23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2004 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Felluce'de Soykırım!, Nerde o kalabalıklar? Her cuma günü Beyazrt Ca- misi'nden çıkan o "inançlı" in- sanlar nerde? Bir ülkede bir Müslüman mı öl- djrülmüş, diyelim Afrika'da sö- mürgeciler Müslümanlara mı kıy- mış!.. Hemen gösteriler, toplu na- mazlar, feryatlar, (ktidardakilerı kınamalar!.. Polisle çatışma- larl. Hele yönetımin başında Bülent Ecevft varsa, çok daha bü- yük göstenler, yürüyüşler, bağırmalar, çağırmalar "Müslü- manlar öldürülûyor, bizim hükümetin sesı çıkmıyor" suçla- maian!.. Nerdeler, ne oldular, havaya mı uçutualr? Irak'ta Felluceyerle bıredildi. Binlerce insan öldürüldü! Dev tanklar, uçaklar, helikopterter, her biri zııtılarla donanmış ABD askerlerı, yetmezmtş gıbı bir de işbirlikçiler?.. Birkaç günde Felluce direnişi bastınlmak istendi? En ağır silahlarta... Ikıncı Irak savaşı diyorlar ya, hangi savaş bu? Savaş karşılıklı guç- lerin çatışmasıdır? Tankatank, uçağa uçak!.. Ama kahraman direnışçılerin elinde yalnızca tüfek, birkaç da bazuka... Bu, yüzyılın en büyuk soykınmıdır. ikıde bir başımıza ka- karlar Ermenı soykınmı dıye! Savaş sırasında karşılıklı kanlı olaylar yaşanmış, bir yöre halkı başka bir yere göç ettırilmek istenmiş, binlerce insan yollarda ölmüş. Bu soykınm değil, kan- lı birolay. Soykınm, Nazı Almanyası'nın Yahudılere uyguladı- ğıdır. Şımdı de uygar mı uygar geçınen ABD'nin yoksul Irak halkınayaptıklan... Bakıyorum, "çok Müslüman'' halkımız suspus! Çok Müs- lümanAKP yönetiminden de ses çıkmıyor? Yıllardır Fılıstın'de, da- ha sonra Afganıstan'da derken Irakta mılyonlarca Müslümana kı- yıldı. Ne "ılımlı Müslüman"Tûr- kiye'den, nedeöteki Müslüman devletlerden bir kıpırdanma, bir ses çıkarma, bir karşı koyma gı- nşimi, arada bul!.. Tarih, Felluce direnışinı altın harflerle yazacaktır. Felluce dı- renişçileri en ağır silahlara karşı savaşmış erler olarak anılâ- caktır. Ülkesını, onurunu, bağımsızlığını korumak ıçın silaha sanlanlar hıçbirzaman unutulmayacaktır. Geçmıştekı kahra- man kentlerle bırlikte anılacaktır, Felluce... ABD örnek oldu ya, Fransızlar da yıllardır sömurduklerı Fıl- dişı Cumhuriyetı'ndeaynı işı yapmaya kalkıştılar. Birkaç Fran- sızın asiter eliyle öldürülmesinı fırsat bilerek Fildışi Cumhun- yeti'nin silahlı gücüne uçaklarla saldırdılar, pek çok insanı öl- dürdüler... Alışkanlık oldu, her zaman da öylediri Ama hiç de- ğılse eskiden "insan haklan, uygaıiık" sözü edilmezdi. Şımdi güçlü müsün, tankın topun, uçağın çok mu, artık ıstediğıni yapabilirsin; direnenler mı var, hepsini öldür, her şeyı yok et!.. Nıye bu kadar buyük zahmete gıriyorlar? Düşman saydık- lannı toptan yok etmenın daha kısa yöntemleri vaıi Bir atom, bir hidrojen ya da ınsanları öldürup evlere, fabrikalara dokun- mayan akıllı bombalar var ya, bir ıkisini sallasınlar, tam soy- kınm yapsınlar! Tıpkı 1945'te Hıroşima'da, Nagazakı'de uy- guladıklan gıbi! Evet, nerde, BeyazrtCamisı onünde bağınp çağıranlar, ner- de o "imanlı Müslüman" kalabalıklar? Siz Hiç Köyde Tinerci Çocuk Gördünüz mü?.. Saim CANATAN îşletme Ekonomisti Bu kâr amaçh, acımasız rekabetin savu- nulduğu, bireyin çıkarlannın toplumun çı- karlannın önünde olduğu, insan unsurunun değil. getin unsurunun benımsendiği, top- lam üretımın hakça dağıtılmadığı (yeni ve- rilere göre 2.8 milyar, insan dünya nüfusu- nun yansı, günlük 2 dolardan, yülık 720 do- larla yaşarken gelişmiş ülkelerde yoksulluk sının olan 7.000 dolarla 1.7 milyar insan ya- şıyor, gelir olarak tam on katı ve ABD'de aşırı beslenmeden doğan şışmanlıktan kur- tulmak ıçın \ ıllık 40-100 milyar dolar har- cama yapıldıgı saptanmış) insanlara çağdaş eğitim vererek, düşünen, sorgulayan, ken- dine özgüveni olan, kendı ayaklannın üze- rinde duran. umut dolu bireyler yetiştiril- mediği sürece bu acılar artar, eksilmez. Çok acıdır ki geri kalmış ülkelerde içki ve sigara tiiketimi artmakta, sigaraya baş- lama yaşı 9-1 l"ler dolayına inmış bulunmak- tadır. Cinsel tacizler ve para karşılıgı cin- sel ılişki yaşı düşmekte ve oranı artmakta- dır. Yîne geri kalmış Afiika kıtası, AIDS has- talığının en çok görüldüğu kıtadır. tleri ül- kelerde de, acımasız sermayenin medyayı da arkasına alarak ve kullanımı reklam vs. üe körükleyerek, tüketim toplumu yarat- ma dayatmalanna boyun eğmeyelim (bir veriye göre Amerika'da aileler çocuklanna günde ancak 17 dakika ilgi ve sevgi göste- rebiliyormuş) çocuklanmızı sevgiden yok- sun büyüttneyelim. Yoksa aile düzeninin sıcak ortamını yaşayamayan, değer yargı- lannın değiştiği, tutumsal (ekonomik) gü- cün her kapıyı açtığınm işlendiği ve bunun bir değer olarak öne çıktığı bir ortamda ge- lışecek gençlerin, bu işte sorumluluğu çok az olacaktır. • Arkası Sa. 8, Sü. 8'de i?i?, îl \< ramTürkiye için önemli iki tarih, bu yıl aynı güne rastlıyor. Ramazan Bayramı'nın ^j^^İL ilk günü ile Demokratik Sol Parti'nin 19. Kuruluş Yıldönümü'nü birlikte kutluyoruz. Bayramlar, hatırlanma, hatırlatma günleridir. İnsanların geçmiş tatsızlıkları geride bırakıp buluştukları, kucaklaştıkları günlerdir. DSP, 19 yıl öncesinin zorlu günlerindeki gibi mahalle mahalle, köy köy halkımızla yeniden buluşuyor, kucaklaşıyor. Türkiye'nin bayramı kutlu olsun Çifte bayram sevinçleri yaşamak, haUumızın en temel hakkıdır. Bunun koşulu ise, hakça siyasettir. Hakça siyaset... Hiçbir aynm yapmadan herkesi kucaklamaktu. Hakça siyaset... Çocuklanmıza, gençlerimize gelecek, işsizlerimize iş sağlamayı birinci görev saymaktır. Ülkenin yansının kadın olduğunu akıldan çıkartmamak, halkın yaşam kalitesinin ancak kadınlar sayesinde yükseleceğinin bilincinde olmaktır. Hakça siyaset... AB'nin "uzun ince yolu"nda ulusal onuru hep önde tutarak yürüyebilraektir. A *Hakça siyaset... "Büyüme hızırakamlan" ile halkı oyalamak değildir. Artan yoksullaşmayı gizlemek için "işsizlik istatistikleri" ile oynamak da değildir. Hakça siyaset... Kıbrıs'ı ve Kıbns Türkleri'ni ayak bağı olarak görmek ise hiç değildir! Hakça siyaset... İnançlara saygılı, deneyimli, dinamik kadrolanyla genç DSP'nin tek hedefidir. Atatürk'ün yolunda ve Ecevit'in izinde kararhlıkla yürüyecek DSP, Türkiye'nin tazelenmiş soluğudur. Genç DSP, hakça siyasetin partisidir. DSP GENEL BAŞKANI www.dsp.org.tr PENCERE Bayram Balonu!.. Aşağıdaki yazıyı hangi yılın bayramında yazmı- şım?.. Bilemıyorum... Bir eski kitabımı karıştırırken buldum... Adı: "Gökyüzünde Bir Noktal.. Bir kez daha birlikte okusak, bilmem ki hoşumu- zagider mi?.. • "Bayramlar zaman içinde mevsimlerde gezinir- ler, yaz bayramlan, kış bayramları, güz bayramla- n, ilkbahar bayramlan yaşanır. Güneş kümelennin, uzay dönencelerinin, gezegen yörüngelerinin, yıl- dız bulutlannın dört işleminde mevsimler değişir. Bayramlar mevsimlerde salına salına dolaşır. İnsan, ömrünün dört mevsiminde bayramlann dört mevsimini görür. Sonra uçar giderler bayramlar... Bayram balonlan gibi. Renklidir bayram balonlan, limon sansı, narçi- çeği, zümrüt yeşili, denizmavisi, yosunyeşili, ko- baltmavisi, zehiryeşili, fes rengi, cırlakkırmızı, bej, portakal sansı, alev kırmızısı, kan kırmızısı, küfsa- nsı, azurmavisi, kızıl kırmızı, çini mavisi, türbe ye- şili, aşıboyası, siklamen, çingene pembesi, gülku- rusu, şeker pembesi ve tozpembeden bir büyük demettir. Ya da bayram balonlannda bunca renk yoktur da doğanın ışınlannda çeşitlenir, anılarda zenginleşir. Bayram anılan birerbalondurhepimizin eline tu- tuşturulan... • Çocuk küçüktür. Annesi satıcıdan aldığı balonun ipini çocuğun eline verir, çocuk mutludur, çocuk tedirgindir, yü- reği ürpermeye başlar. - Ya balonun ipini elimden kaçınrsam? Çocuk bir balona bakar, bir de sonsuz gökyü- züne. Gökyüzü mavidir, masmavidir, baktıkça de- rinleşir, çekerinsanı sonsuzluğuna. Tanımsızbirduy- gudur çocuğun gönlünde titreşen. Annesi duyarlıdır: - Ne oldu sana? - Gök çok mavi... - Dur, balonu bileğine bağlayalım... - Olmaz. Kırmızı balon, çocukla mavi gök arasında gizli bir uzlaşmadır. Çocukla gökyüzü, paylaşırlar ba- lonu. Bir beyaz bulut uçuşur, atlıkarınca döner, salıncak gider gelir, ipin ucundadır balon. Sakın ipi elinden kaçırma çocuk, sıkı tut emii. Çocuk koşmaya başlar. Balon da çocukla bir- likte koşar. Vurulmuştur çocuk balonuna; balonu- nun kızıl rengine, güzelliğine, süzülüşüne, uçuşu- na... Balonuna bakarak koşarken çocuğun ayağı ta- kılırbirtaşa... Dûşer çocuk... Balon kurtulur elinden. Yüreği kalkar çocuğun, ayrılıktır söz konusu ve balonun geriye dönüşü yoktur. önce bir duraksar balon, başını sallar, sağa so- la kıvranır, çocuğa son bir kez bakar, sonra yük- selmeye başlar göğe, gökyüzü ne, maviliklere, masmaviliklere, bilinmezliklere, yalnızlıklara... Çocuk dişlerini sıkar, tıkanır. Bir damla gözyaşı- nın merceğinden izler uçup giden balonu... Yükseldikçe yükselir balon, uzaklaştıkça uzak- laşır, küçüldükçe küçülür... Güzel balon nerede? Gökyüzünde bir nokta. • Nerede çocukluk bayramları? Güz bayramlan, kış bayramlan, ilkyaz bayram- lan? Nerede renk renk akide şekeri? Nerede ar- mağan mendil, mürekkepli dolmakalem, yenikun- dura, lavanta çiçeği kokan mendil, komşunun sa- rı kızı nerede? Tahta salıncak, atlıkannca, mavi gök, koşan bulut, evin önündeki ağaç, ağaçtakikuş, tıp tıp atan yürek, penceredeki çocuk nerede?.. Hepsi gökyüzünde birer nokta!.." EMİNÖNÜ HALK EĞİTİMİ MERKEZİ SAHNE SANATLARI KURSU (1 Arahk - 30 Haziran 2005) Tilbe SARAN Tıyatro Lab. Yeşım ALIÇ Ayhanım SUN Kaya İLHAN Geyvan McMİLLEN Hareket Lab. Dans Lab. Ayrın ERSÖZ Nurgul ULUÇ PınarGUREMEK Hıcran YAVUZ BEDENİMİZ SAĞLIĞIMIZ KÜLTÜRUIviÜZ OYUNCUNUN BEDENİ BALE (Dinamik Denge) OYUNCULUK HAREKET LAB. TEMEL TEKNİK MODERN DANS KONUK SANATÇILAR (Program dışı çalışmalar) ÇOCUK OYUN ATÖLYESİ (EHEM Halk Oyunlan Grubu) • Bedenımız Sağlığımız dersı halka açıktır. • Bıreysel araştırma ve kultür tabanlı laboratuvar eğitımi, tam zamanlı kayıtla devam eden gençiere açıktır. • Belırlı derslere, yarı zamanlı olarak kayıt olunabılır. • Tam zamanlı gelecek öğrencılere devam belgesi verılecektır. • Ön kayıtlar başlamıştır. AÇILIŞ VE TANITIM . 24 Kasım günü saat 13.00'te yapılacaktır. MÜRACAAT Emınönu Halk Eğıtımı Merkezı Müdüriuğu Bab-ı Âlı Cad. No:37 Cağaloğlu-İSTANBUL TEL : 0212 519 39 47 FAKS 0212 512 12 60 KAYA İLHAN SUNA KAN KATKILARIYLA EĞİTİME DEVAM BEYOĞLU 1. AİLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 583 Davacı Sevgi Karakach tarafindan davalı Völodymyr Karakach aleyhıne açılan boşanma davasıntn yargılaması sonunda, Davalı Volodymyr Karakach'ın tebligata yarar adresi tüm aramalara rağmen tespit edılemedığınden teb- ligat yapılamamıştır. Davalının 25.11.2004 günü saat 11.00'de mahkememızde duruşmada hazır bulunması ve- ya kendisini avukat ile temsil ettirmesi. bulunmadığtnaz veya bir vekıl tarafindan temsil edılmedıgınız takdırde duruşmaya yokluğunuzda devam edılecegı hususu dava dilekçesı teblığı yerme geçmek üzere ilan olunur. 5.11.2004 " Basın: 52234
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle