17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM20O4SAÜ HABERLER DUNY4DABUGUN ALt SİRMEN Karındeşen Jack 'Ciğer Soken Cemil' Kanndeşen Jack, (Jack The Ripper) 1888 yı- fının ağustos ve kasım aylan arasında, Londra'nın East End bölgesinde en az yedi sokak kadınını .boğazlannı keserek öldüren bir katil, Kurbanlannın cesetlerini, insan anatomisini çok îyi bilen birinin yapabileceği biçimde parçaJayan kaatilin üç ay içinde yedi kadını öldürmesi, kent- t e büyük bir panik yaratti. Olaydan altmış yıl önce kurulmuş olan ve ünü Cilke sınırfannı aşan, ünlü polis örgütü Scotland Yard, bütün çabalanna karşın katili ne yakalaya- bildi ne de kimliğini saptamada başanlı oldu. Oysa çağın en yeni yöntemleri kullanılmıştı. Hatta, dehşet anındaki son görüntü, yani katilin sureti, kurbanın retinasında iz bırakmıştır diye ölenlerden birinin göz retinasının fotoğrafı bile çekildi, amanafîle... Katil bir türlü yakalanamıyor, üstelik de Lond- ra Emniyeti'ne Karındeşen Jack imzalı alaycı mektuplar gönderiyordu. Sonunda halkın tepkisi karşısında, Londra Em- niyet Müdürü istifa etmek zorunda kaldı, Içişleri Bakanı ise koltuğunu korumayı başardı. O zamandan bu yana Kanndeşen Jack birçok romana, filme konu oldu ve ismi, korku simgesi olarak deyimleşti. • • • Pazar günkü gazetelerde, Adalet Bakanı Ce- mil Çiçek'in, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mus- tafa Bumin veTBMM Başkanvekili Nevzat Pak- dil ile biriikte Kırşehir Adliyesi'ni ziyareti sırasın- da yaptığı konuşmayı okuyunca, aklıma ister is- temez "Karındeşen Jack" geldi. Bakın ne diyor Sayın Adalet Bakanı: - ABD'deki kanunlara bakacak olursanız, ada- let bakanının tutuklama yetkisi var. Bu yetki ben- de olsa bankacılann hepsinden bu parayı söker alırdım... Ve sonra da ekliyor: -...Eğersavcı olsaydım, bunlann ciğerlerini sö- kerdim. ABD'de adalet bakanlannın tutuklama yetkisi olup olmadığını bilmiyorum. Ama Kara Avrupası Hukuku'nda boyie bir yetki yok, olması da hu- kuk mantığına, kuvvetler aynlığı ilkesine aykın. Yürütme veya yasamanın yargı yetkisiyle do- natılmasına kuvvetler aynlığı ilkesi içinde olanak yok. Demokrat Parti'nin TBMM içindeki kendi üye- lerini, tutuklama ve ölüm cezasına hükmetme yetkisiyle donattığı Tahkikat Encümeni (Soruştur- ma Komisyonu) dolayısıyla darbe olduğu Mec- lis'in feshedildiğini ve DP yöneticilerinin anaya- sayı ihlalden yargılandıklannı unutmamakgerek. • • • Cemil Çiçek'in konuşması konusunda ne dü- şündüğünü, ünlü ve yetkin bir ceza avukatı olan eski Istanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'a te- lefon edip sordum. Kazan, "ifadenin yakışıksız olmasının ötesin- de, bir süredir iktidann yargıyı denetimine alma niyetini hissetmekte olduğunu, son söylemin kendisindeki bu kaygıyı arttırdığını" söyledi. Kurumlan erozyona uğramış bir ülkede, bütün erklerin bundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Ama bu erozyonu önlemenin çaresi, erkleri diğerieri- nin vesayeti aftına sokmak değil, gerekli düzen- lemeleri yaparak sağlıklı bünyeye ulaşmaktır. Popülist bir medyanın etkisiyle ne yazık ki ka- muoyu Türkiye'de tehlikeli gidişin hangi boyut- lara erişeceğini göremiyor. Çok değil, on yıldan da az bir süre önce, ka- muoyu Italya'dakinebenzerdüzenlemelerfe, sav- cılar ve yargıçlar diktasına doğru gidebilecek bir çözüme "he" derken öylesi bir çözümün sakın- calan üzerinde durmuştuk. Nitekim, Italya'nın, temiz eller operasyonlan ile nereye ulaşmak is- terken nereye vardığını da hep biriikte gördük. "Ciğersöken" savcılar, "SaJlandıracaksın üç- beş kişıyi, bak bakalım rüşvet, yolsuzluk kalır mı?" zihniyetinin egemen olduğu toplumlarda ortaya çıkarlar. Hukuk devletinde ne ciğer söken savcı vardır ne de ciğer sökmeye meraklı adalet bakanlan. Ingiltere, uygarlığa "Kanndeşen Jack" tarikiy- le ulaşmadı. Herhaide Türkiye de AB'ye "ciğersöken Cemil" zihniyetiyle ulaşacak değil. asirmenfâ cumhuriyet.com.tr CHP'den soru önergesî Hediye otobüs Meclis gündeminde ANKARA (AA) - ZHP Antarya Milletve- iili Feridun Fîkret Ba- oğta. Baş.bakanhğa oto- büs hediye edilmesine lişkin haberleri, soru jnergesiyle TBMM »ündemine getirdi. Baloğlu. Erdoğan'ın .'anıtlaması istemiyle IBMM BaşkanlığVna rerdiği soru önergesin- le, Ankara'da tesislen- ıin açılışına katıldığı rtomotivfirmasımnhe- üyeettiği bildırilen oto- )üsûn parasaJ değerini e ne amaçla kullanıla- ağını sordu. Türkiye'nin ekono- nik koşullannın, Baş- 'akanlığın otobüs ihti- acının "devletolaııak- ^p\ta safflanıtıaaıta VP- ecek düzeyde olup ol- nadığuu'' da soran Ba- loğlu, "Başbakanlığın otobüs ihtiyacının ar- mağana zorlama yön- temiyle karşıianması- nın yakm tarihimizde başkabirörneğivarmı- (hr?" dedi. Kore'yi ziyareti sıra- suıda 2 zırhlı limuzinın kendisıne hediye edilip edilmediğinin de açık- lanmasını isteyen Feri- dun Fikret Baloğlu, önergesüıde, "Araçla- nn yurda girişleri ile il- göi hangiusul uygulan- mışnr. Araçlann kaydı hangi kurum adına ya- pılmışür? Araçlardan birisinin ailenize tahsis edildiğine ifişldn basın- daçıkanhaberiergereek midir, hangi gerekçeyle böyie bir tahsis yapıl- mış.ür" sorulanna yer verdi. Aklanan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, yaklaşık 2 ay sonra yeniden göreve başladı Esashedef A A A.NK4RA(Cumhuriy«tBü- rosu)-Birinci BaşkanJık Ku- rulu tarafından hakkındaki iddialar nedeniyle soruş- turuhnasuıa yer olma- dığına karar verilerek aklanan Yargıtay Baş- kanı Eraslan Özkaya gö- revine başladı. "Esashe- defin Yargrtay" olduğunu söyleyen Özkaya, Yargı- tay Başsavcısı kanahyla Yargıtay'ın kontrol altın- da tutulmak istene- ceğıni belirttı. \ MlT-yargı ek- senli tartışmalar- dan aklanan Yar- gıtay Başkanı • Yargıtay'a gelişi sırasında gelişmelerle ilgili yorum yapmayan Yargıtay Başkanı Özkaya'nın önüne gelen ilk dosya, Disiplin Kurulu'nca "görevden çekilmeye davet edilen" Yargıtay üyesi Ergül Güryel ile uyan cezası verilen Hüseyin Demirörs'ün haklanndaki karara itirazlannı içeren dilekçe oldu. Eraslan Özkaya 54 gün sonra gö- revine döndü. Yargıtay "a gelişi sırasında "yorum yapmayacağı- nı" söyleyen Özkaya'run ilk zi- yaretçileri meslektaşlan oldu. İtlraz dllekçeleri Yargıtay üyelerinin "geçmişoJ- sun" dileklerini kabu] eden Oz- kaya'nın ilk ziyaretçileri arasın- da Askeri Yargıtay Başkanı hâ- kim Tuğamiral FerhatFerhanoğ- lu da yer aldı.Eraslan Özkaya 'nın göreve başladığı gün önüne ilk ge- len dosya ise Yüksek Disiplin Kurulu'nun "görevden çekilme- ye davet" ettiği Yargıtay üyesi Ergül Güryel ile uyanlmasına karar verilen Hüseyin Demi- rörs'ün itiraz dilekçeleri oldu. Yargıtay Yüksek Disiplin Ku- rulu tarafından görevden çekilme- ye davet edilen eski Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan- vekili Güryel ile Yargıtay 6. Ce- za Dairesi üyesi Demirörs, göre- ve dün başlayan Yargıtay Başka- nı Özkaya'yı sabah saatlerinde makamında ziyaret ederek itiraz- lannı içeren dilekçelerini verdi- ler. Itirazlan; Yargıtay Başkanı Özkaya başkanhgında toplana- cak olan Yargıtay Başkanlar Ku- rulu karara bağlayacak. 'Ba$kanlık Kurulu kaldırılmak istenlyor Yargıtay Başkaru Özkaya, dün Gözcü gazetesinde yer alan de- mecinde, yargının dokunulmaz- hğından söz edilemeyeceğini be- lirterek "Esas hedef Yarçrtay" dedi. Yargıtay Birinci BaşkanluV Kurulu'nun kalduıhnak istendi- ğini kaydeden Eraslan Özkaya şu görüşe yer verdi: "Bu kurul ortadan kaJdınur- sa Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cısı kanahyla Yargıtaykontrol al- tında tutulmak istenecek. Baş- savcılığa seçilmek için 126 ve üs- tünde oy almaya gerek yok. 3-5 oy alsa bile cumhurbaşkanı tara- fından seçilebihyor. Vargıtay'ın. başsavcıhk aracıhğıyla kontrol altına ahnmak isteıunesi son de- rece yanhş sonuçlar verir ve geri tepen süah olur." Hükümetten Sendikülara toplantı daveti • Memur-Sen, •'Bakanlar Kurulu'nun vermiş olduğu karara itirazımızı yaparak Uzlaştırma Kurulu kararlarau kabul ettiğünizi bildireceğiz" dedi. ANKAR4 (Cumhurijet Bürosu) - Hükümet, memurlara 2005 >ılında yapılacak zam oranlarını açıklamasına karşın toplugörüşmelerde yer alan memur sendikalannı yeniden toplantıya çağırdı. Memur-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, bugun saat 10.00'da eski Başbakanhk binasında hükümetin memur sendikalanru toplantıya çağırdığı bildirildi. Açıklamada, Bakanlar Kurulu'nun Uzlaştırma Kurulu kararlannı dikkate almadığı anımsatıldı. Bakanlar Kurulu karanyla alt kademedeki memurlara yüzde 12.1, üst kademedeki memurlara da yüzde 8.1 oranında zam yapıldığı anımsatılan açıklamada, sendikanm itirazını sürdüreceği vurgulandı. Açıklamada, Bakanlar Kurulu karan ile memur zam oranlaruıın açıklanmasına karşın hükümetin sendikalan toplantıya çağırmasının ne anlama geldiğini kimsenin bilmediği vurgulanarak "Görüşlerimizi ve itirazlarunızı masaya götüreceğiz. Memur-Sen olarak, Bakanlar Kurulu'nun vermiş olduğu karara Mrazumzı yaparak l zlaşürma kurulu kararlannı kabul etüğhnizi bildireceğiz'' denildi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Evliliğîm çekilmez hale geldi' Tarikatagiren eşiniboşuyor • Müezzin Sabri Karataş, Kadiri tarikatına giren eşinden boşanmak için dava açtı. Eşinin evini inmal ettiğini ileri süren Karataş, çocuklannın tarikat içinde büyümesini engellemek için çocuğun velayetini de istedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AJtındağ'da bulunan Hz. Ebubekir Ca- misi'nin müezzini Sabri Karataş, eşi Emine Kara- taş'ın Kadın tankatına gir- mesi ve "ailesini ihmal" ettiği gerekçesiyle boşan- ma davası açtı. Karataş, eşinin tarikatagirişiyle bir- iikte evliliklenmn "çekü- mez hate" geldiğini belir- terek çocuğunun tarikat içinde büyümesini isteme- diği için velayetinin ken- disine verilmesini istedi. Altındağ'daki Hz. Ebu- bekir Camisi'nin müezzi- ni Sabri Karataş, 4 yülık eşi Emine Karataş'ın Kadiri tarikatına katıldığı ve aile düzenlerinin altüst oldu- ğu gerekçesiyle boşanma istemiyle mahkemeye baş- vurdu.Sabri Karataş'ın baş\oıru dilekçesınde, eşi Emine Karataş'ın tarikata katılması ve tarikatın et- kinliklerinde yer alması nedeniyle "yaşamlannın çekflmezhaC aldjğı \'urgu- landı. Müezzin Karataş başvurusunda, eşini tari- kattan kurtarmak için bir- çok yolu denediğini belir- terek eşinin eviyle ilgilen- mesi için hat ve tezhip öğ- retmenliği yapabileceği bir iş de bulduğunu, ancakgi- rişimlerinin sonuç verme- diğini kaydettı. Karataş, eşinin 3 yaşın- daki oğlunu yanına alarak zikir yapmaya gittiğini be- lirtti. Müezzin Sabn Kara- taş, oğlunun velayetinin kendisine verilmesini is- tedi. Ankara 5. Aile Mah- kemesi'nde görülen dava- da, Sabri Karataş'ın avu- katı YusufSait L naL çocu- ğun babaya verilmesini, tarikat içinde büyümesi- nin engeîlenmesinı istedi. Izmir Barosu'nun seçimlerini Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun adayı Erdemir kazandı Yol harîtası Kemalist ükelerOZANYAYMAN Nevzat Erdemir. İZMİR - Hafta sonu yapılan olağan genel kurul sonrası seçi- mi kazanan Cumhuriyetçi Avukat- lar Grubu'nun adayı Nevzat Er- demir, Izmir Barosu'nun gele- neksel çizgisine uzun yıllann ar- dından ulaşuğını söyledi. Erdemir, "Baroda ayndarlaayruarmyetie- rinin beiuienmesi zamanı geldi Kongrede3 aday>anşO ancak2'si aynıydı. Önceki başkan Bahattin Acara verilen oylan da bize ve- rihniş sayıyoruz,tzmirBarosu'nda Kemalistoyiannoram2 bininüze- rindedir'' dedi. Son 26 yıldır Çağdaş Avukat- lar Grubu'nun çıkardığı adayın • Son 26 yıldır Çağdaş Avukatlar Grubu'nun çıkardığı adayın kazandığı İzmir Barosu seçimlerinin galibi, bu kez Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu oldu. kazandığı IzmirBarosu seçimle- nnı zaman geçirmeksizin çözül- rini, bu kez Cumhuriyetçi Avukat- lar Grubu adayı kazandı. Baroya