19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel'te görüşmek istiyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan DEP'in sski mılletvelcıllen Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Başbakan Büknt Ecevit ile de görüşmek istedikleri bıldirildi. Alınan bilgiye göre, daha önce Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, CHP Genel Başkaıu Deniz Baykal, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve bazı sivil toplum örgütleri ile görüşen Zana ve arkadaşlannın DYP Genel Başkaru AğarTa da görüşmek ıstedıkleri belirtilmiştı ümut davasında erteleme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un katledilmesını de kapsayan 'Umut Operasyonu'na ilişkin davada, tutuklu sanıklann tahlıye istemlen reddedildi. 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılan tutuklu sanıklardan Hasan Kılıç ve Abdülhamit Çelik Yeni Türk Ceza Yasası'na göre tahliye olmalan gerektiğini öne sürdü. Mahkeme heyeti, sanıklann tahliye ıstemlenni reddıne karar vererek duruşmayı 26 Kasım tarihine erteledi. 9 kararları döniıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP Yüksek Disiplin Kunılu'nun Eskişehir örgütünden 3 kişi hakkında verdiği 2 yıl sürelı geçici olarak partiden çıkarma cezasını iptal etti. Mahkemenin karanyla eski partili yönetıciler Erdal Caferoğlu ve Kazım Kurt ile eski milletvekili Zeki Ünal tekrar CHP'ye döndü. CHP'de daha önce de 3 nülktvekilinin ihraç edilmesine ilişkin karar, mahkemece iptal edihnişti. Ünivensiade' tasarısı yasalaştı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Izmır'de 2005 yılında yapılacak Dünya Üniversıtelerarası Spor Oyunlan'nın (Üniversiade) uluslararası kurallara uygun olarak düzenlenmesi ile ılgili esaslan düzenleyen tasan dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edıldi. Tasanda Izmir Ünıversite Oyunlan Haarlık ve Düzenleme Kvırulu ile bu kunıla bağlı bir organizasyon komitesi ve ıcra kurulu ohışturulması öngörülüyor. CHP'den Çin'e • ANKARA (Cumhuriyet Birosu) - CHP Bilim Yönetim Kültür Platformu (EYKP) Başkanı ve MYK ii^esi Bülent Tanla, divetleri üzerine Ankara'ya gelen Cin hcyetınin zıyaretinde. patiler arasındaki ilişkileri g:lıştirmeyi ve ikı ülkenin isDİrliği olanaklannı attırmayı amaçladıklannı s>yledi. Çın Komünist Jsrtisi (ÇKP) Merkez lomitesi üyeleri, <HP BYKP'de azetecilerle bir araya şldıler. ÇKP'nin yayın jganı Quishi gazetesinden Vu Hengquan, :HP ile sıkı ilişkiler urdııklannı söyledi. Cımıhurbaşkanıdersverdi Sezer: Lozan'la çözülmüş konular sorunmuş gibi gündeme taşınmamalı Erdoğan: Laiklik, milli egemenlik ve milli devlet yeni anlamlar kazandı ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) -Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer, azınlık tartışma- lanna sert tepkı göstererek Lo- zan Banş Antlaşması ile çö- zülmüş konuların sorunmuş gi- bi gündeme taşınmasının yara- n olmadığını söyledi. Sezer, "Tarihimiz biriik ve berabern- ğimkL bölünmez bütünlüğü- müzü bozmayayönelikhareket- lerin başanya ulaşamayacağı- nı gösteren örneklerle dohıdur" dedi. Başbakan Re:ep Tayyip Erdoğan, ulusal egemenlik, ulusal devlet, laiklik gibi kav- ramlann demokratik gelişme- ye paralel biçimde yeni anlam- lar kazandıklaruu ve değişime açık olduklannı sa\- undu. Atatürk Kültür DilveTarih Yüksek Kurumu dün Atatüık' ü Anma Toplanüsı düzenledi. • Sezer, Aatürk'ü anma toplantısında Sezer, azınlık tartışmalanna sert çıkarak, "biriik ve bütünlük bozulamaz" dedi. Sık sık dile getirdiği kendi laiklik tanunını yineleyen Başbakan Erdoğan ise "Milli egemenlik, milli devlet, laiklik gibi kavramlann demokratik gelişmeye paralel şekilde yeni anlamlar kazandıklan, hayatm ve dünyanın bütünü gibi değişime açık olduklan unutulmamahdır" dedi. Toplantı öncesinde salonda kö- pekle arama yapılması dikkat çekti. Sezer, laikliğin Atatürk devrimlerinin özü, ulusal birli- ğintemeli ve toplumsal banşın en önemli güvencesi olduğunu kaydetti. Atatürk'ün yaşamı, düşünceleri, ilke ve devrimle- rinin tüm yönleriyle gelecek kuşaklara öğretilmesini isteyen Sezer, şu görüşleri dile getirdı: "Son günkrde Türk utusunun varhk nedeni sayilan temel de- ğerlerine sahipçıkma kararnb- ğuun farkta yönlereçekümesi ve gerçekle bağdaşmayan değer- lendirmeler yapüması üzüntü vericidir. 1. Dünya SavaşTndan sonra imzalanan benzer anlaş- malardan bugün geçerliliğini koruyan tek belge olan Lozan Banş Antiaşması'yla çözülmüş kimi konulann sorunmuş gibi gündeme taşmmasL, devtetinü- ze ve toplumumuza yaran bu- lunmayan girişimlerdüf Gurur duyulan başanlann toplumun tüm öğelerinin katı- hmıyla sağlandığını ve tekil devlet yapısmın ülke ve ulus bütünlüğünü sağlayan vazge- çilmez değer olduğunu anlatan Sezer, "Tarihimiz birttk ve be- rabertiğimizi, böiünmezbütün- töğümüzübozmayayöneukha- reketkrin başanya ulaşamaya- cağınıgösteren örneklerle dolu- dur" diye konuştu. Başbakan Erdoğan da Ata- türk'ünherhangibir ideolojiye dayanma gereği hissetmediği- ni, onun dünya görüşünün te- melinin akılcüık olduğunu kay- detti. Atatürk'ün dondurulmuş, kalıplaşmış düşüncelere itibar etmediğini kaydeden Erdoğan. şöyle konuştu: "Atatürk hiçbir zatnanırk. din, etnikköken esa- smda tanımlanan miflet anlavtş- lanna itibar etmemiştir. Onun içinmilktin ayırt edicivasfi,or- Hacıbektas 'Ulusal doku bozulamaz 9 HACIBEKTAŞ (Cumhuriyet) - Nev- şehir'in Hacıbektas il- çesinde düzenlenen 10 Kasım Atatürk'ü An- ma etkinliklerinde emekli Tuggeneral Sıt- kıAydmd ile Hacıbek- tas Belediye Başkanı emekli Tuggeneral AM Rıza Sehnanpakoğlu sert mesajlar verdiler. Sıtkı Aydınel, "Ata- türkçülüktellusalHe- defler" konulu bir bil- diri sundu. Konuşma- sında özellikle Ata- turk'ün 10. Yıl Nut- ku'nda belirttigi "Ulu- sal kültürümüzü çağ- daş uygaruk düzeyi- nin üstüne çıkaraca- ğız" sözünü yorumla- yan Aydınel, bu sözün Atatürk'ün gösterdiği ulusal hedefkrden en önemlisi olduğunu vurguladı. "Ulusalkül- tür" ka\Tamının çoğu yerde dikkate ahnma- dığmı belirten Sıtkı Aydınel, "Ulusal do- kumuzu bozmaya kimsenin gücüyetm •- yecektir" dedi. Etkinlikte bir k - nuşma yapan Beledj- ye Başkanı emekli Tuggeneral Ali Rıza Selmanpakoğlu da "Ne mürteciler, ne ikinci Cumhuriyetçi- ler, ne aynhkçüar, ne yeşükuşaktan san ku- şağayumuşak iniş ya- panlar, ne EMF'cÛer ne de AB'nin ulusal onurumuzuvcLozan'ı yok sayanlar Türki- ye'nin bölünmesini ve geri bıraktırümasını başaramayacaktır. Çünkü bizim Atatür- kümüz var. Yeter ki onu iyi anlayahm ve yolundan ayrümaya- hm. Andımız buohiıa- hdır" diye konuştu. ÇÎZMEDEN YUKAIM MUSAKART ABD "Feüuce Operasyonu'na 'hayalet öfke' adını verdi' ADIAAI BU I$E KARIŞTIRMAYIN KARDESİM..BEN O KADAR KÖTÜ DEĞİLİM!.. n musakart(a ttnet.net.tr Kanadoğlu, Atatürk'ün yarattığı değerlerin unutulduğunu söyledi ^Toplıımsal direnç eksik' Sabih Kanadoğlu. tstanbul Haber Servfei - Emekli Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kana- doğlu, azuılık haklan teziyle devletinku- ruluş öncesi ve sonrası karşılaştığı var ol- ma savaşı koşullannı hesaba katmadan bölünebüir kılmaya, üniter yapısını boz- maya çahşan sözde bihm ve siyaset adam- lannın ortaya çıktığını dile getirdi. Gazı Mustafa KemalAtatürk ölümünün 66. yıldönümü nedeniyle îstanbul Üni- versitesi Bilim ve Sanat Merkezi Dokto- ra Salonu'nda düzenlenen törenle Emek- li Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na "Atatürk İlke ve Devrim- leriÖdülü" verildi. Kanadoğlu, Atatürk'ün Türkiye'nin parlak geleceği için yol gös- terici olarak bilimi ve eleştirel aklı gös- terdiğini belirterek "Ama biz bunu unut- tuk. Dinsel tabulann, tarikadann, hura- felerin, dini siyasete alet eden bezirgânla- nn, şeyhkrin, hoca efendilerin söz sahibi olduğu bir ortamı kendi eUerimizk yarat- ük" dedi. Kanadoğlu, demokrasiyi kendi modellerine ulaşmak için araç görmekten vazgeçmeyenlere karşı toplumsal bir di- renç de gösterilemediğini ifade etti. tak bir tarihve birtikte yaşama iradesidir. BugünTürkiye, ana- yasalvatandaşlıkiemininde ta- rih şuuruna ve ortak >~aşama iradesine sahip, farkhhklarını zenguüik olarak algüavabilen bireyfcrden ohışan güçlü ve de- mokratik bir ülkedir." Başbakan'dan laikliktanımı Erdoğan, laikhğin birinci bo- yutunun "devtetin din kuraOa- n dışmda yapüanmasr. ikinci boyutunun da "devietin bütün dini inançlar karşısında taraf- sız, eşit mesafede buhınması ve bireyferin din vevkdan alannv daki özgürtükkrini teminat al- üna almasr olduğunu sa\aın- du. Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: "Bu manada laiklik, Cumhurivetiminntemelve bir- leştirici nitehğidir. Ata- türk'ünhayatageçirdigi bu kavram ve Dketer,onunaloi- cı ve tekamükü bakışına uygun olarak dinamik ve geüşime açık biçimde yo- rumlanmahdır. MiDi ege- menlik, millidevlet,laiklik gibi kavramlann demok- ratik gelişmeye paralel şe- kildeyenianlamlar kazan- dıklan, hayaün ve dünya- nın bütünü gibi değişime açık olduklan unutulma- mabdır. Bukavramlar mfl- ktimiziçina>Tnadeğfl,bir- leştirici bir nheliğe sahiptir ve büieştirki niteügin ko- runmasıiçn herkes gereken özeni göstermelidhf Sezer'ihedefaldı Erdoğan, Atatürk'ün ulusal mücadeleden baş- layarak ve cumhuriyeti ku- rarken yaptığı dogru tercih- lerin ifadesi olanmilli ege- menlik, milli devlet ve la- iklik kavramlannın top- lum tarafindan içselleştiril- diğini, bunlan kimsenin kendi tekelinde göreme- yeceğini söyledi. Erdo- ğan'uı bu sözleriyle laik- lik konusundaki hassasi- yetiyle bilinen Sezer'i he- def aldığı yorumu yapıldı. 'Dış kaynaklarda Atatürk' Konuşmalann ardından Atatürk Kültür Dıl ve Ta- rih Yüksek Kurumu Başka- nı Prof. SadıkTural'ın yö- netiminde "DjşKaynakİar- daAtatürkveAtaturk'e Ba- laş" konulu açıkoturum ger- çekleştirildi. Tural, Ata- türk'ün Fransa ve îngilte- re'nin sömürgesi durumun- da olan 130 devletin ayağa kalmasında ve sömürge ol- maktan kurtulmasında ör- nek olduğunu söyledi. Tu- ral, Türkiye dışında dünya- da AtatürkTe ilgili 3 bini kitap, 9 bini makale olmak üzere 12 buü aşkın araştır- ma bulunduğunu bildirdi. Emekli Büyükelçı Dr. BüalŞimşirde 1936 yıhn- da İngıltere Kralı 8. Ed- ward'ın sorusu üzerine, resmi yaayla Atatürk'ün doğum günü olarak 19 Ma- yıs 1881 tarihininbildiril- diğini anımsatarak doğum tarihinin de ulusça kutlan- masuıı istedi. EMEKLÎ ORGENERAL HÜSEYÎN KTVRIKOĞLU: Türkiye azınlıklar ülkesine dönüştürülmemeli tstanbul Haber Servisi - Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Krvnkoğhı, Türkiye'nin, azınlıklar ülkesine dönüştürülmemesi gerektiğini vaırgulayarak "Azuıhk Raponı reddedilmelidir" dedi. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu'nda "10 Kasun Atatürk'ü Anma ve Ödül Töreni" gerçekleştirildi. Üniversite tarafindan verilen "Atatürk Ödulü"nü alan emekli Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu, ödülün Atatürk'ün adını taşımasuun ve 10 Kasım'da verilmesinin kendisini gururlandırdığını söyledi. Atatürkçülüğün akılcı, bilimci ve gelişmeye açık bir düşünce sistemi olduğunu ifade eden Kıvnkoğlu, "Buna karşın cumhuriyeti yeterli bulmavan, inanç sömürüsü yapan gericilere karşı uyanık olarak Türkiye CumhuriyetTni korumak enbüyükgöre\1mizdir'' dedi. Kıvnkoğlu, Avrupa Birliği Komisyonu'nun hazırladığı "Azınhk Raporu''nu da eleştirerek "Raporun birçok noktası Cumhurijetin kuruhış febefesine ters düşmektedir. Yapılacak yenflikler AB'ye ginnek için değü, Türkhe'nin kalkmması için yapıhnahdır. Türkiye, azınlıklar ülkesine dönüştürülmemelidir, Azmhk Raponı reddedümelidir" diye konuştu. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Tunç Erem de hiçbir liderin Atatürk gibi tarihsel misyonunu yerine getiremediğini söyledi. Erem, irtica ve bölücülüğe karşı mücadele edeceklerini dile getirdi. BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÎ ŞAHÎN: 'Atatürk ve din siyasetin üstünde tutulmalıdır' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu dün Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 66. yılı nedeniyle 2 dakikalık saygı duruşu yapdarak çalışmalanna başladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "dinin ve Atatürk'ün siyasetin üstünde olması gerektiğini'' söylerken, "Atatürk'ten yola çıkarak siyaset yapmak o büyük kurtancuun haürasına en bü>tik sa\gısızükûr'" görüşünü dile getirdi. TBMM genel kurulunda dün gündem dışı söz alan CHP Ankara Milletvekili Oya Arash, "Atatürkçü olmak bir onurdur, ancak çok zordur. Laiknği ve cumhuriyeti kemirmeye, türbanı sh~asal simge haline getirmeye, dini siyasete alet etmeye, hukuk de\1etini din devietine dönüştürmeye, kadını ikinci sınıfa itmeye kalkışanlar Atatürkçü olamazlar" dedi. Devlet Bakam ve Başbakan Yardımcısı Şahin de söz alarak Atatürk'ü andı. "Baa değerlerimiz vardır ki onlar siyaset üstüdür, partiler üstüdür" diyen Şahin, şöyle konuştu: "Bunlardan bir tanesi dindir. Din ve dini inançlar hiç kimsenin tekelinde olmamahdır ve muflaka siyasetin üstünde ohnaİMÜr. Bunlardan bir tanesi de Atatürk"tür. Atatürk de siyasetin üstünde tutulmalıdır. Atatürk'ten yola çıkarak siyaset yapmak bana göre büyük kurtancuun hatırasma yapılan en büyük saygısızhkür. O bakundan bö\ lesine milletimize malobnuş değerlerimizi, her türlü şahsi ve siyasal düşüncekrimizin üstünde tutmabyız. n -r POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtlNKAYA Bugün 11 Kasım... Ingiliz gazeteci Andrew Mango, önceki gün Is- tanbul'da yapılan Genişletilmiş Ortadoğu ve Ku- zey Avaıpa Projesi (GOP) toplantısında ne diyor- du: ".... Türkiye 'nin geçirdigi deneyimlerden GOPül- keleri büyük ölçüde yararlanabilir. Ama bugünkü Türkiye 'yi değil, 1930 'ların Türkiyesi'ni örnek a/a- bilir..." 1930'lann Türkiyesi'nde pariamenter sıstem var- dı, ama demokrasi yoktu... 1930'lardan 2004'lere geldik... Türkiye'de laik ve demokratik bir sistem var!.. Mustafa Kemal Atatürk 1923ten 1938'e dek geçen on beş yillık süreçte ümmet toplumunu ulus toplumuna geçirdi, aydınlanma hareketiyle Türki- ye'nin ufkunu açtı... 2004 yılının Türkiyesi'nde ise tartışılan soru şu: "Türklük mü, Türkiyelilik mi, Anadoluluk mu?" Nakşiler, Nurcular ve Süleymancıtar koalisyo- nunun sözcüleri, Atatürk'ün önderliğinde kuaılan "u/us-dev/et"in halkadayandığını görmezden ge- lip AB masalcılanyla birlikte yürüyortar... Peki amaçlan ne? Cumhuriyetin temel taşı olan "ulus-devlet"i ka- falanna göre değiştirip çağdaşlık ve uygarlık kav- ramlannı takıyye olarak kullanıp, "etnik-Müslüman" kimliğini geçerli kılmak... Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti üzerine kurulan tuzaklar elbet yeni değil. 1925'lerden be- ri "etnik-Müslüman" kimlikle ayaklananların tek amacı vardr. "Türkiye 'yi ümmet toplumuna dönüştürmek..." Bugün Türkiye son elli yılın en sancılı dönemini yaşıyor... Atatürkçülük adına gencecik insanlan işkence- den geçirip "asmayalım da besleyelim mi" diye so- ranların diktikleri fıdanlar ürün veriyor, hasadını ta- rikat koalisyonunun sözcüleri topluyor... Kimin adına toplanıyor bu ürünler? Demokrasi adına!.. • • • 1950'de Demokrat Parti'nin iktidar olmasıyla başlayan "ümmet toplumu" yaratma sürecini ne yazıkki unuttuk... 27 Mayıs 1960'tan sonra iktidar olan Adalet Partisi'nin tarikatlara nasıl kucak açtığını, imam hatip liselerinin, Kuran kurslannın hangi amaçlaço- ğaltıldığını unuttuk... 12 Eylül 1980 sonrası örgütlü bir "tarikat kuşat- ması"na tanık olurken Turgut Özal'ı "İkinci Ata- türk" olarak tanıtanlan da unuttuk... ANAP'ın 1983 yıhnda iktidar olmasından sonra tarikatçı yapılanma devlet tarafindan örgütlenme- dimi? Atatürkçü Kenan Evren, "İkinciAtatürk" olarak kamuoyuna sunulan Turgut özal!.. 12 Eylül 1980'deki laşist askeri darbeden son- ra toplum demokrasiden şeriat rejimine doğru iti- lirken yoksul kesimler "din baronlarının ipine" sa- nlmış, bir lokma bir hırkaya razı olan aç insanlar IMF uygulamalanna "eve(" demişlerdir... Atatürkçülüğün özü bir kenara itilmiş, laiklik aşın- dınlmış 'Türk-lslam Sentezi' ABD'nin desteğiy- le bugün 'llımlı Islam Modeli'ne dönüştürülmüş- tür... 1980'lerdeki 'komunist avı' önce laikliği, ardın- dan demokrasjyi kemirmeye başlamadı mı? Rabıtat-ÜI Âlem-ÜI Islam, kısa adı Rabrta'nın laik demokratik Cumhuriyetin yurtdışındaki din gö- revlilerini maaşa bağlamalannı acaba yirmi yaşın- daki üniversiteli gençlerin tümü anımsayabiliyor- lar mı? Rabrta'nın iki baş oyuncusu yardı 1980'lerde... Biri Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş, öteki Di- yanet Işleri Başkanı Tayyar Altıkulaç... Resmi Ga- zete'de yayımlanan kararnamenin iki miman... özgüneş yaşamıyor bugün!.. Peki Tayyar Altıkulaç nerede? AKP milletvekili!.. Oysa Mehmet özgüneş, tabii senatör olarak 1970 yılı bütçesine Diyanet Işleri Başkanı Lütfi Doğan ve yardımcısı Yaşar Tunagör'ün Rabı- ta'yla ilişkisi olduğu gerekçesiyle ret oyu vermiş- ti!.. özgüneş, bırakın 12 Eylül 1980'i, 12 Mart 1971'den daha önce Rabrta'nın laik demokratik Cumhuriyetin temeline dinamit koymak istediğini çok iyi biliyordu... Çünkü Rabrta örgütünün yönetim kurulunda AP milletvekili Ahmet Gürkan'ın, MSP milletvekili Sa- lih Özcan'ın görev aldığını da biliyordu özgüneş!.. O zaman değişen neydi? • • • Bunlan hiç tartışmadık, unuttuk!.. Bugün 11 Kasım 2004 Perşembe... Rabıta'nın eli hâlâTürkiye'de... Bir dönem yurtdışındaki imamlara Rabrta'nın kesesinden maaş ödeyenler de Atatürkçü, tarikat şemsiyesi altında Türkiye'yi yönetenler de... Ne diyeyim? hikmetcetinkaya i cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Sözlerim carpıtıldı1 Prof. Dr. Günal, Vakit'i davaya hazırlanıyor tZMÖt (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Vakit ga- zatesininhedef gösterdi- ği Dokuz Eylül Üniver- sitesi Tıp Fakültesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Iz- geGünal, gazetenin söy- lediklerini çarpıtüğınıbe- lirterek, hukuki yönden hakkını arayacağ^nı vur- guladı. Üniversite Konseyle- ri Derneği'nin düzenle- diği toplantıda yaptığı konuşmanın, Vakit ga- zetesinde "tslama soi- yesiz saldm" başhğıyla yer aldığını ve "çizmeyi aşmak, haddini bilme- mekle" suçlandığını anımsatan Günal, ertesi gün arayan gazete mu- n habirinin de sözlerini çar- pıttığını kaydetti. Gaze- tede "O da İP'B çıkü" başlıklı bir haber daha yayımlandığı belirten Günal, "Arayan muha- bir, toplantıda yapöğun konuşmadan çokısrarla işçiPartisibaglanüsıkur- mak istiyordu. Hatta ÎP'den mÛlet\ekili adayı bile olduğumu savladL Ü Başkanı Ali Karşüayan'ı tanımamı örnek göster- di Ben de Karşüayan'ı İzmir'dekibirçok kişigi- bi \iUardan bu yana ta- nKhğımı, sorulannı'açık' ve 'net' sorması gerekti- ğinisöykdim. tP'yle hiç- bir bağunm bulunmadi- ğını aktardun'" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle