Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EYLÜL2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JljJVİ_/I^I t-JlVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Çlftçintn püyası
gerçek oluyor
• KONYA(AA)-
PANKOBtRLÎK Tönetim
Kurulu Başkanı Recep
Konuk, 120 milyon dolara
mal olacak Çumra Şeker
Fabrikası'nda sadece
şeker değıl. kanola
bıtkisinden traktör yakıtı
da üreteceklerini söyledi.
Gutaharcaması
azaldı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dört kışılik bir aılenin
aylık zorunlu gıda
harcamasının, eyliil ayında
yüzde 07 gerileyerek 443
milyon lıraya düştüğü
bıldırildi
Türk-tş'ın yaptığı
araştırmaya göre, gıda
fiyatlanndaki gerileme.
eylül ayında da devam etti.
Ağustos ayında 446
milyon lira olan "açlık
smın", eylül ayında 3
milyon lira düşerek 443
milyon lirayaindi.
"Yoksulluk sınırT* ise
eylül ayında 10 milyon
liralık düşüşle 1 milyar
346 milyon liraya geriledı.
Uygun koşullarda
konut satışı
• ANKARA (AA) - "Kira
öder gıbı konut satışı"
uygulaması başlıyor.
Toplu Konut Idaresi,
Adapazan'nda yaptırdığı
812 konutu, gelecek hafta,
"kıra öder gibı taksitlerle
ve 12 yıl vadeyle" satışa
çıkanyor. TOKİ
Başkanvekili Erdoğan
Bayraktar, 104-105.4
metrekarelik konutlar ıçin
175 milyon lira, 815
metrekarelik konutlar ıçın
137 milyon 500 bin liralık
başlangıç taksiti
alınacağını bildirdi.
Kayıtsız çalıştınlan 5 milyon kişi nedeniyle 12 katrilyon lira vergi ve prim kaybı oluştu
Kayıt dışı bütçeyi sarsıyor
L
{2001'de 118.8 katrilyon liraya yükseldi^
•1
p
1
II
p
1994
1995
1996
1997
U0B1 9 9 9
fÇİ^OOO
mm 2001
Kayıtt
trilyonTL
3.887
7.854
14.978
29.393
53.518
78.282
125.596
179.480
2.686
6.596
8.358
22.378
44.170
45.853
68.747
118.851
Kayrtdış™
kayrtiıya oram
frfede)
69.1
84
55.8
76.1 j0&
8 2 . 5 ^
58.6 Z
54.7 j ^ -
66.2 i
mın oluşturduğu belirtıldi
Araştırmada. kayıt dışı eko-
nominin mıllı gelire oranının
yüzde 45 ıle yüzde 65 arasın-
da değıştığı kaydedıldı. Özlp-
lik-İş Sendikası'nın araştırma-
ANKARA (AA) - Beş mil-
yon kışının kayıt dışı istihdam
edılmesı nedeniyle, devletın
yılda 12 katnlyon lira vergı ve
SSK pnmi kaybına uğradığı
bıldırildi.
Hak-tş'e bağlı Öz
İplik-tş Sendikası'nın
9. Olağan Genel Ku-
rulu'na sunulmak
üzere hazırlanan ça-
lışma raporunda yer alan araş- sında, Türkıye'de 5 milyon kı-
tırmada, Türkiye ekonomisi- şının kayıt dışı istıhdain edil-
nin kara deliklerinden birini diği bildinldi.
kayıt dışı ekonomi ve buna Ekonomik ve sosyal bır so-
bağlı olarak kayıt dışı ıstihda- run olan kayıt dışı ıstihdamın
CJz Iplik-lş Sendikası 'mn araştırması
ücretlerin üçte birindenfazlasımn kayıt
dışı istihdama ödendiğini gösteriyor.
devletin önemli gelir kaybına
neden olduğu belırrilen araşûr-
mada, şu gorüşlere yer venldı.
"Kayıt dışı çalışan 5 milyon
idşinin brüt 306 milyon lira-
lık asgari ücret üzerinden ka-
yıt alOna alınması halin-
iie, de\let Hazinesi'ne
bugün itibanyla 12 kat-
rilyon lira vergi ve SSK
primi geliri girecektir.
Başka bir tanımlama ıle 5
milyon İdşinin kayıt dışı istih-
dam edilmesi nedeniyle, dev-
letin 12 katrilyon liralık bir
kavbı söz konusudur.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Içsel Bedeller
Turizmciler kişi sayısında hedefı yakalasalar da, gelirde geçen yıhn rakamlanna ulaşamadılar
Gelen turist çok ancakgeBr yok
LEYLAÇEVtK
Irak savaşı, sars hastalığı ve
Avrupa'daki ekonomik durgun-
luk yüzünden sıkıntılı günler ge-
çıren turizm sektöründe, sezon
sonuna doğru tunst sayısında he-
defe yaklaşılsa da gelir olarak
geçen yıhn rakamlanna ulaşmak
pek mümkün görünmüyor. 2002
yılının tamamı için 6.6 milyar
dolar net turizm geliri elde eden
Türkiye'nın, bu yıhn ılk altı
ayında turizmden net olarak sa-
dece 1.7 milyar dolarlık gelir
sağladığı belırtiliyor.
Artan turist sayısına rağmen
otellenn zor durumda olduğunu
behrten Türkiye Otelciler Bırli-
ği Başkanı Sinan Babila. "Bu yıl
kazancunız yok. Bayağı zor du-
rumdayız. Kapanma noktasına
gelmiş oteller var" dedı. Babila,
turist sayısında ağustos ayında
geçen yıla göre artış sağlandığı-
nı hatırlatarak, bu rakamlann yıl
sonuna kadar artarak devam ede-
ceğine inandığını söyledi. "Tu-
rizm gelirleri bakımından isebu-
nu yapabileceğimize inancım
yok. Fiyatlar promosyon nede-
niyle çok düştü. Döviz girdisi ba-
kımından geçen yıla göre yüzde
15-20 düşüş beküyoruz" diyen
Babila, 2003'ün sektör ıçin kâr
senesi değıl, ar senesı olduğunu
dıle getirdı. Otel fiyatlannın en
az yüzde 20 aşağı çekıldiğını,
döviz kurlannda da yüzde 30
azalma olduğunu kaydeden Ba-
bila. "Toplamı yüzde 50. Biz sa-
tışınuan yüzde 50'sini kazannn-
yoruz. Buyıl kazancımızyok. Ba-
yağı zarardayız. Sezon bittiğj za-
man birçok otehn saülık olduğu-
nu dınacağız" dedı
'Herkesln gözü blzde'
Sektorün üzerindekı vergı yü-
künden de yakınan Babila, yüz-
de 18 KDV ile Akdeniz çanağın-
dakı rakıpleri ıle rekabet edeme-
dıklerini vurguladı. Yerel Yöne-
tımler Yasa Tasansı'yla otellenn
hasılatı üzerinden yüzde 3 ko-
naklama vergısi alınmasının
gündemde olduğuna da dikkat
çeken Babila, "Her paraya îhti-
yacı olanın gözünü diktiği sektö-
rüz biz. Sosyal GüvenKk yasala-
nndaki düzenleme ile de yine
otellerin hasılatı üzerinden yüz-
de 3'lük bir sosyal destek fonu ÇH
kanhyor. Bizim bunlan ödeme-
miz mümkün değfl" dedı. Sinan Babila yeni tasanyla ahnacak yüzde 3 konaklama vergisinden yakuıdı.
Meclıs, bu hafta yeni biryasama
yılına başlıyor. Meclis'te üçte iki ço-
ğunluğa sahıp olmasına karşın Baş-
bakan hırçınlaşıyor; soğukkaniılığını
yıtınyorveçokyanlışyapıyor. Bu ko-
nuda ıki örnek yeterli olacaktır.
• • •
Başbakan, ünıversitelenn açılışt
dolayısıyla Cumhurbaşkanrnın ve
kımı rektörlenn yaptığı kimi açıkla-
malar karşısında kendinden geçer-
cesıne aşın tepki gösterdı; hüküme-
tın YÖKtasansınayapılan eleştınle-
n, akıl almaz bır tutumla, "edep sı-
nırlanna" taşıdığı sözcüklerie yanrt-
ladı; böytelikle, hoşgörü ve uzlaşma
anlayışından ne kadar uzak olduğu-
nu bir kez daha kanıtladı.
Ancak bu saldınganlık kolayca ge-
çiştınlemez; bu sözler, adı ister "mu-
hafazakâr" ister başka bir şey olsun,
"demokrat" kavramıyla bir araya
getirilemez. Bu sözier, Başbakan'ın
demokrası anlayışınm ya da anla-
yışsızlığının nrtelıksel eşığıdır. Baş-
bakan'ın demokrası eşiğinin hangı
tarafında olduğu, çok daha geç ka-
lınmadan, mutlakaaçıklık kazanma-
hdır.
• • •
Irak'a asker gönderilmesi konu-
sunun gelişimi ıse, uygulanmakta
olan yanlış dış polıtıkanm çok açık
bir kanıtıdır.
Hükümet, ABD'den ahnacak 8.5
milyar dolar borcun karşılığında bu
ülke ıle "Irak konusunda ışbıriiğı ya-
pacağı" koşulunu benımsemış bu-
lunuyor. Irak konusunda ABD'ye söz
verilen bu işbııiıği sözünün içeriğı,
<amuoyuna tam olarak açıklanmış
değildır.
Bununla bıriikte, hükümet çevre-
lennce süreklı olarak yapılanın ter-
sıne resmı açıklamalara karşın, Tür-
kiye'nın, Irak'a asker göndermesınin
kaçınılmazlığı gıderek belirgınleşı-
yor. ABD sözcüleri ise bunu sakla-
ma gereğı duymuyon anlaşmanın
onay sürecı tamamlanmadan asker
göndenn dıyetutturuyor. Asker gön-
derileceğının en somut göstergesı,
alınan borcun kullanılmasının dene-
tımınin, dığer birimlerin dışında ABD
Savunma Bakanlığı tarafından ya-
pılacak olmasıdır. Yani Türkiye, aldı-
ğı borcun kullanımını, yaklaşık bıryıl
öncesinden başlayarak, Türkiye'ye,
Irak'a asker göndermesi için her tür-
lü baskıyı uygulayanlann denetimı-
ne bırakmaktadır.
Ülke bu noktaya bır günde getiril-
medı. Anımsanacağı gıbi hükümet,
işbaşına geldığı günden bu yana
Irak konusunda yanlış yapmaktadır.
Ilk başlarda 92 milyar dolarlık bir yar-
dım beklentısıyle başlayan, sonrala-
n "at pazartığı" aşamalanndan ge-
çen ve tutan azaltılan Irak bağlantı-
lı ABD desteğı, bu noktaya gelmiş-
tir. Ancak bu sıradaTBMM, tarihının
en onuriu kararlanndan birini vermış
ve 1 Mart'ta ünlu tezkereyı reddet-
miştir. Bu tanhsel karar, bu ülkede
demokrasinın işleyebıleceğı konu-
sunda, ülke ıçınde ve dışındaki ba-
nş ve özguriük yanlılannı sevındir-
miştir.
Savaş, 1 Mayıs'ta sona ermış ve
sonrasında ABD, Irak'ta tam bır ba-
taklığa saplanmıştır. Gelışmeler, ta
geçen aralıktan bu yana Irak'a as-
ker gönderılmesının BM karanna
bağlanmasım ısteyen Cumhurbaş-
kanı'nı, CHP'yi haklı çıkarmıştır. Son
günlerde TÜSİAD'ın da aynı ıstekte
bulunması aynca önemlidır. Işte bu
sırada ABD, 8.5 milyar borç ya da
kendi senatöriennden bınnin deyı-
mıyle rüşvet vererek Türıye'yi ateşe
atılmaya zorluyor.
Hükümetın Irak polttıkasının ba-
şarısızlığını kanıtlayan gelışmeler
hükümeti iyice çılgına çevırdı. CHP
Genel Başkanı'nın Türkiye'nın "Irak
politikasının 8.5 milyar dolara satıl-
dığını'1
saptaması karşısında Baş-
bakan'ın gösterdığı aşın tepkıyle bu
hırçınlık daha ılen boyutlara taşındı.
• • •
Başbakan'ın hırçınlığınm kaynağı
ıçseldır. Başbakan, bılim çevresine
saldırarak yandaşlanndan destek-
lemelennı sürdürmelerını ıstıyor;
AKP tabanına, "bakın nasıl savaşı-
yonım, sız de saflan sıklaştınn" de-
meye getınyor. Bununla da yetınmı-
yor, önümuzdekı günlerde. Mec-
lıs'ten Irak'a asker gönderme yetkı-
sı ıstedığınde de AKP mılletvekılle-
nnin tamamının kendisine destek
verrnelennı sağlamaya uğraşıyor.
Ülke, yeni yasama dönemıne,
Cumhunyet'ın degerlen ve ünıversi-
te konusunda gıderek hırçınlaşan;
Irak konusunda da başarısız politı-
kasını asker göndererek örtbas et-
mek ısteyen bır hükümet ıle gırıyor.
Başbakan, bınncısinde AKP'nın iç-
sel nedenlennın, ıkıncısındeyanı Irak
konusundakı başansızlıklannın be-
delını topluma ödetmek ıstıyor. Söy-
lemeye gerek yok kı, her ıkı bedel de
çok; gerçekten ödenemeyecek ka-
dar çok büyüktür.
Bu dönemde başta basın-yayın
olmak üzere, kamuoyu oluşturan
çevrelenn, demokrasi. özgürlük, la-
iklik ve banş konulannda çok daha
duyarlı olmalan ve ülkenın Irak ba-
taklığına sürüklenmesını, tıpkı 1
Mart'ta olduğu gıbi bır kez daha en-
gellemelen gerekiyor. Çünkü AKP
ıktıdannın topluma bu büyük bedel-
len ödetmeye hiç ama hıç hakkı yok-
tur.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ /ERGİN YILDIZOĞLULONDRA erginy« tr.net
Avrupa Birliği ve Dünya Liderliği
1 O ~ I O t K I 111 L UUüLutfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı-İstanbul
Eurest İGDAS
"Dönya Liderliği İçin Avrupa Birliği
15 Ekim 2003 Saat: 15:00 -16:30
Oturum Başkanı : Or. Yı/maz Argüden
ARGE Damşmonlık Yöneîİrn Kurulu Boşkant,
Koç Üniversîtesİ Stroteji Profesorü,
KalDer Yönetim Kurulu Üyesı
Kongre Sponsoriorı
etıca
+drcelik
Konuşmacılar Mike Mooro
Dünya Tıcare» Örgötü Eski Genel Direktorü,
Yenî Zeflando Eskî Boşbakanı
/Ue/o Vidal Ouadras Roca
Avrupa Porlamentosu Saşkan Yardımcısı
Kemol Derviş
CHP İstanbul Milletvektlı
Wi//em Molle
Economics Institute Ecorysis Boşkonı
Konu BafUklorı
»• Mos.i AB lideri.9.?
• Dünya UderhQt için *eknolotik, ekonomik, gOvenhk, sîyosi ve kûttüreî bite)en!er.
• Adcy ülkeforin AB'y» katkı için ytjpocoklon- Kamu sektörOnde, ısletmalerde kongren r>
sûrece kcrtkıS) ve sonraki olosı odımlor.
•vww. kalder.org/kongre
Türkive Kolile Derreği
ı 449 'A SüoJt/e347«
h-fp 7www kc ^
İThaber ÛtKapital 11 MİN
Bcjoal Codae (2I641! C03â
Ofurum Sponsorlon
ARGE Don<$mGnlık, Asof Fıltr«, Aygaz
Başak Sigorta, Bor^elık. Borusan Monn«smon,
BOSCH, Hugo Boss, Isdem.r,
Kolıle lyılfrştimje Merkeu, Konyer net,
Kongre Dergısı, Olmukso, Otomotıv Dıstnbuförlen
Derncğı, Turkc*H V.sJe!
Hizmet Spoosorkırı
Amerıkan Hostaneiı, Bda^ım lnt«rnalıonol.
B leşım Medya, Gürsel Tunım, IBM, Koç Sıslem,
Pettas Sun Tekstıl, Total Oil Türkıye. VTR
Hep bırlikte Irak tartışmalan-
na kılitlendık. Ancak bıraz geri
çekilip genel manzaraya bakın-
ca, geçtiğımiz haftalarda, Irak
sürecıyle çakışmaya başlayan, kalıcılık ka-
zandığı (kazanmayabıhrler de) takdirde de
önemli değişıkliklerin kapısını aralamaya
aday gelışmelerın ortaya çıkmaya başladığı
görülüyor.
1. İmparatorluk hamlesl ve Irak
Çakışmaya başlayan gelışmelerın odak
noktasında Irak var. Irak Geçıci Hükümeti'nin
üyelerinden biri uğradığı suıkast sonucunda
öldü. Irak'ta çatışmalar yoğunlaşmaya de-
vam ediyor. Bush, "neocon" kliğin iddiaları-
nın aksıne, 11 Eylül ıle Saddam rejımi ara-
sında bir ılişki bulunamadığını kabul ettı. ABD
işgalınden sonra Irak'a gelerek kitle imha si-
lahları arayan uzmanlar geçen hafta yayım-
ladıkları raporda hiçbır şey bulamadıklarını
açıkladılar. ABD kongresınde, savaşın gerçek
faturasına ılışkin, Cumhurıyetçı üyeler de yö-
netımi sıkıştırmaya başladılar. Geçen hafta
Bush, bu koşullarda BM'ye gerı dönerek as-
ker ve para yardımı istedı. Fransa ve Alman-
ya henüz somut bır cevap vermemekle bır-
likte uyumlu bir tutum sergilediler. ABD-AB
çatlağı kapanmaya başladı. Irak'ın var-
lıklarının satışa çıkarılması, Povvell'ın,
Irak sıvıl yönetımine yeni bır anayasa
oluşturmaları için 6 ay süre tanındığını
söyleyerek. birtakvimin söz konusu ola-
bileceğıni dolaylı yoldan ışaret etmesı,
yakınlaşma sürecinin ışlemeye başladı-
ğının diğer göstergelerıydi. Bu sürecin
okunun yönü, Afgan deneyıne ve NA-
TO'nun yeni ışlevıne yapılan gönderme-
leri de düşünürsek, imparatorluktan da-
ha çok ABD-Avrupa işbirlığıne dayanan
bırortak ıradenin (siz bunu emperyalizm
olarak da okuyabılirsıniz) oluşması yö-
nünde.
2. ABD'de seçlm sürecl
Emeklı General VVelsey Clark'ın, önceki
hafta Demokrat Parti'den başkan adayı ol-
mak için adaylığını açıklamasının ardından
ABD basınında esen fırtına ve Cumhuriyet-
çi partı kurmaylarında ilk kez gözlenen kay-
gı emareleri, aynı hafta yayımlanan ve hal-
kın, Bush'un Irak politikasına, genel olarak
da yönetımine güvenını kaybetmeye başla-
dığını gösteren kamuoyu yoklamaları ılk kez
Bush'un yenilmezlik zırhının delındiğıni gös-
teriyordu. Demokrat Partı'nın en büyük za-
afı güvenlık, dış politika ve Irak konulannda
konuşacak güvenilir bir adaya sahip olma-
masıydı. Bu yüzden DP'nın platformu daha
çok ekonomik ve sosyal konularla sınırlı ka-
lıyordu. Oysa, ülkenın bır savaşa, halkınsa
"terorizm paniğı" altına sokulduğu bır dö-
nemde, platformunu güvenlık ve savaş üze-
rine kuruyorolması, Cumhurıyetçi Partı'nin,
toplumsal ve ekonomik konularda karnesı
kınklarla dolu bile olsa, kazanma şansını
Bir Şeyler Oluyor!yükseltiyordu. Kosova savaşında NATO ge-
nel komutanlığı yapmış, Irak savaşı sırasın-
da CNN'de Bush polıtıkalarına eleştırel bır
gözlükle bakan, ABD ıle Avrupa ıttıfakının
önemını vurgulayan bir yorumcu olarak sıv-
rılmış VVesley Clark'ın devreye gırmesı bu
denklemi bozdu. Clark, hem güvenlik konu-
lannda konuşmaya yetkili bır aday olarak
güçlüydü, hem de DP'nın platformunda
önemli bır boşluğu dolduruyordu (National
Revievv 23/09). Bu sırada bır başka ılginç
gelışme de Clinton döneminın ekonomi ve
dış politikalarının DP içınde "reytinginin" ye-
niden artmaya, adayların seçmene, Clinton
dönemıne dönmeyi vaat etmeye başlamala-
rı; Clıntonlar'ın da ağırlıklarını Clark'ın arka-
sına koymalarıydı (The New Republic,
19/08). Bu gelişmelerin oku da, Bush yöne-
tıminın ve imparatorluk egilımının aleyhine
bir yönü gostenyor.
3. iran ve Cüney'ln yüksell;!
Yukandakı gelışmeler, seçim dönemıne gi-
rılmiş olmasının da etkisiyle, Bush yönetimi-
nin manevra alanını sınırlıyor; örneğin yeni
bir "önleyici vuruş" (11 Eylül tipi yeni birfe-
laket ortaya çıkmazsa) olasılığını gündem-
den çıkarıyor. Seçimlerden sonra, bir olası-
lıkla kapanacak olan bu pencereden kimi ba-
ğımsız, (hâlâ ulusal politika üretebilen) ülke-
ler, jeopolitık konumlarını güçlendirmek için
faydalanmayı deneyebilirler. Nitekim, geçen
hafta haberler iran'ın, bu pencereden, nük-
leer silah programını daha da ılerletmek için
faydalanmak istediğıni düşündürdü.
BM Konseyi'nde konuşan İran Dışişlen Ba-
kanı, iran'da zenginleştirilmiş uranyum oldu-
ğunu tespit eden Uluslararası Atom Ener-
jisi Ajansı'nın, önceden haber vermeden de-
netim yapmasına, eğer ABD'nin bunu yeter-
li bulacağına söz vermesi halınde izin vere-
bileceklerini söyledikten sonra, İran'ın nük-
leer programından "Hayır, hayır, asla. Bu-
na bir neden yok" sözlerıyle (İran Daily
Nevvs, 27/09) vazgeçmeyeceğinı belirrti. Bu
gelişmelerin oku da (iran'a baskı
yapabilmek bağlamında) ABD-AB
ışbirliğı yönünü gösteriyor.
Le Monde'un başyazısının de-
yimıyle "Güneyin gelişi", İran'ın tutumuna
bir paralellık oluşturuyor. Cancun, BM'nın
sonbahar dönemınin açılışı ve IMF, Dünya
Bankası Dubai toplantısındakı gelışmelere
bakarak Le Monde, dünyada ABD, Avrupa
ve Rusya'nın (Batı'nın) egemenliğını sorgu-
layan yeni bır blokun oluşmakta olduğunu
söylüyordu. Le Monde'a göre bu blokun lı-
derliğinı üç kıtadan üç güçlü ülkenın. Bre-
zilya, Güney Afrika ve Hindistan'ın yapı-
yor olması da aynca anlamlıydı, tabii Çin'ın
bu bloka verdıği destek de. Bu gelışmelerın
okunun yönü de, bu yeni blokun Batı'nın
egemenliğını sarsmaması ıçin, ABD ve Av-
rupa arasında bır yakınlaşmanın gereğine
işaret ediyor
4. Ve dünya ekonomisi
Dubai G7 toplantısından, Japonya, Çin ve
diğer parasını dolara bağlı tutan ülkelere bır
uyarı çıktı: Dolar bundan sonra düşecek, en-
gellemeye kalkmayın (Global Economic
Forum 22/09). Böylece, ABD'nin muazzam
dış açıklarıyla Asya ve bır ölçüde de Avru-
pa'daki fazlalar dünya ekonomisınin
gündeminin merkezineoturdu. Küresel-
leşme sürecinde, ABD ekonomisine aşı-
rı bağımlı hale gelerek çarpılmış dünya
ekonomısinde, Morgan Stanley baş
ekonomıstı Roach'a göre uzun süredir
beklenen düzeltme için yeni atılım baş-
lıyordu. Şimdi dolar düşecek, ABD ıtha-
latı azalacak, günde 2 milyar dolara ula-
şan yabancı senmaye gırişının sürmesi
ıçin faızler yükselmeye, böylece ABD
ekonomisınde tüketım azalarak tasar-
ruflar yenıden artmaya başlayacak. iyi
de ABD'dekı bu düzeltmenin yükünü di-
ğer ülkeler üstlenmek isteyecekler mı?
Kendilerini korumaya kalkarlarsa? Do-
ların gerılemesi ABD'den bır sermaye
kaçışıyla bırlikte hızlanırsa, Çin ve Ja-
ponya paralarının daha fazla deâerlenmesi-
ni kabul etmezse ne olacak? öte yandan
ABD'de, bu düzeltmenın malıyetinı (daha da
artacak ışsızlik ve iflaslar) üstlenmek iste-
meyenlerin korumacı eğilimi daha da güçle-
nirse? Bu sırada dolann ıstıkrarsızlığına kar-
şılık Euro'nun etkisı artmaya başlarsa? Tüm
bu gelışmelere bır de OPEC'ın geçen hafta-
ki kasımdan itibaren üretimı günde 900.000
varil kısma kararını ekleyerek, The Econo-
mist, dünya ekonomisi bıçağın ağzında den-
gede durmaya çalışıyor diyor.
Bu gelışmelerın yönü de ABD'nin impara-
torluk projesinın finansmanının giderek zor-
laşacağını gösteriyor. Ya ABD, ne pahasına
olursa olsun bu projede ısrar edecek, ya da
başta ABD malı sermayesinin liderliğinde
uluslararası mali sermaye Bush yönetimini
uluslararası bir uzlaşmaya doğru ıtmeye, ol-
mazsa değiştırmeye çalışacak? Evet bir şey-
ler oluyor, ya da olmak üzere...