25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EYLÜL 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ BİR UZUN RUYA TURHAN SELÇUK DÜRÜST TABİATLI İSTANBÜL SFENDİSİ ABBÜICASBAZ' IN HARİEüLÂDE MACERAIASI KISIM ÎEŞMİLİ EİRDEN GüzelAfrocüt'in güzelkenti ww.iieniaom.com e-posia; cera23Ofngcurahuriyet.com.tr İSTaörflü anıtsal kapı~ Hemen karşısında, kaalara adayan Prof. Dr. Kenan Erim sonsuz uykusunda. Afrodisias, ilk çağlardan günümüze stadyumu,tiyatrosu,odeonu, meclis binası ve anıtyapılarıyla Anadolu 'nun ayakta duran en görkemliyerleşimi; heykel hazinesi Aydın'dan yola çıkıp Nazil- lı'yı geçtıkten ve Denizlı'ye gelmeden önce, sıradan trafık levhalanndan biri, Karacasu ilçesini gösteriyor Bu lev- hanın yanında ise yine sıra- danbirörenyerilevhasıdu- rûyöZ. Sapınca ve yaklaşık 40 kilo- metre boyunca yeşıl ovalardan geçıp, yeşile büriinmüş dağlan tırmandıktan sonra yol düzlüğe ındiğinde Geyre ka- sabasının tam orada, yerden fışkıran mermer sütunlar göze çarpıyor. . Burası. tanh dolu Anadolu'nun, ayak- ta kalmış en görkemli antik kenti... Burası Afrodisias... Yaklaştıkça ınsanı ıçıne doğru çeken ve her adımda bıraz daha büyüleyen kocamanbırkent... 6 bln küsur yıl Adını güzellik tannçası Afrodit'ten almış... O halde, sözü Anadolu'nun bıl- gelerinden -HalikarnasBahkçısT nam- h Cevat Şakir'e bırakmak gerek: "Bir rivayete göreZeusve Diyone'den, başka bir rivayete göre de deniz köpü- ğünden doğmuşhır. Afrodit adı her ne kadar köpük anlamına gelen 'afros'a benziyorsa da bu sözün 'köpük'ten ol- madığı ve Grekçe olmadığı anlaşıbnış- ür." Yanı Afrodit, Kibele gıbı Anado- lu tannçalanndan... Kibele'nineskı sevgilisi Adonis'lebir- lıktelığı boşuna değıl! Kentın kuruluşu Isa'dan önceki 5000 yüa kadar ınıyor... O sıra Afrodit, he- nüz dogmamış! Kentın tanh sahnesinden çekıldıği devir ise Isa'dan sonrakı 12. yıizyıl... Elde var 6 bın küsur yıllık bir kent! Kenan Erim'e saygı Gökyüzü, beyaz bulut kümelerinin is- tılasma uğramışa benziyor. Ama gü- neşin umurunda değil. Oğleden sonra falan tammıyor: firlatıp duruyor sıcak oklannı... Afrodisias'ın lcurulduğu alan öyle büyük ki.. 520 hektar diyorlar... Yanı- nızda, en büyüğünden bir şışe su yok- sa, daha da büyüyor bu alan... Böylesi büyük ve sütunlan topraktan nşkıran bır örenyenne Osmanlı'run son dönemlennde gelip köy kurmuşlar.. Geyre'nin, Afrodisias'ın üzerine otur- duğu anlaşıhnca köyü karşı yamaca ta- jimışlar... 1904'tekiılkkazıçalışmala rına da tabıı kı "gâvurlar" başlamış... Ama bır de Prof. Kenan Erim var ki... Ara venlen kazılan yeniden başlattıği 1%1'denöldüğü 199İ"adekkendinı Af- rodisıas'a adamış... Ve şimdi çevTesi çimle bezenmış ' t tetraplyon''un karşı- sındayatıyor.. Beyaz mermer sütunlarüzennde yük- selen ve dört yandan anıtsal gınşı olan görkemli kapı. her yanından ayn bır öyküye açılıyor. tşte şurası, artık ça- tısı olmasa da kent meclısi... Kim bilır ne politik tartışmalar yaşandı burada . Burası stadyum . Antik çağdan günü- müze kalan en iyi korunmuş stadyum... 20bınkişı alırmı? Belki fazlasını alır... Kim bilir ne yanşmalar yapıldı bura- da... Orada tiyatro... 10 bin kişilik... Sırtıru akropole dayayan basamaklan ve arkasını ovaya dönmüş sahnesi hâ- lâ ayakta... Kim bilir ne oyunlar oynan- dı burada... Her yer hevkel ,\ma Afrodısias'ın asıl özelliğı, ilk- çağda bır heykel yapım merkezı olma- sı... Afrodisias'ta her yer heykel. Yenn altı heykel, üstü heykel. Tannlann ve tannçalann heykelleri... Imparatorlann heykelleri... Politikacı- lann heykellen.. Sporculann heykel- len... Fılozoflann heykellen... Zengin- lenn heykelleri... Yontusu bıtmiş heykeller... Bitme- mişheykeller... Büstler... Kabartmalarla bezenmiş frizler... Lahitler... Üstüne bır de heykeltıraşlık okulu... Bunlann hepsi Afrodisias'ın anıt ya- pılannı, caddelerini süsleyen heykeller değil tabii ki... Çevre kentlerden gelen heykel sipa- rişlen de oUnalı... Şu taşın yanında dunıp biraz hayal lcurmaya ne dersiniz? Katırlann ya da öküzlenn çektığı ara- balar, gıcırdayan tekerlekleri ile ağır ağır ilerleyerek taş bloklan taşıyor... Bu taşlar yontulup uzaktakı şehirlere Aaıt yapdarm vanı sıra AfrodKİas'ın evterideavakta duruvor» AYfrodisias, adını güzellik tannçası Afrodit'ten alıyor... İlk çağlarda önemli bir heykel yapım merkezi olarakparlıyor... Karya eyaletine başkentlik yapıyor... Sonra, gökyüzündeki yıldızlar gibi kayıp, tarih sahnesinden kayıyor... Henuz dörttebiri kazdabflen Afrodisias'ta sütunlar topraktan Kentin tek eksiği, caddelerindeki iasanl gönderilecek... Bu arabalar, ufuktaki dağlan nasıl aşacak? tlk çağlarda zaman daha bol olma- lı... Taşı, bır keskı ve bir çekıçle yont- mak ve sonra kağnı arabası ile uzakla- ra taşımak bugünün ışi değil... Isa'dan önceki 6. yüzyıla ait bilgiler Afrodisias'ın küçük bir köy olduğunu göstenyor... Afrodit adına tapınak da bu sırada yapıhyor... Isa'dan önceki 2. yüzyılda Afrodisi- as'ın büyümeye başladığı ve 15 bın ki- şının yaşadığı anlaşılıyor... Isa'dan ön- cekı 1. yüzyılda Roma Imparatoru Au- gustos, kenti kişisel koruması altına alı- yor... Böylece Afrodisias'ın yıldızı par- hyor... Kent büyüdükçe büyüyor; îsa'dan sonrakı3 yüzyılda Karya'nınbaşken- ti oluyor. Kentin çevresı surlarla çev- riliyor... Dörtte birl ancak kazıldı Zaman ne kadar acımasız... Gökyüzünde kayan >ıldızlar gibi yer- yüzünde de *'yıldız''lar kayıp gıdıyor.. Isa'dan sonrakı 6. yüzyılda; Bizans dönemınde Afrodisias boşalmaya baş- lıyor... O görkemli Afrodit tapınağı kilise- ye çevrihyor.. Fakat Meryem Ana, Af- rodıt kadar korumuyorAfrodısıas'ı... Ve 12 yüzyılda kent, toprağagömülmeye başlıyor... Bugün Anadolu'nun ayakta duran en görkemli antik kenti olsa da henüz dörtte biri kazılmış durumda Afrodisı- as'ın... Daha kazılacak çok yer ve çı- kanlacak çok eser var... Afrodislas'a yenl müze Afrodısıas" ın şansı, sonsuza dek bağ- nna bastığı Kenan Erim gibi bır arke- oloğun ellennde yeniden hayat bulma- sı ve İzmir'den Pans'e, Londra'dan New York'a "Afrodisias dosdan"nın kur- duklan demeklerle kazılara destek sağ- lanması; Vehbi Koç'un kızı Se\gi Gö- nül'ün ölümüne dekbaşkanhğımyap- tığı Geyre Vakfı'nın da Afrodisias ıçin çalışması.. Kazılann yanı sıra bir başka hedefde müzeningenişlehlmesı.. Antik kente hemen gırişteki müze, olağanüstü güzel heykellerle dolup taş- mış.. Kalanlar depolara kaldınlmış... Sergilenecek o kadar çok eser var ki... Ama bına yok' Bu da "kültür"e bakanlann avıbı. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Kıymeti Harbiyesi Olmayan Tanım... Amerika Birleşik Devletlen (ABD) tarafından ve- rilecek 8.5 milyar dolarlık kredi kamuoyunu meş- gul etmeyi sürdürüyor. Gerçeğin ya da gerçek olduğu ileri sürülen se- naryolann kamuoyuna iletilmesi bir kez daha tica- ret-siyaset-medya ilişkılerınin sakatlığını gözler önüne serdi. Kimi gazetelere bakarsanız, Türkiye, Irak'la ilgi- li tezkereyi reddederek attın yumutîlayacak tavu- ğu da kesmış oldu. Tavuğun kanını akrtmakyerine Mehmetçiğin ka- nının akmasını yeğleseydik, şimdi abad olmuş, Ku- zey Irak'a asker sokmuş ve stratejik(î) ortağımızın gönlünü ederek ekonomik darboğazı da aşmış olacaktık. Önce, kimilerinin dinlerken, okurken ya da ya- zarken ağızlarının kulaklanna varmasına neden olan stratejik ortaklık konusunu ele alalım. Radyoda dinlediğim bir uzman, ABD temsılcile- rinın Türkiye için dile getirdikleri stratejik ortaklık tekerlemesini, bana göre karanlıkta göz kırpmak anlamına gelen bir nitelikte açıkladıklannı anlatıyor- du. Türkiye'nin ABD ile stratejik ortak olduğuna iliş- kin açıklamalar hep Türkiye'de ya basın açıklama- lannda ya da Türk yetkilileri ile ikili görüşmelerin- de dile getirilmişti. Uluslararası niteliktekı hıçbir belge ve tutanakta ise yer almamıştı. Bu nedenle de hiçbir kıymeti harbiyesi yoktu. Bızım yetkililere bakarsanız varsın olmasındı. Muhataplannın Türk seçmeni oluşu, ılişkilerin bu boyuttaolmasının açıklanması kamuoyunu etkile- mek ıçin yeter de artardı. Irak'ın işgalıne şöyle veya böyle verilecek bir destek ve gelecek sıcak dolarlar görece olsa bile ekonomik darboğazın binkaç milim de olsa geniş- lemesini sağlayarak nefes almamızı ve yutkunma- mızı kolaylaştırabılırdı. Çünkü 8.5 milyar doları büyük bir sıyasal başa- n ile sağlamış, karşılığında hiçbir söz vermediği- miz içın yükümlülük altına da girmemiştik. Medya desteği ile sağlanan hava babalanmaya ve sonu- cu eleştirenlere kızmaya da yöneticilerimizde hak sahibı olduklan kanısını uyandırmıştı. • • • Arkadaşlanmız Işık Kansu ile Ebru Toktar'ın cuma ve cumartesi günlen yayımlanan haberleri, öncelikle "söz vermedik" balonunun sönmesini sağladı. Ustelik iki ülkenın yönetimleri ve dayandıklan or- ganlar konusundaki yaklaşımları da bu sayede açıkça belgelendi. ABD temsilcilen, imzalanan kredi belgelerinin Kongre'nin kararları doğrultusunda hazıriandığını belirtirken Türkiye'nin bakanlan da bunun onlar için bir zorunluluk olduğunu söylediler. Bizim temsilciler ise hâlâ daha "istim arkadan gel- sin" mantığından kurtulamamışlardı. "Tezkere bu kez mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) geçer" diyerek önlerine ko- nan metni imzalamaktan çekinmedıler. ABD'ye. Türkiye'nin ulusal çıkarlan üzerinden verilen ödünleri, burada bir kez daha yinelemek- ten kaçınıyorum. Ancak, TBMM'nin tercihine peşin peşin ipotek konulmasının hesabının sorulup sorulmayacağını doğrusu merak ediyorum. Yeni yasamayılı öbürgün başlayacak. TBMM'nin yüceliği konusunda söz edecekler arasında iktidar tarafının söyleyecekleri bu nedenle büyük önem ta- şıyor. oerinc@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet k 1 t a p 1 a r ı ÖĞRETEMEDİĞİMİZ TÜRKÇE Kemal Ateş C 159Say1a 7.000.000.TL Cağ Pazarlama A.Ş Tûıkocağı Cad. No 39.41 3 4 3 3 4 Cagaloglu-lstanbul -fi (0212) 514 01 96 Faks(0212) 514 01 95 ANKARA İKİNCİ EŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEIN Esas No 2003 555 Davacı SSK Başkanlığı tarafından N'AİLE BAŞtMt aleyhıne mahkememızde açılan tespıt da\asında. Da\a dılekçesı davalı NAtLE BAŞlMl Hoşdere Caddesı Şaır Nafı Sokak No 9 5 YUKARI AYRANCI ANKAR.A adıesme teblıg edılememış olup, da\a dılekçesmın 7201 Sayılı Yasa'nın 21 \e de\amı maddelennce ÎLANEN teblı- ğıne karar \enlmıştır Davacı da\a dılekçesı ile davalı KA- ÎLE BAŞtMl'mn 24352 sıgorta sıcıl numaralı Mustafa Ba- şımı'den 3410380508 tahsıs numarası ile a\lık aldığını. an- cak T C Emeklı Sandığı'na labı çalışmalanndan dola>ı adı geçenın sandıktan emeklı olması sebebı\ le kendısıne yersız olarak odeme yapıldığını. vapılan odeme nedenı ile 1 "26 286 153 TL'nın adına borç kavdedılıp Ankara 30 Ic- ra Mudurluğü'nun 2001 10662 esas sayılı dosyası ile takıbe geçıldıgıru. takıbe davalı tarafından ıtıraz edıldığını bevan- la ıtırazm ıptalıne, takıbın devamına ıcra ınkâr tazminatına hükmedılmesını talep etmıştır Adresı meçhul da\alı NA- tLE BAŞlMlnın vargılamanın atılı bulundugu. 13 11 2003 günü saat 09 20'de ANKAR-A. 2 tŞ MAHKEMESİ DU- RUŞMA SALONU'nda hazır bulunması veva kendısını bır vekıl ıle temsıl ertırmesı. duruşmada hazır bulunmadığı ve kendısını bır \ekıl ıle temsıl ettırmedığı takdırde >oklugun- da vargılamanın surdüruleceğı \e yokluğunda karar venle- ceğı hususu adresı meçhul da\ahva ""201 Sayılı Yasa'nın 27 \e devamı maddelerı gereğınce dava dılekçesı \e duruş- ma günu TEBLIG OLUNUR 18 09 2003 Basın 45292
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle