19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK DURUST ÎABİAILI ÎSTANBUL EFENDİSİ ABDÜlCAffBAZ* IN HARİKULÂDE MACSRALARI KISIM HEKMİLİ BİRDEN Atatürk, yolda karşılaştığı Kazan köyünün muhtannı örnek olarak gösteriyordu İlkkadınvekil: SatıKadın 1 934 yılında Türk kadınına seçme ve seçilrne hakkı kanunen tanınmıştı. Sevinç içinde idim. Çünkü Türk kadını için istediğim idealim tahakkuk safhasına girmişti. Sıcak yaz mevsiminde otomobilde Kızılcahamam yolundayız. O zaman şose, Zir ovasından giderdi. Yol boyunca bütün köylüler, Atatürk geçecek diye çıkmışlar, kısım kısım yerlerde toplanarak, ağaç dallanndan çardaJdar ve taldar yapmışlardı. Kazan köyüne yakın yerde durduk. Okul talebelen, öğretmenleriyle sıralanmıştı, nahiye müdürü, köy muhtan ve kadınlı erkeidi köylüler hep bir arada idiler.Atatürk, üstü kapalı yanlan açık bir otomobilde yanımızda Nuri Conker ve başyaver bulunuyordu. Otomobil durdu. Fakat topluluktan hemen cesaret edip yaJdaşan olmamıştı. Adeta emir bekliyor gibi bir durum vardı. Onlann ıçinden birden bir sırma işlemeli en güzel köylü elbiselerini giymiş, yağız çehreli bir kadın otomobile yaklaştı. - Paşam hoş geldiniz. Senin için yer hazırladık, ayran yaptık, insene, dedi. Atatürk nezaketle, yolumuzun uzun olduğunu ve her yerde durmak mümkün olmayacağını anlattı. Fakat aynı zamanda bana: "Bu kadın kimmiş, sorsana..." dedi. Ben onunla konuşurken diğer erkekJer de cesaret alarak Atatürk'e yakJaşmışlar ve onun çeşitlı suallerine cevaplar veriyorlardı. Sao Kadın'dan öğrendiğim şu idi. Kendisi Kazan köyünün muhtan imiş ve seçirrüe köy idaresinin başına geçmiş. Muhtar Satı Kadın oralara hâkim edası ile ayranı otomobile getirtti. Içtik ve kendisinden köy hakkında bilgi edinerek yola devam ediyonız. Atatürk: "Işte mebus olacak kadın!" dedi. Satı Kadın, Türk köylü kadınının cesur bir timsali olarak karşımıza çıkmıştı. Yol boyunca onun hakkında mühahedelerimizi söylüyorduk. Nuri Conker, Büyük Millet Medisi'ne aza olarak girebilecek bu yeni aday arkadaşı için şakalı sözler sarfermekJe beraber, Atatürk. bu muhtann ismini ve köyünü kaydetmemi emretti. Satı Kadın, şahsında Türk köylü kadınının mebus namzedini görmekle gururlu idi. Satı Kadının, 1935 yılında, TBMM'ye ilk kadın mebus olarak seçilmiş ve devre müddetince vazife görmüştür. (Prof. Dr. Afet Inan / Hatıralar ve Belgeler) Bağımsızlık karakterimdir A tatürk kendüıi şöyle anlatıyor: "Hürriyet ve bağımsızhk benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük atalanmın en değerii niraslanndan olan bağımsızlık aşkı ile yaraülmış >ir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ülevt, hususi ve resmi hayatmun her safhasını >ilen]erce bu aşkım bellidir. Bence bir millette lerefin, haysiyetin, namusun ve insanhğın varhğı ve calıcüığı mutiak o milletin hürriyet ve )ağımsıdığına sahip olmasıyla mümkündür. Ben ahsen bu saydığım niteliklere çok önem veririm ve HI nitelikierin kendimde varhğını iddia edebilmek çin miBetimin de aynı niteiiklerie belirginleşınesini art ve esas bilirim. Ben yaşayabilmek için mudaka )ağımsız bir milletin evladı kahnalıyım. Bu sebeple niüi bağımsızhk bence bir hayat meselesidir. Millet e memleketin çıkarlan gerektirdiği zaman nsanlığı teşkfl eden miUerJerden her biriyle lygarhk gereğinden olan dostluk ve siyaset üşküerini büyük bir hassasiyerJe değerlendiririm. Vncak. benim milletimi esir etnıek isteyen lerhangi bir milletin de bu arzusundan •azgeçinceye kadar amansız düşmanıyım.'' Nur Ardakoç / Atatürk) 17 Ağustos 1937. Atatürk Trakya manevralarında bir askerle konuşuyor. (Fotoğraf: Selahattin Giz) Doğum günü 19Mayıs A tatürk'ün doğum günü kesin olarak bilinmemektedir. 10 Kasım 1936'da Dışişleri Bakanlığf ndan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne 21081'117 sayı ile şöyle bir yazı gelir: "Riyaseti Cumhur l'mumi Kâtipliği'ne; tngiltere Maslahatgüzân Mösyö Margam Vekâtetimize müracaat ederek Reisicumhurumuzun yevmi veladeti (doj*um günü) münasebetiyle ve Ingütere Krah Sekizinci Eduard tarafindan hususi ve sanıimi bir tebrik telgrafi çekileceğini söylemiş ve Atatürk'ün doğum tarihinin bildirümesini rica etmiştir. Keyfiyeti arzeder ve İngiltere Bmükelçiliği'nce talep edilen nıaJumatın tensip buyurulduğu takdirde iş'anna (bildirilmesine) müsaadelerinizi rica ederim. Hariciye Veküi yerine ElçL Yazı Atatürk'e gösterildiğinde Atatürk: "Annem beni bir bahar gününde dünyaya getirdiğini söylerdi. Bu tarih niçin 19 Mayıs olmasın? 19 Mayıs diye yazm" buyruğunu verir. Bunun üzerine 12 Kasım 1936'da 898 sayı ile Dışişleri Bakanlığf na şu yazı yazılır: "Hariciye VekâletTne: 10-11- 1936 saydı tarih ve 21081 /177 sayılı yaaya cevapûr. Reiskumhur Atatürk'ün 19 Mayıs 1881 tarihinde doğduklaruıı arz ederim. Umumi Kâtip Hasan Rıza Soyak" (Hamza Eroğlu / Atatürk Hayatı ve Üstün Kişiliği) 'YURTTA SULH CİHANDA SULH' I nsanlara karşı içinde büyük bir saygı, büyük bir sevgi ve acınıa vardı" diyor Yahva Galip Bey: "Sav^şı, insanhk bakınundan incelerken büyük acı duyanü. Bir gün, ordunun tzmir'e girdiği güne ait anıiannı anlatrvordu. Birden yiizü iyke karardı. 'Evet..' dedi "Kısa bir zamanda kahraman Türk ordusunun aldığı bu parlak sonuçtan muthı olduğumu söylemem fazla olur-." Fakat bir insan olarak o kanlı manzaralardan duyduğum iç sızısını, elemi size anlatamam. Cephelerde, cesetlerden ehramlar vücuda geldiğini gördüm, ben... Uç beş kişinin hırsına kurban girmişti hepsi de... Hele bunu düşününce... Ama vatan kurtarmak, elbette çok ayn bir hadisedir. Kahraman komutaniB gözleri buğulanmış. sesi pürüzlenmişti". "Vurtta sulh, cihanda sulh!" dedi (İsmet Kiir / Anılarla Mustafa Kemal) 'Irtica bertarafedilecektir' 23 Ekim 1932. Gazi Mustafa Kemal Anka- ra'ya giderken trende. A tatürk'ün Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak anlatrvor: Serbest Fırka'nın hareketli günleri idi. Kâtibi Hasan Rıza Bey olan biten hadiseler hakkında, memleketin muhtelif yerlerinden gelen telgraflan Atatürk'e arz ettiği zaman Atatürk'ün bu telgraflann bildirdifi haberlere cam çok sıkılmıştı. Bu münasebetle AtatürkTe Hasan Rıza Bey arasında geçen muhavere çok dikkate şayandır. Atatürk: - Fethi Bey bu işi yapamadı. Meseleyi hemen ayak takımlanna intikal ettirdi. Mamafih olan olmuştur. Biz şimdi işimize bakalım. Hasan Rıza Bey, bu vesile ile bazı endişelerini belirtti: - Paşam görülüyor ki vaziyet vahim ve tehlikeye doğru gidiyor. Bu vaziyet karşısında acaba ne yapmak lazım gelecek? - Bu bir anarşi manzarasıdır. Biraz dahi iJerier ve önüne geçilemez bir hal alırsa, o zaman ben derhal firkarun başına geçeceğim. Fethi Bey'i de ikaz ederek ve onunla müştereken evvela karşımıza çıkan irtica ve anarşiyi bertaraf etmeye çalışacağım. Ev\r ela onlarla mücadele edeceğim. - Paşam ya onlar (Fethi Bey ve arkadaşlan) vaziyetten istifade ederek iktidan ele geçirirlerse0 - Olabilir. Bız hiçbır zaman mevkii iktidarda kalacağız diye bir iddiada bulunmadık. - Paşam, ya onlar iktidara geçtikten sonra inkılap esaslarından inkiraf ederlerse? - (Kaşlannı çatarak) Ha.. İşte o zaman sen, ben ve inkılaba taraftar olanlar birleşir böyle bir teşebbüsü derhal bertaraf edenz. Ve daima da bertaraf etmeye muktediriz. Bundan asla şüphen olmasın. (Niyazi Ahmet Banoğlu / Atatürk Siyasi ve Hususi Hayatı) NOT: "Atatürk 'ten Anılar" kitabı Bilgi-Başarı Yayınlan 'ndan çıkmıştır. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ İnsanlık Elden Gidiyor... Haksızlığın, bir kez başladı mı, eskileri unuttur- mak için yenilerine ihtiyaç duyurduğunun somut örneklerinden biri Felluce'de yaşanıyor. işgalci Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ordu- su, yerden ve havadan teknolojinin sağladığı ola- nakları kullanarak insanlık suçunu biraz daha kat- merleştirmek için yeniden seferber oldu. Çoluk çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden bela yağdırmayı sürdürüyor. Sanki ortaçağdayız. Uygardünyanın kurala bağ- lama, özellikle de sivilleri savaşın acımasızlığından koruma amacıyla uluslararası alanda belirlediği il- keler yok. Işgalciler, ellerinde kılıç ve mızraklan, önlerine ge- lenin, ayrım yapmadan canını alma vahşetinin key- fini çıkarır gibiler. Arap Birliği dışında uluslararası örgütlerden, kan- lı saldırıyı irdeleyen ve durdurulması çağrısını ya- pan da ne yazık ki yok. Bizımkiler ise stratejik ortaklarına neredeyse ar- ka çıkan bir yaklaşım sergiliyor. Sanki bugüne ka- dar yaşanmamış gibi "sivillerin zarar görmemesi" gibi gerçekle bağdaşmayan bir dileği yinelemek- le yetiniyorlar: "Sivillerzarar görmesin." Oysa ABD'nin ipliği çoktan pazara çıktı. Irak'a saldırıyı haklı ve masum göstermek için ileri sür- dükleri gerekçelerin hayali olduğunu kendileri bi- le itiraf etmek zorunda kaldılar. Gerekçeleri yok ama, saldırılaryoğunlaştınlarak sürdürülüyor. Kukla hükümetlerin en tipik ve somut örneği de yine Irak'ta hüküm sürclüğünü sanıyor. "Hayalet Öf- ke" adı verilen kanlı saldınnın, kendi yurttaşlannı hedef aldığını unutarak, kendisini göreve getiren- lere borcunu ödeyebilmek için olsa gerek, başa- nya ulaşacağını söylemek gibi bir aşağılık yakla- şımı sergilemekten geri kalmıyor. • • • Felluce'ye yönelik saldınnın yarattığı insanlık dı- şı durum hakkında aynntılı bilgi alma olanağı da yok denecek kadar az. Ancak onlar bile durumun, doğal olarak da ABD saldınsının kapsamını yansıtmaya yetiyor. Felluce'nin ana hastanesinin doktorlanndan bi- ri olan Sami Cumali'nin verdiği bilgiler, insanın içi- ni acıtan ve karartan birtablo çiziyor. "Felluce'de şu durumda çalışabilen tek cerrah yok. Elimizde- ki tek cankurtaranımız Amerikan ateşinde isabet aldı ve bir hekim yaralandı. Evlerdeki çok sayıda yaralıya ulaşamıyoruz. 13yaşında bir çocuk elle- rimde öldü." • • • Irak'taki ABD saldırılan yoğunlaşarak sürdükçe, çeşitli kentlerdeki direnişçiler de ABD ile işbirlik- çilerine daha da artan bir şekilde yanıt vermeye ça- lışıyorlar. Kanı kanla yuğmak gibi bir terslik tüm ülkeyi kaplama tehlikesini de beraberinde getiriyor. Türk TIR şoförlerine yöneltilen saldınlar da bu ara- da tırmanıyor. Irak'ın kuzeyinde yaşanan bu can kayıplarını da yöneticilerimizin kanıksadığı izleni- mi veren bir iki sıradan sözcük ve başsağlığı di- lekleri ile geçiştirmeye çalışıyoruz. • • • İnsanlık, ortaçağ zihniyetiyle dünya hâkimiyeti- ni perçinleme çabası karşısında, yüzyıllar önce başardığı "aydınlanma" çağına yeniden ulaşmak sınavıyla karşı karşıya. Ancak bu kez başarması kuşkulu görülüyor. oerincca cumhuriyet.com.tr BİTTj Sivil toplum örgütleri 'Bağblığımız sürecek' • ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Saylan, "Cumhuriyet bireyi" olmanın onuru ve sorumluluğuyla Atatürk'e layık olmaya çalıştıklannı belirtti. ÎKKB Koordinatörü Moroğlu, "Cumhuriyet'" ve "devrimleri" sonsuza dek koruyacaklannı söyledi. ANKARA/İSTAN- riyet bireyi" olmanın BLX (Cumhuriyet) - Atatürk'ün ölümünün 66. yıldönümü nede- niyle çeşitli sıvil top- lum örgütleri mesaj ya- yımladı. ADD Genel Başkam Ertuğrul KazancL yap- tığı basın açıklamasm- da. "Inönü'nün deyi- mh1e 'însanhk ideahnin âşık ve seçkin siması' Büyük Önder'e sarsıl- maz bagnhğnnızpekişe- rek sürecektir. Binbir melanetin kol gezdiği bu ülke Kemalist Ay- dınlannıa Devrimi ve Atatürkçüdüşüncesis- temini birleştirici bir harç olarak sürekli ko- ruyup kollayacaktır" dedi. ADD Beşiktaş Şu- be Başkam üğur Seten de AKP'nin laik ve de- mokratik Cumhuriyet için başlıca tehlikenin AKP olduğunu savu- narak AKP iktidannın içeride ve dışanda Ata- türk karşıtlanyla işbir- hği içinde olduğunu ifa- de etti. Çağdaş Yaşamı Des- tekJeme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tür- kan Saylan, v"Cumhu- onuru ve sorumlulu- ğuyla Atatürk'e layık olmayaçahştıklannıbe- lirtti. Saylan, "Cehale- tin,bağnaztağın,önyar- gıların yer almadığı, çağdaşhğm ışığuu her- kesin jürekten benim- sediği bir Türldye için, yümazbirgüçlebuzor- lu yüriijüşte görev ba- şuıdajız" dedi. Istanbul Kadın Ku- ruluşlan Birhği (ÎKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu, "Cumhuri- yet" ve "devrimleri" sonsuza dek koruya- caklarını ifade ederek Atatürk'ün, "uygar dünyaya kaülmayoku- luğıinu" çağdaş uygar- lık hedefine ulaşmca- ya dek sürdürecelderi- ni söyledi. CHP Kadıköy tlçe Başkanı Türer Ercan ise Atatürk devrimveil- kelerinin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığı- nıvurgulayarakCHP'li- lerin emperyalist ku- şatrriaya ve yerli işbir- likçilerine karşı müca- deleye devam ettiğini kaydetth ıt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle