19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KASIM 2004 PAZARTESl CUMHURİYET SAYFA İ İ J 1 \ A _ F ] ^ I \_IJ\1JL [email protected] 13 Yıl sonu hedefleri ~12 0 0 5 • 12 aylık TUFE artışı yüzde 8, ortalama TUFE arttşı ıse yuzde 9.6 olacak. • Ihracat 71 mılyar dolar, rthalat ıse 104 mılyar dolar olarak gerçekleşecek. Dış tıcaret açığı 21.8 mılyar dolar olacak. • Can açığm 10.6 mılyar dolar olması tahmın edılıyor • Konsolıde bütçe faız dışı fazlanın GSMH'ye oranı yuzde 5.7 olacak. • Konsolıde butçe vergı gelırlennın GSMH ıçensırvdekı payı bır öncekı yıla gore 1 puan artarak yüzde 24.7'ye çıkacak. • Turizm gelırten 18 mıryar dotara yükselecek. • TMO, 700 ton buğday, T. Şeker Fabrikalan 8.5 milyon ton şeketpancan, TEKEL53 birt ÇAYKUBda600bintonyaşçayalacak. - . - 2 0 0 4 " ^ • Qş ticaret açığı 23.6 milyar dolar, can işlemter dengesıi4.4 mılyar dolar oteak t*.İ2 aylık TEFE arttş hızı yûzde 13.5, TÜFE artış hızı da yüzde 10 olacak " THiırtzm geiırten 16 mılyar dolara çfcacak. ^THYNssetefi 2004 yılıscmuna kadar halkaarzedılecek. "* TEKEL'in bağlı ortaklığı sıgara sanayi ışletmeten de yıl s ^ f c ^ Ihracat 62 mtyar dolar, ıthalat 95.5 mılyar dolar olarak gerçekteşecek. Vergı gelırten 100.5 katnlyon lıraotacak. ^ , „ Rakamlarla2005Türkiye'si2005 Programı 9 nagöre> kentlerdeyaşayanlann nüfusu 44 milyona ulaşacak AB 'ye uyum süreci kapsamında, geneükyaptsı değiştirümiş organizmalann çevreye büinçlisalımı vepazara sürülmesine ilişkinyönetmelikçıkanlacak Ekonomi Servisi - 2005 Yıb Prog- ramı'nda. 2004 yılı gerçekleşmelen ve yıl sonu tahrninleri yer aldı. 2005 Yıh Programının Uygulanması, Ko- ordinasyonu ve tzlenmesine Daır Ba- kanlar Kurulu Karar eki dünkû Res- mi Gazete'nın mükerTer sayvsında yayımlandı. Buna göre, tahmınler ve hedefler şöyle: • Türkiye'de yeşil kart kapsamın- da 13.4 milyon kişı bulunuyor. 2004'te hastanelerde yatak başına düşen nüftıs 376, hekime düşen nü- fus sayısı 735, hemşireye düşen nü- fus sayısıysa 850 oldu. Doğuştan ha- yatta kalma ümıdi yüzde 70.7 olur- ken bebek ölümhızıbınde 26.9"a ge- riledı. • 2004'te nüfusu 20 bınin üzenn- dekı kentlerde 43 milyon kışi yaşar- ken bu rakamın 2005 yılında 44 mil- yona ulaşması bekleniyor. gılı yasanın 2005 yılında yasalaşma- sıbeklenırken 2007 yıh sonunakadar yeni kurumsal yapırun tamamlanma- sıyla birlikte reformun tam anlamıy- la uygulamaya geçmesı planlanıyor. • 2004 yılı sonunda Işsizlik Fonu sıgortası varhğının 13.5 katnlyon h- raya ulaşması, 2005 yıhndaysa 18 katrilyon 638 trilyon hra olarak gerçekleşmesi tah- mın edıliyor. • 2004'te 1.5 milyonton olarak he- deflenen buğday alunınınyıl sonun- da 1.9 milyon ton, pancar alımının 9.7 milyon ton, tütün alunının 37 bin ton, yaş çay alımının da 600 bın ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor 2005 yılında TMO'nun 700 bin ton buğday, T. Şeker Fabrikalan'nın 8.5 milyon ton şekerpancan. TE- KEL'in 53 bin ton tütün, ÇAY- KUR'un da 600 bın ton yaş çay al- ması planlanıyor. 2005'te Klf'lenn 2.9 katnlyon li- ra sabit sermaye yatınmı yapmalan da hedefleruyor. Bankacıhk sektö- ründe 2004 yılı ocak-hazıran döne- mınde sermaye yeterlilik oranı ya- bancı bankalardayüzde 26, özel ban- kalarda vüzde 21, kamu bankalann- da yüzde 34.9, TMSF bankalann- daysa yüzde -27 olarak gerçekleşti. Tican bankalann bılanço içi ya- bancı para açık pozisyonu 2004 yıh hazıran ayı ıtıbanyla 1 mılyar 137 milyon dolar olarak gerçekleşirken 2003 yılı sonundakı 57 milyon dolar- lık miktara göre önemli ölçüde arttı- ğı ıfade edihyor. • 2005 Yılı Programı'na göre, 2005 yılında 12 aylık Tüketicı Fiyat Endeksı (TÜFE) artışı yüzde 8, or- talama TÜFE artışı ıse yüzde 9.6 ola- rak hedeflendı • GSMH'nın yüzde 5 oranında, toplam yurtıçi talebınse yüzde 3 ora- nında artması hedefleniyor. • Programa göre 2005 yılında ıh- racat 71 mılyar dolar, ıthalatsa 104 mılyar dolar olarak tahmın edihrken dış ticaret açığının ödemeler denge- sinde yer aldığı şeklıyle 2005 yılın- da, 2004 yılı sonu tahmınlenne göre 1.8 milyar dolargerileyerek 21 8 mıl- yar dolar olarak gerçekleşmesi bek- leniyor. 2005 yılı mali işbirlıği programla- n çerçevesınde, Türkiye'ye AB'den 300 milyon Euro tutannda kaynak tahsıs edilecek. AB'ye uyum süre- cinde yapılacak düzenlemeler kapsa- mında, kamu ıhalelen alamnda, kışı- lenn serbest dolaşımı alamnda, mes- lekı nıteliklenn karşıhklı tanınması- na ılışkın yasal düzenleme hazırlık- lan sürdürülecek. Bu çerçev ede, Genetik Yapısı De- ğiştırilmiş organizmalann çe\Teye bilınçli salımı ve pazara sürülmesi- ne ilişkin yönetmelik çıkanlacak. Gürültü kontrol yönetmeliğinde de- ğişüdık yapılacak. AB'den 2006 yılında da 500 mil- yon Euro hıbe yardımı gelecek. Uyum çalışmalanmn hızlanmasıyla 2006'da hibe mıktanrun 1 mılyar Eu- ro'ya, 20O7'de de 2 milyar Euro'ya çıkması bekleniyor. • Sosyal güvenlik kuruluşlanyla ü- Babacan çocuklan bekletti ARİFFARAÇ Devlet Bakanı Babacan'ı beklerken üşüyen çocuklara \ctkilikr ısınnıa hareketleri yaptırdılar. ŞANLIURFA - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı AB Babacan, yeni 3 yılhk ekonomi programı hazırladıklannı belirterek "Hazırbk- lanmız soo aşamava geldi. tnşaüah, 1 Arahk 2004'e kadar tamamla\ıp Avrupa Birtigi yetki- Bkrinc tcslim edecegjz" dedi. Atatürk Bara- jı'nda Babacan'ı karşılayan sporcu çocuklar bır saat süreyle soğukta bekletildi. Ailesi ile birlikte Şanlıurfa'da bulunan Ali Babacan ön- ceki gece Şanlıurfa Vaüliği'nce Vilayet Konu- kevi'nde onuruna verilen Sıra Gecesi'ne katıl- dı. Burada gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Babacan. "Türkiye bu yoğun çahşmalar so- nunda güzel bir yere vanvor. Biz de arkadaşla- nrruzla ekonomi ağırukh çabşıyoruz. Yeni 3 yA- hk ekonomi programı hazoiıyoruz. Son aşa- ma\a gekli" dedi. Babacan ve ailesi dün de Atatürk Barajı'nda incelemelerde bulundu. Bozova Gençlik Spor Kulübü sporculan Ba- bacan'a çiçek vermek için Seyir Tepesi'nde bir saat boyunca bekletüdı. Üşüyen çocuklara yetkililer ısınma hareketleri yaptırdüar. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Bütçe, Büyüme, Böluşüm (II) Bütçe gelırlerinin vergi kaynaklan geçen haftanın ya- zısının konusuydu. Bu hafta 2005 bütçe gıderleri ele alı- nıyor. Son yıllarda her yıl olduğu gibı bu yıl da bütçeden as- lan payını yine faiz ödemeleri alacaktır. Tablodan da iz- lenebileceğı gibı, 2004'te 58.5 katrilyon olan faiz öde- meleri, 2005'te az da olsa azalmakla birlikte 56.4 kat- nlyon TL olarak öngörülmektedır. Azalmanın nedeni, devlet iç borçlanma faız oranlarının, enflasyon oranın- daki düşüşe koşut olarak azalacak olmasıdır. Hükü- met, 2003'te 44.5 katrilyon lira ülke içinde ek borç yap- mıştı, ağustos sonuna dek 2004'ün net borçlanması, 19.9 katrilyon artmış, iç borç stoku 214.3 katrılyona çıkmıştır. Toplam ıç borç 424 katrilyon lıra olacağı ön- görülen GSMH'nin yarısını aşmıştır. Içınde bulunduğu- muz yılda toplam bütçe gelirlennın yarıya yakını faıze gidiyordu; gelecek yıl da elde edilecek gelırlerın beşte ikisinden fazlası faiz olarak ödenecektir. Bütçenın bu en büyükgider kaleminden yararlananlar, devlete borç ve- rebilen vartıklı kesimlerdir. Geçen haftaki yazıda aynn- tılanyla vurgulandığı gibı, dolaylı vergıler yoluyla emek- çi kesime yüklenen vergıler, devlete borç verebılen zen- ginlere aktarılıyor. Çok önemli bır nokta daha var: Dev- lete borç vererek elde edilen faiz gelinnden esas ola- rak vergi alınmıyor. Bu arada, dış borçların yılın ilk çeyreğinde 146.5 mil- yar dolar olduğunu, istikrariı bir görüntü vermekle bir- likte kısa dönemli dış borcun 23 mılyardan ılk çeyrekte 23.9'a çıktığını ve bunun datehlıkelı sayılması gerekti- ğini belirtelım. Kamu çalışanlanna bütçeden aynlan pay 2005'te 32.4 katrilyon TL'dir. Bu tutann toplam ulusal üretirn (GSMH) içindeki payı, 20O4'e göre azattılmaktadır; ekonomi, ya- ni pasta büyümekte, ancak kamuda çalışan maaşlı ve ücretlilerin payı azalmaktadır. Cari transferlerın ana kalemıni sosyal güvenlik kurum- lanna yapılan bütçe katkıları oluşturuyor. Türkiye, sos- yal güvenlik düzensızlığine son vermek, sosyal güven- lik hakkını yaygınlaştırıp güçlendirmek zorundadır. Ge- lecek yıl tarımsal destekleme, bu yıl olduğu yetersız durumunu sürdürecektır. KİT sermaye arttınmı yoluna gidılmeyecek, tersine, bütçeden sermaye desteği ge- lecek yıl yüzde 6.5 oranında azaltılacaktır. Hükümetın bırtürlü elinden çıkaramadığı KİT'ın ölümeterkedilme- si polıtıkası sürdürülecektir. Gelecek yıl eğitım ve sağlığa aynlan bütçe Ödeneği, 2004'e göre, sırasıyla yüzde 20.3 ve yüzde 19.6 daha fazladır. Yetersiz de olsa bu yaklaşım hıç kuşkusuz olumludur. Bütçe Tasarısı, sermaye giderteri kalemıni, yanı yatı- rımları, 20O4'e göre yüzde 48 gibı bır artışla 10.1 katrıl- yona çıkarıyor. Bu yaklaşım, hükümetın, 1980'den son- ra ısrarla uygulanmaya çalışılan "Yatınmlan en iyi özel sektöryapar, kamuyatmmyapmamalı" politikasından, çok sınırlı da olsa, bır dönüşü yansıtıyor. Ülke kalkın- masında, doğaı, etkın ve verimlı kamu yatınmlannın vazgeçılmez olduğunu, ikı yıl sonunda da olsa hükü- metın öğrenmeye başlamış olması olumlu sayılmahdır. Bu bağlamda, yarırn katrılyona yakın bır paranın araş- tırma ve gelıştırme ıçın aynlması da, eğer bu kaynak ger- çekten araştırma-geliştirme ıçın kullanılabilırse, doğru bir yaklaşımdır. Hükümetın, başta üniversıteler olmak üzere, şirndıyedek, araştırmakurumlannayaklaşımı, bu konuda iyımserlığe olanak tanımıyor. özetle, 2005 bütçe harcamalan faiz ağırlıklıdır ve ge- lırlen gıbi esas olarak sermaye sahıplerının ışıne yara- yan bır özellik taşıyor. Ekonomi, borç faızı altında ezılı- yor. Tarımsal desteklemeye ve kamu personelıne ayrı- lan pay, yennde sayıyor; yatınmlara, egıtıme ve sağlığa ayrılan paylar da arttınlmakla birlikte çok yetersız kalı- yor. Bütçe gelirlerınde IMF isteğiyle aynlan faız dışı faz- la, toplam bütçe gıderlerinden de fazla, yüzde 13.3 art- tırılıyor. Toptam Bütçe Giderteri, 2004-2005 Karşılaştrması (Katrilyon Tl) I 2004* | 200S 11191 ' 138 GSMHTayı l%) VTöplamGelSfcr 1119,1 ' 1 BS VeraTSaüen 7 0 Gerçekteşme Tahmını,!") Teklrf, f") Faız dışı fazla, net bütçe gelırtennden faız dışında kalan gıderlerm çıkanlmasıyla bulunan sayıdır Bu hesapça, 20M'te 24 5 KaWydn (108 6-841ı-2005'te de 27 4 katnlyon TL 1126 4-99)ol- ması gefekırdı Buradakı sayılar butçe gelır ve gıderlennden de kımı ayıMama- lann yapılması sonucudur ve IMF tanımı olarak adlandınhyor Kaynak: MB 2005 Bıitçe gerekçesı yakupi'i metu.edu.tr DÜNYA EKONOMlStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA [email protected] ABD basını, ısrarla, başkanlık seçim- lerinin bu kez yaşamsal bir önemi oldu- ğunu vurguluyor. Birçokyorumcuya, ör- neğin Ingiltere'deki Kanal-4 televizyo- nunun siyasi editörü Lîndsey Hilsum'a göre de bu "ilk küreselleşmiş ABD se- çimleri." Dünya gözünü, CHnton'ın Dı- şişleri Bakanı Albright'ın ve şimdiki Sa- vunma Bakanı Rumsfeld'in Amerika'yı "vazgeçılmez ülke" ve "küresel çıkarta- n olan tekülke" nitelemelerini doğrular- casına başkanlık seçimlerine dikmiş, heyecanla bekliyor. Kerry'ye kerhen destek ve boş umutlar Bu "küreselleşmiş seçimlere" eğer dünya halklan katılıyor olsaydı, oylannı Kerry'den yana kullanıyor olacaklardı. Globescan'ın kamuoyu yoklaması 35 ülkeden 30'unda halkın büyük çoğun- luğunun tercihinin Kerry'den yana ol- duğunu gösteriyor (The Newstatesmen, 25/10). Israil, Polonya, Nijerya, Fılipin- ler'deyse çoğunluk Bush'tan yana. Dünyanın önce gelen 10 gazetesinin kendi ülkelerinde yaptığı bir başka araş- tırmada da Kerry 2'ye 1 önde görünü- yor. (The Los Angeles Times, 29/10) Irak'ta ve Arap ülkelerindeyse halk, esas olarak "ne değişecek kı" havasında. Bush'tan kimse hoşnut degil, Kerryde umut vermiyor. Arafat da "Ne fark eder ki" diyenler arasında (Financial Times, 30/10; The Guardian, 29/10) Mısır'da çıkan El-Ahram da "Ne Bush, ne Ker- ry" dıyerek Nader'i desteklediğini açık- ladı. Yönetici elitin tutumu genellikle halkı- nınkinden farklı. Örneğin The Guardian, Arap ülkelerinin Londra büyükelçileri- nin, açıkça dile getirmeseler bile, "Bil- diğimiz şeytan bilmediğimizden evla- dır" anlayışıyla Bush'u istediklerini ak- tanyor. Arap ülkelerindeki elit arasında da "Bush ikinci dönem daha rahat dav- ranır. Israil lobisine teslim olmaz" anla- yışının (bence fantezisinin) hâkim oldu- ğu bildiriliyor. L.A Tımes'ın aktardığına göre, Iran ayetullahlan da Bush'u tercih ediyorlar. Ulusal Güvenlik Konseyi Baş- kanı Rovhani, "Bugüne kadar başımı- za ne geldiyse Demokratlardan geldi" dıyormuş. Putin de Bush'u destekledi- ğini açıklamıştı. Ironiye bakar mısınız? Bush terorizmle mücadele edeceğim diye, uluslararası ilişkilerin satranç tah- tasını tekmeleyince, çıkan kargaşada petrolün fıyatı bir yılda yüzde 70 arttı, hatta, ABD'de ekonomik büyüme yara aldı (dördüncü dört aylık dönemde bü- yüme hızının yüzde 1.5'e gerilemesi bekleniyor) ama stratejik rakiplerinin kasalan dolmaya başladı (The Indepen- dent, 23/10). Onlar da seçimlerde Bush'u destekliyorlar... Avrupa da 'Kerry'ci ABD seçimleri söz konusu olunca, Avrupa'da hem halkın hem de yönetici 'Çok Önemli' Seçimler elitin Kerry'yi destekledikleri görülüyor. Avrupa kültürünü bilen, sık sık Bush yö- netimini dostlannı (Avrupa'yı) ihmal et- mekle suçlayan Kerry'nin, Bush'tan farklı olarak çok daha kapsayıcı bir dış politika izleyeceğine inanılıyor. Ancak bır Anglosakson özdeyişıni ödünç alır- sak, "daha yaşlı omuzlann üzehndeki daha bilge baş- lar" herhangi bir değişiklik bekle- mıyorlar. Eskı Fransız Dışişleri Bakanı Hubert Vedrin, 16 Ekim'de Figa- ro'da, "Bugün, Avrupa'nın an- ladığı anlamda birçok-taraflı politika izleyen ABD beklemek boş, eski tran- satlantik ilişkile- rine dönüş de hayal" diye yazıyordu: "Bush daha militan bir dil kullanabilir ama aslında yaptığı soğuk savaş son- rasında gelişmeye başlayan bir çizgıyı konsolıde etmek oldu." Gerçekten de Bush'un dış polıtıkası, Clinton döneminde gelişmeye başla- mıştı, enerji politikasının, Ortadoğu stra- tejisinin kökleriyse 1980'lere, Carter dönemine uzanıyor. Bu yüzden olacak. seçim kampanyasındaki tüm sertliğin aksine, ikı aday arasında özellikle dış politikada, ortaya esasa ilişkin bir fark çıkmadı. Çıkmasını da beklememekge- rekiyordu. Council On Foreign Relati- ons uzmanlarından Max Boot'un dik- kat çektiği gibi "ABD seçim sisteminin birgizli gücü de seçmeni, nadi- ren keskin bir tercihle karşı karşıya bırak- masıydı." Her iki partı de mer- kezeeğilimliydi, seçim öncesin- de ne denirse densin, seçim sonrasında yö- netimler arasın- da her zaman bır süreklilık gözleniyordu (Los Angeles Times. 26/10). Olası bir Kerry yönetiminde Savunma Bakanlığı için, iki Cumhuriyetçı senatörün, McCa- \n ve Chuck Hagel'ın, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı için de Bush yönetimin- den aynlan Rand Beers'in adı geçiyor (The Times, 29/10). Daha önce de değindiğim gibi, Bush'un ABD'nin uluslararası konu- munu salt askeri gücüne dayanarak koruma stratejisi, bir ideolojiktercihten çok bir zorunluluktan, ABD'nin ekono- mik, kültürel üstünlüğünün (yumuşak gücünün) aşınma eğiliminden kaynak- lanıyor. Kerry'nin dış politikasının zemi- ni de Clinton döneminde başlamış olan, bu eğilim belirleyecek. Diğer ta- raftan salt askeri güce dayanma stra- tejisi de başanlı olmadığı için, Bush ka- zansa bile bu politikada da "realistler- den" yana bir düzeltme beklenebilir. ABD seçmeni hâlâ kararsız Dünya kamuoyunun aksine, seçim- lerde gerçekten belirleyici olan ABD seçmeni ise hâlâ kararsız. Kamuoyu yoklamalanna göre: "Çoğunluk ülkenin yanlış yolda olduğunu, yalnızca ufakbir azınlık Bush'un tekrar seçilmeyi hak et- tiğini düşünüyor." (Financial Times, 29/10). Ama "kime oy vereceksiniz" so- rusuna göre yapılmış yoklamalarda kâh Bush, kâh Kerry, 0 da ancak bir iki pu- an farkla öne çıkıyor. Yönetici sınıflann farklı kesimlerine bakınca da kesin bir eğilim saptamak zor. İlk anda, medya ve finans sektö- rünün ağıriıklı olarak, bütçe disiplinin- den, daha liberal vatandaşlık haklann- dan, ABD'nin uluslararası konumunu iyileştirmeye kararlı olmasından dola- yı Kerry'den yana olduğu görülüyor. The Economist ve Financial Times gi- bi muhafazakâr Ingiliz yayınlan bile ter- cihlerini Kerry'den yana yaptılar. ABD'de ise VVashington Post, New York Times gibi ulusal gazetelerin ya- nı sıra birçok yerel gazete de Kerry'yi desteklediğini açıkladı. Düzinelerle Bush yanlısı gazete taraf değiştirerek Kerry'nin kampına geçti. Bu kesimler Bush yönetiminin prensiplerini payla- şıyor olmakla biriikte, köktenci özellik- lerinden hoşnutsuzlar; The Economist, bir değişiktikten yana olduklannı yazı- yor. Mali kesimin aksine, "askeri-sınai kompleksin" Bush yönetiminden hoş- nutsuz olması için bir neden yok. ABD savunma harcamaları Bush dönemin- deyüzde 50'den fazla arttı. Artmaya da devam ediyor. Kerry de savunma har- camalarını arttıracağını söylüyor. Ge- çen hafta ABD borsa indeksi, Boeing (havacılık), Northop Grumman (deniz- cilik), Lockheed (uçak, sibernetik), Te- xaco, BP (petrol) gibi savunma-hava- cılık ve petrol şirketleri hisselerinin sır tında yükselerek yeniden 10.000'ir üzerine çıktı. Mali sermaye de kenc tercihinin aksine, bu kesime yönelerel portföyünü "rıeç" etti. Mali sermaye nin sözcülerinden Wall Street Jouı nal'ın, Lehman Brothers ve Rostchil gibi gruplann da Bush'u destekledir lerini görüyoruz. özetle, "mali-sermi ye" ve "askeri-sınai-kompleks" an sındaki farklı tercihler aynmı da p< kesin değil. Bu da seçimlerden son bir sürekliliğe işaret ediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle