Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 9 OCAK 2004 CUMA
HABERLER
PUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Ati Maziye mi
İpotekleniyor?
Alvin Toeffler, "YeniDalgalar Yeni Şoklar" ad-
lı yaprtında, eskiden önce silah, sonratoprak, ar-
dı-ndan da sermayenin elinde tuttuğu gücün, ar-
tık: bilgiye sahip olana geçtiğini anlatır.
Bilginin çağımızdaki öneminin çok arttığı yad-
sırnamaz. Ama bilgiyi ele geçirebilmek için yalnız
çalışrnanın yetmediğini, bunun için paraya, kay-
nağa ihtiyaç olduğunu da görmezden gelemeyiz.
Zaten bilgiyi elinde tutmanın artan önemi Toeff-
ler'den çok önce kavranmıştı.
Amerikan Imparatorluğu, beyni ve bilgiyi esas
alan bir gönüllü "devşiıme" düzenine dayanır.
1966 yılında Paris'te Ecole Polytecnhique'te
Nobel fizik adayı Le Prince Ringuet'nin labora-
tm/annda, fizikçi yardımcısı olarak (bakmayın sı-
fatın cafcafına aslında basit bir iş yapıyordum) sık
sık-, genç araştınnacılann ABD'ye gitmeleri şere-
finıe verilen partilere katılırdım.
O sıralarda, Fransız basınında ülkelerinin bilim-
seJ araştırma için harcadığı paranın ABD'ye kı-
yasla ne kadar az olduğuna, bu yüzden bilim
adamlannı bu ülkeye kaptırdıklanna dairsık sık araş-
tırrnalar ve bu durumun Fransa'nın geleceğini na-
sıl ipotek altına aldığı yolunda yorumlar yayımla-
nındı.
• • •
Dünyanın her yerinde bilimsel araştırma deyin-
ce akla gelen ilk kurum üniversitelerdir.
Üniversiteler, bir Türk vatandaşına ilk bakışta
ne kadar garip gelirse gelsin, yalnız yüksek eği-
tirn veren kuruluşlar değil, ama aynı zamanda bil-
gi üretim odaklandırlar.
Gelişmiş ülkelerde devlet projeleri üniversite
desteklidir. öze) sektörün de kendi araştırma ge-
liştirme birimleri yanında, üniversitelerle sıkı bir iş-
birliği içinde olduğunu biliyoruz.
önemli üniversiteleri, zaten özel sektörvakıf ku-
ruluşlan olan Amerikan üniversitelerinin de nasıl
sanayii ile iç içe çalıştığını, onlara proje ürettikle-
rinî biliyoruz.
Curnhuriyet tarihinin en büyük projesi olan
GAP'taki aksaklıklar. bölgenin koşullan ve ülkenin
olanaklan dolayısıyla yatınmların aksaması na ka-
dar, çeşitli alanlarda, üniversitelerle yeterince iş-
biıi iği yapılmaması ya da yapılamamasından, özel-
likle Çukurova Üniversitesi'nin çalışma ve araştır-
maJarının proje uygulamasınayansıtalamamasın-
dan kaynaklandığını, konuyla ilgili olanlar biliyor-
lar.
Bir ülkenin geleceği bilimsel araştırmaya ayırdı-
ğı kaynağa sıkı sıkıya bağlıdır ve üniversiteler, bi-
limsel araştırmanın tek olmasa bile en önemli
odaklandırlar.
• • •
Dünkü Cumhuriyet'te birince sayfadan duyuru-
lan, aynntıları 13. sayfada verilen Mahmut Gürer
imzalı haber, zaten bilimsel araştırmaya ayırdığı kay-
nak komikten öte trajik olan Türkiye'nin AKP ikti-
danyla birlikte atisini (geleceğini) mazisine (geç-
mişine) ipotek ettiğini bildiriyordu.
Evet Tayyip Erdoğan, emekli maaşlanna yapı-
lan zammın kaynağını, üniversitelerin bilimsel araş-
tırma fonundan sağlıyor.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret
Aras, sadece Ankara Üniversitesi'nin bilimsel
araştırmalar için ayırdığı 8 trilyonun üstünde pa-
rasına el konduğunu açıklamıştır. Sayın Rektör,
bu parayla yaklaşık 600 proje yapmayı planlamış
olduklannı ancak 2004 yılında hiç bir araştırma ya-
pamayacaklannı, Türk üniversitelerinden 120 tril-
yorta yakın bir kaynak gittiğini söylüyor.
Olaya yalnızca uzun yıllardır bütün hükümetle-
rin başvurduğu umarsız günü kurtarma politikası
çerçevesinde yaklaşamayız.
AKP, TÜBİTAK üzerinde oynadığı oyunlar, YÖK
adı altında hazırladığı ŞÖK (Şeriatçı Oğrenim Ku-
rumu) girişimleriyle bilim ve üniversiteler konu-
sunda ne düşündüğünü açıklıkla ortaya koymuş,
bilimden ancak skolastiği anlayan bir kuruluştur
ve son girişim de üniversiteleri kurutup sulta altı-
na almak, bilimsel kuruluşlan yozlaştırmak, bilimi
bir kenara atmak politikasının bir parçasıdır.
Toplumun kurtuluşunu geçmişte arayan AKP
emekli maaşlanndaki artışın finansmanını bilimsel
araştırma fonlanndan sağlarken ülkenin atisini (ge-
leceğini) bir kez daha maziye ipotek ediyor.
Konunun muhatabı olan üniversiteler bu konudaki
görüşlerini kamuoyuna açıklamalıdırlar.
Öztürk'ten Cürtuna elestirisi
CHP ile doku
uyuşmazlığı var
tstanbul Haber Servi-
si - Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Oztürk.
CHPılelstanbulBüyük-
şehir Belediye Başkanı
Ah Müfit Gürtuna ara-
sında "doku uyuşmazh-
ğı" olduğunubelirtri. Ba-
sında, Gürtuna'nın
CHP'ye geçmesi için,
kendisinin aracı olduğu
yönünde haberler Çiktı-
ğına dikkat çeken Öz-
türk, "Belediye başkan-
lannın CHP'ye kabulü,
paromizyetkili organla-
nna ait olup, bunun d>
şında bu yönde bir görev
istemenı söz konusu ol-
mamışür*" dedi.
CHP, îstanbul Büyük-
şehirBelediyesi için ara-
yışlannı sürdürürken, il-
çelerde aday adaylannın
sayısı her gün artıyor.
Beşiktaş: Bülent Ta-
tar,MetinBozkurtMah-
mut Yıldız.
Avcılar: ErolMumcu.
Küçûkçekmece: Nu-
rettinŞen.
Bahçelievler: Doç. Dr.
Turhan Karagüier.
Bakırköy: Akif Man-
mut Yaacıoğlu.
Maltepe: AtagünDuy-
gulu, Yiısuf Er.
Kartal. AlünokÖz,Ce-
lal Dinçer.
Fatih: Baykal Kazan-
cıoğtu, Cem Duruakan.
KemaJ Sarmısak, Reşat
Dulkara.MuammerOz-
koca.
Esenler: CemHaydar
Bektaş.
Sarıyer: Ali Ergenç,
Bayram Kütükçü, Engin
Poİat, Mehmet Kazancı,
ErolAbik.
Gürtuna AKP'den, CHP Gürtuna'dan yanıt bekliyor. Örgüt, genel merkezin seçimine tepkili
•
CHP'de JstanbulbımahmıTUREYKOSE
ANKARA - CHP yönetımi; Îstan-
bul Büyükşehir Beledıyesi başkan
adaylığı için AK Müfit Gürtuna ile an-
laşma sağlanamazsa, Gaziantep Bele-
diye Başkanı CelalDoğan'ı aday gös-
termeyi planlıvor. Bu durumda, eski
bakanlardan Mustafa Yılmaz'ın da
Gaziantep belediye başkan adayı gös-
terileceği bildinldi. Ankara büyükşe-
hir için SHP lideri Murat Karayal-
çın'la anlaşma sağlanamaması duru-
munda, başta ATO Başkanı Sinan Ay-
gün olmak üzere "ikinci seçenekkT"
değerlendirmeye alınacak.
CHP. başkent ve İstanbul büyükşe-
hir belediye başkan adayını belirleme
sürecinde sıkmülı günleryaşıyor. CHP
Büyükerşen DSP'de
• Büyükşehir belediye başkan adaylığı için İstanbul'da Ali Müfit Gürtuna, Ankara'da ise Murat
Karayalçın ismi üzerinde duran CHP, bu konuda ilerleme sağlayamazsa ikinci isimleri gündeme
getirecek. Yeni senaryoda İstanbul için Celal Doğan'ın Ankara için ise Sinan Aygün'ün ismi geçiyor.
yönetimi AKP'den aday olmak isteyen
istanbul Belediye Başkanı Müfit Gür-
tuna'nın peşine düşünce. partide sıkın-
tı yaşanmaya başladı. CHP lideri De-
nizBaykaTa yakınlığı bilinen bazı par-
ti yöneticileri bile "Gürtuna sosyal
deînokrat değil. Eşi başını açacak, gi-
bi spekülasyonlar da bize yakışmryor.
OzamanAnkara'dadaMelıh Gökçek'i
aday gösteretim. Onun eşinin başı da
açık" sözleriyle tepkilerini dile getır-
dı.
Gürtuna'nın AKP'den haber bekle-
diğine ilişkin açıkJamalan kendısıni
aday göstermek isteyen parti yöneci-
lerinı sıkıntıya soktu. CHP İstanbul
adayı olarak Gürtuna adırun gündem-
den düşmesi durumunda, "2. senar-
yo" gündeme gelecek. Gaziantep Be-
lediye Başkanı Celal Doğan'ın istan-
bul büyükşehir belediye başkan ada-
yı göstenlmesi bekleniyor. Bu formül,
Gaziantep teki sıkıntının da çözülme-
sıni sağlayacak. Doğan, Şahınbey Be-
lediye Başkanı YaşarAgyüz'ün yeni-
den aday gösterilmesiniistemiyor. Do-
ğan'ın İstanbul'a kaydınlması duru-
munda, CHP Gaziantep Milletvekili
Mustafa Yılmaz'ın büyükşehir bele-
diye başkan adayı olması bekleniyor.
CHP henüz .Ankara büyükşehir be-
lediye başkan adayını da belirlemedi.
SHP liden Murat Karayalçın'la he-
nüz anlaşma sağlanmadı. Karayalçın
"kurumsal ittifak"ta ısrarlı olurken
Deniz Baykal "Kurumsal ittifak ol-
maz. Gel, CHP adayı ol" önerisi gö-
türdü. SHP bunun üzerine başta DE-
HAP olmak üzere solda ittifak arayış-
lannı yoğunlaştırdı. CHP yönetimi he-
nüz "Karayalçın seçeneğinm gündem-
den düşmediğnü" sa\r
unuyor. Kara-
yalçın'la anlaşma sağlanamazsa, ATO
Başkanı Sinan Aygün adının yeniden
gündeme gelebileceğı voırgulanıyor.
CHP Cankaya ilçesi belediye baş-
kan adaylığı içinde büyük bir yanşya-
şanıyor. Cankaya Belediye Başkanı
Haydar Yılmaz. yeniden aday göste-
rilmeyeceği haberlerine tepki göster-
di. Yılmaz, "EI)etteada\ım.teramüm-
kün değiLlste>enler\ardir, istemeyen-
ler vardır. Benim gördüğiun, ciddi bir
olumsuzluk olmadjğıdır" dedi. Yıl-
maz, aday gösterilmemesi durumun-
da CHP'den istifa edeceği söylentile-
rini de yalanladı.
Yılmaz'a destek veren muhtarlarla,
bazı sivil toplum örgütleri de gazete
ilanıyla bunu bir kez daha ortaya koy-
du. tlanda, "CHP'nin. parrisinin ilke-
lerini her koşulda bir nefer olarak sa-
vunma>ı büen \ ılmaz'ı yeniden aday
göstereceğine inamyoruz'1
denildi.
Ecevit
8adayı
açıkladıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit aralannda
Bursa, Eskışehir ve tzmır'ın de bulun-
duğu 8 ılin belediye başkan adaylannı
açıkladı. Ecevit, tüm adaylann demok-
ratık sol kültürden geldiğıne dikkat çe-
kerek CHP yı "Solculukla, sosya] de-
mokratlıkla ilgili olmayan Ali Müfit
Gürtüna"yı aday göstermeye çabşüğı"
gerekçesıyle eleştirdi. Ecevit, DSP Ge-
nel Merkezi'nde düzenlediği basın top-
lantısında, partisınin yerel yönetim ça-
lışmalannı ilk başlatan ve adaylannı da
en önce açıklayan
parti olduğunu be-
lırttı. DSP'nin tüm
adaylannın de-
mokratik sol kül-
türden geldiğini
söyleyen Ecevit,
solcu olma ıddi-
asına rağmen
CHP'nin solculuk-
la ilgili olmayan
bir kişıyi tstan-
bul dan aday gös-
termek üzere ça-
lışmalar yaptığını
ileri sürdü. Ecevit,
eskı bakanlardan
Masum Türker'in
istanbul, Tayfiın
İçli'nin de Anka-
ra "dan aday göste-
rileceğini, Izmir'de
Yüksel Çak-
mur'un aday ola-
cağını açıkladı.
