Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1» EYLÜL 2003 CUMA CUMHURİYCT SAYFA
17
TıUtçme
l Ş IMetvekmrlyant!
Samimiyet
CHP Grup
Başkanvekili ve Izmir
Milletvekili Oğuz
Oyan,"Başbakan
sözlerinde samimi ise
önce kamu bankalannı
özelleştirme kapsamına
alan yasayı yürürlükten
kaldırsın" deyince eski
bir Halkbank çalışanı ve
dolayısıyta mağduru olan
Cumhur Kalay'a söz
hakkı verdi: "Oğuz Oyan,
kamu bankalannın
özelleştirilmesini
sağlayan yasayı,
'olmazsa olmaz' dtyerek
ve Meclis'e baskı
yaparak çıkartan Kemal
Derviş ile kol kola
siyaset yaptığım
unutuyor galiba..."
Sopunsal
Akif Kökçe:
"Türkiye'nin sorunlan
için dayatılan
çözümler bile başlı
başına sorun..."
Yayıncı
"Moam Chomsy
ile Iki Saat"
krtabının Türkçe
çevirisinde 80 kişinin
ölümüne neden olan iki
büyük ABD ilaç
şirketinin adım
yayımlamayan yayinevini
merak edenler olmuş:
Plan B Yayınlan.
itecumhuriyetcom.tr Te!: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Piyasada sahte
Loto bileti varmış...
"Halkın. hayallerini
bile calıyoıi"
ergama Ovacık'ta yargı kararlanna rağmen
siyanürle altın üretmeye devam eden New-
mont şirketinin genel müdürü Sabri Kara-
han geçen ay Çevre, Jeoloji, Kimya, Me-
talürji Mühendisleri Odalarının iddialan üzerine gön-
derdiği yazılı açıklamada hukuki, ticari ve teknik an-
lamda hiçbir eksiklerinin olmadıgını bildirmiş; biz de
kendisinden bazı belgeleri istemiştik...
Karahan'dan henüz yanıt gelmedi.
Iddialardan biri de Nevvmont'un altın üretirken el-
de edilen öteki değerli madenlerin ne olduğuna iliş-
kindi. llgili meslek odalan şöyle diyordu:
"Işletmenin bildirimi doğru olduğu kabul edildiğin-
de bugüne değin 15 ton altın elde edilmiş olması ge-
rekir... Işletme bugüne değin gerçekte ne kadar altın
üretip 'dore' olarak yurt dışına çıkarmıştır? Işletme-
nin bir broşüründe Mayıs 2001-Aralık 2002 dönemi
için bildirilen 5.7 ton altın 7.2 ton gümüş üretilmiş ol-
ması durumunda bu kadar atık nasıl açıklanabilrr?
DorelerDeğerli metallerin yurtdışına çıkanlmasında yalnızca
beyan esas alınmakta olduğuna göre bu miktar, ne
kadar beyan edilmiştir? Işletme neden yurtiçinde da-
ha ucuza işfem yapacağını belirten rafineriler var iken
dorelerini Avrupa'da rafine ettirmektedir? Dorelerde
ne oranda platin bulunmaktadır?"
Karahan'dan henüz belgeli yanıt alamadık ama Je-
oloji Mühendisleri Odası'nın başvurusu üzerine Ha-
zine Müsteşarlığı konuya biraz olsun açıklık getirdi...
Müsteşar adına Zafer Battacıoğlu imzalı, 02.09.03
tarih ve 53446 sayılı belge şöyle:
"Bilindiği gibi, ülkemizdeki altın madenlerinin araş-
tınlması ve işletmeye açılması hususlan Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı'nın yetkisi dahilindedir. Söz
konusu madenlerden yapılacak olan üretimin değer-
lendirilmesi ve ekonomimize kazandınlması konusu
ile ilgili olarak ise, Türk parası kıymetini koruma hak-
kında 32 sayılı karann kıymetli madenlerle ilgili 7.
maddesinin (b) fıkrasıyla, ülkemizde cevherden üre-
tilen hertür ve şekildeki, rafine edilmemiş, saf olma-
yan kıymetli madenin (attın, gümüş, platin) yurtiçin-
de ve dışında satışının yapılmasından önce ilk alım
satım işlemlerinin Istanbul Altın Borsası'ndagerçek-
leştirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu çerçevede, ül-
kemizde bulunan diğer attın madenlerinin de yakın
zamanda işletmeye açılacak olması itibanyla, söz
konusu maddenin bir an önce işlerlik kazanması
amacıyla ve uygulamada kıymetli madenlerle ilgili
tüm işlemlere temel teşkil etmek üzere, kıymetli ma-
denler mevzuatında birtakım düzenlemeleryapılma-
sı gündemde bulunmaktadır."
Haberiniz olsun; Bergama'da altının yanı sıra gü-
müş ve platin işi de sarpa sanyor! Doreler, doreler...
Yurtdışına gidiyor platinler.
SESStZSEDASIZ(l) Şeriatçı kararı kendisi verecek!
Didim'den eğitimci Kaya Çetin diyor
ki: "Islamcı düşünce bütün
cephelerde, başta laiklik olmak üzere
Atatürk ilkelerine karşı savaş açtı.
Milli Eğitim Bakanlığı cephesinde
savaş olanca hızıyla sürüyor. Bütün
yöneticıler hallaç pamuğu gibi atıldı.
Devlet bütçesinden şeriatçı
okullara kaynak aktarmanın
yollan araştırılıyor; imamhatiplilerin
ayınmsız bütün üniversitelere
girebilmesinin koşullan hazırianıyor,
öğretim programlannın medrese
düzenine göre değiştirilmesi için
tuzaklar kuruluyor, üniversiteleri
şeriatçı kafaya teslim etmek için
denemeler yapılıyor.
Anayasayı korumak
Cumhurbaşkanına, üniversitelere,
askere, Danıştay'a, Yargıtay'a kalıyor.
Mütareke basını, ikinci
cumhuriyetçiler, önemli bir sermaye
d
t
kesimi, Atatürk düşmanlığına destek
veriyor.
Peki şeriat iktidar mı olacak? Türkiye
ne Iran, ne Cezayir, ne de
Pakistan'dır; tam olarak
yaşayamasa bile 80 yıldır
demokrasiyle tanışan, demokrasinin
kurumlannı tanıyan bir ülkedir. Bu
kazanımlardan hiç kimse gönüllü
olarak vazgeçmez. Islamcılann
partamentoda çoğunluk sağlaması
kimseyi aldatmasın. Onlann aldıkları
oy kayıtlı seçmenin oylannın yalnızca
dörtte biridir. Bunun da büyük
çoğunluğu tepki oylarıdır. Herkes
aklını başına devşirmelidir. Anadolu
topraklan şeriatçı düşüncenin yediği
nice şamara tanıklık etmiştir. Yobazlık
önünde sonunda çıktığı ine geri
dönecek. Sorun şu ki; bu iş acı mı
olacak, tatlı mı olacak? Şeriatçı buna
kendisi karar verecek!"
Üç Ayrı Şeriat ve Kadın
MERİÇ VELtDEDEOĞLU
c ı d i n i n o z ü n e d o n ü s
'
b i r b a
"
kımadahadinselliktiki, budu-
Başbakan Recep Tayyip rum 'kitap'a harfi harfine uy-
Erdoğan'ın erkeğin dört eşli- makla sağlanacaktı: Dolayı-
liğıne geçit veren konuşması sıylalncilulusaldillereçevrile-
geç de olsa tepkilerle karşı- cektir.
landı. Gerçi Istanbul Kadın Ancak 1789 ile başlayan ve
Kuruluşları Birliği (İKKB) dışın- Aydınlanma ile kurumsallaşan
daki sivil örgütlerden bir ses laiklik, Hıristiyan şeriatındakj bu
gelmedi ama, AKP iktidarını el eşitsizlikleri adım adım dünya-
üstünde tutan yüksek tirajlı sal yaşamdan çıkartacaktır.
basının kimi köşe yazarları Islama gelince; budindaha
tepkilerini belirtmekten geri ilk yıllannda inananlarınca ır-
kalmadılar. delenmeye başlandı; kuşku-
Tepkiler, Başbakan'ın söy- suz eşitsizlikler söz konusu
lediklerini yalnızca eleştirmek- edilmiyordu ama, akla uygun
le sınırlı kalmadı, yer yer tek- olmayan her dogma tartışılı-
tanrılı üç dinin kadına bakış yordu.
açısını da gündeme taşıdı; Islamı akla uydurarak kavra-
kuşkusuz yerinde bir yakla- mahareketi12.yüzyıladek3-
şımdı bu. 4 yüzyıl sürdü; şeriattaki cin-
Çünkü bilindiği gibi, uzman- sel eşitsizlik akla uygun bu-
lar bu üç dinden son ikisini il- lundu ki hiç ele alınmadı.
kinin türevi olarak görürler. Bu Batı'daki Aydınlanma'nın
görüş her üç dinin şeriatlannın esintileri Osmanlı yoluyla Is-
benzeriiklergösterdiğianlamı- lam şeriatına şöyle dokunur
na gelir ki öyledir; her üçünün gibi olduysa da bu konuya yan
de şeriatı eşitsizliklere daya- gözle bile bakılamadı, ta ki
nır, eşitsizlikler üzerine kuru- "1923 Devrimi"ne dek.
ludur. Devrim, sorunu kökten çöz-
BudurumuHıfzıVeldetVe- dü; toplum laik yasalarla yö-
lidedeoğlu, "Eşitsizlikleri kal- netilecekti dolayısıyla şeriatın
dınn şeriat büyük ölçüde çö- yürüttüğü tüm eşitsizlikler or-
ker" saptamasıyladilegetirir- tadan kalkıyordu. Bu, bir Is-
di; kuşkusuz yalnız Islam şe- lam toplumu ve şeriatının dün-
riatı değil ötekiler de. yasal boyutu için büyük bir
Ayrıca bu eşitsizliklerin ba- değişimdi, adı üstünde "dev-
şı, baş eşitsizlik bilindiği gibi, rim"di.
kadın-erkek eşitsizliğidir, cin- "Karşıt"\ gecikmedi; şeriat
siyet ayırımıdır. Şeriatlann içi- bir yoldan variığını sürdürme-
ni büyük ölçüde dolduran bu liydi, hiç olmazsa "simgesel"
temel eşitsizliktir; öteki eşit- olarak. Bunu "kadın" aracılı-
sizliklerin, örneğin özgür in- ğıyla gerçekleştirme yolu se-
sanla köle, inanan ile inanma- çildi; yüzyıllar boyu haksızlığa
yan arasmdaki eşitsizlik gibi uğramış kadına, bu haksızlık-
konulann şeriatlardaki yeri de- lann sürdürülmesi(l) için şeri-
vede kulak kadardır. atın "gösterge"si olma yü-
Dolayısıyla Velidedeoğ- kümlülüğü verilip türbana so-
lu'nun deyişini,"Kad/n-er/ce/c kuldu ve Islam referansh par-
eşitsizliğine son verildiğinde tilerce kullanılmaya başlandı.
şeriatlar havada kalır" biçi- BugünsıraAKP'de. Partinin
minde de dile getirebiliriz. Pe- genel başkanı kadının bu
ki şeriatlann bu eşitsizlikleri hiç "göstergesel" kullanılışını işi-
ele alınmış mıdır? ne geldiği gibi sürdürüyor. Bir
İlk din için böyle bir durum yanda: "TürbanAllah'ın emri-
söz konusu olmamıştın Israil - dirKuran'dayeri vardır" diye-
bilinen ölçülerde- laik bir dev- rekörtünme "çağn"\an yapar-
let değildir; dünyasal yaşam ken öbür yanda bu emre uy-
alanı kaçamak yollardan ola- mayan ve bilinen giysilerle
bildiğince çağdaş yasalaria dünyanın karşısına çıkan ka-
yönetilmeye çalışılmaktadır. dın atletimizi "baş tacı" yapı-
Ikinci din Hıristiyanlık, 16. yor. Bu, yalnızca Türkiye ça-
yüzyılda bir "Reform" geçir- pındadeğil, dünyasal boyutta
miştir: Ne var ki bu olgu, Hıris- apaçık bir "ikiyüzlülük" değil
tiyan şeriatındaki bu eşitsizli- midir?
ğe hiç dokunmadığı gibi ileri- Bu ikiyüzlülüğü TV ekranla-
ye dönük bir düzenleme de rında izledikçe insanın içi bu-
getirmemiştir. Reformun ama- lanıyor...
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakı turk.net
h
/
J
Tî
yck
—^â
3
r
İ
İ
|\
ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACI kamilmassraciı mynet.com
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA MLGİN
ipblANAMEYE 6ÖRE,
İMAR BANICASZNDA
140 CUVAL BEL6E
COtC KAZANDIRAN B/tNKA
DfYE PARAMIZT
ŞOK KAZANblK !..
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k_urgenc(âyahoo.com
ANKARA 8. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002 658
Davacı Muharrem Baltaoğlu tarafindan davab Elena Nineate aley-
hine açılan boşanma davasının tnahkememizde yapılan yargıbnası
sonunda; Davalının adresı tesbit edılemedigınden ılanen tebliğine
karar verilmiş olmakla, Sinop Boyabat Bağlıca köyü. C: 14, H:
21'de nüfusa kayıtlı 31.01.1974 doğumlu Iftar ve Hamdi'den olma
Muharrem Baltaoğlu ile Romanya uyruklu, Romanya'nın Botaşan
ilçesinden Canstantin ve Elena'dan olma 1950 doğumlu Elena Nıne-
ate'nın boşanmalanna karar verilmiş olup, yukanda isım yazılı bulu-
nan davaiıya gazetenın yayınlandığı tanhten ıtibaren 7 gün %e 7
günü müteakip 15 gün ıçerısinde temyız etmediğinız takdirde
karann kesinleşeceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen duyu-
rulur. 08.09.2003 Basın: 44045
Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kayıtlı öğrenci kimlığımı ve
pasomu kaybettım. Hükümsüzdür.
NEŞEKARAKUL
rfıf yapffl yıtiyaz/ft' filatı dttjfll, Wzzq
ac/ec£ fUtfol tfiocfgn fçp cje&tl' fa
t
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19Eylül ictnc.mumtaz-arikan.com
ÜAPONWYA BİRADA EKLGNİYOR!.
1352 '£>£ , ,
A&4 OR.7XYA ÇIKMIÇT1. BİRKAÇ GÛN ÖA/CE BİR PEUİ2.
O/'Sr YOLKANINIM f>Ü£tCÜ£MEYE 8AÇLAAAASIYLA SULAR
ÇOK /S/MMff I/E S/IM/yA ÇAL/4AJ &İK &BHK ^UMZÇTf
BUMU, IK.İ BÜYÜfC TÜMGeĞfN SU ÜSTÜNB
VE ÇEI//e£Y/ YOĞUM BİR OUIuiANIN
tZCGMİŞTİ MEYMA/4 GELEN 2f£JL
RELİK MİKJİK <4t>4, TOtZYO'YA SGO MİL. UZAIC-
U/CTAYDI. OLAY&4M 3O YtL ÖNCE VE 2T-
DÜHYA SAVAŞt'i
AYAİ/ YE-ROe ACrt£A/Z
Ç.(tZMtf, AMCAtC D
MASIYLA /aSA £:ÛgE£>E yo/C OU~
ANKARA,..ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Atlar ve Sorular
Günler gecelere, geceler sabahlara ulaşıyor, şa-
fak söküyor ama sabahlar acıyla yaşanıyor. Gün
ağarmıyor, hüzünle bulutlanıyor. Her gün acı birha-
ber, bir ölüm, bir cinayet, trafik kazalannda onlar-
ca insan can veriyor, ölüm kol geziyor her yerde.
Kaç olayı birden yaşıyor insanlar, evler yıkılıyor,
seller basıyor, şaşırtıcı istatistiklerie hastalığın, yı-
kımın gerçeğini yaşıyoruz ama olup bitenlerden
ders almak yok. Kimi olayda acının, gözyaşının
ötesine gidiyor, durdurun dünyayı, inecek var, di-
ye bağırmak istiyor insan. Dar çevreden geniş çev-
reye geçerken suskunluk bastınyor, yorum yapa-
mıyor, kara tablolar, şaşırtmacalaria eli kolu bağlı
kalıyor.
• • •
Sevgili okurlanm, birden ölümler, kazalar, cina-
yetlerle ben de ruh sağlığımı hayli yitirdim. Telefon
çalarsa, posta gelirse korku sanyor içimi, kimi yi-
tireceğim, kim için gözyaşı dökeceğim bilmiyor,
olayın karasına dalıyorum, karanlık basıyor.
Biliyorsunuz, acı olaylan sevdiğim dostlarlaaşar,
sevgili bir dostun koluna girer, geçmişe yolculuk-
lar yaparım. Elbet şaşırtmaca da olacak ama kimi
zaman öfke bastınyor. Yollarda, dağlarda ölenle-
rin uyansı dayanılır gibi değil! İnsan sevgisinden
yoksun olmanın faturası ödeniyor ancak.
Ekranda küçük çocuklar, ilkokul öğrencileri. Baş-
kent Ankara'da okulsuzluğu yaşıyor. Okullar para-
sızlığı! öğretmensizliği! Söz buraya gelince öfke
bastınyor. Eğitim seferbertiğini çok önce yaşayan
ülkemizde nereden nereye gelindiğini görerek şa-
şınyor insan. özellikle benim kuşağımın bireyleri,
umudumuz, coşkumuzla ne güzel yol aldık, ama-
cımıza giden yolda şaşırmadık ama yeteri kadar
direndiğimizsöylenemez galiba. Suskunluğun, al-
dırmazlığın sonuçlan ortada. Tesettür modası gi-
derek yaygınlaşıyor, özgüriük edebiyatı da ilginç bir
destek bu modaya.
•••
Derken bir telefon Foça'dan. Avni Arbaş'ın sağ-
lığı geliyor gündeme. Son günlerde sık sık rüyama
giriyordu, iyi olduğunu öğrendim, rahatladım. Yüz-
yılın yansını aşıyor dostluğumuz. Yıllar boyunca
dost fırçasıyla aydınlandım, mutlandım, renklen-
dim. Küçük bir tuvalde dünyanın en güzel çiçek-
lerini sunar. O çiçekler de solmazlığın güzelliğini
duyurur bize. Son sergilerinde uçsuz bucaksız de-
nizler var, maviler, moriar. Ded<en, Mustafa Ke-
mal'in kalpaklı portresı, Nâzım Hikmet ın dızele-
rinden birselamgibi. Birdeatlan var, "Avni'ninat-
lan". Nâzım'ındizeleriniokurkenressamındünya-
sına da ulaşıyor insan. Gözleri açılıyor, var olma-
nın gizemini hissediyor. Tesettür resimleri, karaba-
san tablolar yok artık. Arbaşlar, Nâzım Hikmet'le
bir araya geliyor, yeni bir dünyaya açılmanın umu-
duyla gülümsüyor. 1958'de yazıyor büyük ozan:
Bu atlarAvni'nin atlanl Kuvayı Milliye atlanl Ka-
ra yamacı altında aksağn dolgunl Titrerburun ka-
natlanl Bu atlar Avni'nin atlan.
Kuvayı Milliye gelecek yinel Şahin atlar aşarak
yelil Çiğneyecek gavuru da Anzavuru da
Kuvayı Milliye gelecek yinel Hem bu sefer ay-
yıldızlı bayrağıyla.
Bu atlarAvni'nin atlan/ Kuvayı Milliye atlan/ Tıt-
rer burun kanatlan.
Bana Avni'nin atlanna binmeknasip olmasa ge-
rekl Ama Mehmet binecek.
Gelecek düşmanla topuz topuzal Gülüm Kuva-
yı Milliye atlan/ Gözüm Kuvayı Milliye atlan/ Mem-
leketi satanları bağlasınlar kuyruğunuza.
Bu dizelere başka ne eklenebilir.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLMNSAĞA:
1/ San, mavi,
kırmızı çi-
çekli türleri
olan otsu bir
bitki. 2/Hatay
ilinde bir ır-
mak... "Mek-
tubunda di-
yorsun ki gel
gaynTJaha —
-çatarçatmaz
ordayım"(B.
S. Erdoğan).
3/Izmir'in bir semti.
4/ Baş örtüsü olarak
kullanılan bir tür
ipekJidokuma...Be-
lirti.5/Aritmetikhe-
sap yapmakta kulla-
nılan, birçok devin-
gen parça dizisiyle
donatılmış düze- 8
nek... Emile Zo- 9
la'nın bir romanı. 61 "Şener —": Oyuncumuz...
Prizden akım almaya yarayan araç. II Cani gibi,
canice. 8/Bir nota... Bir toplulukta çalışan insan-
lann her biri. 9/Memelilerde ana ile dölüt arasın-
da kan alıp verme işini sağlayan organ... Yemek.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Özellikle Akdeniz yöresinde yetişen otsu bir bit-
ki... Tavlada "üç" sayısı. 2/Üstün bir yetkinin gü-
cûnü simgeleyen değnek... Gerekli, lûzumlu. 3/Bu-
dizm'de ruhun ulaştığı en yüksek mertebeye veri-
len ad. 4/ Cilacılıkta kullarulan bir tür zamk... Nes-
ne, şey. 5/ Bir şeyin kendisi... Ağ şeklindeki örgü.
6/1517'de yapılan ve Mısıf*ı Osmanlı topraklan-
na katan savaş. 7/ îspanyollann sevinç ünlemi...
Vanlmak istenen bir amaca doğru geçilmesi gerek-
li dönemlerden her biri. 8/Ince yapılı... "Git, de-
fol" anlamında argo sözcük. 9/Kurumuş saplann-
dan mobilya yapılan bir bambu türü.
AKYURT ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2003/40
Davacı Fatma Yıldınm vekilinin davalı Hilmi Yıl-
dınm aleyhine açtığı şiddetli geçimsizlik nedeniyle
boşanma davasının verilen celse ara karan gereğince;
Mahkememizce yapılan tüm aramalara rağmen da-
valı Hilmi Yıldınm'ın adresi tespit edilememiş ol-
makta, davab Hilmi Yıldınm'm duruşma günü olan
21.10.2003 günü saat 10.00'da mahkememizde hazır
bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirme-
si, aksi takdirde HUMK. 213-337. maddesı uyannca
yokluğunda yargdama yapılarak karar verileceği da-
valı Hilmi Yıldmm adına tebliğ yerine geçmek üzere
•Uan olunur. Basın: 44052
•ı