22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 11 OCAK2004PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER v a_zılannı ilgıyle okuduğum, Prof. Dr. Cüigöf Uras Milliyet Ekindeki yazısında, '"P-Jtıkaalar da etik değeriere sahip çık- rn& " diyor... Bır de omek venyor Adnan Menderes, oğlu oğrenimini bi- tiriroe, sormuş: "Neyapmayıdüşûnûyor- sur>" "Baba ticaretyapacağım"yanıtını alırca, "Hangı parayla, ne iş yapacaksın *tf?'Oğlu, "Bana çok kişi iş teklifi getirdi. S&rtayeyi onlar koyacak"... Eaba Menderes'in bu konuda oğluna vecı^ı öğüt bugün bıle anlamlıdır "Sana Fş tsMif edenier, dolaylı olarak bana para verreye kalkıyor. BirBaşbakan oğlu ola- rak sen ticaret yapamazsın, madem ki yurtışında okudun, sınava gir, Dışişle- ri'nde memur ol." Gelmış geçmiş başbakanlann oğullan, eşleri, kardeşleri çoğunlukla bu tür ticaret işlerine bulaşmaktan kaçınmıştır. El- bet birkaç kötü ömek vardır, ama Is- met Paşa'dan Recep Peker'e, Günal- tay'a. GürseTe Korutürk'e, Sunay'a daha birçok devlet adamının çocuk- lan, yakınlan tıcaretle zengın olma he- vesine kapılmamıştır. Gazetelerden, TV'lerden öğreniyoruz! Tayyip Erdo- ğan'ın oğlu biryandaşın şirketinin da- ğrtım işlerini üstlenmiş... Başbakan Tayyip Bey de eskiden olduğu gibi ticaret ılışkilerinı sürdürmekteymış. Hatta yeni ku- njlanbirşirketeortakbiledmuş!.. "Etikde- ğeriere sahip çıkmak', Türkçesı, "ahlak de- ğeherinel." Denecek ki, hangi etik, han- gi ahlak? Çeşitii ahlak anlayışlan olduğu- nu biliyoruz. Prof. Dr. Bedia Akarsu "Ah- lak öğretileh'nm (Remzi Kitabevi) önsö- zündebakın ne diyor "Herulusun, herça- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Etik Ne? Ahlak Ne? ğın, her sınıfın (haydutlar çetesinin bile), hatta her kişinin kendine öz bir 'ahlakı' var.. Ahlak üzerindeki görüşler çeşitii ola- bilir Ancak hepsınde ortak oian bir şey var 'Ahlaklılık' diye birşeyin kabulü..." Epey- dir 'ahlak" sözcüğü yrtip gitti! Yerini Yunan- cadan Latinceye, ordan Fransızcaya geç- mış 'Ethkjue'aldı, Türkçeyazılışıyla "etik..' Basında. TV'lerde, politika söyieşilerinde bir "eWc"tir gıdiyoıi Nedense "ahlak" de- mekten, yazmaktan korkuluyor! "Etik"e uymadı, etik dışı, etik'sız olmaz... Açık- çası, "etik" ge\d\ "ahlak" kayıplara kanş- " tı! Güngör Uras da "ahlak"\ bırakmış " "etik'e sanlmış Tayyip Bey'in, doğrudan doğruya Başbakan Erdoğan olarak tica- ri ortaklıklanna son vermemesi, hatta ye- nilenni de üstlenmesı, "yanlış yorumla- malara yol açar" diyor. Böyle davranışı "etik"e uygun görmüyor "Hem birpartı- nin başı olarak çok sayıda politikacının li- deridir, hem de Başbakan olarak tüm mil- letvekillerine ömek olmak durumundadır. Eskiden kurulmuş şirket ve ortaklık ilişkı- sini sürdürmesi, yenisine de ortak olarak katılması, diğerpolitikacılara, milletvekıl- lerine, bakanlara ömek olacaktır. Başba- kan'dan beklenen, politikaya girmeden önceki ticaret faaliyetleriyle bağını tama- men kesmektir." Dıkkat edilecek nokta, Uras'ın da "ahlak" demeyıp "etik" diye yazması, Başbakan'ın davranışını "ahlak d/ş/"değil de, "ef/fcd/?/"saymasıclır! San- kı etik'\e ahlak ayn ayn şeylermiş gibi!.. Oysa ansıklopedıler 'ahlak'\ da 'etikr \ de "bir kimsenin iyi niteliklerini ya da kişilıği- ni belirten bir tutum ve davranış" olarak belırtmektedir...Ahlak, yanietik konusu yüz- yıllardırtürlü açılardan yorumlanmıştır. Kı- me göre, kimin için, hangı amaca varmak için!.. Okuıianma, Sayın BediaAkarsu'nun "Ahlak öğretileri" kitabını öğütiemek is- tenm. Ahlak ya da etik nedir, ne değildir, sana göre, bana göre, değişken bır şey mı- dir? Ahlak ya da etik değışik yorumlanma- ya uygundur, ama "ahlaksız" olmanın hoş görülecek biryanı kesinlikte yoktur!.. ma ımum karta taksit* CZ0U20O4-29.022OO4t**«n»as»ı<lage;e™»r BCYTAŞ A^. OSB. 2Xd No.1 38070 Kaysm Brtona. Boyt*ş A 4 . ' ı * tesdS Kampenyalaria i g i aynnt'tı bilgı içerefi bfoşûrlenmizi bayüennnzden temm "°esın Memelerde vsce farksız. îkinci Sayfa... H. Basri ÂKGÎRAYHukukçu, Eski Parlamenter B aşhktan da anlaşıla- cağı gibi, Cumhuri- yet gazetesınin ıkin- cı sayfasından söz etmek is- tiyorum Intemetler. e-postalar (e- mailler). TV kanallan gibi, teknolojmın yarattığı ileti- şim araçlannın, medyanın önemli bir bölümünu oluş- turduğu \ e etkısınin de gide- rek arttığı kuşkusuzdur Ama, tum bunlann, yazılı basmın ve özellikle gazete- lenn, kamuoyu oluştunnada- ki gücüne enşebildıklennı ilen sıirmek olanaksızdır. Gerçekten. sokaktaki ada- mın bir gazete satıcısı önün- den geçerken gazete başlık- lannı okuyarak kolayca ve bır bedel ödemeden edındı- ği haber alma istemını. baş- ka yolla karşılayabilmek ola- nağı var mıdır? Sabah qayı- nı yudumlarken ya da sıcak yatağından çıkmadan gaze- te sayfalannı çevirmenın mutluluğunu tatmak bile ay- n bir şeydir Ne var ki. özellikle son yıllarda. gazetecıhğın tekel- leşip tüccar gazetecıliğe dö- nüşmesiyle, gazeteye duyu- lan güven temelden sarsıl- mıştır. Doğal kı, kâr. daha çok kâr amacında olan pat- ronun bu\Tuğuyla \alakah- ğı mesiek edinen. çıkar kar- şıl^ı ülkeçıkartanna ters dü- şen düşünceler üretip öneri- ler getiren sözde vazarlar >oizunden basının saygınlı- ğı yitirilmiştir. Öteki gaze- telerde köşe tutmuş birkaç değerli yazanmız aynk tutu- lursa, Cumhunyet tarihimız- de. gazetecilığın bu denlı güven yitırdıği bir dönem yaşanmamıştır dıvebılınz. Bilındiği gibi. gazetenın. daha kapsamlı bir deyişle medy anın görevı. sadece ha- ber uretmekten ibaret değil- dir. Halkın kültür düzeyını yükseltmek, toplumu bılinç- lendınp yönlendiımek ve daha önemlısi. sıyasal erkın yanılgılannı saptayıp uyar- mak gibi görev ve sorumlu- luğu da vardır. Ne var ki medyamız. son yıllarda bu görev, so- rumluluğu bır yana bırak- mış. kimi çıkar çevrelennin yaranna yalakalığı ve ya- bancılardan çıkar sağlamak uğruna ülke yaranna ters dü- şen politikalarüretmeyi mes- lek edınmişlerdir Kimi haftalık ve aylık der- gilere haksızhk etmemek için onlan aynk tutarsak, gunlük gazetelerin içinde bu olumsuz ortamdan kendini koruyabilmiş bir tek Cum- hurrvet gazetesini ve özel- likle. onun ikinci sayfasuu gösterebilirim. Ötekı sayfa- lardaki, her biri dalında uz- man değerli yazarlann eko- nomı, eğitım, sağlık. hukuk gibi alanlarda sergıledıklen eleştıri ve önerilen bır okul gıbı nıtelemek abartılı bir sav olarak alınmamalıdır. Ama, ikinci sayfada bir baş- ka tat, bir başka ıçtenlık var- dır. Gerçekten. genellikle, gazetenın ılk sayfasında yer alan Kuran kurslan, ımam hatipler. türban sorunu, ye- ni vergi zamlan. gerici kad- rolaşma gibi haberlerle bey- rumiz uğuşur. yureğımiz ka- ranr. "\wıkkn karanhğa mı" kuşkusuyla ürpennz. Bu ka- rabasandan kurtulmak, yü- reklenmek, coşkulanmak için sayfayı çevırmek yeter- hdir. Önce, değerli yazar İ. Sel- çuk un *PENCERE"sinden gelen ışıkla aydınlanır, değer- lı hukukçu M. Soysal'ın us dolu yazılanyla düşünür, ko- ca yazın adamı O. Akbal' ın devnmcı, uyancı düşünce- leriyle duygulanır, coşkula- nınz. Sonra, nice ünlü yazar- lara taş çıkartacak nitelikte amatör yazarlarla tanışınz: dallannda uzman olan ger- çek aydmlardır onlar . Ne patrona yaranma kaygılan vardır, ne de ülke yönetici- lerine yalakalık yapmaya. Bağımsız. bağlantısız öz- gürce yazarlar. Arbaş'ın "Kuvayı MilHyıe Aflan" gı- bı özgur ve yüreklidirler Tüm çabalan. daha güçlü bir ulus. daha aydınlık ve mutlu bir toplum uğrunadır. O yazılarda. tüm ülke so- runlanna çözüm önerilen vardır Aydınlıkçı. eğitici, vlireklendıncı yazılardır on- lar.. Öz bir deyişle bir bilim- sel akademıdır Cumhun- yet'ın ikinci sayfası. Yalakalar. dönekler. liboş- lar. çıkarlan uğnına. kanal- dan kanala koşan T\' kuşla- nndan oluşan medya dun- yamızda. ak alınla. dimdik duran gazetedır Cumhuri- yet. Ona bu nıtelıği kazan- dıran tum vazar. çizer ve emekçılenni \wekten kutlu- yorum Özellikle. her gün \lizlerce yazı arasından iki üçünü seçıp yaynna koyma. makalelerden sorumlu ger- çek aydm, usta yazın adamı Sa>ın Sami Karaören ı ay- nca kutluyor. teşekkür edi- yonım. Evet, Cumhunyet oku- rnakbirayncalıktır. diyorum. Saddam Suçlu da BushSuçsuzmu... Saim CANATAN Işletme Ekonomisti Sonunda yakalanan dik- tatör zalim Saddam. geç- miştekı davTanışlan ile tar- tışmasız suçludur tran. Irak savaşmdaki acımasız tutu- mu (ölüm gazlan kullanı- mı), Halepçe kıyımı, Birin- ci Körfez Savaşı'nda Ku- ve\1'e saldınsı ve ülkesin- de astığı astık, kestıği kes- tik tam bir dıktatör da\Ta- nışı ile dünya kamuoyu önünde hukuk ve etik açı- sından bakıldığında suçlu- dur Uluslararasıbırmahke- mede bağımsız yargıçlar ta- rafmdan Irak dışında bir yerde yargılanmalıdır ve ce- zasıru çekmelidır. Pekı ama, vahşi kapitaliz- mın ve sömürgeci emperya- lizmin liden. ABD'nin Sa- yın Başkanı Bush ve onun ekıbi suçsuz mudur? Dünyada herkesin bildi- ğı gibi Bırleşmış Milletler kararı olmadan tutumsal (ekonomık) ve siyasal çı- karlar amacıyla. bağımsız bir ülke olan Irak'ı işgal eden ınsanlann çoluk ço- cuk, kadın demeden mıl- yonlarca ton bombayı tepe- lerine yağdıran ve katleden. bütün değerlerine el koyan ve tutsak yapan, bunun adı- na da Irak'a özgürlük ve de- mokrasi getirdiğini utan- madan, sıkılmadan söyle- yen Sn. Bush ve ekibi suç- suz mudur 9 O da yargılan- malıdır. Yoksa hukuk ve kuralın işlemedığı. orman kanunu- nun geçerh olduğu bir du- rum ortaya çıkacaktır. Ne yazık kı güçlü olan her za- man haklıdır kuralı ışlemek- tedir Bu, üzücüdür. geri kalmış ülkelerin ekonomık yönden bağımsızlıklanna kavuşamadıklan, demok- ratik çağdaş yönetıme geçe- medikleri \ e eğirim seviye- lerini >ııkseltemedıklen sü- rece böyle devam edecek- tir. Emperyalist ülkeler ta- rafından acunasızca sömü- rüleceklerdır. Onlar tarafuı- dan bölüneceklerdır, alda- tılacaklardır. çağdaşlaşma ve bilinçlenmelenne ftrsat verilmemesi için her yola başv'urulacaktır. PENCERE Anadolu Sotta Devleti Kaldırır mı?.. Bektaşi yatağa düşmüş, öleyazmış, papazı ça- ğırtmış... Papaz sormuş: - Ne istiyorsun?.. - Hıristiyan olmak istiyorum... Yatağın çevresindeki Kızılbaşlar şaşırıp telaşlan- mışlar: - Ne yapıyorsun ulan, kafayı mı üşüttün... Bektaşi: - Yoo.. demiş, mademki sonum geldi, bir Müs- lüman eksileceğine bir gâvur ölsün!.. • Bektaşi mizahının bir benzeri dünyada yok!.. Nasrettin Hoca'yı da sollar Baba Erenler... Softalıği sorgulayan Bektaşilik yaklaşımındaki akılcılıktan türeyen nükte şimşeği Anadolu'dan gayrı hiçbir coğrafyada çakmaz!.. Tüm toplumda, devlette, hayattadinden, ımandan, sofuluktan, yo- bazlıktan geçilmediği birdönemde Bektaşi'nin so- luğu kişiye nefes aldırmıştır; sanayi devrimini ger- çekleştirmeden laikliğe yönelen Türkiye'nin ma- yasında Baba Erenlerfelsefesinin katkılan azımsa- namaz... Ham ervahta mizah yoktur... AKP'nın kodamanlanna bakın, ne mizahla, ne ka- rikatürle, ne de nükteyle alışverişlen var... • Emin Çölaşan'ın cumartesi günkü yazısını okur- ken ister istemez gülmeye başladım; Başak Yayı- nevi'nin çıkardığı '2'nci Cumhunyet Tartışmalan' adlı kitaptan seçtiği Recep Tayyip Erdoğan'ın in- cilerini köşesine aktanyor Çölaşan... Ne diyor Recep Tayyip: "- Türkiye din olarak Kemalizmi (Atatürkçülük, laiklik, devnmler...)almış, başka hiçbir dine (Müs- lümanlıkdahil) hayat hakkı tanımayarak krtieierezor- la dikte ettirmiştir..." "- Türkiye'yi Islamın devlet planı içinde düşü- nüyorum..." "- En üst belirteyici Islamın ilkeleridir, her şey ona göre belirlenir..." Bu tür incilerin bolluğuna diyecek yok!.. Bugün- kü Başbakanımızın kafası tam şeriatçı mantığıyla yuğrulmuş... Peki, Recep Tayyip degişti mi?.. Kimi 'Değişti' diyor. Kimi 'Takıyye' diyor. • Recep Tayyip'in işi zor; TV ekranlanna da yan- sıyan sıkıntılı halini üstünden atması gerekiyor, ra- hatlaması şart!.. Geçmişiyle bugünü arasındaki çe- lişkinın makasıyla kendisine yeni bir kimlik biçme- nın geriliminde kasılmış kalmış Başbakan'ın sure- ti mizahtan, nükteden, şakadan, gülmeceden, gü- lümsemeden habersız... Bektaşi'ye sormuşlar: - Islamın şartı kaç?.. - Bir!.. Kızmışlari - Ne diyorsun sen?.. Baba Erenler: - Imanım, demiş, hac ile zekâtı siz kaldırdınız, namaz ile orucu biz kaldırdık, geriye bir tek keli- me-i şahadet kaldı... Müslümanlığı yokuşa sürüp Türkiye'nin devlet dü- zenine dönüştürmek isteyen Başbakan'ın da, Müs- teşar'ının da, Dışişleri Bakanı'nın da işi zor... • Peki, Recep Tayyip değişirse ne olur?.. AKP parçalanır mı?.. Işin püf noktası da bu!.. Bektaşı'ye sormuşlar; - Nasıl oruç tutarsın?.. Baba Erenler: - Dayanırsam tutanm, dayanamazsam yutanm... Recep Tayyip ıki arada bir derede; aşağı tükür- se sakal. yukan tükürse bıyık; eski sözlerini tutar- satutacak, tutamazsa yutacak... DAHA ETKIN - DAHA ÜRETKEN MESLEK ÇIKARLARINI KORUYAN MESLEKTE YETKİNLEŞMEYt SAVUNAN ÇAĞDAŞ YAPI DÜZENtNDEN YANA OLAN BIR ODA ÎÇÎN. . tNŞAAT MÜHENDtSLERİNE ÇAĞRI 24-25 Ocak 2004 tarihlerinde yapılacak olan TMMOB tnşaat Mühendısleri Odası İstanbul Şubesı 39. Dönem Genel Kurulu ve Seçimlerine tum meslektaşlanmızı çağınyonız. TMMOB tNŞAAT MÜHENütSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI CEMAL GÖKÇE GENEL KURUL Tarih : 24 Ocak 2004 Cumartesi Saat : 10.00 Yer : Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu Beşiktaş îstanbul SEÇtVILER Tarih : 25 Ocak 2004 Pazar Saat : 09 00-17.00 Yer : Karagözyan tlköğretimokulu Abide-i Hürriyet Cad (Osmanoğlu Kliniği Yanı. Şişli Adliyesi Karşısı) Şişli/tstanbul I Okurlarımıza duyuru "Cumhuriyetin80Yılı" fasikül klasörleri TÜRKİYE genelinde dağıtılmıştır. Okurlanmız "Form" kayıtlanru yaptırdıklan yerlerden ve Cumhunyet Kitap Kulübü / Taksim'den alabilirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle