Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2004 PAZARTESİ
HABERLER
'En önemli hizmet
okul yapmak'
• \AL\AÇ(AA)-Kültür
ve Tunzm Bakanı Erkan
.Mumcu, dün Isparta'nın
Yalvaç ilçesınde yaptınlan
Mehmet Akif llköğrerim
Okulu'nun açılışına
katıldı. Törende konuşan
Mumcu, insaniann
hayatında okullann önemli
bir yer tuttuğunu belırterek
*'O nedenle hayatımızın
merkezinde okullar vardır.
Bir ülkeye yapılabilecek en
önemli hizmet, okul
yapmaktır. Sizlerden
eğitime öğretime katkı ve
destek vermenizi
bekJiyorum" dedi.
İHD Genel
Başkanı Alataş
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Insan HakJan
Demeğı(tHD) Genel
Başkanlığı'na Avukat
Yusuf Alataş seçildi.
Kocatepe Kültür
Merkezi'nde dün başlayan
IHD Genel Kurulu'nda
dün seçımler
gerçekleştirildi. Seçime tek
aday olarak giren Yusuf
Alataş, kullamlan 394
oyun geçerli sayılan
388'im alarak İHD Genel
Başkanı oidu.
Polis aracına
saldırı
• istanbuJ Haber Servisi -
Beyoğlu Hacıahmet
Meydanı'nda Sıırt'ten
gelen DEHAP'lı grubu
karşılamak ıçin toplanan
kalabalık. yaptıklan
açıklamanın ardından
dağılmaya başladı. Dağılan
gruptan aynlan yaklaşık 30
kişi caddeyi trafığe kapatıp
slogan attı. Eylemciler
yoldan geçen trafik polisi
aracına taşlı saldında
bulundu. Polislerin havaya
ateş açması üzerine
eylemciler ara sokaklara
dağılarak kaçtı.
Köye geri
dönüşler
• TUNCELİ(AA)-
Tuncelı Valısi Mustafa
Erkal, CHP Mılletvekili
Hasan Güyüldar, Emniyet
Müdürü Osman Öztürk ve
emniyet şube müdürleri ile
birlikte esnafi ziyaret etti.
Esnaf ve vatandaşlarla
görüşen Vali Erkal ve
beraberindekiler, onlann
istek ve sorunlannı
dinJediler. Genellikle köye
geri dönüşlerle ilgili
sorular yönelten
vatandaşlar aynca,
Tunceli'de güvenlik ve
eğitim konulan ile ilgili
düşüncelenni dıle
getirdiler. Vali Erkal,
Tunceli'de ciddi bir
güvenlik sorunu
yaşanmadıgını, bu konuda
sorun yaşanmaması için
yoğun çaba sarf ettiklerini
söyledi. Köye Geri Dönüş
Projesi'ni önemsedikJerini
kaydeden Vali Erkal,
"Köye geri dönüşler,
2005'te daha çok
desteldenecek" dedi.
Ceza Infaz Yasa Tasansı, cezaevlerindeki kurallan yeniden düzenliyor
ZorlaçalışmadönemiEMtVE KAPLAN
ANKARA-Hükümetın, Tiir-
kiye'ye müzakere tarihı verilip
verilmeyeceğinin bellı olacağı
17 Aralıka kadar TBMM'den
geçirmeyi planladığı Ceza İn-
faz Yasa Tasansı, cezaevlerin-
deki kurallan yeniden düzen-
liyor. Tasanya göre, hükümlü-
ler cezaevlerinin belirlediği
"tektipelbise''giyecek, çalış-
makla yükümlü olacak. Disip-
lin cezalan yeniden düzenlenir-
ken hükümlülere kınamadan
hücreye koymaya kadar bir di-
zi ceza uygulanabilecek.
TBMM Adalet Alt Komis-
yonu'nun günderrunde yer alan
Ceza Infaz Yasa Tasansı, şu
düzenlemeleri öngörüyor:
^ Hükümlüler, cezaevlerin-
de, işyurtlan veya atölyelerde
• AKP'nin 17 Aralık'tan önce yasalaştırmayı planladığı tasanyla hükümlüler tek
tip elbise giymek ve idarenin belirlediği işlerde çahşmak zorunda kalacak. Disiplin
yönetmeliklerindeki değişikliklerle hücre cezasına varan birçok hak mahrumiyeti
öngörülürken açlık grevlerinde zorla doktor müdahalesi de yasallaşacak.
çalışmakla yükümlü olacak.
Çocuk ve küçük hükümlüle-
nn çahştınlması yalnızca mes-
lek eğitimine yönelik olabile-
cek. Kapalı cezaevlerinden açık
cezaevlerine geçmeye hak ka-
zananlar ile açık cezaevlerin-
de bulunan hükümlüler, ku-
nım dışındaki tanm, deniz ve
su ürünleri avcılığı. inşaat, yol,
maden ve orman gibi iş alan-
lannda ekıp halinde çalıştınla-
bilecek. Cezaevi yönetimi, ce-
zasının en az bir yıhnı iyi hal-
li olarak çekmış bulunan hü-
kümlüleri, durumlanna uygun
kurum içi hizmetlerde çalıştı-
rabilecek. Hükümlüler, yöne-
ticilenn ve personelin kişisel iş.-
lerinde çahşhnlamayacak. Ça-
lışan hükümlülere ürettiklerin-
den elde edilen gelirden, ça-
lışmalan karşılığı ücret öde-
necek.
t/ Cezaevlerindehükümlü-
lerin üst ve eşyasında habersız
olarak her zaman arama yapı-
labilecek. Her ay bir kez ara-
ma yapılması zorunlu olacak.
Aramalar, gerektığinde dış gü-
venlik personeli veya kolluk
kuvvetleriyle veya diğer kamu
görevlilerince ortaklaşa ger-
çekleştirilebüecek.
l/ Tasarıyla hükümlülere
uygulanacak disiplin cezalan
yeniden düzenleniyor. Buna
göre hükümlülere kınama, ba-
zı etkinliklere katılmaktan alı-
koyma, iş karşılığı venlen üc-
rerten kesme veya işten bütü-
nüyle yoksun bırakma, haber-
leşme veya iletişim araçlann-
dan yoksun bırakma veya kı-
sıtlama. ziyaretçi kabulünden
yoksun bırakma, hücreye koy-
ma, koşullu salıv erilmenin ge-
ri bırakılması, bir kurumdan
diğer kuruma nakletme veya
nakletmeme cezalan verilecek.
\/ Cezaevinde gereksiz gü-
Cezatnfaz
Yasa Tasansı ve
Ftipi
cezaevlerindeki
tecrit,
Taksim'de
yapılan
eylenilerle
protesto edildi
(Fotoğraf:
VEDAT ARIK)
'Tecride ve tek tipe hayır'
tstanbul Haber Servisi - Ceza Infaz Ya-
sa Tasansı ve F tipi cezaevlerindeki tecrit
uygulaması Taksim'de yapılan eylemlerle
protesto edildi.
Galatasaray Lısesı önünde toplanan Tec-
rit ve "Yeni Infaz Yasa Tasansı Karşıü Bir-
lik" üyesi bir grup. "Devrimci irade testim
aimamaz" ve "Tecride hayır" yazılı döviz-
ler taşıdı. "Tek tip elbise giymeyeceğiz'',
"İçerdedışarda hücreleri parçala" slogan-
lannı atan grup adına açıklama yapan Ha-
kan Bingöl, tasanyla uygulanmak istenen
tek tip elbise dayatmasının, psikolojik bir
tahrip unsuru olarak kullanıldığını söyle-
di. Bingöl, tasannın, hücrelerde uygula-
nan fiili işkence, baskı, tecrit ve kimliksiz-
leştirmenin yazılı hale getirilmesi olduğu-
nu vurgulayarak " Yeni Ceza tnfaz Yasa Ta-
sansı, sadece içerdekilere değil, topluma da
yönelik bir gözdağL Bu tasanya ve tecride
izin vermeyeceğiz. Herkesi buna karşı çık-
maya çağuıyonız" dedi. Bir süre oturma ey-
lemı yapan grup dağıidı.
Daha sonra aynı yerde bir araya gelen
"Detnokratik Kadın Hareketi Girişimi"
üyesi kadınlar da Ceza Infaz Yasa Tasan-
sı'nıngeri çekilmesini ıstedi. "Tektipe,tec-
ride hayır", "DinseL ulusaL, sınıfsal sömü-
rüye son" sloganlannı atan grup adına
açıklama yapan Suzan Keklik, "Devletin
yasalannuı birileri tarafından yenilendiği
iddia edilirken bugiin hâlâ cezaevlerinde-
ki devrimci kadın rutsaklann taciz edilme-
leri, bizlere yasalann ne şekilde yenilendi-
gini apaçık işaret ediyor. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "işkencelere sıfır tole-
rans' söylevleri çekerken, hemen açıkla-
manın ardından ESP aktivisti Tuba Gü-
müş'ün kayıt dışı bir şekilde kaçınlarakiş-
kence,taciz ve tehditleremanızkalması, sis-
temin ikiyüzlülüğünü tekrar gö/Jer önüne
seriyor" diye konuştu.
riiltü yapan, cezaevi duvarlan-
na yazı yazan, resim yapan ve-
ya afış yapıştıran hükümlüye
kınama; açlık grevi yapan hü-
kümlülere 1 aydan 3 aya kadar
kültürel ve spor etkinliklerine
katılmaktan yoksun bırakma;
iş elbisesini giymeyen ya da
ışyerini izinsiz terk eden hü-
kümleye iş karşılığı verilen üc-
retten kesme; yemek boykotu
yapan ya da slogan atan hü-
kümlüye haberleşme veya ile-
tişim araçlanndan yoksun bı-
rakma; aramaya karşı çıkan hü-
kümlüye ziyaretçi kabulünden
yoksun bırakma; tünel kazan ya
da suç örgütlerinin eğitim ve
propaganda faaliyetlerinı yapan
hükümlüye de koşullu salıve-
rilmenin geri bırakılması ce-
zası verilecek.
%/ Cezae\ lerinde kütüphane
veya kitaplık oluşturulacak.
Hükümlüye haftada en az bir
kez kurum kürüphanesıne gi-
derek kitaplan inceleyip seçme
olanağı tanınacak. Bu hizmet,
gezici kitaplıklarla da yerine
getirilebilecek. Hükümlü, mah-
kemelerce toplatıünasına karar
alınmamış süreli \e süresiz ya-
yınlardan bedelı kendilerince
karşılanmak koşuluyla yarar-
lanma hakkına sahip olacak.
Odalarda gereksınimden çok
yayın bulundurulamayacak.
Kurum güvenliğini tehlikeye
düşüren \eya müstehcen ha-
ber, yazı, fotoğraf ve yorumla-
n kapsayan hiçbir yayın hü-
kümlüye verilmeyecek.
| / Kişisel elbisesini giyme-
sine izin verilmeyen hükümlü-
ye, yazhk ve kışlık olmak üze-
re iklıme uygun giysi verilecek.
Hükümlünün bu giysiyi giy-
mesı zorunlu olacak.
i/ Analan hükümlü olup da
dışanda korumasına bırakıla-
cak kimsesi bulunmayan 0-3
yaş, grubundaki çocuklar, ana-
lannın vanındakalacak. Bu ço-
cuklar, gündüzleri cezaevi bün-
yesındeki ya da SHÇEK ile di-
ğer kurum ve kuruluşlara ait
kreş ve gündüz bakımevlerin-
de banndınlacak.
^ Açık ve kapalı cezaevle-
nnde, araç telefonu, telsiz te-
lefon veya cep telefonu kulla-
nılamayacak.
>/ Açlık grevi ve ölüm oru-
cundaki hükümlüler önce ce-
zaevı yönetimince grevden vaz-
geçmeleri için ikna edihneye
çalışılacak, bu girişimlerden
sonuç alınamaması durumun-
da müdahale edilebilecek.
soruşturmaprotestosu
Trakja Ünh ersitesi öğrencileri vie
aileleri, rektörlüğün 120 öğrenciye
verdiği toplam 45 yılhk uzaklaşnrma
cezasını Galatasarav Meydanı'nda
protesto etti. Öğrencüer ve aileler
adına yapılan açıklamada, 17-23
JVIayıs tarihlerinde Trakya
Üniversitesi'nde gerçekleştirilen
şenliklerde öğrencilerin açüğı
standlara rektöriüğün izni ile polis ve
jandarmanın müdahale ettiği
bdirtilerek "88 öğrenci gözaltina
ahndı. Bunlardan 8"i ağır olmak üzere
50'si yaralandL Pöüsin yoğun şiddet
kuflanması nedeniv le kanıpustan
çıkan öğrenciler ülkücülerin satirb
zincirii saldınsına uğradı" denfldi 4
gün süren gözaltından sonra
mahkemeye sevk edilen öğrencflerden
20'sinin yeterli defil otmamasuıa karşın
turuklanarak cezaevine konulduğu
ifade edilen açıklamada, olay
sonrasmda rektörlüğün 120 öğrenci
hakkında soruşturma açnğı ve bu
öğrencilerin 35'ine 1 yıl, 18'ine bir
dönem, 12'sine 1 ay okuldan
uzakiaşürma cezası verildiği
kaydedildi. Açıklamada, "Amaç,
mûhalif demokrat öğrencilerin sesini
basormak. Sonışrurnıalann geri
çekflmesini istiyoruz" denildi.
"Soruşturma değü, bilim istiyoruz",
"Eğitim hakkunız engeilenemez",
"Sonışturmalar. tutuklamalar,
baskdar bizi v üdırama/" sloganJan
atan grup açıklamanın ardından
dağıldL (Fotoğraf; ÖZLEM
GÜVEMLÎ)
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
CHP Gnjp Başkanvekili KemalAna-
dol, Içişleri Bakanı'na ülkücülerin üze-
rinden çıkan yeşil pasaportlann sırrını
ve bunlann devletin istihbarat örgütle-
riyle olan ilişkisini sormuştu. içişleri Ba-
kanı Abdülkadir Aksu, bu sorulara
uzun bir aradan sonra cevap verdi. Ak-
su'nun cevabını okuyunca Türkiye'de-
ki devlet yönetme alışkanlığının bunca
"değişim" projelerinden etkilenmeden
varlığını sürdürdüğünü ve sürdürece-
ğini bir kez daha anlamış olduk.
CHP milletvekili Kemal Anadol, Ab-
dudah ÇaUı,AJaartin Çafoct, Haluk KJT-
cı ve Oral Çelik gibi ülkücülerin devlet
tarafından kullanıldığına ilişkin eski MfT
Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet
Eymür'ün söylediklerinden yola çıka-
rak bu isimlehn devlet görevlisi olup ol-
madığını sornuştu. AbdülkadirAksu, bu
sorulara bütün açıklığıyla şöyle cevap
veriyor: "Yürütülen istihbarat faaliyet-
lerinin gizliliği ve üstlenilen görevin ha-
yatiriskleride göz önünde bulunduru-
Devletin 'Ülkücü Sır'ları...
larak ilgilikanun ve iç mevzuatt 'çok giz-
li' gizlilikderecesinihaizbulunmakta olup
ilgili bin'mi dışında kalan diğer birimle-
rince dahi bu tür bilgilerin paylaşılma-
sı ve ifşası suç sayılmaktadır."
Belli ki MİT üst düzey yetkilileri Ak-
su'nun böyle bir açıklama yapmasını
sağlamışlar. içişleri Bakanı, "hayatiıisk-
ler göz önünde bulundurularak 'çok
gizli' gizlilik derecesini haiz" çalışma-
lardan söz ediyor. Gelelim söz konusu
kişilerin "çalışmalan"na... Abdullah Çat-
lı ve Haluk Kırcı, Ankara Bahçelievler'de
7 TİP'İİ gencin hunharca öldürülmesi-
nin failleriydi. Haluk Kırcı bu eylem ne-
deniyle 7 kez idama mahkûm edilmiş-
ti. Abdullah Çatlı yakalanmadığı için hü-
küm giymedi, ancak bu eylemin en ön-
de gelen faili olduğu mahkeme dosya-
lanndaki belgelerde duruyor.
Abdullah Çatlı ve Oral Çelik, Abdi
Ipekçi'nin öldürülmesi olayındaki rolle-
ri nedeniyle arandılar. Ancak Ipekçi dos-
yası, bu köşede defalarca dile getirdi-
ğim şekilde, çeşitli devlet güçlerinin
müdahalesiyle karanlıkta bırakıidı. Ey-
lemin tetikçisı Mehmet AliAğca dışın-
daki asıl tertipçiler hep bir şekilde ko-
runup kollandılar. Oral Çelik'in bir öğ-
retmenin öldürülmesiyle ilgili süren da-
vası dosyatamamen yok olduğu için be-
raatla sonuçlandı. Çatlı ve Çelik tıpkı
Ipekçi olayında olduğu gibi Papa'nın
vurulması olayında da Ağca'yı yönlen-
diren kişiler olarak yargılandılar.
Alaattin Çakıcı ise çok çeşitli öldür-
me ve yaralama olaylannın faili olarak
yakalandı, yargılandı, hüküm giydi. Bu
eylemlerden en dikkat çekici olanı eşi
Uğur Kılıç'ın öldürülmesi olayıydı. Yi-
ne Türkbank ihalesi sırasında çeşitli
tehditlerie bu ihaleye fesat kanştırdığı,
bilgi ve belgelere yansıdı.
• • •
Şimdi bütün bu bilgilerin ışığında in-
sanın aklına şu sorular ister istemez
gelmiyor mu? Çatlı'nın, Kırcı'nın, Çakı-
cı ve Çelik'in kanştığı eylemlerle "dev-
let sırrı" arasında bir ilişki mi var? Çün-
kü, İçişleri Bakanı çok açık bir şekilde
diyorki: "Bukişilerteilgilibilgilerçokgiz-
lidir ve ifşa edilemez."
Peki Ipekçi cinayeti neden aydınlatı-
lamadı? Bu konu da mı "gizli ve ifşa edi-
lemez" bilgilerkapsamı içine girtyor? Ben
İçişleri Bakanı Aksu'nun açıklamasının
korkutucu gerçeğimizi gözler önüne
serdiğini düşünüyorum. Son yıllanmıza
birçok korkunç ve korkutucu olay dam-
gasını vurdu. Bu olaylara çeşitli şekilde
adı kansan bazı isimlerin devletle ilişki-
li olduğu ilk kez bu kadar açık bir şekil-
de yetkilı bir ağız tarafından dile getiri-
liyor.
Şimdi ne yapacağız? Birçok korku-
tucu olaya rağmen devletin birilerini hâ-
lâ korumaya devam ettiğini düşünerek
korku içinde mi yaşayacağız? Ipekçi
ailesi, bu açıklamadan nasıl bir sonuç
çıkaracak? Bu cinayetlere kanşanlann
"devletiçinde bazı güçiertarafından ko-
runduğu" düşünülüyordu. Şimdiyse bu
kişilenn devletle ilişkilen olduğu ve yap-
tıklannın "çokgizli" damgasıyla açıkla-
namayacağı resmen söyleniyor.
Peki biz bu devlete nasıl güvenece-
ğiz? Siz Ipekçi ailesinın yerinde olsanız
ne düşünürdunüz? Ya da Bahçeliev-
ler'de öldürülen 7 TİP'İİ gencin yakın-
ları şimdi nereye başvuracaklar?
İçişleri Bakanı Aksu'nun açıklaması,
tahmin ettiğimiz korkunç gerçeklerin
itirafı anlamına gelmiyor mu? Bu fela-
ketten nasıl kurtulacağız?
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
'Yaşamda nitelik' her zaman önemli olmuştur.
Nitelikli yaşam.
Nitelikli insan.
Nitelikli çalışma.
Nitelik (kalite), nasıl tanımlanır, nasıl anlaşılır?
Günümüzün tüketim toplumunda 'nitelik, daha'
pahalı olan, daha az kişinin daha çok para öde-
yerek ulaşabileceği' anlamını taşımaktadır. '
Daha lüks evler, t
daha üst sınıftan bir araba,
daha pahalı giyim,
daha seçkin yerierde yenen yemekler,
daha egzotik ülkelere yapılan geziler, .
daha lüks yerierde eğlenme,
'nitelikliyaşam' için geçerli ölçütler olmaktadır.
Nitelik, paranın satın alabileceği şeylere sahip ol-
mak anlamında kabul edilmektedir.
Oysa gerçekte nitelik bunlar değildir, nitelik bir
şeylere 'sahip olmak' da değildir.
Bu ölçütlerin arasında 'nitelikli düşünceler' yer
almamaktadır.
insan niteliği' de bu ölçütlerin içinde yoktur.
Nitelik, paranın satın alamayacağı şeylerle tanım-
landığı zaman nitelik olmaktadır.
Bakınız, paranın satın alamayacağı gerçek nite-
likler nelerdir?
Nitelikli düşünceler geliştirmek,
nitelikli duygulara sahip olmak (yaşam estetiği,
güzeli, dogruyu, iyiyi aramak gibi), <
nitelikli sosyal ilişkiler kurmak, anlamlı dostluk- Ş
lar geliştirmek,
kendistne ve çevresine yararlı olmak,
dünyayı doğru anlamaya çaba harcamak,
kitap okumak, okuduklannı düşünerek yorum-
lamak,
yaptığı gezilerde hazzı yeni gözlemlerle bütün-
leştirmek,
anlamlı bir müzik zevkini geliştirmek, •
kendi olarak var olmak, olgunlaşmak, kendini ge-
liştirmek,
özgürleşmek, özgür düşünceler, özgür duygu-.
lar oluşturmak.
Yaşamda en önemli ilke, araçlan amaç yapma-
mak, amaçlan araç yapmamaktır. *
Yaşam gücünü paradan alanlar, bir araç olan '
parayı amaç yapmışlardır.
Böyle yaşayanlar için 'yaşamn/te//ğ7', elbette pa-
ranın satın alabileceği şeylere sahip olmaktır.
Ancak, böyle yaşamak, kendini paraya ve pa-
ranın satın aldıklanna bağımlı kılar.
Bu bağımlılığın sonu da olmadığından bu yolu
yaşamak sananlar her zaman doyumsuz, yetersiz
ve mutsuz olacaklardır.
Çünkü, herzaman onlardan daha çok paraya sa-
hip olanlar bulunacaktır. Aynca sahip oldukfannı kay-
betme korkusu da yaşamdan alacaklan sevinci
yok edecektir.
Ama, kendini geliştirerek, dünya ile bütünleşe-
rek, gerçek 'yaşam niteliği'ni keşfedenler için ya-
şadıklanna değer üreterek, anlam katarak yaşamak
özgürteşmektir. Bu yaşam biçimi onlan her gün da- -
ha da zenginleştirecek, yeterlilikleri, doyumlan ar-,
tarak mutlu olacaklardır.
Insanlar kendi yaşam seçimlerini yaparken,
para ve mal bağımlılığı yerine düşünce ve duy- *
gu özgüriüğünü, «
sahip olarak mutluluğu aramak yerine üreterek, .
paylaşarak mutlu olmayı,
!
kullanıp atarak harcamak yerine onararak, an-
tarak yenilemeyi,
değer satın alarak değerii görünmek yerine de-,
ğer vererek çoğaltmayı,
öğrenmedikleri sürece bu yanlış yaşamalar sü-
rüp gitmeye mahkûm olacaktır.
Yanlış yaşam biçimleri ise hem insanın kendisi-
ne hem de çevresine zarar vermeyi sürdürecektir. ;
'Yaşamniteliği', 'nitelikliyaşam', 'nitelikliinsan',
'niteliklieğitim', 'nitelikliçalışma', 'nitelikliaile', 'ni-
telikli toplum', daha çok düşünmeye, daha çok tar-
tışmaya, daha çok araştırmaya değer değil mi?..
e-mail:erdalatak@superonline.com
Faks:0212 5139098 :
istanbul'da yakalandı
Trabzon
bombacısı
yine tehdüetti
AHMET ŞEFÎK
TRABZON - Trab-
zon'da bir fast food sa-
lonuna attığı bombay-
la 6 kişinin yaralanma-
sına neden olan Yasin
Hayal (23) Trabzon ve
tstanbul emniyet mü-
dürlüklerinin ortakla|a
çalışmasıyla Istanbul
Maltepelde yakalandı.
Ifadesüıde örgüt bağ-
lantısı bulunmadığını
belirten Hayal, serbest
kaldıktan sonra Trab-
zon'daki Rus Konso-
losluğuveHSBCBan-
kası'nı bombalayaca-
ğını belirtti.
Patlamanın ardmdan
yapılan incelemelerde
bombayı atan kişinin
Yusuf Hayal olduğu
açıklandı. Trabzon Em-
niyet Müdürlüğü ve Is-
tanbul Emniyet Müdür-
lüğü 'nün yaptığı ortak
çalışmayla Hay^> önce-
ki gün Istanbul Malte-
pe'de yakalandı.
Trabzon Emniyet
Müdürlüğü'ndeki sor-
gusunun ardından geniş
güvenlik önlemleri al-
tında adliyeye götürü-
len Hayal, burada gaze-
tecilere. ABD'ye karşı
büyük birnefret duydu-
ğunu, eylemi ABD ve
işbirlikçilerini cezalan-
dırmak için gerçekleş-
tirdiğini belirtti.
ABD ile işbirliği ya-
pan herkesüı öldürüle-
ceğini savunan Hayal,
cezaevinden çıktıktan
sonra da Trabzon'daki
Rus Başkonsoloslu-
ğu'nu ve HSBC Banka-
sı'nm şubesüıi bomba-
layacağını söyledi.
Adıyaman'daki Men-
zii grubuna bağlı oldu-
ğu iddia edilen Hayal,
sorgusunda hiçbir ör-
güt bağlantısı bulun-
madığını, bombayı ken-
disinin evde yaptığını
ifade etti.
"Padavıa maddeyap-
mak ve patlatmak"la
suçlanan Hayal, ifade-
sinin ardmdan nöbetçi
asliye ceza mahkeme-
since tutuklanarak
Trabzon Cezaevi'ne ko-
nuldu.