Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2004 PAZAı
HABERLER
DUIVYADABUGUN
ALİ StRMEN
'Çlttçi Oostu' Kim?
Sevgili,
Son günlerde yaşadığımız kimi olaylar, toplum-
daki bütün değer erozyonuna karşın 'Ve/a"nın
rıâlâ birsemt ismi olmadığını, zaman zaman ve-
fa örneklerine rastlanabildiğini gösteriyor.
Değerli aydın politikacı devlet adamı Necdet
Uğur'un ardından yazılanlar, değerin bu ortam-
da bile önemini koruduğunu gösterdi.
DünküCumhuriyet'in 13. sayfasındaki haber-
de Sadullah Usumi'nin ölümünün ikinci yılında
Cumhuriyetgazetesi, TMMOBZİraat Mühendis-
leri Odası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve
CHP'nin katıldığı bir törenle anıldığı bildiriliyor-
du.
Otuz beş yıl öncesinden tanıdığım Sadullah
Usumi'nin kimiolaylardolayısıylayaşamımda unu-
tulmaz biryeri vardır. Şimdi onları anlatacak de-
ğilim, onun herzaman birgörev adamı olarak kal-
dığını, gazeteciliğini ve milletvekilliğini aynı bilinç
içinde sürdürdüğünü belirtmekle yetineceğim.
Sadullah Usumi, parlamento üyesi olmadığı za-
man bile "çiftçi dostu" olarak milletin vekili ol-
mayı sürdürdü.
Dünkü Cumhuriyet'in 13. sayfasındayayımla-
nan "Yurda Her Yıl300 Milyon Kilo KaçakEt So-
kuluyor" başlıklı 1998 tarihli yazısını okuyanlar,
onun konulara ne kadar vakrf olduğunu, altı yıl
önceki uyanlan dinlenmediği için nereden nere-
ye geldiğimizi çok güzel gözler önüne serdiğini
görmüşlerdir.
• • •
Bu türtörenler beni hem sevindiriyor, hem de
hüzünlendiriyor. öyleya, bu değerli insanların ar-
dından ağıt yakacak yerde, sağlıklarında, onur-
la, sabırla, alçakgönüllülükle sürdürdükleri ça-
balarının değerlerini onları yitirmeden önce vur-
gulamak daha yerinde olmaz mı?
Sanıyorum Sadullah Bey sağlığında bu türya-
zılarla karşılaşmıştır. Hiç değilse bir tanesiyle
karşılaştığını ve büyük çabaları yanında hiç de
fazla önem taşımayan, ama çalışmalarına hay-
ranlığı dile getiren bu yazıdan duygulandığını bi-
liyorum.
Sadullah Usumi için gazetecilikdemilletvekil-
liği de aynı çabanın iki yüzüydü: Halkın sorun-
larını dile getirme ve çözüm arama.
Nasıl ki, gazeteciliği dolayısıyla sahip olduğu
ifade özgürlüğünü kendi öz malı değil de halkın
özgürlüğünün bir parçası olarak kullandıysa,
Usumi milletvekilliğini de bir paye değil, bir mis-
yon olarak görmüştür hep.
Parlamentodayken çrftçinrn sorunlarını Mec-
lis kürsüsünden dile getirir, öneriler sunarken
daha sonra da aynı şeyi Cumhuriyet'teki kürsü-
sünden haykırmış, çözümler aramış, önermişti.
• • •
Cenab Şahabeddin "Fazla alçakgönüllü ol-
ma, insanlarakıllıdeğildirier, anlamazlar"der. Ça-
lışkanlığı, fedakârlığı, sevecenliği ölçüsünde al-
çakgönüllü olan Usumi'nin çalışmalan, hem ta-
rım kesiminin öncüleri, hem de Cumhuriyet'in
okurları tarafından gayet iyi anlaşılmıştır.
Nüfusunun çok önemli bir kesimi, henüz ye-
terli üretkenlikten çok uzaktaki tarım kesiminde
olan Türkiye'de yıllardır yanlış tarım politikaları
uygulanmıştır.
Süleyman Demirel döneminde, oy deposu
olan tarımsal kesime, başka kesimlerin zaranna
kaynak aktarılırken sürdürülebilir kalkınmanın
temelinioluşturabilecek, sürdürülebilir, üretken-
liği arttırıcı tanm politikaları uygulanrnamış, po-
pülizmle yetinilmiştir.
Şimdi ise ABD ve AB kendi tarım kesimlerini
desteklerken tarımı rekabete açmak adına, tam
tersi biryol tutulmakta, ondan da birincisi kadar
zararlı sonuçlar elde edilmektedir.
Birkaç yıldır Türkiye'nin tarım sorunlan siyasi
arenada hemen hemen hiç dile getirilmiyor, var
olan sorunların üstü örtülüyor.
AB'ye üyelik sürecinde tarımın sorunlan daha
da büyüyecek, daha da önem kazanacaktır.
Işin daha korkuncu, tam bu dönemde iktisat
(akültelerinde tarım ekonomisi dersleri de kal-
dırılmış durumda. Akıl alır gibi değil!
• • •
Sadullah Usumi böyle bir ortamda, tarım so-
ojnlarını sürekli göndeme getirip çareler arayan
Dir "çiftçi dostu" idi.
Unutmayalım çiftçinin dostu tüm milletin, tüm
nalkın dostudur.
Türkiye'de, basının işlevini tam olarak yerine
getirebilmesi için, bu sorunlan salt popülist söy-
emlerle öne sürmek değil, Sadullah Usumi gibi
Diddi araştırmalarla gündeme getirmek zorun-
dadır.
Kısacası, yeni Sadullah Usumi'lere ihtiyacımız
/ar. 0 büyük birikime sahip bir kişiyi bugünden
/arına ortaya çıkaramazsınız. Ama o yola vakit
geçirmeden koyulmada yarar, yararın ötesinde
:aruret var.
Tekrarediyorum, çiftçinin dostu hepimizin dos-
udur.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Senazeler toprağa verîldi
• İstanbuJ Haber Servisi - Tokat'ın Yağmuriu
beldesinde güvenlik güçleriyle DHKP-C
militanJan arasında çıkan çatışmada, yaşamlartnı
yitiren Devrim Ağırrnan, Sebahattin Yavuz ve
Mustafa Işeri, Küçükarmutlu'da gerçekleştirilen
cenaze töreninin ardından Gaziosmanpaşa'daki
Cebeci Mezarlığı'nda toprağa verildi. Pir Sultan
AbdaJ Kültür Derneği Sanyer Şubesi'ne bağlı
Boğaziçi Cemevi'nde toplanan yaklaşık bin
•dşılik topluluk sık sık slogan arttı. Cemevinde
Jüzenlenen dini törenin ardından omuzlara
alınan tabutlar, binlerce polisin konuşlandınldığı
Küçükarmutlu sokakJannda gezdirildi. Otobüs
/e özel araçlardan oJuştumlan kortej eşliğinde
Tebeci Mezarhğı 'na götürüJen Ağırman, Yavuz
/e Işeri'nin cenazeleri, ağıtlar, alkışlar ve
ıılgıtlar eşliğjnde toprağa verildi.
Başbakan Erdoğan'm, 'yasamanın, yargı ve yürütmenin önünde geldiği' sözleri tepki yarattı
'Demokrasiyikavrayamadı'
Erdogan'ın sözlerine tepki yağdı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm,
" Yasama,yargıve yürütmenin önün-
de geür" yönündeki sözleri tepki ya-
rattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı
CevdetSelvi Erdoğan'm demokrasi-
yi tam anlamıyla kavrayamadığını
belirterek "Sayın Başbakan, olaylan
sapürarakyenisorunlaraçmakta ken-
disi öncüJük vapmaktadır" dedi.
Erdoğan'ın önceki günkü grup top-
lantısmda, "Yasama,vüriitmeve yar-
gtdanöndegefir" dıye konuşması tep-
ki çektı. CHP'li Cevdet Selvi, bu ifa-
denin Erdoğan'm demokrasiyi tam
olarak özümseyemediğini gösterdi-
ğini söyledi. Başbakan'ınyanlışlan-
nın çok pahalıya mal olduğuna dik-
• CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Başbakan'ın
yanlışlannm çok pahalıya mal olduğuna dikkat çekerken CHP
MYK üyesi Özyürek ise "Bu ifade anayasamızı bilmemek ve
hukuka saygı duymamanın bir sonucudur" dedi. Danıştay
Başkanı Ender Çetinkaya da yasama, yürütme ve yargınm
birbirlerine üstünlüklerinin soz konusu olmadığını vurguladı.
kat çeken Selvi, şöyle konuştu: "Kuv-
vetler aynrru, her birimin görevini en
iyi şekildeyapmasL yetki ve sonunlu-
hıklannıneşitdüzeydeolmasıdemek-
tir. Sayın Başbakan'ın demokrasiyi
kavramamış olması, olayı kendine
münhasır yorumlamia sürdürmeye
çalışması Türkiye'nin başına geldiği
günden beri gereksiz sorunlar açıl-
masına neden obnaktadır."
CHP MYK Üyesi Mustafa Özyü-
rek. anayasanın kuvvetler ayrımına
dayalı bir sistem öngördüğüne işaret
ederek, "Yürütme, yargı ve yasama
eşit konumdadır. Biri birinin önün-
dediryaklaşuıııson dereceyanhşür.Bu
ifade anayasamızı bilmemek ve hu-
kuka saygı duymamanın bir sonucu-
dur" dedi. Danıştay Başkanı Ender
Çetinkaya, TBMM'nın yeni yasama
yıhna başlaması nedeniyle verilen
kokteylde. gazetecilerin Başbakan'ın
bu sözierini sormalan üzerine, "Öy-
le dememiştir. Yasama, yürütme ve
yargmmsahalanayn ayndır.Hepsi de
kendi sahasında tam yetkili çalışır.
Birbirierinden üstünlüklerisözkonu-
su değUdir" dedi.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan
Yardımcısı Lütfü Esengün, dün par-
tili il başkanlan ve il müfettişleri top-
lanhsında. Başbakan'ın ifadesını *isa-
betsiz" diye değerlendirdi. Anayasa-
ya göre her üç kuvvetin birbirinden
bağımsız olduğunu anlatan Esengün,
"Birinin diğerine üstünlüğu ve önce-
Bği yoktur ve olmamahdır" diye ko-
nuştu.
Cephanelik gibi komyonet
PKK
katliaım
İstikJal Caddesi'ndeki yüriiyüşte; "Mimarhk gelecektir", "Çağdaşhk için mimarhk" gibi sloganlar kuüanan mimariann. yurdun de-
ğişik böigelerindeki mimarlar odası şubelerinin ba>Taklaruu da taşımalan dikkat çekti. (Fotoğraflar: ALP K A G A N ACÂR)
Memurlardan uyanyürüyüşü
Kente ve çevreyesaygı gösterilmesi için Tünel'de bir arayagelen grup, mimarsız ve
plansız yapılaşmanın Türkiye 'yi kimlik ve çevre erezyonuna sürüklediğini vurguladı
Istanbui Haber Servisi - Tür-
kiye'nin hemen tüm bölgele-
rinden gelen mimarlar, Türki-
ye'de mimarbğa saygı" için yü-
rüdüler. Aralannda mimar be-
lediye başkanlannm da bulun-
duğu çok sayıda mimar; "Mi-
marlık uygarhkör, mimarhğı
dışlamak uygaruktan uzaklaş-
makör"diyerek Tünel'den Tak-
sim'e kadar yürüdüler.
Mimarlar Odası kuruluşunun
50. yıhnı kutluyor. "4 Eldm
Dünya Mimarük Günü" için
düzenlenen etkinlikler içerisin-
de dün de Istanbul'da bir yürü-
yüş düzenJeyenMimarlar Oda-
sı, kamuoyunun ve ilgililerin
dikkatini "Türkiye'ninyeniden
mimarukla buluşmasına" çekı-
yor. Dünya MimarlıkGünü'nde
ve Mimarlar Odası"nın 50. yı-
lında, aynı yürüyüşle birlikte
"Türkiye Mimarlar Bildirge-
sTni de ılan eden oda yetkilıle-
ri, özellikle son yıllardaki *mi-
marsız ve plansız yapdaşmaya
gösterflenhoşgörünün ülke>ige-
rfletecegini'' belirttiler.
Yaşanmaz kentler gelryor
Bildirgeye göre ülkenin he-
men tüm kentlerindeki kimlik
ve çe\Te erozyonunu yaratan
nedenler arasında, mımarlığa
gereken önemin ve saygının
gösterilmediği imar politıkala-
n başta geliyor.
Bunun yanı sıra özellikle son
depremlenn ardından, mimar-
lık kültürü ile yapı kültürü ara-
smdaki tarihsel Ûişkinin kopa-
nldığına dikkat çeken mimar-
lar. bugidişin ülkeyı daha da ya-
şanmaz kentlere sürükJeyece-
ğüıi anımsatmak üzere, 50 yıl-
dan sonra ilk kez topluca yürü-
düler.
Yürüyüşün sonunda, Tak-
sim'deki Cumhuriyet Anıtı
önünde mimarlara ve izleyen-
lere bir konuşma yapan Mimar-
lar Odası Genel Başkanı Ok-
tay Ekinci. Türk Ceza Kanu-
nu'nda kente ve çevreye karşı
işlenen suçlar için düzenlenen
maddelerin 2 yıl ertelenmesini
de eleştirerek şunlan söyledi:
"Yaşadığıınız kentier ve ülke-
miz, tarih bo>ıınca düm a>"a mi-
marhk dersi veren birikünlerle
dolu.Ancakşimdiise bu zengin-
ligimiayok etmevanşmdaoldu-
ğumuz gibi. çağdaş mimarhğı-
nuzı da hızJa dışlryoruz ve nıi-
marsızlığı imar düzeni haline
getiriyoruz. Bu süreç toplumsal
vesiyasal>ozlasmanında besle-
>idsioktuğundanmimarlarola-
rak tüm ülkeyeve ulusa mimar-
hğa sahip çıİalması çağnsuıda
buJunuyoruz."
Yürüyüşe katılan mimarlar,
ellerindeki dövizleri ve Mimar-
lar Odası çelengini Cumhuriyet
Anıtı 'nakoydu. -
önlendî\AN/tSTANBUL (Cumhuriyet) - Van'da düzenlenen
operasyonda, terör örgütü PKK' KONGRA GEL'e
ait, yaklaşık 48 kilo C-4 tipi bomba yükJü bir kamyo-
net ele geçirildi. Örgüt militanlannın kent merkezin-
de eylem hazırlığında olduğu açıklandı. Istanbul'da
da terör örgütünün sansasyonel eylemlerde bulunmak
Grup Yorum'un 82 kişinin bırakılması için başlattığı kampanya Ankara'da sona erecek
Adalet için türkü söyleyecekler
lstanbul Haber Servisi - Muhalif müzi-
ğin sesi Grup Yorum'un, nisan ayında
düzenlenen operasyonlarda tutuklanan
82 kişinin serbest bırakılması için baş-
lattığı "Adalet için türkü söylüyoruz"
kampanyası, yann Ankara'da sona ere-
cek. Çeşitli sivil toplum örgütleri ve
Grup Yorum elemanlan. bu akşam saat
17.00'de Okmeydanı'ndakı Fatma Girik
Parkı'ndan otobüslerle yola çıkacak.
Grup Yorum, 1 Eylül'de Ankara'da, ni-
san ayında düzenlenen operasyonlarla
tutuklanan ve aralannda elemanlan Ali
Araa, Muharrem Cengiz ve Korsakoff
hastası İhsan CibeHk'in de bulunduğu
82 kişinin serbest bırakılması için bir
kampanya başlattı. Ümraniye, Pendik,
Esenyurt, Bahçelievler, Yenibosna,
Esenler, Bağcılar, Altınşehir, tkitelli,
Gazi Mahallesi, Okmeydanı, Küçük Ar-
mutlu, Çağlayan, Sangazi ve Sefaköy'de
konserler düzenledi. Grup, kampanya
kapsamındaki son konserlerini ise "Tür-
küJer susmaz, halaylar sürer. Sahte bet-
gelerle tutuklananlar serbest bırakılsın"
slogamyla Adalet Bakanlığı önünde ve-
recek.
üzere gönderdiği 1 ör-
güt üyesi yakalandı.
Örgüt üyesi ile birlikte
gösterilen yerlerde ya-
pılan aramalarda 5 kilo
695 gram ağırhğında
C-4 patlayıcı madde
ele geçirildi. Van Em-
niyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şubesı
ekiplerinin yaptığı ça-
lışmalar sonucu
PKK'KONGRA-
GEL'e ait olduğu belir-
tilen Fevzi K. yöneti-
mındeki kamyonet,
Gürpınar Polis Kontrol
Noktası'nda durdurul-
du. Araçta yapılan
aramada, özel bölme-
lerde 47 kilo 796 gram
C-4 tipi bomba ile 3
bin 103 adet Kalaşni-
kof marka silaha ait
mermi, 169 adet sa-
vunma tipi el bombası,
bomba düzeneğinde
kullanılan 1 kol saati
ve 1 cep telefonu ele
geçirildi.
Almanya
Çürükkaya
tutuklandı
TUNCELÎ (Cumhuri-
j«t)-EskıPKKMerkez
Komitesi üyelerinden
"ft; Süleyman" kodad-
lı SairÇürükkaya nın
Almanya'nın Bremen
kentüıde tutuklandığı
ögrenıldi. 1991'deÇu-
kurova Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nde öğrenciy-
ken örgüte katılan ve
merkez komite üyeliği
iJe Diyarbakır asİceri
kanat soruınluluğu gö-
revlerini üstlenen Çü-
rükkaya, 2000 yılında
örgüt içinde Abduflah
Ocalan a muhalif kana-
dın bderi oldu. Çürük-
kaya'nın 30 Eylül'de
Hamburg'da gözaltına
alındığı ve Bremen'de
çıkanldığı mahkemece
tutuklanarak tek kişilik
hücreye konulduğu öğ-
renildı.
Yetkililer, kent merke-
zinde eylem hazırhğı
içinde olan
PKK'KONGRA GEL'e
ait kamyonetteki düze- — —
neğin etkisiz hale getirildiğini ve sürücünün gözaltma
alındığını açıkladılar.
Istanbul'da operasyon
Öte yandan lstanbul Terörie Mücadele Şube Müdür-
lüğü'nden yapılan açıklamada, Istihbarat Şube Mü-
dürlüğü ile sürdürülen koordineli çaüşmalar sonucu,
PKK/KONGRA GEL terör örgütünün ülke sınırlan
içindeki kamplannda siyasi ve askeri eğitim aldıktan
sonra sansasyonel eylemlerde bulunmak üzere Istan-
bul'a gönderildiği belirlenen 1 örgüt üyesinin yaka-
landığı bildirildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
Edvard Şevardnadze, Gürcistan'ın
yakın tarıhindeki en önemli Gürcü si-
yasetçisiydi. Sovyetler Bırliği dağıl-
madan önce Sovyetler Birliği Komü-
nist Partisi Merkez Komitesi Siyasi
Büro üyesiydi, aynı zamanda dışişle-
ri bakanıydı. Sovyetlerin barışçı birşe-
kilde dağılmasında Mihail Gorbaçov
kadar rolü olduğu söyleniyordu. Rus-
lar ona "san şeytan" adını takmışlar-
dı.
Şevardnadze'nin büyük bir kitlesel
ayaklanmayla devrilmesınden sonra
devlet başkanlığına gelen Mihail Sa-
akaşvili, Batı'yayakınlığıylatanınıyor.
N/tekim, yönetıme gelmesinden son-
ra yönünü ABD'ye ve AB'ye çevirdi.
Gürcistan'daki Rus askerlerinin bir an
öncegeri çekilmesini ıstedi. Görüşme-
miz sırasında da Rus askerlerinin çe-
kilmesini istediklerini açıkça belirtti.
Kafkaslar Rusya'nın çok önem ver-
diği bir bölge. Petrol yatakları nede-
niyle buradaki egemenliğini sürdür-
mek istiyor. Yakın tarihe kadar bura-
Stalin'in Küçük Heykelcikleri
daki hegemonyası dasürdü. Bölgesel
kargasalıklar Rusya'nın müdahaleleri
için elverişli bir zemin hazırlıyor. Gür-
cistan'ın Güney Osetya bölgesinde
zaman zaman bombalar patlıyor, su-
ikastlar yapılıyor. Diğer azınlıklar için-
de de ayrıiık eğilımi olduğunu biliyo-
ruz.
Saakaşvıli'nın Batı'yla ışbirliğini esas
alan siyaseti ve "Rus askeriniistemi-
yoruz" demesi, Rusya'daki yönetimi
çok kızdırıyor. Saakaşvıli'nın bir ABD
ajanı olduğunu dile getiriyorlar. Biran-
lamda bu süreç bölgedeki Rusya'nın
varlığını tehdıt ediyor, bundan hiç hoş-
lanmıyorlar. Saakaşvilı ise yoksulluk
içindeki Gürcistan'ı ekonomikaçıdan
gelıştirebilmekamacıyla Batı yardım-
lanna güveniyor. Çünkü Gürcistan do-
ğal kaynakları zengin olmayan, sana-
yisi olmayan bir ülke. Kalkınmak için
yardıma çok muhtaç. Saakaşvili ve
ekibi, Rusya yerine Batı'yı tercih edi-
yor. Ancak bu bölgede Rusya'ya ka-
fa tutmak kolay değil ve riskli. Çünkü
Rusya, bölgedeki geleneksel ege-
menliği nedeniyle Gürcistan'ın iç is-
tikrannı bozabilir, kargaşalık çıkara-
bilir. Bu sürecin nasıl gelişeceğini gö-
receğiz.
• • •
Kaldığımız otelin lobisinde satış re-
yonunda çalışan genç bir kadınla soh-
bet ediyoruz. Saakaşvıli'yi çok beğen-
diğini ve desteklediğini söylüyor. Ona
bir umut olarak baktığı belli. îngılizce
öğretmenliği, spor öğretmenliği gibi
birçok özelliği olmasına rağmen bir
otelin satış reyonunda çalışmayı ne-
den tercih ettiğini sorduğumda, "Ma-
aşlarçok dûşük" diyor. Buradaki ma-
aşını sordum, aylık 100 Gürcistan La-
risı olduğunu söyledi. Türk parasıyla
85 milyon lıra ediyor. Bu parayla ge-
çinip geçinemediğini sorduğumda,
"Ailemin desteğiolmasageçinemem°
cevabını verdi. Emekliler 14 Lari aylık
alıyormuş. Türk parasıyla 10 milyon li-
ra dolayında.
Insanlann hayatlannı nasıl sürdürdü-
ğünü merak ettim. Aile içinde çok cid-
di bir dayanışma olduğunu söylediler.
örneğin aileden birısi bir yabancı şir-
kette çalışıp 500-1000 dolar aylık ala-
biliyormuş. Ya da ev sahipleri zengin
mahallelerindeki evlennı dolar karşılı-
ğı kiraya veriyormuş. Gürcistan, yok-
sul bir ülke, ancak Tiflis'in sokakların-
da insanlar bakımlı, kadınlar güzel ve
temiz pak gıyiniyorlar. Bir sefalet man-
zarası yok. Son yönetım değişıkliğiy-
le birlikte umutlan artmış. Türkler, Gür-
cistan'ın en önemli ticari partnerlerin-
den. Türkiye'nin bu ülke ile dış ticaret
hacmi 2003 yılında 426 milyon dolar.
Bu yıl 1 milyar dolar hedefleniyor. ABD
ve Ingiltere'den sonra Türkiye en bü-
yük üçüncü yatırımcı ülke durumun-
da Tiflis'in ünlü Rustaveli Caddesı'nde
yürüyoruz. Bol bol kitap satılan bu
caddedeki hediyelik eşyalararasında
Stalin heykelciği dikkatimi çekti. Da-
ha sonra birçok yerdedahaStalin hey-
kelciklerini gördüm. Stalin'in Gürcü
olduğunu biliyoruz. Ancak, Sovyet re-
jiminden çok acı çektiklerini düşünen
Gürcüler neden bu rejimin en sert uy-
gulamacısını seviyorlardı? Gürcülerin
bu soruya şöyle cevap verdiklerini öğ-
rendim: "Sovyet rejimi kötüydü, ama
Stalin kötü değildi. O iyi biryöneticiy-
di." Bunu herhalde Gürcü milliyetçili-
ğiyle açıklamak mümkün. Sovyetler'in
kaderine 30 yıldan fazla hükmeden
bir liderin Gürcü olması onları gurur-
landrnyor olmalı.
Stalin'in Gürcistan'dasevı'liyorolma-
sı anlaşılır bir şey. Peki Türkiye'de ba-
zı sol gruplar tarafından sevilıyor ol-
masını nasıl açıklamalı? Bu soruya
buradan cevap vermek kolay değil.