18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2004 SALI HABERLER TCY Tasansı'nda 'tecavüz' ve 'çocuklara karşı cinsel istismar' suçlan yeniden düzenlendi Cinsel saldınruncezasıartıyorTCY Tasansı'yla ilgili çalışmalannı sürdüren Adalet Alt Komisyonu, ırza geçme ve tecavüz yerine 'cinsel saldın' deyiminin kullanılmasını kararlaştırdı. Eşe karşı saldınya 12 yıla kadar hapis verilebilecek. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TCY'de tecavüz ve çocuklara karşı cinsel istismar yeniden düzenlenir- ken cezalar ağırlaştınlıyor. Yeni dü- zenlemelerin ardından eşe karşı sal- dınya 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. TBMM Adalet Alt Komisyonu, TCY Tasansı üzerindeki çalışmalan- nı sürdürdü."Irza geçme", "tecavüz" ve *ırza tasaddi" yerine **cinsel sal- dm" deyimi kullanılması kararlaştı- nlırken kız ya da kadına karşı cinsel saldın farklı sayılmayacak. Cinsel davranışlarda bir kimsenin vücut do- kunulmazlığını ihlal eden kişi, mağ- durun şikâyetiyle 2 yıldan 7 yıla ka- dar hapis ile cezalandınlacak. Cinsel saldınnın, vücuda organ ya da bir ci- sim sokulması suretiyle işlenmesi du- rumunda 7 yıldan 12 yıla kadar ha- pis cezasına hükmolunacak. TCY'de eşe karşı cinsel saldın da ilk kez düzenleniyor. Fiilin eşe karşı işlenmesi halinde soruşturma ve ko- vuşturmanın yapılması mağdurun şi- kâyetine bağlı olacak ve cezası 7 yıl- dan 12 yıla kadar hapis olacak. Cin- sel saldın suçunun beden ve ruh ba- kımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye; kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nü- fuz kötüye kullanılarak ya da bir, iki ve üçüncü derecede kan ve hısım iliş- kisi içinde bulunan bir kişiye karşı işlenmesi halinde ceza yansı oranın- da arttınlacak. Suç sonucu mağdurun ölümü halinde. ağırlaştınlmış müeb- bet hapis cezasına hükmolunacak. TCY'de çocuklann cinsel istisma- nna ağır cezalar getiriliyor. 18 yaşın- dan küçükler çocuk sayılırken. her türlü cinsel eylem, "cinsel istismar" olarak değerlendirilecek. Çocuğun üzerinde herhangi bir cinsel davra- nışta bulunan ya da çocuğu bu dav- ranışlara yönlendiren kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ile cezalandınlacak. Cinsel istismann vücuda organ veya bir cisim sokularak gerçekleşmesi du- rumunda 8 yıldan 20 yıla kadar ha- pis cezasına hükmolunacak. 12 kitaptan oluşan dizi Çocuklara büyüklerden masallar Anne - babalann çocuklarına masal anlatmak için zaman ayıramadıklanndan hareket eden Erdem Yayınlan, her güne bir masal, her aya bir kitap hazırladı. Eğitim Servisi - Erdem Yayınlan, 'çocuklan yeniden masallarla ve masal tadında öykülerie buluşturmak" amacıyla "Masal Zamanı Dizisi" hazırladı. Bu diziyi. "Her güne bir masal, her aya bir kitap" düşüncesiyle oluşturduklannı belirten Erdem Yayınlan yetkilileri şöyle konuştular: "Eskiden çocuklar masal dinleyerek büyürdü. Anne-babalar çocuklarma masal anlatmak için arük zaman ayıramıyor. Çocuklar bu yüzden masal dinleyemeden bilgisayar ve televizyon ile büyüyor. Hazırlanan çağdaş masal kitaplan, anne-babalan çocuklan ile yeniden bir araya getiriyor. Dizide her kitap bir aya karşıhk getiyorve bir kitap 30 masaklan ohışuyor." 12 kitaptan oluşan dizinin ilk kitabı olan Masal SokağTnı, Şebnem Karacan yazmış, Saadet Ceytan resimlemiş. Dizinin ıkınci kitabı olan Masal Denizi'ni ise Bestami Yazgan yazmış, Reza Hemmatirad resimlemiş. Amaç tanıtım yapmak Ozel okullar füarda buluşacak Eğitim Fuarı ile özel üniversiteler, okullar, dershaneler, kurslar, etüt eğitim merkezlerive okulöncesi eğitim kurumlannın temsilcileri, öğrenci ve velilerle bir araya gelecek. Eğitim Servisi - 200 özel öğretim kurumunun üye olduğu "Tüm Özel Oğretim Kurumlan Derneği" (TÖDER), 1-3 Nisan tarihleri arasında "EğHim Fuan" düzenleyecek. Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde düzenlenecek Eğitim Fuan ile, özel üniversiteler, okullar, dershaneler, kurslar, etüt eğitim merkezleri ve okulöncesi eğitim kurumlan temsilcileri, öğrenci ve velilerle buluşacaklar. TÖDER, Türkiye genelinde sayılan 7 büıden fazla olan özel okul, dershane, kurs ve etüt eğitim merkezlerinin tümünü temsil eden bir sivil toplum kuruluşu olmayı amaçhyor. TÖDER yetkilileri, fuar ile ÖSS öncesinde öğrencilere bilinçli seçim yapma fırsatı sunmayı ve eğitim sisteminin gelişimini desteklemeyi amaçladıklannı belirttiler. Türk Eğitim Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal: Başanlan taçlandınn Sonsuz özveriye onur ödülü Enickli pilot Nezihe Viranyalı ve tiyatro sanatçısı Suna Pekuysal ile birlikte "Başanlı Kadınlar Onur Ödülü"nü kazanan Bilal, bütün başanlı erkeklerin, kadınlan her alanda desteklemesi gerektiğini söyledi. GÖKÇE UYGUN Türk Eğitim Vakfi (TEV) Ge- nel Müdür Yardımcısı Güsel Bi- lal. "2003 Yıhnın Başanb tş Ka- dınlan" yanşmasında, "Başanh Kadınlar Onur Ödülü"ne değer görüldü. Gülsel Bilal, "Kadınsız bir dünya düşûnülemeyeceği için bu anlamhödüDerin, bütün kamu kuruluşlan, özel sektör ve sivil toplum örgütlerine örnek olması gerek" diye konuştu. Emekli pilot Nezihe YTranyab ve tiyatro sanatçısı Suna Pekuy- sal ile birlikte "Başanh Kadınlar Onur Ödülü"ne layık görülen Güsel Bilal, Türkiye'nin çağdaş- lık hedefine, kadınlann başan- lannın desteklenmesiyle ulaşıla- bileceğini söyledi. Bilal. "Kamu ve özel sektör ku- nıluşlannın da kadınlarımızm başanlannı bu şeldlde taçlandır- malan çok önemti ve gerekli" de- di. TEV'de yürüttüğü başanlı eği- tim çalışmalan nedeniyle, bugü- ne değin Alman Akademik De- ğişim Servisi (DAAD), Amerikan Türk Kadınlar Birliği ve Kadıköy Rotary Kulübü tarafından ödül- TE V Genel Müdür Yardımcısı Gülsel Bilal, Türkiye'nin çağdaşhk hede- fine, kadınlann başanlannın desteklenmesiyle ulaşabileceğini söyledi. lendirilen Bilal, "TEV'in görev- sağladık, 18 okul ve 2 yurt binasi leri yurtiçi ve yurtdjşı burslar ver- mek, eğitim kurumlan açmak ve bursherlere psikolojik danışman- hk yapmak ve onlann sosyal yön- den geüşmelerine katkıda bulun- mak. Bugüne değin 128 bin 186 başanh gencimize eğitim yardımı yaptik" dedi. "Bu ülkeye tek bir insan bile kazandırabiürsem ne mutlu bana" diyen Bilal, işinı çok severek ve sonsuz bir özve- riyle yaptığını ifade etti. Bilal, Türkiye'de kadınlara des- tek olunmamasından vakınarak "Atatürk zamanmda TBMM'de yer alan kadın sayısı ile şimdiki sa- yı karşüaştmkhğmda ne demek is- tediğim daha Ki anlaşıhr. İTkemiz- de kadın. ne yaparsa kendi inan- cu azmi ve kararlılığı sayesinde yapryor. Çünkü kadınlann ger- çekten inanarak gönül verdikle- ri bir konuda her türlü başanyı elde edebikliklerine inanryorum" diye konuştu. Bütün başanlı erkeklerin de ka- dınlan her alanda desteklemele- rinın önemini vurgulayan Bilal, kadınlar arasında da sıcak bir bir- liktelik ve yakınhk olması gerek- tiğine dikkat çekti. 'Eğitim olmazsa olmaz' Kadınlann özgürleşebilmeleri için eğitimin olmazsa olmaz bir koşul olduğunu söyleyen Bilal. yurtdışındaki çok sayıda ülkede kadınlann eğitimli olmalannın. onlara büyük bir özgürlük sağla- dığını vurguladı. Türk Eğitim Vakfı Genel Mü- dür Yardımcısı Bilal, şöyle de- vametti: "Ülkemizdeki toplam okuma yaznıa bflmeyen yurttaş saytsı yak- îaşık 7 milyon. Ve maalesef ki bu saymm 6 mOyonunu kadınlar oluş- turuyor. Bu kadınlar, daha ken- dileri yeterli eğitimi ahnamışken nasıl evlat yetiştirecekler? Ve biz nasıl onlann yetiştirdiği bireyler- den toplum için yararh hizmetler bekleyebileceğiz? Eğitim ailede başlar. Bu açıdan kadınlanmızuı eğhimine gerçekten çok önem ve- rihneli. Bu konuda herkes üsrii- ne düşen görevleri yerine getir- meH." 'ATATÜRK ÎLKELERİNE BAĞLI KALACAĞIZ' Uğur Mumcu Bahçeşehir'de atıddı tstanbul Haber Servisi - Ga- zetemiz yazan, araştırmacı ga- zeteci Uğur Mumcu, bombalı suikast sonucu katledilişinm 11. yılında çeşitli etkinliklerle anılmaya devam ediyor. 11 yıl önce öldürülen gaze- temiz yazan Uğur Mumcu ön- ceki gün CHP Bahçeşehir be- lediye başkan aday adayı Meh- met Kaban'ın seçim bürosun- da bir araya gelen çok sayıda yurttaş tarafından gerçekleşti- rilen toplantıyla aruldı. Saygı duruşu ile başlayan toplantı, üniversite öğrencileri tarafın- dan sunulan müzik ve şiir din- letisi ile devam etti. Uğur Mum- cu ile ilgili anılar ve düşünce- lerin de paylaşıldığı toplantıda zaman zaman duygulu anlar yaşandı. Toplantı, hep bir ağızdan oku- nan şu metinle son buldu: "Bah- çeşehnüler olarak Cumhuriye- te, Atatürk ilke ve devrimleri- ne bağh kalacağmuza, ülkemi- zin içinde bulunduğu zor şart- lar altmda her geçen gün daha da zayrflaulmaya çahşılan cum- huriyetkazanımlaruun korun- ması için üzerimize düşen so- rumluluğu yerine getireceğimi- ze söz veriyoruz." NÂZIMHİKMET'ÎN DOĞUMUNUN 102. YILI Şairler Esenyurt'ta buluşacak Istanbul Haber Servisi - Tür- kiye aydınlanma tarihinin "us- ta" şairi Nâzun Hikmet Ran. doğumunun 102. yıldönümün- de Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi'nde anıldı. Esenyurt Belediyesi Başkanı Dr. Gür- büzÇapan. belediye kültür mer- kezine Mehmet Akif Ersoy ve Nâzım Hikmefin heykelleri- nin dikileceğini söyledi. Esenyurt Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte konuşan Çapan, "Öteldlerle öhneyi \â- zım'dan öğrendik" dedi. Ça- pan, Nâzım Hikmet'in, Türki- ye'nin dünyaya en büyük ar- mağanlanndan biri olduğunu söyleyerek "200 yıldan beri ay- dmlanma çabası içindeyiz. Ay- dınlanmızı bölmekle, yok et- mekle, öldürmekle meşgulüz. Yeni yeni tarihimizle banşma- yabaşladık" dedi. Çapan, Esen- yurt Kültür Merkezi ne Nâzım Hikmet ve Mehmet Akif Er- soy un yan yana heykellerinin dikileceğini söyledi. Sanatçı YavuzBingöl de, Tür- kiye de sağ iktidarlann, Nâzım Hikmet gibi isimlere önem ver- mediğini belirterek solda birlik çalışmalanna olumlu baktığı- nı vurguladı. Ankan, üniversite sınavının yeni bir kurum tarafından yapılması gerektiğini belirtti 'Bağımsız sınav merkezi kurulsun' • YÖKYasa Taslağı'nın hükümet ile üniversiteler arasında bir savaş nedeni halini aldığını belirten Ankan. yeni merkezin 'siyaset üstü' olması gerektiğini söyledi. ESRAAÇIKGÖZ ANTALYA - Özel Okullar Derneği'nin, Antalya Sheraton Oteli'nde düzenlediği "Özel Okullar ve Eğitim Yönetimi" sempozyumunda konuşan ÖZDEBİR Başkanı Dr. İbrahim Ankan. yükseköğretim yasa taslağının, hükümet ile üniversiteler arasında bir savaş nedeni halini aldığını belirtti. Ankan, "Miffi Eğitim Bakanhğı 'Benim öğrencim sınava giriyor. Suıavı ben yapayım' dryor. YÖK ise 'öğrenciler benim üniversiteme alınıyor, sınavı ben yapayım' diyor. O hakle asıl sorun ÖSYM'nin nereye bağh olacağıdır" dedi. Türkiye Sınav Merkezi adı altında bir sınav merkezi kurulması gerektiğini belirten Ankan. "Bu merkez, Sayıştay, Danışta> gibi bağımsız bir merkez olmalı. Siyaset üstü bn- kurul olmalı" diye konuştu. Üniversite sınavına giren 1.5 milyon öğrencinin çoğunun açıkta kaldığını hatırlatan Ankan, "Eğer sma\ yapan kurumun şaibeh* olduğu düşünülürse açıkta kalan bu insanlar ortahğı vTkarlar'' dedi. Özel Okullar Derneği Başkanı Dr. Rüstem Eyüboğhı ise özel okullarda hâlâ 39 yıl önce çıkanlan yönermeliğin uygulandığına dikkat çekerek "Bu kanun, bu ceket bize dar gelnor" dedi. Dr. Eyüboğlu, özel okul sahipleri ve bakanlık yetkililerinin, okulöncesi eğitime ağırlık vermelerini de istedi. SALI ORHAN BIRSALI Hava, Soba ve "Bilgi" Merak etmez misiniz: Acaba Urfalı Gazelhan, Kazancı Bedih ne kurbanı? Peki, özellikle kış aylannda zehirtenen yüzler- ce kişi, şofben ve soba kurbanı mı? Perşembe akşamı ve gecesi Istanbul'da ya- şanan kar felâketi kurbanları ile şofben ve soba kurbanlan arasında bir ilişki yok mu? Kazancı Bedih ve eşi, acaba gece sobadan zehirienebileceklerini bilmiyorlar mıydı? Şofben- den zehirlenerek ölenler, şofbenden zehirlenebi- lecekleri olasılığını hiç düşünmüşler miydi? Feribota yetişmek için lastiğinin zincirini çıka- ran sürücü, TIR'ın altına girerek ölme olasılığını göze mı almıştı? • • • Bugün artık ulusal enformasyon ağının dı- şında sanki kimse yokmuş gibi düşünebilirsiniz. 3.5- 4 milyon gazete satışı, yüzlerce TV ve rad- yo yayını ile haberlerin Türkiye çapında herkese ulaştığını varsayıyoruz. Ama bana pek de öyle gelmiyor. Uçakta yan yana oturduğum bir yolcu, oku- duğum gazeteye şöyle bir göz ucuyla baktı ve önemlı bir şey olup olmadığını sordu. Gazete okumazmış. Haberle ve olaylarla ilişkisini "önemli bir olay varsa, gelir beni bulur" biçimin- de anlatmıştı, bu kentte yaşayan yurttaş. Birden, belki de hiçbir habere doğrudan ken- disinin ulaşmadığı milyonlarca insanın ülkemiz- de var olduğu olgusuyla karşılaşmıştım! Aile içinde 'bilgi ve haber taşıyıcı veya toplayı- c/" daha çok erkek olsa gerek. Her gün çogu er- kek 10 milyon kişinin gazete haberlerine göz at- tığını varsayalım. Genye kalan 60 milyon insanın yansından bi- raz fazlasını çocuk sayın, haberi değeıiendirebi- lecek ve kendisi için maddi bir bılgıye dönüştü- rebilecek yaşta, en azından 20 milyon yetişkin insane, gazete haberleriyle ilişkisiz yaşıyor de- mektir. Yani, bu kitlenin, örneğin şofben ve soba ze- hirlenmeleriyle ilgili bilgisi varsa bile, o da kulak- tan dolma ve söylenti karakterli. Gazetelerde yer alan, örneğin uzman öğütlerinden ve olayın aynntılarından habersizler. Peki, bu kitle TV'lerde haberleri ne kadar ne düzende ve ne sıklıkta izliyor? Haberlere gözleri takılsa bile, var olmayan dikkati ve merakıyla, haberin içinde yarım daki- ka bile tutmayan sıradan bir şofben ve soba ze- hirlenmesinden ölüm haberini ne kadar yakaya- labiliyor veya algılayabiliyor? Kitle iletişim araştırmacıları, bu önemli "sos- yolojik olaya" ilgi duyarlar ve araştırırlar mı bilmi- yorum. • • • Benim varsayımım şu: "Ülkemizde 20 milyon yetişkin yurttaş, günlük haber akışıyla ilgisiz, günlük haberleşme ağının dışında yaşıyor. Kendi yaşamını ilgilendirebilecek bazı önemli haberlere, kulaktan kulağa, fısıltı ga- zetesiyle ulaşıyor. O da, değiştirilmiş ve içeriği belihi ölçülerde boşaltılmış halleriyle." Bu 20 milyon insanın hepsinin evlerinde TV bile olması, haberleri izlediği anlamına gelmiyor. Zaten TV'lerin haber saatlerınde, genellikle "ko~ ca" evde değil, henüz iş dönüşünde! Hanım, çocuğuyla, mutfağıyla meşgul durumda. Ye- mekten sonra da TV'de seyredilenler nelerdir dersiniz?! Ikinci önemli nokta, "Habere ulaşmış", "Bil- giyi duymuş" varsaydıgımız büyük çoğunluğun da, bu haberi, bilgiyi ne kadanyla "algılayabildi- ği", "içselleştirebildiği", günlük yaşamı için on- dan bir sonuç çıkartabildiği ve değerlendirebil- diği... Sanınm önemli bir çoğunluğun üzerinden, bil- gi ve haber, kayıp gidiyor. Tutmuyor yani! Her şeyin, kendisiyle, az veya çok veya bütü- nüyle ilişkili olduğunu düşünenlerimiz ne kadar- dır? örneğin "fırtınalı kar yağışı" bilgisinı veya ha- berini "üzerine" alanlar? "Kar felâketi"n\, eğer bu soruyu değerlendir- mek için bir kıstas veya vesile sayarsak, içimizi karartacak bir sonuçla karşı karşıyayız. Ben sadece "yolda kalanlan" hesaba katmıyo- rum, onlar sadece azınlığın azınlığı.. (Üstelik orta sınıf azınlık!) O kar günü yolda kalmaya hazır, ama çeşitli nedenlerden, "olanaksızlıklardan" dolayı yolda kalamamış milyonlarca "lstanbullu"nun varlığını düşünüyorum! [email protected] 'Duoyenlere' ödül Ankara l nhçrsitesi Rek- törlüğü'nde düzenlenen törende "Kendi AnlaO- mryla Duayen Gazeteci- ler" isimli kitapta yer alan gazetecilere, yapnk- lan katküardan ötürü bi- rer kitap hediye edildi. Ankara İnhçrsitesi Rek- törlüğü'nde yapdan tö- rende konuşan Ankara Üniversitesi Rektörii Prof. Dr. Nusret Aras, ga-' zetecilere verdikleri emeklerden dola\ı teşek- kür etti. Daha sonra ge- çilen ödül töreninde "MehmetAKKışlah.Or- han Tokatlı. Selçuk Al- tan, Julide Gülizar. Ce- ma] Saltık. Turgav Üçöz, Salih Erdem, Fahrettin Gülseven, Kemal Bağ- lum"a birer kitap bedi- ye edildi. Ankara Üni- versitesi İletişim Fakühe- si öğrencilerinin çahşma- s olan kitap, dörtctttte ta- nıanılanacak. Editörlü- ğünü Sülcyman Coş- kun'un yaptığı kitabın birinci cildi, bir döneme tanıklık etmiş gazeteci- lerle yapdan söyleşiler- den ohışuyor. Kitapta ga- "zelemiz yazan Cüneyt Arca>ürek''in yani sıra şu isimler yer alryor: AB Abah, Yümaz Ğümüş- baş, Hüsamettin Çelebi, Şevket Evliyagil, Emel Aktuğ, Güngör Yerdeş, Savaş Kırath. Selçuk Sü- mer, Aycan Giritlioğlu, \'aşar Güngör. (Fotoğ- raf: SERDAR ÖZSOV)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle