19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURlYET 1 KASIM 2004 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul •Edırne Kocaelı Çanakkale Jzmır Manısa »Aydın Denizli PB PB PB PB B B B B 23 24 23 24 28 27 27 26 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB Y 22 22 21 24 22 21 18 PB 19 Adana Y 31 Zonguldak PB 20 Anta/ya PB 30 Kars Mersın Dıyarbakır Şanhurfa Mardın Sıırt Hakkârı Van Y Y Y Y Y Y Y 29 16 19 19 18 17 13 Y 11 Butun botgelenmız parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız Iç Anadolunun doğusu Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgeten sağanak ve gok gurultulu sağanak yağış- lıgeçecefc Dİğeryerieraz bulutlu geçecek. Hava sı- caklığı yurdun doğu ke- sımıennde azalmaya de- vam edecek. dığer yerle- rde onemlı bır değışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y PB PB PB 4 6 8 15 13 14 16 15 Münıh Y 14 Zürıh Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y Y Y PB PB Y PB 13 18 13 19 20 19 22 23 Y 13 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre PB B Y B PB B PB B 4 25 5 20 21 17 22 29 Y 23 Moskova AnKara ( \ T a ? k e n t TaHran Parçalı bulutlu ! Sıslı Bulutıu t Çok bulutlu ı Yagmurlu > Sulu kar »Gok gurultulu AÇl MUMTAZ SOYSAL Saplantının İki Türü VVISCONSIN, Amerika Birleşik Devletleri'ni oluşturan 50 eyalet devleti arasında "sarkaç" di- ye bılinen birkaç devletten biri. "Sarkaç eyalet" de- mek, bir başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi ada- yı seçmişse sonraki seçimde Demokrat adayı se- çen eyalet demektir. Ya da tersi. Orta Batı'nın ku- zeyinde, Michigan Gölü batısındaki bu dümdüz tarım topraklarının insanları her defa değişik par- tiye oy verirmiş. Istisna, başkent Madison: Orada hep Demokrat aday kazanmış. Belki, uyanık bir üniversite kenti olduğu için. Son kamuoyu yoklamaları Bush'la Kerry'yi bu eyalette de yüzde 45'erle "başa baş" gösteriyor. Ama, bir de Raph Nader etkeni var. Onceki se- çimde ortaya çıkıp "ikipartili" sistemi ve Demok- ratlar'm "ürkütücü" yöntemlerini eleştiren bu usanmaz aday, başka yerlerde bazen yüzde 5'le- re varan oyuyla Bush'un işini kolaylaştırmış. Ama VVisconsin'de değil. Burada Nader oylann yüzde 4'ünü aldığı halde, Demokrat Al Gore, 5 bin ka- darcık oyla da olsa öne geçmiş. Şimdiki yoklama- lar Nader'e sadece yüzde 1 veriyor. Böyle olun- ca, Demokratlar buraya yüklenip "sarkaç"\ boz- mak ve yine kazanmak istiyorlar. Ne var ki, "11 Eylül sendromu" ve "uluslararası terör" saplantısı burada da ağır basmakta. "Sar- kaç yine işler ve Bush kazanırsa şaşırmayın " diyen çok. Marmarafelaketinden beri "deprem" konuşan Türkiye gibi, "Ikiz Kule/er" sonrasının Ame- rika'sı da hâlâ terörle yatıp terörle kalkıyor. O ta- rihten bu yana terör olayı olmadı; ama o yüzden girişilen Afganistan ve Irak seferleri var. Sonuncu- sunun batağa sürüklenmesi halk yığınlarının gö- zünü tam anlamıyla açmış sayılmaz. Bush, işler sarpa sarmış olsa da "Halkımın güvenliğiiçin doğ- ru olanı yapf/m "da ısrar etmekte, Kerry ise "Baş- kan Afganistan dağlannda Bin Ladin 7 yakalaya- cağına niçin Saddam'/n peşine düştü?" demek- le yetinmekte. Tartışmaya, bir de Bin Ladin'in yeni videosu ek- lenmiştir. Son demecin kampanyaya etkisi konu- sunda üniversitedekilerin görüşlerı hayli ilginç. Toplumbilim profesörü Donald Ferree, "Demecin kime yarayacağı belli olmaz; ıkısı de kendine yon- tacaktır" diyor. Kamuoyu ölçümlerı uzmanı Ed Sarpolus a göre Bush, teröre karşı savaşın bitme- diğini söyleyecek; Kerry de "Bin Ladin bırakılıp Saddam'ın peşine gidilirse böyle olur" demeye devam edecektır. Ortadoğu uzmanı Profesör Do- nald Morgan ise, "Bin Ladin kendisiniyeniden ön plana çıkarıp Irak konusunu arkaya iterek Bush 'a yardımcı oluyor; çünkü Bush 'un iktidarda kalma- sı onun işine gelır" demekte. Kısacası, ekonomi, sosyal güvenlik, eşcinsel hakları gibi konuları gölgeleyen terör saplan- tısı son güne kadar seçim kampanyasının ekse- ninde kalmıştır. O kadar ki, Kerry bile "Afganis- tan'dan ve Irak'tan çekilip dünya jandarmalığını bırakacağım" diyememekte, olsa olsa "Amacım aynı, ama yöntemim farklı olacak" demeye getire- rek can derdine düşen ve dünyadaki tepkiyi tam bilmeyen halk yığınlarınm suyuna gitmek zorun- da kalmaktadır. SÖYLE$I ATTIUİLHAN "...İş, Bu Kadarla Kalırsa, İyi'L" • Baştaraft Arka Sayfada "... Rusya'nın altı yüz ton bildirilmemiş, nük- leer silah yapımında kullanılabilecek maddesi var; onun için bu ülke, Amerikan ulusal güven- liği bakımından en büyük tehdittir. Iran ve Rus- ya, ilerde, nükleer güçleriyle, Amerika'ya karşı büyük bir potansiyele sahipler; üstelik bu iki ül- ke arasında çok iyi ilişkiler var; dolayısıyla yeni seçilecek Amerikan yönetimi, Rusya'daki an- ti/demokratik uygulamalar konusunda takipçi olmalı ve Moskova'yı daha yakından izlemeli..." Pravda'ya göre, Demokrat aday John Kerry'nin rapora atıfta bulunarak, son seçim konuşmasında söyledikleri ise şunlar: "... Rusya'daki, demokrasi karşıtı girişimleri, yakından izliyoruz. Ayrıca, bu ülkenin nükleer gücüne karşı mücadele edeceğiz. Amerika için yeni 'şeytan ekseni' Rusya ve Iran'dır! Çünkü bu iki ülke Amerika'nın ulusal güvenliği için en bü- yük tehdittir!.." (Aydınlık, 17 Ekim 2004) Evet, hoş geldin Yeşil Kuşak! (bu bir) Zikredilen gerekçeler, Irak saldırısı öncesinde sıralanan gerek- çelerin aynıdır. (bu iki) ABD, dünya egemenliği için, kullanacak savaş bahanesi aranıyor. (bu üç) Tam bu esnada, 'dört semavi din', ABD'den bır yere kı- mıldamayan, sevgi tellâlı Fethullah Hocaefendi'nin çağnsıyla, 'barış duası'nda buluşuyorlar (bu dört)!..") İş, bu kadarla kalırsa, iyi: Allah encâmımızı hay- retsin! NOVITAS Turizm Şeker Bayramı Turları (13-16 Kasım) Bolu-Mudurnu-Yedigöller-Beypazarı-Akçakoca Kastamonu-Safranbolu-lnebolu-Bartın-Amasra Yunanistan (Selanik-Kavala-Vergina-Meteora) MısırveNil (13-20) Geleneksel Mevlana törenleri turumuz (10/12 ve 16/19 Aralık) Tel: 0 212 251 28 08 novitas novitas.com.tr www.novitas.com.tr İşlevine ilişkin olası değişikliklere karşı geliştirilecek çalışmalar tartışılıyor TSK'de iç değerlendirmeB Baştarafı 1. Sayfada karşı önenlerin getirilmesi iste- niyor. Tenunuz ayında gönderi- len yazıya eylül ayına dek yanıt- lar gönderildi. Yanıtlarda bölge- mizde güçlü ve onurlu bır ordu- nun kaçınılmazlığı görüşü ağır- lık kazanıyor. Cumhuriyet, Genelkurmay Başkanlığı'nın iç değerlendir- melerine ilişkin belgelere ulaştı. Geçen temmuz ayında Genelkur- may Başkanlığı'nca üst düzey subaylara "Silahlı Kuvvetleri Etkileyecek Muhtemel Geliş- meler" başlığı altında bir yazı gönderildi. Yazının ön bölümün- de şu görüşe yer venldi: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücü- nün ve etkinliğinin azaltılması hedeflenmektedir. TSK, yıkıcı, bölücü, irticai unsurların önündeki en büyük engel ola- rak görülmektedir. Bu girişim- lere karşı proaktif önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu konudaki görüşlerin uygun formatla Personel Şube Mü- düriüğü'ne gönderilmesi..." Yazıda, TSK'ye ılışkın şu tar- tışmalar maddelenıyor: 1- Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması. 2- Kuwet komutanlannın Milli Güvenlik Kurulu üyeliğine son verilmesi. 3- TSK Personel Kanunu kaldı- nlarak Devlet Memurlan Kanu- nu'na tabi olunması. 4- Askeri yüksek mahkemelerin, askeri mahkemelerin ve disiplin mahkemelerinin kaldınlması. 5- TSK'nin görevlerinde deği- şiklikJer yapılması. 6- Mali haklann geriletilmesi. 7- Jandarma Genel Komutanlı- AB EKSENLİ TOPLANTILAR İZLENİYOR TSK, son dönemde AB ekseninde yapılan ve orduyu da ilgilendiren toplantılan dikkatle izli- yor. Edinilen bilgiye göre, 14 Eylül'de Ankara Hilton Oteli'nde yapılan AB Sürecüıde TSK'nin Rolü konulu toplantı bunlann arasında yer alı- yordu. Toplantıda TSK'ye ilişkin tüm düzenle- meler AB süreci içinde irdelenmişti. Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre, bu toplantıya AB'nin kimi güvenlik kurumlan da yardımcı oldular. Bu kurumlar, AKP'nin en geç kasım ayında TSK'ye ilişkin düzenlemelere başlaması gerektiği görüşünü benimsiyorlar. Bu kurumlar arasında yer alan Center for Eu- ropean Security Studies (CESS) adlı kuruluşun öncelikle Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Sa- vunma Bakanlığı'na (MSB) bağlanması, MBS'nin aynca güçlendirilmesi görüşüne ağır- lık verdiği öğrenildi. CESS, hükümete de şu önerilerde bulunmayı kararlaştırdı: • Konuyu kamuoyunda fazla tartışmayın. • Olabildiğince AB sürecinin dışına çıkarmayın. • Zamanlamalara çok dikkat edin. ğı'nın ve Sahıl Güvenlik Komu- tanhğf nın tamamen Içışleri Ba- kanlığı'na bağlanması. 8- Yüksek Asken Şûra (YAŞ) ile ilgıü mevzuatın değiştirilmesi. (YAŞ'ın kaldınlması ya da iş- le\ sız hale getınlmesı.) 9- Personel temıninin merkezı- leştırilmesi. 10- TSK'den ayırma-aynlma e- sas ve yetkılennın değıştırilme- sı. 11- Özellıkle general ve amual- lerin atama ve terfilerine müda- hale edılmesı. 12- Taşıt kullanmayla ilgili tüm mevzuatın değiştirilmesi. 13- Tören sorumluluğu v e tören protokolünde değişiklik yapıl- ması. 14-Askeri personelin siyasi par- tiler ve derneklere üye olmasına izin verilmesi. 15- Asken cezaevlerinin kaldı- nlması. 16-Askeri kıyafetle kışla dışına çıkışın sınırlandınlması. 17- TSK mensuplannın siiah ta- şıma haklannın kısıtlanması. 18- Her kışlaya bır cami yapınıı- nın zonınlu hale getirilmesi. 19- Mesai şartlannın ve zaman- lannın dini kurallar da gözetile- rek düzenlenmesi. 20- Garnizon komutanlıklannın mülki amirlere bağlanması. 21- Orduevlerine, askeri tesisle- re türban ve benzeri kıyafetle gi- rişin serbest bırakılması. 22- Asken okullara imam hatip lisesi mezunlannın da alınması- na imkân sağlanması. 23- Zaman içinde askeri okulla- nn kaldmhnası. 24- Mıllı güvenlik derslerinin kaldmlması. 25- Askerlik sisteminin değişti- rilmesi. Askerlik süresinin TSK'nin görüşü dışında belir- lenmesi. 26- Bedelli askerliğin ve vicda- ni ret sisteminin getirilmesi. 27- Kışla ve askeri arazilerle il- gili tahsislerin değiştirilmesi. Yanıtlarda vurgulanan konular Genelkurmay Başkanlığı'nın muhtemel gelişmeler olarak gör- düğü bu konularda TSK içinde- ki ilgili kurumlann temsilcileri görüşlerini yazarak karargâha gönderdiler. Halen değerlendi- rilmekte olan bu görüşlerde ağır- lıklı olarak şu noktalann altınm çizildiği öğrenildi: •TSK'ye yönelik bu tartışma- lann hemen tümü AB sürecine dayalı olarak gündeme getiril- mek istenmektedir. Ancak liste- deki maddelerin büyük çoğun- luğunun AB süreciyle hiç ilgisi bulunmamaktadır. Burada ayn bir hedefin olduğu dikkati çek- mektedir. • TSK'yi AB'ye karşıymış gi- bi göstermek büyük bir haksız- Iıktır. Ancak AB sürecine engel olmayalım kaygısıyla bu düzen- lemelere izin vermek de Türki- ye'nin AB'ye tam üye olmasına katkı sağlamayacaktu'. • Türkiye'nin güney komşusu ABD ve Ortadoğu'dur, kuzey komşusu Rusya'dır, doğu kom- şusu Kafkaslar ve Iran'dır, batı komşusu Balkanlar'dır. Böyle bir coğrafyanın ortasmdaki Türki- ye'nin güçlü bir orduya sahip ol- ması kaçınılmaz. Muhtemel ge- lişmelerde sıralanmış olan mad- delerin çoğu ordunun gücünü et- kileyecek niteliktedir. Ordunun aynca onuru da önemlidir. Bu ça- lışmalar TSK'nin onurunu da et- kileyecek bir içeriğe sahiptir. Yunanistan Dısisleri Bakan Yardımcısı 'Türldye'yiveto niyetimizyok' Haber Merkezi - Yunanistan Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Vannis \ alinakis, aralık ayındaki AB zır- v esınde Türkiye Vı veto etmek niyetinde olmadıkla- nnı söyledi ve Kıbns Rum Yönetimi'ne de, aynı bi- çımde hareket etmesini tavsiye etti. Valinakıs, hü- kümetinin 17 Aralık'taki Avrupa Birliği zirvesinde Türkiye'ye karşı takınacağı tav ır hakkında, Yunan Elefterotipia gazetesine demeç verdı. Valınakis, "Stratejik hedefimiz aralık ayında Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin başlamasını veto etmek yönünde değildir. Fakat Türkiye de, son zaman- İarda, Ege'de neler olduğunu dikkatle izlevenin sadece Yunanistan olmadığını anlamalıdır. Avru- pa'nın projektörleri Türkiye üzerine yönelmiş- tir. Türkiye kendisi için Avrupa'dan başka bir seçenek bulunmadığını idrak etmelidir" dedi. 'Veto hakkı kaybolmayacak' Türkiye'yi vetoyla tehdit eden Kıbns Rum Yöneti- mi'ne de tavsiyede bulunan Valinakis, "\eto tehdi- diyle önemli şeyler başanlabilir; ama Türkiye aralık ayında AB üyesi olacak değil ki. Sadece mü- zakereler için tarih alma ibtimali var. Müzakere- ler çetin geçecek. Kıbrıs her aşamada Türkiye'yi denetleyecek, veto hakkı kaybolmayacak" dedi. Weston: Dar görü$lülük olur ABD Dışişleri Bakanhğı'nm eski Kıbns Özel Koor- dinatörü Thomas Weston da Amerika'nın Sesı rad- yosuna yaptığı açıldamada, "Eğer Türkiye, AVTU- pa Birliği'ne üye olma yolunda ileriiyorsa, Kıb- ns'ta çözüme varmak için fırsat var demektir'' dedi. Rum kesiminin 'veto' tehdidini değerlendıren Thomas Weston, "Kısa dönemli diplomatik çıkar- lar için Türkiye'nin önünü kesmek son derece dar görüşlü bir politika olacaktır" dedi. Özürlüler çadıra taşındı Sakarya Ortopedik Özürlüler Derneği üyeleri derneğin Idrasuıı ödeyemeyin- ce çadira taşındılar Üyeler, eşyalannı koltuk değnekleriyle tekerlekİi sandal- yelerinde taşıdılar. Dernek Başkanı Sadettin Yümaz, iki yıldan bu yana kira- sını bir hayırseverin karşıladığı binada faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bu sü- renin sona erdiğini ve gelirleri dernek kirasını ödcmeye yetmediği için taşın- mak zorunda kaldıklarını belirten Yümaz, ^Deprem zanıanında kullandığı- mız çadırda faaliyet göstereceğiz" dedi. Yümaz, birçok sivil toplum kuruluşu- na başvurmalarına rağmen yardım alamadıklanndan yakmdı. (Fotoğraf: \A) tan nükleerde kararlı Hükümetin uranyum zenginleştirme çalışmalanna yeniden başlamasını öngörenyasa taslağı onaylandı KÜLTÜK • SüNAT Haber Merkezi - İran Meclisi, ABD, İsrail ve AB ülkelerinin nükleer silah üretme endişesiyle karşı çıktığı, hükü- metin uranyum zenginleştirme çalışma- lanna yeniden başlamasını öngören ya- sa taslağını onayladı. İran Meclisi'nde dünkü görüşmeler- den sonra yapılan oylamada 290 millet- vekilinden 247"si, hükümetin banşçıl amaçlı nükleer enerji programmı sür- dürmesuıi yükümlü kılan yasa taslağı- nı kabul etti. Mechs Başkanı Gulama- li Haddadadil, yasa taslağının onaylan- masından sonra yaptığı konuşmada, "Meclis, ulusal çıkarlarını koruma konusunda ısrarlıdır" dedi. 'Görüşmelerl sürdürürüz' Bu arada, tran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Avrupa'nm verdiği taahhüt- lerde açık, net ve objektif olması halin- de, ülkesinin, nükleer programla ilgili görüşmeleri sürdüreceğini bildirdi. Sözcü, AvTupa'nın nükleer yakıt verme önerisine olumlu baktıklannı, ancak bunun Iran'ın banşçıl nükleer teknolo- jiye sahip olmasına ilişkin doğal ve ya- sal haklanndan vazgeçtiği anlamına gehnediğini söyledi. Almanya, Ingilte- re ve Fransa, Iran'a uranyum zenginleş- tırme işlemini askıya alması karşılığın- da, nükleer teknoloji vermek ve ticaret görüşmelerine yeniden başlamak dahil çeşitli önerilerde bulunmuştu.. ABD ve İsrall tehdit etmlşti Iran'm, nükleer tesislerde silah üretip kendilerine karşı kullanabileceği endi- şesiyle programa karşı çıkan ABD ve îs- rail ise Iran'm programda ısrar etmesi halinde nükleer tesisleri vurma tehdi- dinde bulunmuşlardı. GUNDEM Ml STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sü. Türkiye'nin olası gelişmelere karşı hazırlıklannı Cumhuriyet, önceki gün manşettenduyurmuştu. Dı- şişleri Bakanhğı'nm bu haberle ilgili açıklaması do- laylı doğrulama niteliğindeydi. Dışişleri Kerkük kay- gısını yineliyor ve bu kaygılann gerçekleşmesini ön- leme politikası izlendiğini açıklıyordu. 2- Ulaştığımız bilgi ve belgelere göre, Ankara Ker- kük'ün bir Kürt kenti olarak tescil edilmesi girişimle- rini engellemek için ciddi bir hazırlık içinde. Ankara'yı kaygılandıran başlıca konu 17 Aralık'taki AB zirvesi- ne gölge düşürecek bir adım atmaya mecbur kalmak. Görünen o ki, Ankara bunu yapmamak için çok ça- ba harcayacak. Yapmak zorunda kalırsa? Bunun çok değişik sonuçlan olabilir. Şu aşamada buna yönelik yorum için erken. 3- ABD'nin, Irak bağlamında Türkiye politikası şöy- le görünüyor: Türkiye'yi sürekli tedirgin kıl ki, bölgedeki gelişme- ler karşısında ABD ile işbirliğinden başka seçeneği kalmasın! Gerçekçi olmak gerekirse Ankara'nın Irak'ta ABD'ye rağmen yapabileceği fazla bir şey yok. Bu pencereden bakınca ABD'nin, "Türkiye'nin Kerkük kaygılanna katılıyoruz, gelişmeler daha da tedirgin edici noktaya gelirse, müdahale etmesine karşı çık- mayız" yaklaşımında olduğu söylenebilir. 4- ABD, Türkiye'ye yeşil ışık yakmışsa, bunun so- nunda ne var, sorusunu mutlaka sormak ve her tür- lü seçeneği dikkatte tutmak gerekiyor. ABD'nin ye- şil ışığına iyimser bakış şu olabilir ABD bölgeyi Türkiye ile birlikte şekillendirmenin önünü açıyor. Kötümser bakış ise şu: ABD, Türkiye'yi bataklığa çekmek ve başına çorap örmek istiyor. Bu tür adımlar atılırken en kötü olasılığı dikkate al- madan olmaz. Diplomasi zeminleri 5- Barzani ve Talabani yeri geldikçe gelmedikçe şunu söylüyor: Kürdistan'ın başkenti Kerkük'tür! İki lider de Kerkük'te en az yüzde 50'nin üzerinde nüfusa sahip olmanın çabası içinde. Daha çok Tala- bani'nin etkin olduğu Kerkük'te 40 binin üzerinde ye- ni ve sahte karnenin dağıtıldığı tahmin ediliyor. Sad- dam döneminin mirası olan karneler hâlâ yürürlük- te. Buna eklenenlerin çoğu da kente sonradan gö- çen Kürtler. 6- Barzani ve Talabani'nin Irak politikası ikiye ay- nlıyor: - Kuzey Irak ve bütün Irak... Kuzey Irak'ta kendi yapılannı oluşturdular. Mantar gibi biten yeni dolar zenginleri bölgenin refahındaki artışın bir göstergesi. Bir de dikkatlerden uzak olan bütün Irak politikası var. Merkezi Irak yönetiminde başkan, başbakan yardımcılıklarının yanı sıra Dışiş- leri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Istihbarat Başkanlığı Kürtlerin elinde. Barzani ve Talabani'nin şu aşamada komşu ülke- leri çok tedirgin etmemek için sınıriarın dışına değil, Bağdat'a doğru ileriemek istediği görülüyor. 7- İçinde zenginlikler olan bir ülke işgal edildiğin- de istikrarsızlık öne çıkmışsa, burada 3 unsur yanşın - Işgale direnenler. - İşgal edilen ülkede ve dünyada direnenlere yö- nelik sempatiyi azaltmak için gizli servislerin giriştiği provokatif eylemler. - Istikrarsızlıktan yararlanıp örgütlenen haraççılar. Irak'ta bu unsuriann tümünün olduğu görülüyor. Bu nedenle Ankara bir adımı atmak için de atmamak için de bin kez düşünmeli. 8- 22-23 Kasım'da Mısır'da Irak'a komşu ülkeler inisiyatifi toplantısı var. Bu toplantının ardından BM, G-8, AB, Islam Konferansı, Arap Biriiği'nin katılaca- ğı bir uluslararası Irak konferansı öngörülüyor. Diplomatik gücün ekonomik ve askeri güçten bes- lendiğini unutmadan bu zeminleri sonuna kadar kul- lanmak gerekiyor! ankcuma cumhuriyet.com.tr Hurda gemiler için geniş önlem Aliağa kurtuluyor • Baştarafı 1. Sayfada Basel Anlaşmasf yla 1995 'te yasaklanan hur- da gemi ihracatı, arala- nnda Türkiye'nin de ol- duğu bazı ülkeler tara- findan, gemi kabulüyle dehniyordu. CenevTe'de alınan kararla hurda ge- mi tanımı yeniden yapıl- dı. Buna göre, içinde, as- best, PCB, toksik boya ve benzeri maddeler içe- ren gemiler de " hurda" statüsüne alındı. Bu maddeleri içeren gemi- lerin ihracı yasaklandı. Anlaşmaya taraf ülkeler, gemiyi alan ülkenin ona- yı olmadan, geminin gönderilmesini yasakla- makla yükümlü kılmdı. Aynca gemi sökümünün çevre dostu koşullarda yapıhnası ve tehlikeli atıîdann sınırlararası ta- şınmasının en aza indi- rihnesi öngörüldü. ABD'nin, Basel Anlaş- ması'na imza koyan ül- keler arasında olmasına karşın son karan tanıma- dığı bildirildi. Karan de- ğerlendiren Greenpeace üyeleri, "Gelişmekte olan ülkelerin halklan, geüşmiş ülkelerin kir yükünü çekmek zo- runda kalmayacak" görüşünü dile getirdiler. Asbest, PCB gibi mad- deler içeren gemileri hurda kapsamına alan karar, gelişmiş ülkelerin atık deposu olarak kul- lanmak istediği Türkiye, Hindistan, Bangladeş gibi ülkeler için büyük önem taşıyor. Greenpeace Akdeniz Gemi Sökümü Kam- panya Sorumlusu Var- dar, " Uluslararası ya- salar, hurda gemilerin Türkiye'ye ve Ali- ağa'ya önlemler alın- madan gönderilmesini yasaklıyor. Sıra kara- rın uygulanmasında. Bunun ilk adımı da Aliağa'da kullanıl- makta olan baştanka- ra' yönteminin yasak- lanması, gemilerin toprak ve denizden ta- mamen yalıtılarak sö- külmesinin sağlanma- sıdır" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle