29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: CUMHURİYET \AKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: YlldlZ # Yaziişleri MüdÜrÜ: Alpasian ı Sucu # Haber Merkezi Hakan Kara İbrahim SaUm Mehmet Müdürü: Jstıhbarat. Cengiz \ ıldırım 0 Ekonomi. Öz- lem Yüzak 0 Kıiltur Egemen Berköz 0 Spor Abdülkadir v. ücelman 0 Makaleler Sanıi Ka- raören • Oüzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsılcısı Güraj Öz YayınKurulu.İIhanSelçuk(Baş- AnkaraTemMİcısı \fustabBaiba\ , kaIl).EmreKongarıDanışman>, BakanlıklarTel 4l9502Uı''hatı. Faks.4195o:"I *lzmırTemsılcısı Orhan Erinç. Hikmet Çetin- SerdarKıak.H ZnaBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks-441T45 kaya. Şükran Soner, İbrahim •AdanaTemMİcLsi'ÇetinMğenoğlu.tnonuCAIlÇS \o:l I.Tel. Yıldız. Orhan Bursalı. Musta- ?(,} 12 11. Faks ?63 12 15 Mıtaha Temsılcısı Ahmet Oruçoğlıı faBaJba>, Hakan Kara. CumhunvetCad8U5Tel 0242 24SOD57 Fa\ 24*1509 Nfuessese Erol Erkut 0 Bılg] Işlem Ahmet Korulsan 0 Sa- tış Fazilet Kuza MkJŞ • GenelMüdur C«D Çagdaş • CenelMudür'ırd Sanşı Tüta» MııttaDöfcn^Mikfar'ı-cıftzııümi) Haiaa kar # Mjdur >rd ıFıruns \e Operas\on Erhan Özdenir • Pazariama Dırefctorii Tûb> Tosun Tel \>>nıılnaıı:\enjGûnHaber ^janM Basuııe Yayımılık \ Ş TüıiocaiıCad V)41 Cağaloglu MÎMbönbul P ^ 246-iııiaı U4> ; Isî Td ' 2Î2) ^12 0^'F> ı2Ohall Fak> w:'.2>>|185«5 B»kı: Merkez öaze» Dercı Basım Yavıncılık San \eTıt \SBarhanisBuharNo l25Be>ıkav -t Genel Da£tmı BBDMerlez 21EYLÜL2003 tmsak 5.14 Güneş:6 43 Ögle 13.05 lkındı 16 29 Akşam. 19.14 Yatsr 20.35 İsviçre Alpleri'ne balon çıkapması • Çeviri Senisi - îsviçre'nın Zermatt kentinde balonla İsviçre Alpleri'ni geçen Edouard Spelterinı'nın anısına etkinlik düzenlendı. 100 yıl önce yaptığı başanlı denemeyle alanmda birçok kışiye öncü olan Spelterinrnin yaşadığı Zermatt'ın semalannda onlarca balon onun anısına turladı. Böylece hem 1852-1931 yillannda yaşayan Spelterini anılmış oldu hem de binJerce Isviçreli güzel havadan da yararlanarak gün boyunca piknik yapıp balonlan seyretme fırsatı buldu.(Fotoğraf: AP) Uydu içm geri sayım başladı • ANKARA(AA)- Türkiye, haberleşme uydulannın ardından uzaya göndereceğı çok amaçlı ilk alçak ırtifa uydusuyla uzaydaki varhğını pekiştiriyor. TÜBlTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü'nün (BtLTEN) projesiyle üretilen ve 26 Eylül'de uzaya firlatılacak BlLSAT uydusu içın geri sayım başladı. BtLTEN Müdürü Prof. Dr. Erol Kocaoğlan'm verdiği bilgiye göre, İngiltere Surrey Universitesi'nin Satellite Teknology Limited (SSTL) şırketiyle yürütülen çalışmalarla üretilen minı uydunun firlatma öncesi son testleri Rusya'da sürüyor. Türk yapmaya ttalya'da ödül • AMSTERDAM (AA) - Hollanda'da yaşayan Türk film yapımcısı Ayfer Ergün, İtalya'da düzenJenen Prix Italia Festivali'nde, "Istemeyerek (tegen mijn wil)" adlı televizyon fılmiyle "Granarolo Özel Televizyon Ödülü"ne layık görüldü. 43 yapun arasından birinciliğe layık görülen Ayfer Ergün, fılminde, Pakıstan'da, şiddet ya da başka nedenlerie evlerinden kaçmak zorunda kalan bir grup kadının, Lahor'da bır sığınma evındeki yaşam mücadelelerini aktanyor. Ayfer Ergün. birinciliİde birlikte 25 bin Euro para ödülünün de sahibi oldu. Uzakdojju'da Beypazarı ürünü • BEYPAZARI(AA)- Beypazan gümüş işlemesi el sanatlan ürünleri, Uzakdoğu ülkelerinde sergilendi. Turistik, kültürel ve sanatsal etkinliklerin, ülkeler arasındaki dostluk ilişkileri ve halklar arasındaki karşılıklı saygı ve banş ortamına sağlayacağı katkılar nedeniyle çeşitli etkinlikler gerçekleştiren Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV), Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlamak için Uzakdoğu ülkelerinde tanıtım sergileri açtı. Beypazan'nda gümüş ustası Nevzat Köroğlu'nun yaptığı ürünler, 20 gün boyunca Singapur, Bangkok, Cakarta'da sergilendi. Monaco Prensliği'nin ödüllendirdiği Prof. Dr. Suat Gezgin, başannın kıskanıldığmı söyledi • İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Gezgin'e, geçen günlerde Monaco Prensliği İnsanlık Tarihi Enstitüsü ve I. Albert Vakfı tarafmdan antropoloji. etnoloji ve prehistorya alanındaki bilimsel çalışmalanndan dolayı 'Bilim Ödülü* verildi. GOKÇE UYGUN Monaco Prensliği tarafmdan Türkiye'den ilk kez bir bilım adamma verilen "Prensük OdüKTnü aJan îstanbul Üniversitesi (İÜ) İle- tişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. SuatGezgin, Türkiye'deki bilim alanında çalışma yapan- lara destek olunmadığını söyledi. Prof. Dr. Gezgin. "Bilim için çabalayanlara destek de- ğil köstekoiuyorlar.Başanhohnakvetophım tarafindan sevflmek, kıskanılryor" dedi. Gez- gin, AKP'nin "iktidara gelir gebnez" hazır- ladığı YÖK ile ilgıli yasa tasansını bir inter- net sitesi aracılığıyla öğretim üyelerine du- yurmasını da "etiğeuygundep" şeklinde ta- mmJadı. Prof. Dr. Suat Gezgin'e, geçen günlerde Monaco Prensliği İnsanlık Tarihi Enstitüsü ve I. Albert Vakfı tarafmdan antropoloji, et- noloji ve prehistorya alanındaki bilimsel ça- lışmalanndan dolayı "Bilim Ödülû" verildi Ödülünü Monaco Prensı Albert'ın elinden alan oluyorlarGezgin, Türkiye'den bu ödüle layık görülen ilk bilim adamı oldu. Prof. Dr. Gezgin, "Yıflanmı verdiğim bu bilimsel çalışmalanmdan dolayı ödüllendiril- mek beni çok mutlu etti \ e gururlandınü. Bu birikinılerimi Türkiye'ye ve buradaki öğren- cilerime yansıtabüdiğim için de aynca sevinç- Kyim" dedı. Avrupa ülkelerinde bilime bü- yük önem verildiğını belirten Gezgin, Tür- kiye'de bilimsel çalışma yapanlara destek olunmamasından yakındı. Türkiye'deki üni- versitelerde bilimin "eksik" yapıldığını be- lirten Gezgin şöyle konuştu: "Bizim üniversiteierimizde bilim yapıhyor denilemez. Bilimin ana kaynağı olan ilkve or- taöğretimdeki öğrencüer ve onlan yetiştiren öğretnıenler bu açıdan büyiik önem taşıyor. Özeüikle öğretmenlerimizdestekknmeiL IVIa- aşlan yetersiz olan öğretmenlerden nasıl ve- rim beklenebiKr ki? Onlara hak ettikleri ma- aş verilmeli ki akşam e\ e huzurlu gjtsüıler ve işleyecekleri derse hazırlanabilsinler." Münih 'te birazamanı Almanya'nın Bavyera ev alctinin Münih kentiyie özdesleşmiş olan düny^ca ünlü bira testivab "Oktoberfest" dün başlach, Istatistiklere göre, Almanlann yanı sıra çok sayıda yabancı turistin ilgisini çeken festivaJde her yıJ ortalama 6 milyon n'tre bira rüketiüvor. Iki haftahk festrvalde 6 nülyonu aşkın kişi bira içiyor, yerel nıüzik eşfiğinde dans edhor. TabiL, \ abancı turisderin ilgisini biradan çok Bavyera'ya has yerel gKsileriyle servis yapan ve avıu anda 9-10 birayı taşi>*abilen genç kızlar çeldyor.(Fotoğraf: REUTERS) TÜRKÎYE'DE 250 BtN HASTA VAR Unutturan hastalık Alzheimer işbaşında Bakır SAADET USLU Alzheimer dünyada 15- 20 milyon, Türkiye'de ise 250 bin kişide görülüyor. Bellek bölgesinde yerleş- tığı için ilk olarak unut- kanlıkla kendini gösteren hastalık, başladıktan son- ra 10-15 yıl ıçinde ortaya çıkıyor. Hastalığın evrele- n ise bir çocuğun yenido- ğan dönemine gen dönme- sine benziyor. Alzheimer hastahğının önemini vurgulamak için düzenlenen 21 Eylül Dün- ya Alzheimer Günü Tür- kıye'de de kutlamyor. Haf- ta boyunca çeşitli panel- ler düzenleyen Alzheimer Vakfı. bugün de Park Or- man'da bir yürüyüş ger- çekleştirecek. Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Murat Emre, hastalığın günlük yaşam aktiviteleri- ni olumsuz etkilediğini be- lirterek, "65yaşm üzerin- deki kişilerde yüzde 5-10 oranında görülen hastalık, MM yeniden Eğitime katkı yapan yardımseverlere tanınan DESTEK Eğitim seferberliği " İİr T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLI&I : . 65 yaşından sonraki her beş \ilda bir ikhe kaüa- narak artmaktadır. 85 yaşın üzerinde ise her üç kişiden biri alzhe- imerriskialünda bu- lunmaktadır" dedi İstanbul Tıp Fa- •' kültesi Da\Tanış Nö- ^ T I rolojisi ve Hareket Bo- f [1 zukluklan Birimi'nden Doç. Hakan Gürvit de alzheimerin beyinde V*] bellek bölgesinde yer- leştiğini söyledi. Hastahğın buradaki hücreleri öldür- meye başladığını söyleyen Gürvit, "BeOi bir eşiği ge- çildiğinde bu durum dışa- rryaunutkanhk olarakyan- sıyor.Atdıenner bellekböl- gesini seviyor. O yüzden unutkanhğa neden oluyor. Ancak hastalık bu bölgede sınıriı kalnuyor Bellek böl- gesiisebevnin ortalannda. Hastalık buradan sağa so- lavayıhyor.Sotavsyihnca ki- şinin ifadesi zorlaşıyor, sa- ğav'avıhncayön buİmagüç- lüğü çddyor" dedı. New York'ta düzenlenen moda haftasında kreasyonu podvumda sergilenen 100'ü aşkm modacıdan biri de Donna Karan'dı. Dümaca ünlü modacının 2004 ilkbahar-yaz kreasovıınunun sergilendiği defüede bakır renginde layafetierin ağırtıldı olması dikkat çekti. Karan'm tasarımJannda kuüandığı bakır tonunu, saç bantlannda. kolve vıe bileziklerde. hatta avakkabılarda bile tercih etmesi önümüzdeki yihn renginin beürlenmesine neden oldu. Defileyi sevredenler önümüzdeki sezon Karan şıklığının sırnnın "balar tonlannda gizü" olacağı konusunda henıfikir olarak saJondan ayrddı. (REUTERS) AL GÖZÜiVI SEYRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK Bu topraklarda bir sihir var Artık mandım, butopraklardabirsihir var. Bır yandan televole teröru, bır yanda ekono- mik terör. hortumcular... Bir arabaya yedi yüz milyarparayatıranlar: duğünlen için tüm Türkbükü'nü kapatıp dunyanın öbürucundan orkıde getırenler; Barbı bebeğin her alana yaptığı çıkartma, çocuklarşımdi Barbı bebek- siz çantalan yoksa fena halde aşağılık duy- gusuna kapılıyorlar; tüm dunyanın bildiğı ar- tık işlemeyen yargı sıstemimiz; bedava dağıt- tıklan kitaplann ıçinde kendi fotoğraflan bu- lunan broşürler koyan Başbakan ve millı eğı- tim bakanlanmız; bu kıtaplara aldıklan ya- zarlara danışmayan, telifhakkı ödemeyen ki- tap hazırlayanlanmız; ihale kanunu değişe- cek diye tüm ülkeyi yandaşlan için şantiye- ye çevirenbelediye başkanlanmız. kentleri ve tatil yörelerinı ele geçiren gürültü azmanla- nmız, evet artık saymayı bıraksam iyi olur. çünkü bütün yazı yakınma olacak. Yazımın başında ne demıştim, bu toprak- larda bır sihir var. Bun- ca olumsuz duruma rağmen bir hafta için- de ıçımı ısıtacak, beni yeni umutlara sürükle- yecek en az iki olayolu- yor. Bu haftaki keyifle- ri sizlerle paylaşaca- ğun. Efendim kapı çalın- dı, açıyorum karşımda Banş. Onu bu yıl Arif Sağ ve Ortadoğulu ut ustası vebesteci MarcdKhafife'in birlikte ça- hp söyledikleri kültürler arası buluşma gezi- leri sırasında tanıdım. Arif Sağ ve Marcel Khalife'ye bendirle eşük ediyordu. Benbu ben- dir sesine bayılırun ve uzaktan çalması pek kolay gelirdi. Bir iki ahştırma yapınca çalın- ması en zor müzik aletlerinden biri olduğu- nu ansıznı kavradım. evet nerede kalmıştım. Banş'ı ben ilk onlarla tanıdım. Saçı sakalı, uzun, karizmatik birgenç adam. Önce onu da Ortadoğulu sandun, bu epey böyle gitti, üç gün sonra anladım ki, bu bızden biri, bu Ba- nş Güney. Işte kapıda duruyor, elinde nnndan yeni çık- mışCD'si. Öylesine heyecanlı ki,birden ken- di gençliğime ilk yazüanmın çıktğı günlere, ilk hikâye kitabımı elime aldığım ana dönü- yorum. Tannm o ne korku dolu bir bekleme- dir. Acaba ne diyecekler? Acaba benı seve- cekler mi? Tabii Banş bunlann farkında de- ğil, adeta utanarak düşüncemi ne olursa ol- sun söylememi ıstıyor. Tabıi bu hemen olmaz, önce neler yapmış bir bakalım. O gider git- mez CD'yı çalmaya başlıyorum, öncelikle adı hoşuma gidiyor: Tohum, sonra tanıdık sesler duyuyorum, ama bambaşka bir ntım- de. Halk müziğı adeta onun sazında, sözün- de şiddetli bircaza dönüşmüş. Başkaldınsı art- mış, soylenecek sözü daha si\n olmuş. Hele o arkadaki ho>Tatlar. Vallahi pek birgüzel ol- muş, pek bır yeni ve çok genç. îkinci sevındirici olay, gene ansızın hiç beklenmedik bir durumda karşıma çıkıyor Efendim benim mane\i bir kızım var. Öz kı- zrmın adı Dünya, onunkı Doğa. Doğa'yla ilk kez beş yıl önce bır imza günumde tanışıyo- ruz. O günden sonra bu her şeyi öğrenmek, her şeyi yapmak ısteyen Doğacık benim ma- nevı kızım oluyor. Çok da akıllı, çok da bil- gili. Galatasaray Üniversitesi'nde okuyor. Ga- zetede yazıyor. tiyatroda oynuyor ve hep so- ruyor, ilerde ne tür ışler yapsam? Bu yüzden her şeyi deniyor ve sonunda ona en uygunu- nu buluyor. Ö artık kararlı. bir sinemacı, da- ha doğrusu bir belgeselci olacak. Ben onu bu konuda desteklesem de mes- leğin zorluklannı bildiğim için içimden pek kıyamıyorum, hani daha yumuşak, daha az yoru- İacağı bir ış seçse diyo- rum. Ama Doğa, doğa kadar ınatçı; sonunda ilk belgesel fılmini yapıyor. Adı u Üç KnJaklı'' olan belgeselinde, çok yakın- dan tanıdığı, zaman za- man gıdip kitap okudu- ğu ikısi de kör bir kan- koca ve onlann çocuk- larını anlatmaya karar veriyor. Anne baba gör- müyor, ama iki çocuğun görüyor. Çocuklarannenin babanın gözleri ol- muş. Onlarda yatıp kalkıyor, onlann çocuk- lanyla, ha>atlailişkisini ınceliyor, en güzel an- lan. en dramatik anlatımlan buluyor ve bel- geselinı tamamlıyor. Ve hiç kimseye biı şey söylemeden bunu Antalya 9. Kısa FUm ve Video Yanşmasrna yolluyor ve 190 filmin katıldığı yanşmada bel- gesel dalmda verilen Altın Portakal'ı kapıyor. Yaramaz, sen ne çabuk büyüdün de Altrn Por- takal'aulaştın. Haberi okuduğumdaheyecan- dan ve sevınçten ağladım. O fılm çekünin- deymiş, mesajlarla ulaştım ve sesini duy- duğumda bır belgeselcinin ilk fılmini kut- ladığımdan dolayı. sevinç içindeydim. Işte böyle se\gili okurlar, sıze dedım ya bu topraklarsihirli. iştesihirbazlardan ilcisi. tkisi de çok genç ve umut dolu, pek çoğumuzun olduğu gibi. Bu pazarneşem vekeyfım yerin- de, sizin de öyle olsun. Not: Efendim doğum günümü kutlayan tüm dostlanma teşekkür ederim. Tüm dün- \ r anın tanıdığı ünlü gitarist ve besteci Hasan OhatOrterde doğum gunümü benim içinyap- tığı bır besteyle kutladı. Yani biraz şımardım. Seyreyle(<< vahoo.com İsiİozgenrurky İsuperonJine^om
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle