19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14KASIM2004PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK SEFİNE-İTERAKKİ TURHAN SELÇUK DURÜST IABİAIIJ" ÎSTANBUL 3FENDİSİ AEDÜICASEAZ* I N HARİKULÂDE Î'IACERALAR I HEKMİLİ BÎRDEIN Hilmi Yarayıcı, Grup Yorum'un unutulmaz şarkısı Uğurlama'yı yeniden anımsatıyor Sevgininher türlüsüHATİCE TUNCER u Ey sevda kuşanıp yollara düşen/ Bilesin bu yoUar dağlar dolanır..." Sözleri ve melodisiy- İe GrupYörum'un unutulmaz şarkılanndanbi- ri olan "Uğurlanaa" dinleyenin o anki duygu- lanna göre bazen bir aşk şarkısına, bazen dev- rimci coşkulann ifadesi bir marşa dönüşür. Hilmi Yarayıcı'nın sesinin rengi ve yürekten yorumu da "Uğıırlama"yı, popüler müziğe rağmen bir bit parça haline getinnışti. Hilmi Yarayıcı, Grup Ybrum'dan yıllar önce aynldı ve çok satma hursına kapılmadan, telaşsız, Ikinci solo albümü "Sevdadan Yana"da sev- ginin her türlüsünü anlattığı şarkılanyla bir- likte "Uğurlama"yı klip eşliğinde yeniden anımsatıyor. T A K I M ELBİSELİ Kasımpaşa Lisesi'nde müzik öğretmenliği yapan Hilmi Yarayıcı, röportaj randevusuna görevini tamamlayıp sanatçılarda alışık olma- dığımız takım elbise ve kravatla geldi. Söyle- şimize "Benim öğretmeye, aktarmaya çanşü- ğım hayann kendJsi" dediğı mesieğınden, öğ- rencilerden başladık: "Oğretirkenöğrenmeye de çabşıyorum. Genç arkadaşlann kültürel ya- pılanna, çevrenin, okulun, ailenin bıraküğı et- kikri, bekJentilerini, dünyayı algüayışlannı göz- lüyorum. Birtikte öğreniyoruz ashnda. Öğret- menlikteki çabatn geleceğe daha sağhktu da- ha sorumluğunu bilen, daha kahcı işler yapa- bilen ve kendi ayaklannda durabikn bir genç- Bkyetiştirmek. Bunu müzikal olarak da başar- dığimı görebüryonım. Her tarz müziği bir- Bkte duüıyonız, değerlendiriyonız. Örneğin "Batsın Bu Dünya'yı çahyorum, sonra değerlen- dirmeyegeçiyonız. 'Ne- den bu dünyayı batı- nyoruz, haydi ba- tırdık, nasıl bir dünya istiyoruz? Gelecekten siz nelerbekliyor- sunuz' diye düşüncelerini ahyorum." Söyleşımiz- de biraz daha eskilere, Grup Yorum solistliği öncesine de gjtmek istedık. Yarayıcı, 60'li yıllarda Gönül Ak- kor'dan, şimdilerde De- niz Seki'den "Böyte Gelmiş Böyle" diye dinlediğimiz Arap halk türküsünün "Bintiş Şelebrya" diye söylendiği Antakya'da doğmuş ve liseyi bitir- mış: "Müzikle amatörce uğraşıyordum, anıa profesyonel bir çabşmaya dökmenin şart oldu- ğunu büiyordum. O yıDarda hukuk fakültesi- ne girmek istedim, ama kazanamayınca bı- rakbm." ORTAK PAYDALAR Yarayıcf nın liseyi bitirdiği, Istanbul'a ge- lip gittiği yıllarda 12 Eylül 1980 sonrası üni- versiteli gençler çeşitli müzik gruplan kura- rak düşüncelerini müzikle ifade etmenin yo- lunu buhnuşlardı: "1988'de Grup Yorum'un ikinci albümü çıkrıgmda onlaria tânışmayı ka- faya koymuştum. Bir gün İstanbuTa geHp ta- ruşüm, dünya görüşü. müzikal yapı, sanatsal anlayış olarak ortak paydalarda buluşruk. Bir grupta çalışnıak istediğimi söyledim ve ertesi gün kendimi konserlerde bıüdum." Grup Yorum'dan 1992 yılında aynlan Yara- yıcı, 1993 yılında Istanbul Teknik Üniversi- tesi Türk Müziği Devlet Konsen-aruvan Te- mel Bilimler Bölümü'ne girdi. Konservatuvar eğitimi sırasında çeşitli işlerde çalışarak ya- şamnıı sürdürdü. "Hayaöngetirdiğizorhıkla- n atlarmaya, kendini tamamlamaya çahştığı" bir dönem geçirdi. llk solo albümü "Sürgün"ü çıkarmak için biraz kendisini sorgulamak, ka- fasını toparlamak için 5 yıl bekledi. Fuat Sa- ka'nın düzenlemelerini yaptığı Sürgün'den H ilmi Yarayıcı "Sevdadan Yana" albümünde özgürlüğe ve sevgiliye sevdayı anlatıyor. Ajda Pekkan'ın "Gözün Aydın Olan Oldu Sonunda" sözleriyle söylediği besteyi "SevdadanYana" adıyla yeniden yorumlayan Yarayıcı'nın, Grup Yorum solistliği döneminde söylediği "Uğurlama"runklibi müzik kanallannda yayraüaruyor. Geçmiş yıllarda yine Gönül Akkor'dan, son dönemde Deniz Seki'den "Böyle Gelmiş Böyle" diye bilinen "Bintiş Şelebiya"yı Arapça yorumluyor. Ablanın anısına Hilmi Yarayıcı, albiimü- nüyakın zamanda kaybet- tiği, adeta anneliğini iist- lenen ablasının anısına adamış. Albüme adım veren Sev- dadan Yana şarkısı, yıllar önceyineAjda Pekkan 'dan "Gözün Aydın " sözleriyle dinlediğimiz, Yunan sanat- çıArgyris Koulouris 'in bir bestesL "Çocukluk yılla- nmda dinlediğim, ezgisi çok hoşuma giden bu par- ça, bizint de duygu ve dü- şüncelerimizi yansıtabilir dedik. Ruhi Su 'Türküler dolmuşa benzer, ne yük- lerseniz alır götûrûr' de- miştL Var olan bir ezgiye sözyazmak, kendiduygu ve düşüncelerinizikatntak si- zi istediğiniz yerlere ulaş- tırabilir. Hepimiz ekono- mik, siyasal, kültürel an- lamda birçok sorunyaşıyo- ruz. Tüm bunların içinde sevgiyi unutuyoruz. Sade- ce karşı cinse olan değil de yaşama duyduğumuz bir sevdayı unutuyoruz. 'Sevdadan Yana' derken şarkılanmızda, özgürlüğe ve özlem duyulan herşeye sevdayı anlatıyoruz." Hilmi Yarayıcı'nın (ortadaki) Grup Yorum'lu günleri... L atin Amerikalı devrimci müzisyen Victor Jara'nın başlattığı, dünyada ınti İllimani gibi birçok müzik grubunun takip ettiği "yeni türkü ya da yeni şarkı" anlayışı Sevdadan Yana'mn müzikal temeli: "Yeni türkü tarzı ya da formu 60'larda başlamış bir akım. Bizde Ruhi Su bunun ilk adımlanm atmış. Ben yeni türküyü bir kez daha yaratmaya, yaşatmaya ve yaşamaya çalıştım. Anadolu müziğinde ortak sorunlan, kavgalan, umutlan, aşklann güçlü anlatımını çevreleyen ritim ve melodi var. Anadolu müziğiyle buluştuğum nokta bu işte." sonra Mustafa Özaslan'la birlikte Beyoğlu Metropol Müzik'in 2001 yılında çıkardığı "Salkım Söğüt-3" albümünde yedi şarkısıyla yer aldı. Yarayıcı'nın ikinci solo albümünün yayımlanması için yine 5 yıl geçmesi gerek- ti. "Üretimlerin hemen tüketihnesinden yana değilinı. Eksiklerimi görnıek, onlan tamamla- nıak. kendimi geüştirmek için bir süreç geçme- si gerekiyor. Kendi hatalanmı gördüğümde onlan asgari düzeye indirmek için çaba har- cayan biriyim. Dolayısıyla süre beliriemiyo- rum, kendimi hazır hissettiğimde böyle bir ça- lışma içine giriyorum." YENI TÜRKÜ TARZI Yarayıcı, Seyhan Müzik etiketiyle çıkan "Sevdadan Yana" albümünde "kendini çok daha iyi ifade ettiğmi" düşünüyor. Latin Amerikalı devrimci mü- zisyen Victor Jara'nın başlattığı, dünyada In- ti Ilhmani gibi birçok müzik grubunun takip ettiği "yenitürküyada yenişarkı" anlayışı Sev- dadan Yana'nın müzikal temelini oluşturu- yor:"Yeni türkü tara ya da formu 60'larda baş- lamış bir akım. Victor Jara, Joan Baez, Beat- les bir yandan yeni bir şey yaraürken, bir yan- dan da gençliğin bürün birikimlerini ortaya koyan ve daha ileriye sıçratan bir müzik türii yakalamışlar. Bizde Ruhi Su bunun ilk adım- lanm atmış. Ancak hayata geçirebilecek ne za- manı \ardı ne de koşuJlan yaratabildi Zülfü Li\ aneli bu anlayışı donığa çıkardı. Ancak bu tarzda yapüanlar bir süre sonra değer kaybı- na uğruyor. Ben yeni türküyü bir kez daha ya- ratmaya, yaşatmaya veyaşamaya çahşüm.Ana- dolu müziğinde ortak sorunlan, kavgalan, unıutian. aşklann güçlü anlatımını çevreleyen ritim ve melodi vanhr. Anadolu müziğiyle bu- luştuğum nokta bu işte.n Yarayıcı, düzenlemelerini Kemal Sahir Gü- rel'in yaptığı Sevdadan Yana'da, Türkçe söz- lerini \lğit Tuncay'm yazdığı, Yunan müzis- yen Milds Theodorakis'in bedelsiz verdiği iki bestesini yorumluyor: "Theodorakis benim müziğime ışık tutan, çahşmamı bu noktalara getiren büyük bir sanatçı." Kalanlara' bizim gi- bibuüerce tdşinin her şeye rağmen ayakta dur- maya çahştiğuu söykdigimiz bir parça.'Yitik Ülke'deMustafa Suphi'lerianlatmayaçahşak.'' Sabahattin AB'nin şıınnden SadıkGürbüzün bestelediği "Dağlann Türküsü" 70'li yıllar- da gençlerin en sevdiği eserlerden biriydi. Ay- nur Doğan'm vokaliyle başlayan, Fuat Sa- ka'nm "DersimT ',Grup Yorum'un albümlerin- de yer almayan "Ceren Kız", "Mapushane" şarkılan, içeriği ve düzenlemeleriyîe Yarayı- cı'yı yansıhyor. Lübnan'dan Türkiye'ye kadar uzanan ve pop düzenlemeleriyîe Türkçe dinlediğimiz 'Bintiş Şelebiya'yı özgün dilinde söylüyor. llk kez Feyruz'un, daha sonra Marcel HahTin seslendirdiği türküyü Yarayıcı da kendine öz- gü tarzıyla yorumluyor: "Türküler bizi anla- üyor ama yeni şeyler de katmalıyız. Türküle- ri yeniden düzenlemedikçe ya da yeni ezgikr yapılmadıkça hep kısır döngü içerisine girer- siniz. Yara ve kabuğa benzettik türküyü. Yara iyileştikçe kabuk kendiUğmden düşer. Alttaki yeni deri çıkar ya ortaya, türküler de böyledir." Eski Istanbul aksamları Sema'dan efsane hanımlar "Dünyayı oktavlar arasında dolaşan ses" 1920'lerin sahnelerinin efsane kadınlannın unutulmaz şarkılanyla dinleyicilerine duy- gu yüklü bir akşam armağan etti. Sema geçen hafta Babylon'da verdiği kon- serde, sesleri taş plaklardan bugünlere ula- şan "Efsane Hanımlar" projesinde yer alan Seyyan Hamm, Afife Hanım, Mürşide Ha- nım ve Deniz Kızı Eftal- ya'nın yorumladığı tan- golan, operetleri, şar- kılan günümüze ulaştırdı. Itk Türkçe tan- golardan "Mazi Kalbimde Yara- dır",'t OGözlerin Ne Kadar Kara", "Kadıköylüm" ad- lı eserleri seslendiren Sema, her konserınde olduğu gibi Nâzun Hikmet'in "Tahir ile Zühre Meselesi"ni söyleyerek bü- yük alkış aldı. Kemanda Meüsa Uzunaslan, basta Bir- kan Şener ve davulda Tolga Bedir, kla\7e- de Ercüment Orkut gıbı yaşlan 25'i geç- meyen genç müzisyenler eşliğinde verdiği konserini tamamlayan Sema. izleyicilerin ıs- rarlı alkışlan üzerine "Yıldızlann Alönda" yı bir kez daha seslendirdi. Türk kayıt tarihi Kalan'dan ud ve ney Kalan Müzik, "Türk Kayıt Tarihi/Türk Müziği Ustalan" adıyla yeni bir albiim se- risı başlattı. Beş yıllık çalışmanın sonucu ola- rak serinin ilk ikı albümü "Ney" ve "Ud", geçen günlerde Türk müziği sevenlerine ve arşiv meraklılanna sunuldu. Aziz Şenol FiMz' "Ney"albümünü hazır- larken 36 neyzen taksiminden altısını taş plaklardan, geri kalanm amatör ya da pro- fesyonel bant kayıtlanndan elde etti. îki CD halinde yayımlanan ve bir kitap- çıkla birlikte sunulan 1900'lerin başında kaydedilen Neyzen Emin Dede'nin taksimiyle başhyor. Aziz İhsan Bey, Neyzen Tevfik, LTvi Er- guner gibi hayatta bu- lunmayan neyzenlerin yanı sıra Selami Bertuğ ve NiyaziSa>in gibi yaşa- yan ustalann taksimleri de bulunuyor. Ud albümü ise Ösman Nuri Özpekd'in 28 yıllık hayalinin bir ürünü. Udilerin yaşam- lan ve sanatlan hakkında bilgiler içeren ki- tapçıkla sunulan 2 CD'lik albümde Nevres Bey, Şerif Muhiddin Targan ve Yorgo Baca- nos'la birlikte toplam 14 sanatçının yorum- lan yer alıyor. Koyuncu'yla horon Laz böreğiyle kutlama Kazım Koyuocu geçen perşembe akşamı Babylon'da verdiği konserde izleyicileri yi- ne Karadeniz'de deniz, fındık ve çay kokan bir yolculuğa çıkardı. Koyuncu ilk solo al- bümü "Viya"dan Lazca bir aşk şarkısı "GyuH Çki- mi-Gülüm Benim"le başladığı konserine rock öğeleri kata- rakdüzenlediğise- vilen geleneksel Karadeniz türküle- riyle devam etti. Hayde albümün- den "Denizde Karar- tiVar",''BenSeniSevda- ğumi'', "Narino" gibi sevilen parçalanyla programı sürdüren Koyuncu ve arkadaşlan "Uy Aha", "EDaEDa", "Koça- ri" ve "Fadime"yi seslendirirken Baby- lon'da horon tepmeyen izleyici yoktu. Konserin ikinci bölümü "SeHmina" des- tamyla başlarken www.kazimkoyuncu.com sitesi üyeleri üzerine mumlar yerleştirdik- leri bir tepsi Laz böreğiyle sanatçının do- ğum gününü kutladılar. Yeşilçam'ın duygulu müzikleri • Baki Duyarlar, 6O'lı-7O'li yıllarda Yeşilçam filmlerinde sık sık kullanılan Fransız besteci Michel Legrand'ın beste- lerinden oluşan birproje hazırladı. Duyar- lar, 17 Kasım Çarşamba akşamı Jazz Ca- fe'de tanıtacağı projesini, Hollanda'da ka- tılacağı caz festivalinde suftacak. ı'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle