Katalog

CUMHURİYET 16 OCAK 2004 CUMA 14 il UrV [email protected] Fransız Kültür Merkezi'nde Klasik müziğe yolculuk trisŞentürker'hn reâtaü yarmsaat 20.00'de. Kültür Servisi - Fran- sız Kültür Merkezı bu ay- dan başlayarak pek çok konsere ev sahipliği ya- pacak. Bu kapsamda ya- nn saat 20.00'de genç pi- yanisttrisŞentürker, ve- receğı resıtalde Bach, Schubert ve Brahms'ın yapıtlanndan oluşan bir program sunacak 24 Ocak günü saat 20.00'de tstanbullu müzikseveT- ler Fransız arp sanatçısı Sandrine Chatron'u din- leme olanağı bulacaL Bffl Evans, Thelonius Monk ve Keith Jarretkulvann- da bır besteci olan piya- nist Francis Locwood'a. 12 Şubat günü saat 21.30'da,13vel4Şubat günlen saat 22.30'dave- receğı üç konserde Cen- gizBaysal ve Kürşad Ant eşlik edecek. Fransız Kültür Merke- zi 'Klasik Türk Müziği- nin Ustalan' başlıkh dı- zi konserler kapsamında ise Kani Karaca, Recep Birgit ve \ezih Uzel'i ağırlayacak. Dini müziğin en bü- yük ustalanndan sayılan Kani Karaca 23 Mart gü- nü saat 20.00'de verece- ği konserde 'Mevlevi Ayi- ni'ni seslendırecek. Dın dışı sözlü yapıtlanm baş- lıca isimleri arasında yer alanRecep Birgit 25 Mart günü saat 20.00'de It- rî'den, NevaKâr'ı okuya- cak. Sesi ve vurmalı çalgı- lardaki ustahğıyla, Ba- tı'da, özellikle de Fran- sa'da tasavvuf müziğinin önde gelen temsilcileri arasında yer alan Nezih Uzel de 27 Mart saat 20.00'de kendı çaldığı bendır eşliğınde ilahiler okuyacak. (0 212 334 87 40) Izmir Deviet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Yaz Misafirleri'ni Bülent Ann yönetiyor. Küçük burjuvaya eleştiri Kültür Senisi - lzmir Devlet Tıyatrosu. 2003-2004 sezonunu Gorld'nin 'YazMisa- firleri' ıle sürdürüyor. Bugün saat 20.30'da, yann 15.30 ve 20.30 saatlerinde Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi'nde sahnelenecek olan oyunun konusu 1917 öncesi Rusya- sı'nda geçiyor. 'Yaz Misafirleri'nde, çürü- yen bır toplumun simgeleri olarak işlenen kışilenyle, değişim ve dönüşümün kaçınıl- mazlığı ırdelenıyor. Ve izleyiciyi ınsanlann açmazlanna, gerçek yaşamla kopan bağla- nna ve giderek her bırının 'yaz nıisafıri' ko- numuna düşmelerine, Çehov atmosferıne benzer bir ortamla tanıklığa davet ediyor Yönetmen Bülent Ann'ın da belırttığı gı- bı, tarihe kanlı pazar olarak geçen 9 Ocak 1905 kıyımından kısa bir süre önce Mak- sim Gorki'nın o özgün savaşçı yazar rutu- mu ve toplumcu gerçekçı yaklaşımıyla yaz- dığı oyun, küçük burjuva aydınlanna dob- ra bir eleştiri niteliğınde. Diümize Murat Çe- BkeTin çevırdiğı 'Yaz Misafîrleri'nın başrol- lerinde GürotTonbuL, Şebnem Dogruer, Sev- da Özgömeç, Mete Şahinoğlu. Ümit Bakış. Serpil Aktaş, Ertan Dinçer ve Sabiha Son- kan yer alıyor. (0 232 489 01 58) Sabahattin Eyuboğlu'nun dostları bu 13 Ocak'ta da eşi Magdi Rufer'i yalnız bırakmadılar ImeceyleyaşayangelenekSELCEN AKSEL Her yıl olduğu gibi. bu 13 Ocak'ta da Sabahattin Eyuboglu'nun sevgı- li eşi Magdi Rufer" ın yanına gelen- ler, önce bırer dost olarak oradaydı- lar. 31. ölüm yüdönümü olan o gün de, belki en çok Eyuboğlu'nun ge- leceğe bıraktıklan^la buluşmuşlar- dı. Bilginin. güzeîe olan özlemin, olumlu, tükenmez bır öğrenme ve paylaşma ısteğinin. imecenm... 50'li, 6O'lı yıllarda Eyuboğlu'nun evınde yazar, sanaiçı, bılım ınsanı, sinemacı dostlanyla bir araya geli- şiyle gelenekselleşrniş olan o top- lantılarda yaşanan. dostluklan ve ya- pıcı paylaşımlan bugün bıle hissedi- liyor. O günlen yaşayanlann gözle- rinin ıçi gülerek bahsettıklerı bu top- lantılar, Eyuboğlu. "nun dolu dolu bır paylaşrrrun mıman olduğunun, gü- zel olan ne varsa y anındakilerle pay- laştığının, bunu olabilecek en hoş üslubuyla yaptığının kanıtı sanki. Oradaki herkesın raalinde görünen, yı- ne o günlerde tanıdıklan Magdı'İe- riyle birlikte olmarun ne kadar anlam- lı ve mutluluk vencı olduğu.. 'Bir arada olmak önemli' Dostlannın Magdi 'sı. "Nasıl da herkes kendiliğinden burada, güzel olan bu işte" dı>erek duygularını özetlıyor. ""BugeUsnekkendüiğinden oluştu. öldüğü g ü n de herkes bura- davdı, bir yü sonrası da. Çağnlmaya gerek duymadan getiyorlar, konuşu- yorlar, kadeh kaldınyorlar... Önem- İi olan bir arada olmak. Bu Sabahat- tin'e göre bir şey, o, alışılmış anma- lara merakh degUdL Zorlama, mec- buriyet yok," Sabahattin Eyıaboğlu'nu 1959 yı- ünda tanımış Güımgör Dilmen. O da birlikte yaptıklara güzel ışlerden söz ediyor. Katıldığı., bırer kültür gezı- sine dönüşen -biır aradalıklan. biri- kımıni paylaştığı söyleşılere çevırir- mış Eyuboğlu- 'Mavi Yoteululdar'dan bırınde, çağdaşı sanatçılar \ e düşun ınsanlarıyla tanıştığını söylüyor. "Dosthığumuz ölümüne kadar sür- dü. Her yü se\güi Magdi'nin evinde toplanmaya başladık. 13 Ocak ölüm yüdönümü olsa da dostlannın bir arada olduğu bir güneçevirdik.'' Ley- la Özbay, Eyuboğlu'nun toplantıla- nnın çok özel anlar olduğunu söy- lüyor. "Emsalsiz Türkçesiyle yapö- ğı her şey birer şaheserdir, paha bi- çilnıez bir insandır. Sonsuz bir pay- laşma. öğretme,yetiştirme sevgisi\ar- dL Böyle bir insan örneği bugün he- men hemenkabnadL Butophıluğu de- vam ettirmekte Magdi'nin sonsuz sabn % ardır. bugünü yaşatan Bayan Magdi'du-." Enis Rıza da 13 Ocaklarda "Yok, benim işim var. Magdi'ye gjdece- ğun" denmesınin güzelhğınden; Sa- bahattin Eyuboğlu gıbi ınsanlann anılmasının, yenı kuşaklara aktanl- masının öneminden söz ediyor. Naz- mi Ulutak, eşi İlknur Ulutakın 10 yıl önce 'Magdi' belgeselini hazır- lamasıyla tanıştıklannı söylüyor ora- daki 'herkes'le. Ulutak'ın, Eyuboğ- lu'nun .\nadolu gezilerinde çektıği saydamlar ve bıraktığı belgeler üze- nne çalışmak ıstediğini söylemesi, ya- pılacak çok şey olduğunu anımsatı- yor. Bır de başkalannın yaşamını zengınleştiren biri olarak anılmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu... Türk yazınının genç kuşak tem- silcilerinden Mine Söğüt de oraday- dı. "Kendikuşağıbambaşkaduygu- lar yaşryordur muüaka. Özel bir gün bile değiU çok duygusal ve doğaL Bi- zim şansunız bu toplanülann sadece hikâyesini dinlemek değiL, ucundan yaşamak. Uzun yülar böyle gruplar oluşmayacak.". MehmetCemaL dostlukların 50'lı yıllardan beri süregeldığını söylü- yor. 'inanç tazeliyoruz' Cevat Çapan. her yılın 13 Ocak' ın- da sanki Sabahattin Eyuboğlu'nu gö- recekmış gıbı geldıkîenni söylüyor bu toplantıya. "Tanıdığıraızdan be- ri ç^Tesinde olanlar, bu meclise son- ra katılanlar. bu güzeüiği, a\dınlığu sıcakhğı \ aşaüyorlar burada, böyle- ceinanç tazeliyoruz.'' Eklıyor Çapan: Magdi Rufer'in (üstte) evine gelenler arasında Güngör Dilmen çifti, Selma Gökçek. tnge Bütün, Canan Çili, Ab' Uğur, Ercan E>Tiboğlu da yer ahyordu. (Fotoğraflar: "VEDÂT ARIK) "Kendüiğinden. Şakacı arkadaşlan- mızolsaydı 'spontane bir halk hare- ketı' derlerdL Onun istediği gibi sü- rüyor sanryorum." Magdi'nin bu buluşmalan sürdür- mesinin ne kadar güzel olduğunu söylüyor Erol Uras da. Cengiz Bek- taş, "Kinıi zaman ciddi konuşmalar olur, kimi zaman türküler söyienir, ama ne olursa olsun Sabahattin Bey aramızdadu- o gün" dıyor "Onur'a birlikte olmarun mutiuluğunı yüdg bir güncük olsun >uşıyoruz. Genç ku- şağm Sabahattin Bey'iözenleokuma- sı gerek. Baü kültürünü Doğu'\ a, bu kadar >etkinlikle tanıtabUnüş bir in- san hernen hemenyok. Akılahnaz bir alçakgönüllülükle, imece duygusuy- la ve kendisini ta arkalara neredeyse saklavarak.^" Sakıp Sabancı Müzesi 'nde, serginin yanı sıra seminerler de düzenleniyor Floransasaraylannda Osmanlıgörkemi llOyapıanver afcdığısergi21 Mart'adekaçıkkalacak. Kültür Servisi - tstanbul 3 ay boyunca ünlü ttalyan aile Medkiler'in uzun yıllar boyunca topladığı Osmanlı kültürüne ait yapıtlardan oluşan 'Medkikr'den Savoylar'a Floransa Saraylannda Osmanh Görkemi' adlı sergiye ev sahipliği yapacak. Küratörlüğünü Mario ScaHni Giovanna Damiani ve Nazan Ölçer'in yaptığı sergi 21 Mart'a kadar Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde yer alacak. Sergide Floransa saraylannda Mediciler'den Savoy hanedanuıa uzanan bir tarih diliminde toplanmış, kullanılmış ve sergilenmiş olan 14.-19 yüzyıllara ait 120 yapıt bulunuyor. Osmanlı ve Osmanlı etkısinın egemen olduğu topraklann sanatını simgeleyen yapıtlar arasında ünlü Osmanlı padişahlannın portrelen, Türk tıplemelennin yer aldığı tablolar, Osmanlı kültür hazinesinin en önemli parçalan içinde yer alan halı ve kumaşlar, çintler, savaş gereçleri, günlük yaşama ait eşyalar yer alıyor. Bu kapsamda düzenlenecek panel ve söyleşiler şöyle: Yann İlber Ortayh 'Geç Ortaçağda Ortadogu', 24 Ocak'ta Hasan Bülent Kahraman 'Floransa ve Machiavelli', 14 Şubafta Hakan Erdem 'Rönesans Avrupa'suıda Mültecink ve Ölüm: \akıat-ı Sultan Cem', 21 Şubat ta Metin Kunt 'MachiaveUi'nin Yaklaşık Çağdaşlan: Rönesans Döneminde Osmanularda Siyaset LJteratürü ve Yönetim Sanaü', 28 Şubat'ta Edhem Eldem 'Rönesans'tan Modern Döneme Kolekshon ve Koleksiyonculuk'. 6 Mart'ta Zeynep İnankur 'Türk Korkusu, Türk Modası ve Oryantalizm', 13 Mart'ta Nurhan Atasoy 'Baü Koleksiyonlanndaki Türk Kumaşlan". 20 Mart'ta Filiz AH 'Rönesans'tan 18. Yüzyua İtaha'da Müzik, Opera ve Osmanh Etkisi' Saat 18.00'de başlayacak etkınliklere katılımcı sayısının sınırlı oknası nedeniyle yer ayırtmak gerekıyor. Sergi salı, çarşamba, perşembe, cuma günleri 10.00-18 00, cumartesi ve pazar 11.00-17 00 (pazartesi kapalı) saatleri arasında gezılebılir. Tel: 0 212 277 22 00) x SELtM ÎLERt Yazanmızin rahatsızlığı nedeniyle bugünkü ya- zısını yayımlayamıyonjz. Sundance Fîlm Festivali başladı • Kültür Servisi - Amenka'da büyük stüdyo filmlerinin dışında kalan bağunsız yapunlann boy gösterdiğı Sundance FıLm Festivali dün başladı. Robert Redford'un 1981 'de kurduğu Sundance Fılm Enstitüsü tarafnıdan 1985'ten bu yana düzenlenen festivalin açılışı Stacy Peralta'nın 'Riding Giants" filmıyle yapıldı. Festivalin yanşma bölümünde, çoğu yönetmenlennın ilk çahşması olan, 16 film yer alıyor. Aynca Redford'un rol aldığı 'The Clearing' ve Metallica belgeseli 'Some Kind of Monster' gıbı 22 filmın ılk göstenmi yapılacak. Türkıye'de gösterimi süren 'Elveda Lenın!", 'Carandıru', 'Dogville' gibi filmler de ızleyıci önüne çıkacak. Le Monde, 'Uzak'a övgü yağdırdı • R\RİS (ANKA) - Fransız gazetesı Le Monde, Nun Bilge Ceylan'ın ödüllü 'Uzak' fılmını La Fontaine'in 'Şehırlı Fare ve Tarla Faresi' masalına benzetırken 'dennliğı ve sanatrnın zarafetı'nden dolayı övdüğü Ceylan'ı keşfetme zamanınrn geldiğıru yazdı. Le Monde, "Bıze. Türkıyenin Avrupa'nın kapısını çaldığı bu dönemde. sanıldığından daha yakın olan uzak bir ülkeden haberler getiriyor" dıye yazdı. Eski filmleri yeniden yaşamak • Kültür Servisi - Türk filmlerinin kamera arkası ve görünmeyen kahramanlan gün yüzüne çıkıyor. Yönetmen Ismail Sancak, Türk sinemasında iz bırakan 13 fıhnin kamera arkasında yaşananlan anlatan 'Bir Filmin Hıkâyesı' adlı bır belgesel çekiyor. TRT içın çekilen belgeselde şimdilik 'Hazal', 'Selvi Boylum Al Yazmalım", 'Turist Ömer Boğa Güreşçisi', 'Muhsın Bey' ve 'Hababam Sınıfı' ele ahnıyor. 13 bölümlük belgeselin her bölümünde bır filmin, tasan aşamasından başlayarak çekım, kurgu, seslendirme aşamalanndan geçen oluşum süreci anlatılacak. Belgesehn çatısını röportajlann oluşturduğAınu belirten Sancak, söz konusu filmlerde çalışan, ulaşabildikleri herkesle konuşacaklannı söylüyor. Sancak "Türk film dünyasının bütün renklerinı ıçınde banndıran bır belgesel dizi oluşturmayı amaçlıyoruz" diyor. Belgeselin mayıs ayında yayımlanması planlanıyor. Tirk Sanat Müdği Beste Yanşması • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Büvükşehu" Belediyesi Başkanlığının, Cumhuriyet'in 80. yılı dolayısıyla düzenlediğı '80. Yıl Türk Sanat Müziği Beste Yanşması'nın ılk ayağuun sonuçlandığı, 11 yapıtın finale kaldığı açıklandı. Altınkoza Kültür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında Türk sanat müzığine nıtelikli parçalar kazandrrmak amacıyla yapılan yanşmaya, 210 beste katıldı. 11 yapıtın yanşacağı, 80. Yıl Türk Sanat Müzığı Beste Yanşması Finali'nin 20 Ocak günü saat 20.00'de Büyükşehır Belediyesi Tıyatro Salonu'nda yapılacağı bildirildi. Final seçıcı kurulunda Ali Şenozan, Yıhnaz Pakalınlar, Toktay Sökmen, Şükrü Birbaş ve Ercan Çulhaoğlu yer alıyor. Hepimiz birer göçebe(mi)yiz? • Kültür Servisi - Ma\i Jeans'ın dünyanın dört bır yanındakı farklı kültürlere \ e sıra dışı etkinliklere yer veren dergisi Mavıology. 25. sayısında günümüzün 'göçebe' kavramını ele alıp sorguluyor. Dergıde, 'Çıngene' olarak bihnen Roman halkı ya da Kuzey Afrikalı Bedeviler gibi klasik göçebelenn yanı sıra, günümüzde küreselleşmenın getırdiği göçebelık de ınceleniyor. Mavıology, bugün aslında herkesin göçebe olduğunu söylerken, günümüzde yemeğin, modanın, hatta dansın ülke sınırlannı aşarak göç ettığını, ılgınç örneklerle anlatıyor. K Ü L T Ü R » Ç İ Z Î K K Â M İ L M A S A R A C I