Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURlYET 1 KASIM 2004 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
•Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Jzmır
Manısa
»Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
23
24
23
24
28
27
27
26
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
Y
22
22
21
24
22
21
18
PB 19 Adana Y 31
Zonguldak PB 20 Anta/ya PB 30 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardın
Sıırt
Hakkârı
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
29
16
19
19
18
17
13
Y 11
Butun botgelenmız
parçalı ve çok bulutlu,
Orta ve Doğu Karadenız
Iç Anadolunun doğusu
Doğu Akdenız ıle Doğu
ve Guneydoğu Anadolu
bolgeten sağanak ve gok
gurultulu sağanak yağış-
lıgeçecefc Dİğeryerieraz
bulutlu geçecek. Hava sı-
caklığı yurdun doğu ke-
sımıennde azalmaya de-
vam edecek. dığer yerle-
rde onemlı bır değışıklık
olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
PB
4
6
8
15
13
14
16
15
Münıh Y 14 Zürıh
Berlin
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
Y
Y
PB
PB
Y
PB
13
18
13
19
20
19
22
23
Y 13 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
PB
B
Y
B
PB
B
PB
B
4
25
5
20
21
17
22
29
Y 23
Moskova
AnKara ( \
T a
?
k e n t
TaHran
Parçalı bulutlu ! Sıslı Bulutıu t
Çok bulutlu ı Yagmurlu > Sulu kar »Gok gurultulu
AÇl
MUMTAZ SOYSAL
Saplantının İki Türü
VVISCONSIN, Amerika Birleşik Devletleri'ni
oluşturan 50 eyalet devleti arasında "sarkaç" di-
ye bılinen birkaç devletten biri. "Sarkaç eyalet" de-
mek, bir başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi ada-
yı seçmişse sonraki seçimde Demokrat adayı se-
çen eyalet demektir. Ya da tersi. Orta Batı'nın ku-
zeyinde, Michigan Gölü batısındaki bu dümdüz
tarım topraklarının insanları her defa değişik par-
tiye oy verirmiş. Istisna, başkent Madison: Orada
hep Demokrat aday kazanmış. Belki, uyanık bir
üniversite kenti olduğu için.
Son kamuoyu yoklamaları Bush'la Kerry'yi bu
eyalette de yüzde 45'erle "başa baş" gösteriyor.
Ama, bir de Raph Nader etkeni var. Onceki se-
çimde ortaya çıkıp "ikipartili" sistemi ve Demok-
ratlar'm "ürkütücü" yöntemlerini eleştiren bu
usanmaz aday, başka yerlerde bazen yüzde 5'le-
re varan oyuyla Bush'un işini kolaylaştırmış. Ama
VVisconsin'de değil. Burada Nader oylann yüzde
4'ünü aldığı halde, Demokrat Al Gore, 5 bin ka-
darcık oyla da olsa öne geçmiş. Şimdiki yoklama-
lar Nader'e sadece yüzde 1 veriyor. Böyle olun-
ca, Demokratlar buraya yüklenip "sarkaç"\ boz-
mak ve yine kazanmak istiyorlar.
Ne var ki, "11 Eylül sendromu" ve "uluslararası
terör" saplantısı burada da ağır basmakta. "Sar-
kaç yine işler ve Bush kazanırsa şaşırmayın " diyen
çok.
Marmarafelaketinden beri "deprem" konuşan
Türkiye gibi, "Ikiz Kule/er" sonrasının Ame-
rika'sı da hâlâ terörle yatıp terörle kalkıyor. O ta-
rihten bu yana terör olayı olmadı; ama o yüzden
girişilen Afganistan ve Irak seferleri var. Sonuncu-
sunun batağa sürüklenmesi halk yığınlarının gö-
zünü tam anlamıyla açmış sayılmaz. Bush, işler
sarpa sarmış olsa da "Halkımın güvenliğiiçin doğ-
ru olanı yapf/m "da ısrar etmekte, Kerry ise "Baş-
kan Afganistan dağlannda Bin Ladin 7 yakalaya-
cağına niçin Saddam'/n peşine düştü?" demek-
le yetinmekte.
Tartışmaya, bir de Bin Ladin'in yeni videosu ek-
lenmiştir. Son demecin kampanyaya etkisi konu-
sunda üniversitedekilerin görüşlerı hayli ilginç.
Toplumbilim profesörü Donald Ferree, "Demecin
kime yarayacağı belli olmaz; ıkısı de kendine yon-
tacaktır" diyor. Kamuoyu ölçümlerı uzmanı Ed
Sarpolus a göre Bush, teröre karşı savaşın bitme-
diğini söyleyecek; Kerry de "Bin Ladin bırakılıp
Saddam'ın peşine gidilirse böyle olur" demeye
devam edecektır. Ortadoğu uzmanı Profesör Do-
nald Morgan ise, "Bin Ladin kendisiniyeniden ön
plana çıkarıp Irak konusunu arkaya iterek Bush 'a
yardımcı oluyor; çünkü Bush 'un iktidarda kalma-
sı onun işine gelır" demekte.
Kısacası, ekonomi, sosyal güvenlik, eşcinsel
hakları gibi konuları gölgeleyen terör saplan-
tısı son güne kadar seçim kampanyasının ekse-
ninde kalmıştır. O kadar ki, Kerry bile "Afganis-
tan'dan ve Irak'tan çekilip dünya jandarmalığını
bırakacağım" diyememekte, olsa olsa "Amacım
aynı, ama yöntemim farklı olacak" demeye getire-
rek can derdine düşen ve dünyadaki tepkiyi tam
bilmeyen halk yığınlarınm suyuna gitmek zorun-
da kalmaktadır.
SÖYLE$I ATTIUİLHAN
"...İş, Bu Kadarla
Kalırsa, İyi'L"
• Baştaraft Arka Sayfada
"... Rusya'nın altı yüz ton bildirilmemiş, nük-
leer silah yapımında kullanılabilecek maddesi
var; onun için bu ülke, Amerikan ulusal güven-
liği bakımından en büyük tehdittir. Iran ve Rus-
ya, ilerde, nükleer güçleriyle, Amerika'ya karşı
büyük bir potansiyele sahipler; üstelik bu iki ül-
ke arasında çok iyi ilişkiler var; dolayısıyla yeni
seçilecek Amerikan yönetimi, Rusya'daki an-
ti/demokratik uygulamalar konusunda takipçi
olmalı ve Moskova'yı daha yakından izlemeli..."
Pravda'ya göre, Demokrat aday John Kerry'nin
rapora atıfta bulunarak, son seçim konuşmasında
söyledikleri ise şunlar:
"... Rusya'daki, demokrasi karşıtı girişimleri,
yakından izliyoruz. Ayrıca, bu ülkenin nükleer
gücüne karşı mücadele edeceğiz. Amerika için
yeni 'şeytan ekseni' Rusya ve Iran'dır! Çünkü bu
iki ülke Amerika'nın ulusal güvenliği için en bü-
yük tehdittir!.." (Aydınlık, 17 Ekim 2004)
Evet, hoş geldin Yeşil Kuşak! (bu bir) Zikredilen
gerekçeler, Irak saldırısı öncesinde sıralanan gerek-
çelerin aynıdır. (bu iki) ABD, dünya egemenliği için,
kullanacak savaş bahanesi aranıyor. (bu üç) Tam
bu esnada, 'dört semavi din', ABD'den bır yere kı-
mıldamayan, sevgi tellâlı Fethullah Hocaefendi'nin
çağnsıyla, 'barış duası'nda buluşuyorlar (bu
dört)!..")
İş, bu kadarla kalırsa, iyi: Allah encâmımızı hay-
retsin!
NOVITAS Turizm
Şeker Bayramı Turları (13-16 Kasım)
Bolu-Mudurnu-Yedigöller-Beypazarı-Akçakoca
Kastamonu-Safranbolu-lnebolu-Bartın-Amasra
Yunanistan (Selanik-Kavala-Vergina-Meteora)
MısırveNil (13-20)
Geleneksel Mevlana törenleri turumuz
(10/12 ve 16/19 Aralık)
Tel: 0 212 251 28 08 novitas novitas.com.tr
www.novitas.com.tr
İşlevine ilişkin olası değişikliklere karşı geliştirilecek çalışmalar tartışılıyor
TSK'de iç değerlendirmeB Baştarafı 1. Sayfada
karşı önenlerin getirilmesi iste-
niyor. Tenunuz ayında gönderi-
len yazıya eylül ayına dek yanıt-
lar gönderildi. Yanıtlarda bölge-
mizde güçlü ve onurlu bır ordu-
nun kaçınılmazlığı görüşü ağır-
lık kazanıyor.
Cumhuriyet, Genelkurmay
Başkanlığı'nın iç değerlendir-
melerine ilişkin belgelere ulaştı.
Geçen temmuz ayında Genelkur-
may Başkanlığı'nca üst düzey
subaylara "Silahlı Kuvvetleri
Etkileyecek Muhtemel Geliş-
meler" başlığı altında bir yazı
gönderildi. Yazının ön bölümün-
de şu görüşe yer venldi: "Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin gücü-
nün ve etkinliğinin azaltılması
hedeflenmektedir. TSK, yıkıcı,
bölücü, irticai unsurların
önündeki en büyük engel ola-
rak görülmektedir. Bu girişim-
lere karşı proaktif önlemlerin
alınması gerekmektedir. Bu
konudaki görüşlerin uygun
formatla Personel Şube Mü-
düriüğü'ne gönderilmesi..."
Yazıda, TSK'ye ılışkın şu tar-
tışmalar maddelenıyor:
1- Genelkurmay Başkanlığı'nın
Milli Savunma Bakanlığı'na
bağlanması.
2- Kuwet komutanlannın Milli
Güvenlik Kurulu üyeliğine son
verilmesi.
3- TSK Personel Kanunu kaldı-
nlarak Devlet Memurlan Kanu-
nu'na tabi olunması.
4- Askeri yüksek mahkemelerin,
askeri mahkemelerin ve disiplin
mahkemelerinin kaldınlması.
5- TSK'nin görevlerinde deği-
şiklikJer yapılması.
6- Mali haklann geriletilmesi.
7- Jandarma Genel Komutanlı-
AB EKSENLİ TOPLANTILAR İZLENİYOR
TSK, son dönemde AB ekseninde yapılan ve
orduyu da ilgilendiren toplantılan dikkatle izli-
yor. Edinilen bilgiye göre, 14 Eylül'de Ankara
Hilton Oteli'nde yapılan AB Sürecüıde TSK'nin
Rolü konulu toplantı bunlann arasında yer alı-
yordu. Toplantıda TSK'ye ilişkin tüm düzenle-
meler AB süreci içinde irdelenmişti.
Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre, bu
toplantıya AB'nin kimi güvenlik kurumlan da
yardımcı oldular. Bu kurumlar, AKP'nin en geç
kasım ayında TSK'ye ilişkin düzenlemelere
başlaması gerektiği görüşünü benimsiyorlar.
Bu kurumlar arasında yer alan Center for Eu-
ropean Security Studies (CESS) adlı kuruluşun
öncelikle Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Sa-
vunma Bakanlığı'na (MSB) bağlanması,
MBS'nin aynca güçlendirilmesi görüşüne ağır-
lık verdiği öğrenildi. CESS, hükümete de şu
önerilerde bulunmayı kararlaştırdı:
• Konuyu kamuoyunda fazla tartışmayın.
• Olabildiğince AB sürecinin dışına çıkarmayın.
• Zamanlamalara çok dikkat edin.
ğı'nın ve Sahıl Güvenlik Komu-
tanhğf nın tamamen Içışleri Ba-
kanlığı'na bağlanması.
8- Yüksek Asken Şûra (YAŞ) ile
ilgıü mevzuatın değiştirilmesi.
(YAŞ'ın kaldınlması ya da iş-
le\ sız hale getınlmesı.)
9- Personel temıninin merkezı-
leştırilmesi.
10- TSK'den ayırma-aynlma e-
sas ve yetkılennın değıştırilme-
sı.
11- Özellıkle general ve amual-
lerin atama ve terfilerine müda-
hale edılmesı.
12- Taşıt kullanmayla ilgili tüm
mevzuatın değiştirilmesi.
13- Tören sorumluluğu v e tören
protokolünde değişiklik yapıl-
ması.
14-Askeri personelin siyasi par-
tiler ve derneklere üye olmasına
izin verilmesi.
15- Asken cezaevlerinin kaldı-
nlması.
16-Askeri kıyafetle kışla dışına
çıkışın sınırlandınlması.
17- TSK mensuplannın siiah ta-
şıma haklannın kısıtlanması.
18- Her kışlaya bır cami yapınıı-
nın zonınlu hale getirilmesi.
19- Mesai şartlannın ve zaman-
lannın dini kurallar da gözetile-
rek düzenlenmesi.
20- Garnizon komutanlıklannın
mülki amirlere bağlanması.
21- Orduevlerine, askeri tesisle-
re türban ve benzeri kıyafetle gi-
rişin serbest bırakılması.
22- Asken okullara imam hatip
lisesi mezunlannın da alınması-
na imkân sağlanması.
23- Zaman içinde askeri okulla-
nn kaldmhnası.
24- Mıllı güvenlik derslerinin
kaldmlması.
25- Askerlik sisteminin değişti-
rilmesi. Askerlik süresinin
TSK'nin görüşü dışında belir-
lenmesi.
26- Bedelli askerliğin ve vicda-
ni ret sisteminin getirilmesi.
27- Kışla ve askeri arazilerle il-
gili tahsislerin değiştirilmesi.
Yanıtlarda
vurgulanan konular
Genelkurmay Başkanlığı'nın
muhtemel gelişmeler olarak gör-
düğü bu konularda TSK içinde-
ki ilgili kurumlann temsilcileri
görüşlerini yazarak karargâha
gönderdiler. Halen değerlendi-
rilmekte olan bu görüşlerde ağır-
lıklı olarak şu noktalann altınm
çizildiği öğrenildi:
•TSK'ye yönelik bu tartışma-
lann hemen tümü AB sürecine
dayalı olarak gündeme getiril-
mek istenmektedir. Ancak liste-
deki maddelerin büyük çoğun-
luğunun AB süreciyle hiç ilgisi
bulunmamaktadır. Burada ayn
bir hedefin olduğu dikkati çek-
mektedir.
• TSK'yi AB'ye karşıymış gi-
bi göstermek büyük bir haksız-
Iıktır. Ancak AB sürecine engel
olmayalım kaygısıyla bu düzen-
lemelere izin vermek de Türki-
ye'nin AB'ye tam üye olmasına
katkı sağlamayacaktu'.
• Türkiye'nin güney komşusu
ABD ve Ortadoğu'dur, kuzey
komşusu Rusya'dır, doğu kom-
şusu Kafkaslar ve Iran'dır, batı
komşusu Balkanlar'dır. Böyle bir
coğrafyanın ortasmdaki Türki-
ye'nin güçlü bir orduya sahip ol-
ması kaçınılmaz. Muhtemel ge-
lişmelerde sıralanmış olan mad-
delerin çoğu ordunun gücünü et-
kileyecek niteliktedir. Ordunun
aynca onuru da önemlidir. Bu ça-
lışmalar TSK'nin onurunu da et-
kileyecek bir içeriğe sahiptir.
Yunanistan Dısisleri Bakan Yardımcısı
'Türldye'yiveto
niyetimizyok'
Haber Merkezi - Yunanistan Dışişleri Bakan Yar-
dımcısı Vannis \ alinakis, aralık ayındaki AB zır-
v esınde Türkiye Vı veto etmek niyetinde olmadıkla-
nnı söyledi ve Kıbns Rum Yönetimi'ne de, aynı bi-
çımde hareket etmesini tavsiye etti. Valinakıs, hü-
kümetinin 17 Aralık'taki Avrupa Birliği zirvesinde
Türkiye'ye karşı takınacağı tav ır hakkında, Yunan
Elefterotipia gazetesine demeç verdı. Valınakis,
"Stratejik hedefimiz aralık ayında Türkiye'nin
üyelik müzakerelerinin başlamasını veto etmek
yönünde değildir. Fakat Türkiye de, son zaman-
İarda, Ege'de neler olduğunu dikkatle izlevenin
sadece Yunanistan olmadığını anlamalıdır. Avru-
pa'nın projektörleri Türkiye üzerine yönelmiş-
tir. Türkiye kendisi için Avrupa'dan başka bir
seçenek bulunmadığını idrak etmelidir" dedi.
'Veto hakkı kaybolmayacak'
Türkiye'yi vetoyla tehdit eden Kıbns Rum Yöneti-
mi'ne de tavsiyede bulunan Valinakis, "\eto tehdi-
diyle önemli şeyler başanlabilir; ama Türkiye
aralık ayında AB üyesi olacak değil ki. Sadece mü-
zakereler için tarih alma ibtimali var. Müzakere-
ler çetin geçecek. Kıbrıs her aşamada Türkiye'yi
denetleyecek, veto hakkı kaybolmayacak" dedi.
Weston: Dar görü$lülük olur
ABD Dışişleri Bakanhğı'nm eski Kıbns Özel Koor-
dinatörü Thomas Weston da Amerika'nın Sesı rad-
yosuna yaptığı açıldamada, "Eğer Türkiye, AVTU-
pa Birliği'ne üye olma yolunda ileriiyorsa, Kıb-
ns'ta çözüme varmak için fırsat var demektir''
dedi. Rum kesiminin 'veto' tehdidini değerlendıren
Thomas Weston, "Kısa dönemli diplomatik çıkar-
lar için Türkiye'nin önünü kesmek son derece
dar görüşlü bir politika olacaktır" dedi.
Özürlüler çadıra taşındı
Sakarya Ortopedik Özürlüler Derneği üyeleri derneğin Idrasuıı ödeyemeyin-
ce çadira taşındılar Üyeler, eşyalannı koltuk değnekleriyle tekerlekİi sandal-
yelerinde taşıdılar. Dernek Başkanı Sadettin Yümaz, iki yıldan bu yana kira-
sını bir hayırseverin karşıladığı binada faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bu sü-
renin sona erdiğini ve gelirleri dernek kirasını ödcmeye yetmediği için taşın-
mak zorunda kaldıklarını belirten Yümaz, ^Deprem zanıanında kullandığı-
mız çadırda faaliyet göstereceğiz" dedi. Yümaz, birçok sivil toplum kuruluşu-
na başvurmalarına rağmen yardım alamadıklanndan yakmdı. (Fotoğraf: \A)
tan nükleerde kararlı
Hükümetin uranyum zenginleştirme çalışmalanna
yeniden başlamasını öngörenyasa taslağı onaylandı
KÜLTÜK • SüNAT
Haber Merkezi - İran Meclisi, ABD,
İsrail ve AB ülkelerinin nükleer silah
üretme endişesiyle karşı çıktığı, hükü-
metin uranyum zenginleştirme çalışma-
lanna yeniden başlamasını öngören ya-
sa taslağını onayladı.
İran Meclisi'nde dünkü görüşmeler-
den sonra yapılan oylamada 290 millet-
vekilinden 247"si, hükümetin banşçıl
amaçlı nükleer enerji programmı sür-
dürmesuıi yükümlü kılan yasa taslağı-
nı kabul etti. Mechs Başkanı Gulama-
li Haddadadil, yasa taslağının onaylan-
masından sonra yaptığı konuşmada,
"Meclis, ulusal çıkarlarını koruma
konusunda ısrarlıdır" dedi.
'Görüşmelerl sürdürürüz'
Bu arada, tran Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü, Avrupa'nm verdiği taahhüt-
lerde açık, net ve objektif olması halin-
de, ülkesinin, nükleer programla ilgili
görüşmeleri sürdüreceğini bildirdi.
Sözcü, AvTupa'nın nükleer yakıt verme
önerisine olumlu baktıklannı, ancak
bunun Iran'ın banşçıl nükleer teknolo-
jiye sahip olmasına ilişkin doğal ve ya-
sal haklanndan vazgeçtiği anlamına
gehnediğini söyledi. Almanya, Ingilte-
re ve Fransa, Iran'a uranyum zenginleş-
tırme işlemini askıya alması karşılığın-
da, nükleer teknoloji vermek ve ticaret
görüşmelerine yeniden başlamak dahil
çeşitli önerilerde bulunmuştu..
ABD ve İsrall tehdit etmlşti
Iran'm, nükleer tesislerde silah üretip
kendilerine karşı kullanabileceği endi-
şesiyle programa karşı çıkan ABD ve îs-
rail ise Iran'm programda ısrar etmesi
halinde nükleer tesisleri vurma tehdi-
dinde bulunmuşlardı.
GUNDEM Ml STAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
sü. Türkiye'nin olası gelişmelere karşı hazırlıklannı
Cumhuriyet, önceki gün manşettenduyurmuştu. Dı-
şişleri Bakanhğı'nm bu haberle ilgili açıklaması do-
laylı doğrulama niteliğindeydi. Dışişleri Kerkük kay-
gısını yineliyor ve bu kaygılann gerçekleşmesini ön-
leme politikası izlendiğini açıklıyordu.
2- Ulaştığımız bilgi ve belgelere göre, Ankara Ker-
kük'ün bir Kürt kenti olarak tescil edilmesi girişimle-
rini engellemek için ciddi bir hazırlık içinde. Ankara'yı
kaygılandıran başlıca konu 17 Aralık'taki AB zirvesi-
ne gölge düşürecek bir adım atmaya mecbur kalmak.
Görünen o ki, Ankara bunu yapmamak için çok ça-
ba harcayacak.
Yapmak zorunda kalırsa?
Bunun çok değişik sonuçlan olabilir. Şu aşamada
buna yönelik yorum için erken.
3- ABD'nin, Irak bağlamında Türkiye politikası şöy-
le görünüyor:
Türkiye'yi sürekli tedirgin kıl ki, bölgedeki gelişme-
ler karşısında ABD ile işbirliğinden başka seçeneği
kalmasın!
Gerçekçi olmak gerekirse Ankara'nın Irak'ta
ABD'ye rağmen yapabileceği fazla bir şey yok. Bu
pencereden bakınca ABD'nin, "Türkiye'nin Kerkük
kaygılanna katılıyoruz, gelişmeler daha da tedirgin
edici noktaya gelirse, müdahale etmesine karşı çık-
mayız" yaklaşımında olduğu söylenebilir.
4- ABD, Türkiye'ye yeşil ışık yakmışsa, bunun so-
nunda ne var, sorusunu mutlaka sormak ve her tür-
lü seçeneği dikkatte tutmak gerekiyor. ABD'nin ye-
şil ışığına iyimser bakış şu olabilir
ABD bölgeyi Türkiye ile birlikte şekillendirmenin
önünü açıyor.
Kötümser bakış ise şu:
ABD, Türkiye'yi bataklığa çekmek ve başına çorap
örmek istiyor.
Bu tür adımlar atılırken en kötü olasılığı dikkate al-
madan olmaz.
Diplomasi zeminleri
5- Barzani ve Talabani yeri geldikçe gelmedikçe
şunu söylüyor:
Kürdistan'ın başkenti Kerkük'tür!
İki lider de Kerkük'te en az yüzde 50'nin üzerinde
nüfusa sahip olmanın çabası içinde. Daha çok Tala-
bani'nin etkin olduğu Kerkük'te 40 binin üzerinde ye-
ni ve sahte karnenin dağıtıldığı tahmin ediliyor. Sad-
dam döneminin mirası olan karneler hâlâ yürürlük-
te. Buna eklenenlerin çoğu da kente sonradan gö-
çen Kürtler.
6- Barzani ve Talabani'nin Irak politikası ikiye ay-
nlıyor:
- Kuzey Irak ve bütün Irak...
Kuzey Irak'ta kendi yapılannı oluşturdular. Mantar
gibi biten yeni dolar zenginleri bölgenin refahındaki
artışın bir göstergesi. Bir de dikkatlerden uzak olan
bütün Irak politikası var. Merkezi Irak yönetiminde
başkan, başbakan yardımcılıklarının yanı sıra Dışiş-
leri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Istihbarat
Başkanlığı Kürtlerin elinde.
Barzani ve Talabani'nin şu aşamada komşu ülke-
leri çok tedirgin etmemek için sınıriarın dışına değil,
Bağdat'a doğru ileriemek istediği görülüyor.
7- İçinde zenginlikler olan bir ülke işgal edildiğin-
de istikrarsızlık öne çıkmışsa, burada 3 unsur yanşın
- Işgale direnenler.
- İşgal edilen ülkede ve dünyada direnenlere yö-
nelik sempatiyi azaltmak için gizli servislerin giriştiği
provokatif eylemler.
- Istikrarsızlıktan yararlanıp örgütlenen haraççılar.
Irak'ta bu unsuriann tümünün olduğu görülüyor. Bu
nedenle Ankara bir adımı atmak için de atmamak için
de bin kez düşünmeli.
8- 22-23 Kasım'da Mısır'da Irak'a komşu ülkeler
inisiyatifi toplantısı var. Bu toplantının ardından BM,
G-8, AB, Islam Konferansı, Arap Biriiği'nin katılaca-
ğı bir uluslararası Irak konferansı öngörülüyor.
Diplomatik gücün ekonomik ve askeri güçten bes-
lendiğini unutmadan bu zeminleri sonuna kadar kul-
lanmak gerekiyor!
ankcuma cumhuriyet.com.tr
Hurda gemiler için geniş önlem
Aliağa
kurtuluyor
• Baştarafı 1. Sayfada
Basel Anlaşmasf yla
1995 'te yasaklanan hur-
da gemi ihracatı, arala-
nnda Türkiye'nin de ol-
duğu bazı ülkeler tara-
findan, gemi kabulüyle
dehniyordu. CenevTe'de
alınan kararla hurda ge-
mi tanımı yeniden yapıl-
dı. Buna göre, içinde, as-
best, PCB, toksik boya
ve benzeri maddeler içe-
ren gemiler de " hurda"
statüsüne alındı. Bu
maddeleri içeren gemi-
lerin ihracı yasaklandı.
Anlaşmaya taraf ülkeler,
gemiyi alan ülkenin ona-
yı olmadan, geminin
gönderilmesini yasakla-
makla yükümlü kılmdı.
Aynca gemi sökümünün
çevre dostu koşullarda
yapıhnası ve tehlikeli
atıîdann sınırlararası ta-
şınmasının en aza indi-
rihnesi öngörüldü.
ABD'nin, Basel Anlaş-
ması'na imza koyan ül-
keler arasında olmasına
karşın son karan tanıma-
dığı bildirildi. Karan de-
ğerlendiren Greenpeace
üyeleri, "Gelişmekte
olan ülkelerin halklan,
geüşmiş ülkelerin kir
yükünü çekmek zo-
runda kalmayacak"
görüşünü dile getirdiler.
Asbest, PCB gibi mad-
deler içeren gemileri
hurda kapsamına alan
karar, gelişmiş ülkelerin
atık deposu olarak kul-
lanmak istediği Türkiye,
Hindistan, Bangladeş
gibi ülkeler için büyük
önem taşıyor.
Greenpeace Akdeniz
Gemi Sökümü Kam-
panya Sorumlusu Var-
dar, " Uluslararası ya-
salar, hurda gemilerin
Türkiye'ye ve Ali-
ağa'ya önlemler alın-
madan gönderilmesini
yasaklıyor. Sıra kara-
rın uygulanmasında.
Bunun ilk adımı da
Aliağa'da kullanıl-
makta olan baştanka-
ra' yönteminin yasak-
lanması, gemilerin
toprak ve denizden ta-
mamen yalıtılarak sö-
külmesinin sağlanma-
sıdır" diye konuştu.