25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EYLÜL2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JljJVİ_/I^I t-JlVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Çlftçintn püyası gerçek oluyor • KONYA(AA)- PANKOBtRLÎK Tönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, 120 milyon dolara mal olacak Çumra Şeker Fabrikası'nda sadece şeker değıl. kanola bıtkisinden traktör yakıtı da üreteceklerini söyledi. Gutaharcaması azaldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dört kışılik bir aılenin aylık zorunlu gıda harcamasının, eyliil ayında yüzde 07 gerileyerek 443 milyon lıraya düştüğü bıldırildi Türk-tş'ın yaptığı araştırmaya göre, gıda fiyatlanndaki gerileme. eylül ayında da devam etti. Ağustos ayında 446 milyon lira olan "açlık smın", eylül ayında 3 milyon lira düşerek 443 milyon lirayaindi. "Yoksulluk sınırT* ise eylül ayında 10 milyon liralık düşüşle 1 milyar 346 milyon liraya geriledı. Uygun koşullarda konut satışı • ANKARA (AA) - "Kira öder gıbı konut satışı" uygulaması başlıyor. Toplu Konut Idaresi, Adapazan'nda yaptırdığı 812 konutu, gelecek hafta, "kıra öder gibı taksitlerle ve 12 yıl vadeyle" satışa çıkanyor. TOKİ Başkanvekili Erdoğan Bayraktar, 104-105.4 metrekarelik konutlar ıçin 175 milyon lira, 815 metrekarelik konutlar ıçın 137 milyon 500 bin liralık başlangıç taksiti alınacağını bildirdi. Kayıtsız çalıştınlan 5 milyon kişi nedeniyle 12 katrilyon lira vergi ve prim kaybı oluştu Kayıt dışı bütçeyi sarsıyor L {2001'de 118.8 katrilyon liraya yükseldi^ •1 p 1 II p 1994 1995 1996 1997 U0B1 9 9 9 fÇİ^OOO mm 2001 Kayıtt trilyonTL 3.887 7.854 14.978 29.393 53.518 78.282 125.596 179.480 2.686 6.596 8.358 22.378 44.170 45.853 68.747 118.851 Kayrtdış™ kayrtiıya oram frfede) 69.1 84 55.8 76.1 j0& 8 2 . 5 ^ 58.6 Z 54.7 j ^ - 66.2 i mın oluşturduğu belirtıldi Araştırmada. kayıt dışı eko- nominin mıllı gelire oranının yüzde 45 ıle yüzde 65 arasın- da değıştığı kaydedıldı. Özlp- lik-İş Sendikası'nın araştırma- ANKARA (AA) - Beş mil- yon kışının kayıt dışı istihdam edılmesı nedeniyle, devletın yılda 12 katnlyon lira vergı ve SSK pnmi kaybına uğradığı bıldırildi. Hak-tş'e bağlı Öz İplik-tş Sendikası'nın 9. Olağan Genel Ku- rulu'na sunulmak üzere hazırlanan ça- lışma raporunda yer alan araş- sında, Türkıye'de 5 milyon kı- tırmada, Türkiye ekonomisi- şının kayıt dışı istıhdain edil- nin kara deliklerinden birini diği bildinldi. kayıt dışı ekonomi ve buna Ekonomik ve sosyal bır so- bağlı olarak kayıt dışı ıstihda- run olan kayıt dışı ıstihdamın CJz Iplik-lş Sendikası 'mn araştırması ücretlerin üçte birindenfazlasımn kayıt dışı istihdama ödendiğini gösteriyor. devletin önemli gelir kaybına neden olduğu belırrilen araşûr- mada, şu gorüşlere yer venldı. "Kayıt dışı çalışan 5 milyon idşinin brüt 306 milyon lira- lık asgari ücret üzerinden ka- yıt alOna alınması halin- iie, de\let Hazinesi'ne bugün itibanyla 12 kat- rilyon lira vergi ve SSK primi geliri girecektir. Başka bir tanımlama ıle 5 milyon İdşinin kayıt dışı istih- dam edilmesi nedeniyle, dev- letin 12 katrilyon liralık bir kavbı söz konusudur. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Içsel Bedeller Turizmciler kişi sayısında hedefı yakalasalar da, gelirde geçen yıhn rakamlanna ulaşamadılar Gelen turist çok ancakgeBr yok LEYLAÇEVtK Irak savaşı, sars hastalığı ve Avrupa'daki ekonomik durgun- luk yüzünden sıkıntılı günler ge- çıren turizm sektöründe, sezon sonuna doğru tunst sayısında he- defe yaklaşılsa da gelir olarak geçen yıhn rakamlanna ulaşmak pek mümkün görünmüyor. 2002 yılının tamamı için 6.6 milyar dolar net turizm geliri elde eden Türkiye'nın, bu yıhn ılk altı ayında turizmden net olarak sa- dece 1.7 milyar dolarlık gelir sağladığı belırtiliyor. Artan turist sayısına rağmen otellenn zor durumda olduğunu behrten Türkiye Otelciler Bırli- ği Başkanı Sinan Babila. "Bu yıl kazancunız yok. Bayağı zor du- rumdayız. Kapanma noktasına gelmiş oteller var" dedı. Babila, turist sayısında ağustos ayında geçen yıla göre artış sağlandığı- nı hatırlatarak, bu rakamlann yıl sonuna kadar artarak devam ede- ceğine inandığını söyledi. "Tu- rizm gelirleri bakımından isebu- nu yapabileceğimize inancım yok. Fiyatlar promosyon nede- niyle çok düştü. Döviz girdisi ba- kımından geçen yıla göre yüzde 15-20 düşüş beküyoruz" diyen Babila, 2003'ün sektör ıçin kâr senesi değıl, ar senesı olduğunu dıle getirdı. Otel fiyatlannın en az yüzde 20 aşağı çekıldiğını, döviz kurlannda da yüzde 30 azalma olduğunu kaydeden Ba- bila. "Toplamı yüzde 50. Biz sa- tışınuan yüzde 50'sini kazannn- yoruz. Buyıl kazancımızyok. Ba- yağı zarardayız. Sezon bittiğj za- man birçok otehn saülık olduğu- nu dınacağız" dedı 'Herkesln gözü blzde' Sektorün üzerindekı vergı yü- künden de yakınan Babila, yüz- de 18 KDV ile Akdeniz çanağın- dakı rakıpleri ıle rekabet edeme- dıklerini vurguladı. Yerel Yöne- tımler Yasa Tasansı'yla otellenn hasılatı üzerinden yüzde 3 ko- naklama vergısi alınmasının gündemde olduğuna da dikkat çeken Babila, "Her paraya îhti- yacı olanın gözünü diktiği sektö- rüz biz. Sosyal GüvenKk yasala- nndaki düzenleme ile de yine otellerin hasılatı üzerinden yüz- de 3'lük bir sosyal destek fonu ÇH kanhyor. Bizim bunlan ödeme- miz mümkün değfl" dedı. Sinan Babila yeni tasanyla ahnacak yüzde 3 konaklama vergisinden yakuıdı. Meclıs, bu hafta yeni biryasama yılına başlıyor. Meclis'te üçte iki ço- ğunluğa sahıp olmasına karşın Baş- bakan hırçınlaşıyor; soğukkaniılığını yıtınyorveçokyanlışyapıyor. Bu ko- nuda ıki örnek yeterli olacaktır. • • • Başbakan, ünıversitelenn açılışt dolayısıyla Cumhurbaşkanrnın ve kımı rektörlenn yaptığı kimi açıkla- malar karşısında kendinden geçer- cesıne aşın tepki gösterdı; hüküme- tın YÖKtasansınayapılan eleştınle- n, akıl almaz bır tutumla, "edep sı- nırlanna" taşıdığı sözcüklerie yanrt- ladı; böytelikle, hoşgörü ve uzlaşma anlayışından ne kadar uzak olduğu- nu bir kez daha kanıtladı. Ancak bu saldınganlık kolayca ge- çiştınlemez; bu sözler, adı ister "mu- hafazakâr" ister başka bir şey olsun, "demokrat" kavramıyla bir araya getirilemez. Bu sözier, Başbakan'ın demokrası anlayışınm ya da anla- yışsızlığının nrtelıksel eşığıdır. Baş- bakan'ın demokrası eşiğinin hangı tarafında olduğu, çok daha geç ka- lınmadan, mutlakaaçıklık kazanma- hdır. • • • Irak'a asker gönderilmesi konu- sunun gelişimi ıse, uygulanmakta olan yanlış dış polıtıkanm çok açık bir kanıtıdır. Hükümet, ABD'den ahnacak 8.5 milyar dolar borcun karşılığında bu ülke ıle "Irak konusunda ışbıriiğı ya- pacağı" koşulunu benımsemış bu- lunuyor. Irak konusunda ABD'ye söz verilen bu işbııiıği sözünün içeriğı, <amuoyuna tam olarak açıklanmış değildır. Bununla bıriikte, hükümet çevre- lennce süreklı olarak yapılanın ter- sıne resmı açıklamalara karşın, Tür- kiye'nın, Irak'a asker göndermesınin kaçınılmazlığı gıderek belirgınleşı- yor. ABD sözcüleri ise bunu sakla- ma gereğı duymuyon anlaşmanın onay sürecı tamamlanmadan asker göndenn dıyetutturuyor. Asker gön- derileceğının en somut göstergesı, alınan borcun kullanılmasının dene- tımınin, dığer birimlerin dışında ABD Savunma Bakanlığı tarafından ya- pılacak olmasıdır. Yani Türkiye, aldı- ğı borcun kullanımını, yaklaşık bıryıl öncesinden başlayarak, Türkiye'ye, Irak'a asker göndermesi için her tür- lü baskıyı uygulayanlann denetimı- ne bırakmaktadır. Ülke bu noktaya bır günde getiril- medı. Anımsanacağı gıbi hükümet, işbaşına geldığı günden bu yana Irak konusunda yanlış yapmaktadır. Ilk başlarda 92 milyar dolarlık bir yar- dım beklentısıyle başlayan, sonrala- n "at pazartığı" aşamalanndan ge- çen ve tutan azaltılan Irak bağlantı- lı ABD desteğı, bu noktaya gelmiş- tir. Ancak bu sıradaTBMM, tarihının en onuriu kararlanndan birini vermış ve 1 Mart'ta ünlu tezkereyı reddet- miştir. Bu tanhsel karar, bu ülkede demokrasinın işleyebıleceğı konu- sunda, ülke ıçınde ve dışındaki ba- nş ve özguriük yanlılannı sevındir- miştir. Savaş, 1 Mayıs'ta sona ermış ve sonrasında ABD, Irak'ta tam bır ba- taklığa saplanmıştır. Gelışmeler, ta geçen aralıktan bu yana Irak'a as- ker gönderılmesının BM karanna bağlanmasım ısteyen Cumhurbaş- kanı'nı, CHP'yi haklı çıkarmıştır. Son günlerde TÜSİAD'ın da aynı ıstekte bulunması aynca önemlidır. Işte bu sırada ABD, 8.5 milyar borç ya da kendi senatöriennden bınnin deyı- mıyle rüşvet vererek Türıye'yi ateşe atılmaya zorluyor. Hükümetın Irak polttıkasının ba- şarısızlığını kanıtlayan gelışmeler hükümeti iyice çılgına çevırdı. CHP Genel Başkanı'nın Türkiye'nın "Irak politikasının 8.5 milyar dolara satıl- dığını'1 saptaması karşısında Baş- bakan'ın gösterdığı aşın tepkıyle bu hırçınlık daha ılen boyutlara taşındı. • • • Başbakan'ın hırçınlığınm kaynağı ıçseldır. Başbakan, bılim çevresine saldırarak yandaşlanndan destek- lemelennı sürdürmelerını ıstıyor; AKP tabanına, "bakın nasıl savaşı- yonım, sız de saflan sıklaştınn" de- meye getınyor. Bununla da yetınmı- yor, önümuzdekı günlerde. Mec- lıs'ten Irak'a asker gönderme yetkı- sı ıstedığınde de AKP mılletvekılle- nnin tamamının kendisine destek verrnelennı sağlamaya uğraşıyor. Ülke, yeni yasama dönemıne, Cumhunyet'ın degerlen ve ünıversi- te konusunda gıderek hırçınlaşan; Irak konusunda da başarısız politı- kasını asker göndererek örtbas et- mek ısteyen bır hükümet ıle gırıyor. Başbakan, bınncısinde AKP'nın iç- sel nedenlennın, ıkıncısındeyanı Irak konusundakı başansızlıklannın be- delını topluma ödetmek ıstıyor. Söy- lemeye gerek yok kı, her ıkı bedel de çok; gerçekten ödenemeyecek ka- dar çok büyüktür. Bu dönemde başta basın-yayın olmak üzere, kamuoyu oluşturan çevrelenn, demokrasi. özgürlük, la- iklik ve banş konulannda çok daha duyarlı olmalan ve ülkenın Irak ba- taklığına sürüklenmesını, tıpkı 1 Mart'ta olduğu gıbi bır kez daha en- gellemelen gerekiyor. Çünkü AKP ıktıdannın topluma bu büyük bedel- len ödetmeye hiç ama hıç hakkı yok- tur. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ /ERGİN YILDIZOĞLULONDRA erginy« tr.net Avrupa Birliği ve Dünya Liderliği 1 O ~ I O t K I 111 L UUüLutfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı-İstanbul Eurest İGDAS "Dönya Liderliği İçin Avrupa Birliği 15 Ekim 2003 Saat: 15:00 -16:30 Oturum Başkanı : Or. Yı/maz Argüden ARGE Damşmonlık Yöneîİrn Kurulu Boşkant, Koç Üniversîtesİ Stroteji Profesorü, KalDer Yönetim Kurulu Üyesı Kongre Sponsoriorı etıca +drcelik Konuşmacılar Mike Mooro Dünya Tıcare» Örgötü Eski Genel Direktorü, Yenî Zeflando Eskî Boşbakanı /Ue/o Vidal Ouadras Roca Avrupa Porlamentosu Saşkan Yardımcısı Kemol Derviş CHP İstanbul Milletvektlı Wi//em Molle Economics Institute Ecorysis Boşkonı Konu BafUklorı »• Mos.i AB lideri.9.? • Dünya UderhQt için *eknolotik, ekonomik, gOvenhk, sîyosi ve kûttüreî bite)en!er. • Adcy ülkeforin AB'y» katkı için ytjpocoklon- Kamu sektörOnde, ısletmalerde kongren r> sûrece kcrtkıS) ve sonraki olosı odımlor. •vww. kalder.org/kongre Türkive Kolile Derreği ı 449 'A SüoJt/e347« h-fp 7www kc ^ İThaber ÛtKapital 11 MİN Bcjoal Codae (2I641! C03â Ofurum Sponsorlon ARGE Don<$mGnlık, Asof Fıltr«, Aygaz Başak Sigorta, Bor^elık. Borusan Monn«smon, BOSCH, Hugo Boss, Isdem.r, Kolıle lyılfrştimje Merkeu, Konyer net, Kongre Dergısı, Olmukso, Otomotıv Dıstnbuförlen Derncğı, Turkc*H V.sJe! Hizmet Spoosorkırı Amerıkan Hostaneiı, Bda^ım lnt«rnalıonol. B leşım Medya, Gürsel Tunım, IBM, Koç Sıslem, Pettas Sun Tekstıl, Total Oil Türkıye. VTR Hep bırlikte Irak tartışmalan- na kılitlendık. Ancak bıraz geri çekilip genel manzaraya bakın- ca, geçtiğımiz haftalarda, Irak sürecıyle çakışmaya başlayan, kalıcılık ka- zandığı (kazanmayabıhrler de) takdirde de önemli değişıkliklerin kapısını aralamaya aday gelışmelerın ortaya çıkmaya başladığı görülüyor. 1. İmparatorluk hamlesl ve Irak Çakışmaya başlayan gelışmelerın odak noktasında Irak var. Irak Geçıci Hükümeti'nin üyelerinden biri uğradığı suıkast sonucunda öldü. Irak'ta çatışmalar yoğunlaşmaya de- vam ediyor. Bush, "neocon" kliğin iddiaları- nın aksıne, 11 Eylül ıle Saddam rejımi ara- sında bir ılişki bulunamadığını kabul ettı. ABD işgalınden sonra Irak'a gelerek kitle imha si- lahları arayan uzmanlar geçen hafta yayım- ladıkları raporda hiçbır şey bulamadıklarını açıkladılar. ABD kongresınde, savaşın gerçek faturasına ılışkin, Cumhurıyetçı üyeler de yö- netımi sıkıştırmaya başladılar. Geçen hafta Bush, bu koşullarda BM'ye gerı dönerek as- ker ve para yardımı istedı. Fransa ve Alman- ya henüz somut bır cevap vermemekle bır- likte uyumlu bir tutum sergilediler. ABD-AB çatlağı kapanmaya başladı. Irak'ın var- lıklarının satışa çıkarılması, Povvell'ın, Irak sıvıl yönetımine yeni bır anayasa oluşturmaları için 6 ay süre tanındığını söyleyerek. birtakvimin söz konusu ola- bileceğıni dolaylı yoldan ışaret etmesı, yakınlaşma sürecinin ışlemeye başladı- ğının diğer göstergelerıydi. Bu sürecin okunun yönü, Afgan deneyıne ve NA- TO'nun yeni ışlevıne yapılan gönderme- leri de düşünürsek, imparatorluktan da- ha çok ABD-Avrupa işbirlığıne dayanan bırortak ıradenin (siz bunu emperyalizm olarak da okuyabılirsıniz) oluşması yö- nünde. 2. ABD'de seçlm sürecl Emeklı General VVelsey Clark'ın, önceki hafta Demokrat Parti'den başkan adayı ol- mak için adaylığını açıklamasının ardından ABD basınında esen fırtına ve Cumhuriyet- çi partı kurmaylarında ilk kez gözlenen kay- gı emareleri, aynı hafta yayımlanan ve hal- kın, Bush'un Irak politikasına, genel olarak da yönetımine güvenını kaybetmeye başla- dığını gösteren kamuoyu yoklamaları ılk kez Bush'un yenilmezlik zırhının delındiğıni gös- teriyordu. Demokrat Partı'nın en büyük za- afı güvenlık, dış politika ve Irak konulannda konuşacak güvenilir bir adaya sahip olma- masıydı. Bu yüzden DP'nın platformu daha çok ekonomik ve sosyal konularla sınırlı ka- lıyordu. Oysa, ülkenın bır savaşa, halkınsa "terorizm paniğı" altına sokulduğu bır dö- nemde, platformunu güvenlık ve savaş üze- rine kuruyorolması, Cumhurıyetçi Partı'nin, toplumsal ve ekonomik konularda karnesı kınklarla dolu bile olsa, kazanma şansını Bir Şeyler Oluyor!yükseltiyordu. Kosova savaşında NATO ge- nel komutanlığı yapmış, Irak savaşı sırasın- da CNN'de Bush polıtıkalarına eleştırel bır gözlükle bakan, ABD ıle Avrupa ıttıfakının önemını vurgulayan bir yorumcu olarak sıv- rılmış VVesley Clark'ın devreye gırmesı bu denklemi bozdu. Clark, hem güvenlik konu- lannda konuşmaya yetkili bır aday olarak güçlüydü, hem de DP'nın platformunda önemli bır boşluğu dolduruyordu (National Revievv 23/09). Bu sırada bır başka ılginç gelışme de Clinton döneminın ekonomi ve dış politikalarının DP içınde "reytinginin" ye- niden artmaya, adayların seçmene, Clinton dönemıne dönmeyi vaat etmeye başlamala- rı; Clıntonlar'ın da ağırlıklarını Clark'ın arka- sına koymalarıydı (The New Republic, 19/08). Bu gelişmelerin oku da, Bush yöne- tıminın ve imparatorluk egilımının aleyhine bir yönü gostenyor. 3. iran ve Cüney'ln yüksell;! Yukandakı gelışmeler, seçim dönemıne gi- rılmiş olmasının da etkisiyle, Bush yönetimi- nin manevra alanını sınırlıyor; örneğin yeni bir "önleyici vuruş" (11 Eylül tipi yeni birfe- laket ortaya çıkmazsa) olasılığını gündem- den çıkarıyor. Seçimlerden sonra, bir olası- lıkla kapanacak olan bu pencereden kimi ba- ğımsız, (hâlâ ulusal politika üretebilen) ülke- ler, jeopolitık konumlarını güçlendirmek için faydalanmayı deneyebilirler. Nitekim, geçen hafta haberler iran'ın, bu pencereden, nük- leer silah programını daha da ılerletmek için faydalanmak istediğıni düşündürdü. BM Konseyi'nde konuşan İran Dışişlen Ba- kanı, iran'da zenginleştirilmiş uranyum oldu- ğunu tespit eden Uluslararası Atom Ener- jisi Ajansı'nın, önceden haber vermeden de- netim yapmasına, eğer ABD'nin bunu yeter- li bulacağına söz vermesi halınde izin vere- bileceklerini söyledikten sonra, İran'ın nük- leer programından "Hayır, hayır, asla. Bu- na bir neden yok" sözlerıyle (İran Daily Nevvs, 27/09) vazgeçmeyeceğinı belirrti. Bu gelişmelerin oku da (iran'a baskı yapabilmek bağlamında) ABD-AB ışbirliğı yönünü gösteriyor. Le Monde'un başyazısının de- yimıyle "Güneyin gelişi", İran'ın tutumuna bir paralellık oluşturuyor. Cancun, BM'nın sonbahar dönemınin açılışı ve IMF, Dünya Bankası Dubai toplantısındakı gelışmelere bakarak Le Monde, dünyada ABD, Avrupa ve Rusya'nın (Batı'nın) egemenliğını sorgu- layan yeni bır blokun oluşmakta olduğunu söylüyordu. Le Monde'a göre bu blokun lı- derliğinı üç kıtadan üç güçlü ülkenın. Bre- zilya, Güney Afrika ve Hindistan'ın yapı- yor olması da aynca anlamlıydı, tabii Çin'ın bu bloka verdıği destek de. Bu gelışmelerın okunun yönü de, bu yeni blokun Batı'nın egemenliğını sarsmaması ıçin, ABD ve Av- rupa arasında bır yakınlaşmanın gereğine işaret ediyor 4. Ve dünya ekonomisi Dubai G7 toplantısından, Japonya, Çin ve diğer parasını dolara bağlı tutan ülkelere bır uyarı çıktı: Dolar bundan sonra düşecek, en- gellemeye kalkmayın (Global Economic Forum 22/09). Böylece, ABD'nin muazzam dış açıklarıyla Asya ve bır ölçüde de Avru- pa'daki fazlalar dünya ekonomisınin gündeminin merkezineoturdu. Küresel- leşme sürecinde, ABD ekonomisine aşı- rı bağımlı hale gelerek çarpılmış dünya ekonomısinde, Morgan Stanley baş ekonomıstı Roach'a göre uzun süredir beklenen düzeltme için yeni atılım baş- lıyordu. Şimdi dolar düşecek, ABD ıtha- latı azalacak, günde 2 milyar dolara ula- şan yabancı senmaye gırişının sürmesi ıçin faızler yükselmeye, böylece ABD ekonomisınde tüketım azalarak tasar- ruflar yenıden artmaya başlayacak. iyi de ABD'dekı bu düzeltmenin yükünü di- ğer ülkeler üstlenmek isteyecekler mı? Kendilerini korumaya kalkarlarsa? Do- ların gerılemesi ABD'den bır sermaye kaçışıyla bırlikte hızlanırsa, Çin ve Ja- ponya paralarının daha fazla deâerlenmesi- ni kabul etmezse ne olacak? öte yandan ABD'de, bu düzeltmenın malıyetinı (daha da artacak ışsızlik ve iflaslar) üstlenmek iste- meyenlerin korumacı eğilimi daha da güçle- nirse? Bu sırada dolann ıstıkrarsızlığına kar- şılık Euro'nun etkisı artmaya başlarsa? Tüm bu gelışmelere bır de OPEC'ın geçen hafta- ki kasımdan itibaren üretimı günde 900.000 varil kısma kararını ekleyerek, The Econo- mist, dünya ekonomisi bıçağın ağzında den- gede durmaya çalışıyor diyor. Bu gelışmelerın yönü de ABD'nin impara- torluk projesinın finansmanının giderek zor- laşacağını gösteriyor. Ya ABD, ne pahasına olursa olsun bu projede ısrar edecek, ya da başta ABD malı sermayesinin liderliğinde uluslararası mali sermaye Bush yönetimini uluslararası bir uzlaşmaya doğru ıtmeye, ol- mazsa değiştırmeye çalışacak? Evet bir şey- ler oluyor, ya da olmak üzere...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle