Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9OCAK2004CUMA CUMKUPİYET SAYFA
17
Simitis gerüeyince
'istifa' müessesesi
işlemiş.
Bizde de Hstifade'
müessesesi var!
Etektrortk posta: demizsomeaaTihuriyetconi.tr www.denizsom.com Tet: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Enflasyon sepeti
güncelleştiriliyormuş...
"Sepette on vumurta var.
attı çıktı kaç kaldı!"
YalvarmakAhmet Mete Apak:
"Televizyondaki
eğlence ile kanşık
biryanşma
programına
Çanakkale'den
telefonla katılan
bayan yanşmacı 40
milyar liralık ödülü
kazanmak için hiçbir
yanrt vermeden
sadece yalvanyorum'
diyordu. Türkiye artık,
hiçbir beceri
göstermeden kolay
para kazanmak için
yalvaran insanlann
ülkesi oldu. Aynen
ülkeyi yönetenlerin
borç para için
yalvarması gibi."
azeteci dostlar gereken yanıtı verdi ama bir
de okuriann yanıt hakkı olmalı... Abdi Ipek-
çi ve Uğur Mumcu gibi gazetecilerin, ga-
zetecilik anlayışının modasının geçtiğini,
müzede yer almasını gerektiğini savunan şirket yö-
neticine, okur Nilgün Dolay'ın yanıtı şöyle:
"Beyefendinin telaşını ve paniğini biraz anlıyorum,
hak vermiyor da değilim. Lütfen bu kadar çok da yük-
lenmeyelim kendisine. Işine sekiz-on korumayla gi-
dip gelen, Gümüşsuyu'nda Boğaz'a nazır dairesin-
de eski tarihli ve pahalı Fransız şaraplan içen, yazıla-
nna da genellikle şarap kültürünü, ünlü siyasilerie ve-
ya ış adamlarıyla dostluklannı, ABD restoranlarında-
ki deneyimlerini yansıtarak gazetecilik yapan bu ki-
şınin bu mesleğe canlannı vermiş gazetecileri müze-
ye kaldırmak istemesinden daha doğal ne olabilir ki?
Ama bir şeyi unutuyor, hatıriatmak istedim.
Benim küçük bir çeviri ofisim var, Uğur Mum-
cu'nun ölümünden hemen sonra Cumhuriyet'te ya-
Uğur Mumcu
yımlanan fotoğrafını çerçevelettim ve ofisimin duva-
nna astım, tam da çalıştığım mekânın karşısına, ara
sıra ona bakıp 'söylediğin, yazdığın her şey birer bi-
rer gerçekleşiyor Uğur Ağabey' diyorum. O da bana
göz kırpıyor, bazen de işten çok bunaJdığım anda on-
dan yardım istiyorum, yine bana göz kırpıyor, 'ha gay-
ret, başaracaksın, birazdan bitecek' diyor. Evet, di-
yelim bunlar duygusal yaklaşımlar, sevgili Uğur Mum-
cu'yu kaybettiğimizden ve benim de onun fotoğrafı-
nı büroma astığımdan bu yana yani 11 yıldan bu ya-
na büroma giren herkes ama herkes o fotoğrafa dik-
kat etti, 'Uğur Mumcu'nun resmini asmışsınız' dedi,
'Evet, astım' dedim. Aldığım yorumlar, 'Ne kadar gü-
zel yapmışsınız, benim de kendime ait bir işyerim ol-
saydı aynı şeyi yapardım', 'O Türkiye'deki gelmiş
geçmiş en büyük gazeteciydi', 'Bu memlekete onun
kadar yürekli insan gelmedi daha', 'Onun kadar ce-
sur, onun kadar kahraman bir başka gazeteci daha
çıkmadı bu ülkede' gibi örnekleri, yainızca ofisimin
duvanndaki resmine bakarak söylenen bu sözleri o
kadar çoğaltabilirim ki sayfalar yetmez. Ama şunu da
özellikle belirtmek istiyorum, benim ofisim, bir çeviri
ofisi ama oraya aydınlar, yazarlar, çevirmenler falan
gelmiyor, ben şirketlereticari çeviri hizmetj veriyorum.
Ve benim ofisime gelenler de o şirketlerin elemanla-
n, ofıs boylan, şoförleri ya da kurye şirketlerinin mo-
tosikletli elemanlan. Yani halk. Geçen gün yine mo-
tosikletli bir kurye geldi ve gözü duvanmdaki Uğur
Mumcu fotoğrafına takıldı, 'Ben aslında sağ eğilimli-
yim ama Uğur Mumcu hep gerçekleri araştırdı, hep
gerçekleri yazdı. Yazdığı her şey de doğru çıktı. Bu-
nun sağı olmaz abla yaa, ben bu adama taptım yaa'
dedi. Vuruldun ey Uğur Mumcu, ama halkın unutma-
dı seni!"
Hesap
AkH Kökçe: "Aylık net
ücreti 500 milyon lira
olan vatandaş 392
milyon lira vergi iadesi
alıyorsa; aylık net
ücreti 5 milyar lira
r olan vatandaş ne
kadar vergi
iadesi alır? Bu
soruyu ilkokul
çocuğuna sorarsanız
basit bir orantı kurarak
3 milyar 920 milyon lira
alacağını söyler. Ama
Maliye Bakanlığı'nın
hesabı ile bu para 9
milyar 344 milyon lira
çıkmaktadır."
SESSİZ SEDASIZ (!) Şehir Hatları İşletmesi ve Atatürk
Istanbul'da Şehir Hatlan İşletmesi
Müdüriüğü'nde indirimli vapur kartı
için 2004 yılı pulu yapıştırılacak. Pulu
yapıştıracak memur, bir yazı yazıp al-
tını imzalıyor ve bununla muhasebe
servisine gidilmesini söylüyor.
Muhasebe servisindeki memur, "pul
yapıştırma servisi"nden gelen yazıya
bakarak yenı bir yazı yazıyor ve altını
ımzaladıktan sonra aynen şöyle dıyor:
"Atatürk'ün altında bıradam var, ona
ımzalatın."
Şehir Hatları Işletmesi'nin muhase-
be servisi geniş bir salonda çalışıyor.
Masalann çoğu boş. Salonun dibin-
deki masa belli ki "şer'in oturduğu kı-
sım ve arkasındaki duvarda Atatürk'ün
birfotoğrafı asılı.
Memur, eliyle salonun o kısmını gös-
terip ya da göstermeyip "şefe imzala-
tın" demiyor, "Atatürk'ün altında bir
adam var, ona imzalatın" diyor.
Yakışıksız bir tanf!
Belki de şefin adı serviste "Ata-
türk'ün altındaki adam"a çıkartılmış...
Atatürk'ün altındaki adam aşağı, Ata-
türk'ün altındaki adam yukan!
Yazıklar olsun boyle devlet dairesi-
ne!
Yapılan işlemi merak ediyorsanız...
Kâğıdı şef de imzaladıktan sonra vez-
neye gidiliyor; veznedar parayı alıp im-
zasını atıyor ve tekrar "pul yapıştırma
servisi"ndeki memura çıkılıyor. Dört
memurun imzasıyla bir pul yapıştınlmış
oluyori
Yazıklar olsun böyle devlet hizmeti-
ne!
Yüksek Yerilim Hatb
Türkiye 200 modern köleyi kurtarmış
Sıra kalan 69.999.800 kölede!
erdincutku ı yahoo.com
Sayılmayıp Tarblsa
Prof. Dr. COŞKUN
ÖZDEMtR
Atatürk'ün mareşal üni-
formalı resminin bazı millet
temsilcilerinde uyandırdığı
hoşnutsuzluk tartışılırken
Türkiye Cumhuriyeti'nin
ikinci mareşal i Fevzi Çak-
mak'ın birsözünü anımsa-
dım.
1946 yılı seçimlerine inö-
nö'ye ve CHP'ye karşı De-
mokrat Parti saflarında ka-
tılan Fevzi Çakmak seçimi
kaybedince "Oylar sayıl-
mayıp tartılsa idi biz kazan-
mış olacaktık" demişti. An-
lamlı ve düşündürücü bir
yaklaşım. Mareşal seçim-
de onlara verilen oylann
çok daha ağırlıklı ve nitelik-
li olduğunu vurgulamak is-
tiyordu. Geçirdiğimiz bun-
ca deneyimden sonra üze-
rinde düşünülmeye değer
bir söz.
Neden Cumhuriyetçiler,
Atatürk ilkelerini yürekten
benimseyenler hep kaybe-
diyor ve yeni bir seçimi pe-
şinen kaybetmeye hazırla-
nıyorlar. Seçimler sandık-
tan çıkan oylann sayılanna
dayanıyor. Benim çocuklu-
ğumda, yani demokrasi
öncesi müntehibi evvel ve
müntehibi saniler vardı. Bu-
gün yaklaşık 70 milyon va-
tandaşımız var. 18 yaşını
dolduranların tümü oy ver-
me hakkına sahiptir. Eği-
timden, okuma yazma ye-
teneğinden yoksun bırakıl-
mış milyonlar bunlar ara-
sındadır.
Aydınlanmadan payını
alamamış, dogmalara, hu-
rafelere teslim edilmiş bir o
kadar yurttaşımızı da bun-
laraekleyebiliriz. Büyükşe-
hirlerin varoşlarına gelip
yerleşmiş, çaresizlik, yok-
sulluk, işsizlikvedışlanmış-
lık sarmalında bunalan, aç-
lık sınırında yaşam savaşı
verirken birfile dolusu erza-
ka oyunu teslim etme aşa-
ğılanmasına düşürülen,
politika esnafı tarafından
birebir marke edilerek iha-
nete uğrayan vatandaş da
milli iradenin oluşmasında
başrolü oynuyor... Çöp te-
nekelerinde yiyecek ara-
yanlar, kuzu pisliği ve sar-
mısaklı zeytinyağı ile evla-
dının hastalığına çare ara-
yanlar, eroinciler, kapkaç-
çılar, Istanbul semtlerini ha-
raca bağlayanlar, aile mec-
lisi kararian ile töre cinayet-
leri işleyenler, rüşvetçiler,
soyguncular, üçkâğıtçılar,
imar ve arsa vurgunculan,
imar yasalannı hiçe sayan-
lar ve bunların hiçbirini gö-
remeyip depremlerin yıkı-
cılığını, yok ediciliğini, Al-
lah'ın cezası kıyametin ala-
meti zannetme zavallılığın-
da demir atmış, kadınlaria
erkeklerin aynı araçta se-
yahat etmesine karşı çıkıp
bunu Müslümanlık adına
yaptığını ileri sürenler, tüm
dönekler, yalakalar, yağcı-
lar, çıkar uğruna insanlık
onurunu feda edenler, hep-
si oy verecek ve milli irade-
nin oluşmasını sağlayacak-
lar. Tüm bu oylar tartılma-
yıp sayılacaktır. Reşat
Şemsettin Sirer'i bir kez
daha anmadan edemiyo-
rum. Köy Enstitülerini ziya-
retten dönüşte Inönü'ye
"Paşam, bunlar böyle bir
eğitim görürler, böyle yeti-
şirlerse biz onlan asla ida-
re edemeyiz" demişti.
Yanm asn aşan bir süre-
den beri politikacılar büyük
çoğunlukla bu görüşte, bu
anlayışta olmuşlardır. O gü-
zelim okullan, Halkevlerini
kapatmalan bu yüzdendir.
Imam-hatip okullannı bu
nedenle ihtiyacın kat kat
üzerine çıkardılar. Kuran
kurslarını bunun için ısrarla
savunmuşlardır. Ahmet
Taner Kışlalı'yı bilmem ka-
çıncı defa saygı ile anaca-
ğım. "Yanm asırdan beri
Milli Eğitim Bakanlığı milli
ihanet bakanlığı olarak gö-
rev yapmıştır" demişti.
Yoksa bunca yıldır Ata-
türk'e ihanet eden politika-
cıların açtığı yoldan yöneti-
mi ele geçiren bugünkü ik-
tidar, önümüzdeki seçim-
lerden bu kadar emniyetle,
bu kadar güven duygusu
içinde söz edebilir miydi?
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfo turk.net
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl kamilmasaraci" mynet.com
BLLUT BEBEK
Hecy
MRAY ÇtFTÇİ
I Irak'ın hesa]
bulutbebek' ı hotmail.com
OTOBÜSTEKİLER KEMALURGENÇ k_urgenc(a yahoo.com
CUMOK'LARA ÇAĞRI
Sevgili Cumhuriyet okurlan,
06 Aralık coşkusunu sürdürmeye kararlıyız.
Her ayın 2. Pazarı saat 77.00'de.
kuşluk / kahvaltıda, Çatı'da gazetemiz
etrafında çoğalarak toplanmaya.
sorunlan paylaşmaya ne dersiniz?..
11 Ocak 2004 Pazar buluşması
rezervasyonu için 0212 251 00 00
(Çatı Restoran) telefon edilmesi rica olunur.
(Kişi başı 12 milyon TL.)
Istanbul CUMOK Adına
Türkan ERKİN
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 9 Ocak icwtc.nuuntas-arikan.com
KOMÛR OCAGINDA EMNÎYET..
18te'OA SUGÛN, OAW LAMBASI İUC KEZ BİR
KJÖMÛR MAOBNINDB (»eeeueu cot-uaey)
KjJUANILDt. ÖTSD€N BER.İ, KÖMÜK. MA0£N
LE&İkiPE BİRİICEN K4U/CI l/£ PATLAyiCI
8ÜYÜK İNGİÜ2 KİAA-
YACISl HUMPURY DAVYt&/ti DEYVi') ,
181S'FE ALEVİUİM Ç£VesSİ İNC£ BİR T181S'FE, ALEVİUİM Ç£VesSİ İNC£ BİR. TEL
ÖRGÜYLE Öf&ÜLÜ ÖZ£L 8/£ LÂMgA YAPTI.
SU TEL T14gAICA,AL£yİN ÇEve£SİNP£ BİR
SOĞUTUCU GÖZEYİ YAPIYO&, &&.İ2.U
PATLAMALARJMI ÖNLÜYOgDU- HUKsiPHRY
DAVY, YEhJİ İCAPI ıÇıN /4SLA PA7ENT AL-
MAkAlŞ. BUNU İNSAN SEV6İSİ UĞ&UNA
&NI SÖYt-EMİŞT/..
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Yolculuk
Büyükelçi Oktay Aksoy emekli oldu ama çalış-
mayı sürdürüyor. Şu günlerde de Ispanya'da bir
toplantıya gitti. Kimbilir ne ilginç izlenimlerte dö-
necek. Aksoy çiftiyle söyleşmeyi çok severim. Bir
kıvılcım düşer, ateş olur, yangın olur birden. Izle-
nimler birbirine takılır, yıllar güne döner, günler yıl-
lara ulaşır. Ortak dostlanmız, anılarımız birbirine
dolanır söyleşilerde. Işte şimdi de ünlü ressam
Fahrülnisa Zeyd'in yanındayız. Onu yitireli kaç yıl
oldu ama kimi dostlan yitirmiyor insan. Tersine,
zaman içinde çizgileri daha çok derinleşiyor. Ben-
kü Aksoy'a dönük anılarda ne güzel geziler yapı-
yorum. önce Amman'da, sonra Ankara'da, Istan-
bul'da, mavi yolculuklarda, Fahrülnisa Zeyd'in öy-
külerinde dolaşıyor, duygulanıyorum. Kimi zaman
gözlerim yaşanyor. Yaşarmak ne demek, hüngür
hüngür ağlıyorum. Kimi zaman da gülümseyerek
mutluluğumu yaşıyorum. Arada bir Ürdün Kralı
Hüseyin geliyor yanımıza. Onu çok güzel resim-
lerle anımsıyorum. Her zaman gülümseyerek say-
gıyla sesleniyor bana. Zaman durmuş gibi, anılar
diri diri boy veriyor hayalimde.
Böyle güzel ilışkileryaşanmıyor artık. Ancak.ya-
şanlar güzelliğini yitirmiyor.
Kral Hüseyin'den, başka bir diplomata dönüyo-
rum. Büyükelçi Mahmut Dikerdem O da iyi bir
diplomat, Amman Elçiliği'nde de ilginç öyküleri
var. Ama diplomatlık mesleğini erken sona erdir-
di, solda verdiği savaşlaria belleklere yerleşti. Kral
Hüseyin'le Amman'da üçüncü karşılaşmada bir-
kaç sözle eski dosta döndük. O şımdi hapishane-
de, dedim, Hüseyin'in bakışları dondu birden. Ko-
nuşmamız sürdü sonra. Dikerdem'i anımsarsınız,
bir süre sonra aynldı dünyamızdan. Ancak öykü-
len, sözleri, davranışlan dipdiri. Her zaman güzel
öykülerte anımsanıyor.
Kral Hüseyin ile ilişkilerimiz, dahası dostluğu-
muz güzel olaylar içeriyor. Sadeliği, dostluğu, iç-
tenliğiyleyeralan bir kişi yaşamımda. Krallığını çok
önemsemıyor, dahaönemli ilişkilere değer veriyor.
Oldukçasık karşılaştık. hep aynı çızgide sade, gü-
lümseyen bir kişi olarak anımsanm her zaman.
Fahrülnisa Zeyd'in yapısı da dokusu da başka
doğrusu. Yaşamında büyük resimler çiziyor, dev
portreler... Bir portre de bana yapacaktı ama va-
kit olmadı. Ben de onun zamanını kişisel bir resım-
le daraltmak istemedim doğrusu. Ozlemini duy-
dum ancak.
Sonra neler oldu, devrimler, evrimler, ölümler,
yaşam boyu süregelen mutlu ve mutsuz olaylar.
Fahrülnisa Zeyd'i tanımak, dostluğunu yaşamak
ayn bir olay. Kimi zaman düşüncemle uzun yolcu-
luklaryapıyor, sözleriyle, öyküleriyle yeni boyutlar
kazanıyorum. Ne güzel sanatçılarımız var, diye
onurianıyorum.
Anılaria mutluluğu yaşamak ayrı bir boyut veri-
yor insana. Mutluyum, dostlanmla güzel boyutlar
kazandım. Giderek azalıyor ama değerini hiç yitir-
miyor belli anılar.
Fahrülnisa Zeyd'i, Aliye Berger'ı, Füreya'yı, Şi-
rin Devrim ıDuygu Aykal'ı ya da giderek uzayan
listedeyeralan sanatçılanmızı unutmak bir yana, çiz-
gileri giderek derinleşiyor belleğimde, yüreğimde.
BLJLMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
SOLMNSAĞA:
XI Antal-
ya'nın Ke-
mer ilçesin-
de, mağarası 3
ile de tanın-
mış turistik
bir yöre. 2/
Baston... Di-
van edebiya-
tında man-
zum bilmece.
3/ Kuş kana- 9
dının büyük
Tüyü... Kla\7eli bir
çalgı. 4/Asya'da bir
ülke... Panik. 5/Ege 2
Denizi"nde Yuna-
nistan'a ait bir ada.
6/Önesürülenöğre- 5
ti ve ilkeleri eleştır- 6
meden doğru olarak
benimseyenanlayış. 8
7/ Karakter... "—- 9
olmak ister isen olma cihanın Zevkınde safasın-
da gamında kederinde" (Ziya Paşa). 8/ Eski Mı-
sır'da güneş tannsı... Osmanlı devletinde okul ki-
taplannın genel adı. 9/Büyüksavaş da\ıılu... "Ci-
han — " : Oyuncumuz.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Ankara"nın su gereksinimini karşılayan baraj-
lardan biri. 2/Yapıt... Bir tanm aracı. 3/Yağda kı-
zartılarak üzerine şeker ya da şerbet dökülen bir
hamur tatlısı. 4/ Bir ay adı... Nazi partisinin as-
keri polis örgütü. 5/Başlangıçta yer alan.. Hawa-
ii'de, Pearl Harbor deniz üssünün bulunduğu a-
da. 6/Bir gösterme sıfatı... Gemi kalafatında. iş-
liklerde, temizlik işlerinde kullanılan didilmiş
kendir. II Ruslann ünlü destanı... Asya'da bir ül-
ke. 8/ Bileşiminde feldispat bulunan kumtaşı tü-
ründen tortul kayaç... Radyum elementinin sim-
gesi. 9/ Birine ya da bir şeye ait olan... Anlam.
BİTLİS ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2002 93
Duruşma günü: 27.01.2004
Duruşma saati: 10.50.
Bitlıs ıh. Merkez Değırmenaltı köyü köyıçı mevkı-
mde bulunan doğusu Halıt Yiğıt, doğusu Adıl Taşkın,
batısı dere, günevı yol ile çevrilı, tahminen 2 dönüm,
aynı köy Sabıkor mevkii mağara altında bulunan do-
ğusu taş ocağı, batısı köy merası, kuzeyı taş ocağı ve
günejn dere ile çevrili yaklaşık 40 dönüm, yine aynı
köy aynı mevkii Sabıkor bulağında bulunan doğusu
Çındı Kaya, batısı dere, güneyi dağ ve çeşme ve ku-
zeyı thsan Demir ve Mırza tarlası ile çevrili tahminen
20 dönüm cıvannda arazi hakkında, davacısı Tahır
Yeman. davalısı Değirmenaltı köyü tüzel kişiliği ve
Maliye hazınesı olan davada yukanda yeri ve sınırlan
belırtılen taşınmaz hakkında taşınmazın tescili davası
açıldığından. ılanın yayın tarihinden itıbaren 3 ay
içinde taşınmaz üzennde bir hak iddıa edenlerin iti-
razlannı bildirmesi ve görevli mahkemede dava açma
hususunun bıldırilmesi ilanen tebliğ olunur.
09.12.2003. Basın:416