17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 14 EKİM 2004 PERŞEMBE HABERLER Cüppe ve sanğıyfa Atatürk Havalimanı'na getirilen Metin Kaplan'ın, ceket, pantolon ve kravatsız bir gömlek giydiği, sarığının da çıkarıldığı dikkat çekti. (Fotoğraflar; AA) SARIKSIZ Mahkemede ayağa kalkmayan 'Karases', silah zoruyla anayasal düzeni yıkmaya teşebbüsten yargılanacak MetinKaplancezaevinde Almanya'da yaşadışı Anadolu Federe îslam Devleti'ni kurduğunu ve kendisini bu "devletin" halifesi ilan ettiğinj belirten Kaplan, Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu. Şeriatçı İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği lideri Kaplan'ın Ankara, Adana ve Erzurum'daki davalan lstanbul adliyesindeki dosyayla birleştirildi. ALMANYA: Yazılı Istanbul Haber Servisi - Hakkın- daki gıyabı rutuklama karan vicahi- yeye çevrilen Şeriatçı Islami Cemi- yet ve Cemaatlen Birliği (ICCB) li- deri Metin Kaplan, Bayrampaşa Ce- zaevi'ne konuldu. Anıtkabır ve Fatih Camiı"ne saldın düzenlemeyi plan- iamaya azmettirmek suçlanndan yar- gılanacak olan Kaplan, mahkemede ayağa kalkmadı İSTANBUL ADLIYESI Almanya'dan sınırdışı edilen ve ön- cekı gün Türkıye'ye getirilen Metin Kaplan, gözaltında tutulduğu Atatürk ü Havalimanı Şube Müdürlüğü'nden dün Beşiktaş'taki lstanbul Adliye- si'ne sevk edildı. Almanya'da yasa- dışı Anadolu Federe İslam Devleti 'ni kurduğunu ve kendisini bu "devle- tin" halifesi ilan eden Kaplan, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı po- lislerin oluşturduğu kondordan adli- yeye ahndı. Kaplan, gazetecılenn "Söyteyece- ğiniz bir şey var mı" sorusuna "Düu akşam selam verdim. Niye görmedi- niz. Sizi mahkemeye söyleyeceğim" yanıtını verdi. Önceki gece cüppe ve sanğıyla Ata- türk Havalimanrna getirilen Kap- lan'ın, ceket, pantolon ve kravatsız bir gömJek giydiği, sanğının da çıka- nldığı dikkat çekti. AYAĞA KALKMADI Adli Tabiplik'te sağlık kontrolün- den geçirilen Kaplan. daha sonra 14. Ağır Ceza Mahkemesı'nde hâkim karşısında çıkartıldı. ıMahkemede aya- ğa kalkmayan Kaplan'a hâkim "Bir rahatsızfağm mı var" dıye sordu. Kap- lan da " 24 saatör yemek yemedim. Ama ayağa kalkmak istenüyonım" dedi. Hakkında açılan 13 davanın id- dianemesi yüzüne okunan Kaplan hakkındaki gıyabi tutuklama kararla- n vicahiyeye çevrildi. 1998de Cumhuriyet'in 75'inci Yı- lı Kutlamalannda Anıtkabir ve Fatih Camisi ne uçakJa intihar saldınsı ha- zırlığındayken yakalanan 21 kişiyi azmettirmek suçundan hakkında gı- yabı rutuklama karan verilen Kap- lan'ın Erzurum, Ankara ve Adana ad- liyelerinde hakkında açılan dava dos- yalan birleştirildi. Kaplan, lstanbul Adliyesi'nde "Si- lah zoruyla anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs" suçundan yargılanacak. güvence alJ.k BERLtV (AA) - Almanya Içiş- leri Bakanlığı'nın bir sözcîisü, önceki gün Türkıye'ye gönderi- len şeriatçı İslami Cemiyet ve Cemaatlen Birliği (İCCB) yö- neticisiMetinKaplan'ınadil yar- gılanacağı konusunda Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Ba- kanlığı'ndan yazılı güvence al- dıklannı söyledi. Sözcü, dün baş- kent Berlin'de yaptığı açıklama- da, "Kaplan'la ilgili olarak Tür- kiye Dışişleri Bakanlığı ve Ada- let Bakanhğı'ndan yaah güven- ce aJdık. tstediği takdirde Avru- pa tnsan Haklan Mahkemesi'ne de başMiruda buhınacak. Aynca karakoia değil. doğrudan mahke- meye sevk edilecek" dedi. ' D E M O K R A S İ CERECİ' Kaplan'ın sınır dışı edilmesi- ni "kendini savunabflen bir de- mokrasinin geregj" olarak gör- düklerinı ifade eden sözcü, Kap- lan'rn, sınırdışı edilmemesi için daha önce Federal Idare Mahke- mesi'nde açtığı temyiz davasını kazanabileceğinı de sanmadıkla- nnı kaydetti. Öte yandan. Köln Yabancılar Dairesi'nin bir sözcüsü. Kap- lan'ın, Türkiye'ye gönderilmeden önce doktor kontrolünden geçti- ğini belirterek, hem Kaplan'ı ko- rumak, hem de masum yolcula- n tehlikeye armamak için özel bir jet kiralandığını söyledi. KÖLN POLİSİ: Kaplan yandaşlarma soruşturma BERLİN (Cumhuriyet) - Al- manya'da önceki gün sınır dışı edilen Metin Kaplan'ın üç yan- daşı hakkında soruşfurma başla- tıldı. Köln polisi. Kaplan'ın dün tutuklanması sırasındapolıse di- renen bu kişiler hakkında soruş- turma başlatıldığıru bildirdi. Gözalhna ahnan kişilerin, kim- tik tespiti yapıldıktan sonra ser- best bırakıldığı belirtildı. Köhı Idare Mahkemesi 'nin bir sözcüsü de Kaplan'ın, sınır dışı ;dilmeden önce mahkemeye bir şikâyet dilekçesi faksladığını, ancak dilekçenin karar açıklan- iıktan sonra geç saatte kendile- ine ulaştığını açıkladı. Sözcü, "Ancak zaten dilekçe- ıin mahkeme karannı erteJeyi- d etkisi olamazdı" dedi. ALMANYA DA ÜRKTÜ Kaplancılar'ın Almanya'da faaliyetlerine hız verip ülke açısından tehlike oluşturmaya başlamasının ardından bu gruba daha farklı bir yaklaşım sergilenmeye başlandı. Almanya, Kaplan'ı 'siyasi suçlu' olarak gördü, sonra kendisi de baş edemedi Aksu: NihayetgeldiOSMANÇUTSAY İLHANTAŞCI FRANKFURT / ANKARA - Ken- disini "haüfe" ilan eden şeriatçı Me- tin Kaplan ı geçmişte "âyasi suçlu" kabul eden Almanya, faaliyetlerinin kendisıne zarar vermesinin ardından ıade sürecıni hızlandırdı. Türkiye'de "idaın cezasT olduğu gerekçesiyle ıa- desi sürüncemede bırakılan Kaplan'ın 16 Ocak 2003 tarihinde iadesi için ilk gınşimde bulunulmuştu. Kaplan'ın iadesini "nihayetgeldi" sözleriyle de- ğerlendiren îçışlen Bakanı Abdülka- dir Aksu. hakkındaki gıyabi rutukla- ma karan nedeniyle sorgulanamaya- cağını söyledi. Aksu kendisinin. Al- man hükümetinin Türkiye'den istedi- ğı güvencelere karşı "îşkenceye smr toJerans diye yola cıkok. Geiecek ar- kadaşa bu konuda körü muamele ya- pıbnaz" sözünü verdiğini kaydetti. Şeriatçı islami Cemiyet ve Cema- atlen Birliği (İCCB) hde'ri Metin Kap- Türkiye'de "ölüm cezası" olduğu gerekçesiyle iadesi sürüncemede bırakılan Metin Kaplan'ın iadesi için ilk girişim 16 Ocak 2003'te yapıldı. Sürecin uzamasının Almanya'nın iç hukukundan kaynaklandığını vurgulayan îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Almanya'ya, iade edilmesi durumunda işkence yapılmayacağı sözü verildiğini söyledi. lan, Türkiye ile Almanya hükümetle- n arasındaki uzun görüşmelerin ar- dından Türkiye'ye iade edilebildi. Tür- kiye, İpsala Sulh Ceza Mahkemesi 'nın 16 Ocak 2003 tanhli u gıyabi tutukla- ma'' karanna dayanarak Almanya'dan Metin Kaplan"ın iadesini istedi. Is- temde, Metin Kaplan'ın Cumhuri- yet'in 75. yılında Anıtkabir"e bomba yüklü uçakla saldın ve Fatih Cami 'ne yönelik bombalama eylemleri nede- niyle yargılanacağı bıldirildi. Alman- ya Îçişleri Bakanı Otto Scbily, geçen yıl Kaplan konusunu görüşmek üze- re Türkiye'ye gelmişti. Schily, îçişle- ri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile görüşmeler yapmışh. Schily, Kaplan'ın yargıla- nacağı suçla ilgili yakalanan diğer ör- güt üyelerinin ifadelerinin işkence al- nnda alındığını savlayarak, geçersiz sa- yılmasını istemişti. Aksu da, Türkiye'de yargının ba- ğımsız olduğunu ve müdahale ede- meyeceklerini iletmişti. Düsseldorf Yüksek Bölge Mahke- mesi, 21 Mart 2004 tarihinde iade is- temini reddetti. Mahkeme, Kaplan'ın Anıtkabir'e yönelik saldın plaru ve Fatih Cami'ni bombalama girişimini ise "sjj'aasuç" kapsamında değerlen- dirmişti. Ancak, Kaplancılar'ın Al- manya'da faaliyetlerine hız verip ül- ke açısından tehlike oluşturmaya baş- lamasının ardından bu gruba daha farklı bir yaklaşım sergilenmeye baş- landı. Almanya, bir gecede birçok eya- lette eş zamanlı olarak Kaplancılar'a yönelik operasyon düzenleyip onlar- ca grup üyesinı gözaltına aldı. Îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Metin Kaplan'ın Türkıye'ye iadesini "Nibayetgekti" sözleriyle değerlendir- di. Aksu, Ahnan meslektaşının geçen yıl sırf Kaplan konusu için geldiğini anımsatarak, "Gıyabi turukluiuğu ol- duğu için Metin Kaplan sorgulana- mayacak" dedi. İade sürecınin uza- masının Ahnanya'nın iç hukukundan kaynaklandığını vurgulayan Aksu, Al- man meslektaşına Metin Kaplan'ın iade edilmesi durumunda işkence ve körü muamele yapılmayacağı sözünü verdiğini söyledi. Aksu, "OtioSchiy'ye size söz veriyoruz, işkenceye sıfir tole- rans diyeyoİa çıkük. Geiecek arkada- şabu konudakörü muameleyapıhnaz. Sadece onun için değil herkesiçin sıfir toierans dedim" dıye konuştu. Türkiye'den Almanya'ya 21 yıl önce gi- den Kaplan'ın iltica talebi 1992yüında kabul edildı. Yurt dışındaki irticai örgütlen- melerin başında gelen Kaplancılar'ın lideri, "Kara ses" olarak bilinen Cemalettm Kap- lan'ın oğlu olan Metin Kaplan, 1995 yılında babasının ölümünün ardından kendisini hali- fe ilan etn. Almanya'da ironik bir şekilde "Köhı HaKfesi" olarak adJandınlan Metin Kaplan 14 Kasım 1952 doğumlu. Erzurum'da doğan Kaplan, babası eski Ada- na müfhisü Cemalettin Kaplan'ın 12 Eylülden sonra Almanya'ya gelerek İslam Cemaatlen Bir- liği'ni kurmasından sonra 1983 yılında mülteci olarak Almanya'ya geldi. Mülteci başvurusu ka- bul edilen Metin Kaplan basanının 1995'te ölü- münden sonra "HaüfeDev1eti''nin, yani İslam Ce- maatleri Birliği adh derneğin yönetimini üstlen- di. Kaplan 1997'de kendisine muhalefet eden ve haJife olarak kendisinin tamnmasını isteyen ra- kibi Ibrahim Sofiı'nun öldürülmesine azmettir- diği için yargılandı ve 4 yıl hapse mahkûm ol- du. 2000 yılında tutuklanan Kaplan 2003 yılın- da serbest bırakıldı. 2001 'de Îçişleri Bakanı Ot- to Schily'nin çabalan ile Türkiye'ye iadesi gün- deme gelen Kaplan, her defasmda yasa boşluk- lanndan yararlanarak Köln'de kahnayı başardı. İslam Cenıaatleri Birliği'nin kapatılması sıra- sında yayını durdurulan internet sayfasında "ka- mmıoo son damiasuıa kadar şeriat için savaşa- cağız, bizim slogammız ya hflafet ya sefaadettir" diyen Kaplan sayfada ehnde kılıç ve uzun nam- luîu bir silahla görüntülenmişti. "Istanbul'un fethinekadarKöta'ümerkezoia- rak seçtikferffli'' belirten Kaplan, u hilafeti yeoi- deo tesis etbJderini'1 de iddia ediyordu. Almanya 'da Îçişleri Bakanlığınca "aoayasa ve dcnıokrasi düşmanı olduğu" gerekçesiyle faali- yetleri yasaklanan İslam Cemaatlen Biriiği'nin yaklaşık 1100 yandaşı olduğu bakanlık kayıtla- nnda belirtiliyor. Kaplanyandaşlaruun yandan çoğu RuzeyRen Vestfalya Eyaleti'nde bulunuyor. Anayasayı Ko- ruma Orgütü de Kaplan cemaatini aynı şekilde niteliyor ve tehlikeli örgütler arasında sayıyor. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Ayıraç Avrupa Birliği "üyeliği", ülkemizdeyeni bir ayı- raç (miyart) görevi üstlenmiş görünüyor... Yeni saf- laşmalar, yeni dönüşümlergündemde.. Şimdi, AB'yi istemeyenlerin en gözde ekibi Va- kit gazetesi ve yazarları. Yani, ülkemizin en milıtan şeriatçılan.. Yazdıklarına bakıyorsunuz, şaşırıyorsunuz.. Ümmetçilikten en keskin "ulusalcılığa" terfi et- miş neredeyse hepsi.. AB'nin bizi nasıl boyunduruk altına aldığını ve ala- cağını, nasıl ulusal bağımsızlığımızın yok olmakta olduğunu, Kıbns'ı satmaya zorlandığımızt, Türki- ye'nin yok olacağını vb. hem de en şiddetli sözler- le okuyabilırsiniz. Baktığınızda, yazılann laik cephedeki AB karşıtı düşüncelerden pek farkını göremezsiniz. Ancak Vakit'inkiler sanki daha sarıici! Onlar, as- lında AB'ye karşı en sivıl kesim! (Şeriatçılıklannın askeri özünü görmezsek!) Tabii, onlar da yann, bugüne kadar baş düşman- lan olan Türk Silahlı Kuvvetteri'ne gönderme yap- maya başlamazlarsa! Böyle bir durum, yakın tanhimizin en büyük iro- nisi olur herhalde! • • • Esas amacım, laik cephede AB'ye karşı olanlar- la Vakitçileri ittifak halinde göstermek değil. Birincisi, şeriatçılann AB içinde bir geiecek bek- lemediklerine işaret etmek... Ikincisi de Türkiye'de gündeme gelen her "önem- li" olayın, yepyeni ve beklenmedik saflaşmalara, dü- şünce değişikliklerine ve derin dönüşümlere yol aç- tığının altını çizmek. Geçen sene de yıne AB karşıtı laik kesimde, Er- bakan'ın "anti-emperyalist" ve "ulusalcı" özellik- leri ön plana çıkarılmıştı! Hem de müttefiklık bağlamında! Aynca birsol kesim ile birzamanlar can düşma- nı ülkücü kesimin, yine Kıbns'ta, AB karşıtlığında ve "ulusalcılık" adına resmi ittifakını görmüştük. Irak'a saldın da önemli bir ayıraç olmuştu, Kürt konusu da.. Irak'a saldırıda, kayıtsız şartsız ABD yanında saf tutanlar ile, Kuzey Irak'taki Türk bölgelerini kurtar- mak ve Kürtlere hadlenni bildirmek için Irak'a gi- rilmesini "ulusalcılık"^ adına savunanlar arasında da zor bir ittifak oluşmuştu! AJemdaroglu nun Cumhurbaşkanrnca görevden alınması konusu da kamuoyunda ulusal konu mer- tebesine çıkarılmadı mı? Pek çok şey "şiraze tanımaz" oldu! öyle ki çok sayıda Türk. AB'de yaşamayı sür- dürdükleri ve AB'nin standartlanndan yararlandık- lan halde, "ulusalcılık" adına, AB'ye veTürkiye'nin üyeliğine şiddetle karşılar! Bütün bunlar normal mı? Sanınm evet.. Tabii, herkesin de bütün bunlan nor- mal görmesi halinde! "Normal" görülürse, işte o zaman, doğal, verimli, uygarca fikirlerin birbirleri- nin iyi ve "doğru" yanlanndan öğrendiği ve ülke- mizin yararlandığı etkileşimli birtartışma ortamı or- taya çıkar... Ve başta siyasiler olmak üzere herkes, bu "tar- tışma havuzundaki" düşüncelerden, kendı ve ül- ke yaranna yararlanır... • • • Gelelim, bütün bu manzaranın içinde en önem- li nokta olan, şeriatçılann AB karşıtlığına! Salı günkü yazıda, Türkiye'de toplum hayatının yasal ve hukuki olarak "dinselleştirilmesi" teblike- sine karşı, en hassas ve etkıli "sivil güç"ün AB ol- duğuna, bu konuda hatta TSK ile AB arasında "ya- sal olmayan" bir ıttıfakın var olduğuna dikkat çe- kilmiş, AB'nin ülkemizdeki laik ve sivil hayatı güç- lendirici rolü vurgulanmıştı! Vakit'intutumunu bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Tabii, AB aynı zamanda AKP için de bir ayıraç... AKP'de yeni bir düşünce dönüşümü yaşanıyor ve yaşanmak zorunda. Iki buçuk yıl önceki, iktida- ra gelmiş, hükümet etmeye başlamış ve devleti "ele geçirmiş" AKP ile bugünkü AKP farklı olmak zorunda. AKP, görüldüğü kadanyla, kendi politik gelece- ğini de Avrupa Birliği içinde kuruyor. Ama iktidar öncesi veya iktidar başındaki AKP'ye, AB'nin sivil, siyasi, ekonomik, toplumsal.. hukuki yasal kriter- leri uymaz... özetle, AKP içinde de AB'ye derin uyum süreci başladı demektir... Bakalım bu süreç sessiz sedasız mı yoksa gü- rültülü patırtılı mı yaşanacak?.. Not Sayın Mesut Yılmaz, son derece keskin bir AB düşmanlığı ile ekranda ve basında boy gösterdi- ğine göre siyasi hayata geri dönüşün sınyalini ve- riyordemek.. Komisyon raporunu överek kendine bir yer açamaz ve siyasi hayata dönemezdi tabii ki.. Zamanlaması fena sayılmaz! Türkiye ekonomik olarak göreceli bir istikrarlı ortama sahip... Yılmaz, iyice ısınıncaya kadar, Türkiye de yeniden batırıl- ması gereken bir ülke konumuna ancak gelir! [email protected] Alman Bakan otto Schily İslamcılara gözdağı FRANKFURT(Cum- huriyet) - Metin Kap- lan'ın Türkiye'ye iade- sinin Batı demokrasile- rinin kendi kendisini sa- \ r unabileceğinin simgesel bir örneği olduğu ilen sürüldü. Ahnanya Îçiş- leri Bakanı OttoSchfly, Kaplan'ın sınırdışı edil- mesinden sonra yaptığı çeşitli açıklamalarda, de- mokrasinin kendi kendi- sini savunabildiğinin bu davayla bir kez daha ka- nıtlandığına dikkat çe- kerek "Devlet, anayasal hukuk devleti düzenine karşı çıkan bir insanın ülkemizdeişiolmadığuu bir kez daha açıkça gos- tenniştir" dedi. Davalann çok uzun sürmesinden yakınan Schily, sınır dışı eylemi- nin simgesel bir konu- mu bulunduğunu söyle- di. Schily. bu davanın ve son gelişmelerin, Alman- ya'daki benzer davalar için örnek oluşturacağı- na dikkat çekti ve Kap- lan'ın Almanya'dakı tem- yız davasında da sonuç alamayacağından emin olduğunu kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle