Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EKİM 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
MUZlK
17 şarkı seslendiren sanatçı başarısının yalnızca konuştuğu dille bağlantılı olmadığını kanıtladı
Haco'yla müzikbaşkaHATİCETUNCER
C
man Haco, önceki akşam îstanbul'da
Harbıye'deki Cemil Topuzlu Açıkha-
va Tiyatrosu'nda, binlerce kişinin iz-
lediği birkonserverdi. Iki elektro, birbasgitar,
da\iıl ve nefesli çalgılardan oluşan grubunun eş-
liğmde söylediği şariolaria Açıkhara Tiyatrosu'nu
dolduranlan coşturan Haco, izleyicilere Türk-
çe ve Kürtçe seslendı. Haco'ya bazı parçalann-
da baglamasıyla Engin Aslan eşlik ederken gi-
tar, saksofon ve davul sololan büyük alkış aldj.
Bugüne kadar yayımlanan albümJerinden seç-
tiği 17 şarkıyı seslendiren Haco, başansının yal-
nızca konuştuğu dille bağlantılı olmadığını, sa-
natına saygrlı bir müzisyen olduğunu sahnede
kanıtladı.
BENİ DİNLESİNLER İSTERİM
Haco, konser öncesinde, bu yılın başında hay-
ranlannın ses düzeninın üstüne çıkacak kadar taş-
kınlık yaptığını. sloganlar attığını anımsattığı-
mızda "Çok büyük bir izdihamdı. İlk kez geli-
vordum bu nedenle di/ıJeyicUtrimin heyecanmı
anlryorum. Anıa bundan sonraki konserlerim-
de sadece müziğinıi dinlemeye gekceklerine ina-
myorum. Daha rahatiamış ve daha muthı bir şe-
kilde gelecekler. Dinleyicilerimi kucaklaşmak ve
müzigimi dmktmekistiyorum.Bendeonlançok
sevTyorum,anıabenidinJesinleristerim.Sevgigös-
terisini aşmya vanfardıklannda parasmıverip mü-
zik dinlemeyegetenlerede haksızhkyapılnuş olu-
yor" dıyordu. Harbıye'de dınleyıcısı yıne büyük
sevgi gösterdi ama biraz daha sakinleşmişlerdi.
Arada bilinen sloganlar atıldıysa da müzik din-
lemeye gelenler çoğunluktaydı. Kendilerinı Ha-
co'nun şarkılanna bıraktılar. halaylar çektiler
ve hiç orurmadılar. Halaya uymayanritmlerihe-
men yakalayıp Haco'nun Doğu ve Batı'yı har-
manlayan müziğine uygun danslar ettiler. tz-
mir'de dün akşam konser veren Haco. bu akşam
Bursa Kültür Park'ta, yann akşam Ankara'da Ata-
türk Kapalı Spor Salonu'nda konser verecek.
SONUNDA CELDİ...
Geçen yıl ekim ayına kadar Güneydoğu'daki
kentlerde kültür ve sanat festivalleri öncesinde
"Ciwan Haco getecek" söylentileri dolaşırdı.
Ciwan Haco, sonunda Batman Belediye-
si'nin Ekim 2003'te düzenlediği 1. Ha-
sankeyfKültür ve Sanat Festhali'nde,
300 bin ya da 500 bin, kaç kişi ol-
duğu konusunda anlaşılama-
yan, ama göz alabildiğin-
ce uzanaıt alana girme-
ye çahşan coşkulu
bir kitleye konser verdi. Kürtçe müzik dinleyi-
cisi olmayan ya da popüler türlerin dışına çık-
mayanlar gazete ve televizyonlarda art arda ya-
yımlanan röportajlan görünce "Bu da knn" di-
ye meraka düştüler.
Haco'yla kaldığı otelin lobisinde yazar Muh-
sin Kızılkaya'nın çevirmenliği aracılığıyla yap-
tığımız röportaja kendisine gösterilen sevgiyi na-
sıl yorumladığını sorarak başladık: "OnceHkle
bu Ogi beni çok sevindiriyor. Bu kadar çok din-
leyicimin ohnası beni de şaşırtryor. 25 >ıl sonra
ben bu noktayagektim. Demekkiiyibir ürün or-
taya koymuşum, demek ki sevdikleri şe>1er yap-
nuşnn. Yıflarm birikiminin karşıhğmm böyle bir
sevgi oiması beni çok mutiu ediyor. Bir müzisye-
nin isteyebfleceği tek şey böylesine sevgiyle ku-
cakJanmakür berhaJde.*'
OTORİTEDİR HERHALDE
Haco, haziran turnesinin ve eylül ayında Di-
yarbakır'da 1 karanfil karşılığı vereceği konse-
rin neden iptal edildiğini de anlattı: "Diyarba-
lor'a Dünya Banş Günü nedeniyle beni davet et-
mişkrdi ama o etkiniik yasaklandL Haziranda-
Id turne de NATO toplanüsL, gerflimli atmosfer
gibi nedenleıie iptal edikü. Hem bu bütün nıü-
zisyenlerin başına gelir. Turnesi iptal edilmiş tek
müzisven ben değüun."
Haco'nun "NaNa" aJbümü piyasaya yeni çık-
tığı dönemlerde, günlük bir gazetenin genel ya-
yın müdürü yazısında, albümü ve Haco'yu ağır
bir şekilde eîeştirmişti. Hiç yanıt vermedigi,
ama çevTesinde tepkiyle karşılanan yazıyı
Haco'ya bir kez daha anımsattık: "Mü-
zik eleştirisi yapmaya çahşan insanlar,
yeddn iseler, müzikten anbyoriarsa
yazıyı da bu açıdan değerlendiri-
yorum. Kendisi bir müzikotori-
tesktirvegerçekten müzikten
annvonhır berhakJe."
I I o /*>/•%• "Kendimi Avrupa'da hem
II C ı ü v J . mülteci hem yabancı olarak
görüyorum. Benim ülkem, dedemin
doğduğu Midyat'ın bir köyüdür. insan
hayalle yaşar. Ben de hep köyümün
hayalini kurdum. Bazen dedemin
kasrını restore edip orada yaşamayı
hayal ediyorum. Sazımı alıp
köyüme gideyim ve hayatımın
geri kalan kısmını o kasırda
geçireyim. Ama çocuklarımın
ve karımın benimle oraya
gelmeyeceğini bildiğim
için sadece hayal
kurabiliyorum."
/^O artık
bizden
bîri...
Otantik Kürt müziğini temel alarak
rock ve caz öğeleriyle kendine özgü bir
tarz geüştiren Haco'nun NaNa albümü pop'a
yakın bir çizgideydi. Haco'nun sözlerinden ye-
ni albümde farklı bir çalışmayla dinleyicile-
rin karşısma çıkacağını anlıyoruz: "Dinleyici-
fcrim Na Na'yı çok sevdüer. Na Na şariamın
çocuklann diüne düşmüş obnası da benim için
çok sevindirici ve bana yeni bir ilham veriyor.
Daha deneyseiişlerVBpmak için beniteşvik edi-
yor. Dünyadaki deneyimler çocuklann dihne
düşen müziğin öniinün açık olduğunu göste-
rir. Yeni bir albüm çahşmasnıın içerisindeyiz
ama Na Na benzeri bir çahşma olmayacak.
Ben müziğimi yaparken önceden bir pian yap-
nuyonun. Stüdyoya girdiğimde ne çıkacağını
ben de bihnn orum. Yeni bir şirkede anJaşmak
için göriişüyoruz. Nedeşince yeni albüm çahş-
ması da başlayacak."
VOCUKLARIM...
Dinleyicileri, Haco'dan müzik çalış-
malan dışında nasıl yaşadığını öğrenmek
isterler herhalde: "Şündi Isveç'te yaşıyorum.
Sürgünde yaşayan her insan gibi sıradan bir
hayat sürüyorum. Kendime dikkat etmeye ça-
hşryorum. Eşirn bir hastanede çahşryor. Zama-
nımın çoğunu 4 ve 2 yaşmdaki kızianma a>>
nyorum. Çocuklanm ve müziğinı» İldsini bir
arada büyütmeye çahşrvorum."
Annesi Siirt'in bir köyünden, babası Mid-
yatlı olan Haco, Suriye'nin Kamışlo kentin-
de doğmuş. Haco. anne ve babasını da Isveç 'e
götürmüş ve birlikte yaşıyorlar. 25 yıldır Al-
manya, Norveç \t Isveç gibi AvTupa ülkele-
rinde yaşayan Haco, hâlâ kendisini oralarda
yabancı hissediyor: "Annem ve babam 'nere-
lisiniz' diye sorulduğunda hat üstündeyiz'
derfer. Ben 'hattın altında" doğmuşum. Ken-
dimi Avrupa'da hem mülteci hem yabancı ola-
rak görüyorum.
Onlann ülkesi, benim ülkem değfl. Benim ül-
kem dedemin doğduğu Midyat'ın bir köyü-
dür. İnsan hayalkriyle yaşar. Ben de hep kö-
vümün hayalini kurdum. Bazen dedemin kas-
rmı restore edip orada yaşamayı hayal edho-
runı. Sazımı ahp köyüme gidevim ve ha^ aümm
geri kalan kısmuıı o kasırda geçireyim. Ama
çocuklanmmvekarunın benimle oraya gefane-
\eceğini bildiğim için sadece hayal kurabiliyo-
rum. Sürgün benim müziğünin ana temalarm-
dan biridir. Çünkü hayaûm böyle geçti.Ben de
sürgün hayatma türküler yakrvonım, şarkılar
söylüyorum."
Muhabbet Türküleri
Usta sesler ve
deyişler bir arada
Akkiraz\a-
pım ve
Arda Müzik ta-
rafindan Anado-
lu'nun en güzel
türkü ve deyişle-
nnin ustalanyla
genç seslerini bir
araya getiren bir
albüm hazırlandı. Genel Yö-
netmenliğini İsmail Üknur'un
>aptığı "Muhabbet Türküleri''
adlı albümde deyişlerin özgün
sesi Sabahat Akldraz, Muhlis
Akarsu'nun "Bu YarayıDosttan
Aldım" ve KulHimmet'ten alı-
nan "Duaztmam" yorumlany-
h yer alıyor. Mustafa Özas-
bn' ra "Beyler Deresinden Aşö
parçasından sonra Fı-
ABSETTURKULERI
rat Başkale Urfa yöre-
sinden "Kapıyı Çalan
Kimdir" türküsünü
seslendiriyor. Cengiz
Ozkan'ın Muhlis
Akarsu'nun "Karlı
Dağlar" eserıni yo-
rumladığı albümde
CemalAkkiraz,Savaş
Gövtepe, İsmail İlknur. Adem
Aslandogan, Fadime Akpmar,
Tunca>'Balcıdeyiş ve rürküler-
le katkıda bulunuyor. Albümde
İlkay Akkaya'mn Aşk Be\1ıa-
ni'nin "YolumuzGurbeteDüş-
tü" eserini söylediği albümde
Emrah Mahsuni, "Sen Yarab
Ben Yarah" adlı eserini ve El-
bistan yöresinden "Değfl mi"
türküsünü seslendiriyor.
tn1
lllecazdan YalelliEge Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvan öğretim üyelerinden
oluşan Mecaz grubunun "Yalelli" adlı albümü Seyhan Müzik tara-
fından yayımlandı. Izmirli müzisyenlerden oluşan Mecaz, Yalelli al-
bümünde Türkiye'nin 7 bölgesinden türküleri yorumluyor. Bilecik
yöresinden Yalelli ile başlayan albümde, Eskişehir'den Kahveyi Ka-
vururlar, Uşak'tan Şadiye, Sıvas'tan llvanlım, Menemen'den Gün-
doğdu Zeybeği gibi anonim eserter yer alıyor. Albümde ayrıca
Zeynel Demir'in söz ve müziğini yaptığı eserlere de yer veriliyor.
S
uriye'nin Kamışlo kentinde
1957yılında doğan Haco,
18yaşındagittiği
Almanya'da Bochum
Üniversrtesi'nde müzik eğitimi
gördü. Avrupalı müzik gruplanyla
çalışıp müzik bilgisini geliştiren
Haco'nun Türkiye'de 11 albümü
yayımlandı. Güneydoğu'da büyük
bir dinleyici kitlesi edinen Haco'nun
müziği üniversiteli gençler ve etnik,
rock ve caz müzikten hoşlananlar
arasında ilgiyle karşılandı.
Uzaklarda, görünmeyen, yalnızca
sesi ve müziğiyle tanınan Haco
neredeyse bir efsaneye
dönüşmüştü. Türkiye'ye ayak
bastıgı andan itibaren
bayranlarından ve gazetecilerden
gördüğü büyük ilgiye şaşıran
Haco'nun çevresi dokunmak,
birlikte fotoğraf çektirmek, albüm
kapağı imzalatmak isteyenler
tarafından kuşatıldı.
Istanbullu dinleyicisiyle ilk
buluşması bu yılın başında Abdi
Ipekçi Spor Salonu'nda gerçekleşti.
Haco, bir süre sonra "Na Na" adlı 4
sarkının değişik versiyonlanndan
oluşan albümünün tanrtımı için
yeniden Türkiye'ye geldi.
"Hülya Avşar'ın programına
çıkmalıydı, çıkmamalıydı"
tartışmalan belli bir çevrede
sûrerken Haco'nun Avşar ile film
çevirmek istediği haberieri de
magazinin sevilen konulan
arasında yer aldı. Haziran ayında
yapmayı planladığı Türkiye
turnesinin, Ankara'daki konsere
kısa bir süre kala iptal edilmesi de
çeşrtli şekillerde yorumlandı.
Kısacası, Haco, artık "bizden
biri"ydi.
Üçüncüsü düzenleniyor
Kadıköy'de
hiphop
Istanbul'da 9-10 Ekim tarihleri ara-
sında Kadıköy Iskele Meydanı'nda
Hiphop Festivali yapılacak. Simurg-3
Istanbul Hiphop Festivali, Kadıköy Be-
lediyesi'nin desteğıyle Barikat grubun-
dan Jöntürk, Talia Prodüksiyon ve rapor-
taj.com işbirliğiyle düzenleniyor.
Ilki 1999 yılında Bursa'da, ikincisi
2002 yılında Çorlu'da yapılan Hiphop
Festivali, 9 Ekim Cumartesi günü Kadı-
köy Iskele Meydanı'nda saat 17.00'de bre-
ak dansla başlayacak. Delı Mc, XxxL,
Korkut, Ramiz, Gri, Barikat, Ogeday'ın
sırayla sahne ahnasından sonra gece bre-
ak dansla sona erecek.
10 Ekim Pazargünü yine saat 17.00'den
itibaren Lewo, Kaptan, Ghetto, Karahi-
lal-Rahdan, Diriliş. Karakalp, Doğa,
Sansar, Sirhot gibi ünlü hiphopçılar sah-
ne alacak.
GÖRÜŞ
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
Tıyatro'YokmuMuyor?
Sevgili hocam, yönetmenim ve de uzun süre de
patronum olan Gencay Gürün'ün gazetelerde çı-
kan yakınmalannı okuyunca içim bir tuhaf oluver-
di birden. Sefırelikten sonraki yıllannı tamamıylati-
yatroya veren ve Türk Tiyatrosu'nda bir ekol ya-
ratabilen Gencay Hocam, yakınmalannda; kuru-
cusu olduğu ve benimde kadrosunda bulunmak-
tan gururduyduğum, içindeyetiştiğim 'Tıyatro Is-
tanbul'un 10. kuaıluş yılında sahneleyeceği "Viş-
ne Bahçesi" için oyuncu bulamamaktan yakınıyor
ve tıyatro oyunculannın dizilerde oynadıklannı, di-
zilerin oyunculara çok para verdiklerini ve yapım-
cılannın da bu oyunculara tiyatroda oynama izni
vermediklerini söylüyorve tıyatro için birazcık elas-
tikiyet gösterilmesini istiyordu. Sevgili rıccama hak
vermemek elbette mümkün değil. Bugünün koşul-
lannda bir tiyatroyu ayakta tutabilmenin ne de-
mek olduğunu lyi bilenlerdenim. Tiyatro salonunu
bulmaktan tutun da gittikçe azalan tiyatro seyirci-
sine, devletın sanata ve tiyatroya karşı kayıtsızlı-
ğından TV'lerin dizi ve televole rekabetine kadar
sayısız zorluklann üstesinden gelmek yetmiyor-
muş gibi şimdi de iyi yetişmiş sanatçı-oyuncu-
lannızı rekabet içinde olduğunuz dizilere kap-
tırmak!. Olur şey değil!
• • •
Tıyatro oyuncusu için 'Tiyatro' biraşktır. Hem de
tutkulu bir aşk! Bu aşktan kolay kolay vazgeçmek
olası değildır. Tiyatro oyuncusu hem bu aşk için
hem de prestij için 'Tıyatro'dan vazgeçemez. Ama
bir tiyatro oyuncusu için, belki Devlet ve Şehir ti-
yatrolannın kadrolu olanlan hariç 'Tıyatro' birge-
çim kaynağı dadeğildir. 'Tıyatro'\\eyaşamınısür-
dürebilmesi dıye bir şey de yoktur. Çünkü devam-
lılığı yoktur, uzun süren provalar ücretsizdir, oyun-
cu olarak alınan karşılık çoğu kez oyuncunun o oyun
için giderlerini dahı karşılamayacak miktarlardadır.
Ama şimdiye kadar tiyatro oyunculan, sanatçılan
zamanlarının çok büyük bölümlerini tiyatroya ve-
riyor, çok azını ise dizi, sinema, TV çalışmalan için
ayırıyoriardı.
• • •
Ama bu yıl birden TV'lerimizde bir dizi patlama-
sı yaşanmaya başlandı. Sezona girilirken 100 di-
zınin hazır olduğu söyieniyor! Sağınız, solunuz,
önünüz, arkanız dizi, dizi, dizi.. Ciddi bir erozyon
sürecini yaşayan sanat yaşantımıza bu dizilerin
neler getırip neler götüreceği bir araştırma ve in-
celeme konusudur ama ekonomideki "Kötü para
iyi parayı kovar" sözü gibi şimdiden belli olan bir
gerçek vardır ki o da "Dizi tiyatroyu kovar!" Geli-
nen rekabet ortamı ve ekonomik koşullar artık di-
zi yapımcılarına, oyunculara tiyatro için yaptıklan
fedakârlığa birson vermeleri ihtannı yapma gerek-
sinimini duyurmuştur.
• • •
Tiyatro dizi yapmaya benzemez. Bir dizi senar-
yosunun nasıl yazılacağının kurallannı 'Haftalık'
dergisi bu sayısında açıklıyor ve sizler de dizi se-
naryoları yapabilirsiniz demeye getiriyor. Oysa ti-
yatro eseri yazmak için deha gerekir. Davranış,
akıl ve duygu canlı ve berrak bir hayal gücüyle or-
taya çıkanlır. Dizilerde popüler mankenler, şarkı-
cılar, türkücüler başrol oynayabilirler. Ancak onla-
n tiyatro sahnesine çıkaramazsınız. Ama tiyatro-
da oyuncu seyırci için vardır ve seyircilerin kalp-
lerini fethetmek zorundadırlar.
• • •
Tiyatroyu güzel şeyler yaratan bir sanat olarak
değerlendirebileceğiniz gibi, bir düşünce üretim mer-
kezi, bir bilinç uyancısı, toplumsal davranış yorum-
cusu, umutsuzluğa ve hasrete karşı bir silah de-
posu olarak da değerlendirebilirsiniz. Tıyatro ya-
şamı tanımak için vardır. Tiyatronun git gide yok
oiması kültür ve sanat yaşamımızı içinden çıkılmaz
hale getirecektir, hele AB yolunda son sürat iler-
lerken. AB bir değerler bütünüdür ve bu değerle-
rin içinde sanat ve onlannda başında tiyatro var-
dır. Bu bakımdan AB hedefinde olanlann, devle-
tin, iktıdar partilerinin, kültür bakanlannın, oy ge-
tirme, kendilerine reyting sağlama gibi özelliği ol-
mayan tiyatroyu kurtarmak için ne yaparlar bilin-
mez. Şimdiye kadar olanlara bakarsak umudu-
muz olmaz ama belki AB bu konuda diretebiliri
• • •
Goethe'nin bir sözü var: "Oyuncu taifesi kadın
milletidirve bir kadın yönetimiona en uygundur."
Ben bu söze uygun mu davrandım nedir, Gencay
Gürün'den sonra harika bir insan ve sanatçı ve eşi
bulunmaz birdost olan Çolpan lihan'ın "SadriAJı-
şık Tiyatrosu "nda oynuyorum ve Goethe'nin bu sö-
zünün son derece doğru olduğunu düşünüyorum.
Bu bakımdan ben Gencay Gürün'ün de Çolpan li-
han'ın da hertürlü sorunun altından kalkacaklan-
na inanıyorum. Ama Paris'te 350 özel tiyatronun
bulunmasına karşın aynı değerlere sahip Istan-
bul'daki özel tiyatro sayısının iki elin parmak sayı-
sını aşmadığı göz önüne alınırsa 'Tiyatro' için bir
umut olmadığını düşünüyorum. Ne dersiniz?
scakiralp@mynet.com
'Barışa Semah Dönenlep'
Radyo Banş'ın düzenlediği "Banşa
Semah Dönenler" etkinliği bugün
Zeytinburnu Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda
saat 13.00'te başlayacak. "Toplumsal Banş
Ödülü"nün verileceği konserde çeşitli
sanatçılar ve semah ekipleri Alevi
kültüründen örnekJer sergileyecek. Musa
Eroğlu, Sabahat Akkiraz. Ferhat Tunç, Emre
Saltık, Kıvırcık Ali, Gülcihan Koç, Yusuf
Hayaloğlu, Özlem Özdil, Iranlı Azeri Cavid
Murtezaoğlu, Anadolu'nun sesüıi duyuracak.
Etkınlığe katılanlara bıletlerle birlikte VCD
ve 500 işyerinde geçerli olan Banşkart
ücretsiz verilecek.
Doğaran sesine kulak verin
Doğal Hayatı Koruma Vakfi 12 Ekim
Salı akşamı Jazz Cafe'de "Doğa
Gecesi" düzenleyecek. Yaklaşık 30 yıldan bu
yana Türkiye'nin su kaynaklanrun, nesli
tükenmekte olan hayvan ve bitki türlerinin
korurunası, deniz, kıyı ve ormanlarm geleceği
için çalışmalannı sürdüren Doğal Hayatı
Koruma Vakfı, gecenin gelirini kaynak
yaratmak için kullanacak. Doğa gecesinde
vakfı tanıtıcı filmler, çahşma alanlarından
fotoğraflar gösterilirken şarkılar dinlenecek,
dans edilecek.
(Bilgi ıçın: 0212 528 20 30-0212 245 05 16)