Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
İNCELEME
JVfüslüman kökenli azınlıklann hedef oldugu Hollanda'ya artık dehşet ve korku egemen
Hoşgörüyerinineiretebıraktı
Teslimiyet adlı filmde işkence görmüş
bir kadın vücuduna yansıyan Kuran
sureleriyle Müsliimanlan kızdıran Theo van
Gogh'un öldürülnnesinin ardından ortaya
çıkan durum, "Hoşgörü ülkesi Hollanda
nereye gidiyor" sorulanna yol açtı. Gidişata
kesin bir teşhis koymak kolay değil.
HALUKBAKIR
A.MSTERDAM - Film yapımcısı Theo van
Gogh'un Fas kökeaıli Muhammed Bouyeri tarafın-
dan 2 Kasım 'da Amsterdam 'da öldürülmesinden bu
yana Hollanda'da oTtamı tanımlamak için en çok kul-
lanılan sözcükler dehşet, korku ve nefret oldu.
Uygarlıklar savaşı, sız-biz aynşması gibi kavram-
lann da sık sık diJe getırildiği açık oturumlarda
"Müslümanlarla Vlüslüman olmayanlar bir arada
nasılvaşayacak" sorusuna yanıt arandı. Bu arada ca-
mi ve kiliselere molotofkokteylleri aöldı, Uden ken-
tinde Türk çocuklanrun gittiğı bir Islam okuJu ya-
kıldı. Ardından Lahey'de radikal Islamcılann otur-
duğu bir eve yapılan ve yanm gün süren baskın, ül-
kede savaş havası yarattı.
CAMIYE KUIMDAKLAMA
Dün de Helden kasabasında bir cami yandı. Ca-
minin bağlı olduğu vakfın başkanı, camınin kundak-
landığını öne sürdü.
Bazı yetkıli, azman ve politikacılann radikal Is-
lamcılara karşı alınabilecek önlemleri sayarken
MüslümanJann rümürıe seslenir tonda konuşmala-
n, bu kategoride tanımlanagelen Türk ve Faslılar-
da "Yinebizdetı hesap soruhıyor" yakınmalanna ne-
den oldu. Yerleşik düzeni, çok külrürlü toplum an-
layışını savunan sol elitlen ve Müslüman göçmen-
leri hedef alan Pim Fortuyn'un bir çevreci tarafin-
dan öldürülmesinderı sonra sol partiler, göçmenler
konusundald yumuşak ta\irlan nedeniyle şiddetli eleş-
tirilere hedef oldular.
'HOLLANDA NEREYE GÎDIYOR'
'Teslimiyet' adlı filmde işkence görmüş bir ka-
dın vücuduna yansıyan Kuran sureleriyle Müslüman-
lan kızdıran Theo van Gogh'un öldürülmesinin ar-
dından ortaya çıkan durum, "Hoşgörü ülkesi Hol-
landa nereye gidiyor" sorulanna yol açtı. Gidişata
kesin bir teşhis koymak kolay değil. Çünkü küçük-
lügüne karşın örgütlenme ve refah düzeyiyle Batı
ülkeleri arasında ön sıralarda yer alan Hollanda,
dünyada olup bitenlerle bağlantılı oluşumlann şe-
killendiği bir laboratuvar gibi. Hollanda ordusun-
da yarbaylık yapan bir tanıdıgım, geniş kitlelerce
paylaşılan bu korkulan şövle dile getiriyor:
" Yıllardır bize ırkçıderler diyedüşüncderimid söy-
leyemedik. Bugünku durum, her isteyeni buyur et-
memian. boşgörümüzün, safhğımıan somıcu.Kram
arukFashlannsataşnıaandankorktuguiçinkcntmer-
kezinegitmiyor. Bir Müslüman nasılolurda Hollan-
da'vı tslanı devieti yapmaya kalkar? Savaşlar zaten
hep din nedeniyle çıkmıjor mu? Asünda Müslü-
manlann bu beyni yıkanan gençleri ihbar etmeleri
lazun. Ama bu durumlar da geçer. Avrupa şanıpi-
>onu olursak bugünleri unuturuz. Lahe\ 'de yapılan
baskınla dişlerimizi göstermemiz iyi okîu. Evde ön-
ceden dedikleri gibi çok nıiktarda patiayıcı degil üç
el bombası çıkö, ama oJsun."
Newsweek muhabiri 81 yaşındakı gazeteci Friso
Endt ise içinde bulunulan belirsizlik durumunu kı-
saca "Lükse fazla ahşük,göçmenlertabiiId gefecek"
diye özetliyor.
HULLAlMDALILAK AKTIK HUZURSUZBiraraştBinaraporunagöre,HoIlandalılartopluınunkatılaşmasındankaygı
duyuyor. Refah devletinin giderek vok olmasL planh, güven dohı bir yaşam tarzma ahşımş HoUandahlarda huzursuzluk yaratnor. Diğer taraftan
isee\dekigekneksel ortamla sokaktaki vaşanı arasında bocalayan Faslı gençler,HoUandahlann kendilerini sevmediğini, onlardan korktuklannı
göriince hırçınla§ı>or. 80"li \ülarda çeşitli etnik gruplara avncahk tannan azuıhk politUvaJan. ülkedckı hoşgörünün bir örneği olarak
sunulurdu. Son yıllarda toplum bürünüyle sağa ka>dı. Van Gogh'un öldürüldüğü akşam Dam Mevdanı'nda toplanan on bin kişinin önünde
konuşanAzmhidarBakanıRrta Verdonk," Veter artak, bundanötesineizin vok" derken adeta tüm göçmenlere sesleniyor, hoşgörü potitikalannın
artık bittiğini haber veriyordu. Hoşgörü ve karşıhkJj sayguıın bitip nefret ve şiddetin başladığı yerde neler olacağını \aşa>ip göreccğiz. (A?)
'Hollanda'daki saatli bomba Almanya sokaklannda patlayabilir'
Beriintizermdekikorku
OSMANÇÜTSAY
FRA>fKFUKr-Almanya'da, hü-
kümet partileri ile muhalefet çevre-
lerinin belirgin bir suskunlukla ge-
çiştirmeye çalıştığı gözlenen Hol-
landa olaylannın, Berlin başta olmak uzere
Türklerin yoğun olarak yaşadığı bazı şehir-
lerde yinelenmesinden korkuluyor. önlemler
alınmazsa benzeriç savaş sahnelerinin Alman-
ya'da da gözlenebileceğini ileri süren bazı bi-
lim adamlan ve siyasal gözlemcilere göre, ba-
şansız kalan uyum süreci ve göçmenler ara-
sında hızla yayılan yoksulluk, şeriatçı terör
odaklannın elini güçlendiriyor. Kimi çevre-
lerce "provokatör" olarak da nitelenen Hol-
landalı yönetmen Theo van Gogh'un kasım
ayı başında bir şeriatçı tarafindan sokak or-
tasında öldürülmesiyle başlayan olaylann,
200 bin Müslümanın yaşadığı Alman baş-
kentine de sıçrayabileceğine yönelik uyanlar,
giderek artıyor.
CöZLER ALMANYADA
Yeşiller Partisi'nden Avrupa milletvekili
Cem Özdemir, Avrupah Müslümanlan Is-
lamcı azınlık ile araya ciddi bir mesafe koy-
maya çağırırken, Almanya Türk Toplumu
• Bilim adamlan Almanya'da sokak
çatışmalannın elinin kulağında olduğunu genç
yabancılann, özellikle de Türklerin bir türlü
uyum sağlayamadığını söylüyor.
Başkanı Prof. Dr. HakkıKesldn, Hollanda 'da-
ki bazı hatalann Almanya'da tekrarlanmama-
sını istedi. Prof. Keskin, Hollanda'da her di-
ni grubun kendi okulunu kurabildiğine, bu-
nun da radikal dinci görüşler ve şeriatçılar doğ-
rultusundaki yorumlan güçlendirdiğine işa-
retetti. ATT Başkanı, "Ahnanya'dabuyolda-
kibaa eğUimlerekarşı uyanda bulunuvt>ruz"
derken, Almanya'da da tıpkı Hollanda'da ol-
duğu gibi genç yabancılann işsizlik oranının
genel ortalamanın çok üzerinde olduğuna
dikkat çekti.
SOKAK ÇATIŞMALARINA DIKKATI
Türk üniversitelerinde ders \eren ve kitap-
lan Türkçede de yayımlanan Uluslararası tliş-
kiler Profesörü Ba&sam Tibi, Hollanda'daki
gelişmelerın kendisıni şaşırtmadığını belirtri.
Prof. Dr. Tibi, insanlann Almanya'da olduğu
gibi Hollanda'da da birlikte ve iç içe değil, sa-
dece yan yanayaşadıklanm savunarak, bunun
paralel toplumlar oluşturduğunu bildirdi. So-
kak çatışmalannın elinin kulağında
olduğu görüşünü dile getiren Bas-
sam Tibi, genç yabancılann, özellik-
le de Türklerin bir türlü uyum sağla-
yamadığını söyledi. Suriye asıllı Al-
man bilim adamı, Almanya'da siya-
setin sürekli uyumdan söz ettigini. ancak bu-
nun için somut bir şey yapmadığını, oysa ci-
hat ve şeriat anlayışına Avrupa 'da yer verilme-
mesi gerektiğini kaydederek "Bu bomba bir
günpaüa>^cak- Yakmda Almanya'da da iç sa-
vaş sahneJeri >aşanacak" diye konuştu.
ALMAN SAĞI
Bu arada federal meclisteki en sağ parti Hı-
ristiyan Sosyal Birlik (CSU) Genel Sekreten
Markus Söder, "sol göç shusetinin bu ola>1ar-
labaşansızlığının kanıtiandığı* yorumunu yap-
tı. CSU'lu politikacı, Hıristiyan Batı kültürü-
nün öncü kültür olduğunu ilen sürerek, ezan-
la çan sesinin, Islami ba\Tamlarla da Noeî'in
bir tutulamayacağını sa\ıındu. "YeşjDer böy-
le istrvttrdu, ama bu saçma olur" şeklinde ko-
nuşan Markus Söder, aynı nedenle okullarda
haç olacağını ama başörtüsüne yer verilme-
yeceğini ifade ederken, Müslümanlann, bu
ülkede yaşayacaklarsa terorizmle araya çok da-
ha açık bir sınır çızgısi çekmesinı istedi.
GÖRÜŞ
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
KontraseksüelKadınlar!
Merakla bekliyordum ne zaman ve nasıl bir ad koya-
caklar diye. Fazla gecikmedi, baktım. adını 'kontrasek-
süe/"koymuşlar. Yani 'kontraseksüel kadınlar1
. Hani otu-
zuna gelmiş, eğitimli, kariyerli, çalışan ve ekonomik güç
sahibı kentli kadınlar var ya, kadın denilince en çok ko-
nuşulan, hakkında yazılan, çizilen gündemden inmeyen
kadınlar. Işte 'kontraseksüel' onlara konulmuş bırad. Za-
ten 'metroseksüel erkek'l&n sonra 'kontraseksüel ka-
dın' adeta kaçınılmazdı ve isim de hemen bulundu. In-
giltere'de yapılan bir araştırmada çalışan kadınlann üç-
te binnın kontraseksüel adı verilen bu yeni kategonye gir-
dığı ortaya çıkmış. Bu kadınlann bırönemli özedıklen' de
aile kurmayı hayal bıle etmemelen, çocuk yapacaklarsa
bunu otuz ikisınden sonra yapmayı düşünmeleri. Aynca
bu kadın tipi, "Sex&The City" dizisinin karakterlerinden
Samantha'ya benzetiliyor. Halkla ilişkileruzmanı olan Sa-
mantha New York'ta birev alıyor ve kazandığı parayla is-
tedığı gibi yaşayıp eğleniyor. Güzel restoranlara gidiyor,
bir gecelik ilışkiler yaşıyor, kendı başına da bir erkekle ol-
duğu kadar mutlu yaşıyor. Aynca kontraseksüellerin sa-
yısının artması en çok da erkekleri mutlu ediyormuş.
Çünkü kontraseksüel kadın, beraber olduğu erkekten
uzun sürelı bir ilişki beklemıyormuş. Aynca bu tip kadın,
beraber olmak istediği erkeğe bunu söylemekten de çe-
kinmiyormuş.
• • •
Şimdi durum bu. Bu ama, Ingiliz SundayTimes gaze-
tesi yazan India Knight da yazdığı yaada gerçek hayat-
ta bir aıle ve sevgili hayali kuran Britget Jones karakte-
rine benzemek isteyen kadınlann Samantha'ya benze-
mek isteyenlerden çok daha fazla olduğunu ıddia ediyor:
"20 yaşında bir kızın eğlenip keyfîne bakmasını anlanm.
Bu 40 yaşında da kabul edilebilır. Ama 50yaşına gelmiş
birkadının ofiste tek başına erkek araması vekımse sor-
madan ne kadarşahane seks hayatı olduğunu anlatma-
sı bence çok acıklı. Bu kadınlar ıçten içe ağlıyohar, ama
bunu gizlemek için özgûr ve çok eğlenen kadın havası-
na bürünüyoriar."
• • •
Ingıltere'de araştırmayla belirlenen bu tıp, yani kont-
raseksüel kadınlann bızde de olması normaJ. Ancak ben
sayılannın çok az olduğuna inanıyorum.. Ancak şu var ki
bu sayı her geçen gün artma eğilimi göstenyor. Sonra ne-
den artmasın ki? Sabah'ta Balçiçek Pamiryazdı geçen-
lerde. Pamır, bizde de otuzlu yaşa gelmiş, eğitimli, eko-
nomik güç sahibi, çalışan kentli kadınla-
r içinden, değil evlenilebilecekflört dahi edilebilecek er-
kek bulamamalanndan yakınan kadınlan anlatıyordu. Bu
yakınmalar gerçegi yansıtıyordu. Bu yakınmalann atrn-
da yatan nedenler nedir acaba?
• • * •
öncelikle bizde erkekler ne kadar eğitimli de olsalar
entelektüel de olsalar henüz bu kadın tipinı, yani güçlü
kişiliği olan, erkekle aynı donanıma sahip, para kazanan,
kendi ayaklan üzennde durabilen bir kadını kabullenme
aşamasına gelemedıler. Babadan kalma kadına bakış
açısı hâlâ devam ediyor. Kadın hiçbir zaman kendileriy-
le eşıt olmamalı, aynı basamakta durmamalıdır. Onlann
yeri bir alt basamak olmalıdır. Kaldı ki bugün erkekler, ka-
dınlar gibi otuzlu yaslarda değil, ancak kırklı yaşlarda ol-
gunlasabiliyorlar. Bırde erkeklerin tercihi aile kurmaktan
daha çok, değişik partnerierle cinselliği yoğun yaşamak-
tan yana. Zaten kontraseksüel kadınlann ortaya çıkma-
sından en çok mutlu olanlann erkekler olması da onlann
bu tercihlerini göstenyor.
• • •
Kadın hangi nrteliklere sahip olursa olsun, onun dogal
yapısı değişik partnerierle anlık, kısa süreli ilişkiler yaşa-
masına uygun değildir. Her kadın devamlı yaşayabilece-
ği bir aşkı ve sevgıyi arar. Her kadın yaşamında özel bir
erkeğin ilgisini ister. Böyle bir ilgiden yoksun yaşamanın
zor olduğunu bilir. Ama ya boyle bir erkeği bulamıyorsa?
Veya bulduğunu zannedip sonra yanıldığını anlıyorsa? ll-
la böyle bir erkek olsun hayatında diye, kişiliğinden ödün
vererek kendinı olduğundan daha değersız bir duruma,
statüye getırmek, en azından böyle bir görüntü vermek
ve buna da katlanmak mümkün müdür acaba? Mümkün
olmaz ise geriye onun için bir Samantha hayatı yaşamak-
tan başka çare de kalmaz. Bence metroseksüel erkek ti-
pi, kontraseksüel kadının oluşmasından sonra ortaya çı-
kan erkek tipidir. Kontraseksüel kadın olmasa metrosek-
süel erkek de olmazdı. Ancak ne hıkmetse kontraseksü-
el tanımlaması olmadan metroseksüel tanımlaması ya-
pdmıştır. Sanki metroseksüel erkekler var diye onlann ta-
lepleri doğrultusunda kontraseksüel kadınlar ortaya çık-
mış gibi. Bu da haksızlık doğrusu.
scakiralp(a mynet.com.tr
KÜLTÜ* • SANAT
Bifl WALTER SALtES FfcMl
MOTŞŞIKLET
GÜNLÜĞÜ
GAELGARCIABERNAL
B0DRK3O DE LA SERNA MIA MAESTRO
Halkımızın
bayramını kutlar
barış, kardeşlik,
sağlık ve mutluluklar
getirmesini dilerim.
OSMAN ÖZGÜVEN
Dikili Belediye Başkanı
BAYRAMINIZI
EN ÎÇTEN DILEKLERİMLE
KUTLAR;
SAĞLIK, MUTLULUK VE
BAŞARILIGÜNLER DÎLERİM.
MUSTAFAUĞUROKAY
SALÎHLİ BELEDİYE BAŞKANI
TC
BAMRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2004/654 Karar No: 2004/806
Mahkememizden venlen karar gereğince,
Nevşehir ili, Merkez ilçesi, Ra^it Bey Mahallesi, Cilt No: 21, Hane: 27'de kayıtlı bulunan Mehmet ve Elife'den ol-
ma 1341 doğumlu Meliha Soyer'ın hastabğı nedeniyle kısıtlaamasına ve kendisine Istanbul, Üsküdar, Ihsaniye, Cilt:
22, Hane: 935'te kayıtlı bulunan kızı Nermin Soyer Eren'in vasi olarak tayinıne 23.09. 2004 tarihinde karar verilmış-
tir. llan olunur. 22.10. 2004 Basın: 51456
PhVf/f SK\fM.fKI İI(.İ\( K\İK K()\l I \R.
KASIM'2004 ^ SAYI 247
BODRUM'ÜA Ol.UŞTlHU'l AN Sİ \'(,l (..LMBERİ
DIZH MOIORI \RI)A
>Aklf
OTOPIIOTIAR V'K
KL11AMM.ŞLKİİI1-R!
TfRK V.ATANDASJ \KI\\ Uf ) Un\</BUK\MI
Demirciler Sıtesı, 8 Cadde, No. 71 Zeytınburnu- ISTANBUL
Tel (0212) 664 16 94 - 510 28 71 Faks (0212) 558 67 85
DİVRfĞl KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 199611
Davacı Süîeyman Güven tarafindan davalılar Hıdır Yılmazer, Elıf Özçelık. Ibrahım Çak-
mak ve Fatma Yılmaz aleyhıne açılan kadastro tespitine ıtıraz da\asının vapılan açık yargıla-
ması sırasında verilen ara karar gereğince.
Adreslen tespit edılemeyen Fatma Vılmaz'ın tüm aramalara rağmen adresı tespit edıleme-
dığınden adına duruşma günü ve dava dılekçesı tebhs edılememıştır
Dıvnğı, Bayırlı Köyü, 880, 890, 889. 861. 870. 878 ve 884 no"lu parsel hakkında açılan da-
va ile ilgılı olarak yukarıda ismı vazılan şahsa 3402 savılı yasanın 36 1. maddesı gereğince
ılan yolu ile tebliği öngörülmüş dava dosvasmın duruşması 28.12.2004 günü saat 9.00'a bıra-
kılmıştır.
Belınılen günde mahkememıze müracaat etmesı ve ibraz etmek ıstedigı delıllenni sunması.
gelmedığı, kendisıni bir vekılle temsıl ettırmedığı ve mazeret de bıldırmedığı aksı halde 3402
savılı yasanın 29. maddesı gereğı jokluğunda duruşmanın devam edeceğı, dava dılekçesı verı-
ne geçerlı olacağı hususu ılanen teblığ olunur. 05.10 2004 Basınr4-7685
"Prometheus'un haklı olduğunu bugün de savunanlann,
dünyada olup bitenleri anlamak ve her şeye rağmen yaşamı
daha anlamlı kılmak isteyenlerin sanıldığından da fazla olduğu açık...
Ancak. bunlar bir araya gelebilecekler mi? Bunu zaman gösterecek."
SEROL TEBER
1938-2004
15 Kasım Pazartesi günü saat 11.55'te Beylerbeyi Camii'nden
uğurlayacağız. Anma toplantısı, 16 Kasım Salı günü
saat 14.00'te îstanbul Erkek Lisesi karşısındaki
Istanbul Tabip Odası'nda yapılacak.
Semra, Doğu, Ozge Teber ve Serol'un arkadaşları
Serol Baba
Seni çok özleyeceğim
Selma Ünal
BOZOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No 2004 83
Davacılar Mehmet Alı Çoban. Abdullah Çoban ve Abdulganı Çoban vekılı Av Velı Tuğluk
tarafından daıalılar Abdulkadır Ça/dıran, Şevket Çaldıran ve Ragıp Çaldıran alevhıne açılan
hukmen tescıl (ferağa ıcbar) davasının vapılan açık duruşmalan sırasında venlen ara karan ge-
reğınce. Mahkememızce venlen 30 01 2003 tarıh ve 2001 350 esas. 2003 49 karar sayılı dava-
nın reddıne daır ılamın davacılar vekıhnın temyızı uzenne Yargıtav 14 Hukuk Daıresı'nın
2004 6524 esas, 2004 119 savılı karan ile bozularak mahkememıze göndenlmesı üzerıne,
mahkememız esas deftenne kaydı vapılmış, dosva 2004 83 esas numarasını almış ve duruşma
_günü 24 12 2004 tarıhıne bırakılmış olup, vapılan tum araştırmalara rağmen adreslen belırle-
nemeven. davalılar olan Abdulkadır Çaldıran. Şevket Çaldıran ve Ragıp Çaldıran'a Yargıtay
bozma ılamı ve dosya>a venlen yenı duruşma gunünün 24.12 2004 tanhı olduğuna. davalıların
duruşma gununde mahkemeye gelmedıklerı takdırde yokluklarında karar verılecegı hususu ıla-
nen teblıS olunur 11.06 2004 Basın 31458