02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EYLÜL2O03 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(Ş cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDLN A1VDAÇ RoHng Stones ük srada • Kültür Servisi - Efsanevi grup The Rolling Stones, 1968 yılında piyasaya sürmüş olduklan "Sympathy For The Devil'in yeni remix çalışmasıyJa Amerika'da zirveye yerleşti. Fatboy Slim ve The Neptunes tarafından yapılan remix, EIvis Presley'in 'Rubberneckin' parçasınm önüne geçti. Albümler listesindeyse 'The Gramp Champ'la bir numaraya yerleşen DMX, ilk beş albümüyle zirveye ulaşan ilk isim oldu. Listede en yeni isimse 29 numaradaki David Bowie ve albümü 'Reality". Kaçak Yayın'dan atölye • Kültür Servisi - Kaçak Yayın dergisi yazıyla ilgilenen her yaştan edebiyatsever için 'Yazınsal ve düşünsel geliştirici' başhklı ücretsiz kurslar düzenliyor. Derginin düzenleyeceği kurslar: yerli-yabancı konuk yazar ve düşünürlerden özel seminerler, work shoplar, geziler, kütüphane hizmetleri ve yayın desteği ile gerçekleştirilecek. 'Öğrenmerun yaşı yoktur' ilkesine bağh kahnarak yaş sının konulmayan 'Yazar Olucam", 'Şair Olucam' ve Filozof Olucam' başlıklan altındakı kurslar, akademisyen ve yazarlar tarafından verilecek. Eğitimın gerektirdiği disipline uymak şartı ile kısa bir yaşamöyküsü içinde 'Bir çocukluk düşü olarak yazmak' konulu denemeyle bir elemeden geçecek katılımcıiar kursa katılabilecek. 15 Ekim'e kadar sürecek başvurulara 4 adet vesikalık fotograf ve kimlik bilgileri iie katılmak gerekiyor. Sonuçlar 30 Kasım'da açıklanacak. Bilgi'nin konuğu Levvis Cole • Kültür Servisi - Amerikalı Prof. Dr. Lewis Cole tarafından J 8 Ekim'de 'Amerikan Sinemasında Öykü Anlatımı' başhklı bir atölye çalışması düzenlenecek. Türkiye'den projeler seçmek üzere ülkemize gelen Cole'un Istanbul Bilgi Üniversitesi, Dolapdere Kampusu'nda vereceği konferans ücretsiz olarak izlenebilecek. Senaryo atölyesine katılmak isteyen sinema öğrencilerinin, 5 Ekim 2003 tarihine kadar en çok 5 sayfahk Ingilizce film öykülerini (sinopsis) veya tretmanlannı Istanbul Bilgi Universitesi Sinema-TV Bölümü'ne 3 kopya olarak teslim etmeleri gerekiyor. Başvurular Bilgi Üniversitesi Sinema Bölümü öğretim görevlilerinden oluşan bir seçici kurul tarafından değerlendirilecek ve davet edilecek katılımcıiar 18 Ekim'de atölye çahşmasında bulunacaklar. (Bilgi icin: tydept(a,iilgi.edu.tr - tstanbul Bilgi Üniversitesi, Kuştepe Kampusu, tnönü Cad. No: 28, Kustepe/fST.) Artık onun da bir yıJdızı var • Kültür Servisi - Aktör Sir Anthony Hopkins, Hollyvvood'un ünlü Şöhret Yolu'nda (Walk of Fame) bir yıldıza sahip oldu. Oscar'h aktör konuyla ilgili olarak, "Bu benim için çok değerli bir simge. Oyunculuk yapmaya başladığımda hep Hollyvvood'a gelmenin hayalini kurardım." dedi. 65 yaşındaki Hopkins, dahi yamyam Hannibal Lecter'i canlandırdığı "Kuzulann Sessizliği' filmindeki performansıyla Oscar'a layık görülmüşrü. Ünlü aktör son olarak ûlkemizde henüz vizyona girmeyen 'The Human Stain'de roJ aldı. Bin 'Rumuz GoncagûT Hikâyesi • Kültür Servisi - Kadıköy Gönüllüleri Merkezi'nin (KASDAV)1999 yılından beri sürdürdüğü Gençlik Tiyatrosu yeni sezonu bugün Oktay Arayıcı'run eserinden yola çıkarak uyarlanan Bir 'Rumuz Goncagül' Hikâyesi adlı oyunla açacak. Oyun saat 20.00 de Kadıköy Belediyesi Banş Manço Kültür Merkezi'nde sahnelenecek. (0 216 348 40 27) Cocuklara film festivali • Külrür Servisi -Yüdız Üniversitesi lletişim Fakültesi 13-15 Ekim arasında 'I. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali ve Konferansı' ve 'I. Uluslararası lletişim ve Çocuk' konulu sempozyum düzenleyecek. Festivalde, kahramanı ve konusu ya da izleyicisi çocuk olan kurmaca, belgesel, çizgi. animasyon gibi çahşmalar gösterilecek. Kısa ve uzun metrajlı filmlerin gösterileceği festivale aynca yönetmenler oe katılacak. (0212 440 00 00/12716) Lukacs'ı anlamakiçin...Bunca kirlenme, yozlaşmanın ede- biyat ortamımızı bir salgın gibi kapla- ması artık incitmiyor beni! Çünkü orada görülen, sunulan; 'de- ğer' diye öne çıkanlanlar 'geleceğin yazısı'nı kuracak düzeyde değillerdir. Bu nedenle, her biri, önlerine çıkan; 'hadi konuş bakalım,' denilen her- hangi bir yayın organında mangalda kül bırakmaz, bütün iyi kötü huylan kadar cehaletlenni, öfkelerini oraya yansıtırlar. Imlediğim yozlaşmış ortama birpar- mak bal çalmak için yayın hayatına başlayan Picus (Kültür Sanat ve Ede- biyat Dergisi) ilk iki sayısında bunun 'güzel' örneklerini sunmaya başladı bıle. Teoman ın Hamdi K'oç'la söyleşi- si bunlardan biri. Eğer sabnnıza sığı- nıp sonuna değin okursanız (tabii ki o söyleşiyi süsleyen Fotograf karelerini de okumanız gerekecektir). bu süre- cın aynasından yansıyanlan görebil- menız olasıdır. Toplumcu gerçekçlllk Okurken altını çizdiğim noktalar Şükrü Hatun u da rahatsız etmiş ol- malı ki. 'Lukacs Sıası'nı kaieme al- mıştı (Radıkal, 14 Eylül 2003). Diler- seniz, o çizılenlere göz atalım önce: "Bir röportajında 'EvTensel olmak için yerel ol numarasını yemem' di- yorsun." "Evet, benım gençliğimde öyle bir şey- vardı Hâlâ o kadaryaygın mı bil- miyorum. Önce memleketim anlat, kendını anlat. sana ait olan şeyleri an- lat, evrenselliğe böyle ulasılabilirşek- linde bir yaygın inanış, dahadoğrusu telkin vardı. Bunun örnekleri, yani bu telkine kulak verenler bir süre Türki- ye deasırı köyiü, zevksiz şeyler yaptı- lar. Sanki memlekette modern bir ha- yat yaşanmıyormuş, Türkiye'deAvru- pa standartlarında hayatlar sürecek, aynı duyarhhklara sahip insanlarya- şayamıyormuş gibi bizimyerli vefakir hayatın ivice suyunu çıkardılar. Ona karşı bir tepki olarak söylemiş olma- valım. Türkiye'dede Stephen Dedalus- laryetişir abi, ben buna inanırım. Kal- dı ki Dedalus da içinde büyüdü'ğü or- ÇAGDAŞ GERÇEKÇIUGİN ANLAMI ukacs, eleştirilemez diye bir şey yok. Biz de (yani kuşağımız), Lukacs'ı daha iyi anlayabilmek için; Hegel'in, Marx'ın, Lenin'in, Plehahov'un sanat-edebiyat üzerine yazıp ettiklerinden yola çıkıyorduk... Amaç, neyi/niçin/neden söylediğini anlamak; kendi toplum/yazın gerçeğimizin yolunu/yordammı değerlendirebilmekti. ta sınıf Katolık İrlanda kültürune va- bancılaşarakyetışmış bırgenç karde- şimizdir. Türk ü'n nesi eksık? (...) Toplumcu gerçekçilik dedikleri bir şey vardı ve oyıllardayaşamasına izın verilen tek gerçekçilıkti. Ne işler ya! Nelerle uğrastık! Lukacs diye bir Ma- car köylüsünüğetirip burnumuzun di- bıne davadılar. estetdne." Kuşkusuz o söyleşıde gözüme ili- şenler salt bunlar değil. Yüksek perde- den konuşan birinın, 'roman' diye yazdıklanrun piyasada *çok satar' ol- masının gerirdiği bir cesaret örneğidir olsaolsabusözleri. öncü edeblyat nedlr? Çünkü. o yazılıp edilenler üzerine ciddi bıredebiyat eleştirisi yazılmadı- ğı, yazılanlann ne olup olmadığı de- ğerlendirilmediği için; üstelik de. bu tip 'yancı'ların süreklı kendileri ko- nuştuğundan böylesi sözlerin söylen- mesi artık şaşırtmıyor bizleri. Peki, şaşırtan nedir diyeeeksiniz? Fotoğrafta sağ eli James Joyce'un 'Ulysses'inin Ingilizcesıne giden, bü- yüyünce Henry James olmak isteyen yazıcı'nın Lukacs üzerine ileri geri sözleretmesi. Öyleanlasılıyorki, Hamdi Koç kar- deşimiz okumadan' bilmeden, cahil cesaretiyle konuşuyor. Bu sözlerinden, Lukacs'ın başyapıtı 'Esterik'i olcuyup anlayabildiğini pek sanmıyorum. Eğer 'Avrupa Gerçekçilıği'nı de okumuş olsaydı, ne bu türden sözler edebilir, ne de öylesine romanlar ka- leme alabilırdi. Hele hele. 'Çağdaş Gerçekçiliğin Anlamı'nı okuma olanağını bulabil- seydi; Lukacs'ın orada, özellikle de i- ki önsözde, 'Giriş'te sözünü ettikleri- nin ne anlam içerdiklerini daha iyi gö- rebilirdi. Öncü edebiyatın ne olması/ neleri içermesi gerektiğini görüp; hem top- lumsal, hem de bireysel gerçekliklerin dilinin nasıl kurulmasını pekâlâ öğre- nebilirdi. Anlaşılan Hamdi Koç, sözü- nü ettıği dönemki tartışmalann, yazı- lıp edilenlerin hep kıyısında kalmış, sapla samanı kanştırmıştır. Lukacs, eleştirilemez diye bir şey yok. Biz de (yani kuşağımız), Lukacs'ı daha iyi anlayabilmek için; Hegel'in, Marx'ın, Lenin'in, Plehahov'un sa- nat-edebiyat üzerine yazıp ettiklerin- den yola çıkıyorduk... Brecht'in söy- ledikleriyle Lukacs'ın dile getirdikle- rini yüzleştiriyorduk. Amaç. neyini- çin'neden söylediğini anlamak; kendi toplum/yazın gerçeğimizin yolu- nu. yordamını değerlendirebilmekti. Her ortamda edeblyat yapmafc Bunlan öğrenebilmek için kimsenin kimseye silah dayadığı yoktu. Eğer kardeşimız, Ahmet Oktay'ın 'Top- lumcu Gerçekçiliğin KaynakJarf adlı yapıtını okursa; bunun Türk ede- biyattnda nasıl neden bir seyir izledi- ğini ıyice görebilir. Amacım bir tartış- ma polemik yaratmak değil. Edebiya- tın her durumda, ortamda, anlayışta yapılabileceğine inanırım. Ama inan- madığım tek şey: bunun bilmeden'öğ- renmeden yapılamayacağı. Sevgili Ahmet Cemal, bunu, şu sözleriyle daha iyi anlatıyordu. bence: "Konuşabilmek, yazmak için, artık 'Estetık'in ciltlerini de okumak gere- kiyordu ve biz, aydınıyla ve aydın ol- mayamyla, genelde okuma özürlü bir coğrafyanın, bilgi sahibi olma- dan fikir sahibi olmayı artık alış- kanlığa dönüştürmüş insanlarıv- dık!" Bu cehaletimizi bir kez daha bizle- re gösterdiği için, Hamdi Koç'a da te- şekkür etmemiz gerekecek, belki de(!) Ne dersiniz 17 OKUMA ÖNERILERI * György Lukacs: 'Çağdaş Gerçekçiliğin Anlamı', Çev.: Cevat Çapan, 1969, Payel Yay. 162 s., * 'Birey ve Toplum', Çev.: VeyselAtayman. 1978, GünebakanYay., 228 s.; 'Estetikl.Jl, III. Cilt: 1978- 1981 \ Çev. Ahmet Cemal, Payel Yay., 276,336, 200s.,' * 'Avrupa Gerçekçiliği \ Çev.MehmetH. Doğan, 1987, Payel Yay, 355 s., * 'Tarihe Sınıf Bilinci', Çev.: YümazÖzer, 1998, Belge Yay., 352 s., * Ahmet Oktay: 'Toplumcu Gerçekçiliğin' Kaynaklan, 2002, Everest Yay., 570 s. BELLEKKUTUSU "Yenilikçiyazar öznel bir yaşantıyı gerçekliğin kendisiyle özdeş görerek gerçekliğin çarpık bir görünüşünü çizer. (Virginia Hoolf bunun aşırt bir örneğidir). Gerçekçi yazarsa, eleştirel tarafsıztığtyla, önemli, özellikle modern bir yaşantıyı daha geniş bir çerçeve içine yerieştirir, böylece ona daha büyiik ve nesnel bir bütünün içinde sadece gereken değeri vermiş olur." György Lukacs GÜNCEL SANATMERKEZİ'NDE 'Çağdaş Hamam'da buluşma Kültür Servisi - Türkiye ile îsveç'ten mimar ve sanatçılar, Garanti Güncel Sanat Merkezınde 'Çağdaş Hamam' konulu atölyede bir araya gehyorlar. 3 Ekim'e dek sürecek olan program kapsamında bugün saat 13.00'te Ayla Ödekan'ın 'Türk Hamamlannda Mekân-Geometri İlişkisi'. saat 15.30'da Vasıf Kortun'un 'lyiler Kötüieştikçe: Türk Usulü Güncel Sanat' konulu atölye çalışmalan yer alacak. Atölye çahşmalannda Osmanlı hamamlanndaki mekân ve ışık ı uyumunun çağdaş P- Türkiye ile îsveç'ten mimar ve sanatçılann 'Çağdaş Hamam' konulu atölye çalışmalan bugün başlıyor. Etkinlik 3 Ekim'e dek sürecek. teknolojiler ile yeniden yaratılabilirliği tartışılacak. Üç ana bölümden oluşan atölye çalışmasının bırinci bölümü, tüm kahlımcılann genel olarak bilgilendirilmesini amaçlayan bir dizi konferans tan oluşacak. Hamamın tarihi, geleneği, mimarisi, ışık, ses, geometri. enerii ve dünyada yıkanma kültürleri "~™~~—^— konulanndaki konferanslardan sonra, katılımcılar ayn gruplar oluşturacaklar. Sanatçılar, İznik'te bulunan İznık Vakfı'nda çinilerdeki sanatsal anlatımlar üzerinde çalışırken. mimarlar İstanbul'da kalarak hamamın mekânsal ve yapısal özellikleri üzerine model ve eskizler üretecekler. Son iki günde ise tüm katılımcıiar çalışmalannı ve izlenimlerini aktararak 'çağda; hamam' önermesine ilişkin görüşlerini paylaşacaklar. Ocak ayında Stockholm'de Cultural House'da görülebilecek olan atölye sonuçlannın daha sonra îstanbul'da, Garanti Galen'de sergilenmesi planlanıyor. (0212 293 23 61) Bakırköy Belediye Tiyatroları, 2003-2004 sezonuna 5 yeni oyunla giriyor BBT, sezonu '2. Caddenin Mahkûmu' ile açacak (solda). Geçen yıl sahnelenen 'Dilekçe" bu sezon da tiyatroseverlerle buluşacak (sağda). Tîyatro mevsimine 6 merhaba' Kültür Servisi - Bakırköy Bele- diye Tiyatroları (BBT) yeni sanat sezonunu 1 Ekim'de Neil Si- mon'un yazıp Emre Kınay'ın yö- nettiğı '2. Caddenin Mahkûmu' oyunuyla açacak. BBT'de bu sezon seyırciyle bulu- şacak ilk yeni yapım; Nobel Edebi- yat ödüllü, Italyan yazar Dario Fo'nun 'Klakson, Borazanlar ve Bırtlar' adlı oyunu. Füsun Demi- rel tarafından dilimıze kazandınlan oyunun yönetmenı Turgay Kan- türk. 25 Ekim'de prömiyeri yapıla- cak olan oyun bir sanayıcinin kaçı- nlmasıyla gelişen olaylan ele alan polirik birkomedi. Ovnnda. Munis Düşenkalkar, Levent Tülek. Yon- ca Cevher, Çetin Etili, Mert Asu- tay. Durul Bazan. Emrah Eren, Gökhan Bozkurt. Gökhan Sey- han, Faruk Üstün, Elif Özge Ön- der, Gülin Vaz, Alican Yücesoy ve Ömer Efe Akyalçın rol alıyor. Oyun, sermaye, hülcümet ve halk sarmalındaki ilişkilerin tartışmaya açıldığı groteks bir fars. Yazılıp oy- nandığı yıllarda Italya'da büyük ses getiren oyun, parlamentoda tar- tışma konusu olmuştu. Sinemacı kimliğiyle tanıdığımız Rainer VV'erner Fassbinder'in yazdığı 'Kahvehane' bu yılın önemli yapımlar-* arasında yerinı alacak. Oyunu genç kuşak Alman yönermenlerden Claudia Bauer sahneleyecek. Fassbinder'in Gol- doni'nin aynı adlı oyunundan uyar- ladığı 'Kahvehane', kumartutku- su yüzünden vannı yoğunu yitirme noktasına gelen Venedikli bir tüc- cann yaşamını ele alıyor. Savaşın dehşetl BBT'nın 2003 - 2004 repertuva- nnda yer alan bir diğer yeni oyun zıp Müşfik Kenter'in yönettiği 'Mary Mary' ve Çetin Altan'ın yazıp Müşfik Kenter'in yönettiği 'Dilekçe' bu sezonda tiyatrosever- lerle buluşacak. BBT geçen sezon sonunda hazır- ladığı tek perdelik dört oyunla bu kez genç seyircilere de hitap etme- yi hedefliyor. Gençlik oyunları adı altında yapılan tasanda Fidan Tek'in yönettiği Aziz Nesin'in "Yaşasın Kavuniçi' ile Turgut Özakman'ın 'Darılmaca Yok' ad- •ezonu 1 Ekim'de açacak olan Bakırköy Belediye i Tiyatroları eski oyunlann yani sıra Dario Fo, Rainer ı Fassbinder, Aleksey Arbuzov, Haluk Işık ve Fikret i Terzi'nin oyunlannı izleyicilerle buluşturacak. j ise Aleksey Arbuzov'un 'Söz Ve- riyorum'u. Oyun üç gencin Le- ningrad kuşatmasında başlayan on yedi yıllık yaşam öyküierini anla- tıyor. Dostluk ve dayamşma üzeri- ne kurulu oyun, savaşın korkunçlu- ğu ve dehşetini ele alıyor. Aynca geçen yıl sahnelenen Sha- kespeare'den Can Yücel'in uyar- layıp Müşfik Kenter'in yönettiği 'Bahar Noktası', Jean Kerr'in ya- lı oyunlanyla Edip Saner'in yö- nettiği Fernando Arrabalın 'Cephede Piknik' ve Eugenio Io- nesco'nun 'tki Kişilik Hır Gür' oyunları yer alıyor. Bu dört oyunun da ortak temasını savaş karşıtlığı ve düzen eleştirisi oluşturuyor. Bu sezon da minik izleyicileri unutmayan BBT iki yeni oyunla on- lara da 'merhaba' diyecek. ilk oyun Haluk Işık'ın yazıp Defne Şener Günay'ın yönettiği 'Harikalar Mutfağı'nın prömiye- ri 4 Ekim'de yapılacak. Oyun, edi- len kavgalann ve yaşanan çekişme- lerin ardından kurulabilecek dost- luklar ve hepimizın içinde var olan iyiyi ele alan müzikli danslı bir ço- cuk oyunu. 'Barış Ormanında Yarış' Fikret Terzi'nin yazıp Diğdem Germen Aydın ın yönettiği 'Ba- nş Ormanında Yarış"ın prömi- yeri 11 Ekim'de yapılacak. Dekor tasanmı Ali Yenel'e. kostümler ise Gönül Sipahioğlu'na ait olan oyun, sevgi, dostluk, kardeşlik ve başarma kavramlannı ele alıyor Suzan Albek'ın yazıp Mert Asutayın yönettiği 'Çakmaktaşı' adlı çocuk oyunu bu yıl da küçük ti- yatroseverlerle buluşacak. Uzun yıllardır kukla ve gölge üzerine yaptığı çahşmalarla tanıdı- ğımız Cengiz Özek 2003 - 2004 ti- yatro sezonunda BBT çatısı altında olacak. Özek'in yazıp yönettiği 'Çöp Canavarı' adlı gölge oyunu sezon boyunca seyircilerle buluşa- cak. Cengiz Özek bu sezon aynca BBT'de bir kara tiyatro örneği de hazırlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle