22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2003 PERŞEMBE HABERLER Dl)]NYADABUGUIV ALİ StRMEN Adsız Çocuklar Ülkesi Iki yalan taciri oturmuşlar karşılıklı, kuracakJan or- taklığın koşullarını konuşuyorlar. Ikisi de gülücükler gönderiyoriar birbirierine, bi- rinin öne sürdüğü koşulu öbürü "hayhay" diyerek kabuledergörünüyor, öbürününkine beriki "eyval- lah canım" diyor, dönüyoriar katiplerine, buyuru- yoriar: "yaz bakalım!". Aslında her ikisi de karşısındakinin yalan söyle- diğini biliyor, her ikisi de aynı şeyi düşünüyor; -Benikandırdığını sanıyorenayi, söylediğini yut- muş görönüyorum; nasıl olsa ben de yalan söylü- yorum. Gülünç mü desem, iğrenç mi bilemiyorum, sa- ğıriar diyaloğundan daha beter bir durum var or- tada. Söyler misiniz, böyle bir pazariıktan nasıl bir or- taklık doğar? Türkiye ile AB'nin diyaloğu aynıyla bu duruma ben- ziyor. Bütün dünyanın terörden yakındığı bir dönem- de, Türkiye kendi ülkesine yönelik terör örgütleri- nin, AB'nin kırmızı listesine alınmasını istiyor. Türkiye'nin, ortaklık olasılığı olsada olmasa da, istemı haklıdır ve gereğinin yerine getirilmesi gere- kir. Avrupa ahı gitmiş vahı kalmış PKK'yi terör örgü- tü kapsamına alıyor, ama onun devamı olan KADEK'i, henüz teröre bulaştığı kanıtlanmadığı gerekçesine sığınarak, kapsam dışı bırakıyor. Oysa söz konu- su örgüt ne olduğunu, ne amaçlara yöneldiğini açıklamaktan çekinmiyor. Türkiye AB'nin yalan söylediğini biliyor, ama yö- neticileri bu gerçeği dile getirmiyorlar, getiremiyor- lar, zırvayı tevil etmeye çabalıyor ya da suskunluk- \a karşılıyorlar durumu. • * • Türkiye'nin de durumu farklı değil, demokrasi ve insan haklan yolundaki engelleri kaldırmak vaadin- de bulunuyor iş başındaki iktidar. Aslında, kimsenin böyle bir niyeti yok. Istenen, iktidann işine gelen kimi degişiklikleri, AB bahane- sine sığınarak gerçekleştirmek. Yoksa kimsenin daha özgür, daha demokrat bir toplum yaratma niyeti yok. Belki de sorarsanız, mazeret olarak zaten taban- dan böyle bir istem gelmediğini söyleyecekler. Ama parlamento toplanıyor, uyum yasalan bir- birieri ardından geçiriliyorlar. Kâğıt üzerinde her şey yolundadır. Aslında, bü- tün yapılanlar, resmi yalan grubundadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri konusunda yasa- lar çıkar, ama halinden şekvacı olan memurun üm- müğüne binilmesi sürer. Ad yasaklan kalkar resmen, ama yasalann altın- daki genelgeler yürürlüktedir. • • • 37 yıl önce vatandaşın biri oğluna Deral adını koy- mak ister. Deral sakıncalı bulunduğu için kabul edil- mez. Evde Deral olan delikanlının resmi adı Şevket'tir. Şevket Gasgar'ın 2003 yazında bir çocuğu olur, babasının kendisine koymak isteyip, koyamadığı adını bu kez resmen oğluna vermek ister Şevket Bey ve nüfus memuriuğuna başvurur Eyüp Deral adını ister. Memur, - Olmaz, der Deral Türkçe değil. Sanki Eyüp Türkçe imiş gibi, sanki "olmaz" di- yen memurun adı Casim Türkçe imiş gibi. Insanlann adlannın kökenleri mi, onlann ülkeye bağlılıklannı vatandaşlıklannı belirieyecek? Arapça ya da Kürtçe, ya da Çerkesçe kökenden gelen, adlar ulusun birlik ve beraberfigini mi zede- leyecek? Kaçta kaçımızın adı Türkçe kökenli? Ne zaman değişecek bu bağnaz uygulama? Ne oldu uyum yasalan, ne oldu demokratikleş- me? 20. yüzyılın sonlannda Bulgaristan'daki Türk kö- kenlilerin adlannın Bulgarcaya çevrilmesi üzerine hop oturup, hop kalkan toplumun 21. yüzyılda tar- tıştığı konuya bakın! AB bize birçok konuda yalan söylüyor, oyalıyor bu bir gerçek. Ama biz de, AB'ye birçok konuda yalan söylü- yoruz. Aynı zamanda kendi kendimize de yalan söylü- yoruz. Evet iki yalan taciri oturmuşlar kanşılıklı kura- cakları ortaklığın pazariığını yapıyorlar, ikisi de ya- lan söylüyor, ikisi de bunu biliyor. Bu pazariıktan kim ne kazanıyor? Karşısındaki- ni aldattığını sanan kendi aldanmıyor mu? Askerlikte dayak iddiası Sovunma Bakanlığı } na 200 mifyarlıkdava DtYARBAMR (CumhuriyetBürosu) - Vatani görevini yerine getirdiği Sıvas'ta, gör- düğü kötü muameleler sonucu "Nevrotikkişi- Bkte adaptasyon bozuk- luğuna" yakalandığını belirten Ostnan Altun- han, Milli Savunma Ba- kanlığı (MSB) aleyhi- ne 200 milyar lira mad- di ve manevi tazminat davası açtı. Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Altunhan, 24 Aralık 2000'de asker- iiğini yapmak üzere Sı- vas 5. Piyade Er Eğitim Tugayı, 2'nci Makina- lı Tüfek 1. Tabur, 2'nci BöKik Komutanlığı 'nda er olarak göreve başla- dı. Diyarbakır Askeri Hastanesi'nden asker- lik yapmasına sakınca olmadığına ilişkin ra- por alan Altunhan, as- kerde kötü muamele ve dayağa maruz kaldığı- nı iddia etti. Acemi Bir- liği'ndeyken yere du- şerek sakatlanması üze- rine dayak yediğini ile- ri süren Altunhan, *Uz- man çavuşveasteğmen kafama tekmeler vur- du. Yediğim tekmeler nedeniylesağhğmu kay- bettim. Fiziki olarak dengem bozuldu, psi- kotojim sarsıku, konuş- ntalanm ve insanlarla iBşkaerimdeğişti''dedı. tzmir Asker Hasta- nesi Psikiyatri BÖlü- mü'nde yapılan kont- rol sonucu 6 ay hava değişimine çıktığını be- lirten Altunhan şöyle konuştu: "Daha sonra Edre- mit'tekiUstaBirliği'ne teslim oldum. Ancak hastahğım burada da devam etti. Burada bu kez 'kronik nitelik ka- zanmış nevrotik kişi- likte adaptasyon bozuk- luğu' teşhisi konularak, askeıüğe elvertşü obna- dığıma dair rapor ve- rildi ve 12 Aralık 200rdeterhisedildim." Zanlılan görmeden 'sağlam' raporu veren sağlık ocağı tabiplerine hapis cezası verilmesi gerektiğini bildirdi ^rgıtay'dan işkenceuyansıANKARA (ANKA)- Yargıtey 4. Ceza Dairesi, adli tabipliğin bulun- madığı yerlerde gözaltından çıka- nlan zanlılan görmeden "sağfcun" raporu veren sağlık ocağı tabiple- rinin, "görevikötirvekuUannıak"tan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptı- nlması gerektiğini bildirdi. Özellikle küçük ilçelerde polis ya da jandarma nezaretinde gözaltın- da tutulduktan sonra adliyeye sevk edilen zanlılan muayene eden sağ- lık ocağı tabiplerinin rapor düzen- lemeden önce bundan böyle daha • Yargıtay'ın aldığı karar sonucu, özellikle küçük ilçelerde polis ya da jandarma nezaretinde gözaltında tutulduktan sonra adliyeye sevk edilen zanlılan muayene eden sağlık ocağı tabiplerinin rapor düzenlerken bundan böyle daha dikkatli olması gerekecek. dikkatli olması gerekecek. Benze- ri bir olayda, salıverilen bir yurtta- şın yaptığı şikâyet üzerine ilgili sağlık ocağı tabibi hakkında ceza davası açıldı. Ancak yerel mahke- minin verdiğı beraat karan savcı tarafından temyız edilince dosya bu kez yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde tartışıldı. Daire'nin oybirliğiyle aldığı ve doktorlann adli muayenede daha dikkatli olmalannı sağlayacak ör- nek karar şöyle: "~başkaca neden- ler yerinde görülmemiştir. Ancak sağlık ocağında hekim olan sanı- gın, nezaretten çıkanlan ve vücudunda eldmoz- lar bulunan vakuunı gereği gibi mu- ayene etmeden (darp, cebir izine rastlanmadı) biçiminde rapor dü- zenleyerek görevi köriiye kullanma suçunu işledigi gözetibneden yasal olmayan ve genel kasıtla işlenebflen suçta özel kasta ağırlık veren ge- rekçelerleberaatine karar verilme- si, yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulnıasına oybirliğıyle karar verikuV ÎKİKÎŞİ TUTUKLANDI DHKP-C operasyonu • Istanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, yakalanan üç kişiden ikisinin intihar saldınsı hazırlığı içinde olduğu bildirildi. tstanbul Haber Servisi - Istanbul 'da DHKP- C örgütü adına resmi kurum ve kuruluşlara yönelik bombalı eylem hazırlığı içinde bulunduklan gerekçesiyle yakalanarak gözaltına alman 3 kişiden "canlı bomba" olduklan ileri sürülen 2 kişi Istanbul DGM'ce tutukJandı. Istanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, DHKP-C örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyon sonucu çeşitli kamu kurum ve kuruluşlanna yönelik bombalı saldın için hazırlık yaptıklan gerekçesiyle Ercan Kutiu. Kaan Kurtuluş ve Bülent Aydıner adh kışilerin gözaltına aiındığı belirtildi. Yakalanan bu kişilerden Kutlu ve Kurtuluş'un "canlı bomba " olduğu, Aydıner'in ise "bu kisitere yardım veyatakukettigi" iddia edildi. Kutlu ve Kurtuluş, tutuklanarak cezaevine göndenlirken polis açıklamasında, baskının MÎT Istanbul Bölge Başkanlığı ile koordineli olarak yürütüldüğü ve gözaltına alınan kişilerin üzerleri ve evlerinde yapılan aramalarda, 8 paket halinde naylon poşetlere sanlan 3.5 kilogram ağırlığında "amatol" adı verilen amonyum nitrat - TNT kanşunı patlayıcı madde ele geçirildiği bildirildi. Kutlu ve Kurtuluş'un Zeytinburnu'nda bir börekçide bomba malzemesi alışverişi yaptıkJan sırada yakalandıklan kaydedildi. Sezer'lerin onurunaresepsiyon Cumhurbaşkanı .\hmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer, Portekiz Cumhurbaşkanı Jorge Sanipak» ve eşi Maria Joseritta Sampaio taranndan onurlanna verilen resepshona kabJdı. Esma Sultan Yahsı'ndaki resepshon öncesinde sanatçı Katia Guerreiro taranndan bir konser verildi. Resepshona, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, tstanbul V'alisi Muammer Güler ve eşi Ne\ ı al Güler, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı An' Müfıt Gürtuna, tstanbul Emniyet Müdürii Celalettin Cerrah ve eşi Hiiha Cerrah, Prof. Dr. Erdai İnönü, CHP genel başkan adayı ressam Bedri Ba> kam ile Fener Rum Patriği Bartholomeos'un da aralannda bulunduğu çok sayıda davetti katddL Resepsiyon sırasında Esma Sultan Yansı ve çevTesinde geniş gü\enük önlemleri aluıdı. Portekiz Cumhurbaşkanı Sampaio ve eşi, gün içinde Kapabçarşı'yı gezerek iki kin'm satuı aldı. Sampaio ve eşi, daha sonra Beyazıt'a geçerek buradaki esnafla sohbet etti. (Fotoğraf: AA) Meclis İnsan Haklan Komisyonu, köydeki silahlı düğünejandarma baskınını araştırdı Silahlanma sınırlanduılmalıEMÎNE KAPLAN ANKARA - TBMM însan Hak- lan Komisyonu'nun 2 üyesi, Şan- hurfa'nın Küpeli Köyü'ne gide- rek silahlı düğüne jandarma bas- kmıyla ilgili iddialan araştu-dı. Milletvekillerinin hazu-ladığı ra- porda, köylülerin jandarmanın gö- revini yapmasını engellediği, jan- darmanın da köylülere kötü mu- amelede bulunduğu saptamasına yer verildi. Kamu görevlilerinin yaptıklan işlerde ölçülülüğü göz önünde bulundurmalan gerektiği- ne dıkkat çekilen raporda, "Dev- let bireysel silahlanma\ı suurian- dırmabdır. Toplu bulunulan yer- lerde, kalabahkortamlardasiahatı- şoun engeflenmesi desteldenmefidir. Bu itibariajandarmanın göre\ yap- masmın engeUenmeye çaltşılması kabul edilemez" denildi. • Kamu görevlilerinin yaptıklan işlerde ölçülülüğü daima göz önünde bulundurmalan gerektiği vurgulanan komisyon raporunda, "Toplu bulunulan yerlerde, kalabahk ortamlarda silah atışının engellenmesi desteklenmelidir" denildi. TBMM insan HakJan Komisyo- lann teslimi konusunda bir itiş-ka- nu üyeleri CHP'li Hüseyin Bayın- dır ile AKP'li FarukÜnsal, bir dü- ğünde Kalaşnikof marka silahlar- la ha\ r aya ateş açılması nedeniyle Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine bağ- lı Küpeli Köyü'ne gelen 30 kişilik jandarma timinin köylüleri okul bahçesinde topladığı, köyün erkek- lerini sıcak betonun üzerinde yatır- dığı, 12-14 yaş arası çocukJara da- yak atıldığı yönündeki iddialan ye- rinde inceledi. Milletvekillerinin hazırladığı raporda, şu saptamala- ra yer verildi: • Heyetimiz, silah atışı yapıldı- ğı için düğüne müdahale edenjan- darmalarla köylüler arasında silah- kış yaşandığı, ancak iddia edildiği gibi bir dövme olayınuı yaşanma- dığı kanaatindedir. Toplum psıko- loji gereği, fıili darp durumundaçok ağır yaralamalı veya ölümlü bir kavganın başlamış olabileceği dü- şünülmektedir. •Jandarmanın silahlara el koy- duğu ve sonra köylüler tarafuıdan ellerinden zorla geri aiındığı iddi- ası ile silahlannjandarmaya teslim edilmeyerek o kargaşada kaçuıldık- lan iddialan eşit derecede ispatı güç olarak değerlendirilmektedir. Bu olay üzerine jandarmalar tara- nndan ıstenen destek kuvveti, kö- ye inrikal ederek köy erkeklerini okul bahçesinde toplamıştır. Bura- da yapılan yüzüstü aramada smı- nn aşıldığı izlenimi edinilmiştir. Yüzüstü yatmlma olayınuı taraf- lann iddia ettikleri gibi 4-5 saat gibi uzun veya 15-20 dakika gibi kısa olmadtğh ama cezalandırma kastı da taşıyacak biçimde uzun- ca tutulduğu izlenimi edinilmiştir. Ancak mahkeme evraklannda bu tarihte olan olayla ilgili kötü mu- amele iddiasındanbahsedilmemiş- tir. Bu durum da bu tarihte yaşa- nan olaylarla ilgili kötü muamele iddiasının biraz abartıldığuu gös- termektedir. • 10 Temmuz 2003 tarihinde ya- pılan tahkikatta arama maksadıy- la da olsa köylülerin sıcak betona yahnldıklan ve uzun bir süre bu du- rumda tutulduklan, sözlü ve fiili ha- karete maruz kalmalan kötü mu- amele örne&idir. Çapan, oluşturulmasını beklediği Yerel Güç Birliği'nde kendisinin sorun olmayacağını açıkladı: Baykal solıı akort etsin Haber Merkezi -Esenj'urt Belediye Başkanı ve SHP Parti Meclisi Üyesi Dr. GiirbüzÇapan, CHP Genel Başkanı De- nk Baykal'a çağnda bulunarak kurul- ması muhtemel Yerel Sol Güçbirliği'ni oluşturma görevini üstlenmesi gerek- tiğini belirtti. Gürbüz Çapan, "Yol ha- ritası yapmak gerek. Sol yâzünü eme- ğe, emek cephesine dönmeüdir. Baykal, SHP'yi, DSP'yi, VTPyi, dışandaki di- ğer sol partDeri almafa veKurucu Mec- lis gibi herkesi akort etmelL Kim güçlü ise onu aday göstermeli ve seçinıi alnıa- h" diye konuştu. Çapan, Cem Radyo'da Celal Top- rak'ın hazu"Iayıp sunduğu Kent ve Ya- şam isimü programda yerel seçimler çar- pıcı açıklamalarda bulundu. Oluşturulmasını beklediği Yerel Güç Birliği'nde kendisinin sorun olmaya- cağuu açıklayan Çapan şöyle konuştu: "Ben sorun değilim. hiçbir noktada sorun çıkarmam. Deniz BaykaTla bü- tün sorunlanmıdondurdum. BaykaJ'm bütünproblemi, sorunu benimle. Aday obnuyorum. Yeter ld yapsınlar. Ben üİ- kemi kendinden çok seviyonım." Yol haritası oluşturulmaü Konuşmasuıı; "Bugün İstanbul'un ciddi problemleri var" diye sürdüren Çapan, "Ankara'nmgeıüdeğişiyor.An- kara Mustafa Kemalin Ankara'sı de- ğil arük. Kıhk kıyafet değişti. YoksuDuk aruk insanlan örtünmeye zorhıyor. 12 Eylül srvasi partilerimizi yıkn, yakü. Cumhuriyet mayası tutanlar memle- ket demekleri kurdular. Cumhuriyet mavasınıtmayanlartsetarikadarasığın- dılar" dedı. Çapan, "Yeniden siyasal- laşmak gerekhor. Yol haritası yapmak gerekiyor'' diyerek CHP lideri Bay- kal"a hitaben şöyle seslendi: "Baykal akort etmelidir. SHP'yi, DSP'yl \TP'yt dışandaki diğer par- Dİeri almab ve Kurucu Meclis gibi her- kesi akort etmelidir. Kim güçlü ise onu aday göstermeli veseçinıi abnab. Ben ül- ktmi kendimden çok sev1>orum. Bunu defalarca yapüm, göstermeye çauştım. verilen o>larm sorumluhığunu taşıdım, Ben bu ülkenin sahibhim. Çocuklan- mızm parçalanmasını. yok olmasuu is- tenüyorum. Oy vermeye haznTm." Kemal ve Yavuz Uzan Kırmızı bülten talebi bakanlıkta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürü Cökhan Aydıner, Kemal Uzan ile Yavuz Uzan hakkında kırmızı bülten çıkanlması için kendilerine şu ana kadar herhangi bir talep iletilmediğini söyledi. Herhangi bir şahısla ilgili kırmızı bülten çıkanlabilmesi için Adalet Bakanlığı'nın Içişleri Bakanlığı'na talep yazısı göndermesi gerektiğini belirten Aydıner, bu aşamadan sonra înterpol Daire Başkanlığı'nın talebi, Fransa'nın Lion şehrinde bulunan înterpol Genel Sekreterliği'ne ileteceğini kaydetti. Aydıner, söz konusu şahısla ilgili fnterpol Genel Sekreterliği'nin vereceği karar doğrultusunda kırmızı bülten çıkanlıp çıkanlmayacağının belirlendiğini anlattı. Aydıner, prosedürün bu şekilde işlediğini ifade ederek, kendilerine Uzanlar'la ilgili şu ana kadar herhangi bir talep iletilmediğini söyledi. Istanbul Şişli Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri de Uzanlar hakkında kırmızı bülten çıkanlmasına ilişkin yazıyı Adalet Bakanhğı'na gönderdiklerini, bundan sonra normal prosedürün işleyeceğini bildirdi. Karara itiraz edilecek Mezar taşı incelemesine 4 tutuklama FERİTDEMİR TUNCELİ - Tunceli 'de DHKP-C militanı tşmail Özbakır'ın mezar taşının "Öidüler yenümediler" yazısı nedeniyle sökülmesiyle ilgili incelemelerde bulunurken gözaltına alınan 15 kişiden 4'ü tutuklandı. Pertek'te 1993'tegüvenlik güçleriyle girdiği çatışmada ölen Özbakır'ın mezar taşı bir süre önce "ÖMüler yenümediler" yazısı nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesi'nin karanyla söküldü. Bunun üzerine mezarda inceleme ve basm açıklaması yapmak isteyen 15 kişi gözaltına aluıdı. Polisle eylemciler arasında çıkan çatışmada 2 kişi yaralandı. Gözaltına alınanlardan 11 'i önceki gece ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, tsmail Gider, Sakine Aba, Mehmet Doğan ve Mehmet Dolas "tophımda infal vararmak, görevli memura mukavemet, adliyenin manevi şahsiyetini tahkir ve tehzil eünek"ten tutuklandı. Sanıkların avukatı Oğuz Dilek, "Tutuklamalar tamamen hukuk dışıdır. Bir üst mahkemeye itiraz edecegim'' dedi. Ölümle tehdit iddiası Gazete dağıtıcısına korucu dayağı ALİBİLGİLİ SÖRT - Yeniden Özgür Gündem gazetesinin satış elemanı Mehmet Attsy, iki köy korucusu tarafindan ölümle tehdit edilerek tartaklandı. 50 yaşındaki Mehmet Altay, Siirt'in Ulu Cami civannda gazete satışıru yaparken merkeze bağlı Çöl Köyü İcorucubaşısı olan A. Kadir Ozbay tarafindan tartaklanarak "Bundan böyle Özgür Gündem gazetesüıi satmayacaksın" diye ölümle tehdit edildiğini öne sürdü. Önceki akşam saatlerinde gelişen bu olayın ardından bu kez korucubaşı Özbay'ın kardeşi aynı zamanda AKP il yönetiminde bulunan Kenan Özbay'ın da saldınsına uğradığını ifade eden Altay, cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle