19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2004 RAZAF 8 HABERLERlN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 25 Sınop Y 23 Edirne PB 26 Samsun Y 20 Kocaelı PB 24 Trabzon Y 21 Çanakkale PB 24 Giresun Y 22 Izmır B 26 Ankara PB 25 Manisa Aydın J3 29 Eskışehır PB 23 PB 25B 31 Konya Denızli B 31 Sıvas Y 24 Zonguldak Y 20 Antalya B 31 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van B B A A A A B PB 30 27 32 32 30 31 24 20 Y 21 Yjrdun kuzey ve ıç kesımlen parçaJı bulutlu Iç Anadolu'nun kuzey doğusu, Batı Karadenız kıyılan Orta ve Doğu Karadenız ıle Doğt Ana- dolu'nun kuzeyı sağa- nak yağışlı. dıger yerler az bulutlu geçecek Ha- va sıcakljğı tum yurtta azalacak Ruzgâr kuzey ve batıdan hafif, yer yer orta yağış anmda yer yer kuvvetlıce esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y PB Y Y Y PB Y 10 12 13 17 17 17 20 18 Münıh Y 18 Zürıh Berlin Budapeşte Madrıd VTyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB Y Y PB PB B 16 18 32 19 19 22 24 28 Y 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB B B B Y PB Y A 11 32 25 29 25 28 11 32 B 34 Tahran 0 Açık Parçalı i Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu . Vağmur'u Suıu kar k Gok gurütojlu * * G U N C E L CÜINEYT ARCAYtREK • Baştarafı 1. Sayfada adını "ABD'ye derin eleştiri" ile duyurdu. Yetinmedi. -Basında okuduğumuza göre- Bir- (eşmiş Milletler'in ve IMF'nin de "yenidenyapılan- masını" gerekli, hatta zorunlu görmeye başladı. AB'ye akıl öğretiyor: Türkiye'nin üyelıği tartış- malannı AB'nin yeni anayasası açısından sakın- calı buluyor. Bu adam kendisini dünyayı çekip çevirecek öl- çekte akıl hocası sanıyor olmalı ki: "Türkiye'ye tarih verilmeli ki" diyor, gündem- den düşsün. Avrupa Anayasası'na ilişkin referan- dumlar Türkiye'nin sıcak gündem maddesi olma- ya devam ettiği bir ortamda yapılmasın! Bu arada lütfedip "Hükümete de önemli uyan- larım var" demeye gelen bir üslup içinde: Derviş'i zinadan daha fazla Başbakan'ın "Av- rupa bizim içişlerimize kanşamaz" demesi tedir- gin ediyor(muş). Ne demekmiş içişlerimize kan- şamaz. Elbette "onlarda"içişlerimize karışabilir, biz de "onların" içişlerine karışabilirmişiz. • • • Bitir şu Kemal Derviş lafını diyenler -biliyorum- giderek çoğalıyor. Derviş anlatıldıkça bitmiyor ki... Içimizdevedışımızda AB'ye tam üyeliğimizle il- gili müzakerelerin en az 10, fazlasıyla 15 yıl son- ra gerçekleşeceği tartışılırken Derviş Brüksel'de başkanlığında hazırtanan bir raporla dünya ve Türk kamuoyunun önüne çıktı. 10 yıldan neredeyse vazgeçip 15 yılı sindırmeye başladığımız sırada: Türkiye dinamik nüfus yapısını, sıkı maliye po- litikası ve yapısal reformlarla destekleyip içgücü- nü geliştirebilırse.. (bu şayet'li açılıştan sonra) AB'nin hayat standartlanna ancak 20 yılda (ula- şacağımızı da değil) yaklaşacağımızı ilan ettı. Derviş "2004, müzakere başlarsa 2005 artı 20 eşittir202S" diye ortaya çıkıyor. Bir fatıh bu Derviş. Once Amerika'da bizi AB- D'ye benzeteceğini açıkça ilan ederek Türkiye'de (IMF rampasından) ABD hesabına çalıştı. Şimdi ilim irfan satarak Avrupa'yı fethetmeye çalışıyor. Kim (ABD) hesabına mı? • • • Ya içimizdeki diğerleri, geçen haftanın yıldızla- n: Milli Gazete ile Vakit'in aynı telden yayınlarına. AKP'yi TCY'de köy ve mahallelerde Kuran öğre- nimini yasakladığı için dinci kamuoylarına jurnal etmelerine... Alman Dışişlerı Bakanı Fischer moderleşme konusunda bizımkinin Atatürk ün yolunda yürü- düğünü söylerken her doğru haberin, yorumun kendinden menkul olduğunu öne süren içimizden birinin, "bizimkinin adını demokrasi hamlesinde Atatürk'ten sonraki haneye yazdıracağını" ilaaan eylemesine... ...Milletvekillerinin gazını almaktan öteye geç- meyen, beş paralık değerde sonuç vermeyen Kı- zılcahamam'da konuşan RTE'nin; yüz bulama- dıklarından yakınan AKP grubuna, bakanlan hır- palamadan bazen -o da herzaman değilarada bir- silkelemelehni" salık vermesıne ne demeli? Dr. Kemal Satır yaşasaydı "Allah derim" diye yanıtlardı. Çaresizlikten! 'Hükümet sürüldeniyor9 ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Hükü- metin, Kıbns Rum Kesı- mi'ni "Kıbns" adı altın- da Gümrük Birliği'ne dahii etmesi tepki yarat- tı. DSP lideri Zeki Se- zer, Türkiye Cumhunye- ti'nin hiçbir hükümeti- nin AKP iktidan kadar "beceriksiz, basiretsiz ve teslimiyetçı" olmadı- ğını bildirdi. CHPHatay Milletvekili înal Batu da tüm ödünlerin Türki- ye tarafından verildiğini veAB'nin hiçbir sözünü tutmadığını vurgulaya- rak "Hükümet ise sü- rüklenip gidiyor" dedi. DSP Genel Başkanı Sezer, dün yaptığı açık- lamada, îstanbul'da ya- pılacakAB-ÎKÖDışişle- ri Bakanlan Ortak Foru- mu'nun KKTC'nin "Kıbns Türk Devleti" adıyla toplantıya katıla- cak olması nedeniyle ip- tal edilmesiyle başlayan gelışmelerin, hükümetin ulusal konularda ne ka- dar acz içinde olduğunu gösterdiğini kaydetti. Hükûmetin kendi yap- tıklannın bile arkasında duramadığını anlatan Sezer, şu görüşleri dile getirdi: "O kadar ki AB'nin çok sevdiği Annan Pla- nı'nda da öngörüldüğü haJde,KKTC'den Kıb- ns Türk Devleti diye söz edilmesini dahi sağ- layamamıştır.AKP hü- kümeti, bunu sağlaya- mamakla kalmamış. hiçbir diplotnatik giri- şimde bulunmadan, ay- nı gün ve saatlerde Kıbns Rum Kesimi'ni 'Kıbns' adı altında Gümrük Birliği'ne da- hil ettiğini açıkJamıştır. Türkiye Cumhuriye- ti'nin hiçbir hükümeti. bu hükümet kadar hiç- bir ilişkisinde bu kadar beceriksiz, bu kadar basiretsiz, bu kadar teslimiyetçi olmamıştır. Türkiye ne yazık ki bu denli yeteneksiz bir hü- kümet tarafından yö- netilmektedir." CHP'lı Batu da riim ödünlerin Türkiye tara- fından verildiğine işaret ederek "Karşı taraf bı- rakın anlayış göster- mek, verilmiş sözleri bile tutmuyor. AB'nin Kıbns konusundaki haksızuklan, çifte stan- dartları, koskoca bir cildi doldurur. Refe- randum sonrası verilen sözlerin hiçbirini tut- madılar" dedi. Müzake- re tarihi yaklaştıkça AB'nin ısteklerinin de- vam edeceğini anlatan Batu, şöyle konuştu: "Şimdi gümrük birliği, arkasından belki diplo- matik tanıma talebi ya da Annan Plam'nın Rumlar lehine değişti- rilmiş şeklini kabul et- memiz talebinde bulu- nacaklar. 17 Arauk ta- rihi yaklaştıkça bu şan- tajlar devam edip gide- cek. Hükümet ise sü- rükJenip gidiyor. Kıb- ns diyerek güya Kıbns Cumhuriyeri unvanını kullanmamakla vazi- yeri kurtarmaya çalışı- yorlar.V'erici olan taraf hep biz, haksız talep- lerde bulunan da hep karşı taraf. Hiçbir şey vermeden her istedik- lerini kabul ettirme yo- lunu seçti Avrupaü dostlanmız." Rumlara yeni bir ödün daha• Baştarafi 1. Sayfada smın isteneceği öğrenildi. AB-ÎKÖ Forumu'nda Kuzey Kıbns'ın "Kıbns Türk Devle- ti" adıyla temsili ısranndan vaz- geçmeyen ve forumu iptal eden Ankara, Gümrük Birliği (GB) konusunda ise AB'nin talebine uydu. AB'nin Kuzey Kıbns'a yö- nelik hiçbir açılım sözünü yerine getirmemesine, Türkiye'nin üye- lik müzakerelerine hangi koşul- larda geçeceğinin belirsiz olma- sına karşın Hükümet, Güney Kıbns'ı AB ile Gümrük Birli- ği'ne dahil etti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, daha önce yaptı- ğı açıklamalarda, "Önceliğiıniz Kuzey Kıbns'a izolasyonun kalkması. bundan sonra Güm- rük BirliğTnde gelişme olabi- lir" demişti. Hükûmetin Güney Kıbns ka- rannın. AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de açıklanacak Ilerleme Raporu'nun hemen öncesinde gelînesi dikkat çekti. Diplomatik kaynaklar, AB raporunun tasla- ğında bu konunun yer aldığını, atılan adımm bu ifadeyi değiştir- meye dönük olduğunu kaydetti- ler. AB üyesi ülkeler, haziran ayında gerçekleştinlen AB Zir- \esi'nde Türkiye'den, 1 Mayıs'ta bırlığe katıian 10 yeni uyeyi Gümrük Birliği kapsamına alma- sı çağnsında buiunmuşlardı. Hükûmetin hatası Edinilen bılgilere göre AB ile Türkiye arasında soruna neden olan Güney Kıbns ile Gümrük Birliği sorunu, pratik bir çözüm- le geçiştirilebilecekken hükûme- tin yaptığı hata nedeniyle büyü- dü. 1 Mayıs'ta gerçekleşen AB genişlemesinin ardından Bakan- lar Kurulu 12 Mayıs'ta aldığı ka- rarla, yeni üyeleri GB kapsamına aldı. Bu yapılırken Güney Kıbns dışanda tutularak 9 üyenin aduıa tek tek yer verildi. Böylece Kıb- ns Rum tarafinın eline büyük bir koz verilmiş oldu. Yetkililer, bu yapılmamış olsaydı, Türkiye'nin "yeni AB üyesi ülkeler" diye- rek ve Güney Kıbns'ın adı ifade edilmeden konuyu çözmüş ola- bileceğini kaydediyorlar. Bakanlar Kurulu'nun dün Res- mi Gazete'de yayımlanan yeni karannda, 15 AB üyesi ve 9 yeni üye ıle birlikte "Kıbns" adı da yer aldı. Burada, Rumlann tüm Kıbns'ı temsil iddiasını taşıyan ve Türkiye tarafindan tanınma- yan "Kıbns Cumhuriyeti" ye- rine, yalnız "Kıbns" ifadesiyle yetinilmesi dikkat çekti. Resmi Gazete'de, karann geriye dönük olarak 1 Mayıs 2004'ten itıbaren geçerli olduğu da ifade edıldi. Böylece 12 Mayıs'ta alınan ilk karann hatalı olduğu da kabul edilmiş oldu. Bakanlar Kurulu karannda, Güney Kıbns'ın Gümrük Birli- ği'ne dahil edilmesme ılışkin hiç- bir koşula yer verilmezken Dışiş- leri Bakanlığı açıklamasında ko- nuya açıklık getınldi. Türkiye'nın 1996 yılından bu yana AB ile Gümrük Birliği ıliş- kisi ve buna bağlı karşılıklı hu- kuksal yükiimlülüklenn bulun- duğu kaydedilen açıklamada. ka- rann yalnız bu çerçeve ile sınırlı olduğuna işaret edildi. Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbns'ın 1 Mayıs'ta gerçekleşen tek yanlı Verheugen açıkkonuştu Erdoğan: 'Ucu açık tarih olmaz' BERLİN (AA) - Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, Türki- ye'nin kabul ettiği tek müzakere hedefinin AB 'ye tam üyelik oldu- ğunu söyledi. Erdoğan, Alman Der Spiegel dergisine yap- tığı açıklamada, Türki- ye'nin "sonucu açık" müzakere anlayışuu kabul etmeyeceğini kaydetti. Erdoğan AB ile müzakerelerin 5, 7 ya da 10 yıl sürmesi ko- nusunda tartışabilecek- lerini, ancak Türki- ye'nin sonuçta tam üye olup olmaması gerekti- ği konusunda tartışa- mayacaklannı söyledi. 'Türkiye 'nin, mpordaki herşeyi kabul etmesi kolay olmayacak Her üye ülke istediği zaman müzakereleri durdurabilir' Dış Haberier Servisi AB'nin genışlemeden sorumlu komisyon üyesi Günter Verhe- ugen, "hazıriadıklan raporun, bazı gözlemcilerin beklentile- rinden daha fazla eleştirel ola- cağını" belırterek "Türki- ye'nin, raporda yazdığımız her şeyi kabul etmesi kolay ol- mayacak" dedi. Verheugen, Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlan- masını önerip önermeyecekleri sorusunu ce\apsız bıraktı. Ver- heugen, müzakerelere başlan- ması durumunda. bunun "sonu- cu açık bir süreç" olacağını, "Türkiye'nin en erken 2015 yılında üye olabüeceğini" be- İirtti. Verheugen şunlan söyledi: "Sonuçta Türkiye'nin üyeli- ği konusunda Avrupa Parla- mentosu ve üye ülkeîerin par- lamentoları karar verecek. Her üye ülke istediği zaman müzakereleri durdurabilir. Ancak Türkiye tarafından reddedilme olarak algılanabi- lecek her karar, Türkiye'deki reform sürecinin sonu anlamı- na gelebtlir. Tüm bölge istik- rar kaybına uğrayabilir. Uzun vadede Avrupa'nın güvenliği bile tehlikeye girebüir." 'Kriterler tam değil' AB Onak Savunma ve Dış PolitikaYüksekTemsilcisı Javi- er Solana ise Bild gazetesine yaptığı açıklamada, "Türki- ye'nin henüz tüm kriterleri yerine getirmediğini" belırte- rek "Hiçbir şekilde işkence ya- pılmaması. azınlıkların hak- larından istedikleri gibi fay- dalanabilmeleri ve basının öz- gürce haber verebilmesi gere- kir" dedi. Solana, Türkiye'nin üyeliğiyle A\Tupa'nın güvenli- ğinin artacağını vurgulayarak "Türkiye'nin çok bü>ük aske- ri giicüyleA\Tupa ülkelerinin kriz böigelerine yapacağı mü- dahalelere önemli katkı sağla- vabilir" dedi AB üyeliğine karşı açıkladığı gö- rüş ve tutumunu aynen muhafa- za ettiğini vurgularken "îç mev- zuatımızdaki tadilat, herhangi bir şekilde Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin (GKRY1 tanındı- ğı anlamına gelmemektedir" denildi. Açıklamada şu görüşle- re yer verildi: "GKRY de AB'yle imzaladı- ğı Kafılım Antlaşması hüküm- leri uyannca, ülkemizden gön- derilen mallan Gümrük Birli- ği kapsamında kabul etmek yü- kümlülüğü altındadır. Nitekim GKRY de Türkiye'den gidecek mallara ilişkin tüm kısıtlama- lan, 11 Aralık 1998 tarihinde çıkardığı bir Kararname'yle kaldırmış bulunmaktadır. GKRY'nin, 1 Mayıs 2004ten iribaren ülkemizden giden mal- lann Gümrük Birliği çerçeve- sinde serbest dolaşımını kabul ettiği,AB Komisyonu'nca tara- fımıza yazılı olarak teyit edil- mişrir. Türkiye, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti 'yle(KKTC) ara- sındaki özel ilişkilere ve bun- lardan kaynaklanan yükümlü- lüklerine bağlı kalmayı sürdü- recektir." Diplomatik kaynaklar, Anka- ra'nın Güney Kıbns'ı Gümrük Birliği kapsamına almasına kar- şın ticarete fiılen hemen olanak vermeyi duşünmediğüıı kaydedi- yorlar. Yetkililer, AB'nin Kuzey Kıbns'la ticaret engellerini söz vermesine karşın kaldırmadığı- nı, bunun hiçbir yasal zemini bu- lunmadığını işaret ederek Anka- ra'nın bu çerçevede gerçekleşti- rilecek adımlara göre hareket edeceğini ifade ediyorlar. Edinilen bilgilere göreAB üye- si ülkelenn daimi temsilcilerinin Brüksel 'de yaptıklan son toplan- tıda, Kuzey Kıbns'a mali yardım tüzüğü kabul edildi. Ancak bu- nun koşullanmn ne olduğu Türk tarafına henüz iletilmedi. Kıbns Türk tarafinın asıl bekientisi olan, dogrudan ticarete ilişkin tü- züğün ise kabul edılmesi çok dü- şük bir olasılık olarak görülüyor. AB'ye çağrı yinelendi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, AB 'nin Kuzey Kıb- ns'a yönelik açüım sözlerine kar- şın hiçbir adım atmamasını bir kez daha eleştirdi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "AB, Kıbns Türklerinin tec- ridinin giderilmesine yönelik olarak verdiği taahhütleri nıa- alesef hâlâ yerine getirmemiş- tir. 7 Temmuz 2004 tarihinde açıkladığı mali yarduna ve dog- rudan ticarete dair tüzük tas- laklanyla,AB Komisyonu üze- rine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Türkiye, Komisyo- nun çabalarını takdirle karşila- maktadır. Ancak, bunlar üye ülkeler tarafından henüz olum- lu birer ilk adım olmaktan öte- ye götürülememiştir. AB Dışiş- İeri Bakanlan'nın 26 \isan 2004 tarihinde 15'ler düzeyin- de aldıklan siyasi karan, 25'Ier düzeyinde hayata geçirmeleri beklenmektedir. Türkiye, çö- zünı yönündeki iradesini açık- ça sergilemiş olan Kıbns Türk tarafinın hiçbir şekilde hak et- mediği kısıtlamalarla karşı karşıya bırakılmasına son verilmesinin zamanı geldiğini bir kez daha vurgulamak is- temektedir." Alman halkında Türkiye kuşkusu OS1VL4N ÇLTSAY FRANKFURT - Almanya'mn küçük komşusu Avusturya'da son haftalarda Türkiye'ninAvru- pa Birliği (AB) üyeliğine karşı esen sert rüzgârlann, Alman hü- kümeti veAlman Sosyal Demok- rat Parrisi (SPD) üzerinde de et- kili olmaya başladı. Alman Sosyal Demokrat poli- tikacı ve AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komise- ri Günter Verheugen'in bir ga- zeteye yaptığı "Rapor bekle- nenden sert olacaktır" açıkla- nıası, "Alman kamuoyunun si- yasetçilere etkisi olarak" yo- rumlandı. Avusturya'da son haftalarda yapılan kamuoyu araştırmalann- da halkın Türkiye'nin AB üyeli- ğine kuşkuyla baktığııun saptan- ması, muhafazakâr Avusturya hükümetini zor durumda bırakır- ken Sosyal Demokratlan da (SPÖ) yeni durum değerlendir- melen yapmak ve eski tutumla- nndan uzaklaşmak zorunda bı- raktı. Geçen ıkı haftada, özellik- le SPÖ'nün Meclıs Grubu Baş- kanı konumundaki etkili ısmi Jo- sef Cap, art arda yaptığı açıkla- malarda Türkiye'nin hem siyasi hem de ekonomik gerekçelerle AB üyeliği için gerekli olgunlu- ğa ulaşamadığını ileri sürmüştü. Ozellikle tabanın ağır baskısı al- tında bu tür açıklamalar yaptığı belirlenen polıtikacılar arasına SPÖ Genel Başkanı Alfred Gu- senbauer de katıldı ve "Türki- ye yıllarca oyalandı.Ama bu da böyle başarısız bir stratejinin devam ettirilmesi için bir ge- rekçe oluşturamaz" dedi. SPÖ'den sonra SPD Avusturya'daki taban baskısı- nın bir başka versiyonuna Al- manya'da rastlandı. "Çok fazla Ankara yanlısı olduğu için" gı- derek artan oranda eleştirilen Başbakan Gerhard Schrö- der'ın, sadece parti tabanından değil, meclisteki milletvekille- rinden de tepki aldığı ve bu bas- kının 6 Ekim yaklaştıkça yoğun- luğunu arttırdığı bildirildi. Bu arada, çok sayıda Sosyal Demok- rat miller\ekilinin de, tabanın Türkiye kuşkulannı paylaştığı, ancak bu eleştirilerini açıkça di- le getirmekten kaçındığı gözlen- di. Der Spiegel dergisinin ınter- netteki haber sitesinde, Sosyal Demokrat milletvekillerinin, Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili kuş- kulannı 12 Ekim'de yapılacak Meclis Grubu toplantısında açık- ça dile getirecekleri ıleri sürüldü. SPD Meclis Grubu Iç Politika Sözcüsü DieterVViefelspütz, ta- banda Türkiye'ye karşı ciddi kuşkular olduğuna dikkat çeker- ken Federal Meclis Iktisat Ko- misyonu'nun SPD'li Başkanı RainerVV'endl, "İşin gerçeği şu: Tabanımızın büyük bölümü Türkiye'yi istemiyor" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 2013'e kadar olan bütçemiziyaptık" diyorlar. Bize ne kadar uzak geliyor! insan ömrü için 9-10 yıl uzun ama, ülkeler için küçük birçizgi... 2013'ün bize çok uzak gelmesi- nin birnedeni de uzun vadeli planlara, gelecek ön- görülerine olan uzaklığımız... Bütün kötü senaryoları da dikkate alarak Türki- ye'nin 5,10, 20 yıllık hedefler çizebilmesi gereki- yor. Kimilerine hayal gibi görünse de önümüzde çok çetin engeller olsa da Türkiye için en iyi ne- dir, onu kurgulamaya çalışmalıyız. 20 yıllık bir yol çizsek... Bu yolun içinde AB'nin olacağı görünüyor. Za- ten şu anda 200'ü aşkın AB kurumuna üyeyiz. Tam üyelik desiyasal, sosyal bir karar olacak. Bü- yük olasılıkla önümüzdeki 20 yıllık dilimde AB bir- kaç sınıflı bir katar olacak. Türkiye'ye orta gerisi bir bölümde yer ayıracaklar. Türkiye'nin bu süre- ce "bölgesindeki en gelişmiş ortaklığa yakın dur- ma" bağlamında yaklaşıp özgüvenini yitirmeden en iyi ortaklık biçimini araması gerekiyor. AB çizgısi sürerken bir merkez ülke olarak öte- ki seçeneklerimizi de her birini kendi ufku içinde geliştırsek... AB'nin hemen altındaki Balkan ülkeleriyle ha- len sürmekte olan Güneydoğu Avrupa Devlet Başkanları Zirvelerinı daha verimli hale getirsek. Geçen gün Makedonya Büyükelçisi, "Sizin için 40 milyon dolar büyük para değil, ama bizde bu ka- dariıkyatınm yapsanız, hemen öne çıkarstntz" di- yordu. Atatürk'ün Balkan Paktı mirasını geliştirip 21. yüzyıla taşısak. Bu ülkeler de AB'yi hedefle- yebilir. O ayn yürür, bölgesel işbirliği ayn. Edime'yi Balkan ülkeleriyle işbiriiğinin başkenti yapsak... Zonguldak, Karadeniz başkentimiz! Karadenız Ekonomik Işbirliği'nin kurucuların- danız. Türk gibi başladık, arkasın/ da Türk gibi getirdik. Sürüncemede bıraktık. 11 ülkeyi birara- ya getiren bu projeyi canlandırsak. Karadeniz'i Asya ile Avrupa'yı denizden bağlayan havuz ha- line getirsek. Ukrayna, Romanya, Bulgaristan gibi yüzü AB'ye dönük ülkelerle AB ve Balkan banşıklığınm yanı sıra Karadeniz'den de kucaklaşsak. Zonguldak'ı Karadeniz başkenti ilan edip bu ili- mizin yeraltı, yerüstü, deniz, kara hertürlü olana- ğını ülkesel, bölgesel kullansak... 1990ların başından beri Türkçe Konuşan Ülke- ler Devlet Başkanları Zirvesı yapıyoruz. En büyük katkıyı yine biz koyuyoruz. Kazakistan, Özbekis- tan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan dev- letlerinden çoğu en üst düzeyde katılıyor. Karşı- lıklı nutuk, herkes birbirinin elbisesini giyiyor, o kadar... Ülkeîerin tümü Türk, ortak resmi dil ise Rusça! Bunu hem enerji kaynakları hem ortak yatırım- lar kapsamında genişletsek, sadece kardeşliği paylaşmak yerine kârdeş de olsak... frabzon'u, Asya'nın Karadeniz'e ve oradan Av- rupa'ya açılan kapısı yapsak. Trabzon'u Avrasya başkenti olarak planlasak... 16 kıyıdaş ülke bir araya gelerekAkdeniz Oyun- lan'nı organize ediyor. 1976'da da Izmır'de yapıl- dı. Sanki Akdeniz ülkeleri sadece spor olsun di- ye bir araya gelirmiş gibi bir havaoluştu. Bunu kır- sak. Akdeniz'i de Afrika ile Avrasya'yı birleştiren bir yap/ya dönüştürsek... Izmir'i, Akdeniz başkenti gibi planlayıp bölge- nin ekonomi ve turizm-kültür merkezi haline ge- tirsek... 55 ülkeli 1.5 milyar nüfuslu Islam Konferansı örgütü (İKÖ); 25 ülkeli, 400 milyon nüfuslu AB'yle buluşacaktı. Bunu Türkiye başaracaktı, olmadı. İKÖ'nün neden dünya dengelerini yakalayamadı- ğını bu ülkeleri kırmadan sorgulasak ve bu gücün Batı'ya dönük motoru olmayı planlasak... Hem Israil'le hem Filistin'le konuşabilen ender ülkelerdeniz. Gaziantep'i Ortadoğu başkentimiz olarak planlasak... Yerimiz hayallerimiz kadar geniş değil... Şimdi- lık burada keselim. Unutmayalım: Bir şeyi gerçekleştirmek için önce hayalini kur- mak gerekir... ankcum ' cumhuriyet.com.tr Chirac'ın açıklamalarına tepki 'Sinirler bozuluyor' LONDRA (ANKA) - Fransa Cumhurbaşka- m Jacques Chirac'ın, Türkiye 'nin üyeliği için referandum yapılacağı yaklaşımını benimse- mesi sonrasında, bazı Avrupalı liderlerin Tür- kiye'nin önüne engeller çıİcarma girişımlennın Türkiye'de sinirlen boz- duğu yorumu yapıldı. İngiliz Financial Ti- mes gazetesi konuya ilişkin yazısında, "Tür- kiye'nin sinirleri, AB üyeliği yolunda bazı Avrupau liderlerin, di- ğer ülkelere uygulan- mayan engeller çıkar- ma girişimlerini gö- rünce giderek bozulu- yor" denıldı. Gazetede, Fransa"da mayıs ayında AB 'ye üye olan 10 ülke- nin hiçbiri için referan- dum yapılmadığı da anımsatıldı. The Independent, Chirac'ın, 2007"de AB'ye üye olması bek- lenen Romanya, Bulga- ristan ve Hırvatistan için referandum yapıl- mayacağım ancak Tür- kiye için yapılacağını açıklamasının, Türkiye üzerinde devam eden tartışmalan bulandırdı- ğı yorumunu yaptı. Chirac'ın bu girişimi- nin, Türkiye'nin üyeli- ğiyle AB'nin yeni ana- yasasımn sorunlannı birbirinden ayırma amacı güttüğü savunul- du. Bir diğer ingiliz gaze- tesi The Guardian ise Chirac'ın açıklaması- nın, Fransa'daki yetiş- kınler arasında düzenle- nen ve çoğunluğun Tür- kiye'nin üyeliğine karşı olduğunu ortaya çıka- ran kamuoyu araştırma- sının ardından geldiği- ne dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle