Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2003 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Bir yandan AB'ye girelim diyoriar! Öte yan- dan en koyu ırkçılık davranışlan yapmaktan çekinmiyorlar! Kimler? Şu anda iktidarda olan AKP kadrosu, en başta da, Milli Eğitim Bakanı... Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Da- iresi yayımladığı genelgede "Tarih derslerin- de asılsız Ermeni soykınmı, Pontus ve Sür- yani iddialan konusunda iddialan yalanlaya- cak yorumlann okul kitaplannda yer alma- sını" istiyor... öğretmenler, tarihin karanlıklannda ya- şanmış olayları öğrencilere tek yanlı biçim- de anlatacak, eski düşmanlıklan genç beyin- lere kazıyacak... Dünya küçölüyor, insanlık bütünleşiyor, ırk, din, soy ayrımları ortadan kalkıyor... özellikle AB üyeleri, ya da bizim gibi AB'ye katılmakamacıylâdurmaksızın çaba harca- yan ülkeler kendi aralarjnda uzun yıllardır sü- rüp gelen düşmanlıkları tarihe gömmek zo- rundadırlar. "Sen bunu yaptm, ben de sa- na bunu yaptım" diye uzun yıllardır gelen ilkel anlayışlara son vermek amacıyla yapı- lan çalışmalar ortadayken, sen kalk, Türk ço- cuklanna Ermeni, Süryani, Kürt vb. toplu- luklara, kimliklere yeni düşmanlıklar aşıla- maya kalkış!.. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yeni Bip Irkçılık mı? Yayımlanan bir aydınlar bildirisinde bakın ne deniliyor "Eğitimin ülkemizde banş ve farklı kimlik- lere saygı anlayışını yerleştirmeye ve güç- lendirmeye hizmet etmesi gerekirken; söz konusu genelge ve uygulamalar tam tersi- ne belirii etnik ve dinsel gruplan suçlayıcı, ayınmcı, düşmanlığa özendirici ve önyargı- lan keskinleştirici niteliktedir." AKP'nin öyle bir Milli Eğitim Bakanı var ki, gelmiş geçmiş bakanlan aratıyor! Geri kafa- lı, çağdışı görüşlere sahip pek çok bakan gör- dük. Atatürk'ün, 'Içte ve dışta banş' insan- cıl düşüncesine yüzde yüz karşrt düşen ka- falar bir değil iki değil!.. Ama bu bakan Hüseyin Bey hepsinden beter, hepsinden militan, hepsinden yobaz kafalı, Atatürk'ün banşçı, insancı anlayışına düşman!.. Bir grup Atatürkçü aydının imzaladığı bil- diri bu konuda gereken aydınlanmayı halkı- mıza şu satıriarla sunuyor "Hangi düşünce ve amaçla olursa olsun, siyasi çatışma konusu olabilecek tek yanlı birtutum eğitime yansıtılmamalıdır. Ulusla- rarası deneyimler, tartışmalı ve duyarlı ko- nulann çocuklara ve gençlere nasıl öğreti- leceği konusunda bize ışık tutmaktadır. Bir- leşmiş Milletler'in bu konudaki düzenleme- leri, 1950 'den bu yana gelişerek devam et- mektedir. Tabii ki her ülkenin geçmişinde ken- dine özgü acılı olaylarla, tartışmalı ve duyar- lı konular vardır. Ne varkibu konulann fark- lılığa saygı, halklararasında anlaşma ve kar- şılıklı güvene yardımcı olacak biçimde işlen- mesi zorunludur." AKP'li bakan, haftalardır bakanlığı altüst etmiş, değerli eğitimcileri, öğretmenleri or- dan orayasürmüş, bakanlık kadrolannı ken- di kafasında, kendi çağdışı egilimindeki ki- şilerle doldurmuştur. Tarih eğitimindeki ye- ni yöntem bu sorumsuzluğun son örneğidir. AB'ye girmek, çağdaş uygarlığın bir parça- sı olmak, kısacası insan olmak bu türiü ırk- çı, aynmcı, gerici anlayışlarla nasıl gerçek- leşebilir? AvrupaKonseyi'nin31 Ekim2001 tarihin- de aldıgı şu karan Türkiye de imzalamadı mı: "özellikle hassas ve tartışmalı korularda eğitimin öğrencilerde bilgiyi eleştirel ve so- rumlu bir biçimde karşılıklı konuşma, tarih- sel kanıt alıştırma ve çok yönlülüğü temel alan tartışma yollanyla, analiz ve yorumla- ma yetenekleri geliştirmeye olanak verile- rek yapılması, demokratik Avrupa'da tarih eğitiminin temel gereğidir." Uygarlığa, insanlığa, çağdaşlığa, yüzyılın koşuflanna yakışmak mı amaç? Yoksa ilkel düşmanlıklan yeniden kaşıyarak, genç be- yinleri küçük yaşta zehirlemek mi? Bir Düzettme: 16 Eylül Salı günkü yazımdaki "Nadir Na- di'nin son günlerinde söylediği bir sözü anımsıyorum" cümlesinden sonraki "Bu adam bunca yıl boşuna yaşamış diyecek- ler" sözü çıkmamış. Yazının anlamını değiş- tiren bu yanlışlığı özür dileyerek düzeltirim. 2003 OSS Şampiyonu Emrı Kaear: "Bifirının Anahtarı Çalışmak vt final" 'den EKSIKSIZ BİR HAZIRLIK SETI • ÖSS ve Çalışma Rehberi Eki • Son 10 Yılın ÖSS Soruları • Matematik 1 Kitabı IKonu Anlatımlı) • Konu Tarama Tastlarl • 2003'd» Fakülteltrin Taban Puanları LSayıile LSayıile 2. Sayı ile 2. Sayı ile 3. Sayı ile ve Tüm Derslerin Cep Kıtapları, Rehbertik Ekleri Sıra İle Her Pazartesi finai'ie ücretsiz Bayilerde > 36 sayı dergi' Her iki sayıda bir Konu Tarama Tesleri Tûm derslerin cep lcitapları 11 deneme sınavı > Rehberlik ekleri ] 2 lcitap Sınav ve Çalışma Rehberi eki flnal'den Herkese Bedava 12 Süper Kitap fînal'e nasıl abone olacaksınız? f İ 180mD00 7L MeyebffirsHz) 1. fln*rin Cağatağkı'ndaK bûrosuna gelerek hemen abone olabilirsinc (Nuruosmaniye Cad. Yeştiay işham No: f7 Kat: 1 Cağaioğlu - istanM) 2. İŞ BANKASI ile: (masrafsızdır) a) final dergısı KG-1 (Kampanya Giriş) ekranım açttnnız. b) Adınızı ve adresinia tam olarak yazdınnız. c) Peşin abone oiacateanız 180.000.000. TL, tateitle abone olacaksaruz, 1. tateit için 120.000.000.TL yatırınız. (2. Takaî 81.600.000. TLtfir) 3. POSTA ÇEKİ le: a) PTTden afacağınız Posta Çeki'nin gönderen kısımlanna kendi adınızı ve adresinizi tam olarak yazm. b) Abcı Kısmına" final dergisi 1054594" hesap numarasını yazın. c) Çekm "gönderid notu" kısmına varsa tetefon numaranızı yazınız. d) Peşin abone otursanız 180.000.000TL, taksrtle abone oluyorsanız, 1. taksit çin 120.000.000 TL. yatınn. (Oaha sonra 2. taksit ıçjn 81 600.000.TL yatıracaksmız). 4 KREDt KARTI le: a) bmtrazı. b) Açık adresınızı. tetefon numaranız), c) Kredi karbnızm nunarasmı ve son kulanma fcrtıinı içeren Mgfer ımzalayarak, (0212) 512 23 03'efatefeymc (Kredkartı ileabone ohıamMan190.000.00aTL'dr.) 5. İNTERNET ile: final dergısi'mn ırternet adresi: "http-JA»w»ünaLconı.tr" Yayırteımış oergiler ve kılaplar hemen, çıkacak olanlar isedüzeniolarakadresmze göndenteceküf. (Tate^aboneo<anlannilk2lutaphanarKİekıkıtaplan 2. taksit yatnldıkön sonra gönderiecektir.) 16 Sayılık Dergi Serisi Abonelere Bedava 7 Kitap ¥6 4 Adet Rehberlik Eki 5 Adet Deneme Sınavı Fen Liseleri, Anadolu Liseleri. Askeri Liseler, Parasız Yatılı Okullar Öğretmen Liseleri, Meslek Liseleri, Özel Okullar final LGS (Lise Giriş Sınavı) Dergisine nasıl abone olacaksınız? (Peşin abone olarak 128.00e.000 TL yerine 115.000.000 TL MeyebHireiniz) 1. finafm Cağaloğlu'ndaki bûrosuna gelerek hemen abone olabirsiniz. 2. İŞ BANKASI He: (masrafsızdır; aj final LGS dergisi KO-5 (Kampanya Giriş) ekramnı açtmmz. b) Adınızı ve adresinizi tam oiarak yazdınroz. c) Peşin abone olacaksanız 115.000.000. TL, taksrtle abone olacaksanız. 1.taksit için 80.000.000.TL yatnnız. (2. Taksit 48.000.000. TL'dir) 3.POSTAÇEKİ le: a) PTTden alacağımz Posta Çeki'nin gönderen kjsımtanna admızı ve adresmi tam olarak yazm. b)Alıcı kısmına" final LGS dergisi 1054231" hesapnumarasını yazın, c) Çekin KUPON A kısmının ariasına varsa tetefon numaranızı yazımz. û) Peşin abone ofcjrsanız 115.000.000TL, taksie abone oluyorsanız, 1. taksit ıçın 80.000.000 TL yatınn. (Daha sonra 2. taksit için 48.000.000.TL yatıracaksmız). 4 KREDİ KARTI ile: a) İsmirazJ, b)Açık adresinizi,tetefonnumaranızı, c) Kred kartmcın numarasını ve son kuHanma tartıını içeren bılgılen ımzalayarak, (0212)5122303'efakslaynz. (Kredikartı ieaboneoknamiktan 115.000.000.TL'dr.) 5. İNTERNETfle:final dergtsi'nin ıntemet adresi: Iıttp:'•www.final.com.tr" ?%yınianmış dergiler ve kitaplar hemen. çıkacak olanlar ıse düzenlı olarak adresınıze göndenlecektir. NOT: Posta havalelerini otomasyon şubeterinden yapacak öğrenatenmız adresJennm kaydageçkildiğini mıjtlaka korüTOie&neftSrter. Genis Bilgi İçin: Nuruosmaniye Cad, Yesilay Ishanı No: 17 Kat: 1 Cağaloğlü 34410 Istanbul Tel.: (0212) 512 23 000102 • Fax: (0212) 512 23 03 Olaylann Gelişmesindeki Hız... "Rüşvetçiler, kapkaççılar, sattımcılar" ile yanşır gibi, "hortumcu"lar, adam-makam kayıncılan ve onlann işbirlikçileri, arada bir birbirinin gözünü çıkararak "köşe"leri dönerken hukuku ve yurttaş haklannı tanımaz tutkular ve uygulamalarla devletin, ulusal ahlakın altı oyuluyor... îsmet Kemal KARADAYI Hukukçu G üncel'in, içinde yaşa- dığımız olaylan hızla çoğalıyor, aricasında de- ğişik izler bıraka bıra- ka geçip gidiyor. Yetışemiyoruz neredeyse onlara... Yıl 2003. Aylardan ağustos... Dünyanın çivisi mi çıktı, ozon ta- bakasındaki delik mi gerçekten büyüdü? Bir yanda dqjrem haber ve firtınalan, bir yanda kavurucu çöl sıcaklan, ötede "susuzyaz"!.. Olaylara bakıyoruz; tçerde Bilmem kaçıncı "uydu mmadı tedieresi" Konak'la Köşk arasın- da gidip geliyor. Yönetim, "dedi- ğim dedik" diyor... Başta eğitim, birçok alanda "dinci gerici oyun- cular", bilimselliği, laikJiği, öteki cumhuriyet ilkelerini karşılanna almışlar, cirit atıyorlar... "Mecel- le hukuku" özentilerine kapılmış- çasına, çağdaş özerk üniversitele- rinkapatılması, "medrese" içerik- lerinin getirilmesi özlemi yaşatıl- makta... u Rüşvetçiler,kapkaççılar. sattuncılar" ile yanşır gibi, "hor- tumcu"lar, adam-makam kayın- cılan ve onlann işbirlikçileri, ara- da bir birbirinin gözünü çıkararak "köşe"leri dönerken hukuku ve yurttaş haklannı tanımaz tutkular ve uygulamalarla devletin, ulusal ahlakın altı oyuluyor... Milyonlar- ca insanımızın ekmek kapısı olan nice işyeri, kurum, kunıluş gibi, şimdi de Petkim'in, Telekom'un, Tekel'in, THY'nin, ormanların "dahiB ve harici" kurtlara satışı tezgâhlamyor; işçi, memur, köylü, çiftçi, esnaf sokaklara, alanlara dö- külüyor; tüm bu aranış ve çırpınış- lara karşın dünya örnekleri bile "hiç" sayılıp tantanalı geziler, sal- tanatlı düğünler, "cemaat" toplan- tılan duzenleniyor; parmaklar ya sallanarak, ya kaldınlarak ^"apak- lanmız, yapmadıklannuz, Yeni Dünya Düzeni'ne uyum ve deği- şimdir" denip başka "yanhş"lara geçiliyor... Dışarda Işgalciye, sömürgene karşı gö- rünse, "11 Eylül vinelemeteri" den- se de, bizce "terör" ömeklerin- den sayılan, hani şu ABD ülkesin- deki genel elektrik kesintisi olsun, Irak'taki BM binasına yapılmış "intiharsaJdınM" olsun, günlerce konuşulup yazılmıştır... Vaktiyle Türkiye Cumhuriye- ti'nin kunıluşunu kabul etmeyen, ama yıllardır kendisini bize "müt- tefik, dost" diye zorlayan "süper mandacı" "taJay>'e r> siyle ulusal onurumuz nasıl "çu\ ı al''a konulmuş ve kınlmışsa, şımdi de aynı uydu- ruk bahanelerle "suataame'' na- neleri yedirilmeye çalışılmakta, askerimizin kanı satın alınmak is- tenmekte... Sünni-Şii-Alevi, Türk- Türkmen-Kürt aynm ve kışkırtı- lan sonucunda doğan, doğması beklenen nice insan acılan, yir- minci, yinni bırinci yüzyıllarda da yaratıhyor... Filisrin-Israil öçalım savaşlann- daki kıvılcımın, Îran-Suriye sıra- laması ve Ege-Kıbns-£rmeni-Or- tadoğu vb. sonınlannın ülkemizi etkilemesinden büyük çıkarlar umuluyor... Ve hemen de "müta- reke basını^nı yanlanna alarak, gizü gülümsemeler, eğlentiler için- de, "Kıtruluşunuz. kurtuluşunuz, bağnnsız devletiniz bıtti. Bize gean, çünkü kalelerinizin çoğu zaptedil- dL." demelere. nice üzülsek de ar- tık sık rastlanıyor... Yüzakı Hayır! Umarsız (çaresiz) deği- Iiz. Hep kötümser olmamalıyız... Ağustos 2003 'lerde yüzümüzü ak eden yaşamalanmız da vardı. Bun- lardan bıri "21. Düma Febefe Ku- rultayı" idi. Ötekı "Hacı Bektaş VeB Anmalan"... 3 Kasım sevin- ciklerinin bilmezden, görmezden gelişlerindeki "kötü yaklaşun"ı. ne iyi, İnönü gibi, Gürsel gibi, Ko- nıtürk gibi sayın Sezer giderme- ye çalıştı. Bizler, her iki önemli olayda, bilimselliği, evrenselliği, banşı, kardeşliği, çağdaş hoşgö- riileri, demokrasiyi, uluslann ba- ğımsızlüdannı, laik ve özgür dav- ranışlar uyansını, üretimleri ve hakça paylaşım gereklerini, her türlü sömürü ve işkenceye karşı oluşlan, insan haklannı, devletler arası iyi ilişkileri, insanca yaşama dileklerini vb. dinledik, düşün- dük... Bir onur kaynağımız daha vardı: 81. yılında 30 Ağustos Za- fer Bayramımız!.. Savsamadığı- mız; göğsümüz kabararak, gözle- rimiz yaşararak kutladığımız, al- kışladığımız... Haydi, eylüllere, ekimlere gide- lim... Bir Başka Karşıdevrim... Bu tür darbelerin birincil görevi, önce "hukuku hizaya getirmektir". 1961 Anayasası, cumhuriyet Türkiye'sinin bir hukuk anıtı olarak kayıtlardadır. 12 Mart öncüleri, söz konusu anayasayı "lüks" buknuşlardır. Av. Ertuğnil KAZANCIADD Genel Başka, T ürkiye Cumhuriyeti ta- rihinde, "Atatiirk" adı- na ortaya çıkılan ama KemalAtatürk'ün dev- rim ve ükelerine kıya- sıya darbe indirilen bir karşıdev- rimin başlangıç tarihi de 12 Ey- lül'dür!.. Türkiye'mn kurtuluş, cumhuri- yetin kunıluş ve devrimin tüm bo- yutlanyla gerçekleştirilme süre- cinin bitim noktası 14 Mayıs 1950'dir. 12 Eylül 1980 tarihi ise 27 Mayıs 1960'ta durdurulmuş karşıdevrimin, 12 Mart 1971 gün- lü darbe karanlığından cesaret alan kötücül bir ivmesidir. Atatürkçülüğü sadece sözde bı- rakıp büst ve heykel sayısını art- tınnak ve çeşitli yerlere adını bol- ca koymakta görenlerin Atatürk Cumhuriyeti 'nin özüne verdikle- ri tahribatı bu ülke ve halk yıllar- dır çekmektedir. "Rabıta-tül ts- lam" örgütünün kanıtlanmış mad- desel desteğinden tutunuz da sos- yal içeriği boşaltılmış liberalizme değin en acımasız uygulamalara koruyuculuk, 12 Eylül'ün karak- teristik niteliğidir. 12 Eylül, kök- lü siyasal gelenekleri bozarak ya- pay örgütlenmelere yol açan bir dönemin de tablosudur. Yine 12 Eylül, örneğin Türk dilinin saygın kurumundan başlayıp anayasayı da hedefleyen "hukukun üstün- hiğü" ilkesine aykın öğelerle yük- 71/ lü genel bir dönemece yönlenme- nin adıdır. 12 Eylül, batık banker- lerin deste deste öyküsüdür!.. Ay- nca ve en önemlisi de hak ve öz- gürlüklerin tek yanlı baslalarla or- tadan kaldınlmasının keşfedibniş bir yöntemidir. Darfaelerde seyir Bu tür darbelerin birincil göre- vi, önce "hukuku hizaya getirmek- tir". 1961 Anayasası. cumhuriyet Türkiye'sinin bir hukuk anıtı ola- rak kayıtlardadır. 12 Mart öncüle- ri, söz konusu anayasayı "lüks" bulmuşlardır. Üzerine "şalaülma- a" o darbenin unutulmaz "mari- fetidir". 12 Eylülcüler ise "hukuk tekniğiaçısmdançokçelişkai' 1 1982 Anayasası"nı Türkiye'ye arma- ğan(!) ermekle övünmüşlerdir. 1982 Anayasası'nın bir ünlü ya- pımcısı bile sonralan bir hukuk- çuya hiç yakışmayan itiraflarda bulunmuştur. Toplumsal hak ve özgürlüklere karşıt darbelerde ikin- ci müdahale ekonomide olur. "Sos- yal devlet" düşüncesine uzak yak- laşımlar, "Adam Smith" politika- lanna dört elle sanlanlar 12 Ey- lül'de yönetim olmuşlardır. 1980'ler. ABDTi Başkan Re- agan'ın ve Ingiliz Başbakanı "De- mirLadj'"nin insafsız kapitalizm ömeğini dünyaya örnek olarak ka- bul ettirmeye çalıştığı yıllardır. Tam kopyacılık, 12 Eylül yöneti- miyle Türkiye'de uygulanmıştır. Türk Lirası'nın canına okuyan, köklü ve kaynağı belirsiz yaban- cı para akımıru geçer akçe sayan gelecekteki iktidarlara ortam ha- zırlanmıştır. "Hayaliihracat"ola- yı gelecekte pek çok kişiyi zengin etsin diye 12 Eylül'de ekonomist kadrolar oluşturulmuştur. Üreri- me önem vermeyen, zam üstüne zam yapan, toplumcu her kaygıyı reddeden düşünceler 12 Eylül 'ün sayfalan arasuıdadır. Karanlık to- taliter yönetimlerde üçüncü ve en duyarlı öğe olarak dinsel duygu- lar sahneye getirilir. Halkın vicda- nında özgürce yer etmesi gerekli inançlar, devlet eliyle ince politi- kalar üretilmesi için ortaya çıka- nlır. Bunun ise yaran hiç olmaz. tsmetPaşaşöyle der: "Bendiniis- tismar etmenin daniskasnubiürim ama hayn yoktur!.." 12 Eylül dö- neminden arta kalan amlann ara- sında, birtakım dinsel içerikli nu- tuklar, suçsuz yere zindanlarda ya- tınlan insanlar ve denetimli de- mokrasi sahneleri vardır... Sonuç: 12 Eylül "kardeşin kardeşi kır- masuu önlemek" savıyla ve Ata- türkçülük adına yapılmıştır. Uygu- lama ise yanlı ve başansızdır. "Kmlanlarm kınlması" çok ön- celerden önlenmeliydi. Atatürk- çülük, 12 Eylül'ün olumsuz koru- yuculuğuna muhatap ohnamalıy- dı. Liberalizm, sosyal devleti çiğ- neyip geçmemeliydi. Dinsel istis- mara hiç yol açılmamalıydı. Kısa- cası, demokrasi öylesine uygar bir şekilde yürütüljneliydi ld, 12 Mart ve 12 Eylül'ler tarihte hiç yer al- mamalıydı!.. PENCERE Kemalist Devrimin Hukuku Temeldir... 28 Şubat üzerine gazetelerde kopanlan şama- tayı gördükçe kendi kendime gülüyorum... Vah bizlere!.. 28Şubat'taneoldu?.. 5 yıllık zorunlu eğitim 8 yıla çıkanldı!.. Dünyada 5 yıllık eğitimde tıknefes kalan birkaç ilkel ülke arasındaydık, bu ayıptan kurtulduk; ama, 28 Şubat'ı vesile ederek veryansın ediyoruz aske- re... • Neyapalım ki bizim tarihimizde ilericiliğin moto- ru ne burjuva sınıfı oldu, ne de proletarya'.. Osman- lı'dan beri sivil-asker aydınlar başı çektiler... Bu ta- rihsel ve güncel gerçeğe kızmaya, öfkelenmeye; askere bozulmaya gerek yok!.. 28 Şubat'ın bir sonucu da dincileri ikiye bölme- sidir; Recep Tayyip ve takımı askerin irticaya kar- şı direncini görünce strateji değiştirmeye karar ve- rip taktik olarak takıyyeyi benimsediler... Başarılı da oldular... Ancak 28 Şubat'ta zorunlu eğitimin 8 yıla çıka- nlması ilkokulu bitiren 11-12 yaşında çocuklanmı- zın şeriat yanlısı tarikatçılann ellerine düşmesini engelliyor; AKP iktidannın kavgası şimdi bunun üzerine!.. • Aydınlanmızın ve bilim adamlanmızın tarihsel ve toplumsal gerçeği görmelerinde saymakla bitmez yararlar var; Türkiye'de çağdaşlaşmayı öngören bütün hukuk yasalan, kurallan, kurumlan, temel- leri seçimle gelmeyen sivil-asker iktidarlann elle- riyle atılmıştır. Bir devletin uygarlık ve demokraside hangi aşa- maya geldiğini anlamak için hukuk yapısına bakı- lır. Bizde 'Kemalist Devrim'le hilafet ve padişahlık yıkıldı; Medeni Kanun'la insan ve ülke düzeninde Avrupa hukuku benimsendi; aile yasasıyla özel ya- şamda çağdaşlığın yolu açıldı; kadının seçme ve seçilme haklan tanındı; Italyan ceza kanunu benim- senerek suç ve ceza düzeninde uygar dünyanın ku- rallan yaşama geçirildi; bu köşeye sığmayacak çapta hukuksal değişimi, tek partili asker-sivil ik- tidan gerçekleştirmiştir... Bitmedi... • Asker-sivil aydın katmanlann ek devrimi 1960'ta gerçekleşti; 1961 Anayasası, Ikinci Dünya Savaşı ertesinin Avrupa'sındaki çağdaş hukuk koşullannı Türkiye'ye taşıdı. 7967 Anayasası 'yla temelleri atılan kurumlar ve kurallar nelerdir: Sosyal devlet, Anayasa Mahke- mesi, Yüksek Hâkimler Kurulu, seçimlerde yargı gü- vencesi, üniversite özerkliği, idarenin bütün işlem- lerinin yargıya açık olması, devlet TRT'sinin taraf- sızlığı, sendikal haklar, grev hakkı, toplusözleşme düzeni, yargı bağımsızlığı, toplantı ve gösteri yü- rüyüşü hakkı, ücrette eşitlik ilkesi, sosyal güvenlik hakkı, doğal yargıç ilkesi, vb... Türkiye bugün 'Avrupa Birliği'ne girecekse 'Ke- malist Devrim'\n temellerıni attığı hukuk yapısı sa- yesinde girecek!.. Son üç yılda 'uyum yasalan' ile yapılan değişiklikler Atatürk devrimlerinin 'muaz- zam' hukuk düzeninin yanında ıvır zıvırdan gayn iş- ler sayılmaz. • Peki, bu elle tutulur, gözle görülür gerçek neyi kanıtlıyor?.. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk düzeni tabandan tavana seçimlerle gerçekleşmedi, ama, seçimler- le onaylandı, bunu yıkacak bir güç de henüz se- çimle oluşamadı. Genel seçmenin yüzde 25'inin, sandığa giden- lerin yüzde 34'ünün oylarıyla parlamentonun yüz- de 66'sını ele geçiren AKP iktidan, Türkiye'nin yaz- gısını dinci bir devlete dönüştürecek yetkiyi halk- tan alamamıştır. Bunu anlayıp teslim ettiği gün ortalık sakinleşe- cektir. Galatasaray Voleybol Okulu BEYOGLU • SARIYER • GÖZTEPE • KOŞÜYOLU Deneyinıli antrEnörter yönetiminde 6 - 16 ya; arası loz ve erkek öğrraıcilcre Ah yapı taknnlannuzda lisansiye oyuncu olma ftrs«a Aynnulı bdlgi için: 0 (212) 292 10 70 - 251 57 07 (Dahüi 152) e-mail [email protected] www.gsvoleybolokulu.com CUMAYERİ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2002/88 Esas 2003/41 Karar Davacı Necdet Özrürk taranndan davalı Yasemin Öztürk aleyhine açılraış olan tenfiz davası; Davanın kabulü ile, Düzce ili Gümüşova ilçesi Adaköy Cilt: 5. Hane: 11'de nüfusa kayıth Nihat ve Kadm'dan olma 1977 doğumlu Necdet Öztürk ile Tahsin ve Safîye'den olma Herford 1979 doğumlu Yasemin Öztürk'ün boşanmalarına ve müşterek ço- cuklan 13.07.1998 Berlin doğumlu Aslı'mn velayeti- nin anne Yasemin'e verilmesine ilişkin Pankow We- iBensee Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21 F 7823/00 E. numaralı 17.8.2001 karar ve kesinleşme tarihli ilamı- nın TENFtZlNE, işbu tenfiz karannın davacının nü- fus kaydına tesciline şeklinde 3.7.2003 tarihinde ka- rar verildiği ve kararın davalıya tebliğı gerektiğin- den, Işbu hüküm, davalı Yasemin Öztürk'e davetiye ye- rine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur 29 7.2003. B. Tashih