadım denır"
"Tukıye, kadım bır coğrafya tenmı değıl Btzım AB 'cı-
ler duymastn ama, bugünku Turkıye'nın buyuk bolu-
rrunu oluşturan toprakfara, Romalılar "Küçük Asya"
derterdı Onlardan once de Grekler yanı eskı Yunanlı-
lar "gundoğusu" anlamına "/4/ıato//a"dertermış, bızAs-
ya'dan ben anaerkıl bır kavım olduğumuz ve analan-
mızı çok sevdığımız ıçın 'Anadolu" demışız
Zaten Turkıye sozunu ılk kullanan da, bızler değıl,
Haçlı Seferlerı nın Hırıstıyanlarıdır Kutsal topraklan
Muslumanlann elınden kurtarmak ıçın sefere çıktıkla-
rında, Konstantınopolıs'ten sonrakı topraklarda uzak-
lardan gelme bıyıklan tersıne kıvnk, Moğollan andıran,
hafıf çekık gozlu ve Turkçe denen bır dıl konuşan ın-
sanlara rastlayınca, buralara "Turquıe, Turchıa, Turkeı"
gıbıadlarvermışler Nıtekım Fransa dakı ılkokul çocuk-
larının bıle bıldığı unlu "Larousse" sozluğu, "Haçlı Se-
ferten "n anlatırken "Kutsal Yeher'e gıdış on bınncı yuz-
yıla kadarkolaydı, önasya Turklenn elınegeçınce teh-
lıkeh oldu" der ve Keşış Pierre'le Çulsuz Gaırtier'nın
onculuğundekı ılk sefer kafilelennın "iznık Sultanı"nca
bozguna uğratıldığını anlatır.
Bunun ıçındırkı, Osmanlılar "Turk"ve "Turkıye" soz-
cuklennı hemen hıç kullanmazken Batı, yuzyıllar boyu,
Osmanh'ya Turk ve hatta Osmanlı topraklannın hep-
sıne de "Turk Imparatorluğu" deyıp durmuştur
Şımdı bunlar ortadayken, "Turkıyelılık" dıye bır kav-
ramı ortaya atmak, tarıhı ınkâr etmekten oteye,
dışta buna memnun olmuş gorunenlenn, ıçın ıçın bı-
zımle alay etmelerıne malzeme vermekten başka ne-
dır?
Müslümanlık Bu mudur?
D
M. tskender ÖZTURANLI
urmadan takıyye yapmaktadır-
lar Muslumanlıkta sol gostenp
sağ çakmak dıye bır anlayış, al-
datmaca dıye bır kavram yoktur
Boylesıne davTanışlar ahlaka da
Muslumanlığa da aykındır Durmadan ger-
çeklen çarpıtmaktadırlar Muslumanlıkta ın-
sanı aldatmak v e ıkıh oynamak dıye bır şey
yoktur Boylesı davranışlar Muslumanlığa da
sığmaz, ahlaka da Durmadan yalan yanlış
şeyler soylemekte, duşuncelen bulandırmak-
tadırlar Muslumanlıkta fıtne ve yalan, gu-
nahlann en bağışlanmazıdır Mehmet Akif ın
"Müslümanhk nerde. senden geçmiş insanhk
bile" dızesı sankı bunlar ıçın soylenmıştır
Asgan ucretın uç yuz ellı mılyon lıra oldu-
ğu bır Turkıye'de, Başbakanımızın elıne altı
mılyann ustunde para geçmektedır Ne \ ar kı
Saym Erdoğan bu parayı da az bulmaktadır
Bırkaç ay once Turkıye'ye gelen Alman Baş-
bakanı'na sormuştur "Akhğmız maaş ne ka-
danbr?" Yanıt "On beş bin Euro." Başba-
kan, kendı ayhğıyla karşılaştınnca kendısının
beş kat eksığını aldığıru duşunerek uzuntule-
re gomulmuştur OysaAlmanya'dabırışçırun
aldığı en az ucret 120 Euro. Turkıye'de ıse bır
ışçının en az ucretı 20 Euro dur Başbakan, bır
ışçının kendısınden yırmı kat eksık ucret al-
dığını ve bununla nasıl geçındığını hıç duşun-
memektedır Bugun Turkıye'nın yansından
fazlası açlık sınınnın altındadır Çoluğunu ço-
cuğunu nasıl geçmdıreceğı uzuntusunu yaşa-
maktadır Başbakanımız ıse altı mılyar lıra ıle
geçınemedığını, bu nedenle tıcaret yapmak
zorunda kaldığını soylemektedır Oysa Tur-
kıye Cumhunyetı tanhınde bugune değın hıç-
bır Başbakan tıcaretle uğraşmamış, meşrubat
bayıhğı yapmamıştır UstelıkgunumuzunBaş-
bakanı malvarhğı bakımından bır hayh yuk-
ludur Bu, belgelerle kanıtlanmıştır Aynca
oğlunu lngıltere'de, ıkı kızını da Amenka'da
para babalannın sağladığı olanaklarla okuttu-
ğu \ e okutmakta olduğu da ortadadu"
Bılındığı gıbı Muslumanlıkta para hırsı sa-
kıncahdır Insanın ne kadar gelın v arsa onun-
la yetınmesı gereklıdır Bu durum karşısında
Tayyıp Erdoğan'ın de\ lete hızmet ıçın değıl,
malvarhğını çoğaltmak ıçın başbakan olduğu
anlaşümaktadır Bunun başka turlu bır açık-
laması yoktur \ e olamaz da Ne yazık kı gu-
numuz Turkıyesı bu durumlara duşurulmuş-
tur Buraya bırdenbıre gelınmış degıldır Da-
ha oncekı yonetıcıler, "Bcnim memurum işi-
ni biür", "Ben zenginJeri severim" soylemle-
nyle ulkemızde çıkarcılıgın kapısıru açmışlar
%e kımı polvükacılar da bukapıdankolayca ıçe-
n grrmışlerdır Paradan ve varsıllaşmaktan
başka bır şey duşunmemışlerdır, duşunme-
mektedırler Halkın yoksulluğu pahasma ke-
selennı doldurmanın yolunu aramışlar ve bul-
muşlardır Bu tur bır davTanışın Muslumanlı-
ğa ve ahlaka aykrrı olduğunu hesaba katma-
mışlardır "Rab bana, hep bana" anlayışını
\enıden geormışlerdır gundeme Bu suretle de-
mokrasının ve Muslumanhğın erdemınden
uzaklaşmışlardır
Şımdı gozlenrruzı bır an ıçın Bağrmsızlık
Savaşı'na çevırelım Atatürk ve arkadaşlan-
run Erzurum'dan Sıvas'a gıdecek paralan yok-
tur Araçlan yoktur Kahvelennekoyacakşe-
ker ıçın para bulamamışlardır Kasalan tam-
takırdır Zar zor bır arkadaşlanrun bınktırdı-
ğı para ıle yolculuğa çıkmışlar, Sıvas Kong-
resı'nı bu koşullarda gerçekleştırmışlerdır Sı-
vas'tan Ankara'va gıtmek ıçın Ozel Kalem
Müduru Mazhar Mufit, kışısel olarak borçlan-
mış ve bır mıktar para bulabılmışlerdır Pal-
tolannı ve kurklennı satrruşlar, satacak başka
şeylenkalmamıştır Bırkaç kulustur otomobı-
lın yırtık pırtık lastıklenne paçavralar doldu-
rarak Ankara'ya yurumuşlerdır Arabaların
ustlen de açıktır Karlar altında yolculuk ya-
pacaklardır MustafaKemal.otomobıllennbu
durumu karşısında "yırük pırük, çatiak pat-
lak. mutiaka gideceğiz" demış ve yola çıkıl-
mıştır Hızlar saatte 20 km'dır Azıklan, bır yer-
de konakladıklan zaman çorba \ e bulgur pı-
lavı, yuruyuş halındeyken peynır, ekmek. zey-
tın v e soğandır Mustafa Kemal \ e da\ a arka-
daşlan kö> muhtarlannın odalanndakı şılte-
ler ustunde uyumuşlardır (Mazhar MufıtKan-
su, Erzurum'dan Olunceye Kadar Ataturk'le
Beraber, S 496-503) TBMM, odunç ahnanluks
lambalanyla aydınlatılmıştır Zafen bu sıkın-
tılar ıçınde kazanmışlar Cumhunyetı bu ko-
şullar altmda kurmuşlar, bıze ozgur v e bağım-
sız yaşayacağımız bır vatan armağan etmış-
lerdır Yıl 1931'dır 5 MartgunuTBMM,mü-
letvekılı aylıklannın 500 lıradan 350 hraya
ındınlmesıne karar vermıştır Bu karar Mus-
tafa Kemal'ın önensı uzenne alınmıştır Ge-
rekçe, "ulusunyaşam koşullannın kısıtfaoldu-
ğubirulkedemiBetvckiiavtUannmda bir oran-
da gerrje çekümesi gerektiğiT
'dLr Bugun ode-
neğını fazla bulduğu ıçın bır bolumunu hazı-
neye gen veren tek devlet adamı vardu" Sa-
yın Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer
Başbakan ıse ozel uçakJarla, lüks arabalarla
gezılere çıkmasına karşın, maaşı v e partısının
olanaklan yetışmedığı ıçın seçım kampanya-
lannda da devlenn uçaklannı ve arabalannı kul-
lanmıştır Bu uygulamanın dunya olçulenne
ve ulkemızın kural \e yasalanna aykın oldu-
ğunu hıç mı hıç duşunmemıştır
Bır sure once Erdoğan m bakanlanndan bı-
n, ışçılenn kendısınden ucret artışı ıstemesı
karşısuıda hıç utanç duymadan "Allah gözü-
nuzu doyursun" bıçımınde konuşmuş, Erdo-
ğan da mazotun pahahhğından yakrnan bır
vatandaşımızı "Oldu olacak, yemeği de ağzı-
nıza biz kovahm" dıye azarlamıştır (Cumhu-
nyet, 5 Mart 2004) Bu durum ve olaylar kar-
şısında sozunu etnğımız dev let adamlannın şım-
dı yuzlennı nereye saklayacaklan merak ko-
nusu değıl mıdır
9
Gunumuzun koşullanyla Bağımsızlık Sa\-a-
şı yıUannı karşılaştıran bır kışı, uzuntuler ıçın-
de, "NeredesineyAtatürk" dıye haykırmak ge-
regını duymaz mı dersınız
9
Ataturk ve arka-
daşlannı saygı ve sev gı ıle, gozlen yaşararak
anmazmıhıç
9
Siyasi Partiler ve Parti İçi Demokrasi
Ç I L Istanbul Barosu avukatlarından ve CHP ıı\ esı
F
İZMİR CUMHURİYET 0KURLAR1
•A^DIMIK BLLLŞM\L\R 1"
B\$LICI ILE KLŞLLK K_.\H\ ALTISIND\ BLLLSL\ORLZ
T\RİH TEKERRİRDEN İBARETSE, TEKERRl R EDEN NE
1
\BSlRECt\DE \ \KI\ TARİHE B\KIŞ
BASUkLİSO^LEŞlSl lLE\rd Dos Dr TÎRKVs B\ŞYİĞİT
|9E\lul Lnv "\taturk llkeve tnkılaplanTanhı Ens l
MÎZİĞh LE E\ RİM Y APICILAR AR.\MIZDA OL\C\KL\R.
T«nttS««t 21 k»sım 200-4 Paz.r 1IJ0
\er DeMkOıel konakıSıhıl)
kah\iiln mretı iüw/ı*w71 ıjuvıe.enas\nniı, n v>nünh21)Kasım dır
$ \şıroglu
D Gunoğlu
\ Demır
\ Mantar
S Bav
O i ^ }6^8 68
0 ^•«^ 980 M ^4
n basıt tanımıyla,
ortak duşunce ve
1
goruştekı kışüenn,
belırlı bır sıyasal progra-
mı uygularnak amacıyla
brr araya gelerek oluştur-
duklan sıyası topluluktur
partı Sıyası Partıler Ka-
nunumuza gore ıse anaya-
sa v e kanunlara u\ gunola-
rak mılletv ekılı v e mahal-
lı ıdareler seçımlen yo-
luyla, tuzuk v e program-
lannda belırlenen goruş-
len doğrultusunda çalış-
malan ve açık propagan-
daları ıle mıllı ıradenın
oluşmasını sağlayarakde-
mokrankbvr dev let \ e top-
lum duzenı ıçınde ulke-
nın çağdaş medenıyet se-
vıyesıne ulaşması amacı-
nı guden v e ulke çapında
faalıyet gostermek uzere
teşblatlanan tuzelkışıh-
ğe sahıp kuruluşlardır Dı-
ğer bırbakış açısıyla sıya-
sal partıler, toplumdakı sı-
nıf çatışmasının sıyasal
yaşamdakı ıfade araçlan-
dır
Tarumı ne olursa olsun
ıçınde bulundugumuz 21
yuzyılda çağdaş de\ letle-
n sıyasal partı gerçeğının
dışında duşunemeyız \e
anlayamayız Zıra sıyasal
rejımlerde partıler, rejı-
mın ışleyışıne yon veren
kurumlann başında gel-
mektedırler
Modern anlamda par-
1RMAK
OKULLARI
Yanşma şaıtıuunesl ve başvuru fonnu
Irmak OkulUn web stteslnden tcmln edUebllİr.
W\A/W ırmak k12 tr/yıl10
tılenndoğuşu 19 yuzyıl-
da Avrupa (ozelhkle Ingıl-
tere) ıle ABD'ye ozgu bır
olaydır ve feodal uretım
üışkılennı değıştıren bur-
juva sınıfının, bunun so-
nucu parlamentolara hâ-
kım olmasi ıle monarşık
\e anstokratık ıktıdarlan
zayıflatıp onların yennı
almasıyla ortaya çıkmış-
lardır tlkbaştaparlamen-
todakı temsılcıler arasın-
da benzer fikırde olanla-
nn gruplaşması, ılerleyen
zamanda seçımden seçı-
me faalıyet gosteren bol-
gesel seçım orgutlen ve
nıhayet bu gev şek orgut-
lenn zamanla etkı alanla-
nnı genışleterek sıyası par-
tılen meydana getırmele-
n şeklrnde ozetlenebıle-
cek bu tarıhsel sureç as-
lında hberal demokrasi
anlayışı ıle ters duşerek
gelışmışur Zıra bberal de-
mokrasi, J.J.Rousseau'da
ıfadesıru bulduğu gıbı sı-
yasal partılere, bıreyın
kendı bakış açısı ve oz-
gur ıradesıyle karar ver-
mesuıe engel olacağı du-
şuncesıyle karşıydı
Ancak Batı'dakı sanayı
devrımı ve buna bağlı ge-
bşmeler ozellıkle yenı brr
sınıfin, ışçı srnıfVnın orta-
ya çıkması, sıyasal partı-
len gehştıren en onemlı
faktorlerdır Temsılı hbe-
ral demokrasınınbeşığın-
de doğmuş olan partıle-
nn 20 yuzyılda totalıter
dıktatorluklenn de daya-
nağı olabıleceğı goruldu
Yine bu yuzyılda tum dun-
yada yaygınlaşan partıler,
bolgecı partıler (Ispanya),
dınsel azınlıklann (îngıl-
tere'dekı Muslumanlar)
kurdukları partıler, yeşıl
hereketın, alkol karşıtlan-
nrn partıleşmesı gıbı renk-
lılıkler gostermıştır
Işçı sınıfının hareketı
ıle en kuçuk yerleşme bı-
nmlen dahıl tum ulkeyı
kapsayan, genış yığınlan
orgutleyen, sadece parla-
mentoda ve seçrm sırasrn-
da değıl sureklı faalıyet
gosterenkıtle partılen or-
taya çıkmıştır Boylece
başlangıçtakı az sayıda
uyeden ve aktıf seçkın
gruplardan oluşan kadro
partılen tarıhtekı yennı
almıştır
Kıtle parulennın bu say-
dığımız nıtelüden partı
faalıyetlennın yurutulme-
sı ıçın zonınlu olarak bır
partı burokrasısını de ge-
reklı kılar
Ancak partılerde lıder,
lıderlık kadrosu ve uz-
manlaşmış profesyonel
polınkacılardanoluşan ku-
çuk bır azınlığrn yonetım
dızgınlennı elmde tutma-
sı, uye kıtlesının pasıflıgı,
partı ıçı dısıplın mekanız-
malannın otonterlığı gıbı
etkenler, bu orgutlenn oh-
garşık bır nıtelığe sahıp
olduklan volunda sapta-
malara v e "oügarşinın de-
mir vasası" esasından
(Mfchels) soz edılmesıne
sebep ohnuştur
Ulkemıze donecek olur-
sak, Sıyası Partıler Kanu-
numuz, sıyası partılenn
demokratık sıyası haya-
tın vazgeçılmez unsurla-
n olduğunu, Atatürk ılke
ve ınkılaplanna bağlı ola-
rak çalışacaklannı, kuru-
luşu, organlannın seçımı,
ışleyışı, faalıyetlen v e ka-
rarlannın anayasada mte-
lıklen belırtılen demok-
rasi esaslanna aykın ola-
mayacağını duzenlemış-
tır Boylece sıyası partıle-
re ohgarşık eğılımlenn
onlenmesı amaçlanmış-
tır
Işte demokrasıyı savu-
nan partılenn kendı ıçle-
nndekı demokrasıyı sağ-
lamak ıçın mucadele ede-
ceklen ılk şey, partı ıçın-
dekı ohgarşık eğılımlen
bertaraf etmektır Ikıncı
olarak partılenn, kendıle-
nnı ekonomık açıdan des-
tekleyen yurtıçı v e yurtdı-
şı sermaye çevrelennın,
çeşıtlı meslek kuruluşla-
nnınvs dığerbaskıgrup-
lannm bu-er aracı dunı-
muna gehnesıne engel ol-
ması gereklıdır
Gunumuz demokrası-
lennde yasama v e yurut-
me organına ıktıdardakı
partı ya da partıler hâkım-
dır Bunun sonucu olarak
ulkenın geleceğı o partı
yonetıcılenrun, gerçekte
çoğu kez partı hdennın
kararlanyla behrlenmek-
tedır Bunun getıreceğı
tehlıkeler karşısında par-
tı ıçı demokrasıyı kurma-
nın onemı açıkça ortaya
çıkmaktadır Bubaşanldı-
ğında hem partı ıçensrn-
de tedırgınlık duyulma-
dan sıyaset yapılabılecek
hem de ulkenın geleceğı
sadece partı hdennın ağ-
zından çıkacak sozlere
bağlanmamış olacaktır
Sıyasal partılerbunu na-
sıl başaracaktır'1
Burada hukuk da dev-
reye grrmektedır Ulke-
mız dahıl bırçok ulkede
partılenn ıç duzenının de-
mokratıkleştınlmesı ıçın
yasal duzenlemeler yapıl-
mıştır Anayasamız genel
çerçeveyı çızmış, Sıyası
Partıler Kanunu ıse bu ko-
nuda ayrıntılı hukumler
getırmıştır Butun bu ça-
balar en azından asgan bır
demokrasının gerçekleş-
tınhnesıne yonelıktır
Esas ılke, sıyasal partı-
lerde kararlann demokra-
tık bır bıçımde aşağıdan
yukanya doğru alınması-
nı sağlayacak bır meka-
nızmayı yaratmada yat-
maktadır Bunun ıçın sı-
yasal partılenn toplum-
dan kopmamış, adeta or-
gamk bağlarla kıtlelere
bağlı olması gereklıdır
Çunku ancak bu şekılde
kıtlelenn eğılım v e gerek-
sınımlennın sozcusu ola-
bılırler ve o kıtlelen sa-
dece seçımler yoluyla de-
ğıL partı kanalıyla etkınbı-
çımde sıyasete katabılrr-
ler Aynca toplumun eğı-
tım duzeyı, gelrr dağılı-
mı, toplum ıçensınde et-
kınlığı olan ıdeolojıler v s
gıbı konular da partılerce
yakından ızlenmesı gere-
kenkonulardır Çunku bu
saydıklanmız, partılenn
kairarlannı demokratık bır
bıçımde alabılmelen ıle
çok yakından ılgılı konu-
lardır
Partı ıçı demokrasi ıle ıl-
gılı uç kuraldan bahsede-
bılınz 1 Partı uyelenmn
orguttekı butun kademe-
lere duzenlı olarak v e fı-
ılen kahlması, katılması-
nın sağlanması 2 Yone-
tıcı organlann belırlı ara-
lıklarla duzenlı bır bıçım-
deyenılenmesı 3 Sonuç-
ta otonter bır yonetune
yol açmamak ıçın uyele-
nn partı yonetımını de-
netlemesı
Yazımızı BertrandRııs-
sel'm sozlenyle noktala-
yalım
"Değerli olan her şey
ancak insandan çıkabilir.
Shasetin gerçekamaa,in-
sarun doğal v-aratKihğına
özgüriük vermek ve baş-
kaldırdıklan her yerde
müfltiyet,yetkive gelenek-
lerin oldürücü kuvvetini
engeDemekür.''
"Ha\at ve dünya için
unıut, ancak se\gi ik ya-
püan işlerdedir."
kaynaklar
1 Ana Bnlanmca Cılt 19
2 De\let le Demokrasi Ser\er
Tamllı 4 bası
5 Snasal tdealler Bertrand Rm
sel
4 InsamnOıu GeorgeThomson
y Seçım kanunlan \e Sı\ ası Par
nler Kanunu 4\ Selahatlm Can-
bolat 4\ Bedremn Canbolat Yet
lan iaunlan
6 Ana\asa
PENCERE
Fettıullah Ne Demiş?..
Fethullah Gülen "vaaz uslubu"nu nereden al-
mış9
Muslumanlıkta durmadan yakınan, sızla-
nan, mızıldanan, ağlayan, acındıran, gozyaşı do-
ken salya sumukle sozcuk ve tumcelen bırbınne
kanştıran yontem var mı9
Yok canım
Gulen ı dınleyen sanır kı Romalının zındanında
aslanlara yem olarak atılmayı bekleyen Hınstıya-
nın feryad-u fıganı Musluman hançeresınde ıkıncı
baskısını yapıyor
Hoca bu Yeşılçam uslubu yuzunden çok tuttu
(tıraf etmelı kı buyuk başan da kazandı, Saidi Nur-
si'nın "mundı"ve "şakırtı", Nakşıbendı tarıkatının
en guçlu cemaatını kurup postuna oturdu Bugun
Orta Asya'dan Turkıye'ye, Avrupa'dan Amerıka'ya
şırketler, okullar, gazeteler, televızyonlar, radyolar,
çeşıtlı dernekler, kurumlar, holdınglerle orulu bu-
yuk bır ağın tepesındedır kımıne gore yonetmıyor,
kullanılıyor da olsa yaratılan gucun sımgesıdır
Turkıye'de çok partılı rejım, çağdaş kurumlarını
yaratıp guçlendırecek yerde, koku dışarda tarıkat
ve cemaat orgutlenyle donandı
•
Fethullah Gulen de, yalnız koku değıl, "baş"\ da
dışarda bır dıncı sıyaset akımının ABD tarafından
hımaye edılen tankat başıdır Para bır meşhurSo-
ros'ta, bır de bunda var Entel pazannda ıstedığı-
nı omur boyu ıhya edecek akçalı gucuyle çoğu es-
kı solcuyu da satın aldı
Gulen Amerıka da yaşıyor
Neden?
Vaktıyle Ayetullah Humeynı nıçın Fransa'da ya-
şayıp vaktı zamanı gelınce ulkesıne dondu''
Gulen de vaktı zamanını beklıyor
Vaktı zamanı da bugunku sıyasal ıktıdann elle-
nyle tohumlanıyor, ama, "hoca" arasıraTurkıye'ye
donuk ılgınç yatırımlar da yapmıyor değıl1
Şımdı
de bır gazete marıfetıyie demış kı
"- önumuzdekı aylarda Turkıye 'de yenıden kan
govdeyı göturecek, serı cınayetler ışlenecek "
Kuşkusuz bunu usturubuna uygun bıçımde "Bır
onemlı dostum bana soyledı" dıyerek ortaya atı-
yor
Gulen'ın amacı ne''
•
Yinelemek gerekır
Fethullah Gulen bır gerçek dın adamıysa, neden
vatanını ya da bır başka Islam ulkesını ongormu-
yor da Amenka'da yaşamayı yeğlıyor''
Turkıye Cumhunyetı'nın yargısından nıçın kaçı-
Gerçek bır dın adamıysa, Amerıka'nın Fellu-
ce'den başlayarak Musluman coğrafyasında ışle-
dığı cınayetler karşısında nıçın ağzını açıp tek tum-
ce soylemıyor
9
Fethullah, bu tutumuyla, Islam âlemını kanı re-
vana boğan Anglo-Protestan Hırıstıyanlığın Ame-
rıka'ya yerleşmış suç ortağıdır
Ağzını açıp Bush yonetımıne ne demelıydı:
- Muslumanlan oldurmeyı durdurun
1
\
Bunu soyleyıp emperyalıstlenn karşısına çıkacak
yerde Turkıye'ye donup dıyor kı
"- Yakında kan govdeyı göturecek " \
Ne bıçım dın adamı bu
9
Sıyaset batağına gırtlağına dek gomulmuş, ış-
galcı Amerıkan polıtıkasının tarıkatbaşı, Turkıye
Cumhunyetı nden kanun kaçağı, Anadolu'nun ba-
ğımsız Muslumanlık toresıne duşman, Saıdı Nur-
sı'nın tellağı ve tellalı
• ;
Tann yurtsever Turkıye Muslumanlarını bu tur
yabancı sığıntısı tankat şeyhlennden korusun
Amın
1
TARİHİ TKP'IMkM
1 5 / 1 8 HAZtRANHM
KartroJanmtaıı
ORHAIM MÜSTECAPUOĞLU'nu
(1924-2004)
kaybettlk.
Cenazesı 21 Kasım 2004 Pazar gunu ıkındı namazını
takıben Karacaahmet Camıı nden kaldırılacaktır
Mucadele Arkadaşlan ve
Sorun Yayınlan Kolektrfi adına
SIRRI ÖZTURK
ISTANBUL CUMOK DAVETİ
21 Kasım 2004 Pazar
Butun ulusal gu(,lerın her turlu goruş a\rılıklarını gende
bırakarak guçlennı bırleştırmelen butun \arlığını bır
noktada toplamaları zorunluluk halıne gelmı^tır
Kuvavı Mıllıve ruhu\la venıde topvekun bır
Mıllı Kurtuluş duvarlılıgı \e stratejısı varatılmalıdır
Bu noktadan sonra ı,oban ateşkrı vakılacaktır
Bu a\kı konuğumuz SaMn MEHMET FARAÇ
"Töre, Terör \e Gunevdoğu"
\er Çatı Resloran Saat 1100 14 00 Tel 0 212 2*100 00
Utıklal Cad Surıvelı Pasajı \o 248/10 Be\oglu
Açık bufe kah%allı bedelı 11 000 000 T1
trtıbat 0 ^12 102 99 22 - 0 M2 6S2 İS 00
kitap kulübü
Prof. Dr. Server TANİLLİ
Kitaplarını İmzalayacak
Tanh 20 Kasım 2004 Cumartesı
Saat 15 00 18 00
Yer Cumhunyet Kıtap Kulubu, Taksım Şubesı
Cumhunvet Kıtap Kulubu - Taksım
Istıklal Cad Zambak Sok 4 1 (Fransız Konsolosluğu Yanı)
Taksım-lstanbul Tel (0212) 252 38 81 82