17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«9EKİM2004SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Bürokra&imiz hantnlmış. Yalan. iş yaptımuısını bibnivoriar! Bektronik posta: [email protected] www.denizsom.com Tel: 0.212.5121» 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Adalet Bakanı, yetkisi olsa ciğer sökermiş... "Neyse ki kann deşen Jak'a özenmemjs!" Çanakkale'nin Biga ilçesinde AKP'li belediye; Bahriye Üçok Parkı'nın adını Çınarlı Park'a çevirdi. Böylece, Kurtuluş Savaşı A sırasında Ankara l | Hükümeti'ne karşı W başlatlan Anzavur X isyanlannın Ahmet Anzavur tarafından ilk planlannın yapıldığı parktaki çınar artının değeri daha iyi ortaya çıkarblmış oldu. Pamuk Anıl Öçal: "Pamukta dışa bağımlılık artmış... ABD'nin ak' pamuklar içinde besleyip büyüttüğü Islamcı iktidar suyu da rthal edecek ama zemzem suyu yetersizJ" nkara Üniversitesi iletişim Fakültesi öğren- cilerinden Serkan Deniz, geçen pazar sa- at 16.00 sularında Anıtkabir'i ziyaret ediyor. Aynı gün; Galatasaray Spor Kulübü'nün 100. kuruluş yılı da Ankara'da bir dizi etkinlikle kut- lanıyor. Serkan Deniz, çevreyi çınlatan bir müzikten rahatsız oluyor... Sonra: "Acaba yanlış mı duyuyorum dedim, hayır duy- duklanm doğruydu. Bangır bangır müzik geliyordu, bir yerterden. Kabrin bulunduğu alanda bu olamaz dedim kendi kendime. Büyük bir şaşkınlıkla Aslanlı Yol'a doğru geldim. Artık çalan parçanın sözleri de netleşiyordu: Haydi bastır Galatasaray! Daha da şaşkın bir şekilde müziğin kaynağını ara- dım acizane birçabayla. Anıtkabir'in akustiği, mima- risinden dolayı oldukça iyi, bu sebeple müzik kabrin sütunlarından çıkıyormuşçasınaşiddet kazanıyordu. Sesin yoğunlaştığı, Ismet Inönü'nün kabrine doğ- ru gittim; Anıtkabir'in dışındaki Anrtpark'taGalatasa- Anıtkabip'de ray'ın kutlama provası yapılıyordu. Bir ara ezan okundu, hemen müziğin sesini kıstı- lar. Ezan bitince müziğin sesi tekrar açıldı. Anıtkabir'de yakın zamanda açılan müzenin girişin- de birsivil memurayöneldim, 'Müziğin bu kadaryük- sek sesle çalınmasına karşı bir şey yapılamaz mı' di- ye sordum. Yanıtı 'Adamlar kutlama yapıyor, sesini kıs diye uyanrsak, yeni Atatürk düşmanian yaratmış oluruz; hassas bir durum, bir yasaklama gelse hal- kın gözünde antipati yaratılır' oldu. Kurtuluş Savaşı Müzesi'nden çıktığımda, başka pop parçaları, Anıtkabir'in duvarlarına çarpıyor, be- nim de içim içimi yiyordu. Sivil kıyafetli görevlilere yöneldim, 'Bir mezarlığın yanından geçerken eğer arabanın teybi açıksa kısartar mı sizin oralarda' di- ye sordum; 'evet' dediler. Peki bunu niye yaparlar dedim ve onlar cevap vermeden 'Bunun temelinde ölenlere saygı vardır. Atatürk'ü sevmek zorunda de- ğiller ama saygı göstermeleri gerekirdi' dedim ve yanlarından ayrıldım. Bu etkinliğe izin veren Melih Gökçek'in başında olduğu belediyenin çalışanlan da saygılı olmalıydı. Anıtkabir'in bulunduğu yerde bir türbe olsaydı, yine aynı davranışı gösterirler miydi acaba? Nizamiye kapısına doğru bir üsteğmen gördüm, yanına gittim, sesleri duyup duymadığını sordum, duyduğunu söyledi. Peki bundan rahatsıziık duymu- yor musunuz, dedim. Verdiği yanıt üginçti: Kutlama- lar var ve Anıtkabir'in sınırian dışında gerçekleşiyor, bu duvariann dışında olan herhangi bir şey bizi ilgi- lendirmez! Nizamiyeden çıkarken arkama baktım ve içimden, 'Seni korumanın sınırlannı bir duvarla çizdik; rahat uyuyabiliyor musun, Atam' dedim." BirayMete Neptun: "Türkiye'de iki grup insan var. Toklar grubu, her yıl ramazanda bir ay aç kalmayı deniyor. Açlar grubu, senede bir ay fftar çadıriarmda karnını doyurabiliyor." Mahya Akrf Kökçe: "Irak için bir mahya önerisi: Hoş geldin ya ramazan, def ol ya Amerika!" SESSÎZ SEDASIZ (!) İngilizlerin kitap okuma alışkanlığı Hürriyet'ten Doğan Hızlan, geçen- lerde İngilizlerin kitap okuma alışkanlı- ğıyla ilgili bir yazı yazmış... Londra'dan Genç Köylü. Hızlan'ı bu konuda biraz bilgilendirmek istiyor: "Ingiltere'de kitaplar, kitapçılarda üzerindeki etiket fiyatlanndan veya bir miktar indirimli olarak satılır. Fiyatları sterlin olarak belirtenmiş kitaplar, Ingil- tere'nin en ücra köşelerinde de, Lond- ra'nın merkezinde veya havaalanlann- da da böyle satılır. Geleneklerine bağlı olarak tanınan In- gilizler, 30 küsuryıldır Avrupa Biriiği için- de oldukları halde kitap alışveriş tarzla- rında bir değişiklik sağlayamamışlardır. Türkiye'de ise, Türk yazarlann, Türk- çe yazdığı, Türk konulu ve Türkiye bas- kılı kitapları. Türkiye'nin Avrupa Biriiği hamlesine en büyük katkıyı sağlayan Doğan Grubu ticarethanelerinden DG'nin Atatürk havaalanı dış hatlarter- . # minalindeki dükkânında Euro fı- yatlı olarak satılmaktadır. Müş- terilere kolaylık sağlamak için kitaplara fiyat etiketi konulmamış ve böylece fiyat okuma zahmeti orta- dan kaldınlmıştır. Müşteri hizmeti bu- nunla da sınıriandınlmamış; kitap fiyat- lannın önce liradan Euro'ya, sonra Eu- ro'dan liraya dönüştürülmesi sırasında bir miktar artıyor olması olanağı da ya- ratılmıştır. Zaten önemli olan Euro'yu benimse- miş olmamızdır. Çünkü, Avrupa Biriiği her fırsatta 'yasa yetmez, uygulamayı görelim' demektedir!" Yüksek Yerilim Hatt Sürekli globalleşmeyelim lütfen... Biraz da insanlaşalım beyler! ordincutkuıayahoo.com Düzene Uygun Milli Yarar FİKRETİLKlZ 5237 sayılı Türk Ceza Kanu- nu'nun 305'inci maddesinde "Temel milli yararlara karşı hareket" herkesin düzene uy- gun düşünmesini istiyor. Yasa koyucu düzene uygun kafalar istiyor. Aydınlar. gazeteciler, ya- zı yazanlar, panelde konuşanlar, sivil toplum kuruluşlan aniden "sanık" olabilirier. "Temel milli yararlara karşı fiillerde bulun- mak maksadıyla " yazı yazdıkla- rı, konuştukları, toplantı veya yürüyüşe katıldıklan için yargıla- nabilirler. "Yabancı kişi veya ku- ruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak" kendisi ve- ya başkası için "maddi yarar sağlayan" vatandaş suçlanabi- lir. Avrupa Biriiği fonlanndan al- dıklan paralarla çocuklar veya eğitim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlan yabancılar- dan "maddiyarar" sağlamışsa- yılırsa cezası üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne ka- dar adli para cezası. Bu suçun oluşması için, kas- tınızın ötesinde belli bir amacın variığı aranacaktır. Acaba ara- nacak olan "amaç" nedir? Fiili- nizde temel milli yararlara karşı eylemde bulunmak amacınız var mı, yok mu? Eğer temel mil- li yararlara karşı hareket etmek gibi bir "amacınız" varsa suç- lusunuz. Aynca suçun oluşma- sı için para gibi bir yarann kabul edilmış olması yeterlidir. Ancak bu "kabulün" de belirii temel milli yararlara karşı eytemlerde bulunmak amacıyla veya bu ne- denle gerçekleşmesı gereklidir. Sağlanan yaran yani parayı ka- bul etmek, suçun tamamlanma- sı için yeterlidir. Aynca fiilin temel milli yararlara karşı eylemde bu- lunmuş olmak biçiminde ger- çekleşmesi suçun oluşması için zorunlu değildir. Basın, bu yenı suçtan özellik- le nasibini almış. Suçun savaş sırasında işlenmesinde ya da "yarann basın ve yayın yoluyla propaganda yapmak için veril- miş" veya vaat edilmiş olması halinde verilecek ceza yan ora- nında arttınlacaktır. Basın sürek- li, potansıyel suçlu.. Savaşta ve banşta bu suçu işleyebileceği, "maksadrnm hep var olacağı kabul edilmiş. örnek gerekçe de var. "... basın yayın yoluyla propaganda yapmak üzere pa- ra veya yarar veya vaat kabul edJmiş ise ceza arttınlacaktır. Pa~a, yarar veya vaatkabulü su- retyle bugün Türk askerlerinin Kıtns'tan çekilmesi veya bu kc~ nu1a Türkiye aleyhine bir çö- zün yolunun kabulü için veya sır Türkiye'ye zarar vermek nruksadıyla tarihsel gerçeklere ayıın olarak I. Dünya Savaşı soırasında Ermenilen'n soykın- rrti uğradıkiannın basın ve ya- yrryoluyla propagandasının ya- pıtnası gibi." Gibilerden bir ör- ne.. Annan Planı'nı Ingilizce ve'ürkçe olarak on bin adet ba- saf Kıbns ve Türkiye'de dağıt- nmi< üzere yayımlamanız, bu- najı için Birleşmiş Milletler'in vediği fondan para almanız ve "mksadınız" temel milli yarar- lamE karşı hareket mi sayılacak? ül< yıldan on yıla kadar hapis cezası ileyargılanacaksınız.. Fi- il basın yayın yoluyla gerçekleş- tiği için cezanız yarı oranında arttırılacak.. Resmi görüşten farklı düşünüyorsunuz ve ma- kale yazdınız. Yazamazsınız. Düşünemezsiniz. Aksi takdirde suçlanacak mısınız? Suçun oluşması için "amaca" bakıla- cak. Artık gerisini siz düşünün. "Amacınızı" tüm kanıtlarıyla or- taya çıkaran iddianamelerı gö- zünüzün önüne getirmeye çalı- şın. Geçmiş sıkıyönetim dö- nemlerinde yazılmış, altında as- keri ve sivil savcıların imzalan bulunan "temel milli yararlan- mızın" ne olduğunu anlatan id- dianameleri anımsayın. Bazı ge- rekçeli kararlarda ve iddianame- lerde sanıkların ne kadar vatan haini ve Ermeni yanlısı olarak suçlandıklarını ve amaçlarının vatanı nasıl bölmek olduğunu unutacak kadar zaman geçme- di. Zaten kurulan DGM'ler bu tür kararlan ve iddianameleri unut- turmadı ki... Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre "milli" sıfatı Arapça köken- li. "Milletle ilgili, millete özgü, ulusal" demek. Yarar denilince de çıkar, kâr ve menfaat veya bir şeyden elde edilen sonuç ve- ya fayda anlaşılmalı. Maddenin gerekçesinde "temelmilliyarar" kavramının içerik olarak kapsa- mının çok geniş olabileceği, ey- lemde bulunmak maksadının saptanmasında duraksamaya neden olabileceği daha başında kabul edilmiş. Bu nedenle de maddeye son fıkra olarak "fe- mel milli yarar" deyiminden ne anlaşılacağı yazılmış. Acaba temel milli yarar ne demek? Dönmezertasansında bu deyimden anlaşılması gere- kenler olarak sayılanlar daha çok... AdaJet Komisyonu, sayı- lanlardan " ..diplomasi ve sa- vunma araçlan. Türkiye'de ve yabancı ülkelerde yaşayan va- tandaşların esenliği. Milletin içinde bulunduğu doğal çevre, ekonomik ve bilimsel olanakla- nnın temel unsurian ve kültürel variığı anlaşılır" kısmını çıkar- mış. Çok iyi etmiş. Ama madde- nin tamamıçıkarılmalıydı. Kalan kavramlarla TCK 305. madde- nin son haline göre temel milli yarar deyiminden; "bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güven- lik ve Cumhuriyetin anayasada belirtilen temel niteliklerianlaşı- lır." Bu madde basın için, bilgi edinme ve ifade özgüriüğü için çok tehlikelidir. TCK 1 Nisan 2005 tarihinde yürüriüğe girme- den bu madde kaldırılmalıdır. Yürüriüğe girmeden kaldırılan madde olmalıdır. Gerçekleştirilmek istenen "düzene uygun kafalar" yetiş- tirmektir. Düzene uygun düşün- meyenleri, yazanlan, basını, ga- zetecileri, fikrini söyleyenleri hapse atmak; düşünce ve ifade özgüriüğünü cezalandırmaktır. Resmi görüşe uygun düşünmek zorunda değilim. Sizin gibi dü- şünmediğim için cezalandıra- mazsınız. Amacım "muhalif" di- ye hapse atarak, muhalefeti susturamazsınız. Unutmayın, darağacına giden sadece kafa- lardır, fıkirlerdeğil... ÇtZGİLlK KÂMlL MASARACI kamilmasaraci'i mynetcom HARBt SEMtH POROY semihporoy(a yahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(Q yahoo.com HAYAT EPÎK TtYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepikıa mynet.com . A&IkUĞIM>A SAPKA YAPILDI!.)OEMIREL İÇÎN 4.20 m. ENtNDE. 1.6 m. YÜKSEKLİSrNDe SUNA DA SUtCUft SAPKA BAHSt &EÇEN ŞAPKA DA OLABÎLtRDİ !.. i 1 1 I L_J L_î TARİHTE BUGÜN MUMTAZARIKAN 19Ekim tctncmunUaz-arikan.com SSff^&şsıaanşşsassîa BINBiR 6£Cf MASALL r 0?MSM'&!^^^-^SMW^^M I92c'pe BuGüfJ, üzeniNDe YA2I BULUMA/J SiH K/ier, İSVİÇHE'OBPos- {/£eJu>f. nAerı, ut CHAUX DE PONK MARCEL MAUVAtS BİR. DOCTUUA LIŞflMlŞ BOYUTVIICİ BU POSTA KARTtNtti ARKA YÜZÜMPB TAM 23.1S4- KEUME. (j2S BİN HAJZP) gULUfJUYtySDU. KOMU 'BifJS/'e GECE MASAUARl*NOAH AUfJAAtfT/. AYM SÖLUM, KİTAPTA 74 SAYfiAYt SULUYOePU. 1 YANDA, TAUAMt 3SS SATtE OÇA/J YAZI- AtfM SOL ÜST KÖŞGSİ BÜYÜTİJLMÜ$ OLARAK GÖRÛLÜYOR.. ANKARA 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004/35 Karar No: 2004247 Davacı Satı Acıerik tarafindan davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan isım tashihi davasının mahkememızce yapılan yargılaması sonunda, Çankırt ili. Çerkeş ilçesi, Yeniköy Köyü. Cilt 55, Hane 16da nüfusa kayıtlı Ahmet ve Arife kızı 13.4.1988 d.lu Satı Acıerik'in nüfiısta Satı olan isminin Sıla olarak düzeltılmesine karar verilmıştir. MK'nın 26 maddîsi gereğınce ilan olunur. 16.06.2004 Basın: 46900 GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM Tarihi Değişöpen Yoksul Aşk Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçımi kısa sü- re sonra yaşanacak. "Bush mu, Keny mi?" sorusunun yanıtı, yalnız Amerikalılan değıl, tüm dünyayı ilgilendiri- yor. Ama bugün gelmekte olan bu seçimden değil, bir öncekinden söz edeceğim. Size kalkıp Küba'da "yoksul bir kadının, 1990'lann sonlannda yaşadığı bir ılişki, tüm dünya tarihini değiş- f/rd/'dersem, herhalde bana pek inanmazsınızdeğil mi? Halbuki bu olay yaşandı, asağıdaki satıriardan da bunu kanıtlayan hatrfatmalan bulacaksınız. Juan Miguel Gonzales bir Kübalı. Eşi öizabethten, 1991 Mayıs'ında boşanan Mıguel'ın, buna rağmen 6 Aralık 1993'te doğan bir oğlu oluyor. Daha sonra çocu- ğun annesi, Lazaro ısımlı bir başka Kübalıya âşık olu- yor. Oğlu Elian, çoğu zaman babasıyla ya da büyük an- nesi ve büyük babasıyla yaşıyor. Buna rağmen annesi, oğlunu ve yeni sevgilisi Laza- ro'yu yanına alarak diğer 11 göçmen adayı ıle beraber Amerika'ya kaçmak için bir küçük tekneye binıp okya- nusa açılıyor. Tarih 22 Kasım 1999. Kotay mı, Pasifik ok- yanusunun göbeğinde, dev canavar balıklann ve fırtna- lann arasında aradıklan "cennet"e ulaşmak! Tekne ala- bora oluyor ve 12 kişı boğulup gidiyor. ıki yetişkin Küba- lı kurtulup karaya çıkıyor. (Amerikan yasalanna göre su- da yakalanıriarsa, ülkelenne iade ediliyorlar, karaya ayak basarlarsa göçmen oluyorlar.) Üçüncü ve son kurtulan bir batık parçasına tutunup azgın sularla boğuşan he- nüz altı yaşını doldurmamış olan küçük Elian.lnanılmaz bir dirençle bu küçücük çocuk 48 saat boyunca azgın sularla mücadele etmeyi başanyor. Fort Lauderdale'in i- ki mil actğında Donato Dalyrmple isimli bir adam, te- sadüfen küçük Bian'ı buluyor. Çocuk böylece Florida'da- ki büyük dayısına veriliyor ve - hatırlayacaksınız- Ameri- ka ve Küba arasında diplomatik bir krize yol açıyor. Çok uzun suren tartışmalar sonucunda, 27 Kasım'da oğlunu gen almak ıçın Amerika'ya giden babası Juan Migue), 22 Nısan'da Elıan'a kavuşuyor. Tabıi büyük dayı Gonza- lez'ın büyük itirazlan ve tepkileri arasında. Çocuğun Mıami'de buyük dayısının evınden federal ajanlar tarafından nasıl "görkemli" (!) bir baskınla alınıp götürüldüğünün medyayansımalannı, belki hayal meyal hatıriayacaksanız. Tüm dünyanın gözü önünde, sekiz a- jan ve üç görevli kadın, otomatik silahlaria kapıya daya- nıp çılgın gibi ağlayan Elian'ı kaptklan gibi helikopterier- le Homestead üssüne, oradan da Vvashıngton D.C.'ye götürüyorlar. Dünya, tartışmalan ve Supreme Court'un aldığı karar- lan gün be gün takip ederken özellikle Miamililer de. bu tavra tepki göstenp çocuğu hem de mafya inini basar- casına gelip kaçıran ajanlardan çok, CKnton hükümeti- ni suçluyoriar. Halbuki karan hukuk alıyor, hükümet yal- nız başsavcı Janet Reno'nun karannı uyguluyor Tabii Clinton hükümetı, olaya uluslararası ve ulusal hukuk açı- sından dikkat etmekle yetinıyor. Elian, 28 Haziran 2000 tarihinde, babasıyla beraber Küba'ya dönüyor ve krallar gibi karşılanıyor, Rdel'in hu- zuruna çıkıyor. Miamililer ise otomotiktüfekleri ve Elian'ın gözyaşlannı unutmuyorlar. Sıra başkanlık seçımine geliyor. Bush ve Gore arasın- dakı büyük çekişme, son anda artık Florida seçım so- nuçlannı beklıyor. önce Bush kazanmış gibi gorünürken sonra ıtirazlardan oylann elle tekrar sayılması gerekiyor. Hatriarsanız, bir ayı aşkın süre bu konuda her kafadan bir ses çıkıyor. Florida Yüksek Mahkemesi ve "US Sup- reme Court'farklı düsünüyoriar. Sonuçta 13 Aralık'ta ke- sin karar nıhayet çık^or ve Bush başkanlığı kazanıyor, hem de verilen alt miiyon oy üstünden yalnız kımine gö- re 327, kimıne göre 930 oy farkla, o da nihai, toptan el- le sayım yapılmadan. Rorida, normalde büyük farkla demokratlara oy vere- cekken Bian Gonzalez olayının büyük etkileriyle, bınler- ce oy son aylarda saf değiştiriyor ve belki 200-300 bin kişı bu olay yüzünden Bush'a oy veriyor. 0 günlerde Akşam gazetesınde yayımlanan "Bush seçilirse, dünya kana bulanır" kjdıasını taşryan makale- mi hatııiıyorum. Bush bu şartlarda başkan oluyor ve 2001 'de 11 Eylül, belki de ona olan yoğun tepkiden ya- şanıyor. Gerisi ise zaten Bush'un direkt "katastrofik" et- kilen, yani Irak savaşı, binlerce ölü, Ortadoğu dengete- rinin, ittifaklannın değişmesi. Işte böyle sevgili okuyucular... Anne Bizabeth, Laza- rov'a âşık olmasa, onunla yeni dünya hayalleri kurmasa ya da bir köpekbalığı rotasını değıştirip Elian'ı akşamüs- tü tatlısı niyetine ham yapsa (iyi ki yapmadı), dünyanın yörüngesi tamamen farklı akacak. En alakasız, en saç- ma görünen detaylar, tüm insanlığın kaderini değiştiren sayfalar açabiliyor. 2000'de çıkan romanım "Kemik", bu tesadüfi insan ilişkilerinin dünyayı toptan nerelere kaydıracağını en de- ğışik ömeklerle hatırlatyordu. Bugün yurürken dikkatli c- lun. Otobüsü kaçıran veya sokakta eşiyle tarbşıp aynlan herhangi bin veya az, geleceği yerinden oynatıyor ola- bilirsiniz... e-mail: bedbay - tnn.net Faks: 0212 227 34 65 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDANSAĞA: 1/ Türkiye ile Bulgaristanara- sındakisınırka- pılanndan biri. 2/BatıAnadolu köy yığidi... Kansızlık.3/In- ce Talaş... Edir- ne'nin bir ılçe- si.4/Sanrenkli bir üziim cinsı. 5/Kısa kesilmış dal... Osmanlı- lar döneminde Macaristan ve Slovenya dolaylannda sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. 6/ îran'ın plaka işareti... Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı. 7/ 5 Bir meyve... Güney kı- 6 vılanmızda iri bir martı türüne verilen ad. 8/Dü- 8 şünce... Hatay ilinde bir 9 ırmak. 9/ Göğüs ya da akciğer hastalıklanna ilişkin olan. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/Aiyon'un Sultandağı ilçesine bağlı, kirazve vişne üre- timiyle tanrnmış bir belde. 2/Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklindeki koleksiyoncu- luk. 3/Alçak, aşagılık... Eski dilde akciğer. 4/" Yaşadınv' — ağaçlan şahidimdir" (B.R. Eyuboğlu)... Danimar- ka'nın plaka işareti. 5/ Akım şiddetı birimi kiloamperin simgesi. Başansızlık, sonuçsuzluk. 6/Bir işin tamam- lanması için tanınan ek süre... Bizmut elementinin sinv gesı. 7/ Tropıkal Amerika'da yetişen ve meyvesi baha- rat olarak kullanılan bir ağaç. $/Kuzu sesi... Tırsi balı- ğına verilen bir başka ad. 9/ Üç ya da daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk..• Vilayet.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle