18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK AHLAKARANIYOR TURHAN SELÇUK DÜRÜST TJL3İATLI İSTAN'BÜL 8/ZJM 5ANP/M. Kemanenbüyük aşkı Ünlü orkestralarla konser veren keman virtüözü Cihat Aşkın, Bach'ın bir sonatıyla 'Sarı Gelin' türküsünü aynı ortamda dinleterek klasik ve geleneksel arasında köprü kuruyor HATİCE TUNCER Henüz 11 yaşında ITÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvan'nda Özel Yete- neklı Çocuklar Sınıfı'nda keman eğiti- mine başlayan Cihat Aşkın 1 5 yaşına gelmeden Paganini'nin KaprislerFni. 16 yaşındaÇaykavski'nin "Keman Konçer- tosu"nu çaldı. Dünyanın ve Tiirkiye'nin en ünlü orkestralanyla konser veren Ci- hat Aşkın. Johann Sebastian Bach'ın bir sonatıyla "San Gelin" türküsünü aynı ortamda dinleterek klasik ve geleneksel müzık arasında köprü kuruyor. Günümüzün en önemli keman virtü- özlerinden olan Cihat Aşkın, halk türkü- lenni kemanla yorumladığı "INIinyatür- ler" ve "Ege'nin Türküsü" albümleriy- le klasik Batı müzıkçileri arasında bir i lke imza attı: "Beninı için hiçbir zaman klasik müzik ya da geleneksel müzik ay- ntnı olmadı. Bir kemancı olarak keman- da çalınabilen her şeyi çalmak istedim. Dünyanın heryerinde kabul gönen, teme- G yereL, uhısal külrürden yola çıkdarak son Ceknolojik gehşmelerle işlenmiş olan ev- rensel müziktir." 'Pop müzik zehlrl' Cihat Aşkın, Cumhuriyet ICitap Ku- lübü'nün Taksim'deki lokalinde yaptı- ğımız söyleşimiz sırasında en çok mü- zik eğitimı. geleneksel-klasik müzik aynmı, kaliteli ve kalıtesiz müzik an- layışı üzenne konuştu: "Pop müzik' İnsanlar düşünrnesin, es- tetık duygulan gelışmesın" diye bir uyuş- turucu zehir gibi halkunızın üzerine en- jekte ediHyor. Bunun bilinçli olarak ya- pıldığını zannetmiyonım ama gelinen noktada tekerlemevari sözlerle müzik edebiyatı sıfira indirilerek insanJann dü- şünmeleri engeDeniyor. Asıl kavganın bu- rada olniası gerekiyor. Ben pop>üler kül- türe karşı değihm. Öyle popüler eserler var ki belki 20-30 sene sonra klasik eser olacaklar. Johann Srraus öyle değil miydi? Belki tsmail Dede Efendi nineserizamanının hafif müzik eserndi. .Ama bugiin klasik eserler arasına girdi. Biz ne kadar ken- dimizi insan olarak daha iyiye, daha doğ- ruya, daha güzele doğru yaklaşOnrsak bi- zim çevremize saçtığınıı/ ışık Aa o dere- ce aydınlaticı oluyor. Yoksa 'seçkin kesim klasik Batı mü- ziğıni dınliyor ama halk Türk müziği dinliyor' diye bir aynrn yapmıyorum ben. Anadolu da çok para kazanrnayan ve kendi kendini egherek ileriemeye çalışan insanlar klasik müzikten zevk ahyorlar ama bugün Türkiye'nin en zengin insan- lan sosyete partilerinde arabesk müzik- le egleni)orlar. r Etnlk müzik... Aşkın, dünyada son yıllarda rnoda ha- line gelen etnik müzik temella "world musk" akımına, Batı kaynakJannın tıkan- masının neden olduğunu savurıuyor: "Baü medeniyetinin Doğu rraedeniye- tine karşı saldırgan rurunıu sonucunda kendilerinden ayn bir grup ola rak nite- lendirerek ' etnik" adını verdiler. Bizim Anadolu topraklan dünya kültürünün merkezidir. Gelip geçen bütün uygarhk- lann hepsi bir tortu bıraknuş. Anadolu bugün de dünya müzik kültürünün mer- kezidir. Bu zenguıüği çok iyi kullannttamız ge- rekiyor. Ben bir tarzla başka bir- tarzı ya- pay olarak hiçbir zaman kanşturmadım. Bu topraklarda doğduğum için bu top- raklann kültürü zaten içimde var. Zaten ben keman çaldığım zaman bu toprak- lann ürününü çalnuş oluyorum. Başka- lanna ö>1dinerek bir kültürohışrurma yo- hındaolmamalrvız.Kendikültürüm" ; > "Onemli olan keman çalma sevgisinin Anadolu'ya taşınması ve çok usta bir kemancı olmasa dahi keman çalmış olması. Tıpkı Köy Enstitüleri'ndeki ya da Halkevleri'ndeki zihniyetin gerçekleştirilmesini istiyorum. Anadolu'da çok para kazanmayan ve kendi kendini eğiterek ileriemeye çalışan insanlar klasik müzikten zevk ahyorlar ama bugün Türkiye'nin en zengin insanlan sosyete partilerinde arabesk müzikle eğleniyorlar.' en aydınlaOcı şekilde ileriye doğru götür- meliyiz. Beninı ha\atta bütün kavgam bunun için." Keman. Aşkın'ın, yaşadığı sürece ya- nmda olacak bir yoldaşı. Ulaşmak iste- dıği yere götürecek bir araç. Uç yeni çalışma... Bugüne kadar Mozart'ın "5. Keman Konçertosu", Suna Kan ile "Bach tkili Keman Konçertosu". "Modern Keman- \Tyolonsel eserieri". Uhi Cemal Erkin'in keman konçertosu. Necfl Kazun Akses'ın keman konçertosu yorumlan yayımlanan Aşkın, üç yeni çalışmayla dinleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Aşkın ünlü Fransız kemancısı Kreutzer'in bu- güne kadar hiç kaydedılmemiş. 42 etü- dünü iki CD halinde yayımlayacak. Genç besteci. müzikolog Emre Aracı'nın ke- man konçertosu ise önümüzdeki aylar- da piyasaya çıkacak. Minyatürler ve Ege'nin Türküsü gibi. halk türkülerini otantik sazlar eşliğinde kemanla yorumlayacağı yeni bir albümün hazırlıklannı da tamamladı. Yalçın Tu- ra'nın .Yılmaz Güney'in "Umutsuz- lar" filmı için yaptığı müzığin de yer alacağı albümün adı büyük olasılıkla "Umutsuz" olacak. Türki\iye'nin her yerinde konser İstanbul Teknık Ünıversitesı Müzik İleri Araştırma Merkezi Eşbaşkanı olan Doç. Dr. Cihat Aşkın. Türkiye'nin her yerinde konserler veriyor: "Kendi gördüJderimizi insanlara çevir- mek onlan da aydınlatmak gerekiyor. Bunu için Edime'den Erzurum'a kadar çok yeri gezdim. 18 Mart'ta Sıvas'a gi- deceğim. Yozgat'tan, Vlranşehir'den de davet aldım. Once Minyatürler'den ça- hyorum. İnsanlara zorla bir şey day^atmak doğru değil. İnsanların anladıklan dil- de hitap ediyorum. Ben de aynı kültürün ürünüyüm. Aynı enstrüman üzerinde değişik müzikleri seslendirebiliyorum." Konser vermenın insanlara ulaşmak için yeterli olmadığını düşünen Aşkın. kaliteli müzik eğitiminin yaygınlaşma- sını sağlamak için meşaleler yakmayı amaç edinmiş. Bursa Devlet Konserva- tuvannın çağnsı üzerine 2001 yıhnda her ay gıderek ders verdiği çocuklar, artık konserlere çıkacak düzeye gel- mışler. "Cihat Aşkın ve Küçük Ar- kadaşlan" adını verdiği projeyi tüm Türkiye'ye yaymak, kentlerden kü- çük arkadaşlar edinmek istiyor: "Önemli olan keman çalma sev- gisinin Anadolu'ya taşınması ve çok usta bir kemancı olmasa dahi keman çalnuş olması. Tıpkı Köy Enstitüle- ri'ndeki ya da Halkevleri'ndeki zihni- yetin gerçekleştirilmesini istiyorum. İlle de bir insanın keman çahnası gerekmi- yor. Bağlama, piyano, gitar, zurna ne is- terseçalsm, ama birenstrüman çatem. Yani müzikle başlayan bir hayat müzikledevam eden bir hayat çok daha estetik, insani değerlere sahip ohır. Mecüs'te 300 kişinin müzik yaphğını düşünün. O zaman çok dahagüllükgüüstanhk bir Türidye ohır- du." Müziğin toplumsal işlevi Aşkın, müzisyenlerin de bir araya gelip kurdukları orkestralarla sivil toplum kuruluşu gibi halkın beğeni düzeyini yükseltecek. aydınlatacak çalışmalar yap- ması gerektiğini savunuyor. 196rdekurulanancak 1970'lerdeçalış- malan durdurulan, Hakan Şensoy'la bir- likte yeniden kurduğu İstanbul Oda Or- kestrası'nı "shil toplum orkestrası" olarak adlandınyor: "Müziğin de toplumsal ve bireysel işlev leri vanur. "Sanat sanat için mi, toplum için mi' klasik sorusuna gelirsek ikisi için de. Sanatı sanat için yapmadığınız zaman onun ticarileşme oranı daha fazladır. Top- lum kendi kendine tirmanacak ama bir lambaya ihtiyacunız var, bir ayduıhğa ih- tiyacınuz var. Sanat bunun için çok gerek- li. ShTİlmiş insanlar daima öldürüîmüş- lerdir, yok edilmişlerdir. Önemli olan in- sanlığa ışığı tarif ederek, ışığı anlatarak, ışıgı göstererek hiznıet etmektir." Ciwan Haco. 4 yılda gelen saygınlık "Kâmuran ince ile beraber İTÜ Dr. Erol Üçer Müzik ileri Araştırmalar Merkezi'ni kurduk. Yüksek lisans ve doktora veren bir bölümümüzün yanı sıra ses kayıt stüdyoları, müzik kütüphanesi, nota yazım laboratuvan, İTÜ Oda Orkestrası, Modern Müzik Toplutuğu gibi çok yönlü faaliyet- lerimiz sürüyor. Müzikoloji, etnomüzikoloji, müzik teorisi, müzik işletmeciliği, icra, bestecilik, tonmaisterlik dallannda yüksek lisans diploması veriyoruz. Sertab Erener'in Eurovision'da birinci olduğu şarkı, bizim stüdyomuzda kaydedildi. Müzik kütüphanesinde çok sayıda nota, yabancı ve Türkçe kitap, CD, DVD koleksiyonumuz var. Sosyal Bilimler Enstitümüze bağlı müzik yüksek lisans programının da ana bilim dalı başkanıyım. 1982 ve 1984'te YÖK bütün müzisyenlere unvanlar verdi, ama biz o unvanlan almaktan kaçındık. Ben kendimi müzisyen olarak görüyorum o yüzden unvan koltukta kalıyor. Benim için kendi sanatsal içgüdüm bütün unvanlardan daha üstün." Erol Parlak Beşlisi Bağlama ile Mozart keyfi E rol Parlak Bağlama Beşlisi, Akkıraz Yapım'dan çıkan "Eşik" albümünde VV'.A. Mozart'ın "ADa Turca" (Türk Marşı) adlı eserini yorumluyor. Erol Parlak tarafından 2000 yıhnda kurulan, dığer üyelen Eren Demir, Doğan \ ıldınm, Ali Kazun Akdağ ve Güven Türkmen'den oluşan grup, müziğin evrenselliği adına böyle bir deneme yaptığını belirtiyor. Grubun kurucusu Erol Parlak. Eşık'in "insanhğa açılan kapı" anlamına geldiğinı belırterek "Eümizde sazumz, yüreğimiz Anadolu, rehberinüz akıL menzilimiz insan... Çıktığınuz bu yokia kaynagımız, elbette Anadolu ruhu ve bereketii toprağımızm bir bürünü olarak gördüğümUz, göz kamaştıncı ses hazinesi oldu" diyor 18 Ocak'ta Abdi ipekçi'de İstanbul Civvan Haco'yu bekliyor S uriyeli Kürt müzisyen Ciwan Haco 18 Ocak Pazar günü Abdi lpekçi Spor Salonu'nda. BülentOrtaçgill9 Ocak Pazartesi günü Atatürk Kültür Merkezi nde konser verecek. Son çalışması "Na Na"dan ve eski albümlennden parçalar seslendirecek olan Haco, aşk şarkı lannı "banşve umut" için seslendirecek. Isveç'teyaşayan Haco, konser için şu mesajı gönderdi: "İstanbul konseri benim için çok önemfi. Orada en güzel şarkılanmı herkes için söyiemek istiyorum. Bugüne dek albümlerimi alarak beni dinleyen insanlann karşısına nihayet çıkacağım için çok mutiuyum." Biletler. Bılenx noktalannın yanı sıra müzik marketlerde ve kırtasiyecilerde 15 milyon liradan satışa sunuldu. Bülent Ortaçgil, son albümü "Gece Yalanlan" nın adını taşıyan konserini AKM'de Erkan Oğur, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel ve Baki Duyarlar'dan oluşan ekiple birlikte verecek. (Bilgi için tel: 0212 283 75 80) Beste ve söz yardımı Haik ozanlarının bir derneği var İ stanbul Haber Servisi - Türkiye'de yaşayan halk ozanlannı bir araya getirerek daha güzel eserlere ımza atmak amacıyla kurulan Halk Ozanlan Derneği (H.\LKODER), beste ve söz arayan sanatçılara yardımcı oluyor, Anadolu'dan îstanbul'a gelen ozanlara destek veriyor. Radyo programı yapımcısı Ali SangüTün ortaya attığı fikir doğrultusunda kurulan HALKODER, 2 yıldan bu yana halk müziğine gönül verenlerle birlikte yoluna devam edıyor. HALKODER Başkanı Hasan Oztürk. halk ozanlannı ve eserlerini sahipsız bırakmamak için çabaladıklannı söyledi. Öztürk, "Ozanlanmız her gün gelip çalsuı söylesin istiyoruz. Hatta Anadolu'dan gelen, kalacak yeri olmayanlara kalacak yer gösterebilecek olanaklan yaratmaya çahşıyonız'" dedi. Çeşitlı hayır kuruluşlannda moral konserleri düzenlediklenni anlatan Öztürk, "Daha fazla konser ve etkirdik yapmak için çahşıyonız" diye konuştu. Aksaray'daki Eğitimciler Lokali'nde her ayın ilk cumartesı günü halk müziği dinletisi gerçekleştiren derneğin yaklaşık ;. 50 üyesı bulunuyor. , «i Bülent Ortaçgil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle