Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET 9 OCAK 2004 CUMA
Ut\ kuttur@cumhuriyet.com.tr
Cnlü 'Liman Sergisi'nin görünmeyen kahramanından Hollanda resminin küçük mucizesine...
Resim sanatınınköklerindeELJRHAN KARAESMEN
Turgut Atalay'ın sağlık durumu
epeyce bir süredir bozuktu. Ama
kmjvvetli bünyesi ve yaşama sevinci
d<olu iç dünyası fiziksel göçüşe di-
rerauyordu. Bu güçlü bağlar da sonun-
koparak Turgut Bey geçen gün-
uzaklara uğurlandı. Böylece
As»ni Arbaş ile birlikte 'Yeniler Ku-
ş»£ı'nın iküîcı büyük kaybına tanık-
lJ<edildi.
Liman Sergisi'nın üzerinden altmış
üd3 yıl geçti. Türk resim sanatı, za-
rrmanın akışında, evrensel oluşumla-
n l)iraz geriden de izlıyor olsa, yeni
perspektifleri zorladı. yeni uruklar-
d a kanat çırptı. Ama gecikmiş kü-
bizmcilik, soyutçuluk, mınimalci-
l i k . karma malzemecilik, yerleştir-
rmccılik, yeni figürcülük arayışlan-
n ı ı ı hiçbirinde 'Yeniler' çıkışmın dö-
nemınde taşıdığı tazeliğe ve diriliğe
ra-stlanamadı 'Liman Şehri Istan-
banl' sergisi sadece bır sosyal ger-
çelçilik manifestosu değıldi. Sağ-
l a n ı bir kültür sentezinin. alabildiği-
n e tıtiz ve özenli resim dilı arayışıy-
la kol kola girişıydi. Çağının aşın
kontrolcü derin devlet mekanızma-
sı l)u serginın sosyal bir bomba ni-
te3iğı taşıyıcılığından elbette rahat-
SLZ olacaktı. Sözcük o tarüılerde he-
n û z yaygınlaşmamışn, ama terör baş-
lamgıcı gibi bir şey olarak ele alına-
caktı. Failleri (!) ağır cezalandınla-
caJrtı. Ve öyle oldu. Türk resim tari-
hinin gelmiş geçmiş en yetenekli in-
sa-Bİan arasında sayılabilecek bir
a v u ç genç insana reva görülen bu
seailik, acıklı bir anti-kültür olayı nı-
telliğiyle arşivlere geçmiştir.
Bu satırlann yazanrun Yeniler Ha-
reiketı ve Lıman sergısı olayı üzerin-
d e uzun yıllardır topladığı ve bö-
lünrnsel olarak yayımladığı bilgiler,
Tuıgut Atalay'ın bu ilen ve yenilik-
çi oluşumlarda, alçakgönüllü yapı-
sıyla önlerde gözükmeden, çok te-
m<el bir rol oynadığını göstermiştir.
Dönemin güçlü temsilcisi, büyük
sanatçı Nurilyem kuvvetli belleğiy-
le şunlan sık sık tekrarlamaktadır:
"tşin fUdrsel ekseninde Kemal Sön-
rurgut Atalay'ın önlerde gözükmeden çok temel
bir rol oynadığı 'Liman Şehri Istanbul' sergisi
sadece bir sosyal gerçekçilik manifestosu değildi.
Sağlam bir kültür sentezinin, alabildiğine
titiz ve özenli resim dili arayışıyla kol kola girişiydi.
K
ermeer'e 17. yüzyıl Hollanda resminin tekil
bir küçük iç mucizesi gözüyle bakılabilir.
Burada gündelik yaşamın ve ortamın sade
temalanndan hareketle çağlar ve coğrafyalar
üstü bir yoğun güzelliğin sunuşu yapılrr.
mezler vardı. Ama fOoin genişletü-
mesinde ve hareket planlamasında
Kemal-Turgut ildBsi birlikte çahşı-
yorlann. Bizim haberdar ohıp tşe ka-
ülmamız, birçokIdşmin san<tağmın ak-
sine, daha sonra oknuştur." Ressam-
lığı, tiyatro dekorculuğu kadar dost
canlılığı ve ekip dayanışmacılığı ile
de takdir toplayagelmiş olan Turgut
Atalay Ağabey'in anısı önünde say-
gıyla eğilelim.
sankl vermeer
Turgut Bey 'in amsından resim sa-
natının köklerine bir geçiş yapmayı
deneyelim. 17. yüzyıl Hollanda res-
mi büyük Rembrandt'ın olağanüs-
tü kişiliğinde simgeleşmiş bir muci-
zedir. Venneer'e ise bu oluşum çer-
çevesindeki tekil bir küçük iç muci-
ze gözüyle bakılabilir. Burada, gün-
delik yaşamın ve ortamın sade tema-
lanndan hareketle çağlar ve coğraf-
yalar üstü bir yoğun güzelliğin su-
nuşu yapıhr. Dolayısıyla '\fermeer gi-
bi' ya da 'Sanki Vermeer' sözcükle-
ri, benzersiz bir görsel güzellik yo-
ğunluğunun betimlemesidir. Geçen
ay 'Sanki Vermeer' duygusunun içi-
mi kapladığı bir-ikı an yaşadım.
Uzunca bır yurtdışı gezisinde Pa-
ris, Washıngton, New York ve Bos-
ton'da sergileme mevsiminin ilkya-
n etkinlikleri içınde epeyce bir 'özel
sergi' görme şansım oldu. Özel ser-
gi niteliği taşıyan sergiler evrensel
sanat tarihinin geçmişi ve bugünüy-
le ilgili bilgi tazeleyici ve zenginleş-
tirici, karşılaştırmalı sosyo-kültürel-
artistik bağlantılara dikkat yönlen-
dirici gösterilerdir. Yapıtlan bir ara-
ya getirilmesi çok zor olan bir bü-
yük adam ya da bir dönem ele alınır
bu sergilerde. Dünya müzelerinden,
özel koleksiyonlardan yapıtlar ödünç
alınır. Yüzlerce resim, heykel, kan-
şık düzenlemeli cisim çok geniş me-
kânlarda bir araya getirilir. Dünya-
daki büyük müzelerde bu göstenle-
re uygun mekânlarayarlanabilir. Pa-
ris'teki Büyük ve Küçük Saray
(Grand Palais ve Perit Palais) gibi sırf
bu tür gösterilere hasredilmiş ve ay-
nı anda üç-beş özel sergi açılabilen
devasa binalar da vardır. Bu özel ser-
giler, kapsamına ve önemine bağlı
'IV Uluslararası Gitar Festivali' CRR Konser Salonu'nda yann başlıyor
6 telin sihirliparmaklanKültür Servisi - TV. Uluslararası Gitar Festivali' 10
- 17 Ocak' tarihlen arasında Cemal Reşit Rey Kon-
ser Salonu'nda yapılacak. Festival kapsamında her bi-
ri kendi alanında ekol olan, biçemlen ve müzikal an-
latunlan, gitar sanatında bir imza niteliği taşıyan sa-
natçılar, müzikseverlere unutulmaz saatler
yaşatacak. David Russel'dan Katona
Ikizkr'e. MeHh Kesikliden Elena
Papandreou'ya kadar dünyanın
dört bir yanından davet edilen
gitarcılar, Istanbul'u renk-
lendirecek. Etkinliğin yann
saat 19.30'dakiaçılış kon-
serinde Rengim Gök-
menin yönettiği CRR
SenibniOrkestraa David
Russel'a eşlik edecek.
Festival, 11 Ocak Pa:
zar günü saat 15.00'te IC
Devlet Konservatuvan öğ-
retim görevlisi Melih Ke-
sikli'yi ağırlayacak. Sanatçı
Rus Beşleri'nden A. Borodinı
15 yıldır incelemekte ve yapıtla-
nnı gitar, piyano ve orkestra için dü-
zenlemekte.
Aynı gün saat 19.30'da 'Gitar Sanatmda Mükem-
meüiğin Şiirsel Anlatımı' olarak nitelenen ünlü Yu-
nan sanatçı Elena Papandreou tstanbullularla bulu-
şacak. 12 Ocak Pazartesi saat 19.30'da Klasik ve mo-
dern gitann bir başka önemli temsilcisi olan Tom
Kerstens çağdaş gitar bestecilerinin modern yapıtla-
nnı vereceği konserde seslendirecek. Günümüz ca-
zının usta gitaristi Mark \Vhitfield, 13 Ocak
Salı günü 20.00'de Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda müzikseverlerle buluşacak. Ba-
şanlan ve yeteneğiyle uluslararası festival-
lerin vazgeçilmez ismi Guibo Tampaüni 14
Ocak Çarşamba günü 19.30'da gitar seven-
lerin karşısında olacak. 'Gitann Dü-
şünürSanatçısı' olarak nitelenen
Cihat Örter festival kapsa-
mında 15 Ocak Perşembe
günü saat 19.30'da kon-
ser verecek.
Sayısız ödülün sahı-
bi olan Macar Kato-
na İkizler ise 16
Ocak'ta 19.30'da
müzıkseverlerle
buluşacak. Festival
17 Ocak'ta Kessia
Probts ve Paco Pe-
na'nın vereceği kon-
serlerle son bulacak.
Saat 15.00'te birçok
festivalin solist sanatçı-
sı, gitann yeni nefesi olarak
nitelenen ve pek çok ödülün sa-
hibi olan Kessia Probts konser vere-
cek. 19.30'da ise flamenkoda yerel-
likle yenıliği bir arada sergileyen
Paco Pena festivalin kapanış kon-
serinde müzikseverlerle buluşa-
cak.
(Tel: 0 212 246 06 95) Ünlü gitarist Paco Pena festivalin konuklan arasında.
olarak dünyayı gezerler. Üç ay ora-
da, dört ay burada. Yollan bizim bu-
ralara hiç düşmez. Zaten bu anlattık-
lanm Türkiye'nin maalesef hiç da-
hil olmadığı ayn sosyo-kültürel olu-
şumlann ve anlayış çerçevesinin ol-
gulan.
Boston'da desen ağırlıklı ve bo-
yalısı az da olsa Rembrandt'lar var-
dı. Oradan kalkıp Chıcago'ya gide-
ceklerdı. New York'ta çok şey var-
dı; ama en ilginci olarak Met'teki El
Greco'lann altı çizilebilir. tkinci du-
rağı San Francisco olacaktı. Koca
Leonardo'dan Amerika kıtasına gi-
den tek resmin sahibi Washington'da-
ki National GaDery of Art Müzesi
aynntüı bır yeniden düzenlenme kap-
samında, bu olağanüstü tabloyu çok
görünür, orta bir yerde gururla yeni-
den sergilemeye başlamış. Önünde
kuyruklar falan oluşuyor. Biraz şöh-
rete ve modaya koşuşturmacılıkla
kanşık ucuz tüketim tarafı vardır bu
kuyruklann. Ama yine de sanatın ve
kültürün geleceği adına olumlu gö-
rüntülerdır.
18. yüzyıl Fransız resml
Aynı müzede. yirmi-otuz metre
ötedeki özel sergileme bölümleri ise
yine pek çok kenti (ve iki kıtayı) ge-
zecek şekılde planlanmış bır olağa-
nüstü sergıye ev sahıpliğı yapıyor, '18.
Yüz\ıl Fransız Resim Sanaündan
Seçkiler' adı altında gündelik yaşa-
mı şursel bır görselliğe indirgeyen ör-
nekler sergılemyordu. Chardin'ler,
David'ler, Gros'lar ve hele hele bir-
kaç tanesının önünde 'Sanki Verme-
er' zevk knzıne kapıldığuıız Frago-
nard'lar. Aynı dönemin sonlanna
doğru Manş'ın iki tarafından man-
zaralann ve doğayla bütünleşmiş ya
şam göriintülennın -Turner falw da
dahil- toplandığı New York Metro-
politan'ındaki olağanüstü bir diğer
serginin de altını çizmek isterim.
'Vfermeer göji' duygusunu birde Pa-
ris'teki Vuillard Sergisi'nde yaşadım.
Matisse-Picasso-Kandinsky çağdaş
devler üçgeninin biraz gölgesinde
kalmış, inatçı klasik figürcü VuiIB-
ard ve Bonnard'dan, ayn bır küçük
aıle gibi söz edilegelmiştir. Bu. ev içi-
ne ve yakın çevreye biraz fazlaca
dönük bir küçük ailedir. Ama birey-
leri büyüktür. Kızılı bol bir Bonnard
ile derin solgunluklann adamı Vuil-
lard'ın üzerine son yıllarda daha faz-
la dikkat yönetilmesinden mutluluk
duymak gerekıyor.
'AbdülhamitDüşerken', 'Çamur', 'GönlümdekiKöşkOlmasa', İnşaat've 'Karşılaşma'öneçıkanfilmler
Sinema yazarlannın adayları belli olduKültür Servisi - Dün bir araya ge-
len 32 sinema yazan, SIYAD - Sine-
ma Yazarlan Derneği'nin her \ıl ver-
diği Türk sineması ödüllerinin 2003
yılı adaylannı belirledi. Dokuz dalda-
ld beşer aday arasından daha sonra
seçilecek olan 'en iji'ler, 19 Ocak Pa-
zartesi akşamı Emek Sineması'nda
yapılacak ödül töreninde açıklanacak.
Odül için yanşacak adaylar, dün
saat 11 .OO'de Beyoğlu Sineması'nda
yapılan ve SlYAD Başkanı AtiDaDor-
say. genel yazmanı DenizYavuz, baş-
kan yardımcısı Uğur Vardan, sayman
MuratÖzerve basın sözcüsü Cem Al-
ünsaray'ın katıldıklan basın toplan-
tısında açıklandı. Oylama sonunda
adaylıklann ağu"lıklı olarak 5 film
arasında paylaşılması dikkat çekti.
En iyi film dalında 'Abdülhamit
Düşerken', 'Çamur', 'Gönlümdeki
Köşk Olmasa', 'İnşaat' ve 'Karşılaş-
ma'; en iyi yönetmen daluıda Omer
Kavur (Karşılaşma), ZiyaOztan (Ab-
dülhamit Düşerken), EKsabeth Rj'gard
- Yüksellşık (Gönlümdeki Köşk Ol-
masa), Ömer Vargı (tnşaat) ve Der-
vişZaim (Çamur); en iyi senaryo da-
luıda ise Ömer Kavur - Macit Koper
(IKarşılaşma), Zi\a Oztan (Abdülha-
mit Düşerken), Elisabeth Rygard -
Yüksellşık (Gönlümdeki Köşk Olma-
sa), Ömer Vargı (inşaat) ve Derviş
Zaim (Çamur) aday olarak belirlen-
diler.
Mehmet Aksın (Gönderilmemiş
Mektuplar), Feza Çaldıran (Çamur),
CoKn Mounier (Abdülhamit Düşer-
ken), Ferench Pap (inşaat), AM Utku
(Karşılaşma) görüntü dalında; Tamer
Çffav' (Karşılaşma ve Hititler), Maz-
hun Çimen (Gönlümdeki Köşk Olma-
sa), Mercan Dede - Gökhan Kırdar
(Fu-sat), Ömer Özgür (inşaat) ve Ti-
mur Selçuk (Abdülhamit Düşerken)
müzik dalında ödül için yanşacak-
lar.
En iyi kadnı oyuncu dalında tdil
Fırat, Lale Mansur. Meltem CumbuL
Türkan Şoray ve Yelda Ka>makçı
Reynaud; en iyi erkek ojımcu dalın-
daysa Çetin fekindor, Emre Kınay,
Mustafa Uğurlu, Şevket Çoruh ve
UğurPolat aday oldular. Yardımcı ka-
dın oyuncu dalınm adaylan BinnurKa-
ya, Serra \ilmaz, SunaPekm'sal, Tom-
ris tnceer ve Yeşim Büber; yardımcı
erkek oyuncu dalının adaylanyla Ay-
taç Arman, Ahmet Mümtaz Taylan,
Çetin Öner, tsmail Hacıoğlu ve Men-
deres Samancılar olarak belırlendi.
DenizAkkaya ile AtülaDorsaj'ın su-
nacaklan gecede Türkan Şoray, Ek-
rem Bora ve Orhan Aksoy'a onur;
sinema yazan Rekin Teksoy ile Emek
Sineması'nın işleticisi İsmetKurtu-
hış'aemeködülleriverilecek. Şimdi-
ye dek pek çok ödülü kabul etmeyen
Metin Erksan'a ise 'Türk Sineması-
nın 90. Yıh Teşekkür Plaketi' sunula-
cak. Ödül gecesi, MeHkeDemirağ'ın
Yılmaz Güne>r
'in ölümünün 20. yılı
dolayısıyla vereceği mini konser ve
Tom Crtdse'un beklenen fılmi Son Sa-
muray'ın gösterimiyle sona erecek.
YAZIODASI
SELİM İLERİ
Ben, Peter Pan...
Bizim kuşaktakiler, Peter Pan'\ bir zamanlar mut-
laka rüyalannda görmüşlerdir. Çocukken, epey es-
kilerde.
Istanbul'dayaşayan bu çocuklar, Beyoğlu'ndaki Ye-
ni Ar Sineması'nın biraz çarpık çurpuk salonuna an-
ne-babalanyla birlikte ginp, koltuğa oturduklannı, dar
beyazperdede çok geçmeden Peter Pan rüyasının
başladığını anımsıyorlar.
Anımsadıklan için, çok şükür, her biri hâlâ çocuk!
Peter Pan, biz çocuklar için, düşleyemediğimiz bir
özgürlük, başına buyrukluk, hattaanarşizmdi. Elbet-
te kâğrt üstünde, beyazperdede, düşlemde kalan bir
anarşizm.
Çünkü Peter Pan, serüvenlere, coşkulara atılmak
için yaratıldığını bılir. Okullar, ögretmenler, dersler.
özeiliklearitmetik, coğrafya, yurt bilgısi umurundade-
ğildir.
Bizimkiler, çizgi filmi bana seyrettirdiklenne herhal-
de epey pişmandılar. Yaşamı bırdenbire Peter Pan
gibi algılıyordum.
Filmde şu diyaloglar var mıydı, olsa bile, biz ço-
cuklann belleğine işlendi mı, kesin bir yanrt bulmak
hayli güç. Ama diyaloglann 'ruh'u pek çoğumuza
seslenmiş olmalı:
"WENDY-(...) Peter, kaç yaşındasın?
Peter, sevinçli sevinçli - Bilmiyorum, Wendy, ama
epey küçüğüm. Doğduğum gün kaçtım da ben...
VVENDY- Kaçtın mı niye?
PETER - Annemle babamın, büyüyüp adam olun-
ca neler yapmam gerekeceğini konuştuklannı işit-
tim de ondan. Hep küçücük bir çocuk olarak kala-
yım, oynayıp eğleneyim istiyorum. Işte bu yüzden
kaçtım, Kensington Bahçeleri'ne gittim, pehlerara-
sında yaşadım uzun zaman."
Işte böyle... "Pehler arasında yaşamak"... Bu ne
korkunç bır özlemdı. Peter Pan'ın aslını okuduktan
sonra, "Perilerarasında yaşadım uzun zaman" diye
başlayacak biröykünün hayalinı az mı kurmuştum...
O sıralar, çocukluğumda, Peter Pan çizgı film olup
çok tutulunca, saman kâğıda basılmış, renkleri bir-
birine geçmiş bir çizgi roman kıtapçığı yayımlanmış-
tı.
ötekı çocuklan bilmem ama, ben, Peter Pan'dakı
Çangırdak Çan'ın (ona bu adı Türkçede Türkçenin us-
tası Bilge Karasu takmış) günün birinde evimize ge-
lip, uçuşa uçuşa, dörtbir yanı ışıtacağını beklerdim.
Inancımı yitirmedim.
Çangırdak Çan'ın resmini bin birgüçlükle kesip pa-
somun kabına saklamıştım. Böylece bu tuhaf peri,
bütün zamanlanmda benimle olacak; okulda sıkıcı
dersler bğrenmeye çalışırken, bir yandan da Çangır-
dak Çan'la 'perice' konuşacaktım.
Pasolar çocuklann korkulu rüyasıdır Ya kaybe-
dersem, otobüse bindiğimde ya cebimde değılse...
Zayi ilanlan: Pasomu kaybettim. Geçersızdir. Ali Se-
lim lleri.
Günün birinde hem pasomu hem Çangırdak Çan'ımı
kaybettim. Üzüntüm sonsuzdu.
Bu acı anıya rağmen, Peter Pan, altbaşlığıyla 6ü-
yümek Istemeyen Çocuk, bugün de beni alır rüya-
lara götürür. Her okuyuşumda bambaşka bır incelik
gönlümü çeler.
Sözgelimi, daha dün:
"Derken, belki de yıldızlann en küçüğü, dolayısıy-
la en yaramazı, pencereyipat diye sonuna dek açar,
Peter Pan odanın içine uçup konar. Sırtında, giysi
diye güzyapraklanyla örümcekağlanndan başka bir
şey göremeyiz."
Güz yapraklanyla örümcek ağlarından bir gıysi!
Hayal sanatını bılmezseniz, size gülünç gelebilir. Ama
bilenler için, ne harikulade giysidiro!
Peter Pan iyi ki büyümedi diye düşünüyorum. Bü-
yüseydi, öyküsü herkesın öyküsüne benzeyecek, hiç
mi hiç heyecan uyandırmayacaktı.
ÖnerUer:
Kitap/ Kum Saatinde Kumkapı, Jaklin Çelik, Aras
Yayıncılık. (Şiir dolu öyküler. özellikle "Istasyon Üç-
lemesi".)
Kitap/ Benim Sevgili Taşram, Nedret Gürcan, Dün-
ya Kitaplan. (Dedıkodulardan, bayağılıklardan alabil-
diğine uzak, çok duyarlı bir anı kıtabı.)
Vizoiîtde Tuuba'nn bitetteri satışta
• Kültür Servisi - Büyük bir merakla beklenen
ve 23 Ocak'ta Türkiye genelinde 350,
Avrupa'da 80 sinemada seyirci karşısına
çıkacak olan 'Vizontele Tuuba'nm bilet
satışlan başladı. Senaryosu Yıhnaz Erdoğan
tarafından iki yılda yazılan fılmin müzikleri de,
'Kardeş Türküler' tarafından bir albüme
dönüştürüldü. 'Vizontele Tuuba'nın gösterime
girişiyle birlikte albüm de satışa çıkacak.
K Ü L T Ü R » Ç t Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I