kayıtü 4 bin 700 avukattan, 3 bin 346'sı oy kullandı. Geçerli oyla- rm 1219'u Erdemır'e, 1034'ü Çağdaş A\TikatlarGrubu'nun ada- yı HüalKüey'e ve 958'i de Çağ- daş Grup adına yanştığını büdi- ren BahattinAcar a çıkü. 62 oyun boş aöldığı belirlenirken 53 oy da geçersiz sayüdı. Seçimi kazanannı İzmir Baro- su olduğunu söyleyen Erdemir, avukatlık mesleğinın sorunlan- mesi gerektiğini behrtti Erdemir, Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini anımsatarak şunlan söyledi: "AB'den tarih alma adına Lo- zan tarüşıbnaya açdryor. llkemi- zin kuruluşbdğesinitarnşmayaaç- nrmayE.Lozan'ıdelmeye kâlkar- sanız, ne cıunhuriyet kalır ne de ulusalbütünlük. Türkiye'nin bir- ngi AB'nin dirliğioden önemlidir. İzmirBarosu, bugünden başlaya- rak yeniden,gelenekselçizgbinde olduğu gibi uhısal değerieri savu- nacak ve bu konuda kamuoyunu duyarh halegetirmeyeçahşacak," Erdemir, ulusal konulardaki farkh düşünceleri nedeniyle Çağ- daş Avukatlar Grubu'ndan ayn- larak Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nu kurduİdannı belırterek şunlan söyledi: "Yol haritamız, Mustafa Ke- marinflkelerkfar.Llke böhınmez bütündür.Antiemperyalizme ber koşulda karşı çıktlmahdır.'Yurt- ta banş, dünyada banş, ohnazsa ohnazdır' diyerek tzmir Baro- su'nu yeniden geleneksel çizgisi- netaşıyacak bir yönetimi ohıştur- duk. Söviemlerimiz, baromuzun ilk başkanı Bekir Beylül'ün dile getirdikleridir. 1 ' IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Istanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), ülkemiz yaşam/nda herzaman önem- li bir yere sahip oldu. Süleyman De- mirerden Necmettin Erbakan a. Turgut özal'dan Harun Karade- niz'e uzanan çok sayıda etkili insan buokuldanyetişti. 1968dönemi öğ- renci eylemlerinin de önemli merkez- lerinden birisi fTÜ'ydü. ÎTÜ'de öğre- nim bizim zamanımızda Gümüşsu- yu'ndaki binada yürütülürdü. Şimdi Ayazağa'da kocaman bir kampusun içinde eğitim sürdürülüyor. Geçenlerde İTÜ öğrencileri gefdi- ler ve okulun bir devlet okulu olma- sına rağmen gıderek paralı okul gibi yönetildiğinden şikâyet ettiler. Onla- nn dertlerini ve şikâyetlerini kendi dil- lerinden aktarmaya kararverdim. Bel- ki bu şikâyetlere fTÜ yöneticilerinin de söyleyecekleri vardır. Bu köşede onlann cevaplannı ya- yımlamaya hazır olduğumu da bil- melerini isterim. Işte İTU'lü gençlerin bana anlattıklan: "Bizler İTÜ Vadi Yurtlan öğrenci- ÎTÜ Öğrencilerinin Acil Talepleri leriyiz. Üniversitemiz devlet üniver- sitesi olmasına rağmen sanki bir şir- ket mantığıylayönetiliyor ve bütün bi- rimleri paralı bir üniversite tarzıyla örgütleniyor. Şimdi size bu paraJı- laştırmalann birkaçından bahsedelim. Okula ilk kez kayıt yaptıran öğrenci- lerden bağış parası adı altında 100 milyon lira, harçlara ilave olarak alı- nıyor. Hazırlık öğrencileri bu harcı iki kez ödüyoriar. Devlet üniversitesin- de hazıriıkparalı hale gelmiştir. İTÛ'de öğrenci olduğunu kanıtla- mak için 1 milyon liraya (geçen se- ne 500 bin olan) öğrenci belgesi sa- tılıyor. Notlann dökümü olan transk- ript için 2 milyon lira para vermekte- yiz. (Bunlara karşı açtığımız dava iki hafta içinde sonuçlanacak.) İTÛ'de kitap ücretleri dönemlik 200 milyonu bulmaktadır. Okul kü- tüphanesinde fotokopi, dışanda 25 bin olmasına rağmen 75 bin liradır. İTÛ'deki en düşük ücretli yurt olan Vadi Yurdu kişi başı aylık 175 milyon- dur. Buyurt ücretleri kişibaşı 380 mil- yona kadar çıkmaktadır. Bu yurtlar- da da öğrencilerin kalması zorunlu hale getirilmiştir. Çoğunluğunu İTÜ öğrencilerinin oluşturduğu 1500 ki- şilikAbdi Ipekçi öğrenci Yurdu 3 yıl- dır deprem tadilatı nedeniyle açıl- mamaktadır. Asılsorunumuz iseyemek sorunu- dur. öğleyemeğimizi çıkaran Rektör- lüğe bağlı Sosyal Hizmetler, yeme- ğin fiyatını iki milyon lira olarak be- lihemiştir. Oğle yemeği Istanbul Üni- versitesi'nde 1 milyon lira, Marma- ra Üniversitesi'nde 1 milyon 250 bin liradır. İTÜ yurdunda çıkan akşam yemeği ise 3.5 milyon lira olup yine Rektörlüğe bağlı Sosyal Hizmetler tarafından yapılmaktadır. (Bu akşam yemeği önce 3 milyon 250 bin lira- ya, iki gün sonra da 3 milyon 500 bin liraya çıkarılmıştır.) Akşam çıkan bu yemeği 1400 kişilik yurtta sadece 150 kişi yemektedir. Sabah kahval- tısı 1 milyon 500 bin liradır. Sonuç olarak bir öğrencinin sa- dece yemek ve yurt ücreti aylık 385 milyonu bulmaktadır. Diğer masraf- ları da kattığımız zaman bu rakam 500-600 milyon liraya ulaşıyor. Gör- düğünüz gibi devlet üniversitesinde paralı eğitim uygulamalanyla karşı karşıyayız._ Bütün bu uygulamalara karşın İTÜ Vadi Yurdu öğrencileri olarak dilekçe toplama kampanyası başlattık. Vadi Yurdu öğrencileri adı- na seçtiğimiz temsilciler5 Ekim 2004 Cuma günü rektör yardımcımız Er- kin NasufVa bu konu hakkında ko- nuştular. öğrencilerin isteklerine kar- şılık vermeyen rektör yardımcımız bize düşündürücü bir çözüm sundu: 'öğle yemeğini sıkı yiyin, acıkmazsı- nız.' Bizler bu öneriyi kabul etmedik ve topladığımız 1000 kadar dilekçe- yi 14 Ekim Perşembe günü 150 ar- kadaşın katıldığı biryürüyüşle rektör- lüğe verdik. Yanıt alamadığımızdan dolayı 20 Ekim Çarşamba günü sa- at 20.30'da TMMOB, Eğitim-Sen, Tez Koop-lş sendikasının temsilcile- rinin de katılacağı bir toplantı yapa- cağız." fTÜ öğrencileri bu toplantıda ala- cakları kararları İTÜ Rektöriüğü'ne ileteceklerini ve bir çözüm bulunma- sını isteyeceklerini belirtiyorlar. Bir öğrenci aylık 500-600 milyonu nasıl temin edebilir. Sınırlı geliri olan sabit ücretli aile- nin çocuğu tTÜ'de okuyabilir mi? İTÜ teknik bir eğitim yaptığı için, bu oku- lun öğrencilerinin dışanda çalışarak eğitimlerini sürdürmeleri mümkün de- ğil. Bunun bir çaresi yok mudur? İTÜ öğrencileri yurt ve yemek üc- retlerinin hemen düşürülmesini, ke- silen yurt ve yemek burslannın öğren- cilere geri verilmesini talep ediyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle