Katalog

SAYFA + CUMHURİYET 12EYLÜL2003CUMA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Y 24 Sinop Y 24 Adana B 29 Edıme Y 26 Samsun Y 24 Kocaelı Y 25 Trabzon Y 24 Çanakkale B 26 Giresun Izmir B 28 Ankara Y 23 Y 23 Manısa B 30 Eskışehir Y 24 Aydın B 30 Konya B 27 Denızlı B 29 Sıvas Y 23 Zonguldak Y 20 Antalya B 30 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 29 33 33 29 31 28 28 Yurdun kuzey ve ıç kesımlerı parçalı, yer yer çok bulutlu .Marmara'nın kuzey ^e doğusu ile Kara- denız, Iç Anado- lu'nun kuzey ve do- ğusu ıle Doğu Akde- nız'ın ıç kesımlen sa- ğanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih B B B Y Y Y Y Y Y 16 18 18 21 19 17 18 20 18 Berlın Y 18 Budapeşte Y 20 Madrid B 30 Vıyana Y 19 Belgrad Y 20 Sofya Y 20 Roma Y 27 Atına B 29 Zürih Y 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre B B Y Y Y Y Y B 18 25 15 28 20 20 18 33 B 34 Parçah bulutlu Sısıı "\ Bulutlu I, Çok bulutlu •jfc Yagmurtu c£2j,Sulukar ı GOK gunjltfflü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada malar yapıyor. Bir ara büyük cart curtlarla KKTC ile Türkiye arasında gümrük birliği imzalanacağını ilan et- tiler. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener başkanlığında, galiba bir iki bakanın da katıldı- ğı bir heyet, Lefkoşa'ya anlaşmayı imzaya gön- derildi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun aynı gün hiddetli, azarlayan çıkışı, Gül ve hü- kümetinin geri adım atmasına neden oldu. KKTC; ürettiği malların Türkiye üzerinden Av- rupa'ya çıkışı kolaylaşacağı için gümrük birliği anlaşmasına olumlu gözle, umutla bakıyordu. Fakat, Yunan baskısı, AB korkusu ile ne ya- pacağını bilemeyen bu hükümet, nihayet bak- iayı ağzından çıkardı. Gül, AB büyükelçilerine "Gümrük birliği anlaşmasının 'içinin boş' oldu- ğunu, Meclis onayına sunulmayacağınt" söyle- di. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Türkiye ile birlikte Annan Planı 'na altematif bir plan hazır- ladıklannı" açıkladığı gün; Dışişleri Bakanı Gül, büyükelçileri kanalıyla AB'ye "Denktaş'ın hazır- ladığı yeni planı KKTC seçimlerinden sonra başlayacak görüşmelerde 'dikkate almayacak- ları', görüşmelere Annan Planı esas alınarak devam edileceği" güvencesini verdi. Dışişleri Bakanımız böylece, Denktaş'ın "Tür- kiye ile birlikte hazırladıklannı" söylediği yeni planı doğmadan çöp sepetine attı. Denktaş'ı -kapalı kapılar arkasında bir kez daha- yalnız bıraktı. Bu davranışlar, hükümetin iç politikada oldu- ğu gibi, ulusal politikalarda kısacası takıyye di- ye özetlenen ikiyüzlü bir davranış sergilediğini kanıtlıyor. • • • Bağımsızlık, özgürlük için, Türk toplumunun Rum yönetiminde azınlık konumuna düşme- mesi için savaş veren Rauf Denktaş'ı AKP hü- kümetlerinin gözden çıkardığı artık o denli gö- ze batar duruma geldi ki; TOBB. Türk-lş, Hak- İŞ, TİSK, TZOB, TESK gibi (KKTC'den bir an önce vazgeçilmesini isteyen TÜSİAD hariç) önemli sivil toplum kuruluşları, RTE'ye "Denk- taş'a çeşitli vesilelerle haksız eleştiriler sürer- ken, hükümetin buna kayıtsız kalmaması gere- ğini" bir mektupla anımsatmak zorunda kaldı. Kuşkusuz; RTE ve Gül ikilisi AB'den tarih al- mak uğruna, medyadaki "verkurtulculann" da geniş desteğiyle önlerine çıkacak ve çıkması olası bütün ulusal engelleri önemsemeden Kıb- rıs politikasını Papandreu'ların peşinde yürüt- meye kararlı görünüyor. Bu hükümet Mehmet Ali Talat gibi Rum yö- netiminde tebaa olmaya dünden hazır, Pa- pandreu'nun huzuruna çıkmayı, Yunanlının na- sihatlarını, destek vaatlerini Denktaş'la veya KKTC yöneticileriyle konuşmaya yeğleyenleri de kullanarak, Denktaş'ı destekler görünüyor. Denktaş'a karşı oluşan, bir parçası haline gel- mekte olduğu iç ve dış muhalefeti el altından destekleyerek "üstün zekâ politikası" izlediği- ni sanıyor. • • • Abdullah Gül; RTE'ye oranla devlet bilir birsi- yasetçi izlenimi veriyordu. Fakat son dönüşle- ri, takıyyeci politikalarla ulusal sorunlara çö- züm bulacağı sanısıyla hareket eder görünme- si, az biraz ölçekteki umutları da yok edecek düzeyde. AB büyükelçilerine Yargıtay'da görüşülmeye başlanan DEHAP davasını şu cümleyle tanım- lıyor, tanıtıyor: "DEHAP'ın 3 Kasım seçımlerin- de aldığı oylarsahte değil. Dolayısıyla seçimle- rin iptali söz konusu olamaz" diyor. Dışişleri'ndeki en küçük memur bile, Gül'ün düştüğü hataya düşmez. Gül'ün irdelemesi ha- ta da değil. Bu yaklaşım, düpedüz iktidara ege- men olan mantığı sergiliyor. Koskoca bir Dışişleri Bakanı: DEHAP'ın 3 Ka- sım'da aldığı oylar nedeniyle değil, DEHAP yö- neticilerinin "seçime girebilmek için sahte ev- rak tanzim etmelerinin sabit olması" daha açık bir ifadeyle devleti kandırma girişimleri nede- niyle hüküm giydiğini bilmezlikten geliyor. - Sanki Türkiye'yi bakanların resmi açıklamala- rından izliyorlarmış gibi- AB büyükelçilerini "DEHAP'ın aldığı oylar sahte değil, bu neden- le seçimlehn iptali söz konusu değil" diye uyut- maya çalışıyor. Hazin! Ver kurtulcuların ağası kimmiş, kimlermiş ve bu iktidar neymiş?.. Sormaya aramaya gerek yok: Işte taze ör- nekleriyle mal meydanda! İran gezisi ertelendiEBRUTOKTAR ANKARA-Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın eylûl ayı sonunda Iran'a yapacağı ziyaret, KADEK sorunu nedeniyle süresiz ertelendi. Türkiye, son dönemde ilişkilerini geliştirdiği tran'ın KADEK konusunda adım at- maması üzerine perde gerisinde bu ülke ile gerilimli bir sü- rece girdi. İran ile yaşanan sorun, Erdoğan'ın bu ûl- keye eylül ayı sonunda yapmayı istedi- ği geziyle ortaya çıktı. PKK'nin Nisan 2002'de adını KADEK olarak değiştir- mesinin ardından îran'a başvuran Tür- kiye, KADEK'in de terör örgütû liste- sine alınmasını istedi. Türkiye, daha ön- ce PKK'yi terör örgütü listesine alan Iran'ın KADEK'İ de aynı kapsama al- ması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer, geçen yıl 18 Haziran 2002'de tran'a yaptığı ziya- rette iran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'ye KADEK'in PKK'nin deva- mı olduğu yönündeki belge ve kanıtla- nsundu. Hatemi, yasal prosedürleriye- rine getirecekleri sözü verdi. Ancak aradan geçen 1 yılı aşkın süre içinde îran, KADEK'i terör örgütü lis- tesine almadı. Türkiye, tran'ın Erdo- ğan'ın gezisi öncesinde KADEK'i terör örgütleri listesine almasını, bu konuda- ki belgeyi de Türkiye'ye göndermesini istedi. Bu talebin yapılmasının ardın- dan geçen süre içinde Iran"ın adım at- maması üzerine Erdoğan, bu ülkeye ya- pacağı geziyi eylül ayı programından çıkardı. Erdoğan'ın ekim ayı progra- mında da yer almayan gezi, tran'ın KA- DEK'i terör örgütü listesine alacağı gü- ne kadar süresiz ertelendi. KADEK sorunu görüşülecekANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Irak'a Türk askeri gönde- rilmesi kapsamında yeniden gün- deme gelen Kuzey Irak'taki KA- DEK varlığını görüşmek üzere Türkiye'ye gelen ABD heyetinin bugün temaslanna başlaması bekleniyor. KADEK'in silahsızlandınlma- sı konulannı görüşmek üzere de bir heyet dün Ankara'ya geldi. ABD'nin KADEK sorununa iliş- ERDOĞAN Irnam HatipHlere kokyhk ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite sınavlannda meslek liselilerin yanı sıra imam hatip lisesi mezunla- nna da ürüversiteye ginşte kolaylık sağlayacak olan yasal düzenlemeyi mutlaka gerçekleştireceklerini söy- ledi. Erdoğan, dün televiz- yonlardan yayımlanan "Ulusa Sesleniş" 1 konuş- masında, hükümetin önce- likli meselesinin de eğitim ve sağlık olduğunu söyle- di.Erdoğan"ın geçen ayki Ulusa Sesleniş konuşma- sında arkasında Atatürk res- mi olmaması tepki çekmiş- ,ti. Başbakan'ın dünkü ko- nuşmasmda resmin bu kez unutulmaması dikkat çekti. Erdoğan. "Meslek lise- leri aleyhine işleyen 0.3- 0.8 katsayı uvgulaması önümüzdeki yıldan itiba- ren kaldırılacak" de- di. Başbakan, 2004 yılından itibaren öğretmenlik mes- leğini, "stajyer öğretmen, öğretmen, uzman öğret- men" ve "başöğretmen" şeklinde kademelendire- ceklerini söyledi. Erdoğan, yoksul öğrencilerin özel okullarda okurulmasına ılişkin çahşma için önü- müzdeki yasama yılında gerekli olan yasal düzenle- meleri gerçekleştirecekleri- ni belirtti. kin gönderdiği ve Dışişleri, aske- ri ve istihbarat yetkililerinin de bulunduğu heyet, Türk tarafıyla Türkiye'nin Irak harekâtı önce- sinde de gündeme getirdiği Ku- zey Irak'taki KADEK varlığı ko- nusunu ele alacak. Türkiye, ABD'nin Irak'a yö- nelik harekâtının başlamasından önce yürütülen pazarlıklarda da aynı konuyu gündeme getirmiş, tezkerenin TBMM'den geçme- mesi üzerine bir sonuç alınama- mıştı. ABD'nin harekâtı sırasın- da Kuzey Irak'taki Ensar'ül ts- lam'a yönelik özel birlikler des- teğinde hava harekâtı düzenlenir- ken KADEK'e yönelik bir eylem olmamıştı. ABD'nin Irak'a Türk askeri istemesinin ardından Tür- kiye yeniden Kuzey Irak'ta ken- disine yönelik tehdit içeren un- surlann etkisizleştirilmesi konu- sunu gündeme getirdi. Türk yet- kililer, ABD'nin kontrolü altında bulunan Irak'ın Türkiye'ye yö- nelik terörist eylemler için üs ola- rak kullanılmasınm engellenme- sini istedi. Heyetler arasında ya- pılacak görüşmelerde, örgütün si- lahsızlandınlması ve tehdit ol- maktan çıkanlması için alınacak önlemler değerlendirilecek. Gö- rüşmelerde Türk tarafinın ABD '- den daha etkin olmasını isteye- ceği bildirildi. Heyette, Konsey'deki tek Tiirkmen temsilci Songül Çabuk ve Barzani'nin temsilcisi Shawis de yer aldı. Irak Yönetim Konseyi Başkanı Ahmet Çelebi'den ABD şartı Türk askerine itimzırnız olmazAYHAN ŞtMŞEK ANK4RA-Irak Yö- netim Konseyi Başkanı Ahmet Çelebi, Türk askerinin Irak'ta görev yapmasına "ABD evet derse" kendilerinin iti- razı olmayacağı mesajı- nı verdi. Çelebi, "Kon- sey olarak bu konuda karar almadık. Türki- ye asker gönderme karan alır, ABD de is- terse, bizim bir itirazı- mız olmaz" diye ko- nuştu. Ahmet Çelebi, ziya- ret ettigi Ankara'da üst düzeyde kabul gördü. Türkiye'nin önceki gün Bağdat'a gönderdiği as- keri uçakla başkente ge- len Çelebi'nin heyetin- de, Konsey'deki tek Türkmen temsilci Son- gûl Çabuk'un yanı sıra Irak Kürdistan Demok- ratik Partisi (IKDP) lı- deri Mesut Barza- ni'nin temsilcisi Roj Nuri Shawis'in de yer kerinin Irak'ta görev al- ma konusu oldu. Türk tarafi görüşmelerde, Çelebi'den bu konuda ne düşündüklerini açık- hkla ifade etmelerini is- tedi. Çelebi, bu konuda • Çelebi, "Konsey olarak bu konuda karar almadık. Bu konular ABD'nin karanna bağlı. Türkiye asker gönderme karan alır, ABD de isterse bizim bir itirazımız olmaz" dedi. alması dikkat çekti. Ön- ce Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül başkanlı- ğında Dışişleri heyetiy- le görüşen, ardından Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan tarafindan kabul edilen Ahmet Çe- lebi'nin temaslannda öne çıkan konuTürk as- kendisinin ve Dışişleri Bakanı olarak atanan Hoşyar Zebari'nin da- ha önce yaptığı açıkla- malann "kişisel görüş- leri" olduklannın altını çizerken, bu konuyu Konsey'in görüşmedi- ğini ve bir karar almadı- ğını kaydetti. Çelebi, "Bu konular ABD'nin karanna bağlı. Türki- ye asker gönderme karan alır, ABD de is- terse bizim bir itirazı- mız olmaz" diye ko- nuştu. Çelebi, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken Yönetim Konseyi'nin, Irak'ın egemenliğini mümkün olan en kısa sürede Iraklılara geri verme hedefinde oldu- ğunu vurguladı. Hilton Oteli'nde ka- lan Çelebi aynı otelde bulunan sanatçı Sibel Can ile görüştü. Görüş- menin Can'ın Bağdat'ta vermeyi planladığı kon- ser hakkında yapıldığı belirtildi. Çelebi'nin Can'a yüzük hediye et- tiği de kaydedildi. BAŞSAĞLIĞI Değerli arkadaşlarımız Levent ve Binnur Özses'in babaları KAZIM ÖZSES hocamızı kaybertik. Bütün sevenlerine, eğitim topluluğuna ve ailesine başsağlığı dileriz. Irfan Asil, Perihan Asil, Ali Ağzrtemiz, Meltem Ağzıtemiz, Metin Aydoğan, Müzeyyen Aydoğan, Yılmaz Bay, Kerim Cangır, Eray Çalışkan, Fahriye Çalışkan, Nurettin Demir, Malik Dülgeroğlu, Ergun Elgin, Ersin Elgin, Yavuz Gündüzalp, Şükrü Güner, Adil Güngen, Osman Gürün, Savaş Kansoy, Günnur Karaman, Ibrahim Kocabıyık, Tülay Kocabıyık, Ünal Köprübaşı, Ibrahim Kurt, Erol Mavi, Arman Mavi, Hüseyin Mumcuoğlu, Gökalp Müstecaplıoğlu, Arif Ortakçı, Orhan Süren, Türkan Süren, Ali Tekeli, Ayşe Tekeli, Mehmet Tunca, Zeliha Tunca, Ali Türköz, Canan Vergin, Tahsin Vergin, Sinan Yıldız, Cengiz Yıldız, Idris Yavuzyılmaz, Semih Kumbasar, Huri Atabek, Bekir Kumbul. Polisin rüşvet cinayeti • Baştarafı 1. Sayfada gaya dönüştü. Diğer polis memur- lannın da tabancalanyla karşıhk verdiği olayda, polis memuru Dur- sun Demir (30) olay yerinde yaşa- mını yitirdi. Ağır yaralanan polis memuru Naci Akarsu (40) da kal- dınldığı Şişli Etfal Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi'nde yapılan müda- haleye karşın kurtanlamadı. Polis memuru Alphan Taşer'in ise yara almadan kurtulduğu kaydedildi. Bir yıllık polis memuru Emre Şen daha sonra polis telsizinden, "Beni uyuşturucuya ve rüşvete teşvik eden iki kişiyi vurdum. Ge- lin teslim olacağım" şeklinde anons yaptı. Şen, daha sonra olay yerine gelen polis ekiplerince gö- zaltına alınarak Asayiş Şube Mü- dürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne götürüldü. Şûpheli intihar girişimi Emre Şen' in daha sonra tutuldu- ğu nezarethanede intihar girişimin- de bulunduğu bıldinldi. Şen'in gözaltındatutulduğu Asa- yış Şube Müdürlügü nezarethane- sinde pencere camına kafasıyla vu- rarak camı kırdığı ve kınlan cam- lara boynunu sürterek intihar etme- ye çalıştığı ileri sürüldü. Yaralanan Şen, Şişli Etfal Hastanesi'ndeki te- davisinın ardından sevk edildigi Is- tanbul Adliyesi"ne çelık yelek giy- dirilerek Cinayet Büro Amiri'nin de aralannda bulunduğu 23 polis memuru tarafindan getirildi. Cum- hurivet Savcısı Ünal Sovtekin, Şen'in ifadesini almayarak polise soruşturma için ek süre verdi. Olayın tanıklan olarak, otopark- çı Ibrahim Subaşı ile polis memu- ru Alphan Taşer savcılıkta ifade verdiler. Tanık Subaşı gazetecilerin sorulan üzerine, "Emre Şen ve Alphan Taşer, rapor rutuyordu. Rapor bitti.Alphan Taşer raporu aracın ön kısmına koyarken Em- re Şen belinden silahı çıkardı. Ateş etmeye başladı. Tartışma duymadım" dedi. Polis yetkilıleri, Şen' i tanıyan ba- zı meslektaşlannın, polis memuru- nun özellikle son günlerde iyice içi- ne kapanık bir duruma geldiğini, bazı davranışlannın değiştığıni ve psikolojik sorunlan olabileceğini anlattıklannı kaydettıler. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yılda neredeyse terör örgütleri kadar "korkulur" hale geldi. ABD'nin terörle mücadele için başlat- tığı terör, olumlu sonuçlar da vermiş değil. 2- Amerikan Kongre Âraştırma Merkezi'nin verile- rine göre, ABD'nin terörle mücadele için sadece I- rak'ta başlattığı savaş, Vletnam ve Kore'den sonra 3. büyük maliyeti içeriyor. ABD, 2. Dünya Savaşfnda4.8 trilyon dolar, 1. Dünya Savaşı'nda 588 milyar dolar harcamıştı. Bunu, 584 milyar dolaria Vietnam, 408 milyar dolaria Kore izliyor. Irak'ta ise bugüne kadar harcananla, Bush'un istediği 87 milyarlık ek dahil edildiğinde toplam 159.4 milyar dolar ediyor. Deva- mı gelir mi bilinmez! Bu durumda ortaya mali boyutlan geniş bir "terör- le mücadele sektörü" çıkmıyor mu? 3- Terörü yok etmek üzere yola çıkanlann aldığı yo- la bakıyoruz, değil bir arpa boyu gitmek, yeni terör odakları yaratmaktan öte bir şey yapmadılar. Irak ya- kın gelecekte, tüm bölge ülkeleri için olduğu kadar, dünyanın öteki coğrafyalanndaki "anti-Amerikancılar* için de bir mücadele yeri haline gelirse şaşırmamak gerekir! 4- ABD, AB ve ne yazık ki pek çok komşumuz hâ- lâ terörü kendine göre tarif etmeye devam ediyor. En geçerli terör tarifi şu: Eğer bir kişi silahını sana doğrultmuşsa, o terörist- tır. Düşmanına doğrultmuşsa haklı bir savaş vermek- tedir. Bu tarif beraberinde, terörün de neredeyse "diplo- matik bir silah" olarak kullanılmasını getiriyor. Temel hak, yaşama hakkıdır! 5- Şu sözlerAB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yük- sek Temsilcisi Javier Solana'ya ait: "AB'nin savunma stratejisini belirleme zamanı gel- di." Bu saptamayı deştiğimizde ortaya şu çıkar Henüz AB ülkelerinin, içinde terör unsurunun da bu- lunduğu tehdit konulanna nasıl baktığı ve bunlan na- sıl tarif ettiği belli değil! AB'ye bu yolda başarılar diliyoruz. 6- Tam 11 Eylül'ün, terörle mücadelenin tartışıldığı bir ortamda Isveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh öldü- rüldü. 17 yıldır çözülemeyen Olof Palme cinayetinin ardından Lindh'in bıçaklanarak, özünde terörist bir eylem sonucu öldürülmesi üzücü. Dileriz, Isveçli po- litikacılar da "insan haklannı" tarif ederken "En önem- li insan hakkı, yaşama hakkıdır" ilkesini kabul ederler! 7- Gelişmeleri tarafsız bir bakışla değerlendiren ga- zetelerin yaklaşımı da ABD'nin terörle mücadele yön- teminin başarılı olmadığı yönünde. The Indepen- dent'a göre, ABD Irak'ta terörü önlemek için müca- dele ediyor, ama Irak bu amacın aksine teröristler için adeta bir çekim yeri haline geldi! Gazetenin bu yorumu irdelemeye değer ama, ge- nel olarak dünya basınının bu konuda zorlandığını, za- man zaman hedef haline geldiğini görüyoruz. BBC üzerinde süren tartışmalar medyanın, terör örgütleri kadar terörle mücadele eden ülke yönetimlerinin de "tehdidi altında" olduğunu gösteriyor. 8- Terörle mücadele eden ülke yönetimleri deyin- ce akla gelenlerin başında ABD Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld geliyor. Rumsfeld dün Ulusal Basın Kulübü'nde basın toplantısı düzenlerken iki kişi ses- lendi: "Bugün kaç çocuköldürdün?.." Bu ve benzeri pro- testolar, ABD'nin dünyanın 4 bucağındaki terörist yu- valannı yok ederken iç düzenini de tehlikeye sokabi- leceğini gösteriyor. 9- Bütün bunlardan Türkfye'nin de alacağı ve ve- receği dersler var: - Terörle mücadele gerçekten kolay bir iş değildir. Samanlıkta iğne aramaya benzer. Ama bunu iyi an- latmak gerekir. - Terörle mücadele edeceğim diye yola çıkan her ülkenin peşine takılmamak gerekir. Onun izinden gi- derken bir bakmışsınız sizi hiç beklemediğiniz bir ye- re getirmiş! ankcum@ttneLnet.tr 20 yeni ile doğalgaz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay, bu yıl sonuna kadar 15 e yakın doğalgaz dağıtım lisansı ihalesinin sonuçlandınlarak 20 yeni ili doğalgaza kavuşturmayı hedeflediklerini açıkladı. Gebze Doğalgaz Dağıtım Lisansı ihalesi öncesi konuşan Günay, EPDK'nin doğalgaz kullanımının yaygınlaştınlmasına özel bir önem verdiğini belirterek ihalelen sonuçlandırdıklan bazı illerde ekim ayında ilk kazmalann vurulacağını ve yahnmlann başlayacağuu söyledi Bomba düzenekli cep telelonu • KAYSERİ (AA) - Kayseri'de. tamir için sanayiye buakılan otomobilde, bomba düzeneğine çevrilmiş 2 cep telefonu bulundu. Kayseri Emniyet Müdürlügü yetkilileri Yeni Sanayi'de bir işyerine tamir için bırakılan ve tstanbul Yeşilköy Tasiş Sundurması'ndan ihale yoluyla satın alındığı belirlenen otomobilin silgeç bölümünde, bomba düzeneğine çevrilmiş 2 cep telefonu bulunduğunu açıkladı. Otomobilin yurtdışından getirildiği, trafik kazasına kanşarak gümrüğe teslim edildigi belirlendi. Mazot ve gazyağmda indirim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mazot ve gazyağı fiyatlarında bugünden geçerli olmak üzere indirim yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın açıklamasuıda mazotun litre satış fıyatında \iizde 1.15 ve gaz> r ağının litre satış fiyatında da yüzde 2.14 oranlannda indirime gidildi. Yapılan indirim sonrasında, mazotun tstanbul Avrupa yakası litre satış fiyatı 1 milyon 375 bin lira, gazyağıiun litre satış fiyatı da 1 milyon 279 bin lira oldu. Şüpheü paket 'uçtu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Bulvan üzerinde bulunan Best Otel'in önünde dün saat 15.00 sıralannda şüpheli bir pakete rastlandı. thbar üzerine çevresinde polisin önlem aldığı şüpheli paketin bomba uzmanlan tarafindan patlatılması beklenırken çıkan rüzgâr sonucu uçan şüpheli paketin boş olduğu anlaşıldı.