Katalog

-11 KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 p <a Deılet mallan ışgal altmdaynuş... Sadece mallan nu? Othello Elektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - Meclis Başkanı, Diyanet Başkanı gibiymış... "Gibisı fazla gibi!" Avnjpahların "Türk" yerıne "Turkryeli" dedığını ıddıa edenlere emeklı buyukelçı Ergun Sallı, "Shakespeare'in 16041e yazdığı Othello'nun binnci perdesının üçüncü sahnesınde, Venedikli zencı Othello, Osmanlı donanmasına karşı venlecek savaş ıçın senatorlere hrtap ederken düşmandan 'Turc' dıye söz eder" yanıtını venyor. Birılennın iddıa ettıği gibı Avrupalılar "Turk" yenne artık "Turkıyeli" dıyorsa duşmanın adını değıştırmış olmalılar! Bahçıvan Mete Neptun: "Irak Başbakanı Allavvı, Felluce'dekı dırenışçıler içın terönst' dryor. Işgalcı Bush'un ordusu, Saddam'ın polis ve askerlen ile birlik olmuş, ülkende etrafa dehşet saçıyor, on bınlerce Iraklıyı öldurmuş, kuzeyde PKK cırrt atıyor ve sen buna karşı çıkan vatandaşlarına terönst diyorsun. Keçiyi bahçıvan yaparsan, bahçen böyle olur." K ıtabın adı Mustafa Kemal ıle Fılıstın'den Anayurdun Dağlarına 58 Gun Kısaca, 58 Gun Mustafa Yıldırım'ın kalemınden ve 1 Toplumsal Donuşum Yayınları'ndan çıkan bır belge roman Taıf, Iskendenye, Tulkenm, Ce- nın, Nasıra, Nablus, es-Salt Rayak, Baalbek, He- lıp Katıma Bıze çok yakın ve bır o denlı de uzak kentler 14 Eylul 1918'de Iskendenye'nın dar sokak- lannda başlayan 58 gunluk yuruyuşun durakları Zaman tunelınde bır ağıt "Çok değıl, bıryıl geçmeden ışın aslını, Arap aşı- retlerı Cıdde'de, Mekke'de, Taıf'te ve Medıne'de Osmanlı askerlerıne karşı saldınya geçınce anla- mışlardı Şerrf Hüseyin, Mekke'den Arafat'a Os- manlı askerlennden oluşan merasım boluğu eşlı- ğınde çıkarak 'hacı' olurken oğlu Faysal, Kahı- re'dekı Ingılız Yuksek Komıserı Sır Henry McMa- hon ıle yaptığı anlaşmanın son satırlarını bağlıyor- du 58 Gun Bır yıl sonra, Kâbe mınarelennden ezan okunur- ken mermıler yağmaya başlamıştı Hamıdıye huku- met bınasını korumakla gorevlı Arap jandarmalar olacakları onceden bılıyoımuş gıbı sırra kadem basmışlardı Şerıf'ın adamlan ıçenye tulumbalarla gazyağı puskurtup ateşe vermışlerdı Akşama dek dırenen otuz Turk subayı ve asken yangınla baş edemeyınce teslım olmak zorunda kalmışlardı Bır yanda Kâbe'nın kutsal ortusu yanıyor, ote yanda ellerınden zıncırtenen Turk subaylan yerier- de suruklenıyordu Anılann bu anında ıçı ofkeyle ka- nşık bır acıyla dolan Fahri, sol yumruğunu tahta sı- raya hırsla vurunca ılaç paketı yere duştu Yuvarlanan kuçuk kahverengı şışe kamyonun ka- sasından duşmek uzereydı kı, Muntazır uzanıp tuttu Şışeyı Fahn'ye uzatırken gulumsedı Bır şey dıyecek gıbı oldu ama o kadar Abu-Kır koyunun aşağılannda, Akdenız'ın mavı- sınden ayrılarak kahverengı ıle grı arasında kuçuk tepecıkler oluşturarak uzanan kumsal, bırden yuk- selıyor ve bır terasa donuşuyordu Duzlukte belıren tel orguler ve yuksek gozetleme kulelenndekı sungu panltıları kampa geldıkiennı bıl- dırıyordu 'Yahu aklıma bır şey gelmıyor' dıye bağırmak uzereyken, kamp gırışınde anıden frenleyen kam- yonun sarsıntısıyla duraklayan Fahn aşağıya atla- dı ötekı esırler onun arkasından kuyruk oldular Çapraz demırlerie desteklenmış tel orgulu bınn- cı kapıdan geçtıler Ikıncı kapıya geldıklennden yır- mı yaşından fazla gostermeyen Yenı Zelandalı as- ker, bır yanı kıvrık şapkasını ışaret parmağıyla ge- rıye ıterek Fahn'ye yaklaştı " SESSÎZ SEDASIZ (!) Kapitalizm, hükümet, halk, gelecek Yerı gelen fıkrayı Hakan Çoban anım- satıyor Kuçuk oğrencı, akşam babasına 'Okul- da ders verdıler, polıtıka nedır anlatma- mız lazım' demış Baba oğluna anlatma- ya başlamış "Ben ucretlı çalışıyorum, bu kapitalizm Parayı nasıl harcayacağımıza annen karar venyor, ona hukumet denır Hepımız aslında senın ıçın çabalıyoruz, sen halksın Bebek kardeşıne bakan da- dı o ışçı sınıfı oluyor Bebekdegelecek " Çocuk odevını hazırlayıp yatmış Ge- ce bebeğın ağlamasıyla uyanmış Bebek altını kırletmış Annesıne gıtmış denn bır uykuda Dadının odasına gırmış, baba- Yuksek Yerilim Hatta Boşuna aramay ın, hayatın anlamı ınternette de yok 1 erdıncutku " yahoo.com sıyla aynı yatakta Bızımkı odasına do- nup, tekrar yatmış Sabah kahvaltıda ba- basına, pohtıkayı çok lyı anladığını soyle- mış Babası "Anlat bakalım" deyınce, an- latmış "Kapitalizm, ışçı sınıfını becenyor Hukumet uyuyor Halk kımsenın umurun- da değıl Gelecek de pıslık ıçınde " Killtill ^ u z e l Sanatlar Genel Mu- H H I I I U (ju r u Bayram Bilge To- kel, henuz yururluğe gırmemış Kamu Yonetımı Temel Kanunu ve Kamu Personel Yasası'nın Kultur ve Tunzm Bakanlığı'na bağlı sanat kurumların- da uygulanma aşamasına geldığını soyleyerek hem yururlukte olmayan yasalarla kamu yonetımı donemını başlatıyor hem de ayn tuzel kışılıkle- n olan Devlet Tıyatrolan Genel Mudur- luğu ıle ve Devlet Opera ve Balesı Ge- nel Müdurluğu'nun variığını ortadan kaldınyor Haydı hayıriısı 1 Kapitalizm ve Din SONMEZTARGAJs Sonuçta bır kapıtalıst ulkeler topluluğu olan Avrupa Bırlı- ğı'ne (AB) gırme sevdasına kendını kaptırmış Turkıye'nın, aslında bu yolda oğrenmesı gereken daha çok şey var Bunlann başında da kapıtalız- mın ne olduğunu bılmesı gel- mektedır Kapitalizm oğretıcısı (ıde- olojısı) dıne dayanan, duzenı toprak ve rant uzenne kurulan feodalızmden şu ıkı temel nok- tada ayrılır Bınncısı, uretımın nıtelığınde gosterdığı aynlıktır Kapıtalıst uretım ılışkılennın ıtı- cı guçlen emek-sermaye çelış- kılenyle bıriıkte yaşar Uretımın tum alanlanna artık teknolojı ve sanayı yoğun bır bıçımde gır- mıştır Ve uretımın tum enstru- manlan en yaygın bıçımıyle pa- zar ıçın çalışır Başka bır anla- tımla toplumsal yaşamın tum değer ve urunlen adeta meta- laşmıştır Ikıncısı feodalrtenın oğretısı olan dın oğesı, kapıtalızmde uretım guçlerının onunu tıka- yan onemlı bır etkendır Bu ne- denledır kı, Batı'dakı burjuva (kentsoylu) devnmlen surecın- de feodalıteye karşı savaşım veren guçler dınsel kurumlan da hedef almışlardır Kapıtalıst dızgede dınsel ku- rumlar ozellıkle devlet yapılan- malannda ya etkısız duruma getınlmış ya da tumuyle yone- tımın dışında tutulmuşlardır Hatta Fransız Devnmı omeğın- de olduğu gıbı, kılıse mulkıye- tıne el konulmasının yanı sıra kılıse çanlan bıle errtılıp ıç sa- vaşta top uretımınde kullanıldı Işte laıklık dedığımız çağcıl kavram, Avrupa burjuva dev- nmlen çağında boylesı bır sa- vaşım sonunda toplumsal ya- şama kazandınlmıştır Bunuva devnmlennın dınsel yapılanmalara karşı boyiesı bır tavır alması, oznel bır nıyetten kaynaklanmıyordu Ulusal bı- lırcın ve ulusal pazarlann oluş- ttrulması ıçın nesnel olarak bu onlemlenn de alınması kaçınıl- rrazvezorunluydu Amakapı- talızm de ılk çıktığı gıbı yennde djrmadı Hem ulusal sınıriar ıçnde somuruyu daha bır dız- geleştırmek (sıstemleştırmek) hem de somuruyu doğal bır ıla- h yazgı gıbı kutsamak ıçın on- ce dışladığı dınsel oğretının dzgıniennı sonradan elıne ye- nden aldı Ama kendı ulusal sı- nrlan ıçınde nıce savaşımlaria ede edılmış demokratık hak ve czguriuklere fazla dokunama- d Çunku bunlar toplumun gjnluk yaşamına gırmış vaz- çpçılmez kazanımlardı Kapıtalıst somurunun boyut- lai ulusal sınırlan aşıp emper- yalıst bır nıtelık kazandıkça, dın dgusu yenıden onem kazandı hendı ulkelennde doğrudan kJİIanamadığı bu olguyu bu kez dış somuru alanlanna yo- relttı Somurge yan somurge ralklarının ulusal bılınçlerının ürpulenmesınde dınsel oğele- m one çıkartıldığı yenı bır top- lum modelı yaratılmaya baş- Imdı Bu modelın en lyı uygu- Imdıgı donem, ozellıkle Sov- yetler Bırlığı ve sosyalıst dızge- nın ayakta olduğu yıllardı ABD tarafından ozellıkle islam ulke- len ıçın tasarlanmış ve sosya- lıst dızgeyı kuşatmayı amaçla- yan "Yeşıl Kuşak Projesı" ışte boylesı bır nıyetın urunuydu 0 yıllarda İslam dunyasında yeşıl kuşak projesı uygulamaya ko- nulurken bır ılgınç proje de Hı- nstıyanlık dunyasında yaşandı Sankı Hınstıyan topluluklann- da ve dunya kılıselennde hıç adam kalmamış gıbı sosyalıst Polonya'dan bır papaz getırtı- lıp Vatıkan'a papa yapıldı özetle kapitalizm, dını kendı ulkelennde bır sorun olmaktan çoktan çıkaımış ama dunyanın gen kalmış ulkelennde baskı ve somurunun onemlı bır aracı olarak kullanmayı hem de us- talıkla kullanmayı surduruyor Buna en yakın ve canlı orneğı- nı bızım ıçınde yaşadığımız sı- yasal ortamda da gonnek ola- sı Orta ve Yakındoğu da son derece stratejık oneme sahıp Turkıye'de ABD ve AB'nın açık ve ortulu destegıyle oğretısı dın olan bır partı AKP sıyasal er- kın başına taşındı Kendı ulke- lennde pek hoş karşılanmasa bıle AKP hukumetı kurmaylan- nın başlan turbanlı eşlenyle Av- rupa ulkelennde dolaşmalan- na, hatta resepsıyonlara katıl- malanna hoşgoruyle bakıldı Gerçekten bu bır hoşgoru muydu, yoksa AB'nın Turkı- ye'den koparmak ıstedığı odunlen parça parça da olsa alması konusunda ustaca du- şunulmuş bır taktık mıydı'? Hıç kuşkunuz olmasın, ken- dı ıçınde îaık ve çağcıl bır orta- mı yaratmış Avrupa'nın Turkı- ye'yı kendı ıçıne alması cıddı bır bıçımde gundeme gelırse sıra turban sorununa da gele- cektır Çunku kamu alanlannda dınsel ortulerle dolaşmayı bu- gun Fransa yasaklamış bulu- nuyor ve bu konuda dığer Av- rupa ulkelennde de çalışmala- nn başlatıldığına ılışkın duyum- lar alınıyor Şımdı bızım açımızdan bu soruna yaklaşırsak, yakında gelmesı kuvvetle olası boyfesı tutum AB uyelığı ıçın bır koşul olarak ılerde dayatılırsa AKP başından turbanı atabılecek Çunku Avrupalı ıçın ınanç ozgurluğu kullanabıldığı olçu- de vardır ve dınsel ınançlann sıyasetın ve yonetımın dışında tutulması konusunda kendı ıçınde tanhten gelen bır tutar- lılığa sahıptır Dolayısıyla Avru- pa'nın ıçınde başıyla ve ortu- suyle, feodal ıçıyle kapıtalıst olunamaz Kapıtalıst duzenın dınsel ko- nularda yaklaşımına ılışkın bır- kaç fotoğraf vermeye çalıştığı- mız bu yazıyı, son bır soruyla noktalayalım Bızdekı turbanlı kapıtalıstler, boylesı bır tutumla karşılaşır- larsa acaba ne yapacaklar? Turbanı çıkartıp kapitalizm de- nızıne yelken mı açacaklar, yoksa malı mulku bırakıp tur- bana mı sanlacaklar^ 1 Doğrusu ben çok merak edı- yorum KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakn turk.net ÇİZGİLİK KIMIL MASARACI kamilmasaraci« mynet.com HAYAT EPİK TÎYATROSU MUSTAFA hayatepik o mynet.com TANRIM BANA YARDIM ET ! ALLAHIM BANA YARDIM ETI 1 T I 1 j TARİHTE BUGÜN vım\zARIKA?* 11 Kasun ıncıc.mumtaz-arikan. com UARB&TLİ U&KELJL£RİN USTASt BU6UU, UUU1 AKteHıKALl UEYK£LÇJ AL£MANOeR CALDER 78 yAŞINDA ÖLDU DEOESt V£ 8A8ASI HEYKELCJ, ANNESt iSE ££SS*MDl 1326'PA PAHıS'E &JP£N CAU>efZ,OKAtiA; ArtteO, SIBl BıeÇOK ÖUCÜ C*VAUT GA/ZDE) AV/Çn.pOSrUJKtUJGDU ALEX4NDtR CAU>ER,H4eEKErLf HEriCEU-Efi. YAfMAK /S77- XX*., BU AKMÇLA OA OMLARA AAOTVR TAKMAYI D£UIY0£bU. AUCAK, 13SZ 'DBfJ SOKIfiA MO7OÜ- PAM [/AzsEÇe/SEK, ÜUZGAR. BTKJS/YLe OO- HEM, PEĞIÇEM, P£MS£. UHSÜIİÜ OfJEMLl ME_ TAL H£YKELL£ge YÖUELMIŞ77. BÖYLECBj HA- REKETU (MOB(LE') SOYUT HEYKEL A DA ÖNCÜLU6UMÜ /APMIŞri ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ ŞATIŞ MEMURLUĞU'NDAN İLANEN KIYMET TAKDİRİNES TEBLİĞl DosvaNo 2002 48 Adana nın Se\han ılçesı Cemalpaşa Mahallesı nde tapunun savfa n 2 cılt l ada l4->6 parsel 41" de kavıtlı 7^0 lık taşınmazda 1 9 arsa pavlı çekme katta 9 No lu bagımsız bolum mesken ıle une Karasoku Mahallesı nde tapunun savta 1411 cılt l s ada 190 parsel 28 de kavıtlı 2>4 2"> m2 lık taşın maza 26 1^00 arsa pa\lı 1 kat 10 No lu bagımsız bolum dukkan ızale ı şu\u karanna ıstınaden satışı ıstenılmış olmakla taşınmazın \ennde vapılan kı\met takdınnde 1 -\dana ılı Se>han ılçesı Cemalpaşa Mahallesı nde tapunun ada 14^6 parsel 41 7 de kavıtlı 1 9 arsa pavlı çekme katta 9 No lu bagımsız bolum mesken olarak kullanılmakta Cemalpaşa Mahallesı Bahar Caddesı \R <\partmanı nda bulunmaktadır Mesken betonarme kargas tar zında sapılmış ıçı dışı snalı 270 m2 oturumlu dort cephelı olup mahallı ravıçlere gore 60 000 000 / 000 TL değennde olduğu 2 \dana ılı Sevhan ılçesı Karasoku Mahallesı nde tapunun ada İS parsel 28 de kavıtlı 26 1500 arsa pa>lı 1 kat 10 No lu bagımsız ışven ıçı dışı sıvalı bovalı taşınmaz 29 "*6 m2 oturumludur Halen Karasoku Mahallesı No 2 de bulunmaktadır Taşınmazın mahallı ravıçlere ve alım satım fıvatlarına gore 2' 000 000 000 TL de°erınde olduğu bu muhammen bedel uztrınden satılacagı Imar durumu 1 41"7 parsel ıçın Dl beş katlı on bahçelı tek mesken ımar solu 2 2S parsel ıçın Dı beş katlı on bahçesız tıcaret Taşınmazda hıssedar olup adresı tespıt edılemeven hıssedar Emre Nafı Husmen e ışbu kıv met takdın ılanen teblığ olunur 0^ 11 2004 Basın 0 1 DÜZ ÇİZGt ÜMİT ZİLELİ Mustafa Kemal Gibi Düşünmek!.. Tanh, 18 Mayıs 2002 Yer, Italya'nın Perugıa kentı Genç Turk ışadamı Utku Oğuz, bılgısayannda ka- yıtlı son Ataturk fotoğrafmı projeksıyon makınasının aydınlattığı duvara yansıtıp sozlennı tamamladı - Işte, Anadolu aydınlanmasının temelı olan Turk Devnmı budur Perugıa'nın onde gelen kışılennın oluşturduğu Fel- sefe ve Tanh Kulubu'nun uyelen ve konuklar buyuk bır coşkuyla alkışladılar genç adamı Genç adam da bır saatlık "1918-1939Arası Tür- kıye ve Atatürk Reformlan" konferansının gordu- ğu ılgıden mutlu, bıraz da şaşkındı 1 Kulubun baş- kan yardımcısı Italyan dostu bır sure once "Şu hay- ranı olduğun ve her karşılaşmamızda bana anlatıp durduğun Ataturk'u bızım kulup uyelenne de anla- tırmısın" dedığınde hıç tereddutsuz kabul etmış, a- ma boylesıne yoğun bır ılgı ve heyecanla karşılana- cağını duşunmemıştı Ama Utku Oğuz ıçın o 18 Mayıs gecesını asla unu- tulmayacak kılan yorum, orada konuk olarak bulu- nan yaşlı bır Norveçlıden geldı - Norveç dilınde 'Mustafa Kemal gıbı duşunmek diye bır deyım vardır... Herhangi bır problem karşısında, çozümü imkânsız olduğu düşünce- siyle hemen kestirmeden teslım olma eğilımın- de olan, ne yapıp edıp bır çözüm uretmek ıçin yaratıcılığını zorlama zahmetine katlanmak is- temeyen nıh ve zıhın tembelı kişılere soylenırbu soz... Bu tıpınsanlara derhal, Hayır, yanılıyorsun bu problemın mutlaka bır çozumu olmalı Bıraz da Mustafa Kemal gıbı duşun' deriz... Ancak sızin bu gecekı sunuşunuzdan sonra bu sözün arkasın- dakı anlamı çok daha denn bırşekilde kavramış durumdayım; bu güzel fotoğraflar eşlığınde yaptığınız sunuşunuz, bana bu yaşımda bır şey daha oğrettı; yanı benım anadılım olan Norveç- çeye yerleşmış olan eskı bır deyımın arkasında- kı gerçek ve denn anlamı!.. Sıze bunun ıçın min- nettanm.... Genç Turk'un gozlen yaşardı Dunyanın bır baş- ka ucundakı ulkenın anadıiıne bır deyım olarak yer- leşmış buyuk devnmcıyı bır kez daha mınnet ve oz- lemle andı Yalnızca bır saatlık bır konferans olarak planlanan gece, ancak 19 Mayıs'ın ılk saatlennde sc- na erebıldı Saatlerce suren tartışma ve yorumlar ıse şu ortak yargıyla sonuçlandı - Atatürk devnmlen bütün ülkelere uygu- lanabılecek evrensel bir reçetedir... Zira din ve etnik aynm temellenne dayanmayan çağ- daş devlet modeli ne kadar çok ülkede uygu- lanırsa, dünya o kadar daha huzur ve banş ıçınde bır yer olacaktır... Genç adam gecenın sessızlığındeyururken buyuk bır ıç sızısıyla "Türk devnmını yıkmak ıçın yola çıkan karşı devnmcılığın ulkeyı surukledığı bataklığı, baş- ka çare yok dıyerek IMF'nın onunde boyun buken sıyasetçılen" duşundu Sonra buyuk bır heyecan ve coşkuyla yaşlı Norveçlının bu kolelık zıncırını kıımak ıçın muthış bırformul sunduğunu anımsadı - Mustafa Kemal gıbı duşunmek 1 • • • Bu yazı, bu koşede tam ıkı buçuk yıl once, 30 Ma- yıs 2002'de yayımlandı öylesıne ılgıyle karşılandı kı dunyanın dort bır koşesınden mesaj yağdı Herkes yazıyı ıntemet aracılığıyla bırbınne gonderdı Okul- larda, konferanslarda, panellerde okundu O gunlerde AKP henuz ıktıdara gelmemıştı Mus- tafa Kemal'e, laık Cumhunyete, Turk kımlığıne boy- lesıne ağır saldırılar henuz bu kadar açıkça yapıla- mıyordu Bu kısacık sureçte o gunlere de ulaştık 1 Ar- tık Mustafa Kemal'e laık Cumhunyete, Lozan'a Turk kımlığıne saldırı serbest 1 Medya, tanhının en utanç vencı donemını yaşıyor Anlı şanlı bırtakım gazetecı- ler, "Ataturkçü" koşe yazan profesorler "ılımlı İslam " çızgısıne doğru uygun adım yuruyor 1 Işte bu yazı, buyuk devnmcının 66 olum yıldonu- munde, umutsuzluğun, yılgınlığın ofkeyle harman- landığı bugunlerde ozellıkle bır kez daha yayımlanı- yor Çunku artık matem değıl, kavga zamanı 1 Bu ulkenın aydınlık ınsanlannın kolelığe karanlığa karşı vereceğı o buyuk kavgada kullanacağı o mut- hış formul ıse bınlerce kılometre uzakta, kuçucukbır ulkede keşfedılmış bıle - Mustafa Kemal gıbı duşunmek 111 E-posta: umhzilelıfn ttnetnet.tr BULMACA SEDATYAŞA\İX 2 3 4 b - 6 7 R 8 r9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAıNS\Ğ\: 1/ Suyla kan- şabılen pıg- mentlerlevapı- lan resım II Kuyruksoku- mu kemığı Acı portakal esansı \ e kına- kına ozutu ıçe- rensodatıpı 3/ Turkıye'den goç eden Yu- nanlılann oluşturduğu bır muzık turu 4/ Fut- bolda bır mevkı Tı- careteşyası 5/Çokse- vılen kımse ya da şey tnce kamış 6/ Guney Afnka Cumhunye- tı'nın plaka ışaretı 'Bır — bulamadım gun akşam oldu (Kul Hımmet) 7/Duyguve duşuncelen belırtecek bıçımde yuzde belıren kımılda- nışlar 'Over'anlamındakullamlansozcuk 8/Bnç- te ıkı manştan oluşan bolum "Kakun" da demlen kurk hav\ anı 9/ Duzenlı aralıklarla \ ınelenen YUKAREDAN AŞAĞIYA: 1/Geleneksel şıınn estetızmıne sırt çe\ ıren çırkme ve bıçımsızhğe da\ anan şıır akımı 2/ Kralıçe Bır çem- benn ıçmde kalan duzlem parçası 3/ Haıtı kokenlı bır dans \e muzık Bır renk 4/ Antalya nın Kemer ılçe- smde mağarasıyla da tanınmış tunstık bır yore 5/Dağ ya da tepenın alt bolumu 106 taşla ovnanan bır ovun 6/ Motorlu taşıtlarda dıreksıyon ıle tekerlek arasında- kı bağlantıyı sağlayan mıl Nazı partısının asken po- lısorgutu Romanya'nın plaka ışaretı 7/Bırparçanın canlı çalınacağım anlatan muzık tenmı 8/Uvan Ce- zavır kokenlı bır muzık turu 9/ Bır bılım ya da sanat dalında ozel ve behrgın yontem Yuz kalıbı