EceMt, DSP'li Es-
kişehır Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz
Büyükerşen'i yeniden aday gösterme
karan aldıklanm söyledi. Ecevit'in ver-
diği bilgiye göre, Bursa"da eskı Bursa
milletvekili AB Arabacı aday gösterile-
cek. DSP Bartın'da, mevcut Belediye
Başkanı Rıza Yalçınkaya'yı yeniden
aday göstermeye karar verdi. Zonguldak
Belediye başkanlığı için Mümtaz Kara-
duman'ın aday göstenlmesi kararlaştı-
nldı. DSP, Aydın belediye başkan aday-
lığı için de Dr. Nurten Atalay'ı belırledı.
Ecevit, eski mıllervekillen Melda Ba-
yer'in Cankayadan, Ayşe Gürocak'uı da
Altındağ'dan aday olacaklannı belirtti.
çakmur.
Birliktelilc
sağlanmalı
îzmir (Cumhurh^t
Bürosu) - DSP Genel
Başkanı Bülent Ece-
vit'in Îzmir büyükşe-
hir belediye başkan
adayı olarak açıkladı-
ğı Yüksel Çakmur.
"Izmir'i kucaklayan
birbirBktelik"sağlan-
madan aday olmaya-
cağını söyledi. Çak-
mur, "Izmir'i kucak-
layan birtikteük sağ-
landığntda,adayofana-
mın ancak o zaman
düşünülebileceği söz
konusu olmuştur. Gö-
rüşmderbu temel üze-
rinden sürmektedir"
dedi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Antalya adayı
Deniz Baykal
Dokuzoğlu'nu
savundu
GURSUKUNT
ANTALYA - CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, .Antalya
Büyükşehir Belediyesı başkan
adayı Ertuğrul DokuzogJu yla
birlikte yapacağı basın
toplantısını erteleyerek parti
yöneticilenyle bir araya geldi.
Yaklaşık 3 saat süren toplantının
sonucunu, basın mensuplanyla
birlikte. parti binası önünde
bekleyen çok sayıda CHP'li
arasında zaman zaman arbede
yaşandı. Bazı partıliler,
Büyükşehir Belediye Başkanı
Bekir Kumbul'un onurunun
kınldığı belirterek
Dokuzoğlu'nun adaylığına tepki
gösterdiler. Deniz Baykal ise
basına yaptığı açıklamada.
Dokuzoğlu'na yönelik tepki
olmadığını savunarak "Ertuğrul
Dokuzoğlu, CHP örgütü>1e bu
toplanüda kucaklaşü. Partililer
kendisini sevghie bağnna basü,
heyecanla sahip çıktüar" diye
konuştu.
CsHP'DEN BELEDİYE BAŞKANADAYI
BakırköylülerKaymakam
Öner'e sahipçıktı
ÂVARTAL'DA KAYMAKAMLIK YAPMIŞTI
CelalDinçer, CHP'den
adayadayı oldu
tstanbul Haber Servisi - Eski
Bakırköy Kaymakamı Kadri
Öner, ilçedeki sıvil toplum ku-
ruluşlan ile esnafin istemi üze-
rine CHP'den Bakırköy beledi-
ye başkanı aday adayı oldu. Kay-
makam olarak görev yaptığı sü-
re içinde dört kez tayin edilme-
sine karşın Bakırköy halkının
desteğiyle görevine geri dönen
Kadri Oner, 25 Aralık'ta istifa
etmişti.
Baİorköy'ün altyapı ve üstya-
pısıyla öne çıkan bir ilçe oldu-
ğunu belirten Öner, son yıllar-
da ilçede kültür ve sanatla bag-
daşmayan bir kirliliğin var oldu-
ğunu anlattı. İlk olarak Bakır-
köy'deki trafik, otopark ve so-
kaİc çocuklan sorunlanna çö-
züm getireceklerini dile getiren
Öner, şöyle devam etti:
"llçedeki otopark mafyasını
etkisiz hale getirerek yeni oto-
park alanlan yapacağız. Yeşil
alanlardaki kaçak yapüaşmavı
önleyerekBakırköy'ü çağdaş mi-
marishie muhafaza edeceğiz."
Kadri Öner, halkın, esnafin,
esnaf odalannın ve sivil toplum
kunıluşlanrun büyük desteğıni
aldığını ve seçimleri kazanaca-
ğına inandıgmı söyledi.
1944 'te Adana'da doğan Öner,
1970'te Ankara Üniversitesi Hu-
kuk Fakültesi'nden mezun ol-
du. Türkiye'nin çeşitli ilçelerin-
de kaymakamlik yapan Öner,
1998'de Bakırköy Kaymakam-
lığı'na atandı. Bakırköy'de 3.5
yıl içinde dört kez tayini çıkan-
lan Öner, halkın, sivil toplum
kuruluşlannın ve yerel basının
desteğiyle her seferinde idari
yargı karanyla görevine geri
döndü.
tstanbulHaber Servisi- tstan-
bul Vali Yardımcılığı görevin-
den istifa ederek Kartal'da
CHP'den belediye başkan aday
adayı olan Celal Dinçer, yakla-
şık 4 yıl kaymakamlik yaptığı
Kartal'ın ihtiyaçlannı çok iyi
bildiğini söyledi.
Türkiye'nin çeşitli bölgele-
rinde kaymakamlik ve vali yar-
dımcılığı görevlerinde bulunan
Dinçer, "27 yühk bürokratlık
yaşanumıKartal halkmm istek-
lerini göz önüne alarak bn-ak-
tim" dedi.
Sakarya depremini yaşayan
bir kaymakam olarak, Kartal'da
Türkiye nin en modern afet mer-
kezini kurduğunu, cehaletle ve
işsizlikle mücadele kapsamm-
da birçok kurs açtığını anlatan
Dinçer, "Yurttaşlann eğitim se-
\iyesi, çevre biUnci, haklannm
farkına vanp sahip çıkma bihn-
ci yükseldikçe Türkije de daha
güzel günlere doğru ilerleyecek-
tir" dedi.
Bütün lstanbul'u Aydos Chma-
nı'ndayürüteceğini belirten Din-
çer, doktora tezinin konusu olan
"Kamu Yönetiminde Toplam
KaUte Anla>ışı''nı hayata geçi-
receğini ifade etti.
îstanbul'da yaşanan bombalı
saldınlann ardından sıkça söz
edilen Kartal'ın çehresinin eği-
timle, işsizlikle mücadele ede-
rek ve halka hizmet edilerek de-
ğiştirilebileceğini anlatan Din-
çer, şöyle devam etti: "Ben gö-
rev yaptığımyerlerdekamu kay-
naklannıtasarruflu kuJDanarak,
STK'lerle işbuüğiyaparakyurt-
taşlara hizmetgötürmeanlayışı-
m benimsedim. Bir kişi isterse
pek çok şeyi başarabUir."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Bu ülkenin sahipsiz olmadığını
her fırsatta birileri bize hatıriatma-
yı görev bilir. Sahiplik, onlara baba-
larından kalma bir miras gibidir.
Sanki bu ülke onların görüşleri ve
davranışlanyla vücut bulmuştu, on-
lar olmazsa bu ülke de olmazdı.
12 Eylül 1980 askeri darbesin-
den sonra Türkeş başta olmak üze-
re MHP yöneticileriyle birlikte ha-
pis yatmıştık. Iktidar beklerken ken-
dilerini bir anda hapiste bulmanın
şaşkınlığını yaşıyorlardı. "Devlete
bunca hizmetleri"n\r\ karşılıksız kal-
masının hayal kınklığı içindeydiler.
üstelik 5500 cinayetten sorumlu
olarak yargılanıyorlardı. Eylemleri-
ni o zaman da şimdi olduğu gibi "Bu
memleket sahipsiz değildir" diye-
rek yaptıklarını söylüyorlardı.
Son günlerin aktüel konularından
birisi Atom Egoyan'ın "Ararat"f\\-
minin Türkiye'de oynayıp oynaya-
mayacağı. "Ararat"filmini oynatma-
yacaklannı söyleyen ülkücülere des-
tek veren MHP Genel Başkanı Dev-
let Bahçeli tartışmaya noktayı koy-
'Bu Ülke Sahipsiz Değildir'
du: "Bu işletmecinin Türk milleti-
nin aleyhine bir filmi Türkiye'ye it-
haletmesinin sebebiniaramaktaya-
rar var. Bu ülke sahipsiz değildir."
"Ararat"filmini görmedim. Gören-
lerden dinlediğim kadarıyla "soykı-
rım" konusunu gündeme getiriyor
ve 1915 olaylarının "soykırım" ol-
duğu konusundaki düşünceyi des-
tekleyen sahneler içeriyor. Dünya-
nın dört bir yanına yayılmış Erme-
ni toplulukları, bu soykırım konusu-
nu onlarca yıldır savunuyorlar. Tür-
kiye Cumhuriyeti yönetimleri ise
başından beri bu soykırım iddiası-
nı reddediyoriar. Zaman zaman ABD
Senatosu'nda, Fransız Parlamen-
tosu'nda, Avrupa Parlamentosu'nda
bu konu gündeme geliyor. Türki-
ye'deki yönetimlerin istemediği yön-
de kararlar alınıyor.
Bu tür düşüncelerie ve sorularla,
yurtdışına çıkan hemen her Türk
karşılaşır. Bizim burada tartışmadı-
ğımız, tartışamadığımız konular,
dünyanın hemen her yerinde, siya-
sette, bilim alanında tartışılıp ko-
nuşulup duruyor. Hiç bizim kitap-
lanmızda olmayan gerekçeler, iddi-
alardünya literatüründe, bütün kü-
tüphanelerdeyeralıyor. "Ararat" fil-
mi de dünyanın dört bir yanında
gösterildi. Bu filmin Türkiye'de gös-
terilmemiş olması, dünyadaki bu
konudaki yargıları azaltmaz, tam
tersinearttırır. "Bakın biz dememiş
miydik, korkuyoriar" diyenlere koz
verilmiş olur.
• • •
Ayrıca bu yasak bir kere başlar-
sa nerededuracağıdabelliolmaz.
Çünkü yarın ülkücüler "memleke-
tin sahipleri" olarak başka filmleri,
tiyatrolan, sanat eserlerini de beğen-
meyebilir ve zararlı bulabilirler. O
zaman onlan da istemiyoruz derler-
se ne yapılacak? Aslında 12 Eylül
öncesi böyle manzaralarçokça ya-
şanmıştı.
Atom Egoyan'ın bu filmini eleş-
tirmenler pek de beğenmediklerini
yazdılar. Sanatsal açıdan başarılı
olmadığı söyleniyor. O zaman böy-
lesi birfilm Türk milletinin aklını mı
çelecek?
Bu yazıyı yazdığımız sırada "Ara-
rat"] Türkiye'de gösterecek olan
Belge Film yöneticileri, filmi göste-
rimden çektiklerini açıkladılar. Böy-
lece bir konu da bu şekilde kapan-
mış oldu. Türkiye'nin sahipsiz olma-
dığı, birilerine bu şekilde bir kez da-
ha kanıtlanmış oldu.
Türkiye'nin dışandaki imajı mı?
Bence çok da önemli değil. Çün-
kü, bazılarına göre; Batılılar zaten
Türkiye konusunda tamamen ön
yargı ve düşmanlık içindeler. Bu ne-
denle çok da fark etmez. Belki de
böyle düşününler haklılar. Böyle bir
meydan okumayı sürekli yapmak da
fayda olabilir. Sahipler, sahiptir ve
bize pek de laf düşmez.
Bu film gösterilir, gösterilmez, on-
dan daha önemlisi bu sahiplik me-
selesi. Türkiye, yıllardır birileri tara-
fından sahiplenilip duruyor. Bunun
sonucu olarak sürekli sahiplenilip
kurtanlıyoruz. Sonra ne oluyor? Ben
kendi algıladığım son 45 yıllık siya-
si dönemde sürekli bir istikrarsızlı-
ğın tanığı oldum.
Bu ülke, bir türlü siyasi krizler-
den, darbelerden, darbetehditlerin-
den kurtulamadı. Oturmuş ve is-
tikrariı bir parlamenter rejim kuru-
lamadı. Türkiye, ekonomik bakım-
dan belini doğrultamadı.
Acaba ne yapmak gerekir? Sa-
hiplere kendimizi tamamen teslim
mi etsek? Ne okuyup ne seyrede-
ceğimizi, kimi dinleyip kimi dinleme-
yeceğimizi onlar kararlaştırsınlar.
"Zaten onlarkarariaştırrruyotiarmıy-
dı?" diye sormayın. Evet onlar ka-
rariaştırtyorlardı. Biz de bundan kur-
tulmayı beceremiyoruz.
Ne denebilir ki! Ararat filmi baha-
ne, sahiplerimiz şahane.