19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 14KASIM2004PAZAR 12 PAZAR KONUGU Friedrich Naumann Vakfi GüneyKafkasya bölge direktörüDr. WolfgangJohn ile bölge siyasetini konuştuk S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞANOĞLU leyla.tavsanoglu(5 ciunhuriyetcom.tr Güney Kafkasya Türkiye 'nin burnunun dibinde. Ancak Türkiye, sivil alanda tarihten beri bu ülkeleri ihmal eîmiş. Sovyetler Birliği 'nin dağılmasıyla birlikte Batı Avrupa 'dan, ABD 'den pek çok sivil örgüt Azerbaycan, Ermenisîan, Gürcistan insanına siyaset, barış kültürü, demokrasi bilinci vermek için üç iilke arasında programlar düzenlemiş. Ama bizimkiler sivil alanda hiçbir şey yapmamışlar. Sadece askeri alanda, o da önce Azerbaycan, sonra da Gürcistan ordulanna eğitim vermişler. Güney Kafkasya'dasivil girişimler ve kriz yÖnetimleri alanında en eîkin sivil toplum kuruluşlanndan birisi liberal eğilimli Alman Hür Demokrat Partisi 'ne bağlı Friedrich Naumann Vakfı. Bu vakfın bölge direktörü Dr. Wolfgang John 'la geçen hafta Gürcistan da bir sivil toplum seminerindeydik. Toplantılann arasında oturduk ve bu bölgenin potansiyellerini, demokrasiye geçiş sancılarını, her üç ülkede hukuk devleti kurulmasının gerekliliğini ve Türkiye 'yle ilişkileh konuştuk. Kimseyenibirsavaşistemiyor- Temsilcisi olduğunuz Friedrich Naumann Vakfı Doğu Avrupa ve özellikle de Güney Kaf- kasya 'da toplumlar arası yakınlaşma ve anlaş- nta konulanndapekçokprojedüzenliyor. Bupro- jeler birbirleriyle nasıl örtüşüyor? JOHN - Vakfimızın yönetimi özellikle Güney Kafkasya'daki bu üç ülkeyle ilgili projeleri öbür- lerinden ayn tutma ve bu bölgeye daha yoğunluk- la odaklanma karan aldı. Güney Kafkasya'da ön- celikle siyaset eğitimi üzerinde çahşıyoruz. Zaten Friedrich Naumann Vakfi'nin başlıca görevi bu- dur. AJtmışın üzerinde ülkede bu alanda faaliyet gösteriyoruz. Öncelikle gençlere siyaset eğitimi veriyoruz. Güney Kafkasya"dakı siyaset eğitimi faaliyetleri- miz konferans, seminer ve atölye çalışmalan çer- çevesinde Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenis- tan'da her alandan insanlan kapsıyor. Bunlara ek olarak bu üç ülke arasında çeşit- li konularda diyalog programlanmız var. Orne- ğin gazetecilerle iletişim ve bilgi akışı, ağırlık- lı olarak siyasilerle kriz yönetimi (conflict re- solution) ve ekonomik işbirliğinin yanı sıra Gü- ney Kafkasya'da dini ve azınlık haklan konu- lannı ele alıyoruz. 10 yıldır ateşkes sürüyor - Bu toplantılar ve karşılaşmalardayol alına- biliyor mu? Yani olumlu sonuçlara ulaşılabili- yormu? JOHN - Şimdilik yaptığımız çalışmalara iyim- ser bakıyoruz. Bakın, Güney Kafkasya'da 10 yıl- dan fazla zamandır ateşkes sürüyor. Tabii ki bu ke- sin banşın ilan edildiği anlanuna gelmiyor. Bu da, kabul edersiniz ki, savaştan çok daha iyi- dir. Şimdilik ortam sakin. Birlikte çahşuğımız ki- şilerin büyük çoğunluğu bölgede arük yeni bir sa- vaş istemiyor. Aralanndan kimilerinde aykın gö- rüşler olabilir. Ama ben çoğunluk için konuşuyo- rum. Üstelik son iki üç yıldır da Güney Kafkas- ya'daki bu üç ülkede ciddi bir ekonomik hareket- lilik yaşanıyor. özellikle de Gürcistan'da bir süre- dir demokrasi ve Avrupa değerleri anlayışı yerleş- meye başladı. Gürcistan öraeği, öbür iki Güney Kafkasya ül- kesi için önemlidir. Burasının Avrupa ve Atlantik ötesi ilişkiler üzerinde çok önemli bir rol oynaya- cağını görüyoruz. - Bu nasıl olacak? JOHN - Bir kere Avrupa, ABD ve NATO bu bölgede ciddi olarak faaliyet göstenyorlar. Bu saydıklanmın bölgedeki işbirlikleri çok önem- lidir. Sanıyorum bu faaliyetler Güney Kafkas- ya'daki elit tabakayı. krizlerin üstesinden gelme ve ülkelerini ekonomik ginşimlere açma konu- sunda iknacı olacaktır. Slyasl öneme sahip - Burada yaptığımız toplantılarda Azerbay- can, Ermenistan ve Gürcistan temsilcilerinin hepsinin X4 TO 'ya ve AB 'ye üyelik hedefıne ki- litlendiklerinigördüm. Hatta yanılmıyorsam bu hedeflerine ulaşabilmek için de Türkiye 'yibir köp- rü olarak görüyorlar. Bu izlenimimdeyanılıyor olabilir miyim? JOHN - Hayır. Bunun gerçek olduğundan emin olabilirsiniz. Biz de Friedrich Naumann Vakfi ola- rak Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği sürecinin olum- lu yönde gelişmesini istiyoruz; bundan umutluyuz. Bu süreci desteklemek yoluyla da Türkiye'nin AB üyeliğinin Güney Kafkasya'nın kalkınması ve gelişmesinde olumlu etkisi olacağının umudu içindeyiz. Bizim edindiğimiz izlenim Güney Kaf- kasya bölgesinin büyük ölçüde siyasi öneme sa- hip olduğudur. Bir bölgenin öneminin ölçüsünün orada yaşa- yan insanlann sayısı ya da ekonomik üretim ka- pasitesi değil, Doğu ile Batı'nın buluştuğu nokta- da bulunması olduğunu anlamalıyız. Yani Asya ve Avrupa arasuıda gelecekteki işbirliğini yapılandı- racak ve Hıristiyan ve Müslüman âlemlerinin ge- lecek ilişkileriyle ilgili kararlann alınacağı bölge olması orasının önemini arttırmaktadır. Bu önemin gittikçe artmakta olması Almanya ve AB 'deki ön- Dr.WOLFGANGJOHN Dresden-Doğu Almanya doğumlu. Yükseköğrenimini Dresden Üniversitesi Matematik ve Fizik Bölümü 'nde yaptu Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği'nin etkisi altında bulunan sosyalist Doğu Almanya 'daki Liberal Demokrat Partisi'ne çok genç yaşta katılarakpolitikaya atıldı. Partide siyaset eğitimi kolunda çalıştı. 1989'da Berlin Duvan yıkılınca Liberal Demokrat Partisi'nin Batı Alman Hür Demokrat Partisi'yle birieşmesiyle, o dönem Batı Almanya'nin başkenti olan Bonn 'a taşındı ve partinin uluslararası ilişkiler bölümünde görev aldu İki Almanya 'nin birleşmesinden sonra Avrupa 'yla İlgili Dış Politikalar, Ekonomik Gelişme ve İşbirliği Dairesi sorumlusu oldu. Bu görevini 1992 'ye kadar sürdürdü. 1993 'te Hür Demokrat Parti'ye bağlı Friedrich Naumann Vakfı 'na girdi Önce Baltık ülkeleri, daha sonra Bulgaristan, 1996'dan beri de Romanya, Bulgaristan ve Güney Kafkasya ülkeleri sorumlusu olarak görev yapıyor. Vakfın Güney Kafkasya projesini Ocak 1996'da başlattu Mart 1998 'de de "Güney Kafkasya Ülkeleri Diyalog Toplantıları "na öncülük ettu de gelen siyasi şahsiyetler tarafindan giderek da- ha fazla algılanmaktadır. - YaniAB 'deyenikomşu bölgelerprogramı açı- sından mı Güney Kafkasya 'nin önemi daha iyi anlaşılıyor? JOHN - Evet. Bız de Friedrich Naumann Vakfı olarak önümüzdeki birkaç yıl AB'nin yeni kom- şu bölgeler programını desteklemeyi görev biliyo- ruz. Bildiğiniz gibi biz liberal, Hür Demokrat Par- ti'ye bağlı bir vakıfiz. Dolayısıyla da bu bölgede liberalizmi yaygınlaştırmayı ve güçlendirmeyi he- deflıyoruz. Dikkat ederseniz son yıllarda üç Gü- ney Kafkasya ülkesinin parlamentolannın üyele- ri ağırlıklı olarak Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi 'nin liberal grubuna bağlıdırlar. Biz va- kıf olarak bu kişileri bölgede doğal ortaklanmız olarak kabul ediyoruz. - Bu bölgedegörüştüğüm kinıikriSovyetler Bir- liği 'nin yeniden hayata geçeceği görüşündeler. Siz bu olasılığı nasıl değerlendiriyorsunuz? JOHN - Ben böyle bir olasılık görmüyorum. Bana kalsa böyle bir ihtimal yok. Bakın. Bağım- sız Ülkeler Topluluğu (BDT) Sovyetler Birliği "yle birleşme değil. eski Sovyet ülkelerınin çok düzen- li bir biçimde boşanması için kurulmuştu. Eski So\yet deneyimi, bu ülkelerin yeniden ko- münizm bayrağı altında bir araya gelmesinin ola- naksızlığını kanıtlamıştır. Bu olgunun tekrarlan- ması bana hiç de mümkün görünmüyor.Ama bu- rada sorulması gereken başka bir soru, bu ülkele- rin Rusya'yla gelecek ilişkilerinin nasıl olacağı- dır. Biz, Güney Kafkasya ülkelerinin Almanya ve Rusya'yla çok iyi ilişkiler geliştirmesüıi arzu edi- yoruz. Rusya'mn demokrasisi ve ekonomisini en kısa zamanda çok geliştirmesini umuyoruz. Aşiret geleneğl - Bir de bu bölgede GüneyKafkasya birliği ku- rulmasıgibibirfikrin doğduğunu gördüm. Böy- le bir birlik kurulmasının sizce olasılığı nedir? Yoksa bu bir ütopya olmaktan öteye geçemez mi? JOHN-Bu anlamda ütopya diyebiliriz. Ama Gü- ney Kafkasya ülkelerinin, aralanndaki sorunlan çöz- me, ilişkileri düzeitme ve uJusa] çıkarlannı koru- yarak ekonomik ve siyasi işbirliğinı yerleştirme bağ- lamında ise çok da ütopya değil. Sakın yanlış anlamayın. Bu bölgede milliyetçi- lik güçlü değil. Toplumsal yapılan eski aşiret ge- leneğine dayanıyor. Güney Kafkasya ülkelerine, ulusal çıkarlannı korumayı öğrenip birbirleriyle da- ha sıkı ilişkiler kurmalan gerektigi bilinci içinde yaklaşmalıyız. Bu da Avrupa'yla daha yakın iliş- kiler kurmalannın önkoşuludur. - Güney Kafkasya ülkelerinin ekonomilerinin çok zayıf olduğunu biliyoruz, Ama bunun yanı sıra zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sa- hip olduklan da biliniyor. Ancak bu ülkelerin ürün çeşitliliklerini arttırmak ve ekonomilerinigeliş- tirmelerini sağlamak için sizce neleryapılmalı? JOHN - Güney Kafkasya'nın doğal kaynaklan dediğiniz gibi bölge için çok önemli varlıklar. Ama bölgenin insan kaynaklan bana göre çok daha önemli. Güney Kafkasya tipik bir kalkınmakta olan böl- ge değil. Unutmayalım ki burası bir zamanlar bir süper gücün bir parçasıydı. Dolayısıyla bölge in- san] da çok yüksek nitelikli. Güney Kafkasya'nın ihtiyacı, girişimlerin haya- ta geçmesinı sağlayacak bir siyasi sistemdir. Gü- ney Kafkasya insanı çok faal. Üstelik komünizmin o çok zor koşullarında bile etkindiler. Dolayısıy- la bu insanlann önlerinin açılması lazım. Bunu yapmak için de bu bölge ülkelennde hu- kuk devletini, bağımsız yargıyı yerleştirmek, ye- ni seçimlere gidilmesıni sağlamak, kayıt dışı eko- nomiyi kayıt altına almak için çok iyi çalışan bir vergi sistemi oluşturmak gerekiyor. Burası için Batı'dan büyük büyük yardımlara ihtiyaç yok.Bu insanlarla deneyimlerimizi paylaşıp onlara önle- rinde ne gibi firsatlar olabileceğini göstermeyi, Batı'nın yaptığı yanlışlan tekrarlamamalanm an- latmayı amaçhyoruz. Sanıyorum, kısmen de olsa doğru yönde bir gelişme kat ettiler. Hatta, yolsuz- luğu azaltmak için önlemler alma yolunda olduk- lannı da söyleyebilirim. - Hâlâ yolsuzluk oranı çok yüksek, öyle değil mi? JOHN-Evet. Özellikle Gürcistan'da bugün ar- uk bununla mücadele için baa kararh adımlar atıl- dığim da kabul edebiliriz. Aynca burada eski hü- kümet döneminde bilmediğimiz bir gerçek de bu- gün ortaya çıktı. 0 da işkencenin varhğı. Ama bu- nunla da şimdi mücadele ediliyor. I Türkiye ile ilişkiler konusunda görüş birliğine varılamadı1 Almanya'da koalisyon ihtimalivar - Bu bölge ülkeleri ve insanlan, AB üyelikleri yolunda Türkiye 'nin Avrupa 'yla aralarında bir köprü oluşturmasını hedefliyorlar. Ama Almanya 'da özellikle Hıristiyan Demokrat Partisi ve onun lideri Angela Merkel Türkiye'nin hiçbir zaman Avrupalı olamayacağını, dolayısıyla da ona tam üyelik değil, özel bir statü verilmesini istedi Sonra bundan geri adım attı. Yine de kafaların değiştiğini söylemek mümkün değil. Siz bu görüşlere katılıyor musunuz? JOHN - Konunun bu özelinde onunla aynı fikirde olmadığımı söylemeliyim. Ama Hıristiyan Demokrat Partisi'nin 2006'da yapılacak Alman Federal Parlamentosu seçimlerinden sonra benım partim olan hür demokratlarla bir koalisyon kurması ihtimali vardır. Almanya'da Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili çeşitli görüşler var. Hiç kimse Türkiye'yle ilişkiler olmasın, demiyor. Ama bu ilişkilerin ne kadar yakın olması gerektiğinde henüz görüş birliğine varılmış değil. Kendi adıma ve yakm çevrem adına konuşmam gerekirse çoğu Türkiye'nin uzun vadede tabii ki AB üyesı olması gerektigi görüşünde. Kimileri ilişkilerin tabii ki çok yakın olması gerektiğini, ama Türkiye'ye üyelik verilmemesinin daha iyi olacağını söylüyor. 'Güney Kafkasya'da sınırlar ekonomik gelişme önünde engel1 Üretim kaynaklançeşitlenmeli - Bölge ülkeleri, doğal kaynaklar bakımından zengin olmalarına karşın enerji darlığı yaşandığı biliniyor. Teknolojiyi geliştirmeleri için neyapılıyor? JOHN - Ben enerjiden pek anlamadığım için bunu bilemeyeceğim. Ama bu bölge insanlan yüksek teknolojiye sımsıkı sanlıyor. Bunun öneminin bilinci içindeler. Burada küçük yatınmlarla çok iş başarabilirsiniz. Demın dediğim gibi insanlar çok yüksek nitelikli; çok iyi eğitim görmüşler. Çağdaş teknolojiyi çok iyi anlayan mükemmel yazılımcılar var. Burada gençlere baktığınız zaman hepsinde bilgisayar var. Internet bağlantısı da iyi. Dolayısıyla burada ileri teknoloji için büyük bir gelecek olduğunu düşünüyorum. - Peki, ya yabancı yatırtmlar? JOHN - Büyük şirketler var. Ama bunlar ağırlıklı olarak petrol ve doğalgaz sektörüne yatınm yapıyorlar. Bu ülkelere gerekli olan tanm sektörüne, turizme yatınm yapılmasıdır. Üretim kaynaklan çeşitlendirilmelidir. Bu ülkelerin büyük bir turizm potansiyelleri var. Ama bunlan yapabilmek için de daha önce söylediğim gibi sağlam bir siyasi sistemin oturtulması, hukuk devletinin, şeffaf demokrasinin oluşturulması ve yargının bağımsız hale getirilmesi şarttır. Aynca Güney Kafkasya'da sınırlar hâlâ ekonominin gelişmesi için önemli bir engel. Bu sınırlann açık olması ekonomik işbirliğinin geüşmesi açısından çok önemlidir. Türkiye Avrupa Birliği'ne hazır - Türkiye'nin ve Türklerin AB'ye üyeliğe tam olarak hazır olduklanm düşünüyor musunuz? JOHN - Ne yazık ki ben Türkiye uzmanı değilim ve Türkiye'ye genelde dışardan bakan birisiyim. Ama Türkiye'de görebildiğim yerlerden yola çıkarak söylüyorum, ülkeniz AB üyeliğine hazır. Bunda kuşku yok. Hatta, öbür bazı aday ülkelerden çok daha hazır olduğunu da söyleyebilirim. Ama tam üyelik sürecinin de çok zor ve zorlu olacağını da söylemem gerekiyor. Evet, Türkiye çok önemli yasalan parlamentosundan geçirdi. Şunu da hatırdan çıkarmamamız lazım: Kültürlerimiz farklı. Bu külrürleri de uyumlu hale getirebilmeliyiz. Türkiye, Müslüman kimliğiyle Avrupa ülkelerine külrürel zenginlik getirebilir. Biz liberaller, AB'nin bir Hıristiyan kulübü olması gerektigi varsayımına kesinlikle karşıyız. Bize göre AB, farklı kültürler ve farklı dinlere açık siyasi bir kulüp olmahdır. Zaten Türklerin AB içinde yerinin olmadığını söylemek abestir. Çünkü Türkler AB içinde yıllardır varlar. Üstelik Türkler Almanya'nın kalkınmasına da büyük katkılarda bulunmuşlardır. Bunu da kesinlikle aklımızdan çıkarmamalıyız. Çok iyi vergi mükeüefleridir ve bütün kentlerimize renk katmışlardır. Bugün Almanya'nın bir parçasıdırlar. Türkiye, AB'nin uluslararası ilişkilerinin gelişmesi ve Asya'ya uzanmasında çok Önemli bir rol oynayacaktır. Türkler daha yakın - Peki, Türkiye Güney Kafkasya 'da hâlâ var olan bu gergin durumu gevşetmek için bir rol oynayabilir mi? JOHN -Bence Türkiye bu bölgede önemli bir rol üstlenebilir. Bir kere Türkiye bu bölgeye coğrafi olarak çok yakın. Aynca Türkler, anlayış olarak bu bölge insanına biz Batı Avrupalılardan çok daha yakm. Bunu iyi biliyorum. îki taraf birbirlerini çok daha doğru anlayabilir. Türklerde, Güney Kafkasya 'nin çok zor koşullarının üstesinden gelmelerini sağlayacak iş deneyimleri ve anlayışlan da var. O nedenlerle Batı Avrupalı özellikle küçük yatınmcı bu bölgeye gelme cesaretini kendisinde bulamıyor. Haneye artı puan Ermenistan'da bile Türkler için aynı firsatlar var. îki ülke arasında diplomatik ilişki bulunmamasına ve ilişkilerin hiç de normal olmamasma karşın Türkiye'den kimi yatınmcılann artık Ermenistan'da yatınm yaptıklannı biliyoruz. Bu da bence Türk yatınmcılann hanesine bir artı puandrr. Bir başka unsur da Güney Kafkasya'da Türkçenin yaygın olarak konuşulmasıdır. Dolayısıyla da Güney Kafkasya Türkiye'nin doğal ortağıdır. Buna ek olarak Güney Kaıkasyahlarm Türkiye'de pek çok akrabalan var. - Peki, daha özelinden bir soruya gireyim. Türkiye Ermenistan 'daki durumla ilgili nasıl bir siyaset izlemeli, sizce? JOHN - Türkiye'nin şu aşamada yapması gereken Ermenistan'la sınırı açmak, ticareti ve alışverişi özendirmektir. Bu yapılırsa durum hızla değişecektir. Sınırın öte tarafı - Türkiye bunu yaparsa Ermenistan 'la diaspora arasındaki iç içegeçmiş ilişkiler değişebilir mi? JOHN - Bu konuda bir şey söylemek zor. Ama, öncelikle sınırlann açılması Ermenistan toplumunu rahatlatacaktır. Ermenistan insanı böylece kendine güvenini kazandığında bunun diasporayla da ilişkileri üzerinde etkili olacağmı düşünüyorum. Bu, aynı zamanda sınınn öte tarafinda yaşayan Türklere de yardımcı olacaktır. Aynca, biz her zaman Ermeni ortaklanmıza soykınmın hiçbir zaman siyaset gündeminin başına oturtulmaması gerektiğini telkin ediyoruz. Bu konuyu tartışmayı tarihçilere bırakmak lazım. Onlara Almanya deneyimini gösteriyoruz. Almanya da geçmişte olanı geride bıraktı ve Fransa ve Polonya gibi ülkelerle ilişkilerini normalleştirdi; işbirliğini geliştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle