Katalog

SAVFA CUMHURİYET 19EYLUL2003CUMA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE _Y 23 Sinop Y 22 Adana A 31 Edıne PB 26 Samsun Y 20 Mersın A 30 Kocaelı Y 23 Trabzon Y 22 Diyarbakır A 29 Çanakkale PB 25 Gıresun Y 21 Şanlıurfa A 32 Izmr B 29 Ankara B 22 Mardın A 26 Marisa B 28 Eskişefrir B 21 Sıırt A 28 Aydm B 30 Konya B 21 Hakkâri B 25 Denzli B 27 Sıvas B 21 Van B 20 Zonguldak Y 22 Antalya A 30 Kars Y 19 Yurdun Kuzey ke- sımlen parçalı çok bu- lutlu. Batı Karadenız kryıları, Orta ve Doğu Karadenız ıle Do§u Anadolu'nun kuzey- doöusu sağanak ya- ğışfi, dığer yerier az bulutlu ve açık geçe- cek. Havasıcaklığı do- ğu kesımlerde bıraz artacak, diğer yerterde önemlı bır değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y B B B B B 17 20 18 23 22 26 27 25 Münıh B 25 Zünh Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B B B B B B 26 27 28 27 25 23 26 28 B 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakü Bışkek Tiflis Kahıre B B B B Y B Y B 18 26 22 32 21 20 13 31 B 31 <£. Taşkent 'Tafıran QİAçık Parçalı bulutlu t Çok buluflu ı Yağmurlu > Gok gurultulu G U N C E L CÖTEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Sezer, "hükümetin de BM kararına ihtiyaç duydu- ğunu" açıkladı. Cumhurbaşkanı, Irak'ta ABD denetiminde kurulan Geçıci Konsey'in veya hükümetin istemiyle asker gönderılmesine karşı. Ikinci nokta; Cumhurbaşkanı askerin NATO karan ile gönderilmesini de yanlış t>uluyor. Gerekçesi hak- lı. NATO antlaşmasının 5. maddesine göre üye dev- lete saldın halinde asker gönderılebilir. Açıklamadığı bir başka neden daha olabilir. Ulus- lararası dayanışmanın gereği gönderilecek Türk as- kerine Irak halkının işgal güçlerinın bir parçası gözüy- le bakması olası, diye düşünrnüş de olabilir. Çankaya bu görüşleri her vesileyle koruduğunu açıklarken hükümet; Irak'a ABD'nin isteği doğrultu- sunda asker gönderrnenin telaşı ıçinde. Sanıyor kı, Irak'ta Türk askesri bekleniyor. Oysa, he- nüz içeriği açıklanmayan raporlar. Türk askerine ba- kış açısını saptırdığmı açıklıyor. Hükümetin aksini sindirme çabalanna karşın; Irak halkı olsun, halkı temsil eden aşiretler olsun, Geçici Konsey ve yenı kurulan hükürnet olsun, işgal kuvve- tı ABD ordusuyla birlikte Türk askerinin görev yap- masını ıstemiyor. Türk halkı da -anketlere göVe- asker göndermeye karşı. Böylece, Türk halkının eğilimine karşı, "Irakhalkı is- terse askergöndereceğimize " dayanan hükümet po- lıtıkası ıflas ediyor. Kimı yalakalara göre, yürekler acısı bu durumun adı ince politika! ••• önündeki ve elindeki olanaklan dikkate alarak bir politika izleyeceği, asker göndemnenin ilk koşulunun BM karan olacağını açıklayacağı yerde bu hükümet, sağduyunun gereğini söyleyen Cumhurbaşkanı'nı uzlaşmaz, devlet karan alınmasını engelleyen bir ko- numda gösterme çabasına girişti. Şimdi ağız değiştirdiler. önce hafiften bürokratlar, sonra Dışışleri Bakanı Gül ve nihayet Kasımpaşafı, "asker konusunda BM baş çekmeli" demeye başla- dı. Döndüler dolaştılar, gerçekle karşılaştılar. Cumhur- başkanı'nın gösterdigi yolda yürümeye karar verdi- ler. Tabii, -yeni büyükelçi Edelman, RTE ile son gö- rüşmesinde neler getirdi, bilinmediği için söylüyo- ruz- VVashington'dan esen sert bir rüzgâr, hükümeti son açıklamalarından vazgeçer bir konuma getirme- diyse... Zikzakların son noktası da -yalakalara göre- her- halde ince politika. Oysa izlenen gelışmeler bu hükümetin karar ver- me yetisinden yoksun, kararsızlık içinde bocafadığı- nı kanıtlıyor. • • • Cartlı curtlu söylemler, yüksekten atan açıklama- larla idare-i maslahat eyleyen bır hükümetin elinde ül- ke. Bir iki güncel örnek bu yargının doğruluğunu ka- nıtlamaya yeter de artar bile. RTE partisinin gizli toplantısında, Yargıtay'ın DE- HAP olayını onamasından sonra YSK 3 Kasım'ı ıptal ederse olası erken seçimin sonucunu saptıyor: Ka- sımpaşalı, yüzde 10 barajını sadece AKP ile CHP'nin aşabileceğini, kararsız oyların dağılımıyla AKP'nin yüzde 40'ların üzerinde oy alacağını öne sürüyor. Bu mantık nasıl yorumianabilir: Halk mutluluktan ne yapacağını şaşırmış durumda. öylesine rahata erişti ki AKP iktidannda; yaşam sıkıntılanndan söz açanlara sert çıkıyor, tersliyor! Iktidardalkavuğu gazetenin manşeti: "Türkiye co- şuyor". Nasıl? Işte gazetenin manşetteki yanıtı: "Kriz bitti. Türk ekonomisi tırmanışta. Döviz artıyor, enflas- yon düşüyor. Tûketici kredi faizi iniyor. Ihracatın yanı sıra iç piyasada satışlar patladı." İki mantıktan çıkan sonuç; iktidar sahibi yüzde 40 oy düşleri kuruyor, uçuyor. Halka değil, iktidara adanmış gazete ise dalkavuk- luğun doruğunda! Topluma Kazandırma Yasası Sıvas katliamı sanıklan ifade verdi SIVAS / ANKARA (Cumhuriyet) - AKP hükümeti tarafından PKKKADEKüyelerine yönelik olarak hazırla- nan ancak partili millet- vekillerinin istemi doğ- rultusunda köktendinci terör örgütlerinin üyele- rini de kapsayacak şekil- de genişletilen Topluma Kazandırma Yasa- sı'ndan yararlanmak is- teyen Sıvas katliamı sa- nıklan, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mah- kemesi 'nin istemi üzeri- ne talimatla ifade verdı. Ankara Barosu Başkanı Semih Güner ve diğer müdahil avukatlar Anka- ra 1 No'lu DGM Baş- kanlığı'na katliam sa- nıklannın yasadan fay- dalanamayacaklanm be- lirten dilekçe verdi. Sıvas katlıamının ar- dından 15 yıl ile müeb- bet arasmda değişen ha- pis cezalan alan 31 kat- İıam sanığı, Topluma Kazandırma Yasa- sı'ndan yararlanabilmek içinAnkara 1 No'lu DG- M'ye ilettikleri yazılı başvurulann ardından, DGM'nin talimatı üze- rine dün Sıvas 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Yoğun gü- venlik önlemleri altında kaldıklan Sıvas E Tipi Kapalı Cezaevi'nden gruplar halinde Sıvas Adliyesi'ne getirilen 29 saruk, yasadan yararlan- mak istediklerini sözlü olarak ifade etti. Avukatlardan DGM'ye dilekçe Katliam sanıldannın Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlan- mak için DGM'ye baş- vurması üzerine Ankara Barosu Başkanı Semih Güner ve diğer müdahil vekilleriAnkara 1 No'lu DGM Başkanlığı'na bu kişilerin yasadan fayda- lanamayacakJanm belir- ten bir dilekçe verdi. Di- lekçede Topluma Ka- zandırma Yasası'nın bir af yasası olmadığını, pişmanlık gösteren ör- güt üyelerine uygulana- bileceğini vurgulayan avukatlar, Sıvas katliamı samklannın örgüt üyesi oldukJan için değil, cumhuriyet ve laikliğe karşı başkaldında bu- lunduklan için cezalan- dınldıklannı belirttiler. IMF <den 'yoksulluğa' destek!• Baştarafı 1. Sayfada şırken yayımlanan raporda, Tür- kiye'nin ekonomik politikalannı zamanında uygulaması konusun- daki sıcilini düzeltmesi ve bu yıl- ki mali hedeflerine ulaşabilmek için bütçe disiplinini koruması gerektiği belirtildi. Raporda, Türkiye'nin ekono- mik durumunu düzeltme yönün- de elde ettiği ilerlemeden dolayı hükümet övülürken başannın de- vamı için programa sıkı sıkıya bağiı kalınması çağnsında bulu- nuldu. Raporda, Türkiye'de 2003 yılında büyümenin yüzde 5.3, 2004 'te yüzde 5 olacağı öngörül- dü. Raporun Türkıye'ye ilişkin bölümünde bu yıl için belirlenen yüzde 5'lik büyüme ve yüzde 20'lık enflasyon hedefinin sağ- lanmasının mümkün olduğu vur- gulandı. IMF raporunda, Türki- ye'de fînansal durumun ve kısa dönemde ekonomik görünümün ilerlediği kaydedilirken, Irak sa- vaşımn kısa sürmesi kadar hükü- metin, AB yönündeki reformian ve programı şimdiye dek uygula- masının etkili olduğuna işaret edildi. Türkiye tşçi Emeklileri Derne- ği'nin (TlED) araştırmasıyla or- taya çıkan "9 milyon 600 bin ça- lışanın, açlık sınırının altında maaş aldığı" gerçeği ise IM- F'nin raporuyla çelişiyor. Tl- ED'in araştırmasına göre, 5 mil- yon 500 bin asgari ücretli, 3 mil- yon işçi emeklisi, dul ve yetimi. 1 milyon 100 bin Bağ-Kur emek- lisi, dul ve yetimi olmak üzere toplam 9 milyon 600 bin kişi, dört kişilik bır ailenin aylık gıda har- caması tutan olan "açlık sını- n"nın altında gelire sahip. Ara§- tırmada, DlE'nin açıkladığı res- mi 2 milyon 500 bin işsizin yer al- madığma da dikkat çekiliyor. Türkiye Kamu-Sen'in araştırma- sma göre, dört kişilik bir ailenin açlık sının ağustos ayı itibariyle 581 miryon liraya, yoksulluk sı- nın da 1 milyar 760 milyon lira- ya ulaştı. AçıkJamada, açlık sını- nnın 581 milyon lıra olduğu göz önüne alındığında en düşük dere- celi memurlann aldığı ortalama maaş olan 570 milyon lirayla ge- çinmelarinin tam bir mucize ol- duğu belirtildi. KESKZonguldak Dönem Söz- cüsü Nejat Uludüz. en düşük de- receli memurun 428 milyon lıra maaş aldığını belirterek kendı ta- leplerinin ise 873 miryon lira ol- duğunu söyledi. Uludüz, dün AKP II Başkanlığı binası önünde yaptığı açıİdamada, hükümetten talepleriniri 170 katrilyonluk büt- çeden yüzde 1.8 olduğunu, bu oranm ise ekonomik programı bozmayacağını ve krize de neden olmayacağını ifade etti. Bu arada, geri kalmış yörelere yapılacak yatınmlann teşviki de Türkiye ile IMF arasında sorun yaratıyor. AA'da yer alan habere göre 2. vergı paketı nedeniyle Türkiye'de temaslarda bulunan IMF heyeti, kişi başına gayn sa- fi yurtiçi hasılası 1500 dolann altında olan illere verilecek yatı- rım teşviklerine karşı çıktı. IMF heyeti, 10 ve daha üzerin- deki yeni istihdama getirilecek vergi ve sigorta primi ındirimine de itiraz etti. {JlillUl ÇUUTl Vaklaşık250binkızçocuğunnnokulagönderilmesiiçinbaş- Iatüan "Haydi Kızlar Okula" kampanyasına destek vermek amacıyla dün Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde öğrenciler ve öğ- retmenlerden oluşan vaklaşık bin kişi yiirüdü. Milli Eğitim Bakanlığı ile UMCEF ara- smda imzalanan protokolün ardından başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyası ye- rel etkinliklerle pekiştiriliyor. Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde Kaymakamlık ve tlçe Mil- li Eğitim Müdürlüğü'nce vaklaşık bin öğrencinin katılımıyla kız çocuklannın okula gön- derilmesi için yürüyiiş düzcnlcndi. Atarürk Bulvan'nda toplanan okul formalanm giy- miş öğrenciler, yürüyüşten önce evleri tek tek dolaşarak Kaymakam Idris Akbıyık ta- rafından hazırlanan okula çağn mekruplarmı dağırtılar. (Fotoğraf: MAHMUT ORAL) 8 ABO askeri öldürüldü Işgalin faturası ağırlaşıyor • Baştarafı 1. Sayfada Iraklı grup, saldınnın gerçekleştıği yerde gösteri yaptı. Saddam Hüseyin'ı destekleyen sloganlar atan grup, havaya ateş açtı. Öte yandan saldınyı görüntülemeye çalışan Associated Press (AP) muhabirlerini taşıyan araca, ABD askerleri tarafından ateş açıldı. AP muhabiri Kerim el Ubeydi, "Aracm üzerinde kocaman AP yazısı vardı. Kameramı araçtan çıkanr çıkarmaz askerler üzerimize ateş açtı. AJIah'tan vurulan olmadı" dedi. K. Irak'taki Musul kentinde ise son 24 saat içinde ABD askerlerine yönelik 4 saldın gerçekleştirildi. tlk saldında ABD askerlerinin kullandığı bir otel, roket saldınsına hedef oldu. Bu saldınnın ardmdan Musul Üniversitesi yakınlannda ABD askerlerine ait bir cipe el bombası atıldı. Öğle saatlerinde, bu kez Musul'un güney girişinde 9 araçtan oluşan ABD konvoyu hedef alındı. Yardım operasyonlannın yürütüldüğü bir binaya yönelik roket saldınsmda ise iki ABD askeri yaralandı. AKP'nin imam hatip dîyeti I Baştarafı 1. Sayfada zunlan ve Mensuplan Derneği Genel Başkanı tbrahim Sol- maz'ın Hürriyet gazetesinde ya- yımlanan, "İktidar bize söz ver- di. Seçimden önce ve seçimden sonra yapnğımız görüşmelerde imam hatiplere yapılan adalet- sizüği kaldıracaklanna dair söz verdiJer" açıkJaması adım adım yenne getirihyor. Başbakanlık ve MEB uzmanlannca yürütülen projenin ılk ayağı "ÖSS'ye gi- rişte meslek liseleri önündeki katsayı engelinin kaldırılması" olmuştu. Ancak bu liselere yöne- lik adımlann süreç içinde devam edeceği ve diğer liselerle eşdeğer birpozisyona getınleceği belirti- liyor. Bunun ilk mesajını da MEB'te kadrolaşmasıyla dikkat- leri üzennde toplayan Bakan Hü- seyin Çelik geçtiğımız günlerde verdi. Çelik, açıldamasında "Bi- zim imam hatip liseleri gibi bir programımız yok. Bir meslek Dinçer: AKP bunun için iktldardai Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, hiçbir eğitim- öğretim kurumuna 'o eğitim kurumunu cezbedecek ayrıcalık' tanmmaması gerektiğini vurgulayarak "AKP kendisini var eden dinamiklere diyet borcunu ödemek zorundadır. AKP için genel öğrerim sorunianndan çok imam hatip liselerinin sorunları önceliklidir" diye konuştu. Dinçer, gazetemize yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "AKP'nin hükümet olmasıyla birlikte imam hatiplere öğrenci ka>ıtlannda bir artış söz konusu. Ancak buna şaşırmamak lazım. AKP bunu teşvik etmektedir. AKP biraz da bunun için vardır ve iktidardadır." lisesinin, bir eğitim lisesinin ta- bii ki önünün kapanmasını is- temeyiz. ÖSS'de, meslek lisele- rine uygulanan katsayı, haksız bir uygulamadır. Bunu, bu se- ne düzelteceğiz. Bürün mesleki ve teknik eğitimi ayağa kaldır- mak için ne gerekivorsa onu ya- pacağız" dedi. Gumhuriyet'in edindiği bilgiye göre imam hatip lıselerinde uygulanması planla- nan ve tüm bu liselerde "Anado- lu imam Hatip Lisesi" uygula- masına geçmeyi sağlayacak pro- je kısaca şöyle: • Okullann fizıki koşullan iyı- leştirilecek ve eğirimin daha rahat bir ortamda verilmesi sağlana- cak. Bu noktada öğrencisi kalma- yan ve kamu kurumlanna tahsis edilen binalann yeniden geri alın- ması da gündeme gelecek. • imam hatip liseleri'nin tama- mında günün koşullanna uygun 'Hile' yaptı, görevden alındı, aynı göreve tekrar atandı MAHMUT GÜRER ANKARA - REFAHYOL hükümeti tarafindan getirildiği Sincan îlçe Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nden ahnan, ancak AKP tarafindan aynı göre- ve atanan Satılmış Çağlar'ın. "belediye sınavla- nna hile karıştırma" suçlamasıyla görevden alındığı ortaya çıktı. 28 Şubat sürecinde görevden ahnan Çağlar'ın, "göreve iade istemi"nin ise usulsüzlük yaptığı için idare mahkemesi tarafın- dan reddedildiği, Danıştay'ın da mahkeme kara- nnı yerinde bulduğu beh'rlendi. Danıştay karanna, Çağlar'm hareketinin "eğitim idareciliğiyle bağ- daşmamasını" gerekçe gösterdi. AKP hükümeti tarafindan sürdürülen kadrolaş- ma operasyonu dahilinde Sincan Milli Eğitim Mü- dürlüğü'ne atanan Çağlar hakkında, 1993 yıhnda "belediye sınavlanna hile kanşrırmak" suçun- dan soruşturma yapıldı. Soruşturma sonrası gö- revinden almarak, Sincan Erkunt Çuaklık Eğitim Merkezi motor öğretmenliğine atanan Çağlar, ata- manın iptali için Ankara 3. Idare Mahkemesi'ne dava açtı. REFAHYOL'un iktidara gelmesiyle bir- likte Çağlar, Sincan Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atandı. 1997 yılmda 28 Şubat süreci sonrası hak- kında yapılan soruşturmayla görevinden alınan Çağlar, bu kez Şırnak'a atandı.Ankara 3. tdare Mahkemesi de 1999 yılmda verdigi kararda, Çağ- lar'ın öğretmenliğe geri döndürülmesinde MEB'in haklı olduğunu belirtti. Çağlar bu karann bozul- ması için bu kez de MEB hakkında Danıştay'a da- va açtı. Ancak Danıştay mahkeme karannın yerin- de olduğunu belirterek, Çağlar'ın belge üzerinde oynayarak yolsuzluk yaptığını onayladı. olmak üzere bilgısayar laboratu- van kurulacak. (Bazı liselerde kuruldu ve çok sayıda imam ha- tip lisesi Anadolu liseleri sınavı- na katılıp başanlı olan öğrencile- ri kabul etmeye başladı. Bu ara- da, kız-erkek öğrenciler aynm yapılmadan kabul ediliyor.) • Okullarda "medya odalan" oluşturulacak. Bununla öğrenci- lerin Türkiye ve dünyadaki gün- cel gelişmelen takıp ermesi amaçlaruyor. • Okullarda "görsel sınıflar" da oluşturulacak. Televizyon ve bilgisayar destekli bu sınıflar mo- dern aletlerle donatılacak. • Liselerden mezun olan öğ- rencilerin en az iki dili konuşabil- mesi için de. yine bilgisayar des- tekli dil programlan geliştirile- cek. Din Öğretimi Genel Müdürlü- ğü, MEB 'in sürdürdüğü çahşma- lar sonucu yeterli dil ve bilgisa- yar laboratuvan kurulup eğit- menler tamamlandıktan sonra Türkiye genelinde tüm imam ha- tip liselerinin "Anadolu tmam Hatip Lisesi" uygulamasına açık olacağını bildirdi. Istan- bul'da bu sene Sanyer, Üsküdar, Kâğıthane, Ümraniye ve Malte- pe imam hatip lıselerinde bu uy- gulamaya geçildi. Son uygulama- yı yerel bir gazeteye değeriendi- ren Üsküdar Anadolu imam Ha- tip Lisesi Müdürü Hilmi Bey- ca'nın, "Bu yıl için sınırlı sayı- da ön kayıtla alınacak gençleri üniversite için yetiştereceğiz'' açıklaması ise Erdoğan'm müj- desinin yerine ulaştığını gösteri- yor. 60 kişilik kontenjan açan Üs- küdarAnadolu imam Hatip Lise- si 20 kişilik bilgisayar labarotu- vanna sahip. Bu okulda, yetkili- lerin verdiği bilgiye göre haftada 15 saat tngilizce, 9 saat Arapça, 8 saat Kuran, 2 saat bilgisayar dersleri verilecek. Türkçe der- sinin ise 3-4 saat okutulacak ol- ması dikkat çekici. GÜNDEM ML STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lemeniz olanaksızdır. Bir süre saklasanız bile enin- de sonunda ortaya çıkar. 3 Kasım seçimleri de öyle oldu. 1 - DEHAP'ın seçimlere katılmak için yasada öngö- rülen örgütlenme düzeyine ulaşmadığı tartışmalan seçimden önce başlamıştı. Yani, seçimden aylar son- ra bir anda ortaya çıkan bir durum değil. Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 3 Kasım'dan 27 gün önce 6.10.2002'de Yüksek Se- Çim Kurulu'na (YSK) başvurarak DEHAP'ın en az 41 ilde örgütlü olması gerekirken sadece 3 ilde örgütlü olduğunu bildirdi. 2- YSK, yüksek yargı organı değil. Seçimlerin yar- gı erkinin kontrolünde hukuk içinde yapılmasını sağ- layan, biranlamda "aracı" organ. Yani, Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı böyle bir bildirimde bulunduğun- da, bunu dikkate alıp almamayı tartışmak yerine ge- reğini yapmak durumunda. 3- 3 Kasım seçimlerinden kısa bir süre sonra Siirt seçimlerinin yenilenmesi gündeme geldi. YSK, bu karan alırken sandık kurulu oluşmadığı için kullanıl- mayan oyların bir milletvekilliğini etkileyeceği gerçe- ğine dayanmıştı. Bir milletvekili için bu kadar hassas olan YSK, acaba66 milletvekilini etkileyecek "tam ka- nunsuzluğu" görmezden mi gelecek? 4- Girişte vurguladığımız gıbi konu, alınacak kara- rın hukuksallığıyla değil, etkileriyle tartışılıyor Bu ne ölçüde sağlıklı? Eğer bir karar verilirken doğuracağı sonuç tartışılırsa işin sonu gelir mi? örneğin, bir cinayet sanığının 5 çocuğu varsa yar- gıç, "Ben bu kişiye ceza verirsem 5 çocuk açıkta ka- lır" deyip beraat verebilir mi? e-kamyon! 5- İktidar partisinin de konuyu salt kendi durumu- na dayalı olarak tartıştığını ve içeriden karmaşık seş- lergeldiğini görüyoruz. Partinin kimiyöneticileri, "Ül- keyi kaosa sokmanın gereği yok, YSK bu başvunıyu reddeder" derken, kimileri de "Seçime gidersek da- ha yüksek oy alınz" diyor. AKP, Siirt olayında istediği yönde karar çıkmasının rahatlığında olsa gerek! 6- Genel bir deyim vardır: Siyasetten ve tababetten herkes anlari Hukukçulann kendi aralarındaki çelişkiler, birinin ak dediğine ötekinin kara demesi, bu iki "anonim" ko- nunun yanına hukukun eklenmesine de neden oldu: Artık herkes hukuktan da anlıyor! Burada temel sorumluluk karar verici kurumlarda. Oralardan tartışmalı karariar çıkmazsa, her kafadan da ayrı ses çıkmaz! 7- YSK konuyu fiili olarak gündemine aldı. Asıl gö- rev yerleri Yargıtay ve Danıştay olan 7 üye, her gün saat 16.00 sıralannda YSK'ye gelip gündemi konu- şuyor. Aradan bir yıl geçti gündem hâlâ 3 Kasım! Kurumun saygınlığı açısından hoş bir durum değil. 8- Son sözümüz seçimden seçime anımsanan ya da seçimde en küçük bir pürüz olunca ilk suçlanan YSK'nin altyapısına. YSK'de belli ölçülerde bilgisa- yar donanımı var. Ama bu donanımın altyapısı yeter- li değil. örneğin, başkentteki bir yazılımın Anado- lu'daki bir kente ulaşması için kamyon kullanılıyor. Malzemeler kamyona yüklenip o kente götürülüyor ve işlem burada devam ediyor. Bir başka deyimle YSK'de "e-kamyon" sistemi var. Bir bilgisayaıia öteki arasındaki bağlantı kamyonla kuruluyor! Siyasi iktidariar neden YSK'nin altyapısının sağlam olması için gerekli adımı atmaz? Neden kurumun tü- müyle bilgisayara geçmesi için gerekli desteği sağ- lamaz? Bu yapılmış olsaydı, belki de bugünkü tartış- malar, daha 3 Kasım'dan günler önce birkaç dakika- da sonuçlanabilirdi! Yoksa siyasiler "güdük" bir YSK mi istiyor? Hemen yanlış anlama olasılığına karşı güdük söz- cüğünü açalım; sözlük anlamı, eksik yanı olan, ta- mamlanmamış, kısa, demek... Yoksa "güt" köküne dayalı bir anlam yüklemedik. Bu, aklımızdan bile geç- mez... [email protected] Türkiyeterörörgüûeri listesinionaylamodı BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği tarafın- dan güncellenen terör örgütleri listesi Türkiye tarafindan onaylanma- dı. Türkiye'nin KA- DEK'in listeye alınma- ması nedeniyle listeyi onaylamadığı bildirildi. Avrupa Birliği (AB) tarafindan 11 Eylül sal- dınlannın ardından oluşturuhnaya başla- nan, tehdit ve risk ana- lizlerine göre güncelle- nen terör örgütleri liste- sinin son hali. Türkiye tarafından onavlanma- dı. AB Genel Işler Kon- seyi. geçen hafta Ital- ya'da yaptığı toplantıda Hamas'ın siyasi kanadı- nı da dahil ederek liste- yi güncellemiş, ancak Türkiye'nin bütün giri- şimlerine karşın KA- DEK bir kez daha lıste dışında bırakılmıştı. Aday ülkelerin ona- yına sunulan listeyi onaylayan ülkeler, liste- deki örgütlere AB ile ay- nı yaptınmlan uygula- ma yükümlülüğünü ka- bul ediyor. Türkiye, lis- teyi ilk kez onaylamadı. AvrupaBirliği uyum yönetmelikleri beliriendi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kanYardımcısı ve Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül'ün başkanlığında ilk toplantısını yapan AB Reform tzleme Gru- bu, AB uyum yönetme- liklerini belirledi. Alt çalışma gruplan- nrn oluşturulduğu top- lantıda, Reform tzleme Grubu'na bağlı bürok- ratlann her hafta, bakan- iann da ayda bir toplan- ması kararlaştınldı. Re- formlann uygulaması- nın aksaması durumun- da buna müdahale ede- cek olan grup, bu aksak- lıklan düzenli olarak Bakanlar Kurulu'na da rapor edecek. Çiçek, yolsuzlukla mücadelede konusunda yargıya çok büyük gö- revler düştüğünü belir- terek. "Verecekleri bir kararia Türldye'yi zir- veye de çıkarabilirler, tartışmalı bir hale de getirebilirler" dedi.