09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9OCAK2004CUMA CUMKUPİYET SAYFA 17 Simitis gerüeyince 'istifa' müessesesi işlemiş. Bizde de Hstifade' müessesesi var! Etektrortk posta: demizsomeaaTihuriyetconi.tr www.denizsom.com Tet: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Enflasyon sepeti güncelleştiriliyormuş... "Sepette on vumurta var. attı çıktı kaç kaldı!" YalvarmakAhmet Mete Apak: "Televizyondaki eğlence ile kanşık biryanşma programına Çanakkale'den telefonla katılan bayan yanşmacı 40 milyar liralık ödülü kazanmak için hiçbir yanrt vermeden sadece yalvanyorum' diyordu. Türkiye artık, hiçbir beceri göstermeden kolay para kazanmak için yalvaran insanlann ülkesi oldu. Aynen ülkeyi yönetenlerin borç para için yalvarması gibi." azeteci dostlar gereken yanıtı verdi ama bir de okuriann yanıt hakkı olmalı... Abdi Ipek- çi ve Uğur Mumcu gibi gazetecilerin, ga- zetecilik anlayışının modasının geçtiğini, müzede yer almasını gerektiğini savunan şirket yö- neticine, okur Nilgün Dolay'ın yanıtı şöyle: "Beyefendinin telaşını ve paniğini biraz anlıyorum, hak vermiyor da değilim. Lütfen bu kadar çok da yük- lenmeyelim kendisine. Işine sekiz-on korumayla gi- dip gelen, Gümüşsuyu'nda Boğaz'a nazır dairesin- de eski tarihli ve pahalı Fransız şaraplan içen, yazıla- nna da genellikle şarap kültürünü, ünlü siyasilerie ve- ya ış adamlarıyla dostluklannı, ABD restoranlarında- ki deneyimlerini yansıtarak gazetecilik yapan bu ki- şınin bu mesleğe canlannı vermiş gazetecileri müze- ye kaldırmak istemesinden daha doğal ne olabilir ki? Ama bir şeyi unutuyor, hatıriatmak istedim. Benim küçük bir çeviri ofisim var, Uğur Mum- cu'nun ölümünden hemen sonra Cumhuriyet'te ya- Uğur Mumcu yımlanan fotoğrafını çerçevelettim ve ofisimin duva- nna astım, tam da çalıştığım mekânın karşısına, ara sıra ona bakıp 'söylediğin, yazdığın her şey birer bi- rer gerçekleşiyor Uğur Ağabey' diyorum. O da bana göz kırpıyor, bazen de işten çok bunaJdığım anda on- dan yardım istiyorum, yine bana göz kırpıyor, 'ha gay- ret, başaracaksın, birazdan bitecek' diyor. Evet, di- yelim bunlar duygusal yaklaşımlar, sevgili Uğur Mum- cu'yu kaybettiğimizden ve benim de onun fotoğrafı- nı büroma astığımdan bu yana yani 11 yıldan bu ya- na büroma giren herkes ama herkes o fotoğrafa dik- kat etti, 'Uğur Mumcu'nun resmini asmışsınız' dedi, 'Evet, astım' dedim. Aldığım yorumlar, 'Ne kadar gü- zel yapmışsınız, benim de kendime ait bir işyerim ol- saydı aynı şeyi yapardım', 'O Türkiye'deki gelmiş geçmiş en büyük gazeteciydi', 'Bu memlekete onun kadar yürekli insan gelmedi daha', 'Onun kadar ce- sur, onun kadar kahraman bir başka gazeteci daha çıkmadı bu ülkede' gibi örnekleri, yainızca ofisimin duvanndaki resmine bakarak söylenen bu sözleri o kadar çoğaltabilirim ki sayfalar yetmez. Ama şunu da özellikle belirtmek istiyorum, benim ofisim, bir çeviri ofisi ama oraya aydınlar, yazarlar, çevirmenler falan gelmiyor, ben şirketlereticari çeviri hizmetj veriyorum. Ve benim ofisime gelenler de o şirketlerin elemanla- n, ofıs boylan, şoförleri ya da kurye şirketlerinin mo- tosikletli elemanlan. Yani halk. Geçen gün yine mo- tosikletli bir kurye geldi ve gözü duvanmdaki Uğur Mumcu fotoğrafına takıldı, 'Ben aslında sağ eğilimli- yim ama Uğur Mumcu hep gerçekleri araştırdı, hep gerçekleri yazdı. Yazdığı her şey de doğru çıktı. Bu- nun sağı olmaz abla yaa, ben bu adama taptım yaa' dedi. Vuruldun ey Uğur Mumcu, ama halkın unutma- dı seni!" Hesap AkH Kökçe: "Aylık net ücreti 500 milyon lira olan vatandaş 392 milyon lira vergi iadesi alıyorsa; aylık net ücreti 5 milyar lira r olan vatandaş ne kadar vergi iadesi alır? Bu soruyu ilkokul çocuğuna sorarsanız basit bir orantı kurarak 3 milyar 920 milyon lira alacağını söyler. Ama Maliye Bakanlığı'nın hesabı ile bu para 9 milyar 344 milyon lira çıkmaktadır." SESSİZ SEDASIZ (!) Şehir Hatları İşletmesi ve Atatürk Istanbul'da Şehir Hatlan İşletmesi Müdüriüğü'nde indirimli vapur kartı için 2004 yılı pulu yapıştırılacak. Pulu yapıştıracak memur, bir yazı yazıp al- tını imzalıyor ve bununla muhasebe servisine gidilmesini söylüyor. Muhasebe servisindeki memur, "pul yapıştırma servisi"nden gelen yazıya bakarak yenı bir yazı yazıyor ve altını ımzaladıktan sonra aynen şöyle dıyor: "Atatürk'ün altında bıradam var, ona ımzalatın." Şehir Hatları Işletmesi'nin muhase- be servisi geniş bir salonda çalışıyor. Masalann çoğu boş. Salonun dibin- deki masa belli ki "şer'in oturduğu kı- sım ve arkasındaki duvarda Atatürk'ün birfotoğrafı asılı. Memur, eliyle salonun o kısmını gös- terip ya da göstermeyip "şefe imzala- tın" demiyor, "Atatürk'ün altında bir adam var, ona imzalatın" diyor. Yakışıksız bir tanf! Belki de şefin adı serviste "Ata- türk'ün altındaki adam"a çıkartılmış... Atatürk'ün altındaki adam aşağı, Ata- türk'ün altındaki adam yukan! Yazıklar olsun boyle devlet dairesi- ne! Yapılan işlemi merak ediyorsanız... Kâğıdı şef de imzaladıktan sonra vez- neye gidiliyor; veznedar parayı alıp im- zasını atıyor ve tekrar "pul yapıştırma servisi"ndeki memura çıkılıyor. Dört memurun imzasıyla bir pul yapıştınlmış oluyori Yazıklar olsun böyle devlet hizmeti- ne! Yüksek Yerilim Hatb Türkiye 200 modern köleyi kurtarmış Sıra kalan 69.999.800 kölede! erdincutku ı yahoo.com Sayılmayıp Tarblsa Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMtR Atatürk'ün mareşal üni- formalı resminin bazı millet temsilcilerinde uyandırdığı hoşnutsuzluk tartışılırken Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci mareşal i Fevzi Çak- mak'ın birsözünü anımsa- dım. 1946 yılı seçimlerine inö- nö'ye ve CHP'ye karşı De- mokrat Parti saflarında ka- tılan Fevzi Çakmak seçimi kaybedince "Oylar sayıl- mayıp tartılsa idi biz kazan- mış olacaktık" demişti. An- lamlı ve düşündürücü bir yaklaşım. Mareşal seçim- de onlara verilen oylann çok daha ağırlıklı ve nitelik- li olduğunu vurgulamak is- tiyordu. Geçirdiğimiz bun- ca deneyimden sonra üze- rinde düşünülmeye değer bir söz. Neden Cumhuriyetçiler, Atatürk ilkelerini yürekten benimseyenler hep kaybe- diyor ve yeni bir seçimi pe- şinen kaybetmeye hazırla- nıyorlar. Seçimler sandık- tan çıkan oylann sayılanna dayanıyor. Benim çocuklu- ğumda, yani demokrasi öncesi müntehibi evvel ve müntehibi saniler vardı. Bu- gün yaklaşık 70 milyon va- tandaşımız var. 18 yaşını dolduranların tümü oy ver- me hakkına sahiptir. Eği- timden, okuma yazma ye- teneğinden yoksun bırakıl- mış milyonlar bunlar ara- sındadır. Aydınlanmadan payını alamamış, dogmalara, hu- rafelere teslim edilmiş bir o kadar yurttaşımızı da bun- laraekleyebiliriz. Büyükşe- hirlerin varoşlarına gelip yerleşmiş, çaresizlik, yok- sulluk, işsizlikvedışlanmış- lık sarmalında bunalan, aç- lık sınırında yaşam savaşı verirken birfile dolusu erza- ka oyunu teslim etme aşa- ğılanmasına düşürülen, politika esnafı tarafından birebir marke edilerek iha- nete uğrayan vatandaş da milli iradenin oluşmasında başrolü oynuyor... Çöp te- nekelerinde yiyecek ara- yanlar, kuzu pisliği ve sar- mısaklı zeytinyağı ile evla- dının hastalığına çare ara- yanlar, eroinciler, kapkaç- çılar, Istanbul semtlerini ha- raca bağlayanlar, aile mec- lisi kararian ile töre cinayet- leri işleyenler, rüşvetçiler, soyguncular, üçkâğıtçılar, imar ve arsa vurgunculan, imar yasalannı hiçe sayan- lar ve bunların hiçbirini gö- remeyip depremlerin yıkı- cılığını, yok ediciliğini, Al- lah'ın cezası kıyametin ala- meti zannetme zavallılığın- da demir atmış, kadınlaria erkeklerin aynı araçta se- yahat etmesine karşı çıkıp bunu Müslümanlık adına yaptığını ileri sürenler, tüm dönekler, yalakalar, yağcı- lar, çıkar uğruna insanlık onurunu feda edenler, hep- si oy verecek ve milli irade- nin oluşmasını sağlayacak- lar. Tüm bu oylar tartılma- yıp sayılacaktır. Reşat Şemsettin Sirer'i bir kez daha anmadan edemiyo- rum. Köy Enstitülerini ziya- retten dönüşte Inönü'ye "Paşam, bunlar böyle bir eğitim görürler, böyle yeti- şirlerse biz onlan asla ida- re edemeyiz" demişti. Yanm asn aşan bir süre- den beri politikacılar büyük çoğunlukla bu görüşte, bu anlayışta olmuşlardır. O gü- zelim okullan, Halkevlerini kapatmalan bu yüzdendir. Imam-hatip okullannı bu nedenle ihtiyacın kat kat üzerine çıkardılar. Kuran kurslarını bunun için ısrarla savunmuşlardır. Ahmet Taner Kışlalı'yı bilmem ka- çıncı defa saygı ile anaca- ğım. "Yanm asırdan beri Milli Eğitim Bakanlığı milli ihanet bakanlığı olarak gö- rev yapmıştır" demişti. Yoksa bunca yıldır Ata- türk'e ihanet eden politika- cıların açtığı yoldan yöneti- mi ele geçiren bugünkü ik- tidar, önümüzdeki seçim- lerden bu kadar emniyetle, bu kadar güven duygusu içinde söz edebilir miydi? KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfo turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl kamilmasaraci" mynet.com BLLUT BEBEK Hecy MRAY ÇtFTÇİ I Irak'ın hesa] bulutbebek' ı hotmail.com OTOBÜSTEKİLER KEMALURGENÇ k_urgenc(a yahoo.com CUMOK'LARA ÇAĞRI Sevgili Cumhuriyet okurlan, 06 Aralık coşkusunu sürdürmeye kararlıyız. Her ayın 2. Pazarı saat 77.00'de. kuşluk / kahvaltıda, Çatı'da gazetemiz etrafında çoğalarak toplanmaya. sorunlan paylaşmaya ne dersiniz?.. 11 Ocak 2004 Pazar buluşması rezervasyonu için 0212 251 00 00 (Çatı Restoran) telefon edilmesi rica olunur. (Kişi başı 12 milyon TL.) Istanbul CUMOK Adına Türkan ERKİN TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 9 Ocak icwtc.nuuntas-arikan.com KOMÛR OCAGINDA EMNÎYET.. 18te'OA SUGÛN, OAW LAMBASI İUC KEZ BİR KJÖMÛR MAOBNINDB (»eeeueu cot-uaey) KjJUANILDt. ÖTSD€N BER.İ, KÖMÜK. MA0£N LE&İkiPE BİRİICEN K4U/CI l/£ PATLAyiCI 8ÜYÜK İNGİÜ2 KİAA- YACISl HUMPURY DAVYt&AMP/ti DEYVi') , 181S'FE ALEVİUİM Ç£VesSİ İNC£ BİR T181S'FE, ALEVİUİM Ç£VesSİ İNC£ BİR. TEL ÖRGÜYLE Öf&ÜLÜ ÖZ£L 8/£ LÂMgA YAPTI. SU TEL T14gAICA,AL£yİN ÇEve£SİNP£ BİR SOĞUTUCU GÖZEYİ YAPIYO&, &&.İ2.U PATLAMALARJMI ÖNLÜYOgDU- HUKsiPHRY DAVY, YEhJİ İCAPI ıÇıN /4SLA PA7ENT AL- MAkAlŞ. BUNU İNSAN SEV6İSİ UĞ&UNA &NI SÖYt-EMİŞT/.. ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Yolculuk Büyükelçi Oktay Aksoy emekli oldu ama çalış- mayı sürdürüyor. Şu günlerde de Ispanya'da bir toplantıya gitti. Kimbilir ne ilginç izlenimlerte dö- necek. Aksoy çiftiyle söyleşmeyi çok severim. Bir kıvılcım düşer, ateş olur, yangın olur birden. Izle- nimler birbirine takılır, yıllar güne döner, günler yıl- lara ulaşır. Ortak dostlanmız, anılarımız birbirine dolanır söyleşilerde. Işte şimdi de ünlü ressam Fahrülnisa Zeyd'in yanındayız. Onu yitireli kaç yıl oldu ama kimi dostlan yitirmiyor insan. Tersine, zaman içinde çizgileri daha çok derinleşiyor. Ben- kü Aksoy'a dönük anılarda ne güzel geziler yapı- yorum. önce Amman'da, sonra Ankara'da, Istan- bul'da, mavi yolculuklarda, Fahrülnisa Zeyd'in öy- külerinde dolaşıyor, duygulanıyorum. Kimi zaman gözlerim yaşanyor. Yaşarmak ne demek, hüngür hüngür ağlıyorum. Kimi zaman da gülümseyerek mutluluğumu yaşıyorum. Arada bir Ürdün Kralı Hüseyin geliyor yanımıza. Onu çok güzel resim- lerle anımsıyorum. Her zaman gülümseyerek say- gıyla sesleniyor bana. Zaman durmuş gibi, anılar diri diri boy veriyor hayalimde. Böyle güzel ilışkileryaşanmıyor artık. Ancak.ya- şanlar güzelliğini yitirmiyor. Kral Hüseyin'den, başka bir diplomata dönüyo- rum. Büyükelçi Mahmut Dikerdem O da iyi bir diplomat, Amman Elçiliği'nde de ilginç öyküleri var. Ama diplomatlık mesleğini erken sona erdir- di, solda verdiği savaşlaria belleklere yerleşti. Kral Hüseyin'le Amman'da üçüncü karşılaşmada bir- kaç sözle eski dosta döndük. O şımdi hapishane- de, dedim, Hüseyin'in bakışları dondu birden. Ko- nuşmamız sürdü sonra. Dikerdem'i anımsarsınız, bir süre sonra aynldı dünyamızdan. Ancak öykü- len, sözleri, davranışlan dipdiri. Her zaman güzel öykülerte anımsanıyor. Kral Hüseyin ile ilişkilerimiz, dahası dostluğu- muz güzel olaylar içeriyor. Sadeliği, dostluğu, iç- tenliğiyleyeralan bir kişi yaşamımda. Krallığını çok önemsemıyor, dahaönemli ilişkilere değer veriyor. Oldukçasık karşılaştık. hep aynı çızgide sade, gü- lümseyen bir kişi olarak anımsanm her zaman. Fahrülnisa Zeyd'in yapısı da dokusu da başka doğrusu. Yaşamında büyük resimler çiziyor, dev portreler... Bir portre de bana yapacaktı ama va- kit olmadı. Ben de onun zamanını kişisel bir resım- le daraltmak istemedim doğrusu. Ozlemini duy- dum ancak. Sonra neler oldu, devrimler, evrimler, ölümler, yaşam boyu süregelen mutlu ve mutsuz olaylar. Fahrülnisa Zeyd'i tanımak, dostluğunu yaşamak ayn bir olay. Kimi zaman düşüncemle uzun yolcu- luklaryapıyor, sözleriyle, öyküleriyle yeni boyutlar kazanıyorum. Ne güzel sanatçılarımız var, diye onurianıyorum. Anılaria mutluluğu yaşamak ayrı bir boyut veri- yor insana. Mutluyum, dostlanmla güzel boyutlar kazandım. Giderek azalıyor ama değerini hiç yitir- miyor belli anılar. Fahrülnisa Zeyd'i, Aliye Berger'ı, Füreya'yı, Şi- rin Devrim ıDuygu Aykal'ı ya da giderek uzayan listedeyeralan sanatçılanmızı unutmak bir yana, çiz- gileri giderek derinleşiyor belleğimde, yüreğimde. BLJLMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 SOLMNSAĞA: XI Antal- ya'nın Ke- mer ilçesin- de, mağarası 3 ile de tanın- mış turistik bir yöre. 2/ Baston... Di- van edebiya- tında man- zum bilmece. 3/ Kuş kana- 9 dının büyük Tüyü... Kla\7eli bir çalgı. 4/Asya'da bir ülke... Panik. 5/Ege 2 Denizi"nde Yuna- nistan'a ait bir ada. 6/Önesürülenöğre- 5 ti ve ilkeleri eleştır- 6 meden doğru olarak benimseyenanlayış. 8 7/ Karakter... "—- 9 olmak ister isen olma cihanın Zevkınde safasın- da gamında kederinde" (Ziya Paşa). 8/ Eski Mı- sır'da güneş tannsı... Osmanlı devletinde okul ki- taplannın genel adı. 9/Büyüksavaş da\ıılu... "Ci- han — " : Oyuncumuz. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Ankara"nın su gereksinimini karşılayan baraj- lardan biri. 2/Yapıt... Bir tanm aracı. 3/Yağda kı- zartılarak üzerine şeker ya da şerbet dökülen bir hamur tatlısı. 4/ Bir ay adı... Nazi partisinin as- keri polis örgütü. 5/Başlangıçta yer alan.. Hawa- ii'de, Pearl Harbor deniz üssünün bulunduğu a- da. 6/Bir gösterme sıfatı... Gemi kalafatında. iş- liklerde, temizlik işlerinde kullanılan didilmiş kendir. II Ruslann ünlü destanı... Asya'da bir ül- ke. 8/ Bileşiminde feldispat bulunan kumtaşı tü- ründen tortul kayaç... Radyum elementinin sim- gesi. 9/ Birine ya da bir şeye ait olan... Anlam. BİTLİS ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002 93 Duruşma günü: 27.01.2004 Duruşma saati: 10.50. Bitlıs ıh. Merkez Değırmenaltı köyü köyıçı mevkı- mde bulunan doğusu Halıt Yiğıt, doğusu Adıl Taşkın, batısı dere, günevı yol ile çevrilı, tahminen 2 dönüm, aynı köy Sabıkor mevkii mağara altında bulunan do- ğusu taş ocağı, batısı köy merası, kuzeyı taş ocağı ve günejn dere ile çevrili yaklaşık 40 dönüm, yine aynı köy aynı mevkii Sabıkor bulağında bulunan doğusu Çındı Kaya, batısı dere, güneyi dağ ve çeşme ve ku- zeyı thsan Demir ve Mırza tarlası ile çevrili tahminen 20 dönüm cıvannda arazi hakkında, davacısı Tahır Yeman. davalısı Değirmenaltı köyü tüzel kişiliği ve Maliye hazınesı olan davada yukanda yeri ve sınırlan belırtılen taşınmaz hakkında taşınmazın tescili davası açıldığından. ılanın yayın tarihinden itıbaren 3 ay içinde taşınmaz üzennde bir hak iddıa edenlerin iti- razlannı bildirmesi ve görevli mahkemede dava açma hususunun bıldırilmesi ilanen tebliğ olunur. 09.12.2003. Basın:416
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle