18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9OCAK2O04CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 * ** ** Dördüncü Quentin Tarantino filmi, son yarım saatinde 'Matrix'le resmen aşık atıyor KEDI GOZU Eli kanlı intikam meleği Kill Bill. konusu bakımından Sergio Leone'mn yaklaşık 40 yıl önceki spa- getti vvestern klasıği Bır Avuç Dolarüç- lemesinı (ve başka fılmleri de) anında çağnştıran, son derece basit, bıldık bır intikam hikâyesi çeşıtlemesı. Cstat, Clint Eastwood'un yerine, Ucuz Ro- man'dan ben başgözdesi olagelmiş U- ma Thunnan' ı yerleştirmiş, hakıki Ja- pon çelıgı kalıcından her an kan damla- \an, korkusuz, en cengâver samuray ha- lıyle. Haeımlı bir nehır roman formatın- da kurduğu ve Godard'ın ılk dönem fılmlennden esınlenıp edebi başlıklar atarak çeşıtlı bölümlerden oluşturduğu bu 3 saatlık son esennde, alışılmış hi- kâye akışını ızlemeyen, özgür, serbest vezin bıranlatımın sulanna yelken açı- yor Tarantino. Konu oldukça şematik ve klişe, hatta kimı yerde absürd, ancak genelde seyırcisıne son derece sürükle- yıci, akıcı, eğlendıricı, fıyakalı bır se- yırlik sunmanın üstesmden geliyor, haz- ret. Tatara trtiri. Tarantino diye biri Ashnda kendi tarzını başkalannın üs- lubunu yansıtmak üstüne kurup 10 yıl- da yaptığı 4 fılmle 'pop kültürün pulp yaratıcı->önetmeni' olarak ünlenen Tarantino da bu kez RezervTiar Kopek- leri, Ucuz Roman ve Jackıe Bro\vn'da- kı o geyık muhabbetı yapan, kendine özgü dıyaloglann yenne dur durak ta- nımayan bır hareket. fiskıyeden fışkınr- casına oluk oluk akan kan, gemı azıya almış bır şıddet ve irkıltme var. Bır Tek- sas kilisesınde evlenirken eski bır üye- sı olduğu Öldüriıcü Engerek Cınayet Şebekesi'nın canı elemanJannın saldı- nsına uğrayıp kafasına eski parronu Bill (sadece ellenni görüp sesıni duyduğu- muz, Carradine'lann büyük oğlu eski Çekirge David Carradine) tarafından kurşun da sıkılan, ama komada geçen 4 yılın ardından ayağa kalkan Gelın'm (Uma Thurman) inanılmaz boyutlarda- kı bir intikam seferine çıkışı hikâye edı- lıyor filmde özetle. Şiddetin danıskasını sergıleyen uzun plan sekanslarda elindeki samuray kılı- cıyla çevresinı kan gölune çevıren, düş- manlannın kafasını, kolunu. bacağını doğrayan, vurduğunu devıren, Kara Mambo lakaplı, hamile sanşın Gelin'i oynayan Uma Thurman'ın, doğrusu za- yıf filmografısine Pulp Fıchon gıbı renk katan bu rolde, epeyce ter akıtarak ça- balayıp omuzlayarak filmı baştan sona Lucy Liu, Uma Thurman, Michael Madsen, Daryl Hannah Tarantino'nun son kahramanlarından dördû. VECDt SAYAR götürdüğü söylenebilır. Görsel şölen klişesine cuk oturan. fiyakalı, heyecan vericı, postmodern bır kung fu seyırlı- ği sayılacak bu destansı aksıyonu Taran- tino kısaltmaya yanaşmayınca, Holly- wood'un son yıllardakı uyanıkça uygu- laması sonucunda stüdyonun bastırma- sıyla, 3 saatlik yapımın ıkı fılme ındır- genmesı, Kıll Bill: Bolüm l'ın bütün- lüğünü ve başansını törpülüyor şımdı- lık. Çünkü seyrettiğımız ılk bölümde Gehn'imız intikam listesındekı çete ele- manlanndan sadece ıkisinı (Vivica A. Fox, Lucy Liu) haklıyor, macera ta- mamlanmıyor, kalanlarla (Daryl Han- nah, Michael Madsen ve Davıd Carra- dine) hesaplaşması, mecburen devam filmıne kalıyor. Bu tıcan uygulamamn sonucunda Kill Bill'ın (yoksa fılmın adı Kıll Uma mı olmalıydı acaba) Taranti- no'nun başyapıtı olup olmadıgı sorusu havada kalıyor bizce. Filmın ıkınci bö- lümünü kım bılır ne zaman sevredece- ğız, seyrettiğımızde de bınnci bölüm belleklere hapsedılmiş ve unutulmuş olacağı ıçin bu uzun filmın tüm anlamı- na, önemine, bürünlüğüne tam varama- yacağız, bır ölçüde etkılensek de. Spagettt, akslyon karması Tarantino"nun kaynaklan, referansla- n malum: Spagetti westernler, 1960- 70'li yıllann karate filmleri, Bruce Lee mitosu. samuray kültürü, manga denen Japon çızgi romanlan, şiddetin ayyuka çıktığı bir çizgı roman anımasyonu bö- lümü. yıne Latın duyarlılığın yankılan- dığı, 1970'lerin Ennio Morricone ağır- lıklı müzikleri, George Zamfir pan flü- tüne kıvrak gitar tınılannın kanştığı şu- rup gıbi sound'lar gırla. Yine birbirin- den tuhaf karakterler, kılıç ya da taban- ca kullanmakta usta güzel kadınlar, so- ğukkanlı, acımasız kiralık katıller, ka- labalık. inanılmaz dövüş sahnelen ve özetle spagetti vvestern'e selam, aksi- yona devam 1 intikam düz bır çızgi de- ğil bir ormandır ve ormanda kaybolu- nur ya da intikam, soğuk ser\ is yapılan bir yemektir gibisınden klışe deyışlere de yer veren bir Tarantıno aksıyonunda, doğrusu bu kadar spektaküler olunabi- lır ancak 1 Ekranı yer yer enlemesine ya da boy- lamasına ikiye, üçe bölen anlatımına namludan çıkıp hedefıne yönelen kur- şunun ağır çekımı gıbi numaralar da sı- ğıştıran, kılıç ustası Hatton Hanzo ro- lünü de vaktiyle hayranı olduğu Japon Sonny Chiba'ya veren Tarantino, içe- nğı çızgi roman sığlığından kurtulama- yan ama özgür anlatımı, koreografisı özenle hazırlanmış dövüş sahnelen, göndermeleriyle süregıden, usta işı bir seyırlık kotarmış sonuçta. Ama 'ikin- ci cildi' ıster istemez bekJemek zorun- da bıraktığı meraklısmın hevesını kur- sağında bırakıyor Kıll Bill: Bölüm 1 Kill Bill: Volume 1 / Yönetmen, Senaryo: ûuentin Tarantino / Kamera: Robert Richardson / Müzik: RZA/ Oyuncular: Uma Thurman, Vıvica A. Fox, Lucy Liu, Julie Dreyfus, Daryl Hannah, Chiaki Kuriyama / ABD-2003 (Avşar Film) YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR.. İZLEYİCİ ERDAL ATABEK Birbaşkasıgibiolmak AJmanva yapımı 'Elveda Lenin' en iyi yabancı film dalında Oscar adayı. ELVEDA LENİN / Coodbye Lenln Kültür Servisi - 2004 Oscar Ödül- len'nın 'En iyi yabancı film' dalına aday göstenlen fılmler arasında yer alan 'Elveda Lenin'. VVolfgang Bac- ker'ın yönettığı Alman yapımı bır dram - komedi. Daniel Bruehl, Kat- rin Sass, Maria Simon ve Alexander Beyer'ın oynadıklan film, I989'un Doğu Almanyasf nda geçiyor. Berlın Du\an'mn yıkılması ıle ha- yatı karmaşık bır hal alan Alex, Do- gu Almanya'nın ılen gelen eylemci- lerinden olan annesıne duvann yıkıl- dığını söyleyememiştır. Çünkü koma- dan uyandıktan sonra kalbinin zayıf- ladığını ve en ufak bır şokun bile, an- nesıni ölüme götüreceğıni bilmekte- dır. Böylece çevresinı ıkna ederek 'sosyalizm oyunu'nu başlatır. Al- manya'da göstenldığınde büyük ilgiy- le karşılanan Elveda Lenin bugün gösterime ginyor. ZAMAN ÖTESİ / Tlmellne 'Jurrasic Park'ın yazan Michael Crichtonun romanından uyarlanan Richard Donner filmı. zaman yol- culuğunu ele alan Timeline Paul VValker"ın başrolünü üstlendi- ğı film, bırgrup arkeolojı öğrencisıy- le lıderlen profesör Johnston'ın, Fran- sa'da bulunan 14. yüzyıla aıt bir kale- nın kalıntılannı araştırmalan sırasın- da, 600 yıldır kapalı olan bır odayı keşfetmelenyle başlıyor. Bunun ar- dından gruptan Marek ve Kate bu odaya düşüyor ve kendılennı ortaçağ- da buluyorlar. Bugün başlayan. bılım- kurgu-fantastik türünün yenı bir ör- neğı nitelığındekı filmde rol alan öte- kı oyuncular Frances O'Connor, Ge- rard Butler ve Billy Connolly. 'Beni Unutma', bütün kahramanlannın 'bir başkası olmak istediği' bir yapım. Gabriele Muccino yönetımınde Italya - Fransa - Ingiltere yapımı filmde orta sınıftan bir Italyan ailesinin yaşamı ele alınıyor. Baba Carlo bir fınans yönetıcisı ama bütün hayali romantik bir yazar olmak. Anne Giulia, önceki tiyatro oyuncusu yaşamına dönmeye çalışıyor. Kızlan Valentina, bır show - girl olma çabasında. Oğul Paolo, kendini anyor. Bir alter - ego filmi. Kimse kendinden hoşnut değil, bir başkası olmaya çalışıyor. Bır anlamda bilinçdışı ıle bilincin çatışması da denebilir Ortalama bir yapım olmasına karşm günümüz ınsanlarının doyumsuzluğuna yaptığı vurgu dikkat çekici. Bu anlamda, baba Carlo, kendısini eskıden tanıyan sevgilısi ıle -ki o da evli- eski romantik günlenne dönmeye çabalarken kendısinden pek de beklenmeyen işler yapıyor. Ane Giulia, tiyatro yeteneğine yaslanarak oyuncu kişilığıni canlandırma çabasında. Genç kız Valentina, Gabriele Muccino'nun ripik bir kuşak değişiminin tutum farklılıklan üstüne çektiği 'Beni Unutma' düşündürücü ve duygusal bir film. günün modasına uyarak Alı Baba şovundaki erkeklerin dıkkatinı seksi görünümüyle çekmeye çalışıyor. Bu yolda cınsel çekicıliği ıle oyunda bır yer kapmaya bakıyor. Oğul Paolo ergenlik bunalımından çıkış yolunu arkadaşlanna bir ot partisı yaparak bulma peşınde. Günümüz gençliğinin 'burda ve şimdi'yi yaşayan, fırsatçı ve çıkarcı da\Tanışlan iki gencin arayışlannda da ortaya çıkıyor. Anne ve baba kendi yetenek arayışlannı kendi çabalanyla gerçekleştırmeye uğraşırken ikı genç kendi hedeflenne başkalan üzerınden ulaşmaya çalışıyor Tıpık bır kuşak değişiminin değerlere yansıyan tutum farklılıklan. Bu arayışlarda kım nereye vanyor, kim ne buluyor, bulduklanndan hoşnut oluyor mu, bunu filmde görmek gerekıyor. Ama asıl dikkat çekıcı olan, ortalama değerde sade bir filmde bile günümüzde yaşananlann nasıl ortaya çıktığıdır Gençlerin aşk dedikleri kullanım amaçlan, orta yaşlılann elden kaçırdıklannı sonradan nasıl aradıklan gibi yaşam sahnelen yer yer düşündürücü, yer yer lınk bölümler ıçenyor. Belki herkes kendi ozlemlennden de bir şeyler bulacağı filmi bu öğeler açısından izleyebilır Aynca ızlenceden düşuncelerle ve ınişli çıkışlı izlenimlerle aynlabilir., Seyir Defteri 2OO3'ii gerıde bırakıp 2004'e girerken, sanat dünyamızın karşı karşıya olduğu sorunlardan söz etmıştik geçen hafta. Korsanların ve popüler kül- tür kahramanlannın egemenliği altında geçen bir yılın ardından, yasal düzenlemelerin, yenı yapılan- maların ufukta olduğu bir yıla giriyoruz. Karam- sartıkla umudun yan yana durduğu bir ruh hali içinde. Sanatın kamusal bir hizmet mi, yoksa 'müçfen'nin para vererek satın alacağı bir eğlen- ce mi olduğu konusunu daha çok tartışacağız gi- bi görünüyor. Yıl içinde, toplumsal-siyasal sorunların girda- bında varoluş mücadelelerini sürdüren sanatçı- larımız, önemli ürünlerle çıktılar izleyicinin karşı- sına. Hatta, bir bölümü evrensel sanat ortamın- da adlarını duyurmayı başardı. Arif Mardin, Idil Biret, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk gibi kendi- lerinı dünyaya kabul ettirmış kültür-sanat ınsan- larının yanı sıra yeni yaratıcılarımızın ve yorumcu- larımızın adlarından da söz edilmeye başlandı. Modatasarımcılanmız, müzisyenlerimiz, sinema- cılarımız, plastik sanatçılarımız yerel başarılarla yetinmiyor artık. Toros Can'dan Fazıl Say'a, Kudsi Erguner'den Sertab Erener'e müziğin çe- şitlı alanlarında önemli başarılar kazanıyor yara- tıcılanmız ve yorumcularımız. Ayşe Erkmen, Gûl- sün Karamustafa gibi çağdaş sanatımızın pek çok ismi her gün dünyanın bır başka önemli sa- nat merkezınde. Daha çok göze ve kulağa hitap eden, dolayısıyla evrensel dolaşıma daha yatkın sanat alanlarında bu başarının yakalanması şa- şırtıcı değıl elbette. Ama, dığer alanlarda da, zorlukları aşarak dün- ya sahnesine ulaşan sanatçılarımız var. Dünya ti- yatro festivallerınde Mustafa Avkıran adından sıkça söz edilmeye başlandı örneğın. Sinema ise Nuri Bilge Ceylan sayesinde yıl boyunca ülke- mızın adını en çok duyuran sanat dalı oluverdi. Vzak', Cannes'da kazandığı başarının ardından, dünyanın pek çok kentinde gösterime girdı. Ar- tık dünyada sınemamız yalnızca Yılmaz Güney'ın adıyla anılmıyor. Ceylan, Zeki Demirkubuz, Der- viş Zaim, Yeşim Ustaoğlu gıbı yönetmenlerımı- zin yeni çalışmaları heyecanla bekleniyor. Avru- pa'da çalışan Türkiye kökenli yönetmenlerimizin adı da her gün daha fazla duyuluyor. Bu kervana eklenen en yeni isim, son Ankara Film Festiva- li'nde büyük ödülü kazanan Yüksel Yavuz oldu. Yurtdışında yaşayan yönetmenlerimiz arasında en önemli başarıyı kazanan isim ise 'Karşı Pen- cere' ile Ferzan Ozpetek'ti hiç kuşkusuz. Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne yaklaştıracak en önemli unsurun çağdaş sanatımız olduğunu el- bet bir gün anlayacak bu ülkenın yazgısını belir- leyen politikacılar ve sanatın önünü kesmek ye- rine önünü açmak ıçın projeler geliştırecekler (Os- car yarışında, 'Uzak'a verılen desteğin boyutları, bugünkü anlayış hakkında fikir verebılir). Sinema dünyamızdaki kıpırtılar, geçen yıla oranla biraz daha fazlaydı. Ömer Kavur'un 'Kar- şılaşma's\ sanat yaşamının en olgun yapıtlanndan biriydi ve tüm anlatım öğelerinın ustalıklı kullanı- mı ile tutarlı bir estetik bütün oluşturuyordu. Ze- ki Demirkubuz, 'Bekleme Odası' ile sanatsal çız- gisinı sürdürürken Ömer Vargı 'Inşaat'la hem se- viyeli hem de popüler olunabıleceğini gösteriyor, ZiyaÖztan, 'AbdülhamitDüşerken'\e başanh bir uyarlamaya imza atıyordu. Yılın en güzel sürpriz- lerınden bıri de henüz gösterime çıkmayan Reis Çelik in 'InatHikâyeleri' oldu. Kaynağını halk kül- türünden alıyor ve bu kaynağı sömürüye kaçma- dan yalın bir anlatımla değerlendirıyordu Çelık; Tuncel Kurtiz'in usta ışi oyunculuğunun da des- teği ile. Yıllık üretimin 20'ye ulaşması ve birkaç filmin önemli hasılatlar elde etmesi, sinemamızın geleceği adına beslenen umudu çoğaltırken, ül- kemize getırilen yabancı filmler, nitelik açısından olduğu kadar çeşıtlilik açısından da zengindi. Beş kıtadan filmler izledik bu yıl. 'Benım Cici Sila- hım'dan 'Bebekler'e, 'Dogville'den 'Magdelene Rahıpleri'ne, 'New York Çefe/er/'nden 'Tann Kent'e, 'GeçmişiOlmayan Adam'üan 'Çit'e, 'Ca- randiru'dan 'Piyanıst'e, bir dünya panoraması... 2003 yılının, Türkiye sanat ortamına kazandır- dığı pek çok etkinlik var. Hepsini sayıp dökmeye yerimiz yetmez elbet. Ama, Istanbul Kültür ve Sa- nat Vakfı'nın düzenlediği etkinlikler içinde özellik- le Bienal ve Caz Festivali, istanbullu sanatsever- ler için bır şölen niteliğindeydı (darısı öteki kent- lerımizin başına). Pina Bausch'un davet edılerek Istanbul üzerine bir proje gerçekleştirilmesi de Türkiye'yi uluslararası sanat arenasına taşıma ça- balannın güzel bir örneğiydi. Yıl içinde pek çok müzik olayı gerçekleşti. Ama, Inti lllimani'nin Moğollar ve Grup Yorum'un katılımı ile verdiği konser, Arif Sağ'ın Marcel Khalife ile ortak kon- serleri ve 'Banşa Rock' şenliği, bu yılın iz bırakan olayları arasındaydı. Sanat dünyamız önemli ka- yıplar verdi bu yıl, Avni Arbaş'tan Tomris Uyar'a, Suna Korad'dan Derya Arbaş a, Hürrem Er- man'dan Kerim Afşar'a, Kerem Yılmazer'e... Haftaya, tiyatro dünyamızda olup bitenlerle de- vam ederiz. vecdisayarı / yahoo.com Behzat Ay Yazn Ödülü Yanşması • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Bu yıl 'deneme' türüne aynlan Behzat Ay Yazın Ödülü Yanşması'na 31 Ocak'a dek başvurulabilecek. Adaylann yayımlanmamış ve ödül almamış üçer deneme ile katılabilecekleri yanşmaya özgeçmişlerinin yanı sıra her denemeden 6'şar örnek ve bir dilekçe göndermeleri gerekiyor. Seçici Kurulu Emin Ozdemir, Yusuf Çotuksöken, Bedrettin Aykın, Öner Yağcı ve F. Elgiz Pamir'den oluşan yanşmarun sonuçlan 15 Nisan'da açıklanacak. Yanşmanın bu yılki ödülü 1 milyar lira. (Aynntılı bilgi için tel: 0 324 238 10 88) BUGÜN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ nde 19.30'da Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın konseri. Şef: Marek Pijarowski. Solist: Florin-Ionescu Galati (keman). (0 212 251 56 00) • BABYLONda 23 00 te Cem Karaca ve Yol Arkadaşlan mn konser. (0 216 45415 55) . v
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle