19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 2004 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Bush, geçen çarşamba Utitz, Pennsytvania'daki Lancaster Havalimanı'nda düzenknen mitingde yandaşlanyla kucaklaşn. (AP) Kerry'ye eski Başkan Clintondan sonra Colıunbus Ohio'daki miting öncesi konser veren Bruce Springsteen'den de destekgekti. (AP) ABD Başkanı, Beyaz Saray'da ikinci dönem için vize alırsa birçok yaşamsal konuya ilişkin gerçek hasıraltı edilecek Bush,örtbaskültürünüsürdürürPAULKRUGMAN S enatörJohnKerry'nın yardımcıla- n, Demokrat adayın başkan seçil- dıği takdirde CIA Başkanı Porter Goss'u görevden alarak başkasını ataya- cağını söylüyorlar. Şimdilik bunun ger- çek olacağını ümit etmekle yetinelim. Goss, başkan olarak atanmasından en- dişe duyanlann kaygılannı, görevde ol- duğu sürece CIA'deki kilit noktalara yap- tığı atamalar ve sergiledıği partızanca tutumla doğruladı. Ancak Goss hakkındaki tartışmalar çok daha geniş kapsamlı bir sorunun be- lirtilerinden biri. Bu sorun, GeorgeBush ikinci kez Beyaz Saray'daki koltuğuna oturduğu takdirde Bush yönetiminin olaylann üstünü örtme kültürünü sür- dürüp sürdüremeyeceği konusundan iba- ret. Bu kültür, siyaseti birçok alanda et- kiliyor. Hiç şüphesiz en şiddetli olarak da terorizmle mücadele söz konusu ol- duğunda etkisini hissettiriyor. Başkan Bush'un seçim kampanyası neredeyse tamamıyla kendisinin bu sa- vaştaki liderliği üzerine kurulmuş olsa da onunla beraber çalışan yetkililer, seç- menin bu liderlik vasfını ve performan- sını değerlendirmesine neden olacak her bilgiyi gizlediler. Dün bu gizleme taktiğinin en büyük skandal yaratacak nitelikte olanı, New York Times'ın haberiyle ortaya çıktı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, du- rumu "tarihtekien büyükpatiayıcı mad- deskandak" olaraknitelendirdi. Bush yö- netımının Irak'taki yetkilileri, ajansın tüm uyanlanna rağmen Irakta El Ka- kaa'dakı eski bır askeri tesisin güvenli- ğini sağlayamadı ve 377 ton patlayıcı madde -büyük olasılıkla direnişçiler ta- rafindan- yağmalandı. Çalınan patlayıcılar ABD askerlnl vuruvor ABD yönetimı, Irak'ın zatenmayıntar- lası gibı olduğunu, birkaç ton fazla ya da eksik bır şey fark etmeyeceğini öne sürerek tonlarca öldürücü maddenin or- tadan kaybolmasını önemsiz gibi göster- meye çalışıyor. Ama ortada önemli olan bir nokta var kı o da nükleer silah üreti- minde kullanılabilecek obnalannın dı- şında bu patlayıcı maddelerin bir terö- ristin tam da işine yarayacak şeyler olmalan! • ABD'de yarın yapılacak başkanlık seçiminin galibi George Bush olursa önemli konulara ilişkin istihbaratın kamuoyundan gizlenmesi geleneği sürecek. Şimdiye kadar 11 Eylül ve Irak'a ilişkin gün ışığına çıkmayan birçok bilgi, en az onun görevde kalacağı bir dört yıl daha belki de sonsuza kadar gizli tutulacak. Dünya kamuoyuna bomba gibi düşen sı'nın bölgeyi denetlemesine izin verme- Nelson Raporu'yla yakından ilgili bazı kaynaklar, El Kakaa'daki patlayıcı mad- delerin çok sayıda ABD askerinin öl- mesine veya yaralanmasına neden olan, yol kenarlannda park edilmiş otomobil- lerde patlayan bombalann temel üretim maddesi olduğunu söylüyorlar. Ve tabiı, çalınan 377 tonpatlayıcı mad- de sayesinde direnişçilerin ve El Ka- kaa'ya girme şansı olan başka kim var- sa onlann gelecekte on binlerce bomba daha üretmek için yıllarca yetecek kadar malzemeleri olduğunu... Eğer Bush yönetimi geçmişte olduğu gibi "yolunu buhıp" konuyu örtbas et- miş olsaydı kamuoyu olup bitenden ha- berdar olmayacaku. Yönetimdekiler bü- yük olasıhkla El Kakaa'daki yağmalama- dan en az altı ay önce haberdar oldular. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajan- diler. Iraklılara da kaybolan patlayıcılar konusunda ajansa bilgi vermemeleri için baskı yaptı. Şimdi de "Düsmanlanmı- zın durumdan haberdar ohnasuu iste- medik" dıyerek bilginin duyulmasına koyduklan sansürü haklı göstermeye ça- lışıyorlar. Aslında durumun açığa çıkmaması konusundaki ısrarlanrun nedeni, herke- sin kolayca anlayabileceği kadar bariz. 2 Kasım'daki (yann) seçim öncesinde ton- larca patlayıcının kaybolmasuıa neden olacak kadar sorumsuz da\Tandıklannı kamuoyunun bilmesini istemiyorlardı. Zerkavlyl öldürmekten vazoeçmelerlnln öyküsü Patlayıcı madde skandalına ilişkin ha- ber, Bush'un adamlarınnı örtbas etme- ye çalıştığı başka bir skandaluı gölgede kalmasına neden oldu: Bush yönetimi- nin Ebu Musab elZerkavi'nin kaçması- na nasıl izin verdiği... Dün, Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan bir haberde ve NBC kana- hndaki gece haberlerinde mart ayında ha- zırlanan bir rapor açıklandı. Bu rapora göre, Irak Savaşı'ndan önce Beyaz Sa- ray'daki yetkililer, bugün ülkeyi cehen- neme çeviren teröristlerden biri olan Zer- kavi'nin öldürülmesini amaçlayan bir saldın planından vazgeçmiş. NBC'deki haberde görüşlerine başvu- rulan askeri yetkililer, Zerkavi'nin üze- rine gidilmesinden vazgeçihnesine ne- den olarak iç politikayı gösteriyorlar. Zerkavi'nin terör kampı bozguna uğra- tılsaydı -ki bu o dönemde ülkenin lide- ri olan Saddam Hüseyin'in kontrolü al- tında olan bir bölge değildi- bu durum Saddanı'a karşı açılması gerektiği sa- vunulan savaş tezini zayıflatırdı. Wall Street Journal ise iddiayı yetkililerin ya- lanladığını bıldiriyor. Yönetim bizim bilmediğimiz başka ne gibi hatalar yaptı acaba? Porter Goss gibi partizanlann atanmalan sayesinde istihbarat üzerindeki sansür sürdürülür- se hiçbir zaman öğrenemeyebiliriz. Bu bir spekülasyon değil. Bay Goss'un adı şimdiden bir "örtbas olayı"na kanş- tı. Geçen hafta, Los Angeles Times'tan Robert Scheer, CIA'in hazırladığı 11 Eylül'e ilişkın istihbarat alanmda eksik- lik ve hatalan içeren ve tabii gizlenen bir raporu gün ışığına çıkardı. CIA'in seçlmden sonraya atma çabaları Newsweek dergisi de haberin özünü doğruladı. Ve işinboyutunu genişleterek raporun hâlâ görev yapan istihbaratçüa- n ve görevden aynlmış olanlan disiplin cezalanna çarptıracak nitelikte bilgiler içerdiğini duyurdu. Rapor haziran ayın- da tamamlanmıştı. Ancak Porter Goss, raporu Kongre'ye aktarmamıştı. Dergi, herkesın "Bu, seçimden sonra açıklanır- sayada duyulursabizimiçindahaiyiotar" diye düşündüğünü yazdı. İyi amakim için daha iyi olacak? 11 Eylül'de ve Irak'ta gerçekten ne oldu? Başkanlık seçimi bu sorulann yarutlanm öğrenip öğreneme- yeceğimizi de belirleyecek. (New York Tımes, ABD, 26 Ekim) Türkiye'yigüldüren Türk-Yunan ilişkilert YORGOS HARVALYOS B azen düşünüyorum da, Türk gene- raller, siyasiler, hatta gazeteciler Türk-Yunan ilişkileri konu oldu- ğunda herhalde gülmekten kınlıyorlar- dır. Çünkü Türk-Yunan ilişkilerinden da- ha iyi siyasi bir mizah olamaz. Kısa bir zaman sonra komşu ülkenin yakın tarihi açısından büyük önem taşıyan bir karar alınacak. Olumlu karann alınması yolun- da Türk tarafının sarf ettiği çabalaraysa en büyük desteği Yunanistan veriyor. Türkiye bizleri her gün askeri tahrikler- le kamçüarken biz böyle davranıyoruz. As- keri tahriklerin sıcak bir olaya dönüşme- siyse an meselesi. Bunlar çılguıca şeyler diyeceksiniz. Eh! O kadar da değil. Çün- kü Türk taktiği ülkenin uzun vadeli hedeflerine hizmet eden dikkatlice planlanmış bir taktiktir. Başka bir ifadeyle Türki- ye attığı şamarlara sesini çıkarmayan birini bulmuş- tur. Türkiye bu girişimiy- le ilgili tüm taraflara şu mesajı vermek istiyor: "Yunanistan'a yönelik dayıhklar süre- cektir.AB taranndânTürkiye'yeüyefik mü- zakereleri için tarih verilsin verümesin, bizler Ege'yi süzgece çevinneye devam edeceğiz. Yunanhlannihlalolaraktanım- ladığı bu guişimler de bizler için bügün- kü' statüko'ya olan itirazlanmızıngöster- gesidir" Hükümet tavır koymalı AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin kaderini belirleyecek olan kritik AB (17 Aralık'ta yapılacak) zirvesinden birkaç hafta önce, Türkler Ege'ye savaş uçakla- rmı ve gemilerini gonderiyorlar. Madem- ki tahrik politikasına Yunanistan tepki göstermiyor, tahrikpolitikası bir nevi ge- leneksel hak oluyor. Her şey, Türkiye is- ter AB üyesi olsun ister AB'ye aday ül- ke olsun, bundan böyle Yunanistan ile Türkiye'nin sınırsal sorunlar konusunda • Karamanlis Hükümeti önceki hükümetin Helsinki ile Yunanistan için elde ettiği stratejik avantajıbirgecede yitirebilir. dinamik şekilde haklannı talep edecekle- rini gösteriyor. Durum oldukça ciddidir ve Karamanlis hükümeti bu ciddi durum karşısında tavnnı ortaya koymahdır. Çün- kü sesini çıkarmaz ve Türkiye'nin AB üyeliğinı tutkuyla desteklemeye devam ederse Türk F-16'lan Akropolis üzerin- den uçmaya başladıklan zaman AB'den hangi yüzle dayanışma isteyecektir, gör- mek isterim doğrusu. Yunanistan'ın top- rakbütünlüğünü savunması konusuyla il- giletımeyen AB ortaklarımız böyle bir durumda haklı olarak şöyle diyeceklerdir: "Ne oldu sizlere? Şimdiye kadar Türk dostiannızaövgüleryağduiyordunuz. Sizi rahatsız ettiklerini şimdi mi keşfetâniz!" Başka bir ifadeyle, bir önceki hükümetin Helsinki ile Yunanistan için elde ettiği eşsiz stratejik avantajı, yeni hükümetin ödün verici tutumu nede- niyle bir gecede yitirme tehlikesi var. Türkiye de AB ile 15 yıllık üyelik mü- zakereleri sırasında pekâ- lâ ihlallerini sürdürebilir. Böylece, "kötügeneraDer", "iyi vesafbaşbakan" senar- yolanyla süslenen Yunanistan ile ilişki- ler Türklerin kahkahalarla gülmelerine yol açacak bir fikra ohnaya devam eder. Bizler için de Türkiye ile ilişkiler en aşı- n mazoşizmin örneğini teşkil edecektir. Türk devletinin kuruluşunun 81 'inci yıl- dönümü vesilesiyle bu akşam Türk Bü- yükelçiliği'nde bir resepsiyon veriliyor. Ben komşu ülke halkına dostluk duygu- lan beslememe rağmenbu resepsiyona ka- tılmayacağun; çünkü ülkem aleyhindeki fıkranın bir parçası olmak istemiyonım. Ülkemi alay konusu eden Türkiye'nin resmi liderleri ile bir arada olmak istemi- yorum. Aslında benim ne düşündüğum önemli değildir. Ancak hangi Yunanlı si- yasilerin resepsiyona katılacaklarını ve Yunanistan'ın hangi düzeyde temsil edi- leceğini merak ediyorum. (ETHNOS, Yunanistan, 26Ekim) Türkçesi: Murat îkm EUk AC'EMÎ BÎRLÎĞÎ (BbckWatchBa^a'danBağdat'agönderflentngflizalavL) THE GUARDIAN Amerikalüann Zerkavi'denfarkıyok I ngiltere'nin Irak'takı yüzlerce as- keri Basra'daki üslerinden Bağ- dat'a dogru yola çıkû. Buradako- nuşlanan Amerikan birUklerinin Fel- luce'ye doğru ilerleyebilmelerini sağlamak için. Ne kadar asil bir mis- yon! Nisan ayında işgalci Amerika- hlar haftalarca bu kentte oturan Irak- lılara insafsızca acı çektirdiler. 800 kişinin ölümüne neden oldular. Ken- tin bir bölümünü enkaz yığınına çe- virdiler. Son birkaç gündür Fellu- ce'yi yine bombalıyorlar. Şimdi, 850 Ingiliz askerini Bağ- dat'a çağınyorlar ki Ingilizler baş- kentte güvenliği sağlarken burada- ki kendi askerlerini çekip Felluce'ye göndersinler. Ve, kent toplu mezar- larla dolsun. Peki, ama bu kentin za- vallı halkı bu cezayı hak edecek ne yaptı? ABD'li işgalciler Ürdün do- ğumlu terörist Ebu MusabelZerka- vi'nin burada saklandığını düşünü- yorlar. Felluceliler ise Zerkavi'nin kentlerinde olmadığını söylüyorlar. Zaten çoğu, böyle birinin var oldu- ğundan bile şüphe ediyor. ABD ve Irak'ta giriştiği savaşın yalanlar üze- rine kurulu olduğu birden fazla kez kanıtlandı şimdiye kadar.Bu neden- le Amerikahlar işgalciliklerine hak- h gerekçe bulmak için pervasızca ye- ni masallar uyduruyorlar. Katllama son verllmell Birleşmiş Milletler Genel Sekre- teri Kofi Annan, açıkça bu savaşuı meşru ohnadığını açıkladı. Dünya kamuoyunun büyük bölümü bunun bağımsız bir devlete yöneltilen hak- sız ve meşru obnayan bir savaş ol- duğuna inanıyor. O zaman Iraklı sivillere bu vah- şeti uygulama yetkisini ve hakkını nasıl buluyorlar kendilerinde? Hem davranış biçimlerine bakılırsa onlar ve Zerkavi arasındane fark var? On- lar da Irak'ta Zerkavi kadar ulusla- rarası hukuka aykın bir şekilde var- lıklannı sürdürüyorlar. Iraklılarauy- guladıklan katliama, özellikle de Felluce'ye uyguladıklan şiddete son vermeliler. (Fronûer Post, Pakistan, 29Ekim) İngiltere AB Anayasası'nı desteklemeli ROBINCOOK* B ugün 25 Avrupa ülkesi, ortak anayasa ve do- layısıyla kendilerini aynı demokratik değerle- re sahip olmaya adamak içinbuluşuyorlar. Bu- gün, Avrupa Birliği (AB) çatısı altında ortak çıkarla- nnı gözetmek için bir arada olan bu ülkeler, geçmiş- te birbirleriyle savaşıyorlardı. Bugünkü gelişme geç- miş kuşaklann kıskançlıkla bakacağı bir gelişme. Merak ediyorum, acaba ingiltere'de kaç kişi bugü- nü bir zafer günü olarak nitelendirecek? Eminim ki banş dolu, demokratik ve bütünleşmiş bir Avrupa Murdoch basını, Daily Mail gazetesi ve Telegraph ta- rafindan top ateşine tutulacak. Daily Mail, Avrupa Ana- yasası'nı bin yıla^r karşımıza çıkan en büyük tehdit olarak nitelendirdi. tnsan haklannı garanti altına ala- cak bir yasayı bu ülkenin geçmişinde uğradığı tüm saldınlardan daha tehlikeli bir tehdit olarak görmek çok ilginç bir yaklaşım. Onlann, geçen binyılda Av- rupa'nın bütünleşmesine ulusal özgürlük ve kimlik adına karşı çıktıklansürecinsonugeldi aslında. Çün- kübugünkü dünyada hepimiz birbirimize bağımlıyız. AB karşıtlan Birliğe üye olmanın diğerleriyle acı ve sıkıntı çekmek, onlar nedeniyle bazı şeylerden ödün verip kendi yolumuza gitmekten alıkonubnak oldu- ğunu savunuyorlar. Ama bunlar, ülkelerin birbirine bağımlı olduğu bir dünyanın kurallan. 'Hayır' demek gerl adım atmaktır Avrupa Anayasası'nın, federal bir Avrupa'ya kay- maktan şikâyet edenlerin hedefi olması çelişkı içeri- yor. Çünkü anayasada federalizm bloke edilip üye ülkelere daha çok yetki ve siyasi güç verilmesi öngö- rülüyor. Ve bu nedenle Avrupa karşıtlannın anayasa- ya karşı çıkmak yerine onu kucaklamalan gerekiyor. Anayasa için referandum yapmanın çok akılcı bir yol olduğunu düşünmüyorum. ingiltere'de referandum- da anayasaya *hayTr" çıkması, ülkenin Avrupa' nınma- sasındakı yerini alması için kat edeceği uzun yolda geri adım atması anlamına gelir. Aynca durum böy- le olursa siyasi anlamda hiçbir işhjrliğine gitmeden ihracatımızvn büyük bölümünü Avrupa'ya yapmaya devam edeceğimizidüşünmekolanaksız birhayal. In- giliz solunun bugünkü imza törenini memnuniyetle karşılaması gerekiyor. Nedeni Avrupa'nın sosyal mo- delinin değer ve hedeflerini ifade etmesidir. AB'nin insan haklanna saygı, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve hukukun üstünlüğü kavramlannı tanımlıyor. Avrupa'nın bu sosyal degerlerini yenidenanımsamak ve üzerinde durmak... Bu değerler son dört yıldır, dün- yayı Teksas'a benzetmek isteyen ABD yönetiminin kuşatması alnnda olduklan için önemli. Yakın geçmiş- tençıkanlacak ders, Avrupa bölündüğütakdirde değer- lerinin ve görüşlerinin önemsenmeyeceğidir. Buneden- le ingiltere'deki solcu kesim herkesten çok anayasayı desteklemelidir. Bush'un tek taraflı yönetimi yerine güçlü, çokuluslu ortaklığın egemen olduğu bir Avrupa için. Ve bizim sosyal modelimizin Bush'un korkunç kapitalist modeline alternatif olabilmesi için. (The Guardian, tngihere, 29Ekim) *Cook, İngiltere 'nin eski Dışişleri Bakayı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle