Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM 2004 PAZARTESl CUMHURİYET SAYFA
İ İ J 1 \ A _ F ] ^ I \_IJ\1JL ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Yıl sonu hedefleri ~12 0 0 5
• 12 aylık TUFE artışı yüzde 8, ortalama TUFE arttşı ıse yuzde 9.6 olacak.
• Ihracat 71 mılyar dolar, rthalat ıse 104 mılyar dolar olarak gerçekleşecek. Dış tıcaret açığı 21.8
mılyar dolar olacak.
• Can açığm 10.6 mılyar dolar olması tahmın edılıyor
• Konsolıde bütçe faız dışı fazlanın GSMH'ye oranı yuzde 5.7 olacak.
• Konsolıde butçe vergı gelırlennın GSMH ıçensırvdekı payı bır öncekı yıla gore 1 puan artarak yüzde
24.7'ye çıkacak.
• Turizm gelırten 18 mıryar dotara yükselecek.
• TMO, 700 ton buğday, T. Şeker Fabrikalan 8.5 milyon ton şeketpancan, TEKEL53 birt
ÇAYKUBda600bintonyaşçayalacak. - . -
2 0 0 4 " ^
• Qş ticaret açığı 23.6 milyar dolar, can işlemter dengesıi4.4 mılyar dolar oteak
t*.İ2 aylık TEFE arttş hızı yûzde 13.5, TÜFE artış hızı da yüzde 10 olacak "
THiırtzm geiırten 16 mılyar dolara çfcacak.
^THYNssetefi 2004 yılıscmuna kadar halkaarzedılecek.
"* TEKEL'in bağlı ortaklığı sıgara sanayi ışletmeten de yıl s ^ f c ^
Ihracat 62 mtyar dolar, ıthalat 95.5 mılyar dolar olarak gerçekteşecek.
Vergı gelırten 100.5 katnlyon lıraotacak. ^ , „
Rakamlarla2005Türkiye'si2005 Programı
9
nagöre> kentlerdeyaşayanlann nüfusu 44 milyona ulaşacak AB 'ye uyum süreci kapsamında,
geneükyaptsı değiştirümiş organizmalann çevreye büinçlisalımı vepazara sürülmesine ilişkinyönetmelikçıkanlacak
Ekonomi Servisi - 2005 Yıb Prog-
ramı'nda. 2004 yılı gerçekleşmelen
ve yıl sonu tahrninleri yer aldı. 2005
Yıh Programının Uygulanması, Ko-
ordinasyonu ve tzlenmesine Daır Ba-
kanlar Kurulu Karar eki dünkû Res-
mi Gazete'nın mükerTer sayvsında
yayımlandı. Buna göre, tahmınler ve
hedefler şöyle:
• Türkiye'de yeşil kart kapsamın-
da 13.4 milyon kişı bulunuyor.
2004'te hastanelerde yatak başına
düşen nüftıs 376, hekime düşen nü-
fus sayısı 735, hemşireye düşen nü-
fus sayısıysa 850 oldu. Doğuştan ha-
yatta kalma ümıdi yüzde 70.7 olur-
ken bebek ölümhızıbınde 26.9"a ge-
riledı.
• 2004'te nüfusu 20 bınin üzenn-
dekı kentlerde 43 milyon kışi yaşar-
ken bu rakamın 2005 yılında 44 mil-
yona ulaşması bekleniyor.
gılı yasanın 2005 yılında yasalaşma-
sıbeklenırken 2007 yıh sonunakadar
yeni kurumsal yapırun tamamlanma-
sıyla birlikte reformun tam anlamıy-
la uygulamaya geçmesı planlanıyor.
• 2004 yılı sonunda Işsizlik Fonu
sıgortası varhğının 13.5 katnlyon h-
raya ulaşması,
2005 yıhndaysa 18 katrilyon 638
trilyon hra olarak gerçekleşmesi tah-
mın edıliyor.
• 2004'te 1.5 milyonton olarak he-
deflenen buğday alunınınyıl sonun-
da 1.9 milyon ton, pancar alımının
9.7 milyon ton, tütün alunının 37 bin
ton, yaş çay alımının da 600 bın ton
olarak gerçekleşmesi bekleniyor
2005 yılında TMO'nun 700 bin
ton buğday, T. Şeker Fabrikalan'nın
8.5 milyon ton şekerpancan. TE-
KEL'in 53 bin ton tütün, ÇAY-
KUR'un da 600 bın ton yaş çay al-
ması planlanıyor.
2005'te Klf'lenn 2.9 katnlyon li-
ra sabit sermaye yatınmı yapmalan
da hedefleruyor. Bankacıhk sektö-
ründe 2004 yılı ocak-hazıran döne-
mınde sermaye yeterlilik oranı ya-
bancı bankalardayüzde 26, özel ban-
kalarda vüzde 21, kamu bankalann-
da yüzde 34.9, TMSF bankalann-
daysa yüzde -27 olarak gerçekleşti.
Tican bankalann bılanço içi ya-
bancı para açık pozisyonu 2004 yıh
hazıran ayı ıtıbanyla 1 mılyar 137
milyon dolar olarak gerçekleşirken
2003 yılı sonundakı 57 milyon dolar-
lık miktara göre önemli ölçüde arttı-
ğı ıfade edihyor.
• 2005 Yılı Programı'na göre,
2005 yılında 12 aylık Tüketicı Fiyat
Endeksı (TÜFE) artışı yüzde 8, or-
talama TÜFE artışı ıse yüzde 9.6 ola-
rak hedeflendı
• GSMH'nın yüzde 5 oranında,
toplam yurtıçi talebınse yüzde 3 ora-
nında artması hedefleniyor.
• Programa göre 2005 yılında ıh-
racat 71 mılyar dolar, ıthalatsa 104
mılyar dolar olarak tahmın edihrken
dış ticaret açığının ödemeler denge-
sinde yer aldığı şeklıyle 2005 yılın-
da, 2004 yılı sonu tahmınlenne göre
1.8 milyar dolargerileyerek 21 8 mıl-
yar dolar olarak gerçekleşmesi bek-
leniyor.
2005 yılı mali işbirlıği programla-
n çerçevesınde, Türkiye'ye AB'den
300 milyon Euro tutannda kaynak
tahsıs edilecek. AB'ye uyum süre-
cinde yapılacak düzenlemeler kapsa-
mında, kamu ıhalelen alamnda, kışı-
lenn serbest dolaşımı alamnda, mes-
lekı nıteliklenn karşıhklı tanınması-
na ılışkın yasal düzenleme hazırlık-
lan sürdürülecek.
Bu çerçev ede, Genetik Yapısı De-
ğiştırilmiş organizmalann çe\Teye
bilınçli salımı ve pazara sürülmesi-
ne ilişkin yönetmelik çıkanlacak.
Gürültü kontrol yönetmeliğinde de-
ğişüdık yapılacak.
AB'den 2006 yılında da 500 mil-
yon Euro hıbe yardımı gelecek.
Uyum çalışmalanmn hızlanmasıyla
2006'da hibe mıktanrun 1 mılyar Eu-
ro'ya, 20O7'de de 2 milyar Euro'ya
çıkması bekleniyor.
• Sosyal güvenlik kuruluşlanyla ü-
Babacan
çocuklan bekletti
ARİFFARAÇ
Devlet Bakanı Babacan'ı beklerken üşüyen çocuklara \ctkilikr ısınnıa hareketleri yaptırdılar.
ŞANLIURFA - Ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı AB Babacan, yeni 3 yılhk ekonomi
programı hazırladıklannı belirterek "Hazırbk-
lanmız soo aşamava geldi. tnşaüah, 1 Arahk
2004'e kadar tamamla\ıp Avrupa Birtigi yetki-
Bkrinc tcslim edecegjz" dedi. Atatürk Bara-
jı'nda Babacan'ı karşılayan sporcu çocuklar
bır saat süreyle soğukta bekletildi. Ailesi ile
birlikte Şanlıurfa'da bulunan Ali Babacan ön-
ceki gece Şanlıurfa Vaüliği'nce Vilayet Konu-
kevi'nde onuruna verilen Sıra Gecesi'ne katıl-
dı. Burada gazetecilerin sorulannı yanıtlayan
Babacan. "Türkiye bu yoğun çahşmalar so-
nunda güzel bir yere vanvor. Biz de arkadaşla-
nrruzla ekonomi ağırukh çabşıyoruz. Yeni 3 yA-
hk ekonomi programı hazoiıyoruz. Son aşa-
ma\a gekli" dedi. Babacan ve ailesi dün de
Atatürk Barajı'nda incelemelerde bulundu.
Bozova Gençlik Spor Kulübü sporculan Ba-
bacan'a çiçek vermek için Seyir Tepesi'nde
bir saat boyunca bekletüdı. Üşüyen çocuklara
yetkililer ısınma hareketleri yaptırdüar.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Bütçe, Büyüme,
Böluşüm (II)
Bütçe gelırlerinin vergi kaynaklan geçen haftanın ya-
zısının konusuydu. Bu hafta 2005 bütçe gıderleri ele alı-
nıyor.
Son yıllarda her yıl olduğu gibı bu yıl da bütçeden as-
lan payını yine faiz ödemeleri alacaktır. Tablodan da iz-
lenebileceğı gibı, 2004'te 58.5 katrilyon olan faiz öde-
meleri, 2005'te az da olsa azalmakla birlikte 56.4 kat-
nlyon TL olarak öngörülmektedır. Azalmanın nedeni,
devlet iç borçlanma faız oranlarının, enflasyon oranın-
daki düşüşe koşut olarak azalacak olmasıdır. Hükü-
met, 2003'te 44.5 katrilyon lira ülke içinde ek borç yap-
mıştı, ağustos sonuna dek 2004'ün net borçlanması,
19.9 katrilyon artmış, iç borç stoku 214.3 katrılyona
çıkmıştır. Toplam ıç borç 424 katrilyon lıra olacağı ön-
görülen GSMH'nin yarısını aşmıştır. Içınde bulunduğu-
muz yılda toplam bütçe gelirlennın yarıya yakını faıze
gidiyordu; gelecek yıl da elde edilecek gelırlerın beşte
ikisinden fazlası faiz olarak ödenecektir. Bütçenın bu en
büyükgider kaleminden yararlananlar, devlete borç ve-
rebilen vartıklı kesimlerdir. Geçen haftaki yazıda aynn-
tılanyla vurgulandığı gibı, dolaylı vergıler yoluyla emek-
çi kesime yüklenen vergıler, devlete borç verebılen zen-
ginlere aktarılıyor. Çok önemli bır nokta daha var: Dev-
lete borç vererek elde edilen faiz gelinnden esas ola-
rak vergi alınmıyor.
Bu arada, dış borçların yılın ilk çeyreğinde 146.5 mil-
yar dolar olduğunu, istikrariı bir görüntü vermekle bir-
likte kısa dönemli dış borcun 23 mılyardan ılk çeyrekte
23.9'a çıktığını ve bunun datehlıkelı sayılması gerekti-
ğini belirtelım.
Kamu çalışanlanna bütçeden aynlan pay 2005'te 32.4
katrilyon TL'dir. Bu tutann toplam ulusal üretirn (GSMH)
içindeki payı, 20O4'e göre azattılmaktadır; ekonomi, ya-
ni pasta büyümekte, ancak kamuda çalışan maaşlı ve
ücretlilerin payı azalmaktadır.
Cari transferlerın ana kalemıni sosyal güvenlik kurum-
lanna yapılan bütçe katkıları oluşturuyor. Türkiye, sos-
yal güvenlik düzensızlığine son vermek, sosyal güven-
lik hakkını yaygınlaştırıp güçlendirmek zorundadır. Ge-
lecek yıl tarımsal destekleme, bu yıl olduğu yetersız
durumunu sürdürecektır. KİT sermaye arttınmı yoluna
gidılmeyecek, tersine, bütçeden sermaye desteği ge-
lecek yıl yüzde 6.5 oranında azaltılacaktır. Hükümetın
bırtürlü elinden çıkaramadığı KİT'ın ölümeterkedilme-
si polıtıkası sürdürülecektir.
Gelecek yıl eğitım ve sağlığa aynlan bütçe Ödeneği,
2004'e göre, sırasıyla yüzde 20.3 ve yüzde 19.6 daha
fazladır. Yetersiz de olsa bu yaklaşım hıç kuşkusuz
olumludur.
Bütçe Tasarısı, sermaye giderteri kalemıni, yanı yatı-
rımları, 20O4'e göre yüzde 48 gibı bır artışla 10.1 katrıl-
yona çıkarıyor. Bu yaklaşım, hükümetın, 1980'den son-
ra ısrarla uygulanmaya çalışılan "Yatınmlan en iyi özel
sektöryapar, kamuyatmmyapmamalı" politikasından,
çok sınırlı da olsa, bır dönüşü yansıtıyor. Ülke kalkın-
masında, doğaı, etkın ve verimlı kamu yatınmlannın
vazgeçılmez olduğunu, ikı yıl sonunda da olsa hükü-
metın öğrenmeye başlamış olması olumlu sayılmahdır.
Bu bağlamda, yarırn katrılyona yakın bır paranın araş-
tırma ve gelıştırme ıçın aynlması da, eğer bu kaynak ger-
çekten araştırma-geliştirme ıçın kullanılabilırse, doğru
bir yaklaşımdır. Hükümetın, başta üniversıteler olmak
üzere, şirndıyedek, araştırmakurumlannayaklaşımı, bu
konuda iyımserlığe olanak tanımıyor.
özetle, 2005 bütçe harcamalan faiz ağırlıklıdır ve ge-
lırlen gıbi esas olarak sermaye sahıplerının ışıne yara-
yan bır özellik taşıyor. Ekonomi, borç faızı altında ezılı-
yor. Tarımsal desteklemeye ve kamu personelıne ayrı-
lan pay, yennde sayıyor; yatınmlara, egıtıme ve sağlığa
ayrılan paylar da arttınlmakla birlikte çok yetersız kalı-
yor. Bütçe gelirlerınde IMF isteğiyle aynlan faız dışı faz-
la, toplam bütçe gıderlerinden de fazla, yüzde 13.3 art-
tırılıyor.
Toptam Bütçe Giderteri, 2004-2005 Karşılaştrması
(Katrilyon Tl)
I 2004* | 200S
11191 ' 138
GSMHTayı l%)
VTöplamGelSfcr 1119,1 ' 1
BS VeraTSaüen 7
0 Gerçekteşme Tahmını,!") Teklrf, f") Faız dışı fazla, net bütçe gelırtennden
faız dışında kalan gıderlerm çıkanlmasıyla bulunan sayıdır Bu hesapça,
20M'te 24 5 KaWydn (108 6-841ı-2005'te de 27 4 katnlyon TL 1126 4-99)ol-
ması gefekırdı Buradakı sayılar butçe gelır ve gıderlennden de kımı ayıMama-
lann yapılması sonucudur ve IMF tanımı olarak adlandınhyor Kaynak: MB
2005 Bıitçe gerekçesı
yakupi'i metu.edu.tr
DÜNYA EKONOMlStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA erginy@tr.net
ABD basını, ısrarla, başkanlık seçim-
lerinin bu kez yaşamsal bir önemi oldu-
ğunu vurguluyor. Birçokyorumcuya, ör-
neğin Ingiltere'deki Kanal-4 televizyo-
nunun siyasi editörü Lîndsey Hilsum'a
göre de bu "ilk küreselleşmiş ABD se-
çimleri." Dünya gözünü, CHnton'ın Dı-
şişleri Bakanı Albright'ın ve şimdiki Sa-
vunma Bakanı Rumsfeld'in Amerika'yı
"vazgeçılmez ülke" ve "küresel çıkarta-
n olan tekülke" nitelemelerini doğrular-
casına başkanlık seçimlerine dikmiş,
heyecanla bekliyor.
Kerry'ye kerhen destek
ve boş umutlar
Bu "küreselleşmiş seçimlere" eğer
dünya halklan katılıyor olsaydı, oylannı
Kerry'den yana kullanıyor olacaklardı.
Globescan'ın kamuoyu yoklaması 35
ülkeden 30'unda halkın büyük çoğun-
luğunun tercihinin Kerry'den yana ol-
duğunu gösteriyor (The Newstatesmen,
25/10). Israil, Polonya, Nijerya, Fılipin-
ler'deyse çoğunluk Bush'tan yana.
Dünyanın önce gelen 10 gazetesinin
kendi ülkelerinde yaptığı bir başka araş-
tırmada da Kerry 2'ye 1 önde görünü-
yor. (The Los Angeles Times, 29/10)
Irak'ta ve Arap ülkelerindeyse halk, esas
olarak "ne değişecek kı" havasında.
Bush'tan kimse hoşnut degil, Kerryde
umut vermiyor. Arafat da "Ne fark eder
ki" diyenler arasında (Financial Times,
30/10; The Guardian, 29/10) Mısır'da
çıkan El-Ahram da "Ne Bush, ne Ker-
ry" dıyerek Nader'i desteklediğini açık-
ladı.
Yönetici elitin tutumu genellikle halkı-
nınkinden farklı. Örneğin The Guardian,
Arap ülkelerinin Londra büyükelçileri-
nin, açıkça dile getirmeseler bile, "Bil-
diğimiz şeytan bilmediğimizden evla-
dır" anlayışıyla Bush'u istediklerini ak-
tanyor. Arap ülkelerindeki elit arasında
da "Bush ikinci dönem daha rahat dav-
ranır. Israil lobisine teslim olmaz" anla-
yışının (bence fantezisinin) hâkim oldu-
ğu bildiriliyor. L.A Tımes'ın aktardığına
göre, Iran ayetullahlan da Bush'u tercih
ediyorlar. Ulusal Güvenlik Konseyi Baş-
kanı Rovhani, "Bugüne kadar başımı-
za ne geldiyse Demokratlardan geldi"
dıyormuş. Putin de Bush'u destekledi-
ğini açıklamıştı. Ironiye bakar mısınız?
Bush terorizmle mücadele edeceğim
diye, uluslararası ilişkilerin satranç tah-
tasını tekmeleyince, çıkan kargaşada
petrolün fıyatı bir yılda yüzde 70 arttı,
hatta, ABD'de ekonomik büyüme yara
aldı (dördüncü dört aylık dönemde bü-
yüme hızının yüzde 1.5'e gerilemesi
bekleniyor) ama stratejik rakiplerinin
kasalan dolmaya başladı (The Indepen-
dent, 23/10). Onlar da seçimlerde
Bush'u destekliyorlar...
Avrupa da 'Kerry'ci
ABD seçimleri söz konusu olunca,
Avrupa'da hem halkın hem de yönetici
'Çok Önemli' Seçimler
elitin Kerry'yi destekledikleri görülüyor.
Avrupa kültürünü bilen, sık sık Bush yö-
netimini dostlannı (Avrupa'yı) ihmal et-
mekle suçlayan Kerry'nin, Bush'tan
farklı olarak çok daha kapsayıcı bir dış
politika izleyeceğine inanılıyor. Ancak
bır Anglosakson özdeyişıni ödünç alır-
sak, "daha yaşlı omuzlann üzehndeki
daha bilge baş-
lar" herhangi bir
değişiklik bekle-
mıyorlar. Eskı
Fransız Dışişleri
Bakanı Hubert
Vedrin, 16
Ekim'de Figa-
ro'da, "Bugün,
Avrupa'nın an-
ladığı anlamda
birçok-taraflı
politika izleyen
ABD beklemek
boş, eski tran-
satlantik ilişkile-
rine dönüş de hayal" diye yazıyordu:
"Bush daha militan bir dil kullanabilir
ama aslında yaptığı soğuk savaş son-
rasında gelişmeye başlayan bir çizgıyı
konsolıde etmek oldu."
Gerçekten de Bush'un dış polıtıkası,
Clinton döneminde gelişmeye başla-
mıştı, enerji politikasının, Ortadoğu stra-
tejisinin kökleriyse 1980'lere, Carter
dönemine uzanıyor. Bu yüzden olacak.
seçim kampanyasındaki tüm sertliğin
aksine, ikı aday arasında özellikle dış
politikada, ortaya esasa ilişkin bir fark
çıkmadı. Çıkmasını da beklememekge-
rekiyordu. Council On Foreign Relati-
ons uzmanlarından Max Boot'un dik-
kat çektiği gibi "ABD seçim sisteminin
birgizli gücü de
seçmeni, nadi-
ren keskin bir
tercihle karşı
karşıya bırak-
masıydı." Her
iki partı de mer-
kezeeğilimliydi,
seçim öncesin-
de ne denirse
densin, seçim
sonrasında yö-
netimler arasın-
da her zaman
bır süreklilık
gözleniyordu
(Los Angeles Times. 26/10). Olası bir
Kerry yönetiminde Savunma Bakanlığı
için, iki Cumhuriyetçı senatörün, McCa-
\n ve Chuck Hagel'ın, Ulusal Güvenlik
Danışmanlığı için de Bush yönetimin-
den aynlan Rand Beers'in adı geçiyor
(The Times, 29/10).
Daha önce de değindiğim gibi,
Bush'un ABD'nin uluslararası konu-
munu salt askeri gücüne dayanarak
koruma stratejisi, bir ideolojiktercihten
çok bir zorunluluktan, ABD'nin ekono-
mik, kültürel üstünlüğünün (yumuşak
gücünün) aşınma eğiliminden kaynak-
lanıyor. Kerry'nin dış politikasının zemi-
ni de Clinton döneminde başlamış
olan, bu eğilim belirleyecek. Diğer ta-
raftan salt askeri güce dayanma stra-
tejisi de başanlı olmadığı için, Bush ka-
zansa bile bu politikada da "realistler-
den" yana bir düzeltme beklenebilir.
ABD seçmeni hâlâ kararsız
Dünya kamuoyunun aksine, seçim-
lerde gerçekten belirleyici olan ABD
seçmeni ise hâlâ kararsız. Kamuoyu
yoklamalanna göre: "Çoğunluk ülkenin
yanlış yolda olduğunu, yalnızca ufakbir
azınlık Bush'un tekrar seçilmeyi hak et-
tiğini düşünüyor." (Financial Times,
29/10). Ama "kime oy vereceksiniz" so-
rusuna göre yapılmış yoklamalarda kâh
Bush, kâh Kerry, 0 da ancak bir iki pu-
an farkla öne çıkıyor.
Yönetici sınıflann farklı kesimlerine
bakınca da kesin bir eğilim saptamak
zor. İlk anda, medya ve finans sektö-
rünün ağıriıklı olarak, bütçe disiplinin-
den, daha liberal vatandaşlık haklann-
dan, ABD'nin uluslararası konumunu
iyileştirmeye kararlı olmasından dola-
yı Kerry'den yana olduğu görülüyor.
The Economist ve Financial Times gi-
bi muhafazakâr Ingiliz yayınlan bile ter-
cihlerini Kerry'den yana yaptılar.
ABD'de ise VVashington Post, New
York Times gibi ulusal gazetelerin ya-
nı sıra birçok yerel gazete de Kerry'yi
desteklediğini açıkladı. Düzinelerle
Bush yanlısı gazete taraf değiştirerek
Kerry'nin kampına geçti. Bu kesimler
Bush yönetiminin prensiplerini payla-
şıyor olmakla biriikte, köktenci özellik-
lerinden hoşnutsuzlar; The Economist,
bir değişiktikten yana olduklannı yazı-
yor.
Mali kesimin aksine, "askeri-sınai
kompleksin" Bush yönetiminden hoş-
nutsuz olması için bir neden yok. ABD
savunma harcamaları Bush dönemin-
deyüzde 50'den fazla arttı. Artmaya da
devam ediyor. Kerry de savunma har-
camalarını arttıracağını söylüyor. Ge-
çen hafta ABD borsa indeksi, Boeing
(havacılık), Northop Grumman (deniz-
cilik), Lockheed (uçak, sibernetik), Te-
xaco, BP (petrol) gibi savunma-hava-
cılık ve petrol şirketleri hisselerinin sır
tında yükselerek yeniden 10.000'ir
üzerine çıktı. Mali sermaye de kenc
tercihinin aksine, bu kesime yönelerel
portföyünü "rıeç" etti. Mali sermaye
nin sözcülerinden Wall Street Jouı
nal'ın, Lehman Brothers ve Rostchil
gibi gruplann da Bush'u destekledir
lerini görüyoruz. özetle, "mali-sermi
ye" ve "askeri-sınai-kompleks" an
sındaki farklı tercihler aynmı da p<
kesin değil. Bu da seçimlerden son
bir sürekliliğe işaret ediyor.