Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 14 EKİM 2004 PERŞEME
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Ya Haklı Genekçeleni
Söyleyiverseler
lyi nıyetı kuşku götürmezdi, zeki olmasına zekiy-
di, donanımsız da denemezdi.
Ama toplumsal tanılan isabetsizdi, daha doğru-
su belkı de tanılan isabetliydi de, önerdiği çareler
uygulanabilir türden değildi. Yüce, doğru emeller
peşinde koşuyor, ama bir yere varamıyor ve ken-
disı gibilerte biriikte gittikçe yalnızlaşıyor, k/yıda kö-
şede frenklerin marjinal dediğı kişilerden biri hali-
ne gelmeye mahkûm bir çizgiyi izliyordu.
Hakaz bir gerekçeyle, işlemediği bir suç ısnat edi-
lerek içeri atıldığında, o henüz bunlan bilmiyordu.
öğrenmesi için biraz daha zaman gerekecekti.
Hepımiz uğraüığı haksızlığa isyan ettik, ona des-
tek olmaya çaJıştık.
Salıverildikten sonra da, yıtirdıği yıllan dolayısıy-
la kendisine saygı gösterdik.
Ama benzeri çoğu kişinin başına gelmiş bir olay-
dan dolayı çok fazla yakınıyor, zamanla can sıkma-
ya başlıyordu. Yîne bir gün sonu gelmez yakınma-
lanndan birini tutturunca, dayanamayıp çıkıştım:
- Yahu şu hayatta o güne kadar yazıp çizdikleri-
ni, yapıp ettiklerini düşün! Elinı vıcdanına koyup söy-
le, bu kadar çok yanlış ve yanılma ıle sen hıçbırce-
zayı hak etmedın mi?
Afalladı, doğrudan yüzüne gelen bu soru karşı-
sında bırden gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı. Gö-
nülsüzce de olsa,
- Doğru, dedi, haklısın.
- lyi ya, diye yanıtladım, otur da bayram et! Hıç
değilse seni haksız yere, işlemediğin bir suçtan
mahkûm ettiler; ya doğru gerekçelerle cezalandı-
nlsaydın, o zaman gıkını çıkaramazdın. Şükreti.. Şük-
ret!..
Afallayıp, kaldı. Düşünmeye başlamıştı; gönlü-
nü alacak bırkaç sözcükten sonra, biriikte faşizme
sövmeye başladık, rahatlamıştı...
• • •
AB ile karşılıklı önyargılar, art niyetler, bilgisizlik-
ler, yanlış anlamalaria dolu olan pek kendine özgü
ilişkimize bakar, onlardan bize yönelen haksız suç-
lamalar, yanlış tanımlamaJar, yerine getırilmesi ola-
naksız ve de gereksiz isteklerle karşılaşıp kızdı-
ğımda zaman zaman o arkadaşımla aramızda ge-
çen yukandaki konuşmayı anımsar, güler ve ken-
di kendıme şükrederim.
- Allahtan yanlış yerfere takılıyorlar, ya bir de bi-
zim de katılabileceğımiz haklı eleştinleri ve istek-
leri sıralasalar, ne yapar, ne cevap verırdik?
Geçen gün yine güldüm. Yine AB'den bınlen,
haklı bir noktadan yola çıkarak ıpe sapa gelmez laf-
lar edivermiş.
- Yüzde on barajını kaldınn, yoksa azınlıkJann
partilerinin temsıl hakkı yaşama geçmeyecek, bu-
yurmuşlar.
Şimdi haklı bir noktadan yola çıkıp tümüyle yan-
lış bir yere varan ve çok tehlikeli yönelişlerin ipuç-
lannı veren bu isteğe ne yanıt vermeli?
Matematik yanlışını mı vurgulamafı? Politik ga-
fına mı dikkati çekmeli? Kabulüne imkân olmayan
hedefıne mi karşı çıkmalı?..
• • •
Yüzde on barajın ne kadar saçma olduğunu, is-
tikrarderken demokrasinin çoğulculuk ilkesini na-
sıl ayaklar altına aldığını, hep biliyor ve söylüyor-
duk; son seçimde de, bu garabetin, çarpık sonuç-
lannı hep biriikte yaşadık.
Ama hazretler, olaya bu açıdan değil de, neden-
se (nedeni konusunda ciddi kuşkulanmız var) ka-
falanna taktıklan azınlıklar açısından takılıyorlar.
Yüzde on barajının birçok sakıncası var. Ama bu
barajın "azınlık" olarak nitelemek istediklen, grup-
lan ya da grubun pariamentoda temsilini önlediği
doğru değil.
Her şeyden önce hazretlerin azınlık olarak nite-
lenmesini önerdikleri Aleviler, ne böyie bir statüye
talipler ne de geçmişteki bir iki istisna dışında böy-
le bir parti kurup seçimlere girmeye çalışıyorlar.
Kürtleri temsil etmek savındaki partilere gelince:
OnlarTürkiye'deki Kürt kökenli yurttaş sayısını 20
milyona kadar çıkanyorlar. Eğer söyledikleri doğ-
ru ise, barajı rahatça aşacak seçmen sayısına za-
ten sahipler.
Onlann barajı aşamamalan, yüzde 10 eşiğinden
çok, temsil ettiklerini iddia ettikleri kışilerin, yani Kürt
kökenli vatandaşlann, oylannın büyük bölümünü
toplamayı başaramamaianndan kaynaklanıyor.
Tabii bu arada, etnik veya mezhepsel kökenli
partilerin yanştığı bir demokrasinin ne menem bir
demokrasi olacağı ve bizzat Avrupa coğrafyası
üzerinde, benzeri uygulamalann hangi çarpık, hat-
ta tehlikeli sonuçlanvereceğikonusunudadüşün-
mediklerini belirtmek isterim.
Hazretlerin bu ve bu tür eleştinleri ile isteklerine
gülüp geçerken, oh derken, arada düşünüyorum:
- Keşke doğru eleştinleri sıralasalar... Çünkü Tür-
kiye-AB ilişkilerini sağlıklı bir raya oturtup, iki tara-
fın yaranna bir sonuca vardırmak, ancak haklı nok-
talara parmak basan eleştiri ve isteklerin öne sü-
rülmesiyle mümkün olabilecek.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHP komisyonu raporu hazırlıyor
Sangül'e tüzük ihlali
suçlaması yöneltilecek
ANKARA(ANKA)-
CHP'li Şişli Belediye
Başkanı Mustafa San-
gül hakkında partisinin
oluşturduğu komîsyon
çalışmalannı sürdürü-
yor. Edinilen bilgiye gö-
re, Sangül hakkındaki
iddiaları araştrmak üze-
re oluşturulan hukukçu
îstanbul milletvekijle-
rinden Mehmet AB Öz-
polat, İsmet Atalay ve
Sım Ozbek rapor yazı-
mına başladı. Raporda,
Sangül, CHP tüzüğünün
4'üncü ve 5'inci mad-
delerini ihlal etmekle
suçlanacak. Bu çerçeve-
de Sangül'ün ihracının
da gündeme gelebilece-
ği beürtildi.
CHP'nin tüzûğûnün
4'üncü maddesi "Sivasal
Yaşam Aniayışı"nı dü-
zenliyor. Maddede. ''Si-
yasalgörevter,özeJçıkar-
lariçinkuIlanıJamaz.S)-
yasaJ yaşamda eÖdnBk
kazanmak için Idmseye
siyasaJ yarar sağlana-
maz" deniliyor. Tüzü-
ğün %ahşmatikekn"nı
düzenleyen 5'ınci mad-
desinde ise "Partililer;
Özel yaşamlannda, gö-
revlerinde, işlerinde ve
üyesi bulunduklan ku-
ruluşlarda, partinin il-
kelerinevedoğrultusuna
uygun davranırlar ve ça-
ıfadesı yerahyor.
İş bırakma eylemi nedeniyle 85 sendika ve sivil toplum örgütü üyesinin yargılandığı dava ertelendi
Duruşmasalonudargeldi• Duruşma öncesi adliye
önünde toplanan yaklaşık
200 sağlık emekçisi protesto
eylemj yaptı. "Sağlık hakkı
yargılanamaz" yazılı bir bez
afiş taşıyan sağlık
emekçileri. "Herkese eşit,
ücretsiz sağlık" "Sağlıkçılar
değil, AKP yargılansın"
sloganlan attı.
ŞULEKÖKTÜRK
îş bırakma eylemi nedeniyle
11 sendika. sivil toplum örgütü
başkanı ve yönetim kurulu üye-
lerinin yargılandığı 85 sanıklı da-
va. duruşma salonunun yetersiz-
liği nedeniyle ertelendi. Sulta-
nahmet'teki Istanbul 5. Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde yapılan du-
ruşmada, aralannda Istanbul Ba-
rosu Başkanı Kazun Kolcuoğ-
Ju'nun da bulunduğu sanık a\xı-
katlannın, ayn bir duruşma yeri
belirlenmesi talebi kabul edile-
rek, daha büyük bır salon istemi
Adalet Bakanlıgı'na bildinlmek
üzere Istanbul Cumhuriyet Baş-
savcıhğı "na yazı yazılmasına ka-
rar venldı.
85 sanıkJı davarun görülmesi-
ne Istanbul 5. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde başlandı. Duruşma ön-
cesi adliye önünde toplanan yak-
laşık 200 sağlık emekçisi protes-
to eylemi yaptı. "Sağük baklo
yargüanamaz" yazılı bir bez afiş
taşıyan sağlık emekçileri. "Her-
keseeşit,ücretsazsağfak'', "Sağtık-
çılardeğfl,AKP yargüansm" şek-
Yargdananlann sayısı lazla. duruşma salonu da dar olunca sanıklann bir kısmı salon djşında kaldı.
linde sloganlar attı. Türk Tabip-
leri Birliğı (TTB) Merkez Kon-
seyi Başkanı Dr. Füsun Sayek ıle
yargılananlardan Istanbul Tabip
Odası (ÎTO) Başkanı Prof. Dr.
GeoçayGûrsoyve Türk- İş 1. Böl-
ge Başkanı FarukBüyükkucak ın
da katıldığı basın açıldamasında,
TTB, fTO, SES Istanbul Şubele-
ri, KESK, DISK. Türk-İş, Hak-
Iş, Dev Sağlık-îş, Istanbul Diş
HekimJeri Odası, Hasta ve Has-
ta Yakını Haklan Derneği, Istan-
bul Eczacılar Odası, Istanbul Ve-
terinerHekimlerOdası ve Halkev-
leri üyeleri yeraldı.
Burada bırkonuşma yapan Gen-
çay Gürsoy, "Biz faldr-Aıkaranın
sağbkbakkmı,aynızamaoda sağ-
bk çabşanlannın özlük haklannı
savTinuyoruz" dıyerek "Bu dava
tarihibirdavadır.İnıuyoruzkiba-
ğımsE vargL bu da>a>i beraatleso-
nuçlandıracaknr. Ama bizim ta-
leplerimiz v« bu taleplerie Ugüiya-
sal zemindeki eylemlerimiz de-
vam edecek" şeklinde konuştu.
Daha sonra Adliye binasına ge-
çen sanıklann bir kısmı duruşma
salonunun darlığı nedeniyle salon
dışında kaldı. Sanıklann isimle-
rinin okunmasına geçilmeden söz
alan sanık avukatlanndan Bahri
Bayram Belen. duruşma salonu-
nun yetersizliğine dikkat çeke-
rek, sanık ısimlerinin okunma-
sından önce, "duruşmanm daha
sağhkn yapüabümesi için ayn bir
duruşmayeri betirfcnmesi** ama-
cıyla da\anın ertelenmesüıi iste-
di. Sanıklann ısımlennin okunma-
sımn ardından, sanık avııkatlan-
nın yeni bir duruşma salonunun
belirlenmesi için verdikleri dilek-
çe okundu. Talep yerinde buluna-
rak, Adalet Bakanlığı 'na bildinl-
mek üzere Istanbul Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na yazı yazılmasına
karar venldı. Duruşmanın ardın-
dan, Sultanahmet Parkı'nayürü-
yerek burada basın açıklaması
yapan gruba Romanya, Avoıstral-
ya ve Litvanya'dan da temsilciler
destek verdi.
İZMİR VE ADANA DAH DESTEK
'AKPsağlığa
zarar veriyor'
t23VÖR/ADANA (Cumhurij«t) - "Meslek
Onurumuz, Ücretimiz, Gövencemiz ve Sağük
Hakkı Içm Göreve" etkinliğine kabldıklan
gerekçesiyle haklannda dava açılan ve
Istanbul'da yargılanmalanna başlanan 85
yöneticiye Izmir ve Adana'dan destek geldi.
SSK Tepecik Hastanesi'nde açıklama yapan
tzmir Tabip Odası Başkanı Zdd Gül,
~E\1enüerimi2İn nedeni herkese oiteaM, eşit,
parasız sağlık hizmeti talebi iş güv«ncesi, insanca
yaşa\abüecek iicret ve iş koşuOan sağlanması.
Ortak çabanuz ülkemiz açısından büviik bir
umuda dönüşmüştür. Sağlık Bakanbğı bir ihbar
yazıs ile dava sürecini başlatarak, bu umudu
etkisizleştirme çabası içindedir" dedi. Türk-Iş 3.
Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçt CHP Izmir
II Başkanı Alaattin Vüksel Izmır Barosu
Başkanı Bahattin Ozcao Acar, Mali Müşavirler
Odası temsilcilerinin da destek verdiği
açıkiamanın ardından sağlıkçılar ana kapıya
kadar yürüdü. Hastalann da yoğun ilgi gösterdiği
eylemde, "AKP halka hesap verecek", "Sağhk
hakkı yargüanamaz", "AKP sağhğa zarar
veriyor" sloganlan atıldı. Adana Tabip Odası
(ATÖ) Başkanı Dr. Osman
Köçükosmanoglu nun da aralannda bulunduğu
10 kışı de dün Cumhuriyet Savcılığı'na, "Bizde
aynı swçu işledik, bizi de yargılajın'
1
diye
başvurdular. ATO ve SES yöneticilerinden
evrakJan tamamJanan 10 kişi daha sonra
hazırlanan suç duyurusu dilekçelerini avukatlan
Mustafa Çinkıbç aracılığıyla savcılığı tesiım etri.
Cünay kızgın
CHP'de
sular
durulmuyor
• thraç karanna tepki
gösteren Günay,
"Haksızlık ve
saygısızlık" derken
YDK'nin ihraç ettiği Mersin delegesi
Mustafa Baysan'ın açtığı davayı
gören Ankara 19. Asliye Hukuk
Mahkemesi de ihraç karanrıı iptal etti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'den ihraç edilen eski Genel
Sekreter Ertuğrul Günay, karan
"haksıznk ve saygısızlık" olarak
değerlendinrken "Kişisel hırslarmı her
şe\in önünde tutanlar, CHPŞi tüketen
bir yolda surüktemeye çahşjyortar"
dedi. YDK'nin ihraç ettiği Mersin
delegesi Mustafa Baysan'ın açtığı
davayı gören <Aiikara 19. Asliye Hukuk
Mahkemesi de ihraç karannı iptal etti.
Günay, yaptığı açıklamada, "Bu karar
on yıOardan bu yana 'en genç ü
başkanı' olarak başlayıp genel
sekreteıüğe kadar her kaderoeande
özvıerivie hizmet eftigim CHP'de,
vertüğim emeğe karşı ağır bir haksızhk
ve sajpsEÜknr" dedi. Hukuku ve
siyasal ahlakı savunanlann CHP'den
dışlanmaya çalışıldığını anlatan Günay
şöyle konuştu: "Karara şaşırmadım.
CHP'yi bir süratir işgal eüniş buhınan
dar grupçu anlayışın, halkm sevdiği
insanlara karşı tahammülsüztüğünü,
giderek korkuya dönüşmüş teplosini
herkes \akındân bürvor. Bugün disiptin
işkmleri ve ihraç kararlanyia bu
anlayıpn can çekijtiği son anlan
>aşryoruz. Kişisel hırs \e hesapJannı
her şevin önünde tutanlar, CHP'yi de
kendiİeriyle biriikte küçülten ve
tüketen bir yokb sürüklemeve
çahşıyorlar." Günay, yargıya başvurup
başvTjrmayacağına gelecek günlerde
karar vereceğini söyledi.
Gazalcı'dan Ihraca kınama
CHP Denizli Milletvekili Mustafe
Gazaka. Günay'uı ihraç edilmesini
kınadı. Gazalcı, "Insanlann partfli
ofana hakuun eüerinden kolavca
abnmaması gerekir. Günay'm da iyi
bir partib* okhığuna inanryonım" dedi.
Öte yandan 3 milletveküi hakkındaki
ihraç karannın mahkemece iptal
edihnesinin ardından Ankara 19.
Asliye Mahkemesi'nden de bir iptal
karan geldi. CHP Yüksek Disiplin
Kurulu (YDK). Mersin delegesi
Baysan'ı, yerel seçimlerde partinin
adayı dışında bağımstz bir başka
adaya çahştığı iddiasıyla partiden
ihraç eönişti. Baysan'ın açtığı davayı
gören Ankara 19. Asliye Hukuk
Mahkemesi YDK'nin ihraç karannı
iptal etti. Böylece Baysan mahkeme
karanyla CHP'ye geri döndü.
Sezer, sorunlara siyasal yaklaşımlardan uzak çözümler getirilmesini istedi:
Universite tam özerk olmah
Sezer,memleketiAfyon'da Kocatepe Üniversitesi'nin açıhşnıakatddL (Fotoğraf: AA)
AFWN(Cumhurij«t)- Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer, üniversitelerin, baskılardan,
yönlendirmelerden ve keyfi uy-
gulamalardan etkilenmeyecek
şekilde çalışabilmeleri için tam
özerkliğe, demokratik, katılım-
cı, çağdaş yapıya kavuşrurul-
malan gerektiğiiü vurguladı.
Cumhurbaşkanı ^mmm___
Sezer, dün memle-
keti Aiyon'da hem-
şehrilerinin yoğun
ilgisiyle karşılan-
dı. Havaalanından
\ilayete kadar yüz-
lerce kişinin sevgi
gösterisi karşısında
Sezer zaman za-
man makam ara-
cından inerek yurt-
taşlan selamladı.
Sezer daha son-
ra Afyon Kocatepe
Üni%ersitesi'nin
2004-2005 eğitim ^ ^ ^ ^ ^
veöğretimyüıaçı- — ^ — —
lışı törenine katıldı. Üniversite-
lerin görevinin ülkenin gereksi-
nim duyduğu nitelikli insan gü-
cünü yetiştirmek, gençleri öğre-
nim gördükleri alanlarda yet-
kinlik kazandırarak geleceğe ha-
zırlamak, ekonomik ve siyasal
yaşamda rolüstlenmek, ülke so-
runlannın çözümüne yardımcı
olmak olduğunu ifade eden Se-
zer, bunun da ancak üniversite-
lerde özgür düşünce ortamınm
varlığıyla gerçekleşebileceğine
işaret etti. ,\ncak üniversitelerin
yaşadıklan sorunlann akade-
mik eğitimin niteliğini etkiledi-
ğini, toplumsal gelişim ve kal-
kınmanın önünde engel oluş-
turduğunu vurgulayan Sezer,
mmm^mm^mm__ şöyle konuştu:
"Yaşanan so-
runlara, doğru,
akılcı, gerçekçi,
bilimseffiğiteroel
alan, universite
dünyasmm,genç-
liğin beklenfile-
rini karşılayan,
siyasalyaldaşnn-
lardan uzak çö-
zümler üretihne-
Bdir. İ nhersite-
lerin, baskılar-
dan, yönlendir-
meterdenvekej-
fi uygulamalar-
" " ^ ~ " " " ^ ~
—
dan etkilenmeye-
cekbiçimdeçahşabflmekri için,'
tam özerkliğe, demokratik, ka-
ühıncı, çağdaş vapı\ a kavuştu-
rulmalan gerekmektedir. Bu
kapsamda yapüacak düzenle-
meler, bium özgürlüğünü gü-
vence alüna ahnah, üniversite-
lerin kendi kararlannı verme-
lerinev« u>gulamalarma oianak
tanımalıdır."
• Üniversitelerin
yaşadıklan
sorunlann akademik
eğitimin niteliğini
etkilediğini ve
kalkınmanın önünde
engel oluşturduğunu
vurgulayan Sezer,
öğrencilere "temiz
toplumun
savunuculan"
olmalan çağrısında
bulundu.
TRT Genel Müdürü, işbaşına geldiğinden bu yana 105 kişiyi görevden aldı
Demiröz'ünkadrolaştnayalanıBAHAR1ANRISEVER
ANKARA - TRT Genel Müdü-
rü Şenol Demiröz, işbaşına geldi-
ği günden bu yana aralannda üst
düzey yöneticüerin de bulunduğu
105 kişiyi görevden aldı. "TRT'de
kadroteşmayok" diyen Demiröz'ün
görevden aldığı yöneticiler arasın-
da 23 kadın da bulunuyor. Haber-
Sen Genel Başkanı Kemal Keleş,
TRT'nin siyasal kadrolaşma ve rant
uğruna yok edilmek üzere olduğu-
nu belirtti.
TRT Genel Müdürü Şenol Demi-
röz'ün "TRT'de kadrolaşma olma-
dığmı" iddia etmesine karşuı, ra-
kamlarbunun doğru oünadığını gös-
teriyor. Alınan bilgiye göre, Demi-
röz işbaşına geldiğinden bu yana
kurumda 13 daire başkanı, 12 daire
başkan yardımcısı, 5 bölge müdü-
rü, 1 bölge müdür yardımcısı, 46
müdür, 17 müdür yardımcısı, 2 şef,
1 vericiler müdürü ve 1 genel sek-
reter görevden alındı.
Haber Dairesi Başkanı Aydoğan
Kdmç, HaberMüdürü GötfemEmir
Raşa, TV Dairesi Başkanı Nigün Ar-
tun, Ankara TV Müdürü GnrkanEl-
larla biriikte görevden alınanlann
sayısı I05'e ulaştı. Bu kişilerden
63'ünün Haber-Sen üyesi ohnası
dikkat çekti.
Aynca 23 kadm yönetici görev-
den alınırken, yeni atananlar ara-
suıda 9 kadm yönetici yer aldı. De-
miröz de, boş olan kadrolarla birlik-
• Haber-Sen Genel Başkanı Kemal Keleş, "Demiröz
tarafindan göreve getirilen ehliyetsiz, liyakatsiz ve deneyimsiz
kişilerin yaptıklan yanlışlar nedeniyle kurumun izlenilirliği ve
güvenilirliği her geçen gün azalmaya başladı" dedi.
çi, Istanbul TV Müdürü CengizBay-
sal, Müzik Dairesi Başkanı Mine
ÇalışaJ. Teftiş Kurulu Başkanı Tab-
sin Güler, Ankara Radyosu Müdü-
rü Bülent Osma ve Başhukuk Mü-
şaviri GülenTurgutgörevden ahnan-
lar arasmda yer aldı. Diğer çalışan-
te bugüne dek toplam 116 atama
yaptı. Atamalar çoğunlukla kurum
içinden yapılırken, kurum dışuıdan
yalnızca 6 kişi atandı.
Haber-Sen Genel Başkanı Kemal
Keleş, kurumdaki atamalan değer-
lendinrken,
u
Demiröz tarafindan
göreve getirilen ehöyetsiz, Byakatsiz
ve deneyimsiz kişilerin yapüklan
yanhşlar nedeniyle kurumun izleni-
Iniiği ve güvenOirn^i her geçea gün
azalmaya başladı" dedi.
Demiröz'ün bir demecinde, "Kad-
rolaşma gibi bir eğOime girerseniz
TjaryiyokedersJniz'' dedıgıni anım-
satan Keleş, şöyle devam etti:
"SaymDemiröz'e soruyoruz: Eğer
sizden önce atanan \öneticileri hiç-
bir gerekçe göstermeden göre\den
ahyor, yerierine 'Bızden olsun ne
olursa olsun' mantığıyla atama ya-
pnorsanızbunun adı kadroiaşma de-
ğil de nedir? TRT siyasal kadrolaş-
ma verantuğruna yok edilmek üze-
redir. TRT yayıniannda arük hal-
kuı ve toplumsal muhalefetin sesi-
ni duvmak mümkündeğfl. Demiröz
ve ekı'bi TRT'de sansürii yeniden
hortlara.''