Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2004 PAZAF
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt StRMEN
Bayram, Kişisel
Tam'iı ve Bir Kitap
Sevgili,
Insanlann yaşamlan aynı zamanda kişisel ta-
rihleri ve bayramlar da bunlann nirengi noktala-
n.
Tarih zenginleştikçe, daha doğrusu uzadıkça,
yani kişioğlu yaşlandıkça "nerdee o eski bay-
ramlar!... " tekertemesi başlıyor.
Hiç unutmuyoaım. 1980 yılıydı, Kenan Ev-
ren'in sefil despotluğunur eli kulağında...
Babam yıllar, yıllar sonra yaşadığı Amerika'dan
yvrda gelmiş, etrafa şaşkın şaşkın bakıyordu. An-
nem ile onu artık Boğaziçi Universitesi olan eski
Robert College'e götürdüm.
Okul dönemi olmamasına rağmen bahçe ka-
labalıktı; kızlar, delikanlılar geziniyor, sohbet edi-
yortardı.
Annem şöyle etrafa baktı ve..
- Nerdeee o eski Kolej Samim.. dedi.
Babam onayladı:
- Evet Rahşan...
Gülümsemerni onlara fark ettinmemeye çalış-
tım. Hasret eski Kolej'e değil, eski Rahşan ile es-
ki Samim'eidi.
Ama nafile!....
• • •
Gel gör ki Sevgili, eskiden gülerek karşıladığım
bu nostaljik yakanşı (zaten bütün nostaljiler biraz
yakanş değil midir) şimdi şimdi anlamaya başla-
dım.
Gerçekten de, gençliğin bayramlan kişisel ta-
rihin keyifli noktalanydı, çünkü o yıllardayeni se-
vinçler, yeni başanlar, yaşamına başka boyutlar
katan, yeni dostlar kazanıyordun.
Ama yaşlanmaya başlamayagör, her bayram bir
kaybın hüznü sarar içini. Her bayram gitmiş olan-
lar sana yokluklanndan yeni hüzünler gönderir-
ler.
Yine de yaşam güzel olduğuna göre, bayram-
lar da yaşanacaktır buruk da olsa.
Ama sen gittikçe artan bir biçimde yaşamın bir
anlamı olup olmadığını, hatta tarihin bir yönelişi,
bir manası bulunup bulunmadığını sorarsın ken-
di kendine.
Oysa eskiden böyle sorular gelir miydi aklına?
• • •
Kişisel tarih deyince, bir sürediraklıma hep Al-
tan Öymen geliyor.
Bu seçkin gazeteci dostum. "Değişim Yılları"
başlığı altında ikinci bölümü çıkan anılannda, ki-
şisel tarihi ile genel tarihi öylesine güzel birbirle-
riyle bağdaştırarak anlatıyor ki...
Yaşadığı yıllann kâh aktörü, kâh tanığı olarak
çıkıyor karşımıza ve herkese çok usta bir yazar
olduğunu kanıtlıyor.
Beni AJtan Öymen'in yalın iddiasız görünen ve
kitabı bir nefeste okutan anlatımı kadar, belli olan
siyasi çizgisine karşın, elden geldiğince nesnel ol-
maya çalışan dikkatli biçemi de çok etkiledi.
Kendisini gazeteciliğinden tanıdığım için şaşır-
madım, ama yine etkilendim. Ve anılan okurken
böylesine iyi yetişmiş bir insanın ardında, onu
hep olayiara akıl ile yaklaştırmaya çalışan, "Cum-
huriyet öğretmeni" Hrfzı Raşit Öymen ile Cum-
huriyetin Milli Eğitimi'nin izlerini gördüm.
Gazetecilik iliklerine işlemiş olan Altan Öymen
kitabını bol resim ve karikatürle donatmış. Uslup
öylesine sade ki bazen resimleri anlatırken ken-
dini bir aile sohbeti içinde sanıyorsun.
Bir gencin değişim yıllanyla Türkiye'nin ve dün-
yanın değişim yıllannı (hangi dönem değişim yıl-
lanndan oluşmaz ki?...) bir arada okudum ve he-
men hemen o yıllann her şeyini, yaşayarak de-
ğilse de okuyarak öğrendiğimi sanan ben bile
birçok yeni şey öğrendim.
Hele hele bir Kore bölümü var ki...
Keşke şu GOP döneminde herkes kitabı alıp,
o bölümü tekrartekrar okuyup düşünse.
Sevgili, sana bu kitabı salık veririm, bayramına
başka bir keyif katacağından eminim.
Bayramını kutluyorum, yıllaıia birlikte artsa bi-
le hüzün, sana daha nice bayramlar diliyorum.
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
CHP liderinden bayram mesajı
BaykaPdan
laiklik vurgusu
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- TBNIM
Başkanı Bülent Annç,
başta Irak, Afganistan
ve Filistin olmak üzere
birçok ülkede çatışma-
lar \ e savaşlann masum
sivıllerin ölümüne ne-
den olduğunu belirte-
rek "Umuyonız ki bu
bayranıda, sivil Müslü-
man halkın zarar gör-
mesi önlenir" dedi. Şe-
ker Bayramı 'run ardın-
daa Türkiye'nin, 40 yd-
hk AB'ye üyelik süre-
cinde çok önemli bir ta-
rihi dönemece girece-
ğjne dikkat çeken Annç,
mesajında şu görüşleri
diJe getirdi :
"Millet olarak hepi-
mirin ortak diieği, 17
Aralık'ta Türkiye'nin
AB üyeliği önünde hiç-
bir engelin kalmadığı-
unaçıklaıunasıdır. An-
cak sonuç ne olursa ol-
aın, MecHsimiz, hûkû-
netimizve devletimizin
diğerbirimleri; ülkenü-
rin \<e mflletimizin mut-
kıhıgu, refahı \v fcuzuru
için çalışmaya devarn
edecektir."
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal mesajın-
da, laik Türkiye Cum-
huriyeti'nin eşit hakla-
ra sahip yurttaşlan ola-
rak Şeker Bayramı'nı
yaşamanın, banş orta-
mında kutlamanın an-
lamını ve önemini çok
iyi bilmek gerektiğini
ifade etti. Baykal şun-
lan kaydetti:
"Sosv al devlet anlayı-
şını göz ardı eden, gelir
rfağıhmı adaletsizliğiııi
görmeyen,hukukdev1e-
li anlanşın<tan maklaşa-
rak yokuzluklara neden
olan, ayncaiaikCumhu-
riyetle ulusal birlik ve
bütünlüğü zedelemeye
çahşan anlayışlann bay-
ramlan bayram olmak-
tan çıkaran gelişmelere
gebeolduğunu unutma-
yalım. l nutmayahm ki
her yıl biiyük bir mut-
lulukla, huzuıia, hoşgö-
rüyle kurJadığımız bay-
ramiarunıagefecektede
mutluhıkla kuttavahm."
Cumhurbaşkanı, ülke kaynaklannın kişisel çıkarlara hizmet etmesinin engellenmesini istedi
Sezer'denyolsuzlukuyansıANKARA(CumhuriyetBürosu)-
Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer,
sosyal adaletsizliğın ve gelir dağılı-
mı bozukluğunun en önemli neden-
lennden olan yolsuzluklann üzerine
kararlılıkla gidilmesı ve ülke kay-
naklannın kişisel çıkarlara hizmet
etmesinin önüne geçilmesini istedi.
Aynhk yaratmak isteyenlere fırsat
verilmemesi gerektiğini bildiren Se-
zer, "Bölünmezbütünlüğümüzüko-
nıyarak, laik dev let yapımıza. cunı-
huriyetimize sahip çıkarak ülkemizi
geleceğe taşıyabiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Şeker Bay-
ramı nedeniyle yayımladığı mesaj-
da, yaşanan acı deneyimlerden ders
alınmamasının geleceğe ilişkin kay-
gıyı arttırdığını vurguladı. Sezer,
"Küresd nitelik kazanan sorunlara
ülkelerinflgjgöstermemesi, dünyanu-
zıvaşanabilir olmaktan çıkarmakta.
herkesin gücü oranında söz sahibi ol-
duğu, güçlünün güçsüzü gözetmedi-
ği, insanlık onurunu ve kişihk hakla-
• Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Şeker Bayramı mesajında gelir dağıhmındaki
adaletsizliğin giderilmesi, vergi adaletinin sağlanması, sosyal güvenlik sisteminin tüm
yurttaşlan kapsayacak biçimde genişletilmesinin hedeflenmesini istedi.
nnj yok saydığı bir dünyaya gidişi
hıziandırmaktadır" görüşünü dile
getırdı.
Bazı sorunlann çözülmesiyle Türk
toplumunun hak eftiği olanaklara ve
yaşam düzeyine kavuşabıleceğini
kaydeden Sezer, şöyle dedi:
"Demokrasiyi yaşatacak ilkelerin
çağdaş içerikleriyle yaşama geçirile-
bflmesi ve demokrasi kültürünün top-
lumun tüm katnıanlanna yayüması
için çaba gösterümelidir. İnsanJan
birbirine, topluma ve ülkesüıe karşı
duyarb ve sorumlu kılan, olgun yak-
laşîmlan ve insancıl duygulan yeşer-
ten eğitim tüm aşamaianyla önem-
sennıeüdir. Eğjtimin anayasal Ukeler
doğrultusunda kah'tesinin \iiksellil-
mesi, çağdaş eğitim olanaklannın
herkese ulaşbnlması temel amaç ola-
rak benimsenmeüdir."
Sezer, araştırma ve geliştırmeye
yönelik özgün bilimsel çalışmalann
desteklenmesi, bilimsel potansiye-
lin harekete geçirilmesi ve beyin gö-
çünün önlenmesini istedi. Sosyal
devlet anlayışıyla çelişen. toplumun
güven duygusunu zedeleyecek po-
litika ve uygulamalardan özenle ka-
çınılması gerektiğini kaydeden Se-
zer, "Ülke genelindeki gelişmişlik
farkhhidannın azatalması, gözönün-
de bulundunıbnasızorunlu bir konu-
dur" dedi.
Gelir dağılımındaki adaletsizliğin
giderilmesi, vergi adaletinin sağlan-
ması, sosyal güvenlik sisteminin tüm
yurttaşlan kapsayacak biçimde ge-
nişletilmesinin hedeflenmesini iste-
yen Sezer, işsizliğin azaltılması için
önlemleralınması gerektiğini belırt-
ti. Sezer, "Sosyal adaletsizliğin vege-
lir dağüımı bozukluğunun en önem-
li nedenlerinden olan yobuzluklann
üzerine kararblıkla gidilmeU, ülke
kaynaklannın savurganca tüketibne-
sinin ve kişisel çıkarlara hizmetetme-
sinin önüne geçilmdidir" görüşünü
dile getirdi.
'Türkiye örnek ülke'
Türkiye'nin, laik, demokratik ya-
pısı ve gerçekleştirdiği atılımlarla
başanlı bir gelişme modeli oluşrur-
duğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nın
bu yapısı ile örnek bir ülke olduğu-
nu anlatan Sezer, şöyle dedi:
"Türkiye'nin üyeliğimn AB'nin
beili bir cografŞ a ve dinsd inançlar-
la sınuianmayan küresel bir değer
ifade etmesinevapacağı katkılaraçık-
ür. Birliğin içinde bugün var olan çe-
şitliliğe kültürel zenginliğtmiz kuş-
kusuz \eni boyutiar kazandıracakür.
tnanryorumkil7Aralık2()04tarihin-
de düzenlenecekAB Konseji'nde ül-
kemizle üyelik görüşmelerinin başla-
ülması yönünde ahnmasuu bekledi-
ğimiz karar, u\ garüklar ve dinlerara-
sındaki farkuhklann asunda kültürel
zenginliğ] besleyen bir kaynak oldu-
ğunu Mirgulayan ve Batı ile İslam
Dünyasi'nın demokrasi, üısan hakta-
n, hukukun üstünlüğü ve boşgörü
gibi e> rensel değerler temel ahnarak
kucaklaşabileceğini açıkhkla ortaya
kov^caknr.''
Sezer, "Birlik ve dayanışmanuzı
artbrarak, a>Tiuk > aratmak isteyen-
lere firsat vermeyerek, bölünmez bü-
tünlüğümüzü koruyarak, laik devlet
yapımıza, cumhuriyetimize sahip çı-
karak. sonınlanmıza özgün çözüm-
ler üreterek ülkemizi geleceğe taşı-
yabUiriz" dedi. Sezer, Türkiye'nin
Atarürk'ün gösterdiği çağdaşlaşma
hedefı doğrultusunda ilerleyeceğinı
bildirdi.
Olüm orucu eylemine destek
Haklar ve Ozgürlükler Cephesi üyesi 16 kişi, F tipi
cezaevlerindeki tecrite karşı başlaûlan ölüm orucu
eylenünin 5. >ıh nedeniyle üç günlük açhk gre>i
yapıyor. "Beş Yıldır Açhğımızla Haykınyoruz:
Hücreleri Yıkahm" sloganry la \apılan açhk grevi
bugün sona erdirilecek. Grup Vonım elemanlan,
müzisyen Nurettin Güleç, Ercan Ayduı ile şair
Ruhan \lavruk, cezaevindeki ölüm orucu
eylemierine destek için 2001 yüında girdiği ölüm
orucunda ölen TAV.4D üyesi Şenay Hanoğlu'nun
Küçükarmutlu'daki e\inde açhk grevi yapanlara
destek zi>aretinde bulundu. Haklar ve Özgüriükler
Cephesf nden yapılan açıklamada, cezaevlerindeki
tecrit uygulamasının sona erdirihnesi için yürürüJen
ölüm orucu eyleminde 117 Idşûün yaşanıını y itirdiği
anımsatılarak, "117 ölümden sorumlu olanlar, ne
onlan teşhir ve protesto etmemizden ne de tecriti
kaldırtıp ölümleri durdurma mücadelemizden
asla kurtulamayacaklar. Bugün de protesto açhk
grevi evlemimizle protestomuzu sürdürüyoruz"
denildL Haklar ve Özgüriükler Cephesi eşzamanh
olarak Ankara ve Adana'da, Temel Haklar ve
Özgüriükler Derneği üyeleri de Malatya'da
açhkgrevine başlath.(Fotoğraf: HÎLAL KÖSE)
oralcalislaı9cuınhurtyetcom.tr
îlk Tiyatro Binasının Dramı
Istanbul'daki Inönü Stadı'nın ye-
rinde daha önce ne vardı bilir mi-
siniz? Ben de bilmiyordum. Yıllar ön-
ce Oktay Ekinci bir fotoğraf gös-
termişti. Güzel bir tiyatro binasıy-
dı. O tiyatro binasının yıkılıp yerine
Inönü Stadı'nın yapıldığını söylemiş-
ti. Bu yıkım içime oturmuştu. Ne ol-
muştu da bu güzelim bina yok olup
gitmişti. öykünün peşine düştüm.
Refik Ahmet Sevengil'in Türk
Tiyatrosu' başlıklı kitabı, arşivi ka-
nştırırken karşıma çıktı. Sevengil
bu kitabında 'Opera Sanatı ile llk
Temaslanmız'\ incelemişti. llk te-
maslar için şunlan yazmıştı: "Yeni-
çehlerin kaldınlması hakkında 1826
tarihli hat ile 1839 tarihli Gülhane
Fermanı arasında geçen zaman
içinde Beyoğlu'ndaki Avrupa Ko-
lonisi, kendisalonlannda Fransızre-
pertuvarından dram ve komediler
temsiline başlamışlardı. Türkyük-
sekşahsiyetleri bu temsillerde da-
vetli olarak bulunuyorlardı. Bütün
bu paşalar tiyatroyu çok seviyor-
lardı. Bu temsiller Beyoğlu'nun
yüksek sosyetesi ve Türkiye'nin
tanınmış şahsiyetleri içindi."
İkinci Mahmut döneminde baş-
ladığı söylenen tiyatro faaliyetleri-
nin asıl olarak toplumsallaşması
Tanzimat dönemindeydi. Daha son-
ra ise bilinen ilk önemli tiyatro Be-
yoğlu'ndaki Naum Tiyatrosu'ydu.
"Osmanlı Devleti tebaasından fen
ve marifetsa/?/ib/Tütüncüoğlu Mi-
hail Naum isimli Hıristiyan" iyi iş-
letilemeyen bir tiyatro binasını alıp
tamirettirdi, Avrupa'dan usta oyun-
cular getirerek temsillere başladı.
1844 yılında kurulan bu tiyatro, tam
25 yıl ıstanbul'dafaaliyetini sürdür-
dü. Bu tiyatro binası da 1870 yılın-
da bir yangınla yok oldu.
Yerine Inönü Stadı'nın inşa edil-
diği Dolmabahçe tiyatro binasının
yapımının tarihi 1859'du. Dönemin
padişahı Abdülmecit tiyatro ve
operaya ilgi gösteriyordu. Bu amaç-
la Dolmabahçe Sarayı'nı yaptınrken
yanı başına da bir tiyatro binası
yaptırdı. Tiyatronun süslü tavanının
sahneye yakın bir yerinde 1274 ta-
rihi (1858) göze çarpıyordu. Döne-
min gazetesi Ceride-i Havadis, 11
Ocak 1859 tarihli sayısında tiyat-
ronun açılışı için şunlan yazmıştı:
"Padişahımızın emriyle kendileri-
ne mahsus gayet süslü, eşsiz bir
tiyatro yeri düzenlenmiştir. Lazım
olan her şeyi de tamamlanmış ol-
duğundan... Padişahımız orayı şe-
reflendirmişlerdir. Bir lütuf olarak
izin verdikleriiçin hükümet adam-
lan da gelmişlerdir." Açılışta önce
Ricci'nin bir operasımn iki perde-
sı, arada kısa bir keman konseri ve
en son bale gösterisi sunuldu.
Bu binanın açılışı Batı başkent-
lerinde de ilgiyle karşılanmıştı. Pa-
ris'teyayımlanan lllustration dergi-
sinin 25 Haziran 1859 tarihli sayı-
sında bina övülüyor ve Versay Sa-
rayı tiyatrosuyla rekabet edecek
kadar güzel olduğu söyleniyordu:
"Dolmabahçe Sarayı tiyatrosunun
geniş bir parterden başka üç sıra
locası sahnenin içine bakıyordu.
Hünkâra mahsus loca gibi harem
kadınlannın gelip oturacakları lo-
calar da kafesli idi. Salon üç yüz
kişi alabilecek genişlikte idi."
Bu tiyatro binasının şanssızlığı
ilk yıllarında başlamıştı. Abdülme-
cit 1861 yılında ölünce, yerine ope-
ra ve tiyatrodan onun kadar hoş-
lanmayan, alaturka müziği seven
Abdülaziz geçti. Abdülaziz önce
"kızlar orkestrası"nı ve "bale heye-
f/"ni dağıttı. Buna rağmen 1863 yı-
lına kadar bu binada tiyatro tem-
silleri sürdürüldü. Sonra ilgisizliğe
terk edildi, ardından iç kısmında
biryangın çıktı.
Abdülhamit ise bu binayla ilgi—
lenmeyip, Yıldız'da başka bir tiyat-
ro sahnesi yaptırmayı tercih etti.
Dolmabahçe Tiyatrosu'nun arşiv-
lerde kalmış gravürü, ihtişamını çok
iyi gösteriyor. 1900'lü yıllann ba-
şındaki fotoğraflarda da binanın
ayakta olduğunu görüyoruz. Bu
güzelim bina ilgisizlik ve bakımsız-
lık nedeniyle uzun süre, depo, sa-
ray ahın vb. gibi amaçlarla kullanıl-
dı.
1939 yılında Istanbul'a büyük bir
stat yapma fikri gündeme gelince
bu binanın yıkılmasına karar veril-
di. Yıkım yapıldı, stat inşası ise İkin-
ci Dünya Savaşı nedeniyle ertelen-
di. Savaşın bitiminden sonra inşa-
atsürdü. 1947 yılında stadınyapı-
mı tamamlandı ve ilk maç 1948 yı-
lında oynandı. Ismet Paşa, Mithat
Paşa isimleri alan stada son olarak
Inönü Stadı adı verildi.
Şimdi gravürierde kalan bu gü-
zelim tiyatronun bulunduğu yerde
otoyol ve stat bulunuyor. Avrupa'ya
hergidişimde ihtişamlı saray tiyat-
rolannı görüp gıpta ederim. Bizim
de böyle tiyatrolarımızın olduğunu
ve bunlan koruyamadığımızı öğre-
nince üzüntüm bir kat daha artıyor.
Gelin bunlann acısına hiç olmazsa
kalanlan koruyalım.
Not: Devrimci arkadaşımız Psi-
kiyatr Dr. Serol Teber'i yitirdik. Onu
15 Kasım Pazartesi saat 11.55'te
Beylerbeyi Camii'nden uğuriuyoruz.
Anma toplantısı ise 16 Kasım Salı
günü saat 14.00'te Istanbul Tabip
Odası Toplantı Salonu'nda.
TÜRK-ÎŞ YÖNETÎM KURULU
'îşçiler huzursuz ve mutsuz9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DEHAP Genel Ba^kanİ Tuncer Ba-
kırhan, banş, sevgi, hoşgörü ve uz-
laşma kültürünü sürekli kıhnak için
herkesin üzerine düşeni yapması ge-
rektiğini belirtti.
Diyanet Işleri Başkanı Ah" Barda-
koğlu, yurttaşlan Şeker Bayramı "nda
bayram namazma giderek "vatan sat-
hma yavılan mabeüerde cürün ve va-
tanın birlik şöleninekablmaya" çağır-
dı. Bardakoğlu, "BajTam günlerini
kınlan kalplerin onanlması için firsat
büeiinı; özeUUde varük sebebimiz oian
anneve babalanmı/j unutmayaum ve
hayır duaiannı alahm" dedi.
Türk-Iş Yönetim Kurulu, ilk kez
bir bayramı ıkramiyesiz geçiren işçi-
lerin "bayrama mutsuz, huzursuz ve
umutsuz gü-diğuü" belirtti. Hak-lş
Yönetim Kurulu da mesajında, çalı-
şanlann bayrama "tedirgin, endişeti,
stresfa' ve yaruundan kaygıh bir or-
tamda girdiğini'" kaydetti.
hatemoglu1 9 2 4 ^ ^
•v;
BAYRAMDA DA
. AÇIĞIZ
Samanydu 18 Osmanbey Bağdat Caddesi Tel: (021 ö) 369 00 49
Tel. (02)2) 225 62 00 Faks: (0212) 233 30 50
" N D İ K OÜTi;* İ<İTELÜ OUTLF
Oumankaya Outle! Center Tel: (0216) 473 52 55 Turgut C»al Cad. No: 153 Tel: (0212) 549 40 56
Tel: (0262) 335 57 35
Tel: (0332) 241 61 15
No: 45/46 Tel: (0332) 265 19 80
Tel: (0282) 673 26 64
Gazipaşa Cad. No: 77 Te): (0372) 252 17 98 Güres Cad. No: 21 Tel: (0484) 224 00 43
Bahkçıfar Cad. Yıldızkaya Işhanı
No: 7 Tel: (0488) 213 38 07
EIAZIG
Gcö Cad. No: 31-A Tel: (0424) 238 99 00 - 10 hat
Alfıparmak Cad. No: 44 Tel: (0224) 223 41 40 Pek yakında..